• Sonuç bulunamadı

4. MESAJIN DÖNÜŞÜMÜ

4.4. Toplum Eleştirisi Dönemi

3.3.13. Reis Bey (1988)

1988 yılında çekilen Reis Bey filmi Necip Fazıl Kısakürek’in aynı adlı tiyatro oyunundan uyarlanmıştır. Yayınlandığı dönemde 5.000 izleyici tarafından izlenmiştir (http://www.tsa.org.tr/tr/film/filmgoster/4142/reis-bey, 6.9.2018). Filmin senaristi ve yönetmeni Mesut Uçakan’dır. Film, orijinal eserde ve filmde ismi verilmeyen, ağır ceza hakimi olmasından ötürü diğer tüm karakterlerin Reis Bey (Haluk Kurdoğlu) diye hitap

ettiği ana karakterin ruhsal dönüşümünü anlatır. Mekan Türkiye’dir. Film mesajın muhtevasından ötürü zamana ayrıca vurgu yapmaz.

Hikayenin birinci bölümünde annesini öldürmekle suçlanan ve masumiyetini ispatlayamadan, Reis Bey’in kararı ile idam edilen genç adam (Ümit Acar) ile alakalı sahnelerden oluşur. Genç adam, Avrupa’da sürdürdüğü felsefe eğitimini yarıda bırakmıştur, Türkiye’ye döndükten sonra eroin ve kumar bağımlısı olur. Maddi durumu kötüleşir ve sosyal açıdan itibarını kaybeder. Filmde “bitirim” olarak bahsedilen çevrelere ve kumarhanelere düşer. Birinci bölüm genç adamın haksız yere idam edildiğinin anlaşılmasıyla sona erer.

Film annenin öldürülmesi sahnesiyle başlar, sonrasında mahkeme sahnesine geçilir. İzleyicinin ilk sahneyi bir tanığın ağzından dinlediği anlaşılır. Tüm deliller gencin aleyhinedir; katil eve anahtarla girer, anahtar anneden başka bir tek genç adamda vardır, katilin üstünde genç adamın İngiltere’den aldığı ceket vardır ve boğuşma sırasında bir parçası annenin elinde kalır. Tüm bu delillerin yanında Reis Bey duruşma sırasında genç adamın düşkün ve “bitirim” halinden dem vurur. Reis Bey’in bu tavrına verdiği cevaplar ile genç adamın iç dünyası tanıtılır. “Kendi nefsinden” şikayetçidir sanık, fakat annesini öldürmemiştir, bunu delillerden ayrı olarak kabul etmek istemeyen ve anne öldürmeyi gencin kötü yaşamına uygun gördüğü için soğuk ve acımasız davranan hakimi “kendi halinden mağrur” olmakla itham eder. Reis Bey tüm bunları suçlunun adaleti zayıflatma çabası olarak görür. Mahkeme sahnesinden sonra, izleyici, Reis Bey’in hayatı hakkında bilgilendirilir; Reis Bey otelde yaşamaktadır, kimsesizdir ve ideallerine uygun gördüğü bu hayatı kendi seçmiştir. Akşamları notlar yazar bu idealler ile alakalı. Reis Bey’in tanıtıldığı sahnede kaldığı otel alt metnin yedirildiği mekanlardan biridir. Kızı evden kaçmış baba, hayat kadınları, iftiraya uğramış oğlu için Reis Bey’den merhamet dilenen kadın ve yönetmenin toplumsal yaşamın sapmalarına ilişkin oluşturduğu kompozisyona katkıda bulunur.

Mahkeme sonucu genç idam cezası alır ve idamı ile akışın birinci bölümün son sahnelerine girilir. İdamdan hemen önceki sahne, Reis Bey’in ruhsal durumunu anlatır;

Reis Bey genç adamın birazdan asılacak olmasına rağmen metanetli ve sakin durumuna memnun olur. Bu memnuniyet Reis Bey’in kişilerin yalnızca suçluluk durumlarıyla ilgilenmediğini onların insani alışkanlıklarından da (korkma, merhamet isteme, duygulanma, çaresiz kalma) insanlıklarından da tiksindiğini ele verir. Nitekim otel

sahnesinde kızı hasta olduğu için sayıklayan adamı da polis çağırıp otelden kovdurtmakla tehdit etmiştir. Reis Bey’in kendinde zayıf olarak gördüğü insan’a olan nefretinin en açık şekilde işlendiği sahnelerden biri ikinci bölümde, daha evvel Reis Bey’in defterine not aldığı anlaşılan bir cümlenin okunduğu sahnedir, mütemadiyen otele gelerek oğluna iftira atıldığını söyleyerek yardım isteyen yaşlı kadın hakkında Reis Bey şunları yazmıştır; “ Bu çocuğun esrar satıcısı olduğuna dair kesin bir bilgi bulunmuş değil… Ferde verdiğim ceza isabetsiz olabilir ama cemiyet için aradığım deva isabetlidir.” Reis Bey cemiyet adına kurguladığı ideallerin haklılığını, fertlerin yaşamlarından üstün tutmaktadır. Reis Bey yalnızca suçluların pişmanlıklarından tiksinmez diğer tüm fertlerin de zayıflıklarından, cemiyeti canlı ve güçlü tutamayacak hasletlerin tümünden tiksinir. Reis Bey’in ideali soğuk ve katı adaletin uygulanmasından çok daha öte düşkünlerden ve sapmışlardan arındırılmış bir cemiyettir. Bir başka sahnede, akşam otel odasında defterine yazılar yazarken, modern hukuk doktrininin şüpheden sanık yararlanır ilkesini benimsemediğini ifade eder Reis Bey, fakat Reis Bey’in devası uğruna haksızlık görmesini önemsemediği cemiyet yine modern hukuk tanımlarınca oluşturulmuş cemiyettir. Film modern hukuk tanımları üzerinden bir akıl yürütme gerçekleştirir, bu tanımlarla oynar ve olası anomalilerden birini tasvir eder. Cemiyetin faydası bir başka akılcı uslamlamayla ve mevcut modern ceza aygıtlarıyla Reis Bey’in yorumladığı şekliyle tabii bir şekilde yorumlanabileceğinin mesajı verilir. Filmin ana temasını merhamet kavramının oluşturduğu ikinci bölümü esasında birinci bölümün bizzat bu mesajına antitez olarak kurgulanmamıştır. İkinci bölümde pozitif hukuk eleştirilmez bu bölüm cemiyetin ve fertlerin var kalmasına deva olarak hukuk yahut öteki toplumsal aygıtlar cinsinden bir önermede bulunulmaz.

İkinci bölüm Reis Bey’in tüm ideallerinin, tanımlarının ve yaklaşımlarının hatalı olduğunu fark etmesiyle başlar. Haksız yere idamına sebep olduğu gencin mezarı başında, gencin dadısıyla karşılaşır ve ondan af diler, dadı; “ eğer seni affedersem dünyada affedilmemiş tek suçlu kalmaz” der. Reis Bey cevaben; “ Sen beni affet ki yeryüzünde suçu affedilmemiş tek suçlu kalmasın” der. Bu cevap filmin geri kalanın ana temasını oluşturur. Reis Bey bu bölümde genç adamın kumar oynadığı kumarhaneye gider, oradaki insanlara fikirlerini, duygularını anlatır ; “ Acımayı ve merhameti cemiyete başlı başına şifa kabul edenler birleşin! ” diye haykırır. Etrafına

katilleri, kumarbazları ve eroin satıcılarını topladığı sahnede insanların üzerlerindeki silahları toplar, ceplerine koyar ve uzun bir söylev verir;

“ Katili tezgahtar, hırsızı kasadar, dolandırıcıyı tezgahtar yapalım. Bakalım saklı parayı çalan yan kesici açıkça eline teslim edileni ne yapar? Korunanı vuran katil, bakalım bağrını açanlara ne yapar? Şüphe usulünün beslediği kötülük, bakalım itimat sistemi önünde büsbütün şahlanır mı? Yoksa dize mi gelir? Görelim.”

Bu sahne polis baskını ile son bulur. Baskın sırasında kumarhanedekilerden biri Reis Bey’in cebine gizlice eroin bırakır. Arama sırasında tüm silahlar ve eroin Reis Bey’in üstünden çıkar. İkinci bölümde olgunlaşan düşüncelerin ve söylevin pratikte karşılık bulacağı üçüncü bölüm başlar bu bölümde Reis Bey’in suçlanması, hapis ve duruşma sahnelerine yer verilir. Reis Bey yargılanır ve suçlunun suçunu itiraf etmesiyle beraat eder fakat tüm bu olaylar gerçekleşirken fikirlerini geniş kitlelere duyurur. Baro Reis Bey’i adalet azizi ilan eder.

Film mesajına ek olarak, dosyası bulunamadığı için hapiste tutulan, yarı deli olduğu halde tımarhanenin kabul etmeyip hapishaneye hapishanenin kabul etmeyip tımarhaneye göndermeye çalıştığı, hapishanedeki insanların hukuk sisteminin karmaşıklığı karşısındaki aczinden yararlanarak eski hakim yalanıyla para kazanan mahkumların bulunduğu sahne ile mevcut ceza infaz sistemini eleştirir.

Film birçok yerinde İslami temalar içermektedir. Genç adam nefsinden şikayet eder, Reis Bey alemin merhamet üzere yaratıldığından bahseder, idam öncesi telkin sahnesinde okunan Kuran ile metanete kavuşan genç adamın masum olduğu halde zulümle öldürüldüğü anlatılır ve gencin metaneti öteki dünya fikrini vurgular.

Yönetmen 1980 yılında çektiği Rahmet ve Gazap filmindeki kurgunun hemen hemen aynısını kullanmıştır. Önceki filmden farklı olarak Necip Fazıl Kısakürek’in Reis Bey oyunun karakter ve mesajına tam olarak yer verilmiştir.