• Sonuç bulunamadı

1.1. Devletin Egemenliğine Tabi Deniz Alanları

1.1.1 Esas Hatlar

1.1.1.2. Düz Esas Hatlar

Sahil hattının kıyı içlerine doğru derin girintilere sahip olması veya kıyının hemen yakınında ada grupları varsa sahildar devlet düz esas hatları uygulayabilir. UAD aynı davada, kıyıların çok girintili, çıkıntılı ve parçalanmıĢ olması veya kıyıya yakın ada, sığlık ve kayalıklar olması halinde, kıyının uygun noktalarını birleĢtiren düz hatların esas alınabileceğini ve bunun uluslar arası hukuka uygun olduğunu bildirmiĢtir (Toluner, 1996: s. 102).

31

ġekil-1: Derin Girintili Kıyı Hattı

ġekil-2: Kıyı Hattında Çoklu Adalar

Düz esas hatların uygulanmasında genel kural, düz esas hatların sahilin genel istikametinden ayrılmaması ve kapladıkları deniz alanlarının kara parçası ile yakından bağlı olmasıdır. (ġekil 1 ve 2‟ye bakınız.) Düz esas hatları uygulayan sahil devleti, bu hatları haritalarında açıkça belirtmeli ve düz esas hatları bir araya getiren coğrafi koordinatları bir liste halinde yayınlamalıdır. 1982 BMDHS, Madde 7.1, Düz Esas Hat (KBBS, 1958: mad. 4.1):

32

 Sahilin derin bir Ģekilde girintili çıkıntılı olduğu veya sahil boyunca hemen yakında bir adalar dizisinin bulunduğu yerlerde, karasularının geniĢliğinin ölçülmeye baĢlandığı esas hattın çizimi için, uygun noktaları birleĢtiren düz esas hatlar yöntemi kullanılabilir.

 Bir deltanın mevcudiyeti ve diğer doğal özellikler sebebiyle sahilin son derece değiĢken olduğu bölgelerde, uygun noktalar en düĢük cezir çizgisi boyunca seçilebilir; en düĢük cezir çizgisinin daha sonra yükselmesi halinde dahi, bu düz esas hatlar, iĢbu SözleĢmeye uygun olarak sahildar devlet tarafından değiĢtirilmedikçe yürürlükte kalacaktır.

 Düz esas hatların oluĢturduğu çizginin sahilin genel yönünden hissedilir bir biçimde sapmaması ve bu hatların berisinde kalan deniz uzantılarının iç sular rejimine tabi tutulabilmesi için, bunların kara sahasına yeter derecede bağlı olmaları gerekir.

 Düz esas hatlar cezir zamanı ortaya çıkan yüksekliklere doğru veya bunlardan baĢlamak üzere çizilmeyecektir; meğerki bunlar üzerinde devamlı olarak suyun üstünde kalan deniz fenerleri veya benzer tesisler inĢa edilmiĢ olsun veya bu Ģekilde çizilmiĢ düz esas hatlar uluslararası genel bir kabul görmüĢ olsun.

 Paragraf uyarınca düz esas hatlar yönteminin uygulandığı durumlarda, bazı esas hatların tespiti için, söz konusu bölgeye özgü ve gerçekliği ve önemi uzun bir teamül ile açıkça kanıtlanmıĢ ekonomik çıkarlar göz önünde tutulabilir.

 Düz esas hatlar yöntemi bir devlet tarafından, diğer bir devletin karasularını açık denizden veya bir MEB‟den kesecek Ģekilde uygulanamaz (Gündüz, 1994: s. 292).

1958 ve 1982 SözleĢmelerinde düz esas hat esas hatların belirlenmesinde teknik açıdan önemli değiĢiklikler getirilmemekle birlikte, 1982 BMDHS‟nde iki yeni maddenin yer aldığı görülmektedir. Bunlardan birincisi, deltalarla ilgili düzenlemeleri içeren 7/2 nci madde, Ġkincisi, takımadaların tanımı ve düz esas hatların uygulamasıyla ilgili 46 ve 47 inci maddelerdir (1982 BMDHS mad. 7/2-46- 47).

33

 Düzensiz Sahil Hatları:

Sahil hattının deltalar gibi doğal koĢullar nedeni ile oldukça düzensiz olduğu durumlarda, düz esas hatlar alçak su hattının uygun noktalarının birleĢtirilmesi sureti ile uygulanabilir. Bu düz esas hatlar sahil hatlarında meydana gelen çekilme veya denize doğru ilerlemelere rağmen sahildar devlet tarafından değiĢtirilene kadar yürürlükte kalırlar.

 Alçak-Su Yükseltileri:

Bir alçak-su yükseltisi, deniz ile çevrili ve alçak-su zamanı su sathının üzerinde kalan, fakat yüksek-su zamanı batan doğal olarak ĢekillenmiĢ bir toprak parçasıdır. Kural olarak düz esas hatlar alçak-su yükseltisi üzerinde yüksek-su zamanında da su üstünde kalan bir fener veya benzeri bir bina inĢa edilmemiĢse alçak-su yükseltisine ve yükseltisinden baĢka bir noktaya doğru çizilemezler.

 Takımada Düz Esas Hatlar

46 ve 47 inci maddelerle, takımadanın tanımı yapılmıĢ ve takımada devletini oluĢturan takımada ve adaların çevresini kuĢatacak düz esas hattların çizilmesine yönelik teknik detayları belirtilmiĢtir.

ġekil-3: Cape Verde Takımada Düz ġekil-4: Fiji Takımada Düz Esas Esas Hatları (Guy, 2000: s. 169). Hatları (Guy, 2000: s. 175).

34

Ancak bu durumda bile oluĢturulacak esas hatların diğer bir devletin karasularını açık denizden veya MEB'den ayıracak Ģekilde kullanılamayacağının altı çizilmiĢtir. Ayrıca birinci maddede de belirtildiği üzere düz esas hatların çizilebilmesi için ilk kriter, sahilin derin bir Ģekilde girintili ve çıkıntılı olması veya sahil boyunca ve hemen yakınında bir adalar dizisinin bulunması koĢulu getirilmektedir.

ġekil-5: Girintili-Çıkıntılı Sahilerde Çizilen Düz Esas Hatlar (Guy, 2000: s. 166).

ġekil-6: Kıyıya Çok Yakın Adalar Saçağının Etrafına ÇizilmiĢ Düz Esas Hatlar (Guy, 2000: s. 167).

Dolayısı ile sadece bu özelliğe sahip sahil kesimlerinde, düz esas hat yönteminin uygulanabileceği sonucu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca sahil boyunca ve

35

hemen yakınında bir adalar dizisi tanımlaması ile de adaların sahil boyunca devamlılık arz etmeleri gerektiği belirtilerek, bir kaç izole adanın bu bağlamda değerlendirilmeyeceği belirtilmektedir (Kapoor ve Kerr, 1986: s. 34).

Düz esas hatlarla sınırlandırılan alan iç sular olarak kabul edilmektedir. Ancak bu suların daha önce iç sular statüsünde olmadığı ve zararsız geçiĢ hakkının bulunduğu yerlerde bu hak devam edecektir (BMDHS, 1982: mad. 8/2).

Düz esas hattın 1982 BMDHS‟nde tanımı yer almamaktadır. Düz esas hat; Uluslararası Hidrografi Örgütü, Hidrografi Sözlüğünde, matematiksel olarak, belirli bir yüzeyde veya düzlemde iki noktayı birleĢtiren en kısa mesafe olarak tanımlanmaktadır. Deniz haritaları genelde merkator projeksiyonunda üretilmektedir ve aslında bu haritalarda çizilen doğru çizgiler gerçek dünyada bir eğriyi temsil etmektedir. Bu yüzden özellikle uzun mesafeli düz esas hatların çiziminde, jeodezik hatların (dünyanın Ģeklini modelleyen elipsoid üzerindeki iki nokta arasındaki en kısa hatlar) kullanılması, uluslararası platformda kabul görebilmesi için zorunludur.