• Sonuç bulunamadı

7.Üretici Gelirlerini Arttırabilecek Alternatif Faktörler

7.1. Lisanslı Depoculuk ve Ürün Ġhtisas Borsaları

Lisanslı depolar literatürde, “Ġç ve dıĢ ticarete konu olan uzun süreli depolanmaya müsait tarım ürünlerinin depolanmasına yönelik hizmet veren kuruluĢlar” olarak tanımlanmaktadır.40

Lisanslı depolar 10.02.2005 Tarih 5300 sayılı “Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu” ve buna bağlı olarak hazırlanan yönetmelik esaslarına göre kurulur ve çalıĢtırılırlar.

Lisanslı depoların baĢlıca sorumlulukları, üreticilerin ürünlerini depolamaya uygun hale getirerek (gerekmesi durumunda temizleme, kurutma) uygun koĢullarda depolamak, kabul edilen ve standartları belirlenen ürünlerin karĢılığında senet düzenlemek, ürün sahibi tarafından geri istendiğinde en kısa sürede ürünü geri vermek olarak sıralanabilir.

Lisanslı depoculuk sistemi sayesinde üreticiler, ürünlerini genelde arz fazlasından dolayı fiyatların düĢük olduğu hasat döneminde satma zorunluluğunu ortadan kaldıran, uzun dönem saklama koĢulları sunan sigortalı depolama imkânına kavuĢacaktır. Ürünler lisanslı depolarda uzun süre bozulmadan depolanabileceğinden, piyasada arz ve talep dengesi ile arz yığılmalarının önüne geçilerek fiyat istikrarı sağlanacaktır. Üreticiler teslim ettikleri ürün karĢılığında ellerindeki ürün senetlerini teminat göstermek suretiyle düĢük risk avantajı ile uygun maliyetle kredi alabilme imkânına kavuĢacaklardır. Ürün sahipleri, ellerindeki ürün

40 Muhammed RaĢid Ünal, “Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Araştırma Raporu”FKA Sektörel

91

senetlerini Ürün Ġhtisas Borsalarında (ÜTB) değerlendirmek suretiyle yerel alıcıların fiyat tekelinden kurtulmuĢ olacak, ülke genelinde hatta uluslararası alıcıların oluĢturacağı fiyat rekabetinden yararlanarak yüksek kazanç elde etme imkânına kavuĢacaktır.41

Ayrıca ürünün fiziki olarak nakliyesi yerine ürün senetlerinin el değiĢtirmesi sayesinde nakliye masrafları ile nakliye esnasında ürün kayıplarının önüne geçilmesi yanı sıra ürün ticaretinin kayıt altına alınarak vergi gelirlerinin arttırılması, sistemin amaçları arasında sayılabilir.42

Lisanslı depoculuk sistemi sayesinde yetkili kiĢi ve kurumlarca standartları belirlenen ve sınıflandırılan ürünler çok sayıda alıcı ve satıcının bir araya geleceği Ürün Ġhtisas Borsaları vasıtasıyla geliĢmiĢ bir piyasada iĢlem görebilecek, ürün sınıflarına göre oluĢacak fiyatlar kolaylıkla takip edilebilecektir.

Üreticiler borsalara getirdikleri ürünleri gerekli analizleri yapılarak standartları belirlendikten sonra istediklerinde spot iĢlem olarak derhal satabilecekleri gibi, alıcı ve satıcıların borsa görevlilerinin gözetiminde bir araya gelecekleri takas merkezinde anlaĢacakları koĢullara istinaden hazırlanarak borsaya tescil ve kotesi yapılan ileri tarih ürün teslimi kontratları (alivre iĢlem) yapabileceklerdir.43

Alivre sözleĢmeler (ileri tarih ürün teslimi kontratları) ile lisanslı depolarca düzenlenen kıymetli evrak hükmündeki ürün senetleri ve ürünü temsil eden benzer senetlerin alım satımı ve rehni gibi iĢlemlerin tescilinde ürün ihtisas borsaları yetkili olup, tescil zorunludur. Borsada tescil gerçekleĢmedikçe ürün mülkiyeti baĢkasına devredilemez. Ürün senetlerine iliĢkin; alım satımın tescili, devir ile bedelinin ödenmesi, alıcı ve satıcı ile üçüncü Ģahısların haklarının korunması,

41

http://www.sutso.org.tr/odamiz-haberler/864-ürün-ihtisas-borsasi-ve-lisansli-depoculuk- bilgilendirme-toplantisi-gerçekleĢtirildi.html(22.04.2014).

42Muhammed RaĢid Ünal,a.g.e.

43 Gürbüz Mızrak, “Ürün İhtisas Borsacılığı Sisteminde Lisanslı Depoculuğun Yeri”,Ankara,Ocak

92

yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve alım satıma iliĢkin diğer hususlar, borsanın sorumluluğunda olup, bu iĢlemlerden dolayı doğan zararlar borsa tarafından tazmin edilir.44

Ürün ihtisas borsalarının Lisanslı depolar ile koordineli olarak faaliyete geçmesini takiben standartları belirlenerek depolanan ürünlerden aynı standartlardaki ürünlerin bir yerde depolanması ve bu Ģekilde yüksek kaliteli ürünlerin ayrıĢtırarak daha fazla fiyattan satılarak ilave gelir elde edilebilmesi sağlanacaktır.

Ürün ihtisas borsasının kurulabilmesi ve baĢarılı olabilmesi için,

Ġhtisas borsası kurulacak ürünün iĢlem hacminin yeterli olması, gerekli ticari ve hukuki mevzuatın hazırlanması, uygun lisanslı depolar ile fiziki alt yapının tesisi ile nitelikli iĢgücü istihdamı gerekli koĢullardır.

Ayrıca sistemin herhangi bir art niyeti engelleyecek denetim mekanizmasına haiz olması ve yeniliklere açık dinamik bir yapıda olması gereklidir.

Kurulacak Ürün ihtisas borsaları sisteminde hükümeti temsilen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve ticaret borsaları olmak üzere; üretici, tüccar ve sanayici organizasyonları; lisanslı depolar, elektronik ortamda yapılan iĢlemlerin kayıtlarının tutulduğu “Merkezi Kayıt KuruluĢu”, sigorta Ģirketleri ve bankalar yer alacaktır.

Ürün ihtisas borsalarında temel olarak yapılacak iĢlemler; iĢlem tescili, tartım, numune alarak ürünün standardını ve kalitesini belirlemek, spot satıĢ, bilgi iĢlem, ürün/elektronik ürün senedi oluĢturma ve ticareti, alivre iĢlemler ve takas merkezi ve ürün depolama Ģeklinde olacaktır. Hali hazırda mevcut ticaret borsalarının alt yapıları bu iĢlemlerin tamamını gerçekleĢtirmekten uzaktır. Mevcut borsaların iĢlevi genelde ürünlerin tescilinden ibaret olup, Edirne Ticaret Borsası gibi

44 http://icticaret.gtb.gov.tr/sikca-sorulan-sorular/lisansli-depoculuk-ve-urun-ihtisas-

93

bazı borsalar numune almak suretiyle ürün kalitesi belirleyerek satılmasına aracı olma iĢlevi de görebilmektedirler.45

Üreticiler açısından bu derece öneme sahip ürün ihtisas borsaları ve lisanslı depoculuk uygulamasına iliĢkin adımların ivedilikle atılması gerekmektedir. DıĢ ticaretin geliĢmesine paralel olarak sayıları artan ürün analiz laboratuarlarından analiz hizmeti alınmak suretiyle, TMO ve üretici birliklerinin elinde mevcut kapalı depolama alanlarından da gerekli iyileĢtirmeler yapılarak lisanslı depo olarak faydalanılmalıdır. Ayrıca mevcut Ticaret Borsalarının da iĢlem yaptığı ürünler üzerine uzmanlaĢtırılarak ÜĠB yapabilecek seviyeye getirilmeleri gerekmektedir.

7.2.Biyodizel

Türkiye’de petrol üretiminin yetersiz oluĢu dıĢa bağımlılığı arttırmakta, uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi yanı sıra döviz kurlarında yaĢanan yukarı hareketler iç piyasa akaryakıt fiyatlarını arttırmakta, bu durum tarımsal girdiler arasında önemli yer tutan mazotun fiyatını dolayısıyla üreticinin maliyetini arttırarak geliri üzerinde negatif etki yaratmaktadır.

Son dönemlerde tarımda mekanizasyonun artması ile önceki yıllarda insan gücü kullanılan pek çok üretim safhasında tarımsal makineler kullanılmaya baĢlanmasıyla mazot kullanımı ve mazotun toplam masraflar içerisindeki payı yükselmiĢtir.

Biyodizel, kolza (kanola), ayçiçek, soya, aspir gibi yağlı tohum bitkilerinden elde edilen yağların veya hayvansal yağların bir katalizatör eĢliğinde kısa zincirli bir alkol ile (metanol veya etanol) reaksiyonu sonucunda açığa çıkan çevre dostu, kükürt içermeyen, yüksek alevlenme seviyesi ile kolay depolanabilen, yüksek yağlayıcılık

94

özelliği ile motor ömrünü uzatan, mevcut dizel motorlarda herhangi bir değiĢikliğe gerek olmadan kullanılabilen bir üründür.46

Biyodizel saf ürün haliyle yakıt olarak kullanılabildiği gibi petro-dizel ile belirli oranlarda karıĢım Ģeklinde sınıflandırılabilmektedir. Bu sınıflandırma,

B5= yüzde 5 Biyodizel +yüzde 95 Dizel

B20= yüzde 20 Biyodizel +yüzde 80 Dizel

B50= yüzde 50 Biyodizel +yüzde 50 Dizel

B100= yüzde 100 Biyodizel

Ģeklindedir.

Türkiye’de petrol ve petrol ürünlerine ödenen döviz miktarı yanı sıra bitkisel yağ ve tohum ithalatına ödenen döviz miktarı düĢünüldüğünde biyodizel sektörünün desteklenmesi önem arz etmektedir. 2000 yılından sonra biyodizel sektöründe önemli atılımlar gerçekleĢmiĢ olmasına rağmen hammadde yetersizliği, vergi ve mevzuat düzenlemelerinin yapılamaması gibi sorunlar sebebiyle günümüzde sektör durma noktasına gelmiĢtir.

“Resmi gazetede yayımlanan 27 Eylül 2011 tarih ve 28067 sayılı

“Motorin Türlerine İlişkin Teknik Düzenleme Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”e göre Piyasaya akaryakıt olarak arz edilen motorin türlerinin, yerli tarım ürünlerinden üretilmiş yağ asidi metil esteri (YAME) içeriğinin: 1/1/2014 tarihi itibariyle en az yüzde1, 1/1/2015 tarihi itibariyle en az yüzde 2, 1/1/2016 tarihi itibariyle en az yüzde 3 olması zorunludur.”

Kaynak:www.eie.gov.tr,(10.04.2014)

46

95

Biyodizel sektörünün geliĢmesi ile biyodizel yapımında kullanılan yağlı tohumlara olan talepte görülecek artıĢa paralel olarak fiyatların yükselmesi ile üretici gelirleri artacak ve üretim teĢvik edilecektir. Ayrıca biyodizel’in hammaddesini tarımdan alarak yine tarım sektöründe yakıt olarak kullanılma özelliğinden dolayı47

, petrodizel tüketiminde tarımın payı azalarak ülke adına döviz tasarrufu sağlanacaktır.

Biyodizelin ekonomik olarak sağlayacağı faydaların yanı sıra tarımda petrodizel kullanımının azalmasıyla havaya salınan sera gazı oranları büyük oranda düĢecektir. Bu sayede çevreye verilen zararların önüne geçilerek önemli bir toplumsal fayda elde edilecektir. Ayrıca Türkiye’nin sera gazı salınımının yüzde 5’nin tarım sektörü kaynaklı olduğu düĢünüldüğünde Kyoto Protokolüne uyma taahhüdünde bulunan Türkiye’nin taahhütlerini yerine getirmesine faydası da olacaktır.

Tablo 37: Önemli Tarımsal Ürünlerin Tarımında Açığa Çıkan Sera Gazının Mazot ve Biyodizel Açısından KarĢılaĢtırılması

Ürün MazotKullanımı (lt/da) Petrodizel Biyodizel Petrodizel/ Biyodizel

Buğday 6,54 1,493 0,00109 1.369,72 Arpa 4,98 0,489 0,00036 1.358,33 Pamuk 20,76 0,330 0,00024 1.375,00 Ayçiçeği 7,50 0,118 0,00009 1.311,11 Mısır 11,88 0,171 0,00012 1.425,00 ġ.pancarı 12,18 0,107 0,00008 1.337,50 Kaynak:www.uteg.org,(11.04.2011)

Enerji odaklı tarım, üreticilere biyodizel sektörüne hammadde olarak ürettikleri ürünlere alım garantisi verilmesi yanı sıra dizel yakıtlar içerisinde kullanılması zorunlu biyodizel oranının arttırılması ile büyüyecektir. Enerji

47Baran YaĢar, Ömer Erentürk, “Türkiye de Tarım sektöründe kullanılan petrodizelin çevresel etkileri ve Biyodizel alternatifiyle karşılaştırılması”,UTES, Ġstanbul 2008,s:86-89.

96

hammaddesi olarak gelecek talebe diğer sektörlerden gelen talebinde eklenmesiyle artacak fiyatlar üretici gelirlerine olumlu yansıyacaktır. Bu durum tarım kesimi alım gücünün yükselmesi, köyden kente göçün azalması, yağ sanayi sektöründe ilave istihdam yaratarak iĢsizlik oranlarını azalması Ģeklinde ekonomi üzerinde olumlu geliĢmeleri de beraberinde getirecektir.