• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE DE BU HAFTA. 07 Mart Son ekonomik gelişmeler...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TÜRKİYE DE BU HAFTA. 07 Mart Son ekonomik gelişmeler..."

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRKİYE’DE BU HAFTA

Son ekonomik

gelişmeler... Şubat ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) %0.43, yurtiçi üretici fiyat endeksi (YÜFE) %1.38 arttı. Böylece yıllık enflasyon TÜFE’de %7.89’e çıkarken;

YÜFE’de %12.40 olarak gerçekleşti. Tüketici enflasyonundaki aylık artış beklentiler civarında gerçekleşti. Ulaştırma fiyatlarındaki artış enflasyonu yukarı çekerken, giyim ve ayakkabı fiyatlarındaki gerileme de aşağı çekti. Bu arada çekirdek enflasyondaki yükseliş ve yurtiçi üretici fiyatlarındaki artış ise gelecek aylarda tüketici enflasyonunda yukarı yönlü eğilim olacağına işaret etmekte.

Türkiye imalat sektöründe büyüme Şubat ayında siparişler, ihracat ve üretimdeki artışa bağlı olarak hızlanırken, liranın değer kaybetmesi girdi maliyetleri ve çıktı fiyatlarında enflasyon baskısına işaret etti. Markit tarafından HSBC için hazırlanan imalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi (PMI) Ocak ayındaki 52.7 düzeyinden 53.4'e yükseldi.

Türkiye'de işsizlik oranı işgücü artışının istihdam edilenlerden fazla olması nedeniyle 2013 yılında yüzde 9.7 seviyesinde gerçekleşirken, Orta Vadeli Program hedefi olan yüzde 9.5'in hafif üzerinde kaldı. Geçen yıl tarım dışı işsizlik oranı yüzde 12 olurken, işsizlik ve tarım dışı işsizlik oranı 2012 yılına göre 0.5'er puanlık artış kaydetti. Türkiye genelinde işsiz sayısı da 2013'te bir önceki yıla göre 229,000 kişi artarak yaklaşık 2.75 milyon kişiye, istihdam edilenlerin sayısı önceki yıla göre 703,000 kişi artarak 25.5 milyon kişiye yükseldi. Bu dönemde işgücü artışı ise 932,000 kişi oldu. 2012'de yüzde 17.5 olan genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 18.7'ye yükseldi. Söz konusu dönemde tarım sektöründe çalışan sayısı 82,000 kişi azalırken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 785,000 kişi arttı. 2013 yılında istihdam edilenlerin yüzde 23.6'sı tarım, yüzde 19.4'ü sanayi, yüzde 7'si inşaat, yüzde 50'si ise hizmetler sektöründe yer aldı. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında hizmet sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0.6 puan, sanayi sektörünün payı 0.3 puan, inşaat sektörünün payı 0.1 puan artarken, tarım sektörünün payının ise 1 puan azaldığı görüldü. Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı, 2013 yılında bir önceki yıla göre 0.8 puan artarak yüzde 50.8 oldu.

Erkeklerde işgücüne katılma oranı bir önceki yıla göre 0.5 puanlık artışla yüzde 71.5, kadınlarda ise 1.3 puanlık artışla yüzde 30.8 olarak gerçekleşti.

Bankacılık sektörü kredileri 21 Şubat'ta haftalık bazda %0.14 azaldı...

Bankacılık sektörü kredileri 21 Şubat itibarıyla bir önceki haftaya göre yüzde 0.14 azalışla 1.084 trilyon lira oldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, krediler geçen yılın aynı dönemindeki 820.7 milyar liraya göre yüzde 32.07 arttı.

Kredilerde 2013 sonuna göre artış ise yüzde 1.8 oldu.

07 Mart 2014

(2)

DÜNYA’DA BU HAFTA

ABD ekonomisinde

gelişmeler... ABD Başkanı Barack Obama 2015 yılı bütçesini Kongre'ye sunarak, 1 Ekim 2014 tarihiyle başlayan ve Kasım ayında yapılacak ara seçimleri de kapsayan bir yıllık dönem için Kongre'den 3,9 trilyon dolarlık harcama yetkisi talep etti.

İçinde işsizlere eğitim ve çeşitli vergi indirimlerini de kapsayan 2015 yılı bütçesi, harcamaların kısılmasını savunan Cumhuriyetçiler’in talepleriyle çelişiyor.

Gayrısafi yurtiçi hasılanın yüzde 3,1'ine denk gelen 564 milyar dolarlık açık vermesi öngörülen 2015 yılı bütçesi, GSYH'nın yüzde 3,7'sine eşit olan 649 milyarlık açığıyla 2014 bütçesinden daha iyi bir performans öngörüyor. Başkan Obama, bütçenin sadece rakamlardan oluşmadığını aynı zamanda ülkenin değerlerini ve geleceğini yansıttığını ifade etti. Fırsat eşitliğine büyük önem verdiğini vurgulayan Obama, politikasının dört ana başlığını, “daha iyi ücretle daha fazla iş, çalışanların iyi işlere erişimini sağlayacak şekilde iyi bir eğitimden geçmeleri, her çocuğa dünya kalitesinde eğitim sağlanması ve ekonominin çok çalışanı ödüllendirmesi” şeklinde özetledi. Obama yeni bütçenin, uzun vadeli olarak mali yapıyı düzene koyacağını ve borç miktarını aşağı doğru çekmeye başlayacağını söyleyerek, bu amaçla vergi kanununda gerekli düzenlemeleri yapacaklarını, göçmenlik yasasını elden geçireceklerini ve sağlık giderlerini azaltacaklarını da sözlerine ekledi.

ABD Başkanı Barack Obama, Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesiyle uluslararası hukuku çiğnediğini ve hükümetin bu ülkeye ekonomik ve diplomatik yaptırımlar konusunu inceleyeceğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı da Rusya'ya karşı yaptırımların hazırlandığını ancak bu konuna henüz kesin karar alınmadığını açıkladı. Obama yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tüm Ukrayna halkının kabul edebileceği bir anlaşmanın sağlanması için uluslararası gözlemcilerin devreye girmesine izin vermesi gerektiğini söyledi.

Obama Rusya'yı daha fazla yalnızlaştırmak için atılabilecek adımları ulusal güvenlik yetkilileriyle görüştü. Rusya'ya, gerilimi tırmandırmadan karşılık vermenin yollarını arayan ABD, Rusya ile tatbikatlar ve liman ziyaretleri gibi tüm askeri ilişkilerini de dondurdu, Rusya ile ticaret ve yatırım görüşmelerini de askıya aldı.

ABD Başkanı Barack Obama, Ukrayna'nın özerk bölgesi olan Kırım'ın, Rusya'ya bağlanmak için yapacağı açıklanan referandumu uluslararası hukuka aykırı olarak niteledi ve Kırım'a askeri müdahaleden sorumlu Rus yetkililere karşı yaptırımlar getirilmesini istedi. Amerikalı yetkililer, seyahat kısıtlamaları ve varlıklarına el konulması gibi yaptırımların uygulanacağı Rus yetkililerin listesinin henüz belirlenmediğini ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bu listede yer almayacağını söylediler. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre, Putin ile Perşembe günü bir saat süren telefon görüşmesi yapan Obama, Rus liderine Kırım sorununun hem Ukrayna hem Rusya hem de uluslararası toplumun çıkarlarını koruyacak bir biçimde diplomatik yollarla çözümlenebileceğini söyledi. ABD Temsilciler Meclisi de Ukrayna'da yeni kurulan hükümete kredi verilemesini onaylayan bir tasarıyı büyük çoğunlukla kabul etti. Senato'nun da 1 milyar dolarlık

(3)

kredi içeren benzer bir tasarıyı gelecek hafta oylaması bekleniyor.

ABD Merkez Bankası Fed Başkanı Janet Yellen, işsizliğin çok yüksek, enflasyonun ise çok düşük olduğu ülkede ekonominin desteklenmesi adına "ne gerekiyorsa yapacağı" sözünü verdi. Fed başkanlığı görevine 1 Şubat'ta bbaşlamış olan Yellen Washington'da yapılan yemin törenindeki konuşmasında,

"Ekonomideki işleyiş, Fed'in tam istihdam ve fiyatlarda istikrar hedeflerinin belirgin şekilde gerisinde seyretmeye devam ediyor" dedi. "Ekonomi daha güçlü ve finans sistemi daha sağlam durumda. Epey ilerleme kaydettik, ancak daha yapılması gerekenler var". Yellen'in sözleri genel olarak Kongre'de geçen ay yaptığı açıklamaların tekrarı niteliğindeydi. San Francisco Fed Başkanı John Williams ise yaptığı konuşmada, ekonominin durumuyla ilgili olarak daha olumlu bir değerlendirme yaparak faiz artırımlarına gelecek yıl başlanabileceğini belirtti.

ABD Merkez Bankası Fed ülkenin büyük bölümünde etkili olan kötü hava koşullarının son haftalarda alışveriş ve tüketici harcamalarını olumsuz etkilediğini, bunun da ekonomik büyümenin yavaşlamasına veya bazı bölgelerdeki ekonomik aktivitenin azalmasına neden olduğunu açıkladı. Fed'in açıkladığı ve "hava"

kelimesinin 119 kez kullanıldığı Beige Book raporunda, 12 Fed bölgesinden New York ve Philadelphia'da ekonomik aktivitenin hafif azaldığı ve bu durumun büyük ölçüde "alışılmışın dışındaki soğuk havadan" kaynaklandığı belirtildi. Fed'e bağlı bölgeler tarafından dönüşümlü olarak hazırlanan Beige Book raporunda Chicago'da büyümenin yavaşladığı, Kansas City'de ise aktivitede değişim gözlenmediğine dikkat çekildi.

ABD Başkanı Barack Obama'nın 2015 yılı bütçesine Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde, özellikle de Suriye'de giderek büyüyen insani kriz için harcanmak üzere 1.5 milyar dolarlık ödenek koyduğu bildirildi. Bu ödenek ayrıca 2011 yılında yaşanan Arap Baharı olaylarının etkisini hâlâ hisseden bölge ülkelerinde reformları ve değişim süreçlerini kolaylaştırmak için kullanılacak. ABD 2011 yılından bu yana Suriyeli mülteciler için 1.3 milyar dolar yardım sağladı.

Atlanta Fed Başkanı Dennis Lockhart Fed'in mevcut tahvil alımını azaltma programını uygun bulduğunu belirtti. Ancak Lockhart, “Asıl soru faizlerin ne zaman artırılacağı” dedi. Lockhart, Fed'in enflasyon ve işsişlik hedeflerine hala ulaşmadığını hatırlattı. ABD Merkez Bankası’nın önümüzdeki toplantısı 18-19 Mart tarihlerinde gerçekleşecek.

Philadelphia Fed Başkanı Charles Plosser, ABD'de büyümenin bu yıl hız kazanmaya hazır olmasıyla, her Fed toplantısında tahvil alımlarında azaltma yapılmasının belki de çok az olduğunu söyledi. Plosser ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 3 oranında büyüyeceği tahmininde bulunurken, işsizlik oranının da yıl sonunda yüzde 6.2 ya da daha aşağıda olacağını öngördü.

 ABD'de kişisel gelirler Ocak'ta yüzde 0.3 ile beklentilerin üzerinde artarken, çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) yüzde 0.1 ile beklentiler seviyesinde yükseldi. Ocak'ta kişisel gelirlerin yüzde 0.2 artması, gıda ve enerji maliyetlerini kapsamayan çekirdek PCE'nin yüzde 0.1 yükselmesi bekleniyordu.

 ABD'de ISM imalat endeksi Şubat ayında 53.2'ye yükselerek beklentilerin üzerinde bir değer aldı. Ocak'ta 51.3 değerini alan endeksin Şubat'ta 52 seviyesinde açıklanması bekleniyordu.

ABD'de açıklanan ADP Ulusal İstihdam Raporu'na göre, özel sektörde istihdam

(4)

artışı Şubat'ta 139,000 ile beklentilerin altında gerçekleşti. ADP raporunun Şubat'ta özel sektörde istihdamın 160,000 arttığını göstermesi bekleniyordu. Daha önce Ocak ayı için 175,000 olarak açıklanan istihdam artışı ise 127,000'e revize edildi.

 ABD'de işsizlik maaşı başvuruları 1 Mart'ta sona eren haftada 323,000 ile beklentilerin altında açıklandı. İşsizlik maaşı başvurularının 338,000 olması bekleniyordu. Önceki hafta için 348,000 olarak açıklanan işsizlik maaşı başvuru sayısı 349,000'e revize edildi.

ABD'de geçen yılın dördüncü çeyreğinde tarım dışı verimlilikteki artış yüzde 3.2'den yüzde 1.8'e revize edildi. Birim işgücü maliyetinde son çeyrek için daha önce yüzde 1.6 olarak açıklanan düşüş ise yüzde 0.1 düşüşe revize edildi. Son çeyrekte verimlilikte artışın yüzde 2.5'e, işgücü maliyetindeki düşüşün ise yüzde 0.9'a revize edilmesi bekleniyordu.

 ABD'de fabrikalara gelen siparişler Ocak'ta yüzde 0.7 ile beklentilerin üzerinde düşüş kaydetti. Oynaklık gösteren taşımacılık sektörü dışarıda bırakıldığında ise fabrika siparişleri yüzde 0.2 artış kaydetti. Fabrika siparişlerinin yüzde 0.4 düşeceği tahmin ediliyordu. Fabrika siparişlerinde daha önce Aralık ayı için yüzde 1.5 olarak açıklanan düşüş yüzde 2'ye revize edildi.

 ABD'de tarım dışı istihdam beklentilerin üzerinde bir artış gösterdi. Tarım dışı istihdam 175 bin kişi arttı. Beklenti istihdamın 152 bin kişi artması yönündeydi.

Öte yandan, bir önceki ayda 113 bin artış gösteren tarım dışı istihdam 129 bin artışa revize edildi. Aynı ayda ülkede işsizlik oranı yüzde 6,7'e yükseldi. İşsizlik oranı beklentisi yüzde 6,6 olan oranın yüzde 6,5'e ineceği yönündeydi.

 ABD'nin dış ticaret açığı Ocak ayında 39,10 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Beklentiler ticaret açığının 38,4 milyar dolar olacağı şeklindeydi. Bir önceki ayın ticaret açığı verisi 38,7 milyar dolardan 38,98 milyar dolara revize edildi. Aynı ayda ihracat yüzde yüzde 0,6 artışla 192,4 milyar dolar olurken, ithalat yüzde 0,6 artışla 231,57 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ocak ayında Çin'e ihracat geçen yılın aynı döneminde göre yüzde 10,4 artarken, Çin ile ticaret açığı ise değişim göstermedi. Avrupa'ya ihracatın yüzde 6,2 arttığı Ocak ayında, Japonya'ya ihracat ise yüzde 8 yükseldi.

AB ekonomilerinde gelişmeler...

AB:

 Avrupa Merkez Bankası (ECB) enflasyonun yüzde 1'in altındaki "tehlikeli bölgede" kalabileceğine dair kaygılara rağmen politika faizini değiştirmeyerek beklendiği gibi yüzde 0.25'te tuttu. ECB mevduat faizini de değiştirmeyerek, bulunduğu sıfır seviyesinde bıraktı. ECB 7 Kasım'daki toplantısında politika faizini 25 baz puan düşürerek yüzde 0.50'den tarihi düşük yüzde 0.25 seviyesine çekmişti.

 ECB Başkanı Draghi, Frankfurt'ta faiz kararı sonrasında basın toplantısı yaptı.

Draghi, Euro Bölgesi'nde ılımlı büyümenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü ve enflasyonun görünür gelecekte yüzde 2'lik hedefin altında kalacağını açıkladı.

Genişlemeci para politikası duruşunun gerektiği sürece korunacağını aktaran Draghi, tüm para politikası araçlarını kullanmaya hazır olduklarını ve para piyasasındaki dalgalanmayı yakından izlediklerini söyledi. Draghi faizlerin uzun bir dönem şu anki düzeyinde ya da daha düşük seyredeceğini ve Avrupa ekonomisindeki toparlanmanın düşük hızla gerçekleşeceğini belirtti. Draghi, yeni

(5)

enflasyon tahminlerinin 2016'nın sonlarına doğru fiyat artışı hedeflerine yaklaşacağını göstermesinin ardından Euro Bölgesi'ndeki deflasyon risklerinin azaldığını belirtti. Draghi, "Son para politikası toplantısından bu yana gelen haberler olumlu yönde" diyerek, para piyasalarının şu an için kontrol altında olduğunu ve acil likidite tedbirlerine ihtiyacın azaldığını söyledi. Yeni ECB tahminleri Draghi'nin ekonomi ilerleme kaydettikçe, Euro Bölgesi'nin Japonya gibi deflasyon döneminden kaçmayı başaracağına işaret etti. ECB 2014 yılı için büyüme tahminini yüzde 1.1'den yüzde 1.2'ye yükseltti. 2015 yılı için yüzde 1.5, 2016 için ise yüzde 1.8'lik büyüme tahminleri değiştirilmedi. Draghi enflasyonun orta vadede yüzde 2'nin üzerine çıkacağını belirtti. ECB 2014 için enflasyon tahminini yüzde 1.1'den yüzde 1'e düşürürken, 2015 ve 2016 için değişiklik yapmayarak sırasıyla yüzde 1.3 ve yüzde 1.5 olarak bıraktı. Enflasyonun 2016 son çeyrekte yüzde 1.7 olacağı da öngörüldü. Draghi işsizliğin hâlâ yüksek seyrettiğini fakat istikrar kazandığını dile getirirken, hizmet sektörü PMI verilerindeki toparlanmanın istihdamda iyileşmeye işaret ettiğini belirtti. Euro Bölgesi'ndeki durumun Japonya'dakinden hayli farklı olduğunu söyleyen Draghi, enflasyon beklentilerinin ECB'nin fiyatlarını istikrarlı tutmasına katkı yaptığını açıkladı.

Draghi gelişen piyasalardaki dalgalanmanın Euro Bölgesi'ne yansımasının sınırlı olduğunu bildirdi ve para politikasının farklı yan etkilerinin olabileceğini bu yüzden iletişimin çok önemli olduğunu belirtti. Parasal genişlemenin şimdiye kadar etkili olduğunun gözlendiğini söyleyen Draghi, Ukrayna nedeniyle oluşan jeopolitik risklerin olumsuz yansımalarının olabileceğini ifade etti. Draghi düşük faizin gereğinden uzun süre devam etmesinin istikrarsızlığa neden olacağını ve teminatlandırılmış menkul kıymetler için yasal düzenlemelerin gerekli olduğunu açıkladı. Kurda her yüzde 10'luk değerlenmenin enflasyonda 0.4 puanlık azalmaya neden olduğunu aktaran Draghi, kur düzeyinin enflasyon üzerinde ciddi etkilerinin bulunduğunu vurguladı. Draghi Euro Bölgesi'ni istikrar adası olarak nitelendirdi ve politika duruşlarının kredi talebinin artmasına destek verdiğini açıkladı. Kredi piyasasında toparlanma işaretlerinin gözlendiğinin altını çizen Draghi, AB'nin merkez ve çevre ülkelerinde bankaların fonlama imkanlarının artmış halde olduğunu belirtti. Ukrayna'daki krize de değinen Draghi, krizin Rusya ekonomisi üzerinde ciddi etkilerinin olabileceğini ancak henüz ekonomik etkilerini öngörmek için yeterli bilgiye sahip olmadıklarını aktardı.

 ECB bankaların daha önce gerçekleştirilen uzun vadeli refinansman operasyonlarından (LTRO) aldıkları üç yıl vadeli kaynağın geri ödemelerinde gelecek hafta ödenecek tutarı açıkladı. ECB LTRO geri ödemelerinde gelecek hafta ödenecek tutarı 11.4 milyar euro olarak açıkladı. ECB Aralık 2011 ve Şubat 2012'de düzenlediği iki LTRO ile piyasaya 1 trilyon euronun üzerinde likidite sağlamıştı.

 Avrupa Komisyonu, İtalya'nın çok yüksek kamu borcu ve zayıf rekabet gücü nedeniyle gözlem listesine alındığını açıklarken, Fransa'yı da bütçe açığı hedefini aşabileceği yolunda uyardı. Komisyon, 17 euro bölgesi üyesi içine makro ekonomik dengesizlikler yaşadığına inandığı ülkelerle ilgili raporlar hazırladı. AB kurallarına göre bu tür dengesizliklerin aşırı boyutta olduğunun kabul edilmesi halinde söz konusu ülke, bu soruna Komisyon'un gözetimi altında çare bulmak, bunu yapamazsa para cezası ödemek zorunda. Komisyon'a göre Belçika, Bulgaristan, Almanya, İrlanda, İspanya, Fransa, Hırvatistan, İtalya, Macaristan, Hollanda, Slovenya, Finlandiya, İsveç ve İngiltere'de de söz konusu dengesizlikler

(6)

görülüyor. Ancak bu durumun Hırvatistan, Slovenya ve İtalya'da aşırı boyutlarda olmasından dolayı Komisyon bu ekonomilerin AB maliye bakanlarının önerdiği ekonomik önlemleri uygulayıp uygulamadıklarını yakından izleyecek. Komisyon,

"İtalya çok yüksek kamu borcu ve zayıf rekabetçilik sorununu çözmek zorunda.

Bu sorunların her ikisi de uzun zamandır süregelen zayıf üretim büyümesinden kaynaklanıyor ve politika kararlarıyla acilen düzeltilmesi gerekiyor" dedi.

Komisyon, İtalya'nın şimdiye kadar bu konuda gösterdiği çabaların yeterli olmadığını belirtti. Komisyon, Fransa'nın ise bütçe açığını AB tavanı olan GSYH'sının yüzde 3'ünün altına çekmesi için fazladan tanınan iki yıllık ek süreye rağmen bunu başaramadığını açıkladı. "Fransa'nın hem manşet açığı hem de yapısal ayarlama hedeflerine öngörülen sürenin tamamında ulaşamayacağı tahmin ediliyor" diyen Komisyon, Fransa'nın küresel piyasalarda rekabet gücünün zayıf olduğunu vurguladı. Komisyon'a göre Almanya'nın çok yüksek düzeydeki cari fazlası da bir istikrarsızlık olarak kabul ediliyor. Ancak bu durum, ülkede iç talep arttıkça bu fazlanın zaman içinde azalacağı düşünüldüğünde Almanya'nın gözlem listesine alınmasını gerektirecek kadar önemli bir sorun oluşturmuyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa'nın daha genişlemeci para politikalarına ihtiyacının olduğunu, uzun süreli düşük enflasyonun büyümeyi zayıflatacağını söyledi. İspanya'nın kuzeyindeki Bilbao kentinde bir ekonomi konferasında konuşan Lagarde, İspanya'nın istihdam reformlarına hız vermesi gerektiğini savundu. İspanya bankacılık sektörünün konsolidasyonunda hızlı davranmaması gerektiğine dikkat çeken Lagarde, İspanya ekonomisinin krizi aşma yolunda önemli adım attığını dile getirdi.

Euro bölgesinde gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) geçen yılın dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.3 büyüdüğü teyit edildi. GSYH'nin önceki yılın aynı dönemine göre kaydettiği büyüme ise yüzde 0.5 olarak teyit edildi. Euro bölgesinde GSYH geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0.1 büyüme kaydetmişti.

Euro bölgesi imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Şubat'ta nihai 53.2 ile beklentilerin üzerinde açıklandı, ancak Ocak'ta görülen 2.5 yılın en yüksek seviyesinden geriledi. Ocak'ta 54 nihai değerini alan endeksin 53 ile Şubat ayı öncü seviyesine paralel açıklanması bekleniyordu.

Euro bölgesinde hizmet sektörü satın alma yöneticisi endeksi (PMI) Şubat'ta nihai 52.6 ile beklentilerin üzerinde ve Haziran 2011'den beri en yüksek seviyede açıklandı. Hizmetler PMI'ın Şubat ayı öncü seviyesi olan 51.7 değerini alacağı tahmin ediliyordu.

Euro bölgesinde perakende satışlar Ocak'ta yüzde 1.6 ile beklentilerin üzerinde arttı. Perakende satışlarda bir önceki yılın aynı ayına göre düşüş beklentilerine karşılık ise yüzde 1.3 arttı. Perakende satışların Ocak'ta aylık bazda yüzde 0.8 artması, yıllık bazda ise yüzde 0.4 azalması bekleniyordu. Daha önce Aralık ayında aylık bazda yüzde 1.6 olarak açıklanan perakende satışlardaki düşüş yüzde 1.3'e, yıllık bazda yüzde 1 olarak açıklanan düşüş ise yüzde 0.4'e revize edildi.

Almanya:

 Almanya'da imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Şubat'ta nihai 54.8 ile beklentilerin hafif üzerinde bir değer aldı ve sektördeki büyümenin üst üste sekizinci ayda da devam ettiğini gösterdi. Almanya'da imalat sanayi PMI'ın

(7)

54.7 ile Şubat ayı öncü verisiyle aynı seviyede açıklanması bekleniyordu.

 Almanya'da hizmet sektörü satın alma yöneticisi endeksi (PMI) Şubat'ta nihai 55.9 ile beklentilerin üzerinde açıklandı. Hizmetler PMI'ın Şubat ayı öncü seviyesi olan 55.4 değerini alacağı tahmin ediliyordu.

 Almanya'da imalat sanayi siparişleri Ocak'ta yüzde 1.2 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti. Sanayi siparişlerinin Ocak'ta yüzde 0.7 artması bekleniyordu. Daha önce yüzde 0.5 olarak açıklanan Aralık ayı sanayi siparişlerindeki düşüş ise yüzde 0.2'ye revize edildi.

İngiltere:

İngiltere Merkez Bankası (BOE) politika faizini beklendiği gibi yüzde 0.5'te tutarak ülke ekonomisindeki toparlanma bütünüyle güçlenene kadar faizi rekor düşük seviyede tutma politikasını devam ettirdi. Merkez bankası, varlık alım programının büyüklüğünü de değiştirmeyerek 375 milyar sterlinde bıraktı.

İngiltere'de politika faizi Mart 2009'dan bu yana yüzde 0.5'te bulunuyor.

İngiltere'de hizmet sektörü Şubat'ta 14. aylık yükselişe girerken, istihdam endeksi arttı ve güven Eylül 2009'dan beri en yüksek seviyeye çıktı. Satınalma Yöneticileri Endeksi Ocak ayındaki 58.3 puandan 58.2 puana indi.

Diğer ekonomilerde gelişmeler...

Çin:

Çin 2014 için yüzde 7.5 büyüme hedefini değiştirmedi. Çin Başbakanı Li Keqiang, Pekin'de gerçekleştiren yıllık yasama toplantısında önceki yıldaki ile aynı seviyede olan büyüme hedefinin, piyasanın güvenini destekleyeceği ve istihdamı koruyacağını söyledi.

Maliye Bakanlığı, Çin'in 2014'te 1.35 trilyon yuan (221 milyar dolar) ile gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 2.1 oranında bütçe açığı planladığını açıkladı. Ulusal Halk Kongresi'ne sunulan bütçe raporunda, istikrar fonundan aktarılacak fonlar hariç mali harcamaların yüzde 9.5 artarak 15.3 trilyon yuana (2.49 trilyon dolar), gelirin de yüzde 8 artarak 13.953 trilyon yuana (2.27 trilyon dolar) çıkmasının hedeflendiği belirtildi. İstikrar fonundan yapılacak transferlerle, mali gelir bu yıl 14.053 trilyon yuan (2.29 trilyon dolar) olacak ve mali harcamalar da 15.4 trilyon yuan (2.51 trilyon dolar) olacak. Rapora göre maliye bakanlığı bu yıl 400 milyar yuan değerinde yerel hükümet tahvilleri ihraç edecek.

Çin'de hizmet sektörü Şubat'ta hız kazanırken, imalat sektöründeki daralma geçen ay da devam etti. Çin'de açıklanan verilere göre, resmi hizmetler PMI Şubat'ta 55'e yükselerek üç ayın en yüksek seviyesinde yer alırken, Markit/HSBC imalat PMI 48.5'e geriledi ve sektördeki daralmanın üst üste üçüncü ayda da devam ettiğini gösterdi. Hizmet ve imalat PMI verilerindeki ayrışma, yılın başında ekonominin gücü konusunda değerlendirme yapılabilmesini de daha güç bir hale getirdi.

Rusya:

 Rus hükümetinin bir danışmanı, ABD'nin Ukrayna nedeniyle Rusya'ya yaptırım uygulaması halinde Moskova'nın doları rezerv para olmaktan çıkarmak ve ABD bankalarına olan borçlarını ödemekten vazgeçmek zorunda kalabileceğini söyledi. Sergei Glazyev, Washington'un Rus şirket ve bireylerine ait hesapları dondurması durumunda Moskova'nın da, elinde ABD Hazine tahvili

(8)

bulunanlara, bunları satmalarını tavsiye edeceğini belirtti.

Rusya Federasyon Konseyi Başkan Yardımcısı Yevgeni Bushmin, Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti yetkililerinin Rusya'dan 6 milyar dolar tutarında yardım talebinde bulunduğunu belirterek, bunun 1 milyar dolarının mali diğer kısmının ise yatırım şeklinde olacağını söyledi. Bushmin, Kırım için finansal yardım planı hazırlandığını ve hükümete sunulacağını aktardı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kırım'a yardım edeceklerini söylemişti.

Rusya Merkez Bankası, finansal istikrara ve enflasyona yönelik tehditler nedeniyle politika faizini yüzde 5.5'ten yüzde 7'ye yükseltti. Rusya'nın para birimi ruble, hafta sonunda Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ülkesinin Ukrayna'yı işgal hakkı olduğunu açıklamasının ardından dolar ve euro karşısında tarihin en düşük seviyesini gördü. Merkez bankasından yapılan açıklamada, "Karar finans piyasalarında artan volatiliteden kaynaklı olarak enflasyon ve finansal istikrara yönelik riskleri önlemek için alındı" denildi.

Rusya Maliye Bakanlığı piyasada volatilitenin yüksek olması nedeniyle döviz alımlarının askıya alındığını açıkladı. Maliye Bakanlığı, ülkenin petrol vergileriyle finanse edilen iki devlet fonundan biri olan Rezerv Fonu'nu takviye için günde 3.5 milyar ruble tutarında (95.7 milyon dolar) alım gerçekleştiriyordu.

Avustralya:

Avustralya'nın GSYH'si 2013’ün son çeyreğinde önceki çeyreğe göre yüzde 0.8 büyüdü.

Tasarruf oranı son çeyrekte yüzde 9.7'ye gerileyerek, 2010'dan bu yana ilk kez yüzde 10'un altını gördü. Avustralya Merkez Bankası 2011'in sonlarından geçtiğimiz yılın Ağustos ayına kadar borçlanma maliyetlerinde yüzde 2.25'lik indirim yaparak, faizi yüzde 2.5 ile rekor düşük düzeye indirdi ve konut fiyatlarını ve inşaat izinlerini artırdı.

Ukrayna:

Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk, Rusya'nın Ukrayna'daki askeri varlığını çekmesini istedi. Brüksel'de Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile basın toplantısı yapan Yatsenyuk, "Ukrayna'da yaşananlar Rusya ile Ukrayna arasında değil, AB ile Rusya arasında" dedi. Yatsenyuk, "Pek çok seçenek hâlâ masada, Rusya provoke etmeyi sürdürüyor" dedi. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Avrupa Birliği'nin Ukrayna'ya 11 milyar dolarlık yardıma hazırlandığını da kaydetti.

Ukrayna'da yeni kurulan hükümette Ekonomi Bakanı olan Pavlo Sheremeta, IMF ile iki yıllık bir anlaşma öngördüklerini ifade etti. Sheremata, IMF'den 15 milyar dolarlık yardım istedi. IMF, iflastan kurtulmak için ülkenin 35 milyar dolara ihtiyacı olduğunu hesaplarken, fondan bir heyet bu hafta Kiev’e gitti.

Ukrayna'nın özerk bölgesi Kırım'ın Başbakan Yardımcısı Rustam Temirgaliev, bölgenin statüsü ile ilgili olarak 16 Mart'ta referandum yapılacağını açıkladı.

Temirgaliev, referandumda halka Kırım'ın Ukrayna'ya bağlı bir bölge olarak kalmasını mı, yoksa Rusya Federasyonu'na katılmasını mı istediklerinin sorulacağını söyledi. Ayrıca Kırım parlamentosu, bölgenin Rusya Federasyonu'na katılmasını oybirliğiyle onayladı Ukrayna Ekonomi Bakanı Pavlo Sheremeta, Kırım'da yönetime gelen Rusya yanlısı liderlerin yapılacağını açıkladıkları halk oylamasının meşru olmayacağını söyledi.

(9)

Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları (24.02.16 tahvili, % bileşik)

%

4 7 10 13 16 19 22 25

02.01.2006 03.03.2006 28.04.200626.06.2006 21.08.2006 17.10.200615.12.2006 14.02.2007 11.04.200708.06.2007 03.08.2007 01.10.200728.11.2007 28.01.2008 24.03.200821.05.2008 16.07.2008 10.09.200811.11.2008 13.01.2009 10.03.200907.05.2009 03.07.2009 28.08.200927.10.2009 25.12.2009 19.02.201014.04.2010 11.06.2010 05.08.201005.10.2010 07.12.2010 01.02.201128.03.2011 23.05.2011 18.07.201115.09.2011 15.11.2011 10.01.201206.03.2012 03.05.2012 28.06.201227.08.2012 23.10.2012 21.12.201218.02.2013 15.04.2013 13.06.201313.08.2013 09.10.2013 11.12.201306.02.2014

BU HAFTA PİYASALAR

Ukrayna endişelerinin yatışmasıya dolar/TL geriledi..

Rusya'nın Ukrayna'nın bir bölümünü ele geçirmesi, ABD'nin ise buna karşılık ekonomik yaptırım tehdidinde bulunması küresel piyasalardaki riskten kaçışı tetiklerken dolar/TL de hafta başında 2.23 düzeyine yükseldi. Sepet bazında TL ise 2.64 seviyesindeydi.24 Şubat 2016 itfalı gösterge faizin ortalama bileşik faizi %11.10 düzeyinde haftaya başlarken; 27 Eylül 2023 itfalı 10 yıllık tahvilin bileşik faizi ise %10.62 oldu. Dolar/TL Salı günü tatbikatlara katılan Rus birliklere verilen üslerine dönme emrinin ardından yeniden 2.21'e yaklaştı. Çarşamba günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in askeri çatışma ihtimalini uzaklaştıran açıklamalarının Ukrayna'ya ilişkin kaygıları azaltması ve yatırımcıların risk iştahını artırmasıyla dolar/TL yeniden 2.20 seviyesine yaklaştı. Sepet bazında TL de 2.62 seviyesine geriledi. Gösterge tahvilin bileşik faizi ise Hazine ihalelerinin de etkisiyle biraz yükseldi. Rusya ile Ukrayna arasındaki gerginliğin askeri çatışmaya dönüşmeyeceği yönündeki beklentiler, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) açıklamalarının euro/dolar paritesini yukarı taşıması ve iç siyasi gerginliğin nispeten azalmasının desteğiyle dolar/TL, Perşembe öğleden sonra 2.18'li seviyelere gerileyerek yaklaşık iki haftanın en düşük seviyesine geriledi. Sepet bazında TL de 2.60 seviyelerine geldi. Bu arada piyasanın sosyal medyada yayımlanan ve siyasi endişelerde dönem dönem artışlara da yol açan ses kayıtlarına giderek daha fazla duyarsızlaştığı görülmekte. Gösterge tahvilin bileşik faizi ise %11’in üstünde seyretmeye devam etti. Haftanın son gününde ise dolar/TL 2.20 civarında hareket etti. Sabah saatlerinde 2.20’nin altında seyreden parite, öğleden sonra küresel piyasalarda dolardaki güçlenmeyle birlikte tekrar bu eşiğin üzerine çıktı.

Hazine bu hafta ilk olarak gerçekleştirdiği sabit kuponlu ve TÜFE'ye endeksli iki tahvil ihalesi ile Mart ayı borçlanma programına başlarken, ROT dahil 5.17 milyar TL'si piyasadan, 1.32 milyar TL'si kamulardan olmak üzere toplamda 6.5 milyar TL borçlanma gerçekleştirdi.

Hazine'nin 14 Kasım 2018 itfalı 6 ayda bir yüzde 4.40 kupon ödemeli sabit kuponlu tahvilin yeniden ihracında bileşik faiz %11.01 ile beklentilere paralel, 20 Şubat 2019 itfalı 6 ayda bir yüzde 1.75 kupon ödemeli TÜFE'ye endeksli tahvilin yeniden ihracında reel getiri beklentilerin altında %3.36 oldu. Sabit kuponlu tahvilde ROT'ta 1,597.8 milyon TL, ihalede 1,220.6 milyon TL olmak üzere piyasaya net satış 2,818.4 milyon TL oldu.

ROT'ta kamuya satış 650 milyon TL, toplam satış ise 3,468.4 milyon TL oldu. TÜFE'ye endeksli tahvilde ROT'ta 1,024.5 milyon TL, ihalede 1,330.8 milyon TL olmak üzere piyasaya net satış 2,355.3 milyon TL oldu. ROT'ta kamuya satış 670 milyon TL olurken, toplam satış ise 3.03 milyar TL oldu.

(10)

Hazine daha sonraki ihalelerde ise yaklaşık 7.2 milyar TL'si piyasadan 8.7 milyar TL borçlanma gerçekleştirdi. İki yıllık gösterge tahvilin yeniden ihracında ortalama bileşik faiz %11.33 ile %11.20 olan beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, 10 yıllık gösterge tahvilin yeniden ihracında ortalama bileşik faiz %10.81 ile %10.73 olan beklentilerin üzerinde oluştu. FRN'in yeniden ihracında ortalama fiyat 98.608 TL oldu. İki yıllık gösterge tahvilde net satış 1,791.1 milyon TL, FRN'de net satış 395.4 milyon TL, 10 yıllık gösterge tahvilde net satış 1,614.8 milyon TL oldu. Hazine, iki yıllık gösterge tahvilin, 7 yıllık FRN'in ve 10 yıllık gösterge tahvilin yeniden ihraçları öncesinde 3,377.3 milyon TL'si piyasa yapıcı bankalardan (PY), 1,511 milyar TL'si kamudan olmak üzere toplam 4,888.3 milyon TL borçlanma gerçekleştirdi.

Mart ayı borçlanma programı kapsamında altı ihale ile 14.2 milyar TL'si piyasadan 16.9 milyar TL borçlanma hedefleyen Hazine bugüne kadar gerçekleştirdiği beş ihale ile yaklaşık 12.4 milyar TL'si piyasadan 15.2 milyar TL borçlanma gerçekleştirdi. Bu verilere göre Hazine'nin Mart programını öngörülere paralel tamamlayabilmesi için bu hafta düzenlenen beş ihalenin opsiyon kullanımları ve Hazine'nin kısa vadeli bir ihalesinde piyasadan 1.8 milyar TL borçlanması yeterli olacak. Hazine son iki haftada düzenlediği 10 ihalenin ardından 18 Mart'ta 16 ay vadeli kuponsuz devlet tahvilinin ilk ihracını gerçekleştirecek.

Sonuçta 28 Şubat’ta Merkez Bankası kurlarıyla 2.2168 olan dolar/TL paritesi, 7 Mart’ta 2.1912 TL’ye indi; 3.0532 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi ise 3.0436 TL’ye geriledi.

28 Şubat’ta %11.11 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise bu haftanın son günü

%11.13 oldu.

Döviz, petrol ve altın fiyatları...

Döviz:

Hafta başında Japon yeni, Ukrayna'daki gerginliğin artmasıyla yatırımcıların Avustralya doları gibi riskli para birimlerinde satış yapmalarıyla değer kazandı ve dolar/yen paritesi 101.40’a geriledi. Euro/dolar paritesi ise 1.3780 düzeyinde haftaya başladı. Euro, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in askeri tatbikatlara katılan Rus birliklerinin üslerine dönmelerini emrettiği yönündeki haberin ardından dolar karşısında güçlü düzeyini sürdürdü. Japon yeni, Putin'in hafta içindeki açıklamaları sonrası Ukrayna konusundaki gerginliğin azalmasıyla dolar karşısında geriledi ve dolar/yen paritesi tekrar 102’nin üzerine yükseldi. Euro/dolar paritesi ise 1.3750’nin altına geriledi. Euro ECB'nin faizi bulunduğu seviyede bırakma kararının ardından 1.38’in üzerine çıktı ve haftanın son gününde de yükselmeyi sürdürdü. Euro, ECB’nin bankaların daha önce gerçekleştirilen uzun vadeli refinansman operasyonlarından (LTRO) aldıkları üç yıl vadeli kaynağın geri ödemelerinde gelecek hafta ödenecek tutarı açıklamasının ardından yükseldi. Dolar karşısında 1.3915'e kadar yükselen euro, 2011'in son çeyreğinden bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Daha sonra ise açıklanan yüksek ABD tarım dışı istihdam verisiyle birlikte euro dolara karşı geriledi. Japon yeni de dolar karşısında değer kaybına uğradı.

Cuma günü itibariyle Euro/dolar paritesi 1.3865; Dolar/yen paritesi 103.65 düzeyindedir.

Petrol:

Brent ham petrolü ve ABD ham petrolü, Ukrayna'daki gerginliğin artmasının ardından hafta başında 2 doların üzerinde yükselerek son ayların en yüksek seviyelerini gördü.

Brent ham petrolünün varil fiyatı 111.24 dolara kadar yükselerek 2 Ocak'tan beri en

(11)

yüksek seviyeye ulaştı. ABD hafif petrolünün varili de 104 dolara yaklaştı. Brent ham petrolünün varil fiyatı, Salı günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in askeri tatbikatlara katılan Rus birliklerinin üslerine dönmelerini emrettiği yönündeki haberin ardından 109 dolara geriledi. ABD petrolünün fiyatı ise fazla değişmedi. Brent petrolü Ukrayna risklerinin azalmasıyla hafta içinde de 108 doların altına düşerken; ABD petrolü 101 dolara geriledi. Ancak daha sonra Brent ham petrolünün varil fiyatı, Ukrayna ve Rusya arasında kötüleşen diplomatik ilişkilerin petrol arzına dair endişelere neden olmasıyla hafif değer kazandı. Ayrıca olumlu gelen ABD tarım dışı istihdam verisi de ABD petrolünün değer kazanmasına yol açtı. Cuma günü itibariyle Brent ham petrolünün varili 108.20 dolar düzeyinde; ABD hafif ham petrolünün varili 102.10 dolar civarında seyretmektedir.

Altın:

Altın hafta başında Ukrayna kaynaklı jeopolitik gerginliğin artmasıyla yükseldi ve altının ons fiyatı 1340 doları geçti. Hafta içinde ise altın fiyatları Rusya ile Ukrayna arasındaki gerginliğin azalmasıyla güvenli liman alımlarının da düşmesinin ardından hafif geriledi ve 1335 dolara düştü. Perşembe günü ise altın fiyatları tekrar yükseldi ve 1350 dolara dayandı. Haftanın son gününde ise açıklanan olumlu ABD tarım dışı istihdam verilerinden sonra doların güçlenmesiyle altın fiyatları geriledi. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1337 dolar civarındadır.

DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER (1)

31.12.13

(2) 28.02.14

(3) 07.03.14

(2)/(1) % değişim

(2)/(1) reel % değişim

(3)/(2) % değişim

ABD doları/TL* 2,1343 2,2168 2,1912 3,9 1,4 -1,2

Euro/TL* 2,9397 3,0532 3,0436 3,9 1,4 -0,3

Döviz Sepeti ** 2,5370 2,6350 2,6174 3,9 1,4 -0,7

Euro-dolar

paritesi 1,3774 1,3773 1,3890 0,0 - 0,9

* TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır.

PARA PİYASALARINDA GELECEK HAFTA

Ukrayna’daki durum ve küresel piyasalar

izlenecek...

Bu hafta Ukrayna’daki gelişmeler küresel piyasaların ilk gündem maddesi oldu. Ülkedeki çatışmalar ve Rusya’nın Kırım’a müdahalesi piyasaları olumsuz etkiledi. Sıcak bir savaş ihtimali azalsa da, Kırım’ın Rusya’ya katılma isteği ve Ukrayna’da değişen yönetimin Rusya ile gergin devam eden ilişkileri piyasalarda rahatsızlığın sürmesine yol açmakta.

AB, Rusya ve ABD arasında da konu ile ilgili görüşmeler ve sert demeçler devam etmekte. Ukrayna ekonomisinin de çok kötü durumda olduğu bildirilmekte ve ülke IMF’den acil yardım istemiş durumda. Tabii ki bu olaylar gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahını özellikle hafta başında olumsuz etkiledi, ama Rusya Devlet Başkanı Putin’in son açıklamaları durumu biraz yatıştırdı. Öte yandan küresel piyasalarda Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz toplantısı da yakından izlendi. Bankanın parasal genişleme konusunda yeni bir adım atmaması ve Başkan Draghi’nin demeçlerinin ardından euro dolar karşısında 2011’den bu yana en yüksek düzeyi gördü. Diğer taraftan,

(12)

19 Mart’taki Fed toplantısı yaklaşırken ABD’den gelen ekonomik veriler de yakından izlenmekte. Son gelen ABD tarım dışı istihdam verileri beklentilerden daha yüksek geldi ve Fed’in tahvil alım programını azaltma programına devam edeceği yolundaki beklentiyi güçlendirdi. Veriden sonra dolar, euro ve yene karşı güçlendi. Bu hafta altın fiyatları yaşanan politik ve ekonomik belirsizliğin sonucu olarak artış eğilimdeydi. Petrol fiyatlarında ise Ukrayna olayları ile başlayan yükseliş daha sonra sakinleşti. Euro/dolar paritesi 1.3865 civarında seyrederken; dolar/yen paritesi 103.65 dolaylarında. Altının onsu 1337 dolar düzeyinde. Brent ham petrolünün varili 108.20 dolar; ABD hafif ham petrolünün varili ise 102.10 dolar civarında.

Türkiye ekonomisinde ise açıklanan Şubat ayı enflasyon oranları enflasyonda yukarı yönlü ivmeyi teyit etti. Öte yandan, 2013 sonuçları %10’a yakın bir isşizliğe işaret etti.

Hem enflasyonda, hem de işsizlikte 2014 yılında yükseliş eğiliminin sürmesini bekliyoruz. Yurtiçi para piyasaları Ukrayna’daki olaylardan hafta başında olumsuz etkilendi. Ancak daha sonra küresel piyasaların yatışması ile Türkiye piyasaları da rahatladı. 2.22’nin üzerine çıkan dolar/TL paritesinin tekrar 2.20’nin altına geldiğini görmekteyiz. Hazine ihalelerinin baskısından etkilenen faizlerde ise bir gerileme olmadı.

Bu hafta iç siyaset gelişmelerinin ve internete düşen ses kayıtlarının ise piyasaları fazla etkilemediğini görmekteyiz. Haftaya Ocak ayı sanayi üretimi ve cari işlemler dengesi verileri açıklanacak. Bu veriler, 2014’ün ilk ayındaki durumu yansıtması açısından önem taşımakta.

Haftaya küresel piyasalarda fazla bir olumsuzluk yaşanmaması ve Ukrayna’daki olayların da daha fazla artmaması halinde para piyasalarındaki sakin seyrin sürmesi beklenebilir.

Tabii bunun bir diğer koşulu da iç siyasi tansiyonda da ek bir artış olmaması durumu. Bu çerçevede, dolar/TL paritesinin 2.20 dolaylarındaki seyri devam edebilir. Gösterge tahvilin bileşik faizinin ise %11 civarında dalgalanacağını tahmin etmekteyiz.

Daha fazla bilgi için:

Dr. M.Veyis Fertekligil,

Baş Ekonomist e-posta: veyis.fertekligil@tbank.com.tr Tel: 0212 – 368 35 20

UYARI NOTU: Bu rapor Turkland Bank A.Ş. (T-Bank) tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir şekilde finansal enstrümanların alım veya satımı konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti sağlanması olarak yorumlanmamalıdır. T-Bank bu raporda yer alan bilgilerin doğru ve tam olması konusunda herhangi bir şekilde garanti vermemektedir. T-Bank bu raporda yer alan bilgilerde herhangi bir bildirimde bulunmaksızın değişiklik yapma hakkına sahiptir. Bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan T-Bank hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ocak’ta en güçlü büyüme ise 58,8 ile son 28 ayın en yüksek İmalat PMI değerini alan Hollanda’da gerçekleşti.. ▪ Birleşik Krallık ve

HSBC ve ilişkili kuruluşları bu raporda sözü edilen (veya ilişkili) menkul kıymetleri satın alma taahhüdünde bulunmuş olabilir, bu menkul kıymetleri kayıtlı piyasalarda

Şirketin FAVÖK rakamı geçen yıla göre %7 artışla 374 milyon TL ile 368 milyon TL olan HSBC ve 380 milyon TL olan piyasa beklentilerine paralel gerçekleşti..

Bu sabah itibariyle 1731 dolar seviyelerinden güne başlayan altında piyasa oyuncularının risk algılamaları yön konusunda belirleyici olacak.. Bu bağlamda Avrupa tarafından

Üretime  ilişkin  reel  kesim  güven  endeksi,  kapasite  kullanım  oranı  gibi  göstergeler  yılın  son  çeyreğinde  ekonomide  bir 

 Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi olan Almanya'da imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi (PMI) ocakta nihai 56,5'e yükselerek beklentilerin (56,3) üzerinde bir

 Euro Bölgesi imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi kasımda nihai 50,1 ile beklentilerin altında bir değer alarak Haziran 2013'ten bu yana görülen en düşük

 3.çeyrek büyüme rakamları yüzde 0.3 düzeyindeki düşüş yönlü beklentilerin üzerinde yüzde 0.5 düzeyinde, yıllık bazda yüzde 2.1