• Sonuç bulunamadı

Türkiye'de son 10 yılda uygulanan tarım politikaları ve yaşanan ekonomik gelişmeler çerçevesinde yağlık ayçiçeği üretici gelirlerindeki değişimler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye'de son 10 yılda uygulanan tarım politikaları ve yaşanan ekonomik gelişmeler çerçevesinde yağlık ayçiçeği üretici gelirlerindeki değişimler"

Copied!
143
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i

T.C.

TRAKYA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

ĠKTĠSAT ANABĠLĠM DALI YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

TÜRKĠYE’DE SON 10 YILDA

UYGULANAN TARIM POLĠTĠKALARI VE

YAġANAN EKONOMĠK GELĠġMELER

ÇERÇEVESĠNDE YAĞLIK AYÇĠÇEĞĠ

ÜRETĠCĠ GELĠRLERĠNDEKĠ

DEĞĠġĠMLER

UĞUR GÖÇMEZ

TEZ DANIġMANI PROF. DR. SADĠ UZUNOĞLU

(2)
(3)
(4)

I

Tezin BaĢlığı: Türkiye de Son 10 Yılda Uygulanan Tarım Politikaları ve YaĢanan

Ekonomik GeliĢmeler Çerçevesinde Yağlık Ayçiçeği Üretici Gelirlerindeki DeğiĢimler

Tezin Yazarı: Uğur GÖÇMEZ

ÖZET

Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana Türkiye ekonomisi içerisinde tarımın payı sürekli azalmakta olup, bu azalıĢta tarımsal üretimden vazgeçilmesine paralel olarak bitkisel üretim miktarlarındaki düĢüĢler önemli rol oynamaktadır. Tarımsal üretimden vazgeçilmesinde temel sebep ise uygulanan tarım politikaları çerçevesinde gelirin, üreticiler açısından istenen seviyelerde olmamasıdır.

ÇalıĢmada Tarım sektörünün mevcut durumu yanı sıra Türkiye ve dünyada yağlı tohumlar sektörünün tarım sektörü içerisindeki durumu üzerinde durularak, yağlık ayçiçeği tohumu özelinde, 2012 yılı itibariyle son 10 yıllık dönemde bölgesel bazda yurtiçi üretim miktarları ve değiĢimleri, uluslararası ve iç piyasa fiyat hareketleri ve bu hareketlerin üretim tercihleri üzerine etkileri, tarımda kullanılan girdi maliyetlerindeki değiĢimler ve bu değiĢimlerin tarımsal maliyetler üzerindeki etkileri üzerinde durulmuĢtur. Lisanslı depoculuk, biyoenerji ve arazi toplulaĢtırma gibi üretici gelirleri üzerinde olumlu etkisi olabilecek faktörler değerlendirilmiĢtir.

Ayrıca ayçiçeği üreticilerinin sosyo-ekonomik yapıları, arazi yapıları, tarımdan elde ettikleri gelirleri, üretim tercihleri ve sürdürülebilirliği ile uygulanan tarımsal politikaları ve tarımsal desteklemelere olan bakıĢ açılarını gösterebilmek adına anket çalıĢması düzenlenerek sonuçları paylaĢılmıĢtır.

Bu çalıĢmanın, 2012 yılı itibariyle son 10 yıllık dönemde uygulanan tarım politikaları, tarım sektörü girdi maliyetlerindeki değiĢimler, tarımsal ürün fiyat hareketleri gibi faktörler çerçevesinde yağlı tohumu ve özelde ayçiçeği üreticilerinin

(5)

II

mevcut ekonomik ve zirai durumunu ortaya koymanın yanı sıra, yağlı tohum sektör ve üreticilerinin mevcut sorunlarına uygun politikalar geliĢtirilmesi ve bu sayede mevcut potansiyelin hayata geçirilerek yağlı tohumlar üretim açığının giderilmesine ıĢık tutacağı düĢünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Yağlık ayçiçeği, Tarımsal gelir, Tarımsal girdi,

(6)

III

The Title of Thesis: The Applied Agricultural Policies in Turkey in The Last

Decade and Income Changes of Oil Sunflower Producers Within Frame of The Emerging Economical Developments

The Writer of Thesis: Uğur GÖÇMEZ

ABSTRACT

Since the beginning years of Turkish Republic, the rate of agriculture in Turkey’s economy has been decreasing in permanent as the diminished amount of vegetable yield took an important role parallel with the assigned agricultural production in the case that the income has not been at level which is demanded by producers in accordance with the applied agricultural policies.

In this study, the amount and changes of domestic production, peculiar to sunflower seed, as of the year of 2012 within last decade on the regional base, the price movements in international and domestic market and influences of these movements on production preferences, the changes in input cost, which is used in agriculture and influences of these movements on agricultural cost has been put emphasized by examining both the available situation of agricultural sector and the situation of oil seeds sector in agricultural sector of Turkey and the world. Besides, such factors which could affect producers’ income in positive as the licensed storage, bio-energy and land consolidation have been analyzed.

Moreover, a questionnaire has been prepared to emerge sunflower producers’ socio-economic and land structure, income which are acquired from agricultural activities, point of views to the production preferences and production sustainability and the applied agricultural policies, agricultural support, results of which have been released in this study.

(7)

IV

This study which has been aimed at revealing oil seed and the existing specific economic and agricultural situation of sunflower producers in the context of such factors as agricultural policies which were applied as of the year of 2012 within last decade, the changes of input cost in agricultural sector, the price movements of agricultural production, has been considered as guide in order to remove the product deficit of oil seeds production by carrying out available potency thanks to the fact that favorable policies to the existing problems of oil seeds sector and producers could be developed.

Key Words: Sunflower oil, Agricultural income, Agricultural input,

(8)

V

TEġEKKÜR

TÜRKĠYE’DE SON 10 YILDA UYGULANAN TARIM POLĠTĠKALARI VE YAġANAN EKONOMĠK GELĠġMELER ÇERÇEVESĠNDE YAĞLIK AYÇĠÇEĞĠ ÜRETĠCĠ GELĠRLERĠNDEKĠ DEĞĠġĠMLER adlı Yüksek Lisans Tez çalıĢmama katkılarından dolayı Tez danıĢmanım Prof.Dr. Sadi UZUNOĞLU’ na, Doç. Dr. Ahmet ATAKĠġĠ’ye, Doç Dr. Gökhan SÖNMEZLER’ e, Doç. Dr. Ayhan AYTAÇ’a ve Ġktisat Bölümündeki tüm öğretim üyelerimiz ile üniversite yönetimine, bilimsel olarak tezin yazımında yararlandığım eserleri ve kaynakları oluĢturanlara saygı ve Ģükranlarımı arz ederim.

ÇalıĢmalarım esnasında bana her türlü kolaylığı ve desteği gösteren Trakya Birlik yönetim kurulu ile Trakya Birlik bünyesindeki tüm mesai arkadaĢlarıma desteklerinden dolayı teĢekkür ederim.

Ayrıca sevgili eĢim Nuriye GÖÇMEZ, oğlum Buğra GÖÇMEZ ve kızım Simay GÖÇMEZ’e manevi hiçbir yardımı esirgemeden yanımda oldukları için tüm kalbimle teĢekkür ederim.

(9)

VI

ĠÇĠNDEKĠLER

ÖZET I ABSTRACT III TEġEKKÜR V ĠÇĠNDEKĠLER VI ÇĠZELGELER LĠSTESĠ IX GRAFĠKLER LĠSTESĠ XI KISALTMALAR XII GĠRĠġ 1 1.BÖLÜM

1. TÜRKĠYE’DE TARIM SEKTÖRÜ ve EKONOMĠDEKĠ YERĠ 8 1.1. Tarım Sektörünün Ekonomi içerisindeki Yeri 9 1.2. Tarım Sektörünün Ġstihdam içerisindeki payı 12

2.BÖLÜM

2. YAĞLI TOHUMLARIN TÜRKĠYEDEKĠ MEVCUT DURUMU 15 2.1.Türkiye’de Yağlık Ayçiçeği Tohumu 20

2.1.1. 2003-2012 periyotunda yıllara göre yağlık ayçiçeği

ekim-üretim durumları 22

2.1.2. 2003-2012 periyotu bölgelere göre yağlık ayçiçeği

ekim-üretim durumları 24

2.1.3. 2003-2012 periyotu illere göre yağlık ayçiçeği

ekim-üretim durumları 25

2.1.4 Ayçiçeği tohumu piyasasında Üretici Birlikleri 26

2.1.4.1. Trakya birlik 28

2.1.4.2. Karadeniz birlik 29

(10)

VII

3.BÖLÜM

3. YAĞLI TOHUMLARIN DÜNYADAKĠ MEVCUT DURUMU 34

3.1. Dünyada Yağlık Ayçiçek Tohumu 36

4.BÖLÜM

4. TÜRKĠYEDE TARIM POLĠTĠKALARI 38

4.1. Cumhuriyet öncesi dönem Tarım Politikaları 38 4.2. Cumhuriyet Dönemi Ekonomik GeliĢmeleri ve Tarım Politikaları 38

4.3. Tarımsal Destekleme Politikaları 42

4.3.1. Destekleme Alımları 46

4.3.2. Alan Bazlı Desteklemeler 49

4.3.2.1. Doğrudan Gelir Desteği 49

4.3.2.2. Mazot desteği 51

4.3.2.3. Gübre desteği 54

4.3.3. Tarım Havzaları Üretim ve Desteklemeleri 55 4.3.3.1. Destekleme primleri(Fark ödemeleri) 56

4.3.4. Diğer desteklemeler 59

4.3.5. Ġndirimli faizli nakdi krediler 59

4.3.6. DıĢa karĢı korumacılık 62

4.4. Türkiye’de son 10 yılda yağlık ayçiçeği fiyat değiĢimleri 65

5.BÖLÜM

5.GĠRDĠ KULLANIM VE MALĠYETLERĠNDEKĠ DEĞĠġĠMLER 69

5.1.Gübre 69

5.2.Mazot 72

5.2.1.Tarımda Mazot Kullanımı 76

5.3. Tohumluk 80

5.4. Tarım Ġlaçları 81

5.5. Elektrik ve Sulama maliyetleri 82

VI.BÖLÜM

6. KRĠZLERĠN TARIM SEKTÖRÜ ÜZERĠNE ETKĠLERĠ 85

6.1. Kasım 2000, ġubat 2001 krizleri 85

6.2. 2007-2008 Küresel krizi 87

VII.BÖLÜM

7. ÜRETĠCĠ GELĠRLERĠNĠ ARTTIRABĠLECEK ALTERNATĠF

FAKTÖRLER 90

7.1. Lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsaları 90

7.2. Biyodizel 93

(11)

VIII

VIII.BÖLÜM

8. TÜRKĠYE’DE SON 10 YILDA UYGULANAN TARIM POLĠTĠKALARI VE YAġANAN EKONOMĠK GELĠġMELER ÇERÇEVESĠNDE YAĞLIK AYÇĠÇEĞĠ ÜRETĠCĠ GELĠRLERĠNDEKĠ DEĞĠġĠMLER ANALĠZĠNE

ĠLĠġKĠN BĠR UYGULAMA 99 8.1. AraĢtırmanın amacı 99 8.2. AraĢtırmanın Yöntemi 100 8.3. Bulgular ve yorumları 101 SONUÇ ve ÖNERĠLER 119 KAYNAKÇA 125

(12)

IX

ÇĠZELGELER

Tablo 1: Tarımsal GSYĠH’nın Genel GSYĠH Ġçindeki Payı (Cari fiyatlarla) 9 Tablo 2: Ekonomik büyüme hızlarının mukayesesi 11 Tablo 3: Nüfus ve toplam istihdam içerisinde tarımsal istihdamın değiĢimi 13 Tablo 4: Tarımda kullanılan belirli makine, alet ve ekipman sayıları 14 Tablo 5: 2003/2012 dönemi Ayçiçeği/ Buğday paritesi 15 Tablo 6: Trakya birlik ve Karadeniz birlik son 10 yıl ayçiçeği alıĢ faaliyetleri 30 Tablo 7: Türkiye yağlı tohum ve türevleri ithalatı 32 Tablo 8: Yağlı tohum ve türevlerine ödenen döviz miktarları 32 Tablo 9: Dünya yağlı tohumlu bitkilerin son 10 yıldaki ekiliĢ, üretim değerleri 34 Tablo 10: Son 10 yıl Dünya’da ayçiçeği ekim, üretim, verim durumu 37 Tablo 11: 2003-2012 dönemi tarımsal desteklerin toplam destekler içerisindeki

dağılımı 44

Tablo 12: Desteklerin bütçe içerisindeki payı, GSYH’ye oranı 45

Tablo 13: Destekleme alım tutarları 48

Tablo 14: DGD’nin toplam tarım bütçesindeki yeri 50

Tablo 15: 2003 yılı mazot desteklemesi 51

Tablo 16: 2005 yılı mazot desteklemeleri 52

Tablo 17: Mazot desteklemeleri ve toplam tarım destekleri içindeki payı 53 Tablo 18: Gübre desteklemeleri ve toplam tarım destekleri içindeki payı 54 Tablo 19: Ürün ve yıl bazında ödenen prim desteklemeleri 57 Tablo 20: Destekleme primleri dahil toplam ayçiçeği fiyatları 58 Tablo 21: Tarım sektöründe kullanılan nakdi krediler(Bin TL) 60 Tablo 22: Tarımsal kredi faiz oranları (yüzde) 61 Tablo 23: 2000 Yılından bu yana buğday, arpa ve çavdar’a

uygulanan ithal gümrük vergisi oranları 63

Tablo 24:Yağlık ayçiçeği tohumu ve yağında gümrük vergileri ve fonlar 64 Tablo 25: Trakya birlik ve Karadeniz Birlik ayçiçeği kesin alım fiyatları 66 Tablo 26:Ġthal ayçiçeği tohumu fiyatları( $/TON CĠF) 67

(13)

X

Tablo 27: 2006-ġubat 2009 dönemi iç piyasa ayçiçeği fiyat hareketleri 68

Tablo 28:Gübre fiyatları (TL/TON) 70

Tablo 29:Kimyevi gübre kullanım miktarları(TON) 71 Tablo 30:Ayçiçeği, buğday, çeltik, pamuk, gübre pariteleri 72 Tablo 31: Mazotun üretim masrafları içerisindeki payı 77

Tablo 32:Ortalama mazot fiyatları 78

Tablo 33: Dekar baĢına üretimde kullanılan mazot miktarları 79 Tablo 34: Ayçiçeği, buğday, çeltik, pamuk, gübre pariteleri mazot pariteleri 79 Tablo 35: Ayçiçeği yoğun bölgelerde yetiĢtirilen bazı ürünlerin tohum fiyatları 81

Tablo 36: Kuru ve sulu tarım maliyet farkları 83

Tablo 37: Önemli ürünlerin tarımında açığa çıkan sera gazının mazot ve

biyodizel açısından karĢılaĢtırılması 95 Tablo 38: Yıllara göre Türkiye’de arazi toplulaĢtırma çalıĢmaları 97

(14)

XI

GRAFĠKLER

Grafik 1: 2003-2012 GSYH büyüme hızı ve tarım sektörü büyüme hızı 11 Grafik 2: 2009/2012 yılı Türkiye yağlı tohum üretim miktarları 20 Grafik 3 : 2003-2012 dönemi bölge bazında ayçiçeği üretim miktarları 24 Grafik 4 : 2003-2012 periyotu illere göre yağlık ayçiçeği ekim durumları 26 Grafik 5:Tarımsal destek/GSYĠH oranı karĢılaĢtırması 46 Grafik 6:Taban fiyat uygulamasının arz talep dengesine etkisi 47

Grafik 7:Desteklemeye esas tarım havzaları 56

Grafik 8: 2004-2008 dönemi petrol fiyatları 74

Grafik 9: DeğiĢik ülkelerde mazottaki vergi yükünü gösterir liste 75 Grafik 10:Tarımda kullanılan mazot miktarındaki değiĢim 77 Grafik 11: Tarımsal desteklerin azalmasının ekonomi üzerine etkisi 88

(15)

XII

KISALTMALAR

AB Avrupa Birliği

BÜGEM Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü BYSD Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği CĠF Sigorta ve Navlun Maliyete dahil fiyat

ÇKS Çiftçi Kayıt Sistemi

DGD Doğrudan Gelir Desteği

DFĠF Destekleme Fiyat Ġstikrar Fonu

DPT Devlet Planlama TeĢkilatı

DTÖ Dünya Ticaret Örgütü

GAP Güneydoğu Anadolu Projesi

GATT Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel AnlaĢması GDO Genetiği DeğiĢtirilmiĢ Organizma

GSYĠH Gayrisafi Yurt Ġçi Hasıla

ĠMF Uluslar arası Para Fonu

KĠT Kamu Ġktisadi TeĢekkülleri

OECD Ekonomik Kalkınma ve ĠĢbirliği Örgütü OPEC Petrol Ġhraç Eden Ülkeler Örgütü

OTP Ortak Tarım Politikası

PETDER Petrol Sanayi Deneği

TĠGEM Tarım ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğü

TMO Toprak Mahsulleri Ofisi

TUĠK Türkiye Ġstatistik Kurumu

TÜGEM Tarımsal Üretim ve GeliĢtirme Genel Müdürlüğü

(16)

1

TÜRKĠYE’DE SON 10 YILDA UYGULANAN TARIM

POLĠTĠKALARI VE YAġANAN EKONOMĠK GELĠġMELER

ÇERÇEVESĠNDE YAĞLIK AYÇĠÇEĞĠ ÜRETĠCĠ

GELĠRLERĠNDEKĠ DEĞĠġĠMLER

GĠRĠġ

Yağlı Tohumlar dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de yoğun talep gören stratejik öneme sahip ürünlerdir. Bitkisel yağ sektöründe temel hammadde olmasının yanı sıra yem, kimya ve enerji gibi pek çok sektöre de türev ürünleri ile (küspe, asitli yağ, biyodizel vb.) hammadde sağlamak suretiyle katkıda bulunmaktadır. Ülkelerin ticaret hacmindeki payı, istihdama katkısı gibi olumlu etkileri yanı sıra hali hazırda Türkiye’deki haliyle, üretim açığı olması durumunda yurt dıĢından ithalat için yoğun döviz çıkıĢına sebebiyet vermesi gibi olumsuz etkileri de söz konusudur.

Dünya’da yağlı tohumlar denildiğinde ilk akla gelen ürünler soya fasulyesi, kanola, pamuk çekirdeği (çiğit) ve ayçiçeğidir. Bu sıralamada belirleyici unsur, adı geçen yağlı tohumların dünya genelindeki üretim miktarlarıdır. Türkiye’de yağlı tohumlar denildiğinde ilk akla gelen ürünler ise pamuk çekirdeği ve ayçiçeğidir. Ayrıca son yıllarda yağlı tohum üretimini arttırabilmek için yüksek oranda desteklenen kanola ve soya da yurtiçi yağlı tohum piyasasında sözü edilir ürünler olmuĢlardır.

Türkiye’de gıda amaçlı bitkisel yağ tüketiminde en önde gelen yağlı tohum ayçiçeğidir. 2011/2012 yılı Bysd verilerine göre yurt içi bitkisel yağ tüketiminin yaklaĢık yüzde 83’ü rafine ayçiçeği yağıdır. Türkiye de rafine ayçiçeği yağına bu kadar yoğun talep olmasına rağmen hâlihazırda uygulanan politikalar ve yapılan desteklemeler, yağlık ayçiçeği tohumu üretimini istenilen seviyelere çıkaramamaktadır.

(17)

2

Artan nüfus ile birlikte yağlı tohumlara ve bitkisel yağlara olan talebin her geçen gün artarak devam edeceği düĢünüldüğünde, mevcut üretim gerçekleĢmeleri ile yurt içi yağlı tohum ve bitkisel yağ açığının kapanmaktan öte her yıl daha fazla ithalat ile karĢılanacağı bir gerçektir.

Türkiye dıĢ ticarette petrolden sonra en çok dövizi yağlı tohum ve türevleri ithalatına ödemektedir. Sadece 2012 yılında yağlı tohum ve türevleri ithalatına ödenen döviz miktarı yaklaĢık 3,6 milyar dolar civarındadır.

Bu durumun temel sebeplerinden biri, yağlı tohumların gerek fiyat gerekse destekleme anlamında üreticilerin beklentilerini karĢılayamamasıdır. Özellikle 90’lı yıllardan sonra uygulanan tarım politikaları ile yağlı tohumların (özelde ayçiçeğinin) hububatlarla olan fiyat paritesinin hububatlar lehine bozulması, maliyet kazanç mukayesesinde, yağlı tohumları ekim tercihlerinde arka sıralara itmiĢtir.

Son yıllarda yağlı tohumlardaki üretim açığını kapatabilmek adına özellikle kanola, soya, aspir gibi yağlı tohumların üretimine verilen desteklemeler arttırılmıĢtır. Yağlık ayçiçeği tohumunda ise desteklemeler adı geçen diğer yağlı tohumların yarısı nispetinde olsa da, rafine ayçiçeği yağında mevcut iç talep ile son yıllarda yoğunlaĢan rafine ayçiçeği ihracatından gelen talebin ayçiçeği tohumu fiyatlarını belli bir seviyeye yükseltmesi, destekleme açığını bir miktar telafi eden unsur olmuĢtur. YaĢanan ekonomik geliĢmelere bağlı olarak TL’nin değer kaybı ithal ürün maliyetini yükselterek iç piyasa fiyatlarına olumlu yansımıĢ, üretici birliklerinin de talep noktasında piyasada olması ile yağlık ayçiçeği tohumunda fiyat istikrarı nispeten yakalanmıĢ, üretimde çok fazla artıĢ sağlanamasa da düĢüĢün önüne geçilmiĢtir.

Türkiye’de yağlı tohum ve türevleri açığının azaltılabilmesi için üreticilerin gelirlerini arttırmaya yönelik tedbirlerin alınması ve bu yönde verimli politikaların üretilerek uygulanması gerekmektedir. Bu Ģekilde hem Türkiye’nin en önemli döviz harcama kalemlerinden birinin önüne geçilmiĢ, hem de Türkiye’de kurulu bulunan ve

(18)

3

hâlihazırda hammadde eksikliği dolayısıyla bir kısmı atıl durumda bulunan 7,4 milyon ton yağlı tohum iĢleme kapasitesinin tamamı devreye alınarak ek istihdam sağlanabilecektir.

Bu tezin amacı, yağlı tohumların Türkiye ve dünya tarımı içerisindeki mevcut durumunu ortaya koymanın yanı sıra Türkiye’de yağlık ayçiçeği üretiminin yoğun olarak yapıldığı bölgelerdeki üreticilerin son 10 yılda uygulanan tarım politikaları ve ekonomik geliĢmeler çerçevesinde tarımsal gelirleri ve girdi maliyetlerindeki değiĢimleri inceleyerek, yakın gelecekte üreticilerin gelirleri üzerinde olumlu etkisi olabilecek yaklaĢımları ortaya koyabilmektir.

Tezin birinci bölümünde Türkiye de tarım sektörünün mevcut durumu ile gerek büyüklük gerekse istihdam olarak ekonomi içerisindeki payına değinilmiĢtir.

Ġkinci bölümde yağlı tohumlu bitkilerin Türkiye tarımı içerisindeki mevcut durumu ile, yurtiçi yağlık ayçiçeği üretim miktarları, yapılan üretimin coğrafi bölgelere ve illere göre dağılımı, üretici birliklerinin sektördeki rolü, yağlı tohum ve türevlerindeki üretim açığı ve mevcut dıĢa bağımlılık problemi üzerinde durulmuĢtur.

Üçüncü bölümde yağlı tohumlu bitkilerin dünya genelindeki üretim durumu ve ülkeler bazında üretim miktarları ile ayçiçeği tohumunun mevcut durumu incelenmiĢtir.

Dördüncü bölümde Cumhuriyetin ilanından bu yana uygulanan tarım politikaları ile son 10 yıllık dönemde yaĢanan geliĢmeler ve uygulanan tarım politikaları ve etkileri detaylı olarak anlatılmıĢtır.

BeĢinci bölümde üreticilerin gelirleri üzerinde belirleyici unsur olan üretim girdilerindeki miktar ve fiyat bazında değiĢimler detaylı olarak incelenmiĢtir.

(19)

4

Altıncı bölümde 2000 yılından bu yana yaĢanan krizlerin ekonomiye ve tarım sektörüne etkileri incelenmiĢtir.

Yedinci bölümde üreticilerin gelirlerine olumlu yansıyacak alternatif faktörler incelenmiĢtir.

Sekizinci bölümde yağlık ayçiçeği ekimi yoğun bölgelerdeki üreticilere uygulanan anket çalıĢmasının sonuçlarına yer verilmiĢtir.

A-PROBLEM

Türkiye’de yağlı tohumlarda ve özelde yağlık ayçiçeğinde yıllardan bu yana üretim açığı olmasına rağmen üretim artıĢına yönelik çok fazla yol alınamamaktadır. Gerek uygulanan tarım politikaları gerekse ekonomideki içsel geliĢmelere bağlı olarak üretici gelirlerinde pozitif veya negatif büyük değiĢimler yaĢanmakta, bu değiĢimlere küresel ekonomik etkilerinde dahil olmasıyla özellikle dıĢa bağımlı girdi maliyetlerindeki aĢırı artıĢlar, üreticilerin rekabet gücünü azaltarak yağlı tohumlar ekiminden vazgeçme durumunu gündeme getirmektedir. Azalan üretimin doğal neticesi olarak her yıl milyarlarca dolar döviz yurt dıĢına ithalat için ödenmektedir.

Öte yandan dıĢ ticarette korumacı tedbirler alınsa bile tarımsal alan ölçek farklılıkları sebebiyle dıĢ ülkelere karĢı fiyat/maliyet dezavantajı oluĢmakta, bu durum iç piyasada üretim ve girdi maliyetlerinde yaĢanan artıĢları birebir oranda iç piyasa ürün fiyatlarına yansıtmayı mümkün kılmamaktadır. Bu sebeple yıldan yıla tarımsal üretimden elde edilen gelirler arasında büyük farklar gözlemlenebilmektedir.

Bu yüzden ekonomik konjonktüre ve tarım politikalarına bağlı olarak üreticilerin gelir unsurlarındaki değiĢimlerin incelenerek üretim tercihleri ile mukayeseli analizinin yapılması, mevcut yağlık ayçiçeği tohumu üretiminin sürdürülebilirliğine yönelik politikalar üretilebilmesi açısından önem arz etmektedir.

(20)

5

B-AMAÇ

Bu araĢtırmada, uygulanan tarım politikaları ve ekonomik geliĢmelere bağlı olarak yağlık ayçiçeği üretici gelirlerindeki son 10 yıldaki değiĢimler analiz edilerek geliri ve üretimi arttırabilmek adına geliĢtirilebilecek tarımsal politikaların önceliklerini ortaya koyabilmektir.

C-ÖNEM

Yağlık ayçiçeği üreticilerinin gelirlerindeki pozitif ya da negatif değiĢimlerin dönemsel olarak analizinin yapılması, bu değiĢimlerde etkili olan faktörlerin daha iyi anlaĢılmasına dolayısıyla daha verimli destekleme ve tarım politikaları belirlenmesine yardımcı olacaktır. OluĢturulacak verimli politikaların üreticileri yağlık ayçiçeği üretimine teĢvik ederek hali hazırda mevcut yağlı tohum ve türevleri üretim açığını kapatmaya yönelik katkı sağlanması önem arz etmektedir.

D-VARSAYIMLAR

Düzenlenecek anket formları için çeĢitli bölgelerde mevcut üreticiler ile yüz yüze görüĢme yöntemi ve kolayda örnekleme metodunun uygun olduğu düĢünülmektedir.

E-SINIRLILIK

ÇalıĢmada Trakya Yağlı Tohumlar Tarım SatıĢ Kooperatifleri Birliğinin 48 Kooperatifi ortağı yağlık ayçiçeği üreticilerin gelirleri ve üretim maliyetlerindeki değiĢimlere bakıĢları ile uygulanan tarım politikalarının etkinliğine iliĢkin görüĢleri analiz edilecektir.

(21)

6

F-TANIMLAR

Tarım Sektörü: Tarım ihtiyaçlarını giderecek ürünleri ve hammaddeleri üretmek üzere yapılan toplam faaliyetleri kapsar.

Yağlı Tohumlar Sektörü: Bitkisel olarak tarımsal iĢletmelerin üretiminden

baĢlamak üzere, nihai mamul olarak tüketiciye ulaĢmasına kadar sistem içerisinde bulunan yapıların tümünü kapsar.

Yağlık Ayçiçeği Tohumu: Pamuk çekirdeği ile birlikte Türkiye yağlı tohum

üretiminin yüzde 86’sının gıda amaçlı bitkisel yağ tüketiminde Türkiye’nin en çok talep edilen yağlı tohumu.

Destekleme Politikaları: Gelir seviyesinin iyileĢtirilmesi, ve yoksullukla mücadele

ile üretim açığı bulunan ürünlerin üretimini teĢvik edebilmek adına, tarımdaki mevcut durum göz önüne alınarak, üretilen politikalardır.

Tarım Sektörü Girdi Maliyetleri: Tarım sektöründe kullanılan ayni( mazot, gübre,

tohum vb.) ve nakdi(Zirai kredi) girdilerin tümünün maliyelerini kapsamaktadır.

Alternatif Gelir Unsurları: Üreticilerin mevcut gelir seviyesini arttırması muhtemel

etkenleri içermektedir.

ARAġTIRMA YÖNTEMĠ

A-ARAġTIRMA MODELĠ

AraĢtırmada konuyla iliĢkin ulusal ve uluslar arası kaynakların taranması esas alınacak olup, Trakya Yağlı Tohumlar Tarım SatıĢ Kooperatifleri Birliğinin 48 Kooperatifi ortakları arasında “Türkiye’de son 10 yılda uygulanan tarım politikaları

(22)

7

ve yaĢanan ekonomik geliĢmeler çerçevesinde yağlık ayçiçeği üretici gelirlerindeki değiĢimler” adlı anket uygulanmak suretiyle yağlık ayçiçeği üreticilerinin gelirleri ve üretim maliyetlerindeki değiĢimlere bakıĢları ile uygulanan tarım politikalarının etkinliğine iliĢkin görüĢleri analiz edilecektir.

B- EVREN ve ÖRNEKLEM

AraĢtırmanın evrenini genelde yağlı tohumlar ve özelde ayçiçeğinin dünya ve Türkiye’de ki üretim durumu, yurtiçi üretim maliyet ve üretici gelirleri ile uygulanan tarım ve destekleme politikaları ile yaĢanan ekonomik geliĢmelere iliĢkin yapılmıĢ çalıĢmalar ve elde edilmiĢ veriler oluĢturacaktır. Ayrıca Trakya Yağlı Tohumlar Tarım SatıĢ Kooperatifleri Birliğinin ortaklarından müteĢekkil üreticilerle, ortağı oldukları kooperatifleri vasıtasıyla irtibata geçilerek yüz yüze görüĢme yöntemiyle anket formu uygulanacaktır. Anket uygulamasında kolayda örnekleme yöntemi kullanılacaktır.

C- VERĠLERĠN TOPLANMASI

Gerek internet, gerekse kaynakların geleneksel yöntemle yerinde taranması suretiyle gerekli olan bilgiler taranacak ve veriler toplanacaktır.

D- VERĠLERĠN ÇÖZÜMÜ ve YORUMLANMASI

AraĢtırma konusunda yapılacak literatür taramasından elde edilecek tespitlerin, mevcut istatistiki verilerle ve yapılacak anket çalıĢması ile elde edilecek tespitlerle örtüĢüp örtüĢmediği incelenecek olup, yağlı tohumlar sektörünün mevcut durumu ile, üretici gelirlerindeki değiĢimlerin ve bu değiĢimde etkili faktörlerin mevcut durum üzerindeki etkisi, toplanan veriler ve bilgiler dahilinde analiz edilip yorumlanarak çözüme iliĢkin öneriler getirilecektir.

(23)

8

1.BÖLÜM

1.Türkiye’de Tarım Sektörü ve Ekonomideki Yeri

Tarım sektörünün sanayi devriminden sonra Avrupa da, Cumhuriyetin ilanı ile birliktede Türkiye’de gerek büyüme hızı gerekse toplam ekonomi ve istihdam içerisindeki pay olarak gerilemekte olduğu görülmektedir. Ülkeler geliĢmiĢlik seviyelerine göre sınıflandırılırken, sanayileĢmeyi tamamlamıĢ ülkeler ilk sıralarda yer almakta, tarımın toplam ekonomi içerisindeki payının yüksek oluĢu ise azgeliĢmiĢliğin göstergesi olarak kabul edilmektedir.

GeliĢmiĢ ülkeler sanayileĢme yolunda büyük adımlar atarken uyguladıkları çeĢitli tarım politikaları ile sektörü koruma altında tutmuĢlardır. Bu korumacılıktaki temel amaç, tarımsal geliri belirli bir seviyede tutarak sanayileĢmenin getirdiği refah artıĢı sebebiyle tarım sektöründe mevcut iĢgücünün tarımdan vazgeçerek kente göç etme isteklerinin önüne geçmektir. Ancak geliĢmiĢ ve geliĢmekte olan ülkelerde sanayi sektörü ilave istihdam ihtiyacı, büyük ölçüde tarım sektörü iĢgücünden karĢılanmaktadır.

Türkiye’de tarım sektörü hâlihazırda mevcut olumsuz koĢullara rağmen ekonomi içerisinde önemli bir paya ve büyük bir potansiyele sahiptir. Mevcut yapısıyla ülke kalkınmasına değiĢik Ģekillerde katkıda bulunmaktadır. Tarım sektörü toplam istihdam içerisindeki önemli payı yanı sıra, diğer sektör çalıĢanlarının ve ülke nüfusunun beslenmesi için zorunlu gıda maddelerini üretmektedir. Ürettiği tarımsal hammadde ile sanayi sektörüne girdi sağlamakta, aynı zamanda üretilen sanayi sektörü ürünlerine talep yaratmaktadır. DıĢ ticarete konu olan ürünler sayesinde ihracata katkı sağlamakta, milli gelire katkı noktasında göreli fiyatlar yoluyla sınai birikimi oluĢumuna katkı sağlamaktadır1.

1 Adem DOĞAN, “Ekonomik Kalkınma Sürecine Tarımın Katkısı: Türkiye Örneği”,Selçuk

(24)

9

Bu katkıları sayesinde tarım sektörünün Türkiye ekonomisi içerisinde payı yıllar içerisinde azalmakla birlikte halen önemini korumaktadır.

1.1.Tarım Sektörünün Ekonomi Ġçerisindeki Yeri

Osmanlı imparatorluğunun duraklama ve gerileme dönemlerinin neticesi olarak sanayileĢmede geri kalınması ile Cumhuriyetin ilk yıllarında tarımın ekonomi içerisindeki payı yüzde 42 gibi yüksek bir seviyedeydi. Daha sonraki yıllarda sanayi ve hizmetler sektörlerinde büyümeye önem verilmesiyle yapılan yatırımlar sayesinde tarım sektörünün ekonomi içerisindeki payı 70’li yıllarda yüzde 36’lı seviyelere, 80’li yıllarda yüzde 25’li seviyelere ve 90’lı yıllarda da yüzde 16’lı seviyelere inmiĢtir.2

Tablo 1:Tarımsal GSYĠH’nın Genel GSYĠH Ġçindeki Payı (Cari fiyatlarla)

Yıllar

Tarımsal GSYĠH Genel

GSYĠH Ġçindeki Payı(yüzde) Yıllar

Tarımsal GSYĠH Genel GSYĠH Ġçindeki Payı(yüzde)

1968 39,8 2004 9,5 1978 30,4 2005 9,4 1988 16,7 2006 8,3 1998 12,5 2007 7,6 1999 10,5 2008 7,6 2000 10,1 2009 8,3 2001 8,8 2010 8,4 2002 10,3 2011 8,0 2003 9,9 2012 7,9

Kaynak: Tuik verileri, 2014

2Bülent MĠRAN, “Tarımsal Yapı ve Üretim”,Erzurum 2005,s:9.

(25)

10

Tablo 1 incelendiğinde 2000’li yılların baĢlarında tarım sektörünün ekonomi içerisindeki payının yüzde 10’lu seviyelere gerilemiĢ olduğunu görülmektedir. 2001 yılında yaĢanan ekonomik krizi takip eden yıllarda toplam gayrisafi yurtiçi hâsıla (GSYĠH), sürekli artıĢ göstermiĢ olup 2002 yılında 350 milyar TL seviyesinden 2012 yılına gelindiğinde 1,4 trilyon TL’ye ulaĢmıĢtır. Aynı yıllar itibariyle tarım sektörünün GSYĠH’ sı da bu artıĢa paralel olarak 36 milyar TL dan 111,7 milyar TL ye ulaĢmıĢ ancak bu artıĢ, toplam GSYĠH artıĢıyla aynı oranda gerçekleĢmediğinden toplam GSYĠH içerisindeki pay gerileyerek yüzde 10,3’den, yüzde 7,9’e inmiĢtir.

2003-2012 yılları arasında yüzde 7,6 ile toplam GSYĠH içerisindeki en düĢük yüzdenin görüldüğü 2007-2008 yıllarına gelene kadar tarımın ekonomi içerisindeki payı sürekli gerilemiĢ, bu yılları takip eden iki yıllık dönemde ise oranlarda bir miktar toparlanma olduğu görülmektedir.

Bu toparlanmada 2008 global krizini takip eden yıllarda tarım fiyatları endeksinin toplam üretici fiyatları endeksine göre daha hızlı yükselmesi ile tarım sektörünün diğer sektörlere göre daha karlı hale gelmesi ve sektöre yapılan yatırımların bu durumdan pozitif etkilenmesi rol oynamıĢtır.3

GeçmiĢe dönük değerlendirmede genel trend olarak tarım sektörünün ekonomi içerisindeki payında yaĢanan düĢüĢte baĢlıca etken, tarım sektörü büyüme hızının, sanayi ve hizmetler sektörleri gibi tarım dıĢı sektörlerin büyüme hızlarından geri kalmasıdır.

3E.Emrah Hatunoğlu, Feyza Eldeniz, “2000 Yılı Sonrası Türk Tarımı Sektöründe Yapısal Dönüşüm Politikaları”, SayıĢtay Dergisi, Temmuz-Eylül 2012, Sayı 86,s:30.

(26)

11

Tablo 2: Ekonomik Büyüme Hızlarının Mukayesesi

Dönemler Tarımsal Büyüme hızı(yüzde) Tarım dıĢı büyüme hızı(yüzde) Gen. eko. büyüme hızı(yüzde) Nüfus artıĢ hızı (yüzde) 1970-1980 1,48 4,95 3,98 2,28 1980-1990 1,12 6,08 5,08 2,07 1990-2000 1,29 3,90 3,52 1,85 2000-2011 1,58 4,95 4,19 1,21 Kaynak:http://www.sayistay.gov.tr/dergi/icerik/der86m2.pdf,s.30,(10.03.2014)

1970’li yıllarda tarım dıĢı sektörlerin yüzde 4,95’lik büyüme hızı ile yüzde 1,48 büyüme hızına sahip tarım sektöründen yaklaĢık 3 kat fazla büyüdüğü görülmektedir. Bu durum seneler içerisinde artıp azalmakla birlikte 2000-2011 döneminde tarımsal büyüme hızında yüzde 1,58 ile son 50 yılın rekor büyüme hızına ulaĢılmıĢtır. Tarım dıĢı sektörlerde ise yüzde 4,95 ile 1970-1980 arası büyüme oranının tekrarlandığı görülmektedir. Tablo 2 den tarım sektörü büyüme hızının sürekli olarak tarım dıĢı sektörlerin büyüme hızının gerisinde kaldığı görülmektedir.4

Grafik 1: 2003-2012 GSYĠH Büyüme Hızı ve Tarım Sektörü Büyüme Hızı Mukayesesi

Kaynak:www.tuik.gov.tr,(11.03.2014).

4

(27)

12

1990’lı ve 2000’li yıllarda tarım sektöründe istenen büyüme oranlarının yakalanamamasında yaĢanan körfez krizleri önemli bir faktör olarak ön plana çıkmıĢtır. Sektörün özellikle ihracat kanadını ayakta tutan Irak pazarının kapanması talep noktasında sıkıntılar yaĢanmasına sebep olarak sektörde istenilen büyüme rakamlarına ulaĢılmasını engellemiĢtir.

Türkiye’de tarım sektörünün ekonomi içerisindeki payı düĢük gibi görünse de, geliĢmiĢ ülkeler ile karĢılaĢtırıldığında göreceli olarak yüksektir. Örneğin ABD’de yüzde 1,7 , AB’de yüzde 1,9 olan bu oran, Japonya’da yüzde 4’tür. Ayrıca Türkiye’de tarımsal destek/GSYĠH oranının yüzde 8’ler düzeyinde olması, sektörel olarak tarımın GSYĠH’ ya katkı noktasında geliĢmiĢ ülkelerden farklılaĢtığını ortaya koymaktadır. Bu veriler bize Türkiye’nin tarım sektörü konumu olarak geliĢmekte olan ülke özelliğini taĢımakta olduğunu göstermektedir.5

1.2.Tarım Sektörünün Ġstihdam Ġçerisindeki Payı

Tarım sektörünün ülke ekonomisindeki en önemli fonksiyonlarından birisi de istihdama olan katkısıdır. Türkiye yüzde 1,5 nüfus artıĢ hızıyla dünya ortalamasının üzerinde bir nüfus artıĢına sahip olmakla birlikte, tarım sektöründe çalıĢan nüfus sayısı yıldan yıla azalmaktadır.

Türkiye’nin istihdam yapısında 90’lı yıllardan sonra büyük değiĢimler yaĢanmıĢ olup yüzde 50’ler de olan tarımın istihdam payı, 2012 yılına gelindiğinde yüzde 25 seviyelerine kadar gerilemiĢtir.6

5

Cemal Doğan, “Dünya Bankası Kredileriyle Destekli Tarım Projelerinin Türk Tarımına Etkileri”, Yük. Lis. Tezi, Atılım Üni. Sos. Bil. Enst. ĠĢl. Ana Bilim Dalı, Ankara 2013,s:19.

6 Özlem Durgun, “Tarımsal İstihdamda Çözülme Devam Ediyor mu?”, Marmara Üniversitesi Ġ.Ġ.B.F

(28)

13

Cumhuriyetin ilk yıllarında yüzde 70-80 aralığında olan tarımsal istihdam payı yıllar içerisinde ağırlığını kaybetmeye baĢlamıĢ, 2000’li yıllar ile birlikte takip eden yıllarda istihdamda lokomotif sektör olma özelliğini hizmetler sektörüne kaptırmıĢtır.

2007 yılına gelinceye kadar geçen süreçte tarım sektöründe çalıĢan sayısı sürekli düĢmüĢ olup 2008 sonrası dönemde tarım fiyatlarında yaĢanan yükseliĢle birlikte tarım sektöründe yaĢanan talep artıĢı beraber tarımsal istihdamda sayısal olarak artıĢa geçmiĢtir.

2003 yılında 7,1 milyon olan çalıĢan 2007 yılında 4,8’ a kadar düĢmüĢ, 2011 gelindiğinde 6,1 milyona ulaĢarak 2007 yılına göre yüzde 20 artıĢ kaydetmiĢtir.

Tablo 3:Nüfus ve Toplam Ġstihdam Ġçerisinde Tarımsal Ġstihdamın DeğiĢimi

Yıllar Nüfus Ġstihdam Toplam Tarımsal Ġstihdam Ġstihdam (yüzde) Tarımsal Tarımsal Ġstihdam Değ.(yüzde)

2003 70.363 21.147 7.165 33,9 - 2004 71.152 19.632 5.713 29,1 -20,3 2005 72.065 20.067 5.154 25,7 -9,8 2006 72.974 20.423 4.907 24,0 -4,8 2007 70.586 20.738 4.867 23,5 -0,8 2008 71.517 21.194 5.016 23,7 3,1 2009 72.561 21.277 5.240 24,6 4,5 2010 73.723 22.594 5.683 25,2 8,5 2011 74.724 24.110 6.143 25,5 8,1 2012 75.627 24.821 6.097 24,6 -0,7 Kaynak:www.tuik.gov.tr,(11.03.2014)

Genel olarak tarımsal iĢgücündeki azalmanın sebeplerinden biri de tarımda kullanılan makine, alet ve ekipman sayılarında yaĢanan artıĢtır. Makine, alet ve ekipman kullanımının artması ile pek çok tarımsal faaliyette insan gücüne olan ihtiyaç minimum düzeye inmiĢtir.

(29)

14

Tablo 4:Tarımda Kullanılan Makine, Alet ve Ekipman Sayıları

Yıllar

Biçerdöver sayısı Traktör sayısı Pnömatik ekim makinesi

Pamuk toplama makinesi 2003 11,721 997,620 15,908 51 2004 11,519 1,009,065 20,668 36 2005 11,811 1,022,365 18,633 128 2006 12,359 1,037,383 19,874 349 2007 12,775 1,056,128 22,048 500 2008 13,084 1,070,746 22,919 520 2009 13,360 1,073,538 23,165 508 2010 13,799 1,096,683 25,390 595 2011 14,313 1,125,001 27,153 730 2012 14,813 1,178,253 29,377 910 www.tuik.gov.tr,(10.02.2014)

Örneğin daha önceki yıllarda klasik mibzerlerle ayçiçeği ekimi yapıldığında ayçiçeği sıralarında birden fazla çıkan ayçiçeği bitkileri “tekleme” olarak tabir edilen iĢleme tabi tutulur ve bu iĢlem için pek çok iĢçi çalıĢtırılması gerekirdi. Tablo 4’te görüleceği üzere son 10 yılda sayıları 15.908 adetten 29.377 âdete yükselen yeni nesil ekim makineleri ile bu Ģekilde bir iĢleme gerek kalmamıĢ olup, ihtiyaç duyulan iĢ gücü azalmıĢtır.

Aynı durum pamuk toplama makinelerinin devreye girmesiyle de gözlemlenmiĢ olup önceki yıllarda elle yapılan pamuk hasadı artık makineler vasıtasıyla yapılmakta olduğundan ayçiçeğinde olduğu gibi iĢ gücü ihtiyacı büyük oranda azalmıĢtır. 2003 yılında 51 adet olan pamuk toplama makine sayısı 2012 yılına gelindiğinde 910 âdete ulaĢmıĢtır.

(30)

15

2. BÖLÜM

2. Yağlı tohumların Türkiye’deki mevcut durumu

Türkiye’de 90’lı yıllardan itibaren yağlı tohumlar aleyhine bozulan yağlı tohum/hububat pariteleri, yağlı tohum ekim alanlarında ciddi azalıĢlara neden olmuĢtur. Buna karĢın, son yıllarda üreticilere prim ödeme sisteminin devreye sokulması ile yağlı tohumlardaki üretim miktarlarındaki düĢüĢ nispeten durdurularak bir miktar artıĢ sağlanmıĢtır.

Tablo 5: 2003/2012 dönemi Ayçiçeği/Buğday paritesi

T.B. Ayçiçek Alım TMO Buğday Alım Ayçiçeği/Buğday Yıllar Fiyatı (TL/Kg.) Fiyatı (TL/Kg.) Paritesi

2002/2003 460.000 211.600 2,17 2003/2004 485.000 310.000 1,56 2004/2005 515.000 356.000 1,45 2005/2006 0,505 0,332 1,52 2006/2007 0,525 0,335 1,57 2007/2008 0,825 0,400 2,06 2008/2009 0,830 0,475 1,75 2009/2010 0,750 0,475 1,58 2010/2011 0,920 0,520 1,77 2011/2012 1,185 0,575 2,06

Kaynak: Trakya Birlik, Tarım bölümü verileri,2014

Dünya genelinde üretilen yağlı tohumlar arsında üretilen miktar bakımından ilk iki sırada yer alan soya fasulyesi ve kolza (kanola) bitkileri, gerek iklim koĢullarının üretime uygunsuzluğu, gerekse rafine yağ olarak tüketici nezdinde yeterince talep görmemeleri gibi sebeplerle, üretim açısından Türkiye’de aynı önem derecesine sahip değildir. Türkiye’de ekonomik ve stratejik olarak ön plana çıkan yağlı tohumlar, pamuk çekirdeği(çiğit) ve ayçiçeği tohumudur.

(31)

16

Ġklim koĢullarının el verdiği ölçülerde verimliliklere bağlı olarak yurt içinde toplamda 2-2,5 Milyon ton civarında yağlı tohum üretimi yapılmakta olup, 2011/2012 döneminde gerçekleĢtirilen 2,51 Milyon ton üretim son 10 yılın en yüksek miktarıdır. Bu üretimin yüzde 89’luk kısmı pamuk çekirdeği (çiğit) ve yağlık ayçiçeği tohumundan oluĢmaktadır.

Pamuk çekirdeği (çiğit) üretimi 90’lı yılların sonlarında 1,4-1,5 milyon ton seviyelerinde üretilirken, 2003 yılı ile birlikte üretim 1 milyon ton’a kadar gerilemiĢtir. 2008-2009 yıllarına gelindiğinde özellikle Akdeniz Bölgesinde Adana-Osmaniye illerinde pamuk çekirdeği fiyatlarının özellikle tahıl fiyatları karĢısında gerilemesi sebebiyle pamuk çekirdeği ekiminden kaçıĢ görülmüĢtür. Çiğit üretiminde yaĢanan bu kayba paralel olarak 2008-2010 yıllarında Türkiye’de toplam yağlı tohumlar üretimi de kritik 2,0 Milyon Ton seviyelerine gerilemiĢtir. 2010 yılı ile birlikte pamuk tohumu üretimi 1 milyon ton sınırını aĢmıĢ, 2011 yılı itibariyle 1,5 milyon ton, 2012 yılı itibariyle 1,4 milyon ton üretim gerçekleĢtirilmiĢtir. Pamuk çekirdeğinde yaĢanan bu artıĢla toplam yağlı tohum üretimi yeniden 2,5 milyon ton seviyelerini aĢmıĢtır.

Bulgaristan ve Romanya’dan gelen göçmenler sayesinde üretimine baĢlanan ayçiçeği tohumu, öncelikle hâlihazırda ülke üretiminin yüzde 50 - 55’nin gerçekleĢtirildiği Trakya bölgesinde, daha sonra Güney Marmara ve diğer bölgelerimizde yetiĢtirilmeye baĢlanmıĢtır. 1950’li yıllarda sadece 70.000 ton seviyesinde olan üretim, 1980’li yılların sonunda 1,25 Milyon Ton’luk zirvenin ardından, ayçiçeği/ buğday paritesinin düĢmeye baĢlaması ile birlikte 2001/02 sezonunda 550 Bin Ton’a kadar düĢmüĢ olup, takip eden yıllarda tekrar artıĢ eğilimine girmiĢtir.7

7Veysel Kaya, “Türkiye de Yağlı Tohumlar Üretimi”, YayınlanmamıĢ eser, Trakya Birlik, Edirne

2009,s:3.

(32)

17

Son yıllarda ayçiçeği tohumu üretimi mevsim koĢullarına bağlı olarak 900.000-1,2 milyon ton seviyelerinde istikrar kazanmıĢtır.

Soya fasulyesi, kolza/kanola, aspir, yer fıstığı, susam tohumu, keten tohumu ve Türkiye’de üretilen diğer yağlı tohumlar olup, üretim miktarları çiğit(pamuk çekirdeği) ve ayçiçeği ile karĢılaĢtırıldığında oldukça düĢük seviyelerde kalmaktadır.

Soya fasulyesi 1980 yılından sonra Adana Osmaniye bölgesinde tahıldan sonra ikinci ürün olarak ekilmeye baĢlanmıĢtır. 1987 yılında ulaĢılan 250 Bin Ton üretim miktarı Türkiye’deki en yüksek üretim miktarı olmakla birlikte, Çukurova Bölgesi’nde mısır/soya fasulyesi paritesinin mısır lehine geliĢmesi, Karadeniz Bölgesi’nde fındık, çay ve tütün gibi ürünlerle rekabet edememesi ve 1980’li yıllardaki güçlü devlet desteğinin azalması ile ucuz dünya ürünü karĢısındaki maliyet dezavantajı neticesinde üretimi 2008-2009 yıllarında 30 – 40 Bin ton’a kadar düĢmüĢtür.

2010 yılı ile birlikte özellikle yüksek protein içeriği sebebiyle yem sektöründen gelen yoğun talep ile soya üretim miktarında artıĢ yaĢanmıĢ olup, Tuik verilerine göre 2012 yılı itibariyle ekim yapılan arazilerin artıĢına paralel olarak 122.000 ton üretim gerçekleĢmiĢtir.

Türkiye’de rapiska ve rapitsa isimleriyle de bilinen kolza/kanola tohumu 1960’lı yıllarda ülkeye getirilmiĢ olup ilk yıllarda özellikle Trakya bölgesinde yaygın olarak yetiĢtirilmiĢtir.

70’li yılların sonlarına kadar yetiĢtirilen kolza bitkisi, yetiĢtirme tekniklerinde karĢılaĢılan zorlukların yanı sıra, yağı içeriğindeki insan sağlığına zararlı erusik asit ve yem hammaddesi olarak kullanılan küspesinin hayvan sağlığına

(33)

18

zararlı yüksek oranda toksik etkili maddeler içermesi nedeniyle kullanılması yasaklanmıĢtır.8

Ġnsan sağlığı açısından tehlike arz eden erusik asit zehirlenmesinden 80’li yılların baĢında Ġspanya da kolza tohumu yağını kullanan 20.000 kiĢiden 300 ü hayatını kaybetmiĢ geri kalanlar kalıcı sinir ve dolaĢım sistemi hastalıkları ile uğraĢmak zorunda kalmıĢlardır.

Ġlerleyen yıllarda kolza tohumunun içeriğindeki insan ve hayvan sağlığı açısından zararlı olan erusik asit oranı, Kanada’da yürütülen çalıĢmalar neticesinde yüzde 1’in altına çekilmiĢ, bu Ģekilde geliĢtirilen bitki, canola “canadian oil low acid” adıyla yağlı tohumlar piyasasındaki yerini almıĢtır.

Kanola tohumunun düĢük maliyetli üretimden gelen fiyat avantajı yanı sıra düĢük doymuĢ yağ oranına sahip, oleik asit oranı yüksek, omega 3 yağ asitleri grubu içerisinde yer alan kanola yağı, zeytinyağına muadil olarak değerlendirilerek yemeklik sıvı yağ sektöründe ayçiçeği yağı’na rakip olarak konumlanmaya baĢlamıĢtır.

Ayrıca tarımsal girdi masrafları içerisinde önemli payı olan mazota alternatif olarak geliĢtirilen biyodizel sektöründen temel hammadde olarak kanola yağından dolayı kanola tohumuna talep gözlemlenmektedir. Biyodizel üretiminde yüzde 80-85 oranında kanola yağı kullanılmaktadır. Kanola tarımının sulama gerektirmemesi nedeniyle sulama imkânı bulunmayan kurak arazilerde ekimi tercih edilmektedir.

Son yıllarda yüksek miktarda verilen desteklemelerin sürdürülmesi halinde kanola üretiminde artıĢlar görülebilecektir. Ancak hali hazırdaki yıllık 90.000 –

8 H.Ebru OnurlubaĢ, Halil Kızılaslan, “Türkiye’de Bitkisel Yağ Sanayindeki Gelişmeler ve Geleceğe Yönelik Beklentiler”,Ankara, Mayıs,2007,s:11.

(34)

19

110.000 ton civarında üretimin gerek gıda sektörü gerekse enerji sektörü olarak kanola tohumuna iliĢkin beklentileri karĢılamaktan çok uzak olduğunu söylemek yanlıĢ olmayacaktır.

Aspir, yeterince tanınan bir yağlı tohum olmaması sebebiyle, içerdiği yüzde 25-30 oranındaki yağ miktarı ve bu yağın insan sağlığı açısından önem arz eden linoleik asitçe zenginliğine rağmen Türkiye’de hak ettiği değeri görememektedir. Kanola ile benzer özellikte kuraklığa dayanıklı bir bitki olması sebebiyle, son yıllardaki mevcut üretim teĢviklerinin sürdürülmesi durumunda Türkiye’nin yağlı tohumlardaki üretim açığının kapanmasına yönelik katkı sağlayabilecek potansiyelde bir yağlı tohumdur. Aspir yağı aynı zamanda biyodizel üretimine son derece uygundur.

Aspir 2006 yılında kg baĢına 22 krĢ ile prim desteği kapsamına alınmıĢ olup, 2012 yılı itibariyle yaklaĢık 155.000 dekar arazide 20.000 ton üretim seviyelerine ulaĢılmıĢtır. Bu miktarlar mevcut potansiyelin çok altında olup, verilecek destekler ile üretim miktarında alınabilecek çok yol vardır.

Yer fıstığı, susam tohumu ve keten tohumu da yurtiçi üretimi yapılan yağlı tohumlu bitkiler olmalarına rağmen, üretim miktarı ve piyasa talebi olarak daha çok tohum olarak tüketilmeleri açısından değerlendirildiğinde Türkiye yağlı tohum sektöründe önemli paya sahip değillerdir. Türkiye’de 100.000 Ton civarında yer fıstığı, 15 – 20 Bin Ton civarında susam tohumu ve 50 - 100 Ton civarında da keten tohumu üretilmektedir.9

9

(35)

20

Grafik 2: 2009/2012 yılı Türkiye yağlı tohum üretim miktarları

1. 02 1. 00 0 1. 20 0. 00 0 1. 30 0. 00 0 79 0. 00 0 1.02 0. 00 0 94 0. 00 0 38 .0 00 87 .0 00 10 2. 00 0 11 4. 00 0 10 6. 00 0 91 .0 00 63 .0 00 61 .0 00 62 .0 00 0 200.000 400.000 600.000 800.000 1.000.000 1.200.000 1.400.000

Pamuk Ayçiçeği Soya Kolza/Kanola Yerfıtığı

2009/2010 2010/2011 2011/2012

Kaynak:Oil World Annual Report, 2013

2.1.Türkiye’de Yağlık Ayçiçeği Tohumu

Yağlı tohumlar içerisinde üretimine yönelik en eski politikaların oluĢturulduğu ürün olarak ayçiçeği tohumu özellikle 80’li yıllardan sonra Türkiye için, büyük önem arz eden yağlı tohum bitkisi olarak ön plana çıkmıĢtır. 60’lı yıllar itibariyle yağlık ayçiçeği tohumu üretimi destekleme kapsamına alınmıĢ, üreticilerin örgütlenmesi teĢvik edilmiĢ ve bu surette kurulan Trakya Birlik, Karadeniz birlik gibi çiftçi kuruluĢları devlet destekleme alımlarına aracılık etmeleri konusunda görevlendirilmiĢtir.

Ġklim koĢullarına uyum kolaylığı sebebiyle hemen her bölgemizde yetiĢtirilebilen ayçiçeği, özellikle kuru iklim koĢullarına nispeten dayanıklı olması sebebiyle sulama imkânlarının kısıtlı olduğu Trakya Bölgesi ile bahar döneminin yağıĢlı, yazların sıcak ve kurak geçtiği diğer bölgelerimizde tercih edilmektedir. Ağırlıklı olarak kuru tarım yapılan bölgelerde tahıllar ile münavebe ürünü olarak üretilmektedir. Her ne kadar kuru iklim Ģartlarında da yetiĢtirilebilse de sulama

(36)

21

imkânı olan bölgelerde ayçiçeği verimlerinde büyük oranlarda artıĢ sağlanabilmektedir. Kuru arazilerde yapılan ayçiçeği tarımında verim oranları 120-150 kg/dekar olarak gerçekleĢmekte iken sulama imkânı olan arazilerde verimler 200-250 kg/dekara kadar yükselmektedir. Bu durum üreticiler açısından ayçiçeğinden elde edilecek gelirin 2 kata yakın artabilmesi durumunu ortaya çıkarmaktadır.

Ayçiçeği geniĢ tablalı bir bitki olmasından dolayı tabla geliĢim evresinden sonra yapmıĢ olduğu yoğun gölgeleme neticesinde çevresinde yabani bitki geliĢimine müsaade etmeyerek, kendisinden sonra yapılacak ekimler için temiz bir ekim alanı bırakmaktadır. Özellikle sulu tarımda Ģeker pancarı gibi yabancı ot hassasiyeti yüksek olan bitkiler için ayçiçeği ekimi sonrası yapılacak ekimlerde verimli sonuçlar elde edilebilmektedir.

Ayçiçeği tohumu iklimsel avantajları yanı sıra, üretim safhalarındaki düĢük iĢgücü ihtiyacı sebebiyle ekimi tercih edilen tarım ürünlerindendir. Üretimin yoğun olarak yapıldığı Trakya Bölgesinde Mart ayı içerisinde toprak hazırlığı yapılarak nisan ayı ilk yarısına kadar ekimi yapılan ayçiçeği tohumu, normal geliĢim dönemi olan yaklaĢık 130 günlük bir süre sonunda Ağustos ayı ortaları ve Eylül ayında hasat edilmektedir.

Ġklim koĢulları sebebiyle Akdeniz bölgesinde (özellikle Osmaniye, Adana) Trakya Bölgesine göre yaklaĢık 1 ay erken ekim yapılabilmekte, iklim gidiĢine bağlı olarak bitki geliĢim süresi neticesinde Temmuz ayından itibaren hasat yapılabilmektedir.

Yağlık ayçiçeği tohumunun yurtiçi toplam yağlı tohumlar içerisindeki payı yıllar itibariyle değiĢkenlik göstermekle birlikte oil world verilerine göre 2012 yılı itibariyle yüzde 37’dir. Bu üretim miktarı ile ayçiçeği tohumu, pamuk çekirdeğinden sonra ikinci sırada yer almaktadır.

(37)

22

2012 yılı itibariyle geçmiĢ 10 yıllık periyotta yağlık ayçiçeği tohumu yurt içi üretimi değerlendirildiğinde, Marmara Bölgesinin (ağırlıklı Trakya Bölgesinde) yağlık ayçiçeği tohumu üretiminde ilk sırada yer aldığı görülmektedir. 2000’li yılların baĢlarında yüzde 70-80’ler civarında olan Marmara Bölgesinin toplam üretim içerisindeki payı, son yıllarda özellikle Karadeniz, Akdeniz ve Ġç Anadolu Bölgelerinde yaĢanan üretim artıĢları ile birlikte yüzde 50-55 seviyelerine gerilemiĢtir.

2003-2012 yılları arasında Türkiye’de yıllık olarak ortalama 500.000-550.000 ha. alanda yağlık ayçiçeği ekimi yapılmıĢtır. Ayçiçeği tarımının gerektirdiği tüm ekipman ve tarımsal girdiler (gübre, zirai ilaç vs.) en ideal ölçüde kullanılsa dahi, iklim koĢullarının temel belirleyici unsur olduğu dekar baĢına verimlilik durumuna bağlı olarak yıllık 700.000-1.200.000 ton aralığında değiĢen miktarlarda yağlık ayçiçeği tohumu üretimi gerçekleĢtirilmiĢtir.

Yapılan yıllık üretim miktarı ile paralel olarak yağlık ayçiçeği ekimi yapılan alan geniĢliği sıralamasında en büyük payda, toplam alanının yaklaĢık yüzde 60-70’i ile Marmara Bölgesindedir. Marmara bölgesinde her yıl ortalama 360.000 ha. alanda yağlık ayçiçeği ekimi yapılmakta olup ağırlıklı ekim yoğun buğday münavebesi ve kısıtlı sulama imkanları sebebiyle Trakya Bölgesindedir. Marmara Bölgesinin güney bölümlerinde 80’li yıllarda ayçiçeği tohumu ağırlıklı olarak ekilmekte iken, geliĢen sulama imkânları sayesinde bölge sulu tarıma yönelmiĢ ve yağlık ayçiçeği tohumu üretimi ağırlığını yitirmiĢtir.

2.1.1. 2003-2012 Periyotunda Yıllara Göre Yağlık Ayçiçeği Ekim-Üretim Durumları

2003 yılında yurt genelinde 545.000 ha. arazide ayçiçeği ekimi yapılarak 800.000 ton ayçiçeği tohumu üretilmiĢken, 2004 yılında ekim yapılan arazi miktarı 480.000 ha. gerilemiĢ olmasına rağmen verimde yaĢanan artıĢa bağlı olarak üretimin 800.000 ton olarak gerçekleĢtiği görülmektedir. 2005 yılına gelindiğinde ise 490.000

(38)

23

ha. alanda yapılan üretim miktarı 865.000 tondur. 2006 yılında ekim alanlarının 510.000 ha. yükselmesi yanı sıra Edirne, Kırklareli, Tekirdağ bölgelerinde yaĢanan verim artıĢına paralel olarak toplam üretim 1.000.000 ton ile bir önceki yıla göre yüzde 15 oranında artıĢ göstermiĢtir. 2007 yılında ise ülke genelinde yaĢanan büyük kuraklık nedeniyle 485.000 ha. alanda ekim yapılmasına rağmen 770.000 ton üretim yapılabilmiĢ ve ortalama dekar baĢına verimlilik 158 kg olarak gerçekleĢmiĢtir. 2008 ve 2009 yıllarında 510.000 ha alanda ekim yapımlaĢ olup, 2008 yılında 900.000 ton üretim yapılabilmiĢken, 2009 yılında özellikle Akdeniz Bölgesinde yaĢanan verimlilik artıĢı ile 960.000 ton ayçiçeği üretimi gerçekleĢmiĢtir. 2010 ve 2011 yıllarında ise ekim yapılan 550.000 ha. arazide yaklaĢık 1.100.000 ton üretim gerçekleĢtirilmiĢtir. 2012 yılına gelindiğinde ekilen arazi geniĢliğinde bir önceki yıla göre yaklaĢık yüzde 10 azalma olmasına rağmen üretim miktarı 1.200.000 ton olarak gerçekleĢmiĢtir. Bu artıĢta özellikle Ġç Anadolu bölgesinde mevcut sulanabilir arazilerin ayçiçeği ekiminde kullanılması ve bu bölgelerde dekar baĢına 300 kg.nın üzerinde gerçekleĢen verimlerdir.

Yağlık ayçiçeği tohumu tarımında özellikle son yıllarda artan üretim miktarı ile Türkiye’nin yağlı tohum açığını kapatma yönünde önemli adımlar atılmaktadır. Yağlık ayçiçeği tohumu sahip olduğu bu ekonomik önem sebebiyle üretiminin sürekliliğinin temini açısından desteklenmesi gereken bir üründür.

Destek yalnızca nakdi destek olarak görülmemeli, üreticilerin tarımda son teknolojik geliĢmeler konusunda bilinçlendirilmesi, zirai hastalıklara iliĢkin periyodik olarak bilgilendirilmesi ile zirai girdilerin verimli kullanımı hususunda üreticilere teknik destek sağlayacak kalifiye elemanların yetiĢtirilmesi ve istihdamı büyük önem arz etmektedir. Bu desteklerin sağlanması durumunun ayçiçeği tarımına ayrılan tarım arazilerinin artıĢı ile desteklenmesiyle, görülecek verimlilik artıĢları beraberinde üretilen ürün miktarını arttıracaktır. Ekim alanlarının artmadığı durumda dahi, dekar baĢına verimliliğin artması ve girdi kullanımının ideal ölçeğe çekilmesi, üretici gelirlerine olumlu yansıyacaktır.

(39)

24

2.1.2. 2003-2012 Periyotu Bölgelere Göre Yağlık Ayçiçeği Ekim-Üretim Durumları

Bölgesel olarak yağlık ayçiçeği tohumu üretim miktarları değerlendirildiğinde, üretimin büyük oranda Marmara bölgesinde gerçekleĢtiği görülmektedir. Marmara bölgesinin 2003 yılı itibariyle yüzde 85 seviyelerinde olan toplam üretim içerisindeki payı 2008 yılı itibariyle yüzde 75 seviyesine, 2012 yılı itibariyle de yüzde 52 seviyelerine gerilemiĢtir. Bu gerilemede Akdeniz bölgesinde yıllık ortalama 130.000 ha alanda yapılan pamuk tarım arazilerinin 2007/2008 yılına gelindiğinde 100.000 ha alana düĢmesi ve pamuk ekiminden vazgeçilen arazilerin çoğunlukla ayçiçeği ekimine yönelmesi ile bu bölge üretiminde yaĢanan artıĢ etkili olmuĢtur. Ayrıca Ġç Anadolu Bölgesinde yağlık ayçiçeği tohumu ekimi yapılan sulu arazilerin önceki yıllara göre artması ve yüksek verimlilik ile Batı Karadeniz’de yaĢanan üretim artıĢı Marmara Bölgesinin göreceli payını azaltmıĢtır.

Grafik 3 : 2003-2012 Dönemi Bölge Bazında Ayçiçek Üretim Miktarları

Kaynak:www.tuik.gov.tr,(11.03.2014) verilerinden hazırlanmıĢtır.

GAP bölgesinde yakın gelecekte sulanabilir arazi geniĢlikleri büyük oranda artacaktır. Yağlık ayçiçeği üretiminde yüksek verimin temel koĢulunun su faktörü

(40)

25

olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bölgenin ayçiçeği üretiminde büyük potansiyele sahip olabileceği aĢikârdır. Bu bölgeye ayçiçeği üretiminde sağlanacak ilave teĢvikler ve desteklerin ülke yağlı tohum açığının kapatılması yolunda önemli katkılar sağlayacağı göz ardı edilmemelidir.

2.1.3. 2003-2012 Periyotu Ġllere Göre Yağlık Ayçiçeği Ekim-Üretim Durumları

Ġncelememizi il detayına indirgediğimizde son 10 yıllık süreçte Marmara Bölgesi illeri Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nin hem ekim yapılan arazi geniĢliği hem de toplam üretimde ilk sırada yer aldıkları görülmektedir. 2012 yılına gelene kadar olan süreçte bu illerimizde ekim alanları istikrarlı olarak 300.000-330.000 hektar civarında olup üretim miktarı 550.000 ton ile 700.000 ton arasında değiĢmiĢtir. 2012 yılında ise ekim alanları 235.000 ha., üretim miktarı da 450.000 tona gerilemiĢtir. Bölgede bu illeri takip eden Balıkesir ve Çanakkale illerinde ekim alanları 350.000-400.000 dekar, üretim ise 60.000-80.000 ton aralığındadır.

Akdeniz Bölgesi üretiminde ise Adana ve Mersin illeri ön plana çıkmaktadır. 2000’li yılların baĢında 10.000-20.000 dekar arazide 5.000-10.000 ton arası üretim yapılan bu iki ilimizde 2012 yılına gelindiğinde yaklaĢık 410.000 dekar arazide 110.000 ton’un üzerinde ayçiçeği üretimi yapılır hale gelmiĢtir. Bu üretim miktarları ile bu iki il, ekim ve üretim rakamlarında Balıkesir ve Çanakkale illerini geçmiĢ durumdadır.

Karadeniz Bölgesinde ise Samsun, Çorum, Tokat, Amasya illeri ayçiçeği üretiminde ön plana çıkmaktadır. 2009 yılına gelinceye kadar 200.000 - 240.000 dekar alanda 40.000 - 45.000 ton ayçiçeği üretilirken, 2011 yılında 38.000 ha alanda, 100.000 ton, 2012 yılında ise 42.700 ha alanda 130.000 ton üretim yapılmıĢtır.

2012 yılında ise Ġç Anadolu Bölgesinde özellikle Konya çevresi tarım arazilerinde yağlık ayçiçeği ekiminde artıĢlar görülmüĢtür. 2010 yılında 235.000

(41)

26

dekar arazide 46.000 ton üretim yapılırken, 2012 yılında 652.000 dekar arazide yaklaĢık 230.000 ton üretim gerçekleĢmiĢtir.

Grafik 4: 2003-2012 periyotu illere göre yağlık ayçiçeği üretim miktarları

0 100.000 200.000 300.000 400.000 500.000 600.000 700.000 800.000 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Edirne,T.dağ,Kırk.eli Balkesir.Ç.Kale Adana, Mersin Konya,Karaman

Kaynak: www.tuik.gov.tr,(11.03.2014) verilerinden hazırlanmıĢtır.

2.1.4. Ayçiçeği Tohumu Piyasasında Üretici Birlikleri

2834 sayılı yasa ile 1935 tarihinde tarım sektörü içerisinde yerini alan Tarım SatıĢ Kooperatifleri, 3186 sayılı yasa ile yeni düzenlemelere tabi tutulmuĢtur. Ayrıca, 01.06.2000 tarihinde kabul edilen “4572 sayılı Tarım SatıĢ Kooperatifleri ve Birlikleri Hakkında Kanun” ve oluĢturulan Yeniden Yapılandırma Kurulu, Tarım SatıĢ Kooperatif ve Birlikleri için yeni bir sürecin baĢlangıcı olmuĢtur.

Bu süreçte öncelikli olarak birliklere süreç konusunda gerekli bilgilendirmeler ve sürecin iĢleyiĢine yönelik teknik destekler sağlanmıĢtır. Her birlik kendi iĢ alanlarında alacağı tedbirler ve yapacağı uygulamalar hakkında bir yol haritası belirlemiĢ ve bu amaçlara ulaĢmak için gerekli iĢ planlarını hazırlayarak yeniden yapılandırma kuruluna sunmuĢtur.

Birliklere finansal özerkliklerini kazandırmak ve kendi kendilerine yeter hale gelebilmelerini sağlayabilmek adına bu döneme kadar hazineye olan borçları

(42)

27

faizleri ile birlikte silinmiĢ, geri ödenmemiĢ borcu olmamak kaydıyla Devlet Fiyat Ġstikrar Fonu (DFĠF) kaynaklarından düĢük faizle kredi kullanma imkânı tanınmıĢtır. Ayrıca aĢırı istihdam yükünü azaltılmasına katkıda bulunmak amacıyla yeniden yapılandırma sürecinde emekli edilen ya da emekliliğe teĢvik edilen personelin tazminatları Dünya Bankasınca karĢılanmıĢ ve bu sayede Birlikler üzerinde bulunan personel tazminatları yükü ciddi oranda azaltılmıĢ, personel sayısındaki azalıĢlar ile ücret ödemelerinde tasarruf sağlanmıĢtır.

Ancak bu yapılandırma sürecinin sonunda pek çok üretici birliği özerklik tanımının doğal sonucu olarak kendi ayakları üzerinde durma noktasında sıkıntı yaĢamıĢ, düĢmüĢ oldukları finansal dar boğaz neticesinde alımını yaptıkları ürün bedellerini ödeyebilmekte dahi sıkıntıya düĢmüĢ, öncelikli olarak sahip oldukları duran varlıkları (fabrika ve diğer gayrimenkulleri) satmak zorunda kalmıĢlardır.

Her ne ürün üzerine kurulmuĢ olurlarsa olsunlar Tarım SatıĢ Kooperatiflerinin asli görevi üretici ortaklarından aldıkları ürünleri piyasa koĢulları dâhilinde üretici lehine en ideal fiyatlardan değerlendirmektir. Bu asli görevini yerine getirebilmek adına birliklerin gerekli nakdi güce, teçhizat donanımına ve yeterli iĢgücüne sahip olması gerekmektedir.

Tarım satıĢ kooperatiflerinin üretici ortaklarından aldıkları ürünleri yine ürün bazında değerlendirerek komisyoncu mantığıyla katma değer yaratma çalıĢmalarının, özellikle hammadde bazında yukarı yönlü agresif fiyat hareketlerinin yaĢandığı yüksek enflasyonist dönemler haricinde baĢarı Ģansı bulunmamaktadır. Bu sebeple özellikle 80’li ve 90 yıllarda birliklerce iĢtigal konusu ürünleri nihai ürün olarak değerlendirebilmek ve daha çok katma değer elde edebilmek adına tesisleĢme yoluna gidilmiĢ ayrıca markalaĢma ve marka bilinirliği konusunda adımlar atılmıĢtır.

Türkiye’de yağlık ayçiçeği sektöründe gerek fiyat belirleyerek alım yapabilme yeterliliği açısından gerekse aldıkları ürünleri hem hammadde hem de

(43)

28

nihai ürün olarak pazarlayabilmek adına söz sahibi olan üretici birliklerinin baĢında Trakya Birlik ve Karadeniz Birlik gelmektedir.

2.1.4.1. Trakya Yağlı Tohumlar Tarım SatıĢ Kooperatifleri Birliği “Trakya birlik”

Trakya Yağlı Tohumlar Tarım SatıĢ Kooperatifleri Birliği bilinen adı ile “Trakya Birlik” Babaeski, Edirne ve Lüleburgaz Yağlı Tohumlar Tarım SatıĢ Kooperatiflerinin bir araya gelmesiyle 1966 yılında kurulmuĢtur.

KuruluĢ yıllarından sonra istikrarlı ve hızlı bir geliĢme süreci yaĢayan Trakya Birlik’in bünyesinde yer alan kooperatiflerin sayısı günümüzde 48 olup, bu kooperatifler, Marmara, Ege ve Ġç Anadolu Bölgelerinde faaliyetlerini sürdürmektedir. KuruluĢ yıllarında, 2.103 olan ortak sayısı zamanla yüz binleri geçse de son yıllarda faal ortak sayısı 40.000-45.000 seviyelerine gerilemiĢtir. Trakya Birlik bünyesindeki üreticiler, yıllar itibariyle değiĢmekle birlikte Türkiye’deki toplam yıllık ayçiçeği üretiminin ortalama yüzde 30-50’sini gerçekleĢtirmektedirler.10

Trakya Birlik kuruluĢ yıllarında ortaklarından aldığı ürünleri depolayıp, uygun fiyat bulduğunda satmak suretiyle değerlendirmenin yanı sıra ortaklarının tohum, gübre, zirai araç-gereç, gibi ihtiyaçlarını karĢılamayı görev edinmiĢtir. Birlik Karacabey Yağ Fabrikasının 1976 yılında özel sektörden satın alınması, 1982 yılından itibaren de Tekirdağ ilinde mevcut Entegre Tesislerinin kademeli olarak üretime geçmesi ile birlikte, rafine yağ, margarin ve fenni yem üretimine baĢlamıĢtır. Trakya Birlik tesisleĢmenin getirdiği yeni vizyon ile misyonunu;

“Üretici ve tüketici aleyhine fiyat dalgalanmalarının önlenmesi, ürünleri mamul haline getirerek aracıları azaltmak suretiyle üreticinin kazancını arttırılması ve tüketiciye ekonomik hizmet verilmesi, piyasaya kaliteli ürün sunulması, iĢtiraki

10

(44)

29

olan tohum Ģirketi vasıtası ile verimi yüksek tohum temin edip yağ oranındaki artıĢın sağlanması, ücretsiz hizmet veren toprak tahlil laboratuarları yardımı ile gübre kullanılmasında denge ve tasarrufun sağlanması” olarak belirlemiĢtir.11

Trakya Birlik sahip olduğu iĢletmeler ve bu iĢletmelerde iĢlediği ürünleri gerek rafine yağ gerekse margarin sektöründe sahip olduğu pazar payı sayesinde, üreticilerin sadece üreterek değil ürettiğini iĢleyip satarak oluĢacak ilave katma değerden payını almasını sağlayarak yeni nesil üretici birliği ve kooperatifçilik yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.12

2.1.4.2. Karadeniz Yağlı Tohumlar Tarım SatıĢ Kooperatifleri Birliği “Karadeniz birlik”

Karadeniz Bölgesi, Ġç Anadolu Bölgesi ile doğu Anadolu ve Çukurova Bölgelerinde yağlı tohum üretimini yaygınlaĢtırmak ve elde edilen ürünleri en uygun Ģekilde değerlendirmek üzere kurulan Karadeniz Yağlı Tohumlar Tarım SatıĢ Kooperatifleri Birliği kısa adıyla Karadeniz Birlik, hâlihazırda mevcut 18 kooperatifi ile bu misyonunu yerine getirerek yaklaĢık 35.000 üretici ortağına tarımsal destekler sağlayan bir üretici birliğidir. Birliğin Genel Müdürlüğü Samsun ilindedir.

Birliğin ana iĢtigal konularına Ayçiçeği, Soya ve Kanola gibi yağlı tohumlar girmektedir. Birlik hali hazırda mevcut olan yaklaĢık 35.000 ortağının ürünlerini en verimli Ģekilde değerlendirmenin yanı sıra, ortaklarının üretim maliyetlerini minimum seviyelerde tutmak adına üretimin her aĢamasında her nevi tarımsal girdiyi (Tohum, gübre, zirai ilaç ve ekipman) uygun fiyatlarla temin etmektedir.

Üreticileri maddi olarak desteklemenin yanı sıra kooperatifçilik ilkeleri paralelinde üretim konusunda bilinçlendirmek adına çeĢitli eğitim programları

11 www.trakyabirlik.com.tr,(11.02.2011)

12 Müge K. Davran, “Yeni nesil Kooperatifler”, Çiftçi BroĢürü, Ç.Ü. Tarımsal Yayım, HaberleĢme,

AraĢtırma ve Uygulama Merkezi, Sayı.37.

(45)

30

düzenlenmekte ve bu sayede elde edilen ürün kalite olarak belirli bir standardın üzerinde tutulmaya çalıĢılmaktadır. Bu Ģekilde belirlenmiĢ standartlarda üreticilerde alınan ürünler iĢlenerek depolanmakta ve kaliteden ödün verilmeden nihai tüketiciye ulaĢtırılmaktadır.

Karadeniz Birlik kooperatifleri aracılığıyla faaliyette bulunduğu bölgelerde üretimi yapılan ayçiçeğinin yaklaĢık yüzde 40’nı mubayaa etmektedir. Yüzde 86 hissesi Birliğe ait olan Amasya ili Merzifon ilçesinde kurulu Meray Yağ Sanayi ve Ticaret A.ġ bünyesinde bulunan 76.500 ton kapasiteli tesislerinde iĢlenen ayçiçeklerinden elde edilen sıvı yağ gıda sektöründe, yüksek protein değerine sahip ayçiçeği küspesi de yem sektöründe değerlendirilmektedir. Ayçiçeği iĢleme tesisinin hammadde ihtiyaçlarının sorunsuz Ģekilde karĢılanabilmesi için faaliyet alanındaki bölgelerde yağlı tohum üretimini teĢvik adına her türlü çalıĢma kooperatifleri aracılığıyla Birlik tarafından sürdürülmektedir. Birliğin Limagrain Tohum A.ġ, Pancar Motor A.ġ, Bafay A.ġ gibi Ģirketlerde ortaklıkları bulunmaktadır.13

Tablo 6:Trakya birlik ve Karadeniz birlik son 10 yıl ayçiçeği alıĢ faaliyetleri

YILLAR

TRAKYABĠRLĠK KARADENĠZBĠRLĠK Ülke MĠKTAR DEĞER MĠKTAR DEĞER Toplam Üretimi

(Ton) (Bin TL) Pay (yüzde)

(Ton) (Bin TL) Pay (yüzde) Ton 2002/2003 342.313 157.464 40 69.330 31.893 8 850.000 2003/2004 385.465 186.951 48 41.691 20.221 5 800.000 2004/2005 426.397 219.595 53 41.656 21.453 5 800.000 2005/2006 476.947 240.858 55 46.842 23.656 5 865.000 2006/2007 441.088 231.571 44 46.997 24.673 5 1.010.000 2007/2008 150.163 123.885 20 21.686 17.349 3 770.000 2008/2009 312.435 259.322 35 50.394 40.551 6 900.000 2009/2010 340.484 255.829 35 36.154 25.308 4 960.300 2010/2011 321.893 310.730 28 28.054 25.529 2 1.170.000 2011/2012 232.342 286.686 20 37.222 43.177 3 1.200.000 Kaynak: Trakyabirlik, karadenizbirlik,Bysd,2013

13

Referanslar

Benzer Belgeler

► Yılın ikinci çeyreğinden itibaren küresel ekonomik aktivitenin ivme kaybetmesinin yanısıra son dönemde ABD ve Euro Alanı kaynaklı aşağı yönlü risklerin

Nitekim faiz indirimi kararından bir hafta sonra açıklanan büyüme verilerine göre Çin, 2012 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %7,6 büyüyerek

► Son bir yıllık dönemde belirgin bir şekilde ivme kaybeden Türkiye ekonomisi 2012 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,9 oranında

Euro Alanı kaynaklı sorunların 2012 yılında da gündemdeki yerini koruyacağı ve merkez bankaları tarafından sağlanan fonların finansal sistem dışına aktarım

Öte yandan TCMB, TL cinsi zorunlu karşılıkların standart altın olarak tutulabilecek kısmına ilişkin üst sınırın da %30'a kadar yükseltilebileceğini

Vergi gelirleri, Ekim ayındaki hızlı artışa karşılık yılın ilk on aylık döneminde iç talebin zayıf seyrine bağlı olarak bir önceki yılın aynı dönemine

► Haziran ayında sona eren ikinci niceliksel genişleme paketine rağmen ekonomik aktivitenin istenilen seviyeye ulaşamadığı ABD’de, piyasalar Temmuz ayı boyunca

Euro Alanı’nda Ocak ayında %5,1 olan yıllık TÜFE enflasyonu Şubat ayında öncü verilere göre %5,8’e yükselirken, enerji hariç çekirdek enflasyon %2,9