• Sonuç bulunamadı

2. ŞİRKETLER HUKUKUNDA TÜZEL KİŞİLİĞE HÂKİM OLAN

2.1. Sınırlı Sorumluluk İlkesi

2.1.1. Şirketler Hukukunda Sorumluluk İlişkileri

2.1.1.2. Şirketler Hukukunda Sorumluluk Türleri

Hukukumuzda şirketler, tüzel kişiliğe sahip olmaları bakımından ikiye ayrılırlar. Tüzel kişiliği bulunmayan şirketlere verilebilecek en tipik örnek adi şirkettir (TBK madde 620 vd.). Tüzel kişiliğe sahip şirketler ise 6102 sayılı kanunun 124/1 hükmünde sayılan ticaret şirketleridir. Bunlar; kollektif, komandit, limited, anonim şirketler ve kooperatiflerden ibarettir. Tüzel kişiliğe sahip şirketlerde kendi aralarında sınıflandırılmıştır. Adi komandit ve kollektif şirketler şahıs şirketiyken; limited, anonim

91 Antalya G., (2015), Borçlar Hukuku Genel Hükümler-Cilt I, Legal Yay., İstanbul, s. 68.

92 Sağlam İ., (2016), Devletin Yasal Mirasçılığı, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk

Araştırmaları Dergisi, Cevdet Yavuz’a Armağan, Cilt 22, Sayı 3, s. 2474.

93 Karşı görüşler için bknz. Kocayusufpaşaoğlu N., (2014), a.g.e., s. 32. 94 Kocayusufpaşaoğlu N., (2014), a.g.e., s. 32.

ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket ise sermaye şirketi olarak nitelendirilmiştir (TTK madde 124/2).

Ortakların şirket borçlarından ötürü alacaklılara karşı sorumlu olup olmayacakları ve ne şekilde sorumlu olacakları (özellikle sınırlı sorumluluk) hususunun şirket türleri ile önemli bir bağlantısı vardır. Elbette sorumluluk, şirketlerin tasnifinde tek ölçüt değildir. Ancak şirket türleri ile ortaklarının sorumluluk durumları arasında da esaslı bir bağlantı vardır.96

Sermaye şirketlerinde, şirketin kurulmasıyla birlikte ortakların şahsi malvarlığından ayrı bir hukuki yapı ve malvarlığı meydana gelir. Bu malvarlığının kaynağı ortakların şirkete getirdiği sermaye paylarıdır. Şirket borçlarından dolayı ortaklara başvurulmaması esas olsa da bazen bunun istisnası da mümkündür. Ancak şirketin tüzel kişiliğe sahip olup olmamasına göre şirket borçlarından dolayı ortaklar ya doğrudan doğruya (birinci derecede) ya da dolayısıyla (ikinci derecede); sınırlı veya sınırsız; basit veya müteselsil şekilde sorumlu tutulabilmektedir. Dolayısıyla ortakların sorumluluğunun şekli, kapsamı ve sırası dikkate alınarak şirketlerin borçlarından dolayı sorumlulukları üç farklı şekilde kategorize edilebilir.

a. Doğrudan Doğruya – Dolayısıyla Sorumluluk

Doğrudan doğruya sorumlulukta, alacaklı alacağını önce şirketi takip etmek zorunda olmaksızın doğrudan ortaklara başvurarak talep edebilmektedir.97 6098 sayılı kanunun 620. maddesi ve devamında düzenlenen adi şirketler bu duruma örnek

96 Hatta bu konuda en keskin görüşü savunan Alman hukukçu Laband’ın kanaatine göre aslında ticaret

hukukunda çeşitli şirket türleri değil sorumluluk türleri ve bunun teşkilatlanması söz konusudur. Laband’a göre şirketlerde sorumluluk, özellikle ortakların üçüncü kişilere karşı sorumluluğu (dış ilişki) emredici hükümlerle düzenlenmiştir. Buna karşılık ortaklar arasındaki ilişkileri (iç ilişki) düzenleyen hükümler ise daha çok yorumlayıcı niteliktedir. Zira iç ilişki daha çok ortaklar arasındaki sözleşmeyle düzenlenmektedir ve bu nedenle de şirket türlerinin oluşumunda önem taşımamaktadır. [Bknz. Çamoğlu E., (1969), a.g.e., s. 13.] Çamoğlu ise Laband’ın teorisindeki gerekçenin aslında bir sonuç olduğu düşüncesindedir. Çamoğlu’na göre; şirketlerde iç ilişkilerin yorumlayıcı dış ilişkilerin ise emredici kurallarla düzenlenmiş olması, bu hükümlerin şirket türlerinin belirlenmesindeki tek ölçüt olduğunu göstermemektedir. Çünkü bir hukuk müessesesine uygulanacak hükümlerin niteliği ancak sonuç olabilir. Kaldı ki iç ilişkileri düzenleyen bütün hükümler yorumlayıcı dış ilişkileri düzenleyen bütün hükümler de emredici değildir. Bizce de Laband’ın bu teorisi şirket türlerindeki farklılıkların kaynağını açıklaması bakımından kısmen yetersiz kalmaktadır. Ancak mesela limited şirket ile anonim şirket arasında ortakların üçüncü kişilere karşı sorumluluğu açısından kayda değer bir fark yoktur. Dolayısıyla Laband’ın teorisi iktisadi nedenlere dayanan bu farkı açıklamaya yetmeyecektir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi; sorumluluk, şirketlerin tasnifinde tek ölçüt olmasa bile şirket türleri ile ortaklarının sorumluluk durumları arasında önemli bir bağlantı olduğu şüphesizdir.

gösterilebilir. Çünkü adi şirketlerin ortaklarından bağımsız bir tüzel kişiliği yoktur ve alacaklılar alacakları için doğrudan ortaklara başvurabilmektedir.

Dolayısıyla sorumluluk halinde ise, tüzel kişiliğe sahip şirketin alacaklısı, alacağı için ilk önce şirket tüzel kişiliğine başvurmak zorundadır. Kural olarak ortakların, şirketin borçlarından ötürü doğrudan sorumluluğu yoktur. Ancak, şirket alacaklısı şirket malvarlığından alacağını tahsil edememesi halinde, şirket ortaklarına başvurabilecektir.98 Örneğin; adi komandit şirketlerde komandite ortaklar ile kollektif şirket ortakları şirket alacaklılarına karşı dolayısıyla (ikinci dereceden) sorumludur.

b. Sınırlı-Sınırsız Sorumluluk

Şirket borçlarından dolayı öncelikle sorumluluk, şirket tüzel kişiliğine aittir. Ancak, şirket malvarlığının borçları karşılayamaması halinde, ortakların şahsi sorumluluklarına gidilip gidilemeyeceği durumuna göre, şirketler, ortaklarının şirket borçlarından dolayı sınırlı veya sınırsız sorumlu olması açısından iki farklı şekilde tasnif edilmektedir.

Şahıs şirketlerinde, kural olarak şirket tarafından ödenemeyen borçlar için ortakların sorumluluğu sınırsızdır. Bu şirketlerde, ortakların şirketteki sermaye miktarının sorumluluk açısından da bir önemi yoktur. Ortağın sermaye miktarı yüzde bir olsa dahi şirket tarafından ödenemeyen borçlar için alacaklılara karşı sınırsız sorumlu olacaktır.

Sermaye şirketlerinde ise ortakların şirket borçlarından ötürü alacaklılara karşı sorumluluğu ancak şirkete getirdikleri veya getirmeyi taahhüt ettikleri sermaye miktarı ile sınırlıdır. Burada taahhüt edilen sermaye payı tamamen ödendikten sonra ortağın şirket borçlarından ötürü sorumluluğu ortadan kalkmaktadır.

c. Basit – Müteselsil Sorumluluk

Müteselsil sorumluluk; birden çok kimsenin, alacaklıya karşı her birinin ayrı ayrı -borcun hepsi için- asıl borçlu sıfatı ile sorumlu tutulması halinde söz konusu olur (TBK md. 162).99 Mesela; şahıs şirketlerinin ortakları (komandit şirketlerde komanditer ortaklar

98 Bahtiyar M., (2015), Ortaklıklar Hukuku, Beta Yay., İstanbul, s. 8.

99 Arkan S., (2005), Türk Ticaret Kanunu Tasarısına İlişkin Değerlendirmeler, Türk Ticaret Kanunu

hariç)100 şirket borçlarından dolayı alacaklılara karşı müteselsil olarak sorumludurlar. Bu nedenle şahıs şirketlerinde alacaklıların, alacaklarının tamamını veya bir kısmını herhangi bir ortaktan talep edebilmesi mümkündür (TBK mad. 163). Hatta ortaklardan birisinin sermaye borcunu ödememesi halinde tahsil edilemeyen kısım için diğer ortaklara başvurulması bile söz konusu olabilecektir.101

Sermaye şirketlerinin ortakları ile komandit şirketin komanditer ortakları ise şirket borçlarından dolayı taahhüt ettikleri sermaye miktarı ile sınırlı olarak sorumludur. Buradaki sorumluluk ise müteselsil değil basit sorumluluktur. Bu nedenle bir ortak tarafından taahhüt edilen, ancak ödenmeyen sermaye payı için diğer ortaklara başvurulması mümkün değildir.102