• Sonuç bulunamadı

DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ

GELİŞMELER

İktisadi Araştırmalar Bölümü Ağustos 2012

► Gelişmiş ülkelerdeki ekonomik sorunların ticaret ve finansman kanalları yoluyla gelişmekte olan ülkelere yansımasına bağlı olarak IMF, gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerin de büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmiştir.

► Son dönemde özellikle bankacılık sektöründe yaşadığı sorunlar nedeniyle İspanya’daki gelişmeler Euro Alanı borç krizine ilişkin endişeleri artırmaya devam etmektedir. İspanya ekonomisini kurtarmaya yönelik atılan adımların yeterli olmayacağına yönelik kaygılar, ülkenin borçlanma faizlerinin sürdürülebilirliğinin sorgulandığı seviyelere yükselmesine neden olmuştur.

► Temmuz ayı içinde son iki yılın en düşük seviyesine gerileyen €/$ paritesi, Temmuz ayı sonunda ABD ekonomisine ilişkin endişelerin yanı sıra ECB Başkanı Draghi’nin Euro’yu destekleyen açıklamalarının ardından hızlı bir yükseliş kaydetmiştir.

► ABD’de 2012 yılının ikinci çeyreğinde açıklanan istihdam verileri ile ekonomik aktiviteye yönelik öncü göstergeler beklentilerin altında gerçekleşmiştir. Daha önce ekonomik aktivitenin seyrini yakından takip ederek gerekirse büyümeyi destekleyeceğini açıklayan Fed, ay sonunda gerçekleştirdiği toplantısında “3.

Niceliksel Genişleme” konusunda herhangi bir karar açıklamamıştır.

► Türkiye’de, küresel ekonomik aktivitedeki daralmaya rağmen ihracatta kaydedilen artış ile talep kompozisyonundaki dengelenmenin devam etmesi, cari açıktaki daralmanın süreceğine işaret etmektedir.

► 2012 yılının üçüncü Enflasyon Raporu’nu yayımlayan TCMB, yılsonu enflasyon tahminini %6,5’ten %6,2’ye revize etmiştir.

İÇİNDEKİLER

Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler... 2 Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler... 4 Bankacılık Sektöründeki Gelişmeler... 8

(2)

DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

IMF, Nisan 2012’de yayımladığı Dünya Ekonomik Görünümü Raporu’ndaki büyüme tahminlerini yılın ilk yarısındaki gelişmeler ışığında Temmuz ayında revize etmiştir. Raporda, küresel ekonominin ilk çeyrekte beklentilerin üzerinde büyümesine rağmen ikinci çeyrekte özellikle Euro Alanı kaynaklı belirsizliklerin yarattığı endişelere bağlı olarak ivme kaybettiği not edilmiştir. Gelişmiş ülkelerdeki ekonomik sorunların ticaret ve finansman kanalları ile gelişmekte olan ülkelerde de ekonomik aktiviteyi yavaşlatmasına bağlı olarak IMF, gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelere ilişkin büyüme tahminlerini de aşağı yönlü revize etmiştir.

Son dönemde özellikle bankacılık sektöründe yaşadığı sorunlar nedeniyle İspanya’daki gelişmeler Euro Alanı borç krizine ilişkin endişeleri artırmaya devam etmektedir. İspanya ekonomisini kurtarmaya yönelik atılan adımların yeterli olmayacağına yönelik kaygılar nedeniyle ülkenin borçlanma faizleri sürdürülebilirliğin sorgulandığı seviyelere yükselmiştir. Euro Alanı yetkilileri, ülkeye yardım için gerekli tedbirler üzerinde çalışmaya devam ederken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) politika ve mevduat faizinde indirime gitmiştir. Temmuz ayında Euro Alanı borç krizine ilişkin endişeleri artıran gelişmeler nedeniyle €/$ paritesi ay içerisinde son iki yılın en düşük seviyelerine gerilemiştir.

Yılbaşından bu yana Çin Merkez Bankası’nın büyümeyi desteklemek adına iki defa faizleri düşürmesine rağmen Çin, 2012 yılının ikinci çeyreğinde son üç yılın en zayıf büyüme performansını sergilemiştir. Ekonomik aktivitenin zayıf seyrini teyit eden verinin açıklanmasının ardından Çin Başbakanı Wen Jiabao’nun büyümeyi desteklemeye yönelik gerekli adımların atılacağını belirtmesi piyasalar tarafından olumlu karşılanmıştır.

ABD’de 2012 yılının ikinci çeyreğinde açıklanan istihdam verileri ile ekonomik aktiviteye yönelik öncü göstergeler beklentilerin altında gerçekleşmiştir. Daha önce ekonomik aktivitenin seyrini yakından takip ederek, gerekirse büyümeyi destekleyeceğini açıklayan Fed, ay sonunda gerçekleştirdiği toplantısında “3.

Niceliksel Genişleme” konusunda herhangi bir karar açıklamamıştır. Öte yandan Fed, ABD ekonomisinin yılın ilk yarısında yavaşladığını teyit ederken, Eylül’de gerçekleştirilecek toplantı öncesinde açıklanacak verilere bağlı olarak ek önlemler alınabileceğini ifade etmiştir.

Ay içinde son iki yılın en düşük seviyesine gerileyen €/$ paritesi Temmuz ayı sonunda merkez bankalarının küresel çapta ekonomiyi destekleyici politikalar uygulayacağı beklentisi ile hızlı bir şekilde yükseliş kaydetmiştir. Petrol fiyatları ise Ortadoğu’daki politik belirsizlikler ile Norveç’te gerçekleştirilen grevin etkisiyle yükselirken, altın fiyatları Temmuz ayında parasal genişleme beklentileri paralelinde artış kaydetmiştir.

Küresel ekonomik aktivitedeki daralmaya rağmen Türkiye’de ihracatta kaydedilen artış ile talep kompozisyonundaki dengelenmenin devam etmesi, cari açıktaki daralmanın süreceğine yönelik beklentileri desteklemektedir. Cari açıktaki iyileşmenin yanı sıra petrol fiyatlarının yılbaşındaki öngörülerin altında kalmasının ve TCMB’nin temkinli para politikasının desteğiyle, yurtiçinde enflasyon beklentilerin altında seyretmeye devam etmektedir.

2012 yılının üçüncü Enflasyon Raporu’nu yayımlayan TCMB, yılsonu enflasyon tahminini %6,5’ten %6,2’ye revize etmiştir. Raporda, TL zorunlu karşılıkların döviz ve altın olarak tutulan kısmına yönelik yapılan düzenlemelere yer verilirken, ekonomideki dengelenme sürecinin belirginleştiği belirtilerek para politikasında temkinli ve esnek duruşun korunacağına vurgu yapılmıştır.

IMF, global büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etti.

TCMB, yılsonu enflasyon tahminini indirdi.

Fed, para politikasında değişiklik yapmadı.

İspanya’ya yönelik endişeler, Euro Alanı yetkililerini yeni önlemler almaya sevk etti.

Çin’den zayıf büyüme performansı…

Türkiye’de cari açıktaki iyileşme belirginleşiyor.

(3)

Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler

Uluslararası Para Fonu (IMF), Nisan ayında yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’ndaki tahminlerini güncellemiştir. Temmuz ayında yayımlanan güncelleme raporunda, geçtiğimiz üç ay içinde küresel ekonominin zayıf bir performans sergilediği vurgulanırken, gelişmekte olan ülke ekonomilerinin beklentilerden daha düşük büyüme kaydettiği belirtilmiştir. IMF, küresel ekonomik büyümenin ilk çeyrekte tahminlerden yüksek gerçekleşmesine rağmen, ikinci çeyrekte zayıf bir görünüm sergilediğine dikkat çekmiştir. Bu doğrultuda, IMF küresel büyümeye ilişkin 2012 tahminini 0,1 puan, 2013 tahminini ise 0,2 puan düşürerek sırasıyla %3,5 ve %3,9 olarak belirlemiştir. IMF, küresel ekonomide aşağı yönlü risklerin devam ettiğini ifade etmiş, öncelikli riskin Euro Alanı krizini engellemeye yönelik gerekli adımların atılamaması olduğunu vurgulamıştır.

Raporda, ABD’de de kamu borç tavanının yükseltilmesi ve orta vadeli bir mali planın geliştirilmesi gerektiğine de dikkat çekilmiştir.

*Nisan ayı raporu tahminleridir

27 Temmuz’da açıklanan verilere göre 2012 yılının ilk çeyreğinde %2 büyüyen ABD ekonomisi, ikinci çeyrekte hız keserek %1,5 ile beklentiler paralelinde bir büyüme kaydetmiştir. Euro Alanı borç krizinin oluşturduğu belirsizlik ortamında, ülkenin işgücü piyasasındaki durgun seyir, ekonominin yaklaşık %70’ini oluşturan özel tüketim harcamalarını sınırlandırmıştır. Öte yandan, daha önce ülkede ekonomik büyümeye ilişkin verilerin beklentilerin altında kalması ve işgücü piyasasındaki olumsuz seyrin sürmesi durumunda gerekli önlemlerin alınacağını belirten Fed, Temmuz ayı sonunda gerçekleştirdiği toplantısında ek önlemler açıklamamıştır. Toplantı sonrasında yapılan açıklamada, ABD ekonomisinin yılın ilk yarısında yavaşladığı teyit edilirken, politika faizinin 2014 yılı sonuna kadar düşük seviyede tutulacağı ifadesi yinelenmiştir. Ayrıca, Fed gerçekleştirdiği bir önceki toplantısında “gerekli önlemlerin alınmaya hazır olduğunu” belirtirken, son toplantısında bu ifade yerine “ilave desteğin verileceğini” vurgulamıştır. Nitekim, Fed, 12-13 Eylül’de yapılacak toplantı öncesinde ülkede ekonomik göstergelerin yakından izleneceğini belirtmiştir. Ayrıca, Temmuz ayında ABD hükümeti 2012 yılına ilişkin büyüme tahminini %2,7’den %2,3’e çekerken, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, ABD’nin AAA olan kredi notunu teyit etmiş, mali politikalardaki belirsizliklerin ve Euro Alanı borç krizine ilişkin endişelerin aşağı yönlü risk teşkil ettiğini belirterek ülke görünümünü negatifte bırakmıştır.

Çin Merkez Bankası, 5 Temmuz’da politika faizini bu yıl içinde ikinci kez indirerek ekonomik büyümeyi desteklemeyi amaçlamıştır. Nitekim faiz indirimi kararından bir hafta sonra açıklanan büyüme verilerine göre Çin, 2012 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %7,6 büyüyerek son üç yılın en düşük büyüme performansını sergilemiştir. Ekonomik aktivitenin zayıf seyrini teyit eden büyüme verilerinin ardından piyasalarda politika yapıcıların ekonomiyi desteklemek amacıyla yeni önlemler alabileceği yönünde beklentiler artmıştır. Nitekim, Çin

IMF Tahminleri (%) Temmuz ayı

Tahminleri

Nisan ayı Tahminlerinden Farkı

2011(G) 2012 2013 2012 2013

Büyüme

Dünya 3,9 3,5 3,9 -0,1 -0,2

Gelişmiş Ülkeler 1,6 1,4 1,9 0,0 -0,2

ABD 1,7 2,0 2,3 -0,1 -0,1

Euro Alanı 1,5 -0,3 0,7 0,0 -0,2

Japonya -0,7 2,4 1,5 0,4 -0,2

Gelişmekte Olan Ülkeler 6,2 5,6 5,9 -0,1 -0,2

Çin 9,2 8,0 8,5 -0,2 -0,3

Brezilya 2,7 2,5 4,6 -0,6 0,5

Türkiye 8,5 2,3* 3,2* - -

Enflasyon

Gelişmiş Ülkeler 2,7 2,0 1,6 0,1 -0,1

Gelişmekte Olan Ülkeler 7,2 6,3 5,6 0,1 0,0

Dünya Ticaret Hacmi Artışı 5,9 3,8 5,1 -0,3 -0,5

Çin, ikinci çeyrekte son 3 yılın en düşük yıllık büyüme performansını sergiledi.

IMF, 2012 ve 2013 büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etti.

ABD ekonomisi beklentiler paralelinde büyüdü.

(4)

Başbakanı Wen Jiabao büyüme verilerinin ardından gerekli önlemlerin alınacağını belirtmiştir

.

Öte yandan, Çin’in 2012 yılı büyüme tahminini %8,2’den %8’e indiren IMF, küresel piyasalardaki sorunların artmasına rağmen ülke ekonomisinin yumuşak bir inişe hazır olduğunu belirtmiştir. IMF, yayımladığı raporda, Çin'in riskleri azaltarak büyümeyi dengeleyebilmesi için daha fazla reforma ihtiyacı olduğunu vurgularken, para biriminin değer kazanması gerektiğine dikkat çekmiştir.

Ayrıca, raporda Çin’de uygulanan yatırıma dayalı büyüme modeli nedeniyle yurtiçi ekonomik aktivitede dengesizliklerin arttığı belirtilirken, ülkede tüketimin desteklenmesinin gerekliliği vurgulanmıştır.

İspanya’da, Temmuz ayı ortasında yerel bölge yetkililerinin merkezi yönetimden yardım talep edeceklerini açıklamalarının ardından, ülkenin 10 yıllık devlet tahvili getirileri tarihi yüksek seviyelere yükselmiştir. Borçlanma maliyetlerinin sürdürülebilirliğin sorgulandığı seviye olarak nitelendirilen %7’nin üzerinde seyretmeye devam etmesi, İspanya’nın bankacılık sektörüne sağlanan yardımın ardından kamu kesimini de içeren daha kapsamlı bir desteğe ihtiyaç duyacağı yönünde endişelere neden olmuştur.

5 Temmuz’da gerçekleştirdiği para politikası toplantısında beklentiler paralelinde politika faizinde indirim kararı alan ECB, 2 Ağustos’ta gerçekleştirdiği toplantıda ise olası yeni bir faiz indirimini tartışmış, ancak politika faizinde değişiklik için doğru bir zaman olmadığı yönünde karara varmıştır. Toplantı sonrası ECB başkanı Draghi, önümüzdeki dönemde Euro Alanı’nda büyümenin zayıf seyrini sürdüreceğini ve enflasyonun %2’nin altına ineceğini öngördüklerini açıklamıştır. Ayrıca, Draghi yüksek tahvil faizlerinin sürdürülebilir olmadığına dikkat çekerken, bu konuda öncelikle hükümetlerin belirli adımlar atması gerektiğini vurgulamıştır. Euro’dan geri dönüşün mümkün olmadığını yinelemekle birlikte Euro’nun geleceği için gerekli adımları atmaya hazır olduklarını belirten Draghi, üçüncü çeyrekten itibaren ECB’nin açık piyasa işlemleri ile piyasaya müdahale edebileceğini açıklamıştır.

Draghi konuşmasında önümüzdeki haftalarda para politikasında standart dışı önlemlerin tasarlanacağına dikkat çekmiştir.

Temmuz ayı sonunda Almanya Başbakanı Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Hollande yaptıkları açıklamada, Euro Alanı’nın bütünlüğünün korunmasının gerektiğini ve bu doğrultuda gereken kararları alabileceklerini belirtmişlerdir. ECB ve Almanya Merkez Bankası başkanlarının tahvil alımları başta olmak üzere olası bir dizi önlemi görüşeceğinin gündeme gelmesi, Euro Alanı borç krizine yönelik endişeleri bir miktar gidermiştir. Yunanistan’da ise, hükümet yetkilileri kemer sıkma politikalarına devam edeceklerini ve bu doğrultuda emeklilik fonları ile ücret kesintilerinin de içinde bulunduğu yeni önlemler alınacağını açıklamıştır. Tüm bu gelişmeler sonucunda, Temmuz ayının son günlerinde küresel risk iştahında belirgin bir artış gözlenirken, global risk algılamasını gösteren VIX endeksi 17 seviyesinin altına gerilemiştir.

Temmuz ayının başında ECB’nin faiz indirimi kararı ve sonrasında piyasalarda borç krizini aşmaya yönelik adımların atılmasında ESM (European Stability Mechanism) kaynaklarının yetersiz kalacağına ilişkin endişelerin artması, Euro üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşturmuştur. Nitekim, €/$ paritesi 24 Temmuz’da 1,2040 ile son 2 yılın en düşük seviyesinden işlem görmüş; günü 1,2059 seviyesinden kapatmıştır. Ancak, ECB Başkanı Draghi’nin Londra’da düzenlenen bir konferansta üye ülkelerin artan borçlanma maliyetlerinin aşağı çekilmesi için gerekli önlemlerin alınacağını belirterek, Euro’dan geri dönüş olmayacağını vurgulaması Euro’yu desteklemiştir. Nitekim, artan risk iştahı paralelinde €/$

paritesi ay sonunda 1,2303 seviyesine kadar yükselmiştir. Ancak, Ağustos ayı başında ECB Başkanı Draghi’nin yaptığı açıklamaların ardından €/$ paritesinde yeniden aşağı yönlü hareketler gözlenmiştir.

ECB Başkanı Draghi,

Euro’dan geri dönüş olmadığını vurguladı.

€/$ paritesi aşağı yönlü bir seyir izliyor.

Teşvik beklentileri küresel piyasaları destekliyor.

İspanya’da borçlanma faizleri tehlikeli seviyelere yükseldi.

(5)

Kaynak: Reuters

Küresel ekonomik aktivitenin zayıf seyrine rağmen Temmuz ayı sonuna doğru gerek Norveç’te yapılan grevin gerekse Ortadoğu’daki politik belirsizliklerin petrol arzına yönelik endişeleri artırması petrol fiyatlarının bir miktar yükselmesine neden olmuştur. 31 Temmuz 2012 itibarıyla Brent türü ham petrolün fiyatı $/varil 105 seviyesine ulaşmıştır. Altın ise, parasal genişleme beklentisi paralelinde risk iştahındaki artışa bağlı olarak 31 Temmuz itibarıyla $/ons 1.613 seviyesinden işlem görmüştür.

Kaynak: Reuters

Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler

TÜİK’in açıklamış olduğu verilere göre Mayıs ayında sanayi üretim endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %5,9 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetmiştir.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış endeks de bir önceki aya göre %1,1 oranında artmıştır. Bu gelişmede sermaye malı, dayanıksız tüketim malı ve ara malı imalatı gibi alt sektörlerin görece iyi performans sergilemesi etkili olmuştur.

Böylece, sanayi üretimi yılın ikinci çeyreği için öngörülen ılımlı büyümeye paralel bir görünüm sergilemiştir. Bununla birlikte, küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyri yılın ikinci yarısında Türkiye ekonomisinin büyüme performansı üzerinde aşağı yönlü bir risk unsuru olarak görülmeye devam etmektedir.

TCMB’nin açıklamış olduğu verilere göre Reel Kesim Güven Endeksi Temmuz ayında bir önceki aya göre 0,8 puanlık düşüş kaydederek 107,3 seviyesinde gerçekleşmiştir. Son üç aydır gerileyen endeks, yurtdışı piyasalardaki olumsuz seyrin yurtiçi ekonomi üzerindeki etkisini yansıtmaktadır.

Tüketici güven endeksi ise, Haziran ayında bir önceki aya göre 0,3 puan düşerek 91,8 düzeyine gerilemiştir. Bu gelişmede, tüketicilerin önümüzdeki döneme ilişkin iş bulma olanaklarına ve mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğuna ait değerlendirmelerinin olumsuz öğeler içermesi etkili olmuştur.

Temmuz ayında %74,8 seviyesinde gerçekleşen imalat sanayi kapasite kullanım

1,3469

1.2303

1,2 1,25 1,3 1,35

Oca.12 Şub.12 Mar.12 Nis.12 May.12 Haz.12 Tem.12

€/$ Paritesi

105

80 85 90 95 100 105 110 115 120 125 130

Oca.12 Şub.12 Mar.12 Nis.12 May.12 Haz.12 Tem.12

Petrol ($/varil)

1.613

1.400 1.450 1.500 1.550 1.600 1.650 1.700 1.750 1.800 1.850

Oca.12 Şub.12 Mar.12 Nis.12 May.12 Haz.12 Tem.12

Altın ($/ons)

Sanayi üretimi artışı Mayıs ayında beklentilerin üzerinde…

Öncü göstergeler Temmuz ayında da geriledi.

Petrol fiyatlarında sınırlı yükseliş…

(6)

oranı (KKO) bir önceki yılın aynı ayına göre 0,6 puan düşmüştür. KKO, mal grupları bazında incelendiğinde yatırım malları ve dayanıklı tüketim mallarında düşüş kaydedildiği görülmektedir.

Kaynak: TÜİK, TCMB

2012 yılı başında iktisadi faaliyetteki durgunluk nedeniyle zayıf bir seyir izleyen iş gücü piyasasında son aylarda özellikle sanayi istihdamındaki artış ile bir miktar toparlanma gözlenmektedir. TÜİK tarafından açıklanan Hanehalkı İşgücü İstatistikleri’ne göre, Nisan ayında işsizlik oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 0,9 puan düşerek %9,0 seviyesinde gerçekleşmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı da Nisan ayında bir önceki aya göre 0,1 puanlık düşüşle %9 düzeyine gerilemiştir.

Kaynak: TÜİK

Dış ticaret açığında süregelen daralma Haziran ayında da devam etmiştir. Haziran ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre %16,9 oranında artarak $13,3 milyara yükselirken, ithalat %5,4 daralarak $20,4 milyar seviyesinde gerçekleşmiştir. Böylece, ihracatın ithalatı karşılama oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 12,4 puan artarak %64,9’a yükselmiştir.

Dış Ticaret

Haziran Değişim Ocak-Haziran Değişim

(milyon $) 2011 2012 (%) 2011 2012 (%)

İhracat 11.350 13.266 16,9 65.588 74.373 13,4

İthalat 21.605 20.441 -5,4 119.734 117.163 -2,1

Dış Ticaret Dengesi -10.255 -7.176 -30,0 -54.147 -42.790 -21,0

Karşılama Oranı (%) 52,5 64,9 - 54,8 63,5 -

Kaynak: TÜİK

40 50 60 70 80 90 100

40 50 60 70 80 90 100 110 120 130

Oca.08 May.08 Eyl.08 Oca.09 May.09 Eyl.09 Oca.10 May.10 Eyl.10 Oca.11 May.11 Eyl.11 Oca.12 May.12

Öncü Göstergeler KKO (%, sağ eksen)

Reel Kesim Güven Endeksi Tüketici Güven Endeksi

9,0 9,0 6,0

8,0 10,0 12,0 14,0 16,0 18,0

Oca.09 Nis.09 Tem.09 Eki.09 Oca.10 Nis.10 Tem.10 Eki.10 Oca.11 Nis.11 Tem.11 Eki.11 Oca.12 Nis.12

İşsizlik Oranı (%)

İşsizlik Oranı

Mevsimsellikten Arındırılmış İşsizlik Oranı İşsizlik oranı Nisan ayında

geriledi.

Dış ticaret açığındaki daralma devam ediyor.

(7)

Yılın ilk yarısında ihracatın ülkelere göre dağılımı incelendiğinde, Almanya’nın

%9’luk payla ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Geçtiğimiz yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında, ekonomik aktivitenin zayıf bir seyir izlediği Euro Alanı ülkelerinin ihracattaki payının genel olarak gerilediği, Orta Doğu ülkelerinin payının ise arttığı anlaşılmaktadır. Nitekim, bu dönemde dış ticaret ilişkilerinin arttığı İran, ihracattan aldığı %7,9’luk pay ile en büyük ikinci pazar olmuştur. Bu gelişmede, İran’a yönelik altın ihracatındaki hızlı artış önemli bir rol oynamıştır. Yılın ilk yarısında İran ile gerçekleştirilen $5,9 milyarlık ihracatın $4,4 milyarlık kısmını altın ihracatı oluşturmuştur.

İhracatın Ülkelere Göre Dağılımı

Ocak-Haziran 2011 Ocak-Haziran 2012

Ülke İhracattaki Payı (%) Ülke İhracattaki Payı (%)

Almanya 10,5 Almanya 9,0

İtalya 6,6 Iran 7,9

İngiltere 5,8 Irak 6,8

Irak 5,6 İngiltere 5,6

Fransa 5,3 İtalya 4,4

Rusya 4,4 Rusya 4,3

A.B.D. 3,4 Fransa 4,2

İspanya 3,1 A.B.D. 3,9

B.A.E. 2,9 B.A.E. 2,8

Iran 2,6 S. Arabistan 2,8

Diğer Ülkeler 49,9 Diğer Ülkeler 48,7

Kaynak: TÜİK

Yılın ilk 5 ayında cari işlemler açığı bir önceki yılın aynı dönemine göre %27 azalarak $27 milyara gerilemiştir. Mayıs ayı itibarıyla 12-aylık kümülatif cari açık ise yaklaşık $67 milyar olarak gerçekleşmiştir. Yurt içi talepteki ılımlı yavaşlama ithalat artışını sınırlamaktadır. Küresel ekonomik konjonktür paralelinde gerileyen petrol fiyatları da Mayıs ayında enerji faturasının azalmasında etkili olmuştur. Diğer taraftan, Euro Alanı’ndaki sorunlara karşılık alternatif pazarlara yönelime bağlı olarak ihracat performansı korunmuştur. Böylece, iç ve dış talep arasındaki dengelenme Mayıs ayında da sürmüştür.

Ödemeler Dengesi (milyon $)

Mayıs Ocak-Mayıs % Değişim Haz.11- May.12 2012 2011(I) 2012(II) (II/I)

Cari İşlemler Dengesi -5.828 -36.992 -27.051 -26,9 -66.965

Dış Ticaret Dengesi -7.052 -37.296 -28.942 -22,4 -80.787

Hizmetler Dengesi 1.626 3.660 4.539 24,0 19.153

Turizm (net) 1.460 4.236 4.449 5,0 18.257

Gelir Dengesi -494 -3.964 -3.214 -18,9 -7.023

Cari Transferler 92 608 566 -6,9 1.692

Sermaye ve Finans Hesapları 7.211 30.928 25.735 -16,8 60.357

Sermaye Hesapları 0 -7 0 - -23

Finans Hesapları 7.211 30.935 25.735 -16,8 60.380

Doğrudan Yatırımlar (net) 1.336 4.748 3.833 -19,3 12.491

Portföy Yatırımları (net) 376 15.039 6.805 -54,8 13.752

Hisse Senetleri -435 -649 340 - 3

Borç Senetleri 796 14.069 5.873 -58,3 12.088

Diğer Yatırımlar (net) 6.411 19.317 17.013 -11,9 26.071

Varlıklar 1.134 11.811 2.772 -76,5 2.356

Efektif ve Mevduat 1.304 12.792 3.509 -72,6 3.644

Yükümlülükler 5.277 7.506 14.241 89,7 23.715

Krediler 2.442 10.220 4.867 -52,4 13.516

Bankacılık Sektörü 1.615 7.011 2014 -71,3 7.382

Bankacılık Dışı Sektörler 1.594 4.255 4.336 1,9 7.416

Mevduat 1.120 -3.623 7.439 - 6.700

Yurtdışı Bankalar -203 -3.572 4.818 - 2.546

Yabancı Para -907 2.044 3.914 91,5 3.629

Türk Lirası 704 -5.616 904 - -1.083

Yurtdışı Kişiler 1.475 381 3.167 731,2 6.233

Rezerv Varlıklar (net) -912 -8.169 -1.916 -76,5 8.066

Net Hata ve Noksan -1.383 6.064 1.316 -78,3 6.608

Kaynak: TCMB

Cari işlemler açığı

gerilemeye devam ediyor.

Euro Alanı ülkelerinin ihracat içindeki payı

gerilemeye devam ediyor.

(8)

Mayıs ayında cari açığın finansman yapısı incelendiğinde, doğrudan yatırımlarda

$1,3 milyar, portföy yatırımlarında ise $376 milyon sermaye girişi kaydedildiği görülmektedir. Bu dönemde hisse senetleri piyasasından çıkış yaşanırken, bankaların menkul kıymet ihraçlarına gelen alımların da etkisiyle yurtdışı yerleşiklerin borç senetlerine yönelimi sürmüştür. Ayrıca, bankacılık ve bankacılık dışı sektörlerin yurt dışından kredi kullanımı Mayıs’ta da devam etmiştir. Bir süredir yüksek tutarlı sermaye girişleri gözlenen net hata ve noksan kaleminde, Nisan ayındaki $990 milyonluk çıkışın ardından Mayıs ayında da $1.383 milyonluk çıkış gerçekleşmiştir.

Son aylarda, uzun vadeli sermaye hareketlerinin cari işlemler açığının finansmanındaki payı artarken, kısa vadeli sermaye hareketleri, portföy girişleri ve bankaların kısa vadeli borçlanmalarındaki yavaşlama nedeniyle yatay bir seyir izlemiştir. Önümüzdeki aylarda iç talepteki yavaşlamanın da etkisiyle cari açıktaki iyileşmenin süreceği tahmin edilmektedir.

*Kısa vadeli sermaye hareketleri hisse senetleri, hükümet ve bankaların yurtiçi borç senetleri, bankalar ve diğer sektörlerin kısa vadeli kredileri ile bankalardaki mevduat kaleminin toplamından oluşmaktadır.

Kaynak: TCMB

Ocak-Mayıs döneminde fazla veren merkezi yönetim bütçesi, yılın ilk yarısını Haziran ayında sergilediği zayıf performans nedeniyle TL6,7 milyarlık açıkla tamamlamıştır. Aynı dönemde, TL19,6 milyar seviyesinde gerçekleşen faiz dışı fazla ise yılsonu hedefinin %67’sine ulaşmıştır.

Merkezi Yönetim Bütçesi

(milyon TL) Haziran

2012

Yıllık % Değişim

Ocak-Haziran Yıllık % Değişim

Bütçe Hedefi

Gerç./

Hedef 2011 2012 (%)

Harcamalar 31.074 31,7 143.216 168.881 17,9 350.948 48,1

Faiz Harcamaları 1.884 20,5 22.435 26.260 17,0 50.250 52,3

Faiz Dışı Harcamalar 29.192 32,5 120.781 142.622 18,1 300.698 47,4

Gelirler 24.804 -7,1 146.071 162.178 11,0 329.845 49,2

Vergi Gelirleri 20.276 -10,7 122.729 131.183 6,9 277.677 47,2

Diğer Gelirler 4.527 13,7 23.342 30.996 32,8 52.168 59,4

Bütçe Dengesi -6.270 - 2.856 -6.703 - -21.104 31,8

Faiz Dışı Denge -4.389 - 25.291 19.557 -22,7 29.147 67,1

Not: Rakamlar yuvarlamalardan ötürü toplamı vermeyebilir.

Kaynak: Maliye Bakanlığı

Yılın ilk yarısında hedeflere uygun bir seyir izleyen bütçe harcamaları bir önceki yılın aynı dönemine göre %17,9’luk artış kaydederek TL168,9 milyara ulaşmıştır.

Haziran ayında, bütçe harcamalarının önceki aylara kıyasla hızlandığı gözlenirken

0 20 40 60 80

Oca.11 Şub.11 Mar.11 Nis.11 May.11 Haz.11 Tem.11 Ağu.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12 Mar.12 Nis.12 May.12

12-Aylık Cari Açık ve Finansmanı (milyar $)

Doğrudan Yatırımlar ve Uzun Vadeli Net Girişler Portföy Yatırımları ve Kısa Vadeli Net Girişler*

Cari Açık

Mayıs ayında $1,3 milyar doğrudan yatırım girişi kaydedildi.

Yılın ilk yarısında bütçe açık verdi.

Haziran ayında bütçe harcamaları hızlı arttı.

Cari açıktaki iyileşmenin süreceği tahmin ediliyor.

(9)

bu gelişmede cari transferler ile personel harcamalarındaki hızlı artışlar etkili olmuştur.

Yılın ilk yarısında ılımlı bir seyir izleyen iç talep bütçe gelirlerinin zayıf bir performans sergilemesinde etkili olmuştur. Nitekim, yılın ilk yarısında vergi gelirlerinde bir önceki yılın aynı dönemine göre artış %6,9 oranında kalmıştır. İlk 6 aylık dönemde hızlı bir artış kaydeden diğer gelirler ise bütçe dengesine olumlu yönde katkı sağlamıştır.

TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) 19 Temmuz’daki toplantısında bir hafta vadeli repo ihale (%5,75) ile gecelik borçlanma (%5) ve borç verme (%11,5) faiz oranlarının mevcut seviyelerinde tutulmasına karar vermiştir. TCMB, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada yurtiçi nihai talepteki ılımlı toparlanmanın beklentiler paralelinde sürdüğünü, ihracattaki artış eğiliminin zayıf küresel büyümeye rağmen devam ettiğini belirtmiştir. Kurul, küresel ekonomideki belirsizlikleri de dikkate alarak, para politikasında esnekliğin korunmasının uygun olacağını ifade etmiş ve TL fonlama miktarının gelişmelere bağlı olarak aşağı veya yukarı yönlü ayarlanabileceğini açıklamıştır.

Öte yandan, TCMB Türk Lirası yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların döviz olarak tutulabilecek kısmına ilişkin üst sınırı son iki toplantısında olduğu gibi bir kez daha artırarak %50’den %55’e yükseltmiştir. İlave %5’lik dilim için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılığın 1,9 katsayısıyla çarpımına karşılık gelen tutarda döviz tesis edilmesi imkânı sağlanmıştır. Sağlanan ek imkanın tam olarak kullanılması durumunda TCMB’nin döviz rezervlerinin yaklaşık $2,9 milyar artması ve piyasaya yaklaşık TL2,8 milyar likidite sağlanması beklenmektedir.

26 Temmuz’da yayımlanan Enflasyon Raporu’nda TCMB, ilk çeyrekteki zayıf görünümün ardından yurtiçindeki ekonomik aktivitenin takip eden dönemlerde ılımlı büyüme patikasına döneceği görüşünü yinelemiştir. İkinci çeyrekte özel tüketim harcamalarının canlandığını belirten TCMB, üçüncü çeyreğe ilişkin sipariş beklentilerinin de iç talebe yönelik olumlu bir görünüme işaret ettiğini ifade etmiştir.

2012 yılsonu için petrol ve gıda fiyatları tahminini aşağı yönlü revize eden TCMB ilgili dönem için enflasyon beklentisini 30 baz puan düşürerek %6,2’ye indirirken, güven aralığını %5,3-%7,1 olarak belirlemiştir. TCMB daha uzun vadede ise enflasyonun %5 civarında gerçekleşeceğini öngörmüştür.

Bankacılık Sektöründeki Gelişmeler

BDDK tarafından yayımlanan haftalık bülten verilerine göre, 20 Temmuz 2012 itibarıyla toplam mevduat hacmi yılsonuna göre %4,1 artış kaydederek TL761 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde TP mevduat hacmindeki artış %2,5 ile oldukça sınırlı bir düzeyde kalırken, YP mevduatın USD karşılığı %12,9 oranında artmıştır.

20 Temmuz 2012 itibarıyla, toplam kredi hacmi yılsonuna göre %7 artarak TL742 milyara ulaşmıştır. Bu dönemde, TP kredilerde %10,2 düzeyinde artış kaydedilirken, YP kredilerin USD karşılığı %3,3 oranında artmıştır. Kredi hacminin banka türlerine göre yıllık artış oranları incelendiğinde ise, 2011 yılının ikinci yarısında başlayan gerileme eğiliminin özellikle kamu bankalarında belirgin şekilde sürdüğü görülmektedir. 20 Temmuz 2012 itibarıyla özel ve yabancı bankaların toplam kredi hacimlerinin yıllık artış oranı %18,1’e; kamu bankalarının kredi hacmindeki artış ise %9,6’ya gerilemiştir. Veriler, özel tüketim ve yatırım harcamalarındaki yavaşlamanın kredi hacmi üzerindeki etkisinin sürdüğüne işaret etmektedir.

Yılın ilk yarısında vergi gelirleri %6,9 arttı.

TCMB, faiz oranlarında değişiklik yapmadı.

Mevduat hacmi yılsonuna göre %4,1 arttı.

Kredi hacmi yılsonuna göre %7 artış kaydetti.

TCMB 2012 yılsonu enflasyon tahminini revize etti.

(10)

Kaynak: BDDK Haftalık Bülten

20 Temmuz 2012 itibarıyla tüketici kredilerindeki artış yılsonuna göre %6,7 düzeyinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde, ihtiyaç ve diğer tüketici kredilerinin toplamı %7,8’lik artış kaydederken, konut ve taşıt kredilerindeki artış sırasıyla %5,7 ve %2,6 seviyesinde gerçekleşmiştir.

20 Temmuz 2012 itibarıyla bankacılık sektörü menkul kıymetler portföyü 2011 yılsonuna göre %1,9 oranında gerileyerek TL280 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir.

20 Temmuz 2012 itibarıyla bankalar emanetindeki menkul kıymetler portföyü yılsonuna göre %16,7 oranında artarak TL191 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir.

Bu dönemde, yurtiçi yerleşiklerin menkul kıymetler portföyü %10,0, yurtdışı yerleşiklerin portföyü %26,1 artmıştır.

20 Temmuz 2012 itibarıyla bankacılık sektörünün yabancı para net genel pozisyonu (+) $711 milyon düzeyinde gerçekleşmiştir. Yabancı para net genel

pozisyonu bilanço içi kalemlerde (-) $29.686 milyon, bilanço dışında ise (+) $30.398 milyon seviyesindedir.

İç ve dış talepteki dengelenmenin beklenenden hızlı gerçekleşmesine bağlı olarak cari açığın olumlu bir performans sergilemesi ve son aylarda kaydedilen gerilemelerle enflasyonun yılsonu öngörülerine yakınsaması önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisine ilişkin olumlu beklentileri artırmaktadır. Öte yandan, küresel ekonomik aktiviteye ilişkin zayıf görünüm tüm ülkeler için olduğu gibi, Türkiye ekonomisi açısından da bir risk unsuru oluşturmakta ve önde gelen merkez bankalarının para politikalarını bir miktar daha gevşetebileceği yönündeki beklentileri gündeme getirmektedir. Bu çerçevede TCMB’nin, küresel piyasalara ilişkin risklerin Türkiye ekonomisine olası yansımalarına karşı esnek para politikası duruşunu sürdürmesi, para politikasında olası bir gevşeme için yıllık enflasyona ilişkin aşağı yönlü eğilimin belirginleşeceği yılın son çeyreğini tercih etmesi beklenmektedir.

17,4 9,6 18,1

-20 -10 0 10 20 30 40 50

Tem.09 Eyl.09 Kas.09 Oca.10 Mar.10 May.10 Tem.10 Eyl.10 Kas.10 Oca.11 Mar.11 May.11 Tem.11 Eyl.11 Kas.11 Oca.12 Mar.12 May.12

Banka Türlerine Göre Kredi Hacmindeki Yıllık Değişim (%)

Sektör Kamu

Özel + Yabancı

20 Temmuz 2012 itibarıyla tüketici kredileri %6,7 arttı.

Emanet menkul kıymetler portföyü…

Menkul kıymetler portföyü…

Yabancı para net genel pozisyonu (+) $711 milyon düzeyinde…

Beklentiler…

(11)

Kaynak: TCMB, TÜİK, İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü 10 SINAİ ÜRETİM

BÜYÜME

DIŞ TİCARET

ENFLASYON

3,2

-20 -15 -10 -5 0 5 10 15

2007/1 2007/2 2007/3 2007/4 2008/1 2008/2 2008/3 2008/4 2009/1 2009/2 2009/3 2009/4 2010/1 2010/2 2010/3 2010/4 2011/1 2011/2 2011/3 2011/4 2012/1

GSYH (Yıllık % Değişim)

-17 -12 -7 -2 3 8 13

2007/1 2007/2 2007/3 2007/4 2008/1 2008/2 2008/3 2008/4 2009/1 2009/2 2009/3 2009/4 2010/1 2010/2 2010/3 2010/4 2011/1 2011/2 2011/3 2011/4 2012/1

Sektörlere Göre Katkı Puan (%)

Hizmetler İnşaat Sanayi Tarım GSYH

16,9

-5,4 -20

-10 0 10 20 30 40 50 60

Tem.11 u.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12 Mar.12 Nis.12 May.12 Haz.12

Dış Ticaret (Yıllık % Değişim) İhracat

İthalat

-0,90

-1,49 -3

-2 -1 0 1 2 3 4

Tem.11 Ağu.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12 Mar.12 Nis.12 May.12 Haz.12

Aylık Enflasyon (%)

TÜFE ÜFE

8,87

6,44

2 4 6 8 10 12 14 16

Tem.11 Ağu.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12 Mar.12 Nis.12 May.12 Haz.12

Yıllık Enflasyon (%) TÜFE

ÜFE 19,2

14,0 10,6

8,9 8,2

7,0 7,0 3,8

12,1 7,5 8,5 1,5 3,7

4,4 2,6 1,5

5,9

0 5 10 15 20 25 30

O Ş M N M H T A E E K A

Sınai Üretim (Yıllık % Değişim)

2011 2012

75,4 74,8

65 70 75 80

O Ş M N M H T A E E K A

İmalat Sanayii Kapasite Kullanım Oranı (%)

2011 2012

25 30 35 40 45 50 55 60 65 70 75 80 85

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Haz.11 Tem.11 Ağu.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12 Mar.12 Nis.12 May.12

12 Aylık Aylık Cari İşlemler Açığı (milyar $)

Aylık 12 Aylık

(12)

Kaynak: TCMB, Reuters, Kalkınma Bakanlığı, İMKB, JP Morgan, CBOE, İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü

11 BONO-TAHVİL

1,4 1,6 1,8 2,0 2,2 2,4

u.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12 Mar.12 Nis.12 May.12 Haz.12 Tem.12

€/TL

$/TL

Sepet (0,5*€+0,5*$)

1,20 1,25 1,30 1,35 1,40 1,45

Ağu.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12 Mar.12 Nis.12 May.12 Haz.12 Tem.12

30 Günlük Hareketli Ortalama

8,0 7

8 9 10 11

Ağu.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12 Mar.12 Nis.12 May.12 Haz.12 Tem.12

Hazine İhalelerinde Oluşan Ortalama Bileşik Faiz (%)

0,8 0

1 2 3 4 5

u.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12 Mar.12 Nis.12 May.12 Haz.12 Tem.12

TL DİBS'lerin Beklenen Reel Getirisi (%)

120 170 220 270 320 370 420 470

u.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12 Mar.12 Nis.12 May.12 Haz.12 Tem.12

Risk Primleri

EMBI+

EMBI+(TR) 10 20 30 40 50

Ağu.11 Eyl.11 Eki.11 Kas.11 Ara.11 Oca.12 Şub.12 Mar.12 Nis.12 May.12 Haz.12 Tem.12

VIX Endeksi

Referanslar

Benzer Belgeler

HSBC ve ilişkili kuruluşlar ve/veya bu kuruluşlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen (veya ilişkili) menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve

Kısa vadeli alçalan kanal içinde hareket eden ve hali hazırda zayıf görünüme sahip olan kontratta 90.600- 91.250 direnç seviyeleri aşılmadıkça tepki alımları sınırlı

Bir önceki yılın aynı döneminde %26 olan uluslararası operasyonların toplam net satış geliri içerisindeki payı, 2012 yılının ikinci çeyreğinde

2014 yılının ikinci çeyreğinde, baz etkisi nedeniyle, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2.1’lik büyüme performansı kaydedilse de, mevsim ve

bakıldığında, Türkiye ekonomisi bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla takvimsel olarak %4,3 bir büyüme yakalamış, bir önceki çeyreğe (2013 yılının ikinci

Türkiye ekonomisi, 2015 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %3,8 ile beklentilerin üzerinde bir büyüme kaydetmiştir.. Reuters anketine göre

Sabit fiyatlarla GSYH verilerine göre, takvim etkilerinden arındırılmış GSYH de 2013 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre

► Son bir yıllık dönemde belirgin bir şekilde ivme kaybeden Türkiye ekonomisi 2012 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,9 oranında