• Sonuç bulunamadı

DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER"

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ

GELİŞMELER

İktisadi Araştırmalar Bölümü Mart 2012

► Şubat ayında Euro Alanı’ndaki sorunlara çözüm arayışları gündemde yer almaya devam etmiştir. Yunanistan’a yönelik ikinci yardım paketi piyasalarda yakından takip edilirken, bölgedeki likidite sıkışıklığını aşmak amacıyla Avrupa Merkez Bankası (ECB) ikinci kez uzun vadeli refinansman sağlamıştır.

► 2011 yılının son çeyreğinden itibaren piyasaların odağında olan Yunanistan’a yönelik ikinci yardım paketine ilişkin belirsizlikler Şubat ayında sona ermiştir. 21 Şubat’ta Euro Alanı maliye bakanları toplantısında Yunanistan’a €130 milyar tutarında yeni bir yardım paketi uygulanması kararı alınırken, ülkenin kamu maliyesi dinamiklerini güçlendirmeye yönelik yeni düzenlemelere de gidilmiştir.

► Şubat ayının son gününde ECB bankacılık sistemine €530 milyar tutarında ek kaynak sağlama kararı almıştır. Aralık ayından bu yana finansal piyasalardaki sıkışıklıkları aşmak için piyasalara yoğun bir şekilde müdahale eden ECB’nin bu yönde almış olduğu önlemlerin tutarı son üç aylık dönemde €1 trilyonu aşarken, piyasalara sağlanan likiditenin Avrupa bankaları tarafından ne şekilde kullanılacağı önem arz etmektedir.

► Son dönemde uluslararası kuruluşlar tarafından küresel büyümeye ilişkin en büyük endişe kaynağı olarak nitelendirilen Euro Alanı’ndaki krizi sonlandırabilmek amacıyla önlemler alınması ve dünyanın önde gelen merkez bankalarının büyümeyi destekleyen genişletici para politikalarını ön plana çıkarmaları gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının canlanmasına neden olmuştur.

► TCMB, Fed’in, ECB’nin ve bazı gelişmekte olan ülke merkez bankalarının aldığı parasal genişlemeye ilişkin kararlara da atıfta bulunarak gecelik borç verme faiz oranını indirmiş ve faiz koridorunu daraltmıştır.

İÇİNDEKİLER

Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler... 2 Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler... 4 Bankacılık Sektöründeki Gelişmeler... 8

(2)

DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Şubat ayında Euro Alanı’ndaki sorunlara çözüm arayışları gündemde yer almaya devam etmiştir. Yunanistan’a yönelik ikinci yardım paketi piyasalarda yakından takip edilirken, bölgedeki likidite sıkışıklığını aşmak amacıyla ECB ikinci kez uzun vadeli refinansman sağlamıştır. Euro Alanı’na yönelik risk algılamasındaki gerileme paralelinde Şubat ayında Dolar karşısında değer kazanan Euro, ECB’nin likidite operasyonunun ardından değer kaybetme eğilimine girmiştir. Öte yandan, Şubat ayında da ABD ekonomisine ilişkin olumlu veriler açıklanmaya devam etmiştir.

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin’de ise ekonomik aktivitenin ivme kaybetmesi nedeniyle bankaların zorunlu karşılık oranları düşürülmüştür.

2011 yılının son çeyreğinden itibaren piyasaların odağında olan Yunanistan’a yönelik ikinci yardım paketine ilişkin belirsizlikler Şubat ayında sona ermiştir. 21 Şubat’ta Euro Alanı maliye bakanları toplantısında Yunanistan’a €130 milyar tutarında yeni bir yardım paketi uygulanması kararı alınırken, ülkenin kamu maliyesi dinamiklerini güçlendirmeye yönelik yeni düzenlemelere de gidilmiştir. Bu çerçevede, portföyünde Yunan Hazine tahvili bulunduran özel yatırımcılarla nominal değer üzerinden %53,5’lik bir iskonto uygulanması konusunda anlaşmaya varılmıştır. Ayrıca, Yunanistan’ın 2011 yılında %160’ın üzerinde gerçekleşen kamu borcunun GSYH’ye oranının 2020’de “sürdürülebilir” bir seviye olan %120,5’e çekilmesi için yapılacak mali yardıma uygulanacak faizin kademeli olarak indirilmesi kararlaştırılmıştır. Yapılan son düzenlemelerle birlikte, küresel krizden en yoğun biçimde etkilenen Euro Alanı’nda politika yapıcılar dördüncü kez kurtarma paketi oluştururken, bu durum €500 milyar büyüklüğünde olan Avrupa Finansal İstikrar Fonu’nun (EFSF) kapasitesinin artırılmasının gerekebileceği yönündeki görüşleri de gündeme getirmiştir. Önümüzdeki dönemde, Avrupalı liderlerin EFSF’nin kapasitesinin artırılması kapsamında karar alabileceği ve diğer gelişmiş ülkeler ile IMF’nin de kurtarma fonuna katkıda bulunabileceği düşünülmektedir.

Şubat ayının son gününde ECB bankacılık sistemine €530 milyar tutarında ek kaynak sağlama kararı almıştır. Aralık ayından bu yana finansal piyasalardaki sıkışıklıkları aşmak için piyasalara yoğun bir şekilde müdahale eden ECB’nin bu yönde almış olduğu önlemlerin tutarı son üç aylık dönemde €1 trilyonu aşarken, piyasalara sağlanan likiditenin Avrupa bankaları tarafından ne şekilde kullanılacağı önem arz etmektedir. Nitekim, Aralık ayında gerçekleştirilen likidite operasyonunun ardından finansal piyasalarda nispi bir iyileşme görülmesine karşın bankaların yeni kredi verme konusunda ihtiyatlı bir tavır sergilemeleri operasyonun etkilerini sınırlandırmıştır.

Son dönemde uluslararası kuruluşlar tarafından küresel büyümeye ilişkin en büyük endişe kaynağı olarak nitelendirilen Euro Alanı’ndaki krizi sonlandırabilmek amacıyla önlemler alınması ve dünyanın önde gelen merkez bankalarının büyümeyi destekleyen genişletici para politikalarını ön plana çıkarmaları gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının canlanmasına neden olmuştur. Bu dönemde, gelişmekte olan ülkelerin para birimleri Dolar karşısında değer kazanırken, büyüme konusunda yabancı sermaye gereksinimi duyan gelişmekte olan ülkelere yönelik olumlu görüşler güçlenmiştir. Nitekim, TCMB de Fed’in, ECB’nin ve bazı gelişmekte olan ülke merkez bankalarının aldığı parasal genişlemeye ilişkin kararlara da atıfta bulunarak gecelik borç verme faizini indirmiş ve faiz koridorunu daraltmıştır.

Euro Alanı’ndaki sorunlara çözüm arayışları piyasaların gündeminde yer almaya devam etti.

Yunanistan’a €130 milyarlık ikinci yardım paketi…

Gelişmekte olan ülke para birimleri değer kazanıyor.

ECB’den €530 milyarlık likidite operasyonu...

(3)

2

Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler

OECD, 20 Şubat 2012’de yayımladığı raporda OECD ülkelerinde yıllık ekonomik büyümenin yılın son çeyreğinde %1,3’e gerilediğini açıklamıştır. 2011 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre ABD ekonomisinin %1,6 büyüdüğü, buna karşılık Euro Alanı’ndaki büyümenin %0,7’ye gerilediği tahmin edilmektedir.

GSYH 2009 2010 2011

(Bir önceki yılın aynı

çeyreğine göre % değişim) Ç4 Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 Ç1 Ç2 Ç3 Ç4

OECD Ülkeleri -0,7 2,6 3,5 3,4 3,0 2,5 1,6 1,7 1,3

Avrupa Birliği -2,0 1,0 2,2 2,4 2,2 2,4 1,7 1,4 0,9

Euro Alanı -2,1 1,0 2,1 2,1 2,0 2,4 1,6 1,3 0,7

G-7 -1,0 2,3 3,2 3,5 2,9 2,0 1,2 1,2 1,0

Kanada -1,4 2,1 3,6 3,8 3,3 2,8 2,1 2,4 ..

Fransa -0,6 1,0 1,5 1,6 1,4 2,2 1,6 1,5 1,4

Almanya -2,2 2,4 4,0 4,0 3,8 4,6 2,9 2,7 2,0

İtalya -3,0 1,0 1,6 1,5 1,6 1,0 0,8 0,3 -0,5

Japonya -0,6 5,0 4,5 5,2 3,2 -0,1 -1,7 -0,6 -1,0

İngiltere -0,8 1,2 2,5 3,0 1,7 1,7 0,6 0,5 0,8

ABD -0,5 2,2 3,3 3,5 3,1 2,2 1,6 1,5 1,6

Kaynak: OECD

OECD tarafından açıklanan öncü göstergeler endeksine göre de, ABD ekonomisindeki canlanma eğiliminin 2011 yılının son çeyreğinde belirginleştiği görülmektedir. Finansal piyasalardaki sorunların reel ekonomiye yansıdığı Euro Alanı’nda ise ekonomik aktivite ivme kaybetmeye devam ederken, Çin ekonomisi de dış talebe ilişkin aşağı yönlü risklerin artması nedeniyle yavaşlamıştır.

Kaynak: OECD

Ekonomik aktivitedeki canlanmanın ivme kazandığı ABD’de işgücü piyasalarındaki iyileşme son dönemde belirginleşmiştir. Ocak ayında ABD’de tarımdışı işsizlik oranı

%8,3’e gerilerken, işgücü piyasalarına yönelik öncü gösterge niteliği taşıyan haftalık işsizlik maaşı başvuruları verisi de Şubat ayında aşağı yönlü bir seyir izlemiştir. Aynı dönemde, tüketici güven endeksi kriz sonrası dönemin en yüksek seviyelerine yaklaşarak ABD’de büyümenin temel kaynağı olan özel tüketim harcamalarına yönelik olumlu beklentilerin güçlenmesinde etkili olmuştur.

97 98 99 100 101 102 103 104 105

Şub.10 Nis.10 Haz.10 u.10 Eki.10 Ara.10 Şub.11 Nis.11 Haz.11 u.11 Eki.11 Ara.11

OECD Öncü Göstergeler Endeksi

Japonya ABD

Euro Alanı Çin

OECD ülkelerinin 2011 yılının son çeyreğinde

%1,3 büyüdüğü tahmin ediliyor.

ABD ekonomisindeki toparlanma hız kazanıyor.

(4)

*sağ eksen, aylık ortalama değer (bin kişi) Kaynak: Reuters

Sistemik risk endişesinin arttığı Euro Alanı’na ilişkin olumsuz değerlendirmeler Şubat ayında da devam etmiştir. 14 Şubat’ta kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, aralarında İspanya ve İtalya gibi büyük ekonomilerin de bulunduğu 6 ülkenin kredi notunu düşürürken, Aaa ile en yüksek kredi notuna sahip olan İngiltere, Fransa ve Avusturya’nın not görünümlerini negatife çevirmiştir. Moody’s tarafından yapılan açıklamada Euro Alanı’nda kamu maliyesi ve makroekonomik koşullara ilişkin süregelen belirsizlikler not indirimlerine gerekçe olarak gösterilmiştir. Bu gelişmelere ek olarak, Şubat ayında Standard & Poor’s da Yunanistan ve EFSF’ye yönelik olumsuz değerlendirmelerde bulunmuştur.

Standard&Poor’s borç yükünü hafifletmek için “tahvil takasına” giden Yunanistan’ın kredi notunu tercihli temerrüt (SD - selective default) seviyesine düşürürken, ülkenin kredi notunun takas işleminin ardından yeniden yükseltilebileceğini açıklamıştır. EFSF’nin AA+ olan kredi notunu değiştirmemesine karşılık görünümünü negatife çeviren kredi derecelendirme kuruluşu, bu duruma kurtarma fonuna katkı sağlayan ülkelerin kredibilitelerindeki düşüşü gerekçe olarak göstermiştir.

Finansal piyasalardaki sıkışıklıkların reel ekonomi üzerindeki etkilerinin görülmesiyle birlikte son dönemde genişletici para politikaları uygulayan ABD ve Euro Alanı merkez bankalarına Şubat ayında İngiltere ve Japonya’daki politika yapıcılar da katılmıştır. Bu dönemde, İngiltere Merkez Bankası varlık alım programının büyüklüğünü artırırken Japonya Merkez Bankası da benzer uygulamaya gitmiştir. Bu gelişmelere ek olarak, dış talebe ilişkin aşağı yönlü baskıların artmasıyla birlikte ekonomik aktivitenin ivme kaybettiği Çin’de Şubat ayında bankaların zorunlu karşılık oranları 50 baz puan düşürülmüştür.

€/$ paritesi Şubat ayının ikinci yarısında yatırımcıların yakından takip ettiği Euro Alanı borç krizine ilişkin atılan olumlu adımlar ve gelişmiş ülkelerde açıklanan olumlu ekonomik veriler paralelinde yükseliş eğilimi sergilemiştir. Ay sonuna doğru 1,35 seviyesine yaklaşan €/$ paritesi ECB’nin likidite operasyonunun ardından gerileme eğilimine girerek Şubat ayını 1,3324 seviyesinden kapatmıştır.

2012 yılı başından bu yana yükseliş eğiliminde olan altın fiyatları Şubat ayı başında kâr satışlarına bağlı olarak bir miktar gerilemiştir. Ancak, ayın geri kalan döneminde gelişmiş ülkelerin parasal gevşemeye gitmelerinin ardından yeniden yükselişe geçerek 28 Şubat itibarıyla $/ons 1.785’e ulaşmıştır. Ayın son gününde ise, Fed Başkanı Ben Bernanke’nin daha fazla parasal gevşemeye ilişkin sinyal vermemesi nedeniyle altın fiyatları $/ons 90 düşerek ayı $/ons 1.694 seviyesinden kapatmıştır.

300 350 400 450 500 550 600 650 700

7,0 7,5 8,0 8,5 9,0 9,5 10,0 10,5 11,0

Oca.09 Mar.09 May.09 Tem.09 Eyl.09 Kas.09 Oca.10 Mar.10 May.10 Tem.10 Eyl.10 Kas.10 Oca.11 Mar.11 May.11 Tem.11 Eyl.11 Kas.11 Oca.12

ABD'de İşgücü Piyasaları Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları*

Tarımdışı İşsizlik Oranı (%)

€/ $ paritesi…

Altın fiyatları yükseliyor.

Euro Alanı’nda not

indirimleri devam ediyor.

(5)

4 Şubat ayında, İran’ın kendisine uygulanan ekonomik ve siyasi yaptırımlara, Avrupa ülkelerine yaptığı petrol satışlarını durdurarak tepki vermesi, küresel piyasalarda arz yönlü endişeleri artırmıştır. İran kaynaklı söz konusu gerginliğin yanısıra Euro Alanı borç krizine ilişkin endişelerin Şubat ayı içinde yapılan görüşmeler ile yerini ılımlı beklentilere bırakması ve gelişmiş ülkelerde açıklanan olumlu makroekonomik verilerin talebi artıracağına yönelik görüşlerin ağırlık kazanması sonucunda Brent türü ham petrolün fiyatı Şubat ayı sonunda $/varil 124 ile Nisan 2011’den bu yana en yüksek seviyesine ulaşmıştır.

2011 yılının son aylarından itibaren genel endeksin üzerinde seyreden Türk eurotahvillerinin risk primleri, küresel piyasalardaki olumlu beklentilerin de etkisiyle Şubat ayında aşağı yönlü bir seyir izlemiştir. Bu gelişmede, cari açık ve enflasyonun gerileme sinyalleri vermesi de etkili olmaktadır. Şubat ayı sonunda Türk eurotahvillerinin risk primleri yeniden genel endeksin altına gerilemiş; Türk eurotahvillerinin risk primleri 331 baz puan, genel endeks ise 334 baz puan seviyesinde gerçekleşmiştir.

Kaynak: JP Morgan

Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, Aralık ayında toplam sanayi üretim endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %3,7 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetmiştir. Böylece, sınai üretim endeksinin 2011 yılının son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre ortalama %6,4 oranında arttığı hesaplanmaktadır. Sınai üretimdeki yıllık ortalama artış ise %8,9 düzeyinde gerçekleşmiştir.

Ayrıca, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sınai üretim endeksi de Kasım ayındaki gerilemenin ardından Aralık ayında yeniden artış kaydetmiştir. Sınai üretim verileri, ekonomik aktivitedeki yavaşlama eğiliminin devam ettiğine ancak bu yavaşlamanın tedrici olacağına işaret etmektedir.

150 200 250 300 350 400 450 500

Haz.11 Tem.11 u.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12 Mar.12

Risk Primleri (EMBI +)

Gelişmekte Olan Ülkeler Türkiye

Türk eurotahvillerinin risk primleri geriledi.

Aralık ayında sanayi üretim endeksi, beklentilerin üzerinde artış gösterdi.

Jeopolitik riskler petrol fiyatlarını yükseltiyor.

(6)

(*) Bir önceki yılın aynı dönemine göre üç aylık ortalama değişim Kaynak: TUİK

(**)Son çeyreğe ait büyüme tahmini

Reel kesim güven endeksi Şubat ayında bir önceki aya göre 5,5 puan artarak 107,3 seviyesinde gerçekleşmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış endeks de artış eğilimini korumaktadır. Son üç aylık döneme ilişkin reel kesim güven endeksini oluşturan alt endeksler incelendiğinde, ihracat sipariş miktarına ilişkin endeksin arttığı dikkat çekmektedir. Bu durum, iç talep ile dış talep arasındaki dengelenmenin devam ettiğine işaret etmektedir.

Tüketici güven endeksi Ocak ayında sınırlı bir yükseliş kaydetmiştir. Tüketici güvenindeki artış tüketicilerin gelecek döneme ilişkin satın alma gücü ve iş bulma olanaklarına ilişkin olumlu değerlendirmelerinden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, tüketici güveni halen kötümser duruma işaret eden 100 seviyesinin altında seyretmektedir.

TÜİK’in açıkladığı Hanehalkı İşgücü İstatistikleri’nin yıllık sonuçlarına göre, işsizlik oranı 2010 yılındaki %11,9 seviyesinden 2011 yılında %9,8’e gerilemiştir. Bu dönemde tarımdışı işsizlik oranı da %14,8’den %12,4’e düşmüştür. Türkiye ekonomisinde istihdam son 1 yılda 1 milyon 516 bin kişi, tarımdışı istihdam 1 milyon 56 bin kişi artış kaydetmiştir. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında, tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payının 0,3 puan, inşaat sektörünün payının 0,7 puan arttığı, sanayi sektörünün payının 0,4 puan, hizmetler sektörünün payının ise 0,5 puan azaldığı görülmektedir. Önümüzdeki dönemde ekonomik aktivitede beklenen yavaşlama eğilimi paralelinde işsizlik oranındaki iyileşmenin sınırlı olacağı tahmin edilmektedir.

12,0 8,8 8,2 4,8**

14,4 8,0 7,6

6,4

-25,0 -20,0 -15,0 -10,0 -5,0 0,0 5,0 10,0 15,0 20,0

2008/1 2008/2 2008/3 2008/4 2009/1 2009/2 2009/3 2009/4 2010/1 2010/2 2010/3 2010/4 2011/1 2011/2 2011/3 2011/4

Büyüme ve Sanayi Üretimi (%)

Büyüme Sanayi Üretimi*

40 50 60 70 80 90 100 110 120 130

Oca.08 Nis.08 Tem.08 Eki.08 Oca.09 Nis.09 Tem.09 Eki.09 Oca.10 Nis.10 Tem.10 Eki.10 Oca.11 Nis.11 Tem.11 Eki.11 Oca.12

Öncü Göstergeler

Reel Kesim Güven Endeksi Tüketici Güven Endeksi Reel kesim güven endeksi

artış eğiliminde...

Tüketici güveninde sınırlı yükseliş…

2011 yılında işsizlik oranı

%9,8’e geriledi.

(7)

6 Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre ihracat %8,6, ithalat %2,8 oranında artmıştır. Dış ticaret açığı ise bir önceki yılın aynı ayına göre %4,7 daralarak $7 milyar seviyesinde gerçekleşmiştir. İthalat artış hızındaki ılımlı seyir yılın ilk ayında da devam etmekle birlikte; dış ticaret açığının piyasa öngörülerinin bir miktar üzerinde gerçekleştiği dikkat çekmektedir. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise Ocak’ta %59,7’ye yükselmiştir.

Ocak Değişim

(milyon $) 2011 2012 (%)

İhracat 9.551 10.374 8,6

İthalat 16.905 17.383 2,8

Dış Ticaret Dengesi -7.354 -7.009 -4,7

Karşılama Oranı (%) 56,5 59,7 -

Kaynak: TÜİK

Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ithalat ara ve sermaye mallarında %6 artarken, tüketim mallarında %20 azalmıştır. Tüketim malları ithalatındaki gerileme 2012 yılında iç talebin ılımlı bir seyir izleyeceğine işaret etmektedir.

Aralık ayında cari işlemler açığı beklentilere paralel olarak $6,6 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı ayıyla kıyaslandığında, cari işlemler açığındaki daralmanın Kasım ayından sonra Aralık ayında da devam ettiği görülmektedir. Bu gelişmeye bağlı olarak 12 aylık kümülatif cari açık gerilemiş ve 2011 yılında cari açık $77,1 milyar seviyesinde gerçekleşmiştir. Cari açıktaki daralmanın tedrici de olsa Aralık ayında da sürmesi piyasalar tarafından olumlu karşılanmıştır.

Yılın son ayında cari açığın finansmanında Aralık 2007’den bu yana en yüksek seviyesine ulaşan net doğrudan yatırımlar önemli rol oynamıştır. Portföy yatırımları ise, özellikle yurtdışı yerleşiklerin DİBS alımlarına bağlı olarak gerçekleşen sermaye girişiyle $2,9 milyar artmıştır. Öte yandan, bankaların YP cinsi efektif ve mevduat varlıklarını artırmasının da etkisiyle diğer yatırımlar kalemi Aralık ayında

$4,8 milyarlık net sermaye çıkışına işaret etmiştir. Bu dönemde, Merkez Bankası net rezervlerinde yaşanan $5,5 milyarlık azalma dikkat çekmektedir.

-60,0 -40,0 -20,0 0,0 20,0 40,0 60,0 80,0

Oca.09 Mar.09 May.09 Tem.09 Eyl.09 Kas.09 Oca.10 Mar.10 May.10 Tem.10 Eyl.10 Kas.10 Oca.11 Mar.11 May.11 Tem.11 Eyl.11 Kas.11 Oca.12

Geniş Ekonomik Sınıflandırmaya Göre İthalat (Yıllık % Değişim)

Yatırım(sermaye) malları Hammadde(aramalları) Tüketim malları

2011 yılında cari açık

%65’lik artışla $77,1 milyar seviyesinde gerçekleşti.

Ocak ayında, tüketim malı ithalatı belirgin bir şekilde geriledi.

Ocak’ta dış ticaret açığı $7 milyar ile beklentileri aştı.

Yılın son ayında net doğrudan yatırım girişi Aralık 2007’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

(8)

(milyon $) Ara.11 Ocak-Aralık Değişim 2010(I) 2011(II) (II/I) (%)

Cari İşlemler Dengesi -6.573 -46.643 -77.089 65,3

Dış Ticaret Dengesi -6.708 -56.445 -89.418 58,4

Hizmetler Dengesi 337 15.493 18.322 18,3

Turizm (net) 570 15.981 18.044 12,9

Gelir Dengesi -599 -7.139 -7.722 8,2

Cari Transferler 397 1.448 1.729 19,4

Sermaye ve Finans Hesapları 6.587 43.910 64.628 47,2

Sermaye Hesapları -1 -51 -20 -60,8

Finans Hesapları 6.588 43.961 64.648 47,1

Doğrudan Yatırımlar (net) 3.077 7.574 13.420 77,2

Portföy Yatırımları (net) 2.887 16.093 22.079 37,2

Hisse Senetleri 203 3.468 -986 -

Borç Senetleri 3.325 16.149 20.513 27,0

Diğer Yatırımlar (net) -4.834 33.103 27.336 -17,4

Varlıklar -3.109 7.012 10.834 54,5

Efektif ve Mevduat -2.674 8.742 12.386 41,7

Yükümlülükler -1.725 26.091 16.502 -36,8

Krediler -543 9.697 18.375 89,5

Bankacılık Sektörü -460 12.913 12.141 -6,0

Bankacılık Dışı Sektörler -210 -4.637 7.079 -

Mevduat -1.007 13.788 -4.362 -

Yurtdışı Bankalar -1.538 14.007 -5.844 -

Yabancı Para -946 5.743 1.759 -69,4

Türk Lirası -592 8.264 -7.603 -

Rezerv Varlıklar (net) 5.458 -12.809 1.813 -

Net Hata ve Noksan -14 2.733 12.461 355,9

Kaynak: TCMB

2011 yılında doğrudan yatırımlar %77 artarak $13,4 milyara ulaşırken, yurtdışı yatırımcıların devlet iç borçlanma senetlerine ilgisi devam etti. Özellikle Ağustos ayından itibaren küresel risk iştahındaki bozulmanın etkisiyle 2011 yılında hisse senetleri piyasasından $1 milyarlık yabancı sermaye çıkışı gerçekleşmiştir. 2011 yılında bankacılık ve bankacılık dışı sektörün uzun vadeli dış borçlarını çevirmede sıkıntı yaşamadığı görülmektedir. Nitekim, uzun vadeli dış borç çevirme oranı bankacılık sektöründe %177, reel sektörde ise %116 seviyesinde gerçekleşmiştir.

2011 yılı genelinde cari açığın finansmanında, kaynağı belirsiz sermaye hareketlerinden oluşan net hata ve noksan kalemindeki $12,5 milyarlık sermaye girişi de önem arz etmiştir. Söz konusu kalemin bir önceki yıla göre %356 artmasında Türkiye’nin komşu ülkelerle gerçekleştirdiği sınır ticaretinin yanısıra kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasının da etkili olduğu düşünülmektedir.

Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerine göre, yılın ilk ayında da bütçe disiplininin devam ettiği görülmektedir. Ocak ayında, merkezi yönetim bütçesi TL 1,7 milyar fazla verirken, faiz dışı fazla da TL7,1 milyar seviyesinde gerçekleşmiştir. Geçtiğimiz yılın ilk ayı ile karşılaştırıldığında bütçe fazlası %73,1, faiz dışı fazla ise %48,3 oranında artış kaydetmiştir.

(milyon TL)

Ocak Yıllık %

Değişim Bütçe Hedefi Gerç./

Hedef (%) 2011 2012

Harcamalar 22.494 26.347 17,1 350.948 7,5

Faiz Harcamaları 3.803 5.391 41,7 50.250 10,7

Faiz Dışı Harcamalar 18.691 20.956 12,1 300.698 7,0

Gelirler 23.499 28.087 19,5 329.845 8,5

Vergi Gelirleri 19.765 23.460 18,7 277.677 8,4

Diğer Gelirler 3.734 4.627 23,9 52.168 8,9

Bütçe Dengesi 1.005 1.740 73,1 -21.104 -

Faiz Dışı Denge 4.809 7.131 48,3 29.146 24,5

Not: Rakamlar yuvarlamalardan ötürü toplamı vermeyebilir.

Kaynak: Maliye Bakanlığı

2011 yılında net hata ve noksan kalemi cari açığın finansmanında önemli rol oynadı.

Ocak ayında bütçe fazla verdi.

(9)

8 Ocak ayında, faiz harcamaları 2011’in aynı ayı ile karşılaştırıldığında kamu borç stokunun vade yapısına bağlı olarak yüksek oranlı bir artış kaydetmiştir. Buna karşılık, faiz dışı harcamalardaki artış sınırlı bir düzeyde gerçekleşmiştir. Gelirler tarafında ise, vergi gelirlerinde 2011’de gözlenen olumlu seyrin 2012 yılının ilk ayında da korunduğu dikkat çekmektedir. Yılın ilk ayında, gelir vergisi %32,7, ithalde alınan katma değer vergisi %24,5, dahilde alınan katma değer vergisi

%11,1 artarken özel tüketim vergisi %2,7 oranında gerilemiştir. Yılın ilk ayındaki olumlu bütçe sonuçlarının 2012 yılı genelinde korunması halinde, borç stokunun GSYH’ye oranının düşmeye devam edeceği ve Türkiye’nin borçlanma maliyetlerinin olumlu yönde etkileneceği tahmin edilmektedir.

Para Politikası Kurulu (PPK), Şubat ayındaki toplantısında gecelik borç verme faiz oranını %12,5’ten %11,5’e ve açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını %12’den

%11’e düşürmüştür. Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ise

%5,75 düzeyinde bırakılmıştır.

TCMB tarafından yapılan açıklamada, iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin sürdüğü ve net ihracatın büyümeye katkısının arttığı belirtilmiştir. TCMB, bu çerçevede cari açığın azalmaya devam edeceğini ve maliyet unsurlarının etkisiyle Şubat ayından itibaren çekirdek enflasyon göstergelerinin aşağı yönlü bir eğilim sergileyeceğini tahmin etmektedir. TCMB, son dönemde Fed’in, ECB’nin ve bazı gelişmekte olan ülke merkez bankalarının aldığı parasal genişlemeye ilişkin kararlara da atıfta bulunarak faiz koridorunun üst sınırında indirim yapılmasının uygun görüldüğünü belirtmiştir. Öte yandan TCMB, enflasyon görünümünün orta vadeli hedeflerle uyumlu olması için para politikasındaki “temkinli duruşun” bir müddet daha sürdürülmesi gerektiğini ifade etmiştir.

Bankacılık Sektöründeki Gelişmeler

BDDK tarafından yayımlanan haftalık bülten verilerine göre, 24 Şubat 2012 itibarıyla TP mevduat hacmi yılsonuna göre %1,9 gerilemiştir. Buna karşılık, YP mevduatın USD karşılığı ise, döviz kurlarındaki gerileme paralelinde mevduat sahiplerinin dövize yönelimine bağlı olarak yılbaşından bu yana %7,5 artmıştır.

24 Şubat 2012 itibarıyla, TP kredi hacmi yılsonuna göre %1,1 artış kaydetmiştir.

Aynı dönemde, YP kredi hacminin USD karşılığı da %2,5 artarken, YP kredilerin TL karşılığı döviz kurlarındaki gerilemeye bağlı olarak yılsonuna göre %5,2 oranında azalmıştır.

Kredi hacmindeki yıllık değişimler incelendiğinde, ekonomik aktivitedeki yavaşlama eğilimi paralelinde kredi hacmi artışındaki ivme kaybının devam ettiği görülmektedir.

Kaynak: BDDK Haftalık Bülten 5

10 15 20 25 30 35 40

Oca.11 Şub.11 Mar.11 Nis.11 May.11 Haz.11 Tem.11 Ağu.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12

Kredi Hacmi (Yıllık % Değişim)

TP Kredi Hacmi

YP Kredi Hacmi (USD Karşılığı) TP mevduat hacmi

geriliyor.

TP kredi hacmi %1,1 arttı.

Faiz dışı harcamalarda disiplin devam ediyor.

TCMB faiz koridorunu daralttı.

(10)

2009 yılının sonlarında en yüksek seviyeye ulaşan takipteki alacaklar oranı, 24 Şubat 2012 itibarıyla, 2011 yılsonuna göre yatay seyrini sürdürmüş ve %2,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Öte yandan, söz konusu oranın bireysel kredi kartlarında hızla gerilediği dikkat çekmektedir. Bu gelişmede, takipteki alacakların tahsilat oranlarındaki artışın yanısıra aktiften silme ve satışların da etkili olduğu düşünülmektedir.

Kaynak: BDDK Haftalık Bülten

24 Şubat 2012 itibarıyla bankacılık sektörü menkul kıymetler portföyü 2011 yılsonuna göre %0,9, repoya konu edilen menkul kıymetler ise %9 artmıştır.

24 Şubat 2012 itibarıyla bankalar emanetindeki menkul kıymetler portföyü yılsonuna göre %2,5 oranında artarak TL167,6 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir.

Bu dönemde, yurtiçi yerleşiklerin menkul kıymetler portföyü %2,8, yurtdışı yerleşiklerin portföyü %2,0 artış kaydetmiştir.

Kaynak: BDDK – Haftalık Bülten

24 Şubat itibarıyla bankacılık sektörünün yabancı para net genel pozisyonu (+) $721 milyon düzeyinde gerçekleşmiştir. Yabancı para net genel pozisyonu bilanço içi kalemlerde (-) 25.014 milyon, bilanço dışında ise (+) 25.734 milyon seviyesindedir. 2011 yılı boyunca yabancı para açık pozisyonu konusunda ihtiyatlı bir tutum benimseyen bankacılık sektörünün 2012 yılında da bu tavrını koruduğu görülmektedir.

Euro Alanı kaynaklı sorunların 2012 yılında da gündemdeki yerini koruyacağı ve merkez bankaları tarafından sağlanan fonların finansal sistem dışına aktarım iştahının zayıf kalmaya devam edeceği öngörüsüne bağlı olarak küresel büyümeye ilişkin aşağı yönlü risklerin devam etmesi beklenmektedir.

0 2 4 6 8 10 12

Şub.08 Nis.08 Haz.08 Ağu.08 Eki.08 Ara.08 Şub.09 Nis.09 Haz.09 Ağu.09 Eki.09 Ara.09 Şub.10 Nis.10 Haz.10 Ağu.10 Eki.10 Ara.10 Şub.11 Nis.11 Haz.11 Ağu.11 Eki.11 Ara.11 Şub.12

Takipteki Alacaklar Oranı (%)

Toplam Krediler Tüketici Kredileri

Taksitli Ticari Krediler Bireysel Kredi Kartları

30.000 35.000 40.000 45.000 50.000 55.000 60.000 65.000 70.000 75.000

Oca.11 Şub.11 Mar.11 Nis.11 May.11 Haz.11 Tem.11 Ağu.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12

Yurtdışı Yerleşiklerin Emanet Menkul Kıymetler Portföyü

(milyon TL) Emanet menkul kıymetler

portföyü…

Menkul kıymetler portföyü…

Yabancı para net genel pozisyonu (+) $721 milyon düzeyinde…

Bankacılık sektöründe aktif kalitesi korunuyor.

Beklentiler…

(11)

10 Bu durum gelişmiş ülkelerin parasal genişleme odaklı politikalarından normale dönüşün zaman alacağına işaret etmektedir. Söz konusu gelişmelere dikkat çeken TCMB de faiz koridorunu daraltmış ancak, para politikasındaki temkinli duruşun devam edeceğine işaret etmiştir. Küresel ekonomideki aşağı yönlü risklerin bertaraf edilmesinin zaman alabileceği beklentisi paralelinde yurtiçi ekonomik aktivitenin ılımlı yavaşlama eğiliminin devam edeceği ve kredi hacminin yıllık artış hızındaki ivme kaybının süreceği tahmin edilmektedir.

(12)

Kaynak: TCMB, TÜİK, İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü 11 SINAİ ÜRETİM

BÜYÜME

DIŞ TİCARET

ENFLASYON

-20 -15 -10 -5 0 5 10 15

2007/1 2007/2 2007/3 2007/4 2008/1 2008/2 2008/3 2008/4 2009/1 2009/2 2009/3 2009/4 2010/1 2010/2 2010/3 2010/4 2011/1 2011/2 2011/3

GSYH (Yıllık % Değişim)

-15 -10 -5 0 5 10 15

2007/1 2007/2 2007/3 2007/4 2008/1 2008/2 2008/3 2008/4 2009/1 2009/2 2009/3 2009/4 2010/1 2010/2 2010/3 2010/4 2011/1 2011/2 2011/3

Sektörlere Göre Katkı Puan (%)

Hizmetler İnşaat Sanayi Tarım GSYH

8,6 2,8 -10

0 10 20 30 40 50 60

Oca.11 Şub.11 Mar.11 Nis.11 May.11 Haz.11 Tem.11 u.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12

Dış Ticaret (Yıllık % Değişim) İhracat

İthalat

0,56

-0,09

-3 -2 -1 0 1 2 3 4

Şub.11 Mar.11 Nis.11 May.11 Haz.11 Tem.11 Ağu.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12

Aylık Enflasyon (%)

TÜFE ÜFE

10,43

9,15

2 4 6 8 10 12 14 16

Şub.11 Mar.11 Nis.11 May.11 Haz.11 Tem.11 Ağu.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12

Yıllık Enflasyon (%) TÜFE

ÜFE 12,8

17,6 21,4

16,9 14,9

10,0

8,8 10,8 10,4 9,9 9,4

16,7 19,2

14,0

10,6 8,9 8,2

7,0 7,0 3,8

12,1

7,5 8,5

3,7

0 5 10 15 20 25 30

O Ş M N M H T A E E K A

Sınai Üretim (Yıllık % Değişim)

2010 2011

73,0 72,9

65 70 75 80

O Ş M N M H T A E E K A

İmalat Sanayii Kapasite Kullanım Oranı (%)

2011 2012

25 30 35 40 45 50 55 60 65 70 75 80

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Ara.10 Oca.11 Şub.11 Mar.11 Nis.11 May.11 Haz.11 Tem.11 u.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11

12 Aylık Aylık Cari İşlemler Açığı (milyar $)

Aylık 12 Aylık

(13)

Veriler 21 Şubat itibarıyladır.

Kaynak: TCMB, Reuters, Kalkınma Bakanlığı, İMKB, JP Morgan, CBOE, İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü

12 BONO-TAHVİL

1,2 1,4 1,6 1,8 2,0 2,2

Şub.11 Mar.11 Nis.11 May.11 Haz.11 Tem.11 u.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12

€/TL

$/TL

Sepet (0,5*€+0,5*$) 1,20 1,25 1,30 1,35 1,40 1,45

Şub.11 Mar.11 Nis.11 May.11 Haz.11 Tem.11 u.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12

€/$

30 Günlük Hareketli Ortalama

9,6

7 8 9 10 11

Şub.11 Mar.11 Nis.11 May.11 Haz.11 Tem.11 u.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12

Hazine İhalelerinde Oluşan Ortalama Bileşik Faiz (%)

2,4

-1 0 1 2 3 4 5

Şub.11 Mar.11 Nis.11 May.11 Haz.11 Tem.11 u.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12

TL DİBS'lerin Beklenen Reel Getirisi (%)

120 170 220 270 320 370 420 470

Şub.11 Mar.11 Nis.11 May.11 Haz.11 Tem.11 u.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12

Risk Primleri

EMBI+

EMBI+(TR) 10 20 30 40 50

Şub.11 Mar.11 Nis.11 May.11 Haz.11 Tem.11 u.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12

VIX Endeksi

Referanslar

Benzer Belgeler

Nitekim faiz indirimi kararından bir hafta sonra açıklanan büyüme verilerine göre Çin, 2012 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %7,6 büyüyerek

► Son bir yıllık dönemde belirgin bir şekilde ivme kaybeden Türkiye ekonomisi 2012 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,9 oranında

Öte yandan TCMB, TL cinsi zorunlu karşılıkların standart altın olarak tutulabilecek kısmına ilişkin üst sınırın da %30'a kadar yükseltilebileceğini

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre sanayi üretim endeksi Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %4,4 yükselerek beklentilerin üzerinde

► 27 Aralık tarihinde 2012 yılına ilişkin Para ve Kur Politikası’nı açıklayan TCMB, gelecek dönemde uygulayacağı politikalara ilişkin önemli mesajlar

Vergi gelirleri, Ekim ayındaki hızlı artışa karşılık yılın ilk on aylık döneminde iç talebin zayıf seyrine bağlı olarak bir önceki yılın aynı dönemine

Türkiye ekonomisi 2011 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %8,8 ile beklentilerin oldukça üzerinde bir büyüme

16 Nisan itibarıyla toplam kredi hacmi 2009 yılsonuna göre %5,8 oranında artarak TL423,5 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir.. Bu dönemde tüketici kredileri %8,2 oranında