• Sonuç bulunamadı

DıĢ Limanlar ve Demir Yerleri:

1.1. Devletin Egemenliğine Tabi Deniz Alanları

1.1.1 Esas Hatlar

1.1.3.3 DıĢ Limanlar ve Demir Yerleri:

DıĢ limanlar ve demir yerleri normal olarak gemilerin yükleme, boĢaltma ve demirlemesi maksadıyla kullanılır. Bunların kısmen veya tamamen iç suları dıĢında kalmaları durumunda, karasularından kabul edilirler. DıĢ limanlar ve demir yerleri sahildar devletin yayımladığı haritalarda açıkça belirtilmiĢ olmalıdırlar (BMDHS, 1982: mad. 18/2; Toluner, 1996: s. 111; Pazarcı, 2005: s. 310).

1958 Konvansiyonunda karasularının kısmen ya da tamamen dıĢ sınırının ötesinde kalıp da normal olarak gemilerin yükleme, boĢaltma ve demirlemesi için kullanıldıklarından karasularına dâhil oldukları kabul edilen demir yerlerinin kıyı devletince açıkça sınırlandırılması ve gerekli Ģekilde aleniyet kazandırılması gereken haritalar üzerinde sınırları ile birlikte gösterilmesi zorunluluğu getirilmiĢken, 1982 Konvansiyonunda bu hususta herhangi bir hüküm getirilmeyerek sadece bu tür demir yerlerinin karasularına dâhil olduğunun belirtilmesi ile yetinilmiĢtir (Baykal, 1998: s. 21).

1.1.4. Boğazlar

Coğrafi bakımdan boğazlar, iki kara parçası arasında bulunan ve iki deniz alanını birleĢtiren doğal ve dar su yollarıdır (Ġnan, 1995: s. 1; Kurumahmut, 2006: s. 9). Boğazlar, birtakım özelliklerine göre bir devletin ulusal hukukuna veya uluslar arası hukuk kurallarına uygun düzenlemelerle bağlanmaktadır. Bu ayrıma uygun Ģekilde boğazlar, ulusal veya uluslar arası boğazlar olmak üzere iki ana grupta adlandırılır (Pazarcı, 2006: s. 77).

Boğazlar, gösterdikleri birtakım özelliklere göre, bir devletin ulusal hukukuna ya da uluslararası hukuk kurallarına göre yapılan düzenlemelere bağlanmaktadır. Böylece, statülerini düzenleyen hukukun ulusal ve uluslararası niteliği bakımından boğazlar, “ulusal boğazlar” ve “uluslararası boğazlar” olmak

54

üzere iki gruba ayrılmaktadır (Pazarcı, 2005: s. 327; GüneĢ, 2007: s. 220).

Hukuki anlamda boğaz, 1958 Cenevre SözleĢmesinde, “açık denizin bir bölümü ile açık denizin diğer bir bölümünü veya bir devletin karasularını birbirine bağlayan uluslar arası ulaĢımda kullanılan su yolu” (KBBS, 1958: mad. 16.4) olarak tanımlanmıĢtır. BMDHS‟de ise boğazlar, “açık denizin veya MEB‟in bir bölümü ile açık deniz veya MEB‟in diğer bir bölümünü veya açık deniz veya MEB ile bir devletin karasularını bağlayan su yolu” (BMDHS, 1982: s. 37, 45) olarak tanımlanmıĢtır. Burada MEB kavramının deniz hukukuna girmesi ile yaĢanan bir geliĢme görülmektedir.

Boğazların hukuki rejimi BMDHS‟nin III üncü kısımda incelenmiĢtir. Buna göre; “uluslararası ulaĢtırma için kullanılan boğazlar üzerinde uzun bir geçmiĢe sahip özel bir anlaĢma yok ise, boğaz devleti veya devletlerinin boğazlardaki (boğazlardaki sular, hava sahası, deniz yatağı ve toprak altı) egemenliği BMDHS‟nin III üncü kısmına ve uluslararası hukuka uygun olarak kullanılır” (BMDHS, 1982: mad. 34, 35).

BMDHS, boğazlar konusuyla birlikte yeni bir kavramı deniz hukukuna getirmiĢtir. BMDHS‟nin devletlere karasularını 12 mile kadar geniĢletme hakkı tanımasıyla, o güne kadar serbestçe geçiĢ yapılabilecek açık deniz alanı olan 100‟den fazla boğaz karasuları rejimine tabi olacaktır. Bu konuda büyük denizci devletlerin hem ticari hem askeri kaygılarını hafifleten ve bu sularda zararsız geçiĢten daha fazla diğer devletler lehine hak tanıyan transit geçiĢ kavramı oluĢturulmuĢtur (Pazarcı, 2005: s. 330).

Transit geçiĢ BMDHS‟de;

“Açık denizin veya MEB‟in bir bölümü ile açık denizin veya MEB‟in diğer bölümü arasındaki boğazlarda devamlı ve süratli geçiĢ (transit) amacıyla seyir yapmak ve üstten uçmak hürriyeti olarak tanımlanmıĢtır. Transit geçiĢ aynı zamanda boğaz devletine gitmek veya ayrılmak amacıyla kullanılabilir. Ancak bu durumda boğaz devletinin giriĢ ile ilgili kurallarına uyma zorunluluğu vardır” (BMDHS,

55 1982: mad. 38.2; Toluner, 1996: s. 143-144).

Yukarıdaki tanıma uygun boğazlarda “iki kıyı arasında açık deniz kesimi veya MEB mevcut ise bu boğazlardan geçiĢte açık deniz rejimi uygulanır” (BMDHS, 1982: mad. 36; Sparks, 2006: s. 1-3). “Bu tür bir boğaz bir devletin ana karası ile bir adası arasında oluĢuyor ve adanın diğer tarafındaki açık deniz veya MEB ‟de benzer uzunlukta bir geçiĢ yolu olması durumunda, bu boğazlarda transit geçiĢ rejimi uygulanmaz. Burada ada ile anakaranın aynı devlete ait olması Ģartı önem arz etmektedir" (BMDHS, 1982: mad. 38.1).

Transit geçiĢ rejimi zararsız geçiĢten farklı olarak havadan ve sualtından geçiĢ hakkını da diğer devletlere tanımıĢtır. Ancak geçiĢ;

 Süratli ve çabuk olmalı,

 GeçiĢ esnasında oyalanılmamalı,

 Boğaz devletinin güvenliği ve ülke bütünlüğüne karĢı kuvvet kullanma tehdidinde bulunulmamalı veya kuvvet kullanılmamalı,

 Süratli ve transit geçiĢ kavramına uygun olmayan hareketlerden kaçınılmalı,  Deniz trafiği ve güvenliğine ait uluslararası usullere uyulmalı,

 Denizlerin korunmasında uluslararası kurallara uyulmalıdır (BMDHS, 1982: mad. 39; Baykal, 1998: s. 251-252).

Boğaz devletlerinin yükümlülükleri ise geçiĢi engellememek ve seyir tehlikelerini uygun Ģekilde ilan etmektir. Boğaz devletleri boğazda seyir güvenliği, kirlenmenin önlenmesi, balıkçılık yasağı veya gümrük, maliye, muhaceret veya sağlıkla ilgili her türlü ihlale karĢı düzenleme ve kanun yapabilir.

BMDHS‟nin transit geçiĢte boğaz devletlerinin, ilgili kanun ve düzenlemelere uyulmaması durumunda, hakları ve yargı yetkisini düzenlememiĢ olması önemli bir boĢluk oluĢturmaktadır. Bununla birlikte “transit geçiĢ ertelenmeyecektir" (BMDHS, 1982: mad. 44). hükmü ile boğaz devletlerinin bir nevi yetkisizleĢtiği yorumlanabilecektir.

56

1982 BMDHS ile MEB kavramının ortaya çıkmasından sonra, bir açık deniz ile bir devletin MEB‟ini birleĢtiren ve uluslararası seyrüsefer için kullanılan su yolları ile aynı ya da iki ayrı devletin MEB‟lerini birleĢtiren ve uluslararası seyrüsefer için kullanılan su yollarının da uluslararası boğaz olarak nitelendirildiği görülmektedir (BMDHS, 1982: mad. 37; Gündüz, 1994: s.300). Ayrıca, yukarıda da belirtildiği gibi, bir boğaz, her bakımdan ulusal boğaz özelliği gösterse bile, eğer bir andlaĢmanın konusunu oluĢturuyorsa, uluslararası boğaz niteliği kazanmaktadır (Baykal, 2000: s. 34).

1982 BMDHS‟nin iki açık deniz ya da MEB‟i birbirine bağlayan ve tümüyle kıyı/kıyıdaĢ devletlerin karasularına dâhil bulunan boğazlardan geçiĢe iliĢkin hükümleri incelendiğinde, uygulanan rejimin esas olarak “transit geçiĢ” olduğu görülmektedir. Ancak, bu tür bir boğazda transit geçiĢ hakkından yararlanabilmenin bazı Ģartları mevcuttur. Bunlardan ilki, söz konusu boğazların statülerinin özel bir andlaĢma ile düzenlenmemiĢ olmasıdır. Hukuki statüleri uzun bir geçmiĢe sahip olan uluslararası bir sözleĢme ile belirlenmiĢ boğazlardan geçiĢ kendi özel statülerine tabidir (BMDHS, 1982: mad. 35/c; Kızılsümer, 2005: s. 258).

Coğrafi yapıları birbirlerinden çok farklı özellikler arz eden uluslararası boğazları; “Sadece Bir devletin KıyıdaĢ Bulunduğu Boğazlar” ve “Birden Fazla devletin KıyıdaĢ Bulunduğu Boğazlar” Ģeklinde gruplandırmak mümkün olduğu gibi; “GeçiĢ Rejimleri Özel Bir AndlaĢma Ġle DüzenlenmiĢ Boğazlar” ve “GeçiĢ Rejimleri Özel Bir AndlaĢma ile DüzenlenmemiĢ Boğazlar” Ģeklinde de gruplandırmak mümkündür (Kurumahmut, 2006: s. 11).