• Sonuç bulunamadı

1.3. ĐDARĐ VE SĐYASĐ YAPI

1.3.1. Đdari Yapı

Celal Talabani ve IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin konuğu olarak Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentine sığınmıştır. Söz konusu olay, yargıya intikal etmiş ve Haşimi’nin iadesi talep edilmiştir. Haşimi’nin Kuzey Irak’ta koruma altına alınmasının iki önemli nedeni bulunmaktadır. Öncelikle bölge yönetimi, Haşimi’ye karşı koruyucu bir rol üstlenerek, ABD işgalinden beri Sünni Arap kamuoyunda kendisi hakkında oluşan olumsuz imajı değiştirmek istemiştir. Diğeri de, ABD askerlerinin çekilmesinin ardından, Irak’taki siyasi denklemde Maliki hükümetiyle olan anlaşmazlıklar noktasında, Sünniler üzerinden yeni bir baskı oluşturabilmektir.

Önümüzdeki dönemde IKBY ve Federe Irak Yönetimi arasında ortaya çıkabilecek iki temel anlaşmazlık dikkati çekmektedir. Bunlardan ilki uzun süredir gündemde olan nüfus sayımı ve buna bağlı olarak petrol gelirlerin paylaşımıdır. Đkinci anlaşmazlık konusu ise tartışmalı bölgelerdir. Kerkük başta olmak üzere bazı bölgelerin IKBY’ye dâhil edilmek istenmesi, Federe Hükümet ile aralarında soruna neden olmaktadır (Semin, 2010:22-23).

Almanya’nın bölgedeki nüfuz edinme çabalarına bakıldığında ise, bölgede pazar arayışı içinde olduğu görülmektedir. Almanya, 2009 yılında Erbil’de başkonsolosluk açarak IKBY ile hem diplomatik ilişkiler konusunda ilerleme kaydetmek, hem de ekonomik alanda ilişkilerini geliştirmek istemiştir. Almanya’nın en büyük havayolu şirketi Lufthansa, 25 Nisan 2010’da Bağdat’ta uçuşlara başlamadan önce, Erbil’e uçuşlara başlamıştır.

1.3. ĐDARĐ VE SĐYASĐ YAPI

Kuzey Irak’ın idarî ve siyasî yapısının incelenmesi ve açıklanması bölgenin Türkiye ile olan ilişkilerini ve bu ilişkilerdeki karşılıklı tutumu belirlemek bakımından oldukça önemlidir. Özellikle bölgede hâkim olan siyasi yapı ve bu yapıyı oluşturan siyasi partilerin durumları, bölgenin Türkiye ile ilişkileri açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle bu başlık altında, öncelikle bölgenin idarî yapısı, ardından da siyasi yapısı ele alınacaktır.

1.3.1. Đdari Yapı

Günümüzde bölgenin sınırları gibi, idari yapısı da sürekli tartışma konusu olmaktadır. Kuzey Irak bölgesi, genel olarak Dahok, Süleymaniye ve Erbil illerini

11

kapsamaktadır. Ancak, Irak’ın işgalinden hemen sonra Kürt Peşmerge güçleri, savaş öncesi sınırların dışına çıkarak bazı bölgeleri de kontrolleri altına almışlardır. Bunun sonucunda Musul, Dahok, Erbil, Kerkük, Süleymaniye, Selahattin ve Diyala illerini kapsayan “tartışmalı bölgeler” sorunu ortaya çıkmıştır. Söz konusu sorunun ötesinde, bölgedeki farklı etnik ve dini-mezhepsel grupların bir arada yaşama sıkıntıları, partilerin siyasal rüştlerini ispatlama çabaları, yeraltı ve yerüstü zenginliklerin paylaşılma sorunu, Federe Hükümet ile IKBY arasında anlaşmazlıklara neden olmaktadır (Đkbal, 2006:13).

IKBY 1992’de, idari yapının oluşumu ve korunması adına, Süleymaniye ilinde askerî bir akademi kurmuştur. Đlk mezunlarını aynı yılın Eylül ayında vermiştir. KDP de Ekim 1992’de Selahaddin’de, “Peşmerge Đşleri Genel Komutanlığı” oluşturmuş ve bu komutanlık, Peşmerge Đşleri Bakanlığı’na bağlanmıştır. Daha sonra Zaho’da polis akademisi kurulmuştur. Sivil emniyet işlerine bakan polis teşkilatının merkezi ise Erbil’dedir. Bu sayede Talabani ve Barzani peşmergeleri, gerilla düzeninden çıkarak düzenli ordu haline dönüşme çalışmalarına devam etmişlerdir (http//:www.yenisafak. com.tr, Erişim Tarihi: 10.07.2015).

Irak Anayasası'na göre, IKBY sınırları içinde güvenliğin sağlanmasından sorumlu olan Peşmerge kuvvetleri, 1991 yılı sonrasında oluşturulan yeşil hattın kuzeyinde kalan ”tartışmalı alanlar” (disputed territories) olarak adlandırılan bölgelerde de hâkimiyet kurmuşlardır. Bu bölgeler içindeki Peşmerge varlığı, Irak topraklarının yaklaşık %7'sine denk düşmektedir. Peşmerge kuvvetlerinin mevcut sayısının 75.000-100.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir (http://busam.bahce shir.edutr, Erişim Tarihi: 01.07.2015).

Irak Merkezi Yönetimi, Kürt Bölgesel Yönetimi sınırlarını Dahok, Erbil ve Süleymaniye ile sınırlandırmaktadır. Harita 1.1’de IKBY sınırları ve tartışmalı bölgeleri gösterilmiştir.

12

Harita 1.1. IKBY’nin Sınırları ve Anlaşmazlığa Konu Olan Bölgeler

Kaynak: www.crisisgroup.org, Erişim Tarihi: 11.07.2015

Diğer taraftan, IKBY’nin idari yapısı; Dahok, Erbil, Süleymaniye illeri, bu illere bağlı kaza ve bu kazalara bağlı nahiye ve köyler şeklinde yapılanmıştır. Nüfusu 3000’in üzerinde olan yerlerde, kent konseyi teşkilatının kurulması öngörülmüştür. Bölgenin yönetim şekli, Irak Federal Cumhuriyeti’ne bağlı Parlamenter Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi şeklindedir. Yasamadan sorumlu Kuzey Irak Bölgesel Meclisi, yürütmeden sorumlu ve halk tarafından seçilen Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı, yürütme görevini yapan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Bakanlar Kurulu, başbakan, bakanlar ve nihayet bağımsız yargı organları IKBY’nin idari unsurlarını meydana getirmektedir.

13

Kuzey Irak’ın idari yapısını oluşumuna bakıldığında, IKBY’nin ortaya çıktığı bugünkü bölge, Mart 1970 yılında resmileşmeye başlamıştır. Kürtlerle Irak hükümeti arasında 1970 yılında yapılan anlaşmada, o gün Irak’ta iktidarda bulunan devrim komuta konseyi tarafından, Kürt Halkının haklarını kullanma karar alınmıştır. Ayrıca Kürtlerin kendi yurtlarını inşa edebilmeleri için çaba gösterileceği üzerinde anlaşılmış ve bu durumla ilgili bir manifesto yayınlanmıştır. Yine aynı anlaşmada Irak’ın Arap ve Kürt uluslarından oluştuğu, Kürtlerin çoğunlukta olduğu yerlerde Kürtçenin Arapça ile birlikte resmi dil olacağı belirtilmiştir. Söz konusu anlaşmanın maddeleri aşağıdaki gibidir (U.S. Department Of Defence, 2008:7-8):

• Kürtçe, Kürt bölgelerinde resmi dil olacak, Kürt okullarında eğitim dilinin Kürtçe olduğu kabul edilecektir.

• Hükümet, Kürtlere karşı bakanlık, kamu hizmetleri, askeri ve diğer görevlerde ayrımcılık yapılmayacağını taahhüt edecektir.

• Hükümet, televizyonda Kürtlerin meseleleri hakkında özel programlar hazırlayacak, Kürt bölgelerinde daha fazla ve daha iyi eğitim veren okullar açacaktır.

• Kürt bölgeleri, polis ve güvenlik görevlileri dâhil olmak üzere, Kürt yetkililer tarafından idare edilecektir.

• Kürtler, kendi öğrenci, gençlik, kadın ve öğretmen örgütlerini kurabileceklerdir.

• Daha önceki ayaklanmalar sırasında Hükümetteki memuriyetlerini bırakan Kürtler, yeniden işe alınacaktır.

• Kürt bölgelerinin geçmişte çektikleri zararların tazmin edilmesi sağlanacak ve savaşta ölen Kürtlerin ailelerinin ücretsiz barınmalarının temini yanında, ekonomik kaynaklar bölgeye âdil olarak dağıtılacaktır.

• Kürt ve Arap köylüler evlerine dönecektir.

• Toprak reformu, Kürt bölgelerinde hızlandırılacaktır. • Anayasada Kürt dili ve milleti tanınacaktır.

14

• Devletin başkan yardımcılarından biri Kürt olacaktır. • Kürt illeri, anlaşma doğrultusunda idare edilecektir.

• Devlet, Kürt çoğunluğun bulunduğu yerleri belirlemek üzere nüfus sayımı yapacaktır.

• Kürtler parlamentoda orantılı olarak temsil edileceklerdir.

Kürtler, 1970 yılında Irak yönetimi ile varılan mutabakatın gereğinin tam olarak yerine getirilmemesi ve özellikle de Kerkük’ün, özerk bölgelerinin içine dâhil edilmemesinden dolayı, bu kararı tanımamışlardır. Üstelik Irak’ın 1975 yılında Cezayir’de Đran ile yaptığı anlaşma neticesinde, Đran’ın Kürtler’e verdiği desteği kesmesine neden olmuşlardır. Böylece Özerk Kürt Bölgesi kurulamadan süreç sona ermiş, Irak yönetimi ile Kürtlerin arası yine açılmıştır. 1970 yılında yayınlanan Kürdistan özerklik manifestosunda, Kürtler için düşünülen özerk bölge, Harita 1.2’de yer almaktadır.

Irak Devrim Komuta Konseyi, 24 Şubat 1974 tarihinde tek taraflı aldığı bir kararla, Dahok, Erbil ve Süleymaniye’yi kapsayan bölgeyi “Kürt Özerk Bölgesi” olarak ilan etmiştir. Bu kararda Kerkük, özerk bölgenin sınırları içerisine dâhil edilmemiştir (Baran, 2009:18).

15

Harita 1.2. Kürt Bölgesel Yönetimi Haritası

Kaynak: www.de.wikipedia.org, Erişim Tarihi: 20.07.2015

2004 yılının Mart ayında imzalanan Kuzey Irak Kürt Yönetimi Geçici Yönetim Yasası’nın 53’ncü maddesinin A bendinde; “Kürdistan Bölgesel Hükümeti, 19 Mart 2003 tarihinde Dahok, Erbil, Süleymaniye, Kerkük, Diyala ve Musul

illerindeki toprakları idaresi altında bulundurmakta olan resmi hükümet” olarak

tanımlanmaktadır.

15 Ekim 2005’te referandumla kabul edilen Irak Cumhuriyeti anayasasının 117. maddesi “Yürürlüğe girdikten sonra bu anayasa, Kürdistan Bölgesini ve mevcut

organlarını federal bir bölge olarak kabul eder“ ifadesini içermektedir. 140. maddesi

ise “sakinlerinin iradesini tespit için Kerkük’te ve diğer anlaşmazlık bölgelerinde en