• Sonuç bulunamadı

3. SAĞ KALAN EġĠN AĠLE KONUTU VE EV EġYASI ÜZERĠNDE TALEP

3.1. Aile Konutu ve Ev EĢyası Kavramı

3.1.1. Aile Konutu Kavramı

3.1.1.3. Aile Konutu ġerhi

TMK m. 194/III hükmünde aile konutu niteliğindeki taĢınmazın tapu kütüğündeki sayfasına Ģerh verilebileceği, “…taşınmaz malın maliki olmayan eş… şerhin verilmesini isteyebilir” ifadesini içeren hükmün tesisiyle düzenlenmiĢtir. Tapu Sicil Tüzüğü‟ nün 57. maddesinde ise “Temlik hakkını yasaklayan şerhler için aranacak belgeler” baĢlığı altındaki “d” bendinde “Aile konutu için konutun aile konutu olduğunu kanıtlayan muhtarlıktan ve varsa apartman yönetiminden alınmış belge ile birlikte vukuatlı nüfus kayıt örneği veya aile cüzdanı aranır” ifadesini taĢıyan hüküm getirilmiĢtir.778

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü‟nün 2002/7 No‟lu Genelgesinde de bu hususta ayrıntılı bir düzenleme yapılmıĢtır.779

776 Gençcan, Aile Konutu, s. 83. Y.2.HD. 25.10.2016 tarih ve 2015/4522 E.- 2016/14519 K. sayılı Kararı. (Gençcan, Aile Konutu, s. 83‟den naklen.)

777 Gençcan, Aile Konutu, s. 140-142; Gençcan, Aile Hukuku, s. 662-664; Nebioğlu Öner, Aile

Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi, s. 295. Y.2.HD. nin 07.11.2005 tarih ve 2005/12916 E.-

2005/15190 K. sayılı Kararı. (Nebioğlu Öner, Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi, s. 295‟den naklen.)

778 Acar, Aile Hukukumuzda Aile Konutu Mal Rejimleri ve Eşin Yasal Miras Payı, s. 44; Kırmızı, s. 368; ErtaĢ, ġeref, EĢya Hukuku, BarıĢ Yayınevi Fakülteler Kitabevi, Gözden GeçirilmiĢ ve GeniĢletilmiĢ 12. Baskı, Ġzmir 2015, s. 175.

779

Acar, Aile Hukukumuzda Aile Konutu Mal Rejimleri ve Eşin Yasal Miras Payı, s. 45-46; Bulut, s. 95-96; Kırmızı, s. 369-371; Özdamar/KayıĢ, s. 94; ErtaĢ, Eşya Hukuku, s. 175. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü‟nün 2002/7 No‟lu Genelgesinde bu konuda belirtilen hususlar Ģu Ģekildedir:

“• Malik olmayan eşin talebiyle: Evlilik birliğinin resmen devam ettiğini kanıtlayan nüfus kayıt örneği ile bu konutta birlikte yaşantılarını sürdürdüklerini kanıtlayan muhtarlıktan alınmış belgenin ibrazı halinde "Aile konutudur.” şerhinin işlenmesi, • Taşınmaz mal maliki olan eşin ya da eşlerden her ikisinin birlikte talebiyle: Evlilik cüzdanı veya nüfus kayıt örneğinin ibrazı halinde başkaca bir belge aranmaksızın "Aile konutudur.” şerhinin işlenmesi, • Aile Konutu, eşlerin bütün yasam faaliyetlerini gerçekleştirdiği ve düzenli yerleşim amacıyla kullandıkları mekânları ifade ettiğinden, zaman zaman ya da hafta sonu kullanmak amacıyla edinilen yazlık konut, dağ evi gibi konutlar Türk Medeni Kanununun 194 üncü maddesi kapsamına girmediğinden, bu yönde gelecek taleplerin karşılanmaması, • 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda üçüncü şahsa ait taşınmaz mal üzerine "aile konutudur.” şerhi verilmesine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığından, 194 üncü maddenin son fıkrasında yazılı olan durum nedeniyle üçüncü şahsa ait taşınmaz mal üzerine şerh verilmemesi, 5) Taşınmaz malın üzerinde mevcut "aile konutudur.” şerhinin terkini: a) Şerh malik olmayan eşin talebiyle işlenmiş ise; yine malik olmayan eşin talebiyle, b) Şerh her iki esin birlikte talebiyle işlenmiş

154

Aile konutu Ģerhinin iĢlenmesi için açılan dava açısından, bu davanın açılabilmesi için tarafların evlilik birliğinin devam etmekte olması ve talebin eĢlerden biri tarafından yapılması gerekir. Ayrıca aile konutu Ģerhi iĢlenmesi talep edilen taĢınmaz tapuda kayıtlı ve bu taĢınmaza eĢlerden biri veya her ikisi malik olmalıdır. Son olarak, ilgili konut, eĢler bakımından aile konutu niteliği taĢıyor olmalıdır. Görevli mahkeme Aile Mahkemesi; yetkili mahkeme ise eĢlerden herhangi birinin yerleĢim yeri mahkemesidir. TaĢınmazın maliki olmayan ya da birlikte malik olma durumunda hissedar olan eĢ tarafından açılan davada husumet taĢınmazın maliki olan ya da hissedar diğer eĢe yöneltilmelidir. Evlilik birliği devam ettiği sürece davanın açılması için herhangi bir zamanaĢımı ya da hak düĢürücü süre söz konusu olmayıp konuya iliĢkin istem, bağımsız bir dava ile ileri sürülebileceği gibi baĢka bir davada da ileri sürülebilir. Bağımsız dava açılması durumunda istemle ilgili maktu harç alınır; birlikte dava açılması durumunda beraberinde ileri sürülen taleplerden ayrı olarak yine harca tâbi olur.780

Aile konutu Ģerhi niteliği itibariyle “kurucu” nitelikte olmayıp “açıklayıcı” niteliktedir.781 Doktrindeki bir görüĢe göre,782 aile konutuyla ilgili bir iĢlemde hak

ise; her ikisinin de talebiyle, c) Eşlerin birlikte malik olduğu hisseli taşınmaz mallarda şerh eşlerden birinin talebiyle işlenmiş ise; şerhi işlettiren eşin talebiyle, d) Malik olan eşin talebiyle şerh verilmiş ise malik olmayan eşin de talep ya da muvafakatiyle, Terkin edilmesi, ancak malik olmayan eşin ya da eşlerin birlikte malik olduğu hisseli taşınmaz mallarda şerh talebinde bulunan eşin ölümü ya da bu konuda alınmış mahkeme kararının ibrazı halinde diğer eşin tek taraflı talebiyle de terkin işleminin karşılanması, 6) Aile konutu şerhi eşlerden herhangi birinin tek taraflı talebiyle işlenmiş ise diğer eşe işlemin sonucundan duyuruda bulunulması,(M.K. m.1019) 7) Aile konutu şerhi işlenmesinde; gereken hallerde taşınmaz malın şerhi talep edilen taşınmaz mal ile aynı olduğunun kadastro müdürlüğünce veya muhtarlıkça tespit edilmesi, 8) Malî yönü: Aile konutu şerhine yönelik 492 sayılı Harçlar Kanununda herhangi bir düzenleme bulunmadığından talebin harç, Ö.I.V., E.K.P. ve döner sermaye ücreti tahsil edilmeden karşılanması, 9) Hukukî sonuç: "Aile konutudur.” şerhi bulunan taşınmazda eşlerin rızası sağlanmadıkça tapu kütüğü üzerinde tasarrufu taleplerin karşılanmaması, (M.K. m.194/1) Gerekmektedir.”

780 Bulut, s. 96-99. Ayrıntılı bilgi için Bkz. Gençcan, Aile Konutu, s. 272 vd.

781 Öztan, Aile Hukuku, s. 322; Çabri, s. 409. Yargıtay, Ģerhin niteliği ilgili en somut belirlemelerini Yargıtay Hukuk Genel Kurulu‟nun 04.10.2006 tarihli E. 2006/2- 591 K. 2006/624 sayılı Kararı ile gündeme getirmiĢtir. YHGK, kararında ilk olarak Ģerhin açıklayıcı olduğunu belirtmiĢtir. Bundan çıkan doğal sonuç, aile konutu niteliğinin ve buna bağlı olarak aile konutuna sağlanan korumanın Ģerhten önce etkisini göstermeye baĢlamasıdır; ancak Genel Kurul, Ģerhin muhatabının bir diğer deyiĢle Ģerhin varlığının anlam taĢıyacağı kiĢinin eĢle yapılan iĢlemin tarafı olan kiĢi olduğunu belirtmiĢtir. ĠĢlem tarafı kiĢi, tapu sayfasında Ģerh bulunmadığı bir kurguda iyiniyetli olmak koĢulu ile aile konutu üzerinde hak sahibi eĢin yapacağı iĢlemle kazanımda bulunabilir. Yargıtay‟a göre TMK. m. 194 hükmü, m. 1023 hükmünü dıĢlamaz. Karar, doktrinde çeĢitli yönlerden eleĢtiriye uğramıĢtır. Armutçuoğlu‟nun bizimde katıldığımız düĢüncesine göre, Hukuk Genel Kurulu‟nun kararının TMK. m. 194 hükmü ile koruma altına alınan menfaatle örtüĢmediği ve diğer taraftan aile konutu Ģerhi barındırmayan tapu kütüğünde herhangi bir yolsuzluk olmadığı da açıktır. Bu çerçevede aile konutu üzerinde hak sahibi eĢle iĢlem yapan üçüncü kiĢinin olası iyiniyeti, güveni tapu dıĢı bir unsura yöneliktir. Tapu dıĢı bir unsura güven ise TMK. m. 1023 hükmü kapsamında koruma görmez. Bu

155

sahibi eĢin karĢısındaki üçüncü kiĢinin iyiniyeti hiçbir zaman korunmaz. TMK m. 3 hükmündeki iyiniyet ilkesi, kanun koyucunun Kanunda böyle bir korumayı kabul ettiği somut olaylar için geçerli olup TMK m. 194 hükmünde böyle bir düzenleme yoktur. Dolayısıyla iĢleme taraf olan üçüncü kiĢilerin bilgisizliği mazur görülebilen bir bilgisizlik olarak kabul edilmemelidir. Bu sebeple üçüncü kiĢilerin iyiniyetli bir Ģekilde konutun aile konutu olduğunu ya da yapılan iĢlemde eĢin rızasının yokluğunu bilememeleri onların hak kazanmalarını sağlamaz ve yapılan iĢlem geçersiz olur. Geçerli olmayan hukukî iĢleme dayalı olarak yapılan tescil de “yolsuz tescil” niteliğinde olacağından iĢleme rıza vermeyen eĢ tarafından açılacak “tapu kütüğünün düzeltilmesi davası” yoluyla sicilin düzeltilmesi sağlanabilir. Konuya iliĢkin olarak ileri sürülen bir diğer görüĢe göre ise,783

tapuya Ģerh verilmemesi halinde iĢlemi

noktada TMK m. 1023 hükmünün uygulanmasına yönelik Ģart gündemde değildir. Yargıtay‟ın aile konutu Ģerhinin mevcut olmadığı durumda hak sahibi eĢle iĢleme giriĢen kimsenin iyiniyetli olması halinde taĢınmaz üzerinde hak sahibi olacağını bildiren yaklaĢımı Ģerhin kurucu olduğu kabul edildiğinde anlam taĢıyabilir. Halbuki Hukuk Genel Kurulu Ģerhin kuruculuğundan bahisle hüküm kuran ilk derece mahkemesinin yaklaĢımını doğru bulmamıĢtır. Ne var ki Genel Kurul verdiği kararla hak sahibi olmayan eĢe üçüncü kiĢinin iyiniyetli olmadığını ispatlama yükü getirerek Ģerhe fiilen kurucu bir etki tanımıĢtır.(Armutçuoğlu, s. 433-435‟den naklen.)

782 Öztan, Aile Hukuku, s. 321-322; Doğan, s. 294; ġıpka, ġükran, Türk Medeni Kanunu‟nda Aile Konutu ile Ġlgili ĠĢlemlerde EĢin Rızası, Beta Basım, Ġstanbul 2002, s. 159-161; ġıpka, ġükran, “Aile

Konutu ve Diğer Eşin Rızasına Bağlı İşlemler”, TÜBAKKOM 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği

"Yeni Medeni Yasanın Aile Hukukuna Getirdiği Yenilikler ve Uygulaması” Sempozyum, Ankara 6-7 Mart 2003, s.47. ġıpka‟ya göre, aile konutu Ģerhi açıklayıcı bir Ģerh olup bu Ģerh olmasa bile aile konutu korunacaktır. ġerh sadece 3. kiĢilerin tapuya güven ilkesini bertaraf eden bir Ģerhtir. 194. maddede ki koruma yasadan doğan bir koruma olup hiç Ģerhe gerek olmadan yasa gereğince aile konutunun korunmasına yönelik bir düzenlemedir. Dolayısıyla karĢı tarafın iyi niyeti korunmayacaktır. Yasal ön alım Ģufa hakkında iyi niyet söz konusu olmuyorsa burada da yasadan doğan bir kısıtlama olarak Ģerh olmasa bile aile konutunun devirlerinde diğer eĢin rızası yoksa 3. kiĢinin iyi niyeti korunmaz (ġıpka, Aile Konutu ve Diğer Eşin Rızasına Bağlı İşlemler, s. 47.) Armutçuoğlu‟ na göre, aile konutuna iliĢkin TMK m. 194 hükmünün getirdiği sınırlama (ister tasarruf yetkisi ister fiil ehliyeti kısıtlaması olsun) konutun tapu sayfasına yapılacak Ģerhten önce doğar ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da Ģerhin kurucu olmadığını bildirerek bu hususu teyit eder. Dolayısıyla hak sahibi olan eĢle iĢleme giriĢen iyiniyetli kimse aile konutuna iliĢkin tapu sicil kaydında Ģerh olsun olmasın tapu dıĢı unsura güvendiği için TMK m. 1023 korumasından yararlanamaz ve bu kimse adına yapılan tescil yolsuz olur. Bununla birlikte TMK m. 194 hükmü ile ilgili olarak birbirinden farklı görüĢler ileri sürülse de eĢle iĢleme giriĢen kimsenin iyiniyetinin korunmayacağı, bu kimsenin yapılan iĢlemle hak sahibi olmayacağı Ġsviçre - Türk öğretisindeki hâkim görüĢtür. (Armutçuoğlu, s. 430.) ġıpka/Özdoğan‟a göre de, m. 194/I hükmü doğrudan doğruya kanundan doğan bir tasarruf yetkisi sınırlaması olup Ģerh bulunmasa dahi diğer eĢin rızası alınmadan yapılan hukukî iĢlem kanundan dolayı geçersiz sayılır ve karĢı tarafın iyiniyeti iĢlemi geçerli hale getirmez. YHGK nun 15.04.2015 tarih ve 2013/2-2056 E.- 2015/1201 K. sayılı Kararı ile de aile konutu Ģerhi bulunmasa bile eĢlerin birlikte yaĢadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetlerinin sınırlandırılmıĢ olduğu vurgulanmıĢ; eĢin açık rızası alınmadan yapılan iĢlemin geçersiz olduğu kabul edilmiĢtir. (ġıpka/Özdoğan, s. 650-653.)

783

Kılıçoğlu, Aile Hukuku, s. 253. Yargıtay‟ın da bazı kararları bu yöndedir. YHGK 13.04.2006 tarih ve 2006/2-591 E.- 2006/624 K. sayılı Kararına göre, “4721 sayılı TMK‟nin m. 194/III hükmü ile rıza alınmadan yapılacak iĢlemleri önleyebilmek amacıyla tapu kütüğüne Ģerh verilmesi olanağı getirilmiĢtir. Ancak hemen belirtmek gerekir ki anılan madde ile tapuya güven ilkesine bir istisna

156

yapan üçüncü kiĢilerin, konutun aile konutu olduğunu bilememelerine iliĢkin bilgisizlikleri mazur görülebilir bilgisizlik olarak kabul edilmeli ve üçüncü kiĢilerin iyiniyeti korunmalıdır.