• Sonuç bulunamadı

4.Türkiye’de Tarım ve Destekleme Politikaları

4.3. Tarımsal Destekleme Politikaları

4.3.5. Ġndirimli Faizli Nakdi Krediler

Nakdi krediler tarımsal üretimde sermaye eksikliği yanı sıra ek finansman ihtiyaçlarının giderilmesinde önemli rol oynarlar. Üreticilerin uygun faiz oranlarıyla ve uygun vadelerde kredilendirilmeleri tarımsal üretimin arttırılması açısından son derece önemlidir.

60

Türkiye’de tarım kesiminin nakdi olarak kredilendirilmesi büyük oranda T.C. Ziraat Bankası A.ġ. ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından yapılmakta olup Tarım SatıĢ Kooperatiflerince de nakdi ve ayni krediler kullandırılmaktadır. Son yıllarda özel bankaların kredi portföylerinde tarım kredilerini arttırmaları, rekabet açısından üreticiler adına olumlu geliĢmelerdir. Ancak kredilerin çoğunlukla arazi ipoteği karĢılığında kullandırıldığı düĢünüldüğünde, üreticilerin toplumun kredi kartı kullanımında düĢtüğü hataya düĢmesi durumunda sonuçlarının neler olacağını kestirmek güç değildir.

Tablo 21:Tarım Sektöründe Kullanılan Nakdi Krediler(Bin TL)

Yıllar Yerli Özel Pay Kamu Pay Yabancı Pay Toplam 2002 1.928.032 45,9 2.258.804 53,8 9.122 0,2 4.195.958 2003 765.185 26,6 2.080.925 72,3 31.055 1,1 2.877.165 2004 985.607 19,3 4.090.425 80,1 28.196 0,6 5.104.228 2005 1.422.033 20,4 5.392.515 77,5 144.812 2,1 6.959.360 2006 1.986.339 25,4 5.408.054 69,2 418.206 5,4 7.812.599 2007 2.578.622 26,2 6.553.642 66,7 700.427 7,1 9.832.691 2008 2.623.160 20,4 8.392.163 65,3 1.834.426 14,3 12.849.749 2009 2.450.240 16,1 10.730.629 70,4 2.065.599 13,5 15.246.468 2010 3.386.152 15,0 16.758.311 74,3 2.405.071 10,7 22.549.534 2011 4.623.180 15,5 22.235.939 74,7 2.888.053 9,8 29.747.172 Kaynak: http://www.zmo.org.tr,(11.02.2014)

2002-2011 döneminde Tarım sektörü kredi ihtiyacındaki değiĢim değerlendirildiğinde;

2002 yılında 4.195.958.000 TL olan tarım sektöründe nakdi kredi kullanımının 2011 yılına gelindiğinde 29.747.172.000 TL’ya ulaĢarak yüzde 609 arttığı, kredi kullanılan bankalar içerisinde kamu bankalarının payının yüzde 75, yerli özel bankaların payının yüzde 15,5 seviyelerinde olduğu, 2002 yılında binde 2 seviyelerinde olan yabancı banka payının yüzde 9,7 seviyelerine ulaĢtığı görülmektedir. Bu değiĢimde bankacılık sektöründe son 10 yılda yaĢanan yerli

61

bankaların yabancı gruplar tarafından satın alınmasının etkisi de göz ardı edilmemelidir.

90’lı yıllarda yaĢanan enflasyonist ortam sebebiyle nakdi kredi faizleri sürekli yüksek seyretmiĢ ve kullanım oranları düĢük seviyelerde kalmıĢtır. Ancak 2000’li yıllar ile baĢlayan ekonomideki göreceli iyileĢme ile düĢen faizler, tarımsal kredi faizlerine de yansımıĢ, büyük reklam kampanyaları ile özel bankalar da tarımsal kredi kullandırmaya baĢlamıĢlardır.

Tablo 22: Tarımsal Kredi Faiz Oranları (yüzde)

Yıllar Tarımsal Kredi faiz oranları(Yüzde)

2002 59 2003 39 2004 28 2005 20 2006 17,5 2007 17,5 2008 17,5 2009 13 2010 13 2011 10

Kaynak: T.C Ziraat bankası, 2012

2007 ve 2008 yıllarında Ziraat bankası cari kredi faiz oranlarından, kullanım amacına göre değiĢmekle birlikte yüzde 60’a varan oranlarda sübvansiyonlu kredi kullandırmıĢtır. Kurumların kredi kullandırdığı üreticileri kredi kullanım koĢulları, kredi masraf ve komisyonları ile özellikle kredinin geri ödenmemesi durumunda karĢılaĢılabileceği durumlar konusunda uyarması ve bilgilendirmesi çok hassas bir konudur.

62

Bilinçsiz kullanımın neticelerini görebilmek adına bir örnek vermek gerekirse;

“2007 yılına kadar iyi bir fındık geliri olan Sakarya’nın Kocaali İlçesi’ne bağlı Açmabaşı, Görele, Şerbetpınarı, Kestanepınarı ve Hasankaya köylerinde yaşayan yurttaşlar 2006 yılında özel bir bankadan kredi çeker. Köylüler kredi karşılığında arazilerini ipotek gösterir. Kimi toprağına yatırır aldığı parayı, kimi çocuğunun eğitimine. Kredinin ilk taksitini ödeyen köylüler 2007 yılında Fiskobirliğin devreden çıkması ve fındık fiyatlarının düşmesiyle borçlarını ödeyemez hale gelir. Bunun üzerine banka ipotekli arazilere icra uygular. Banka arazileri 3. ihalede dönümünü 2 bin 600 liradan kendi üzerine geçirir. Aynı sıralarda bölgede baraj çalışması başlayınca, banka borcunu ödeyerek toprağını geri almak isteyen yurttaşlardan 1 dönüm için 30 bin lira ister.”

Kaynak:www.zmo.org.tr,(11.02.2014)

4.3.6.DıĢa KarĢı Korumacılık

Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel AnlaĢması (GATT) 1948 ile 1994 yılları arasında yürürlükte kalarak dünya ticaretine yön vermiĢtir. Bu kapsamda üye ülkeler ithalatta koymuĢ oldukları tarife dıĢı kısıtlamaları tümüyle kaldırmak, ithalat kısıtlamalarını tarifeleĢtirmek ve zaman içerisinde düĢürmekle yükümlü olmuĢlardır. BaĢlangıçta ABD, Japonya gibi ülkelerin tarım sektörlerini büyük oranda korumaları sebebiyle bu anlaĢma dıĢında kalmıĢlardır.

Takip eden yıllarda bu konuya iliĢkin en kapsamlı görüĢmeler Uruguay turunda yapılmıĢ ve bu turun sonunda imzalanan MarakeĢ Ģartı ile GATT yerini Dünya Ticaret Örgütüne bırakmıĢtır. Ayrıca korumacı ülkelerin baskıları neticesinde Tarım antlaĢması da imzalanmıĢtır.

63

Bu anlaĢma ile tarım dıĢ ticaretinde engelleyici politikaların belirlenerek kontrol altına alınması ve zamanla azaltılması amaçlanmıĢtır. Ülkeler geliĢmiĢlik derecelerine göre geliĢmiĢ ülkeler, geliĢmekte olan ülkeler ve az geliĢmiĢ ülkeler olarak taahhüt süre ve miktarlarına göre sınıflandırılarak bir takım düzenlemelere tabi tutulmuĢlardır.

Türkiye’de GATT’a uygun olarak Dünya Ticaret örgütüne verilmiĢ olan taahhütler çerçevesinde tarım sektörünü belli oranlarda korumaktadır.

Tablo 23: 2000 Yılından Bu Yana Buğday, Arpa ve Çavdar’a Uygulanan Ġthal Gümrük Vergisi Oranları

Yıllar Buğday Arpa Çavdar

2002 5 85 60 2003 30 85 60 2004 30 85 60 2005 60-100 85-100 60-130 2006 100 100 130 2007 100 100 130 2008 5-70 0-70 8-70 2009 80 0 80 2010 130 0 130 2011 130 0 130 2012 130 130 130

Kaynak: Ekonomi Bakanlığı,2012

2000 yılından bu yana yurtiçi üreticiyi dıĢ piyasanın olumsuz etkilerinden koruyabilmek için özellikle tahıl ürünlerinde gümrük vergileri yüksek tutulmaktadır.

Yağlı tohumlarda hububatlar kadar yüksek olmasa da belli oranda gümrük vergisi ile korunmaktadır. Hâlihazırda ayçiçeği, Türkiye’deki üretiminin arttırılarak sürekliliğini temin etmek amacıyla en fazla ithal gümrük vergisi uygulanan yağlı tohumdur.

64

Tablo 24: Yağlık Ayçiçek Tohumu ve Yağında Gümrük Vergileri ve Fonlar

Yağlık Ayçiçeği Ham Ayçiçek Yağı Gümrük Vergisi( CIFx

yüzde) Gümrük Vergisi ( CIF x yüzde)

DeğiĢim

Tarihi AB Diğer Ülkeler AB Diğer Ülkeler

01.01.2001 27,9 27,9 37,2 37,2 06.11.2001 0 0 12 12 25.06.2002 12 12 30 30 16.09.2003 20 20 36.4 36,4 01.01.2004 20 20 36 36 21.08.2004 27 27 36 36 01.01.2005 20 20 36 36 31.08.20051 27 27 36 36 06.12.20052 27 27 36 36 30.12.20063 27 27 36 36 25.09.2007 12 12 22 22 15.07.2008 27 27 36 36 08.09.2008 4 27 27 36 36 02.06.20095 27 27 36 36 15.07.20096 27 27 36 36 06.08.20097 27 27 36 36 2010-2012 27 27 36 36 1

Yağlık Ayçiçek için en az 75 EUR/mt, Ham Ayçiçek Yağı için en az 200 EUR/mt

2 DTÖ üyesi ülkeler ; Yağlık Ayçiçek için en az 75 EUR/mt,

Ham Ayçiçek Yağı için en az 200 EUR/mt

DTÖ üyesi olmayan ülkeler ; Yağlık Ayçiçek için en az 100 EUR/mt, Ham Ayçiçek Yağı için en az 300 EUR/mt

3 DTÖ üyesi olmayan ülkeler ; Yağlık Ayçiçek için yüzde 45, Ham Ayçiçek Yağı için yüzde 60 4 yüzde27 Gümrük vergisi 750 $ cif Ayçiçeği, yüzde36 gümrük vergisi 1650 $ cif hamyağ

üzerinden alınacaktır.

5 yüzde27 Gümrük vergisi 525 $ cif Ayçiçeği, yüzde36 gümrük vergisi 1250 $ cif hamyağ

üzerinden alınacaktır.

6 yüzde27 Gümrük vergisi 425 $ cif Ayçiçeği, yüzde36 gümrük vergisi 1000 $ cif hamyağ

üzerinden alınacaktır.

7 yüzde27 Gümrük vergisi 525 $ cif Ayçiçeği, yüzde36 gümrük vergisi 1250 $ cif hamyağ

üzerinden alınacaktır.

65

15.07.2008 tarihinden itibaren ayçiçeği tohumu gümrük vergi oranı yüzde 27, ham ayçiçeği yağı gümrük vergi oranı yüzde 36 olarak uygulanmaktadır. Bu oranlar DTÖ’ne verilen taahhütlere göre uygulanabilecek en yüksek oranlardır. Ancak 2008 yılı ile birlikte yürürlüğe konulan “Ġthalatta Gözetim Fiyatı Uygulaması” ile dıĢ piyasalarda fiyatların düĢtüğü yıllarda, ithalatın artarak yurt içi fiyatları düĢürmesini engellemek amaçlanmaktadır. Bu uygulama dıĢ piyasada gerek ayçiçeği tohumu gerekse ayçiçeği yağında fiyat ne olursa olsun belirlenen fiyattan yürürlükte olan gümrük vergilerinin alınması esasına dayanmaktadır. Örnek olarak 2008 yılında dıĢ piyasada yağlık ayçiçeği tohumu fiyatları 600$-650$ seviyelerindeyken, 2009 yılında 350$-400$ seviyelerine gerilemesi gibi durumlarda yaĢanan gelir kaybını azaltabilmek adına, gümrük vergisine esas ithal gözetim fiyatı 525 $ olarak belirlenmiĢ ve gümrük vergileri bu fiyat üzerinden tahsil edilmiĢtir.