• Sonuç bulunamadı

Bilgisayar destekli sabit ve hareketli görsel materyallerin kimya öğretiminde öğrenci başarısına etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bilgisayar destekli sabit ve hareketli görsel materyallerin kimya öğretiminde öğrenci başarısına etkisi"

Copied!
129
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ

BĐLGĐSAYAR DESTEKLĐ SABĐT VE HAREKETLĐ GÖRSEL MATERYALLERĐN KĐMYA

ÖĞRETĐMĐNDE ÖĞRENCĐ BAŞARISINA

ETKĐSĐ

ASLIHAN DEMĐRCĐ YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

KĐMYA ÖĞRETMENLĐĞĐ ANA BĐLĐM DALI

(2)

ÖZET

Günümüzde, bilginin sürekli artması bütün dünyayı etkilemektedir. Teknolojideki hızlı gelişmeler, eğitim-öğretim sürecinde kullanılabilecek materyallere her gün yenilerinin eklenmesine neden olmaktadır. Bu materyallerden biri de bilgisayarlardır. Bilgisayar teknolojisi; metin, müzik, resim, hareketli resim ve video gibi iletişim materyallerini kolayca işleyebilir hale getirmiş ve bu olanakları her kullanıcının hizmetine sunmuştur. Bilgisayar dünyasında yaşanan bu hızlı gelişmeler, eğitimi ve dolayısıyla öğrenme süreçlerini olumlu yönde etkilemektedir. Artık geleneksel ezbere dayalı yöntemler, yerlerini bilgisayar destekli eğitime bırakmaktadır. Bu sebeplerden dolayı, bilgisayarların eğitimde kullanımı zorunlu hale gelmektedir.

Bu düşüncelerden yola çıkılarak, bu araştırmada, kimya derslerinde hareketli ve sabit materyallerle hazırlanmış sunular kullanıldığında, bu sunuların öğrencilerin kimya dersindeki başarılarını nasıl etkilediği incelenmiştir.

Araştırma, 2006 – 2007 eğitim öğretim yılının II. yarıyılında, Selçuk Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Đlköğretim Matematik Öğretmenliği 2. sınıf öğrencileri üzerinde yapılmıştır. Mevcut sınıflardan, biri deney, diğeri kontrol grubu olmak üzere random olarak iki sınıf seçilmiştir. Araştırma deney ve kontrol gruplarından toplam 99 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. “Kristal Yapıları ve Sıvılar” konuları data show yardımıyla, deney grubu öğrencilerine hareketli, kontrol grubu öğrencilerine ise sabit materyaller içeren Powerpoint sunumlarıyla anlatılmıştır. Uygulama öncesinde ve sonrasında deney ve kontrol gruplarına konu ile ilgili hazırlanmış erişi testi uygulanmıştır.

Yapılan istatistiksel analizler, hareketli materyalleri içeren sunumla ders işlenen deney grubunun, sabit materyaller içeren sunumla ders işlenen kontrol grubuna göre çok daha yüksek bir erişi düzeyine ulaştığını göstermiştir. Bu sonuca göre, kimya öğretiminin etkin bir şekilde gerçekleşmesi için kimya öğretmenlerinin, bilgisayar ortamında ders materyalleri hazırlarken, hareketli materyaller hazırlamasının uygun olacağı önerilebilir.

(3)

ABSTRACT

Nowadays developing of knowlege is affected all the world. The fast developing on techonology happens to add new ones on education-teaching period to be used materials. One of this material is also computer. Techonology of computer has been made to be used easly the communication material as text, music, picture, moving picture and video. It offers this facility to all user. The fast developing on computer techonology have affected positively education and minewhile learning period. Methods of traditional depening on memorizing change place with education supported by computer. So that, on education usage of computer have to been done.

On keeping of this thoughts, it was checked that how this presentation to affect achivement of students on chemistry lessons when moving and stable materials were used.

On semester of 2006–2007 Academic Year the researching was applied at Selçuk Univesity, Education Faculty, Primary Education Mathematic Preceptoship, second grade students. Between present classes it was choosen randomly as one of the class is experiment group, the other one is control group. Researching was continued to apply with 99 students on experiment and control group. The topic “Crystal Chemistry and Liquids” was explained to experiment group by data show and was explained to control group by Powerpoint application including stable materials. After and before application prepared achivement test were given to experiment and control groups.

The made statistical analyse was shown that experiment group having lesson by moving material is more successfull than control group having lesson by stable material. As this result at teaching of chemistry usage of moving material can be offered when the lesson is pepared by computer.

(4)

ĐÇĐNDEKĐLER Sayfa ÖZET………. ii ABSTRACT……… iii ĐÇĐNDEKĐLER... iv ŞEKĐLLER... viii TABLOLAR... ix ÖNSÖZ... x BÖLÜM I: GĐRĐŞ 1.1. PROBLEM DURUMU... 1

1.2. ÖĞRETĐM MATERYALLERĐNĐN TASARLANMASI, HAZIRLANMASI VE SEÇĐMĐ... 7

1.2.1. Temel Materyal Hazırlama Yaklaşımları... 7

1.2.2. Materyal Hazırlama Đlkeleri... 8

1.2.3. Yöntem, Araç ve Materyallerin Seçimi... 9

1.2.4. Materyal Seçiminde Uygulanacak Ölçütler... 11

1.2.5. Görsel Tasarım Unsurları... 12

1.2.5.1. Görsel Unsurlar... 13

1.2.5.2. Sözel Unsurlar... 13

1.2.5.3. Çekicilik Katan Unsurlar... 15

1.2.6. Görsel Materyalleri Tasarlama Süreci... 15

1.2.7. Bir Görsel Materyal Olarak Powerpoint... 16

1.2.7.1. Powerpoint Sunumu Tasarlanması... 16

1.2.7.2. Sunu Programı Hazırlama... 17

(5)

1.2.7.4. Slayt Geçişi... 19

1.2.7.5. Tasarım Uygulama...20

1.2.7.6. Sunu Tasarımı... 21

1.2.7.6.1. Köprü Ekleme... 21

1.2.7.6.2. Komut Düğmeleri Kullanılarak Bağlantı... 21

1.2.7.6.3. Geri Bağlantı... 22

1.2.7.7. Canlandırma... 23

1.2.7.8. Grafik ve Multimedya Efektleri Eklemek... 23

1.2.7.9. Slaytların Yazıcıdan Çıkışı... 23

1.3. ÖĞRETĐM ARAÇLARI... 24

1.3.1. Araç ve Gereçlerin Öğretimdeki Yeri ve Önemi... 25

1.3.2. Öğretim Araçları... 26

1.4. EĞĐTĐMDE BĐLGĐSAYARLARIN KULLANIMI... 29

1.4.1. Bilgisayar Destekli Eğitim... 30

1.4.1.1. Kimya Öğretiminde Bilgisayar Destekli Eğitim... 33

1.4.1.2. Kimya Öğretiminde Hareketli Materyal Kullanımı……….34

. 1.4.1.3. Kimya Öğretiminde Bilgisayar Destekli Eğitimin Avantajları... 36

1.4.1.4. Kimya Öğretiminde Bilgisayar Destekli Eğitimin Dezavantajları... 38

1.5. ĐLGĐLĐ ARAŞTIRMALAR... 41

1.6. ARAŞTIRMANIN AMACI...59

1.7. ARAŞTIRMANIN ÖNEMĐ... 61

1.8. PROBLEM CÜMLESĐ... 61

(6)

1.10. SAYILTILAR...62 1.11. SINIRLILIKLAR... 62 1.12. TANIMLAR...63 1.13. KISALTMALAR... 65 BÖLÜM II: YÖNTEM... 66 2.1. YÖNTEM... 66 2.2. DENEKLER... 67 2.3. DENEL ĐŞLEM... 68

2.4. ARAŞTIRMADA KULLANILAN ÖLÇME ARAÇLARI... 69

2.4.1. Erişi testi... 69

2.4.2. Kullanılan Đstatistiksel Teknikler... 70

BÖLÜM III: BULGULAR... 71

3.1. BULGULAR... 71

3.1.1.Örneklemle Đlgili Bulgular... 71

3.1.2.Deney ve Kontrol Gruplarının Erişi Öntest Sonuçları... 72

3.2. ARAŞTIRMANIN HĐPOTEZĐNE ĐLĐŞKĐN BULGULAR... 72

3.2.1. Hipoteze Đlişkin Bulgular... 72

BÖLÜM IV: TARTIŞMA VE YORUM... 75

4.1. Hipoteze Đlişkin Yorumlar... 75

BÖLÜM V: SONUÇ VE ÖNERĐLER... 80

5.1. SONUÇLAR... 80

(7)

KAYNAKLAR... 83

EKLER... 94

Ek–1: Erişi Testi... 95

Ek–2: Öntest ve Sontestte Yer Alan Soruların Konulara Göre Dağılımları... 104

Ek-3: Günlük Ders Planı... 106

(8)

ŞEKĐLLER

Şekil I-1 Görsel Tasarım Unsurları... 12

Şekil I-2 Akıllı Đçerik Sihirbazı... 17

Şekil I-3 Slayt Düzeni Penceresi... 18

Şekil I-4 Başlık Eklenmiş Slayt Örneği... 18

Şekil I-5 Slayt Geçişi Penceresi... 20

Şekil I-6 Geri Komut Düğmesi... 22

Şekil I-7 Komut Düğmeleri Penceresi... 22

(9)

TABLOLAR

Tablo II-1 Deneysel Desenin Oluşturuluşu... 66

Tablo II-2 Deneklerin Dağılımı... 67

Tablo III-1 Deneysel Desen Denek Sayısı... 71

Tablo III-2 Deney ve Kontrol Grupları Erişi Öntest Sonuçları... 72

(10)

ÖNSÖZ

Bu çalışma, Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen ve Matematik Alanlar Eğitimi Bölümü Kimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Đbrahim USLU yönetiminde yapılmış ve Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsüne yüksek lisans tezi olarak sunulmuştur.

Yüksek lisans çalışmamın her noktasında bana yardımcı olan, tezimin yürütücülüğünü üstlenen Sn. Prof. Dr. Đbrahim USLU hocama, çalışmalarım sırasında özellikle nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda bana bilgilerini sunan tezimin ikinci danışmanı Sn. Yrd. Doç. Dr. Ömer BEYHAN hocama, uygulamalarımı gerçekleştirmek için bana sınıflarını açan Sn. Yrd. Doç. Sabri ALPAYDIN hocama, desteklerini esirgemeyen ve her zaman arkamda olarak bana güç veren annem F.Fulya ŞENYILDIRIM ve babam Zeki D. ŞENYILDIRIM’a ve belki de en büyük destek aldığım insana, sevgili eşim Osman DEMĐRCĐ’ ye teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim.

Konya–2008

(11)

BÖLÜM I

GĐRĐŞ

Bu bölümde, problem durumu, ilgili araştırmalar, araştırmanın önemi, problem cümlesi, denenceler, sayıtlılar, sınırlılıklar, tanımlar ve kısaltmalara yer verilmiştir.

1.1. PROBLEM DURUMU

Đlk çağ insanı ile günümüz çağdaş insanı arasında tek bir ortak nokta görülmektedir. O da; neden, niçin, nasıl ve ne zaman gibi sorulara cevap arama arzusuna odaklanan öğrenme isteğidir. Öğrenme ve öğretme bu bakımdan insanın doğasında var olan ve karşılanması zorunlu bir ihtiyaçtır. Toplumların tarihlerinde birçok değişiklikler olmuş, ancak insanın doğasındaki öğrenme arzusu hiçbir güç tarafından engellenememiştir. Çünkü insan yapısı gereği tamamen öğrenme dürtüsüyle kurgulanmış bir varlıktır. Bu nedenle, insanın ilk var olduğu dönemlerden itibaren eğitim ve öğretim, insan hayatında önemli bir yere sahip olmuştur.

Genel anlamıyla eğitimin, bireyin davranışlarındaki değişim süreci olduğu bilinmekte, yani herhangi bir eğitim sürecinden geçen bireyin davranışlarında bir değişiklik olması beklenmektedir. Eğitim yoluyla kişinin amaçları, bilgileri, davranışları, tavırları ahlak ölçülerinin değiştiğini ifade eden eğitim bilimcilerinin görüşlerine göre (Ertürk, 1972) eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişimler meydana getirme süreci olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir değişle eğitim, “Bireyde kendi yaşantısı ve kasıtlı kültürlenme yoluyla istenilen davranış deşikliğini meydana getirme sürecidir” (Demirel, 2005).

Eğitimin başka açıdan da tanımlanması mümkündür. Kişinin zihinsel, bedensel, duygusal, toplumsal yeteneklerinin, davranışlarının istenilen doğrultuda geliştirilmesi ya da ona bazı amaçlara dönük yeni yetenekler, davranışlar ve bilgiler

(12)

kazandırılması yolundaki çalışmaların tümü olarak da açıklanabilir. Okul, okuma-yazma, ders araç-gereçleri ile bunların dışında aile veya bir çevre içinde, kişisel yetişme vs. yollarla yapılan öğretme, öğrenme, bilgi aktarma ve beceri kazandırma çalışmalarını kapsayan bir içerik de eğitimin önemli bir boyutu olarak görülebilir. Bu bakımdan eğitimin, öğretimi de içine alacak çok kapsamlı bir terim özelliği de vardır.

Öğretim ise; “Teşkilatlı ve düzenli olarak genellikle bir öğretim kurumunda (okul vs.) öğretmenler tarafından, öğrencilere, araç-gereç kullanılarak bilgi aktarılması ve öğretilmesi çalışmalarının tümüdür” (Akyüz, 1997) diye tanımlanmaktadır. Öğretim, eğitimin bir parçasıdır ve ancak öğretilen şeyler kişinin davranışlarında olumlu yönde değişiklikler meydana getirmişse “eğitim” haline dönüşmüş olacaktır. Đnsanın biyolojik, kültürel ve sosyal boyutuyla toplumsallaşmasının zorunluluğunun farkına varıldığından beri eğitim-öğretim eylemi süregelmektedir.

Günümüzde bilgi hızla artmakta ve değişmektedir. Dünyadaki hızlı teknolojik gelişmeler beraberinde toplumların ve eğitimin yapısını da değiştirmektedir. Bir toplumun ve eğitiminin hızlı teknolojik gelişmelere ayak uydurabilmesi ve ileri ülkeler seviyesine ulaşabilmesi ancak teknolojik araç ve gereçlerin eğitimde etkin bir şekilde kullanılmasıyla mümkün olabilmektedir. Bu gelişim bireylerin kendini yenilemesi ve geliştirmesini bir zorunluluk haline getirmiştir. Bu nedenle hem günlük yaşamda, hem de eğitimde önemli olan teknolojik gelişmelere yaşam boyu gereksinim olmaktadır. Bu da bilgi teknolojisi kavramını ön plana çıkarmaktadır.

Bilgi teknolojisi Wellington (1985) tarafından; “Bilginin üretilmesi, toplanması, işlenmesi, yeniden elde edilmesi, yayılması ve korunması” olarak tanımlanmakta ve telefon, kablolu yayınlar, uydu aracılığı ile yayın, video diskler, bilgisayarlar ve yazılı-sözlü her türlü iletişimi içermektedir. Bilgi teknolojisinin kullanımı ile bilginin işlenme hızı, kullanılabilirliği artmış, bilginin kullanım alanları çeşitlenmiş ve bilgi etkin bir şekilde işlenerek bilgiye dönüştürülecek veri miktarı artmıştır.

(13)

Tonta (1999)’ya göre ise; bilginin toplanmasında, işlenmesinde, depolanmasında, ağlar aracılığıyla bir yerden bir yere iletilmesinde ve kullanıcıların hizmetine sunulmasında yararlanılan ve iletişim ve bilgisayar teknolojilerini de kapsayan bütün teknolojiler “bilgi teknolojisi” olarak adlandırılabilir.

Bilgi toplumlarında insanın bilgiyi üreten ve tüketen olmak üzere temelde iki rolü vardır. Üreten olarak, bilgi insandan onun etrafındaki çevreye doğru akarken, tüketen olarak ise bilgi çevreden insana doğru akar. Bilgi toplumunda insan, bilgiye ulaşma yollarını, bilgiyi sınıflayabilmeyi, üretebilmeyi, paylaşabilmeyi, değişen ortamlara uyum sağlayabilmeyi öğrenmek zorundadır. Bilgi teknolojilerini rahatlıkla ve verimli bir biçimde kullanabilen, girişimci, üretken, bireysel sorumluluk sahibi, kendini gerçekleştirmiş, sürekli kendini yenileyen insanlar başarılı olacaktır.

Hızla gelişen teknoloji, eğitim kurumlarındaki öğretim alternatiflerini arttırmaktadır. Birçok araştırmacıya göre; etkin kullanılan öğretim teknolojileri eğitim sistemini iyileştirecek potansiyele sahiptir (Jonassen ve Reeves, 1996). Bu nedenle, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde öğrenme çağındaki nüfus fazla olduğundan gençlere verilmesi gereken eğitimin niteliği son derece önemlidir. Hızla gelişen bilgi teknolojisi karşısında artan eğitim taleplerine cevap verebilme ve eğitime çağa uygun nitelikler kazandırılması gerekliliği kaçınılmazdır. Buna göre eğitimden beklenen; karşılaştığı problemleri çözebilen, bilgiyi yönetebilen ve diğer insanlarla bir ekip halinde çalışabilen insanlar yetiştirmesidir. Bugün, bilgi teknolojisindeki hızlı gelişme süreci içerisinde eğitimin yeri ve eğitimde bu teknolojilerin kullanılması eğitimciler için tek başına bir inceleme konusu olmuştur. Bu amaçla “Eğitim Teknolojisi” adı altında bir bilim dalı doğmuştur. Bu bilim dalının kabulleri çerçevesinde yapılacak olan inceleme ve araştırmalar sonucu elde edilecek olan teorik bilgiler, uygulamada karşılaşılabilecek sorunlara somut çözümler getirebilmelidir.

Eğitim teknolojisinin anlamı, başlangıçta yalnızca sınıf ortamında kullanılan araç gereçle sınırlı iken bugün ortam, teknolojik sistem, disiplin ve benzeri birçok alanda geniş kapsamlı bir eğitim alanını ifade etmektedir. Eğitim teknolojisi, eğitim

(14)

teorisinden (kuramsal esaslar), uygulamasına (ortam, yöntem, teknik, öğrenme durumları) ve değerlendirilmesine kadar oldukça geniş bir alanı, daha doğrusu eğitim etkinliklerinin her yönünü kapsamakta ve eğitim uygulamalarına bütüncül bir yaklaşım göstermektedir (Uşun, 2000).

Günümüzün eğitim sistemleri öğrenci merkezli bir eğitimi savunmaktadır. Bu eğitim sisteminde öğretmen rehber durumundadır. Öğrenciler pek çok kaynaktan bilgiye ulaşabilir, öğretmen bu durumda öğrencilere bilgiye ulaşma yolarını göstermekle görevlidir. Günümüzde bilgisayarlar bilgiye ulaşmada, paylaşmada ve bilgiyi depolamada vb. pek çok alanda önemli bir araçtır. Bu nedenle bilgisayarın eğitim ortamında kullanılması, daha etkili bir öğretimin gerçekleşmesini sağlayabilir. Bunun yanında; bilgisayarlar eğitim alanında; eğitim araştırmalarında, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinde, ölçme ve değerlendirmede, eğitim hizmetlerinin yönetiminde ve öğretim alanında öğretme-öğrenme süreçlerinde de kullanılmaktadır.

Bilgisayarın son yıllarda hızlı bir şekilde gelişimi eğitim sistemimizi de etkileyerek sistemde bir takım değişikliklerin yapılması mecburiyetini doğurmuştur. Eğitimde yeni teknolojileri kullanmak geleneksel yönteme göre daha fazla duyu organına hitap etmeyi beraberinde getirir. Bu da öğrenci ilgisini arttırdığı gibi öğretimi kolaylaştırıp, zevkli hale getirerek öğrenmenin hızlanmasını sağlar. Ayrıca eğitimde bilgisayarların kullanılmasının; öğrenci sayısının ve eğitime olan talebin hızla artması, bilgi miktarının çoğalması, içeriğin karmaşık hale gelmesi, bireysel farklılıklar, yeteneklerin giderek daha fazla önem kazanması, öğretmen yetersizliği gibi nedenlerden dolayı önemli bir gereklilik olduğu düşünülebilir.

Yaşamakta olduğumuz bilgi çağında teknolojinin öğrenme-öğretme ortamlarına katkıları inkar edilemez. Bilgisayar ve benzeri teknoloji ürünleri öğrenme materyallerinin görselleştirilmesini, görselleştirilme ise; öğrenmede etkililiği ve kalıcılığı sağlayacaktır.

Son yıllarda ülkemizde de hızlı bir gelişme gösteren öğrencilerin kavramları anlama seviyelerinin ve oluşturdukları yanlış anlamaların belirlenmesi ve giderilme

(15)

yöntemleri konusundaki çalışmalar, geleneksel yöntemlerle öğretilen öğrencilerin istenen düzeyde başarılı olamadıklarını, geleneksel yöntemin istenen düzeyde öğrenmeler gerçekleştiremediğini ve öğrencilerin sahip oldukları yanlış anlamaları gidermede yetersiz kaldığını göstermekte ve öğrencilerin daha ziyade pasif gözlemci rolünde oldukları geleneksel öğretim yöntemlerinin yerine, öğrencilerin aktif katılımını sağlayan yöntemlerin kullanılması gerektiği görülmektedir. Bu konuda şimdiye kadar yapılan çalışmalardan elde edilen bulgular eğitimcileri ve araştırmacıları geleneksel yöntem dışındaki yöntemlerin kullanılmasıyla yapılan öğretimin etkililiği konusunda araştırmalar yapmaya yöneltmiştir. Bu sebeplerden dolayı, bilgisayar destekli eğitim, geleneksel öğretim yöntemlerine alternatif olarak kullanılmaya başlanan, teknolojideki gelişmelere paralel olarak son yıllarda okullarımıza da giren yöntemlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilgisayarların eğitim-öğretim alanındaki kullanımının sadece öğrencilerin kayıtlarını tutma, ölçme ve değerlendirme yapmakla sınırlı kalmaması ve bilgisayarlardan bir eğitim aracı olarak da yararlanılması gerektiği fikrinden hareketle, bilgisayar destekli eğitim yöntemi ortaya çıkmıştır ve her geçen gün farklı bir anlayışla gelişmeye devam etmektedir.

Bilgisayar destekli eğitim, genelde geleneksel yani örgün öğretim süreçlerini tamamlayıcı niteliğe sahip bir öğretim yöntemi olarak kabul edilmektedir. Temelinde ise uyarı, cevap ve pekiştirme öğeleri bulunmaktadır. Bu durumda öğrenci, yoğun bir dikkatle, öğrenmeye ciddi bir biçimde katılmak zorundadır. Bu öğretim tekniğinde; program hazırlamak, bilginin kazanılmasını kontrol etmek ve öğrenciyi yöneltmek gibi temel fonksiyonlar öğretmen tarafından yürütülmektedir. Bilgisayar destekli eğitim tekniğinin uygulanmasında farklı yaklaşımlar şöyle belirtilmektedir: “Bilgisayar denetimli öğrenme, bilgisayara dayalı öğrenme ve bilgisayar destekli öğrenme” (Aydın ve diğerleri, 1989).

Bilgisayar destekli eğitim sayesinde öğrenmeye verilen hizmetin kalitesinin yükseltilmesi ve daha iyi eğitim vermek mümkündür. Bilgisayar destekli eğitimin etkinliğin arttırılabilmesi bilgisayara dayalı bilgi teknolojisi ile daha kolay olacaktır. Sonuç olarak, bilgisayar destekli eğitim veren kurumların eğitimdeki başarıları bilgi

(16)

teknolojisinden yararlanılarak oluşturulan bilgi sistemlerine bağlıdır. Ancak bilgi sisteminden doğru bir şekilde yararlanamayan bir eğitim sisteminin uygulanması sırasında pek çok sorunla karşılaşılması mümkündür. Bilgisayar destekli eğitimin eksik yönlerini belirlemeye gelince şunlar söylenebilir:

1- Eğitim ve öğretim ortamını mekanik hale getirmesi, sıcak ilişkiler kurulmasına uygun olmaması.

2- Yazılım ve donanımlarda belli standartlara ulaşılamaması.

3- Bakım ve onarım ihtiyacı.

4- Yazılım ve donanımların oldukça pahalıya mal olması.

5- Eğitmen ve ders yazılım sorunları.

6- Bilgisayarın bütün üstünlüklerine rağmen hiçbir zaman öğretmenin yerinin alamayacağı ve onun işlevlerini yerine getiremeyeceği kesindir ( Bilen, 1996).

Bilgisayar destekli eğitim için gerekli öğeler incelendiğinde; yazılım, donanım, öğretmen eğitimi, laboratuar ve yardımcı personel eğitimi gibi birçok unsuru da içerdiği görülmektedir. Bu öğeler içinde en fazla dikkat çekeni ise ders yazılımı olarak kabul edilmekte ve hatta bilgisayar destekli öğretimin başarısının ders yazılımının kalitesi ile doğrudan orantılı olduğu ileri sürülmektedir (Numanoğlu, 1990).

Öğrencilerin anlamakta güçlük çektikleri kavramların öğretiminde onların görsel ve düşünsel yapılarını harekete geçirebilecek bilgisayar destekli eğitim etkinliklerinin geliştirilmesi ve kullanılmasının öğrencilerin başarılarını olumlu yönde etkilediği yönünde bulgular literatürde mevcuttur. Bilgisayarların bunu sağlayabilecek nitelikteki teknolojik araçlardan birisi olduğu kaçınılmazdır.

(17)

Bilgisayar destekli eğitimde, öğretmen konuyu işlerken sahip olduğu donanım ve yazılım olanaklarına, konunun ve öğrencilerin özelliklerine göre bilgisayarı değişik yer ve zamanlarda kullanılabilir. Bilgisayarın öğretimde,

1. Alıştırma ve tekrar,

2. Birebir öğretim,

3. Problem çözme,

4. Benzetim olmak üzere dört değişik şekilde kullanılabildiği literatürde belirtilmektedir (Demirel, 2005).

Bilgisayar destekli öğretimde piyasada bulunan hazır yazılımların yanı sıra, özel olarak hazırlanmış olan ders veya üniteler düzeyindeki yazılımlar da kullanılabilmektedir. Ayas ve diğerleri (2001) tarafından piyasadaki kimya yazılımlarının yeterliliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılan bir çalışmada, yazılımların, bazı eksikliklerine rağmen, genel anlamda yeterli oldukları belirlenmiştir.

1.2.ÖĞRETĐM MATERYALLERĐNĐN TASARLANMASI, HAZIRLANMASI VE SEÇĐMĐ

Bu bölümde eğitim-öğretim etkinliklerini planlarken öğretim materyallerinin hazırlanması ve tasarımında uyulması gereken ilkeler üzerinde durulmuştur.

1.2.1. Temel Materyal Hazırlama Yaklaşımları

Öğretimde materyal kullanımı bir bakıma öğretimin tasarlanmasını ifade eder. Tasarım sürecinde çok çeşitli materyaller kullanılır ve öğretim tüm bu materyallerle

(18)

birlikte öğretim teknolojisi adını alır. Öğretim teknolojisi, öğrenme için süreçler ve kaynakların tasarlanması, geliştirilmesi, kullanılması, yönetimi ve değerlendirmesinin teori ve uygulamasıdır (Ely, 1999). Bir başka tanımla da öğretim teknolojisi; özel amaçların gerçekleştirilmesinde etkili öğrenmeyi sağlamak için iletişim ve öğrenme ile ilgili araştırmalardan hareketle, insan gücü ve insan gücü dışındaki kaynaklar kullanılarak öğrenme-öğretme sürecinin tasarlanması, yürütülmesi ve değerlendirilmesinde sistematik bir yaklaşımdır (Ergin, 1998). Öğretim teknolojileri televizyon, bilgisayar, teyp, kitap, elektronik tahta, mp3, mp4, DVD, VCD oynatıcı vb. gibi donanımların ve iletişim araçlarının uygulanışıdır.

Son yıllarda öğretim teknolojileri yerine, öğretim tasarım ve teknolojileri terimi daha sık kullanılmaktadır (Reiser, 2001). Bu kavram iki boyutlu olarak düşünüldüğünde birinci olarak öğretimin tasarlanması ve ikinci olarak öğretim araç ve materyallerinin kullanımını ifade eder. Öğretim materyali genel olarak hedefleri gerçekleştirmek amacıyla araçlardan faydalanılarak yapılan ders sunum içeriklerini kapsar. Öğretim araçları, tebeşir ve kağıttan başlayarak günümüzde bilgisayar ve ilişkili teknolojilere kadar basitten karmaşığa çeşitlilik gösterir.

1.2.2. Materyal Hazırlama Đlkeleri

Öğretim materyallerinin hazırlanmasında öğretmen ve öğrencilerin uyması gereken bazı ilkeler vardır; bunlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

• Öğretim materyali basit, sade ve anlaşılabilir olmalıdır.

• Öğretim materyali, ders programlarını destekleyici biçimde dersin hedef ve davranışlarına uygun seçilmeli ve hazırlanmalıdır.

• Öğretim materyali, dersin konusunu oluşturan bütün bilgilerle değil, önemli özet ve bilgilerle donatılmalıdır.

(19)

• Öğretim materyalinde kullanılacak görsel özellikler materyalin önemli noktalarını vurgulamak amacıyla kullanılmalı, aşırı kullanımdan kaçınılmalıdır.

• Öğretim materyalinde kullanılacak yazılı metinler, görsel-işitsel öğeler, öğrencinin pedagojik özelliklerine uygun olmalı ve öğrencinin gerçek hayatıyla tutarlılık göstermelidir.

• Öğretim materyali, öğrenciye alıştırma ve uygulama imkanı sağlamalıdır.

• Öğretim materyalleri, mümkün olduğunca gerçek hayatı yansıtmalıdır.

• Öğretim materyali, her öğrencinin erişimine ve kullanımına açık olmalıdır.

• Materyaller sadece öğretmenin rahatlıkla kullanabildiği türden değil, öğrencilerin de kullanabileceği düzeyde basit olmalıdır.

• Zaman içerisinde tekrar kullanılacak materyaller dayanıklı hazırlanmalı, bir defalık kullanımlarda zarar görmemelidir.

• Hazırlanan öğretim materyalleri, gerektiği takdirde kolaylıkla geliştirilebilir ve güncelleştirilebilir olmalıdır (Yanpar ve Yıldırım, 1999).

1.2.3. Yöntem, Araç ve Materyallerin Seçimi

Öğretimde bir aracın kullanımı her şeyden önce bir yöntemin, bir aracın ve bir materyalin özenli bir şekilde seçilmesiyle başlar. Bu seçim sürecinin, öğrenme etkinliğine uygun yöntemin seçilmesi, yöntemin uygulamasına elverişli bir araç biçiminin seçilmesi ve seçilen araca uygun materyallerin seçilmesi şeklinde aşamaları bulunmaktadır. Bu bağlamda eğitim teknolojileri çalışmalarındaki temel ağırlık öğretme-öğrenme sürecinin etkililiği üzerinedir (Fidan, 1986).

(20)

Bir materyal tasarlanırken bir takım süreçler yaşanır. Bu süreçler şu şekilde sıralanır (Seferoğlu, 2006):

• Sürecin ilk basamağı hedef analizinin yapılmasıdır. Bu aşama önemlidir, çünkü bilişsel, duyuşsal veya psikomotor alanlarından hangisiyle ilgili olduğuna bağlı olarak farklı materyallerin tasarlanması ve kullanılması gerekebilir.

• Sürecin ikinci basamağı içerik analizinin yapılmasıdır. Öğrenciye anlatılacak olan konular belirlenmeli ve buna göre bir yol çizilmelidir.

• Bir sonraki basamakta öğrencilerin ön bilgilerine, bireysel ve sosyal özelliklerine bakılır ve hazırlanacak materyal seçiminde bu etmenlerde göz önünde bulundurulur.

• Son olarak tüm bu kriterler göz önüne alınarak uygun materyal tasarlanır.

Bu aşamalardan sonra materyal kullanıma hazır hale gelir.

Materyal hazırlama ve kullanma son yıllarda yapılan program değişiklilerinde en çok vurgulanan becerilerden birisidir. Önemli olan kullanılacak materyalleri öğrencilerin anlamalarını kolaylaştıracak şekilde oluşturmak, oluşturulan materyali hazırlama ve tasarım ilkelerini kullanarak geliştirmektir. Öğretim materyalleri, eğitimin niteliğini arttırmada önemli bir öğedir. Yanpar ve Yıldırım (1999), etkin olarak hazırlanan bazı öğretim materyallerinin öğretim ortamında öğretmenin gösterdiği tüm etkinlikleri (dikkat çekme, bilgiyi sunma, ipucu, katılım, alıştırma ve tekrar yaptırma, dönüt sağlama, düzeltme, değerlendirme) gösterebileceğini belirtmektedir.

(21)

1.2.4. Materyal Seçiminde Uygulanacak Ölçütler

Bir öğretim materyalinin seçimi ve kullanımı konusunda karar birkaç faktöre bağlıdır. Araştırmalar materyalin öğretim değerini saptamada bazı ölçütlerin çok önemli olabildiğini ortaya koymaktadır (Heinich ve diğerleri, 1993). Bir materyalin seçimi ve kullanılması konusunda karar vermeden önce aşağıdaki soruların yanıtlanması gerekir (Seferoğlu, 2006):

• Seçilen materyal öğretim programıyla uyumlu mu?

• Materyalin içerdiği mesajlar doğru ve güncel mi?

• Materyalde açık ve anlaşılır bir dil kullanılmış mı?

• Materyal teknik özellikler açısından yeterli mi?

• Materyal öğrenciyi güdüleyici ve ilgiyi sürekli tutacak özelliklere sahip mi?

• Materyal öğrencinin katılımını sağlayacak özelliklere sahip mi?

• Materyalin etkili olduğunu kanıtlayacak veriler var mı?

• Materyal ön yargılardan arındırılmış mı?

• Materyalin kullanımına ilişkin kullanma kılavuzları ve diğer metinler mevcut mu?

Her ne kadar hazırlanacak materyalin bu ölçütleri içermesi gerektiği göz önüne alınsa da, üzerinde anlaşma sağlanan tek husus farklı durumlarda farklı ölçütlerin uygulanmasının gerektiğidir.

(22)

1.2.5. Görsel Tasarım Unsurları

Görsel tasarım unsurları şekil I-1’de görüldüğü gibidir:

Şekil I-1: Görsel Tasarım Unsurları (Seferoğlu, 2006)

GÖRSEL TASARIM UNSURLARI GÖRSEL UNSURLAR SÖZEL UNSURLAR ÇEKĐCĐLĐK KATAN UNSURLAR Gerçekçi Benzeşik Şematik Yazı Tipi Stil Sayısı Büyük Harf Renk Boşluklar Dikkat Çekici Dokunulabilir Etkileşimli

(23)

1.2.5.1. Görsel Unsurlar

Gerçekçi görseller, üzerinde durulan gerçek nesneyi gösterir. Uygun renk seçimi gerçekçiliği arttırır. Örneğin bir arabanın resmi gerçekçi bir görsel olarak kullanılabilir.

Benzeşik görseller, bir kavramı ya da konuyu açıklamak için o kavrama ya da konuya benzer öğelerin kullanılmasıdır. Böylece öğrencinin eski öğrenmelerinden faydalanılarak yeni öğrenmeleri kolaylaştırılabilir.

Şematik görseller, akış şemaları, grafikler, haritalar, şematik ve sınıflama çizelgelerini kapsar. Bu tür görseller, kavramlar ve ana noktalar arasındaki ilişkileri göstererek öğrenenlerin konunun içerik yapısını görmelerine yardımcı olurlar (Seferoğlu, 2006).

1.2.5.2. Sözel Unsurlar

Yazı tipi, öğretim materyallerinin çoğunluğunda kullanılan bir öğretim elemanıdır. Resim, grafik, tablo, çeşitli şekiller gibi diğer tasarım elemanları ile birlikte veya tek başına bir öğretim materyalinde yer alabilir. Diğer öğretim elemanları ile birlikte uyumlu bir şekilde kullanılmalıdır. Yazı tipi seçiminde, dekoratif amaçlı süslü yazı yerine düz ve sade yazı kullanılmalıdır. Ayrıca harflerin rengi arka plan rengi ile kontrast oluşturmalıdır. Yazının okunabilirliği zemin ile arasında oluşan kontrasta bağlıdır.

Stil sayısı, bir görselde arka arkaya iki çeşit yazı tipi kullanılmamasıdır. Ayrıca metinlerin bir kısmı yatık, bir kısmı altı çizili veya bir kısmı italik yazı ile yazılmamalıdır.

Büyük harf, metinde ancak gerektiği yerde ve zorunlu hallerde kullanılmalıdır. Büyük harflerde bütün harflerin boyutları aynı olduğu için gözün

(24)

harfleri ayırt etme gücü azalmakta ve bu nedenle okuma hızı düşmektedir (Seferoğlu, 2006).

Renk öğesinin kullanım amacı metni okunabilir hale getirmek ve gerektiğinde istenilen yere dikkat çekmek amacını taşımaktadır. Renk seçerken şu hususlara dikkat edilmelidir:

1. Đnsan gözü, içinde bulunduğu rengi çevre ve zemin ile ilişkili olarak algılar.

2. Renklerin kullanımı iyi seçildiğinde, objeler unsurların olduğundan daha büyük veya daha küçük bir şekilde algılanmasını sağlayabilir.

3. Renklerle yaratılan kontrast /zıtlık daima dikkati çeker. Bunun için ön planda kullanılan renklerin arka plan ile kontrast oluşturması önemlidir.

4. Aynı materyal üzerinde üçten fazla renk kullanılmamalıdır. Çok sayıda rengin bir arada kullanımı gözün renkleri seçmesini zorlaştıracağı için algılama olumsuz yönde etkilenir (Avcı, 2003).

Harf boyutunun uzak mesafeden okunabilir olması önemlidir. Bu konuda uyulması gereken bir başka kural da, hitap edilen yaşın gereklerine uygun bir yolun izlenmesidir.

Harflerin arasındaki boşluklar, yazının kolay okunuşunda etkilidir. Çünkü bütün harflerin yapısı aynı değildir. Bu sorunu ortadan kaldırmak için bütün harflerin arasına eşit düzeyde boşluk bırakılmalıdır.

Satırlar arasındaki boşluklar da okumayı kolaylaştırması ya da zorlaştırması açısından önemlidir. Eğer satırlar birbirine çok yakın olursa belirli bir uzaklıkta net olarak okunamazlar. Eğer satırlar birbirine çok uzaksa, birbirinden kopukmuş gibi bir izlenim verir. Đyi okunabilir bir metin için satırlar arasında bırakılacak ideal boşluk miktarı küçük harflerin boyutundan biraz az olmalıdır (Seferoğlu, 2006).

(25)

1.2.5.3. Çekicilik Katan Unsurlar

Dikkat çekicilik, bireylerin farklı uyarıcılar kullanılarak dikkatlerini çekmeyi amaçlamaktadır. Anlatılan ders monotonlaştığında şaşırtıcı, beklenmedik, sürpriz uyarıcılar öğrencinin dikkatinin sürekli ve canlı tutulmasını sağlar.

Dokunulabilirlik, öğrencilere konu hakkında daha açık ve anlaşılabilir bilgi verebilir. Desen kullanımı dokunma duygusunun yarattığı etkiyi arttırabilir.

Etkileşimlilik, unsuru bütün materyallere uygulanabilir bir özelliktir. Örneğin, izleyicilerden yansıtılan görseldeki bir soruyu yanıtlamaları istenebilir (Seferoğlu, 2006). Böylece öğrenciyle etkileşimde bulunularak dikkatinin canlı tutulması sağlanabilir.

1.2.6. Görsel Materyalleri Tasarlama Süreci

Öğretmenler amaca ulaşmak için çeşitli öğelerin düzenlenmesi konusunda tasarımla ilgili bir dizi kararlar vermek zorunda kalmaktadır. Bu kararları üç grupta ele almak mümkündür:

• Unsurlarla Đlgili Kararlar: Bir materyal geliştirilirken görsel/sözel unsurların seçilmesi, parçaların birleştirilmesi ve materyallerin anlamlı bir bütün haline getirilmesi.

• Biçimsel Yapı Đle Đlgili Kararlar: Materyallerdeki öğelerle ilgili olarak çeşitli biçimsel unsurların neler olacağının kararlaştırılması.

• Düzenleme Đle Đlgili Kararlar: Üzerinde karar verilen model içinde görsel ve sözel ifadelerin düzenlenmesi (Seferoğlu, 2006).

(26)

1.2.7. Bir Görsel Materyal Olarak Powerpoint

Bu bölümde görsel bir materyal olan Powerpoint sunusunun nasıl hazırlanacağı açıklanmıştır:

1.2.7.1. Powerpoint Sunumu Tasarlanması

Sunular; toplantılar, tanıtımlar, seminerler vb. oturumlarda konuşmanın kullanacağı görsel materyalin hazırlanması, kurgulanması ve sunulması işlemlerini kapsar. Diğer bir açıdan, bir topluluk önünde konuşmak için ya da bir organizasyon adına sunu yapılabilir.

Microsoft Powerpoint, profesyonel bir sunu hazırlama yazılımıdır. Tek bir sunu dosyasında slayt (Powerpoint programında her bir ekran) gösterimleri, asetat slaytlar, konuşmacı notları, dinleyici notları, ana hatlar ve daha fazlasını oluşturup düzenlemenizi sağlar. Tipik bir sunu belli sayıda slayt ve onların belli bir kurgu ile gösterilmesinden oluşur.

Diğer bir deyişle sununun her bir ekranını slaytlar oluştururlar. Bu nedenle sunu oluşturmanın temelini sunuda yer alacak slaytların yazılması ve biçimlenmesi alır. Đşte Powerpoint bize bu konuda yardımcı olur. Ardından bu slaytlar projeksiyon aygıtı aracılığıyla perdeye yansıtılarak dinleyicilere sunulur.

Sunuda yer alan slaytlar başlık, metin, grafik, çizili nesne, clipart resimleri, WordArt nesneleri, canlandırmalar, videolar ve diğer uygulamalarla oluşturulan görsel nesneleri içerebilir. Böylece görsel efektleriyle izleyicileri etkileyen bir sununun başarıyla yapılması sağlanır.

Bu yüzden ilk olarak bir sunum hazırlanmadan önce şu ayrıntıların iyi bilinmesi gerekir:

(27)

1.2.7.2. Sunu Programı Hazırlama

Powerpoint'te şekil I-2’de görülen "Akıllı Đçerik Sihirbazı" kullanılarak kolaylıkla yeni sunular oluşturulabilir. "Akıllı Đçerik Sihirbazı", yaratılacak sununun ana hatlarını belirler. Sununun etkili biçimde düzenlenmesinde kullanıcıya yardımcı olur. "Akıllı Đçerik Sihirbazı" sayesinde etkileyici ve basit sunular oluşturmak mümkündür. Yeni sunu oluşturmak için "Dosya" menüsünden "Yeni" seçilir. “Yeni Sunum” daki "Akıllı Đçerik Sihirbazı" başlatılır. "Akıllı Đçerik Sihirbazı" na oluşturulmak istenilen sununun türü ve sunuda kullanılmak istenen seçenekler ayarlanarak sunu kolaylıkla oluşturulabilir.

Şekil I–2: Akıllı Đçerik Sihirbazı

Daha sonra şekil I-3’de görülen “Slayt Düzeni” seçilerek oluşturulacak slaytın türü seçilir.

(28)

Şekil I–3: Slayt Düzeni Penceresi

Bu slayt türlerinden kullanılacak olan slayt türü seçilir. Slayt, başlığı aşağıdaki şekildeki gibi hazırlanır. Powerpoint sunusu hazırlarken slaytlara başlık yazılması daha sonra yapılacak işlemleri kolaylaştıracaktır.

(29)

Slayt tamamlandıktan sonra yeni slaytı hazırlamak için “Standart Araç Çubuğu” üzerinde bulunan "Yeni Slayt " simgesi üzerine tıklanır ve buradan bir üst basamaktaki işlemde yapıldığı gibi amaca uygun yeni slayt seçilerek sunu hazırlamaya devam edilir. Hazırlanan tüm slaytları görmek için "Kaydırma Çubuğu" nun sol tarafında bulunan "Slayt Sıralayıcısı Görünümü" seçilir. Bu ekranda slaytların yeri değiştirilebilir. Bunun için slaytın üzerine tıklanır, parmak kaldırılmadan slayt taşınacağı yere kadar sürüklenip, bırakılır.

Hazırlanan sunudan çıkmak için klavye üzerindeki ESC tuşuna basılır. Aksi belirtilmediği sürece bir slayttan diğer slayta geçiş fareye tıklayarak yapılır. Klayve üzerinde bulunan "Page Down", sağ ok veya aşağı ok tuşu bir sonraki slayta geçiş için, "Page Up", sol ok veya yukarı ok bir önceki slayta geçiş için kullanılır (http://www.bilgisayardershanesi.com/ppoint.htm).

1.2.7.3. Resim Ekleme

Bir slayta resim eklemek için “Ekle”+ “Resim”+"Küçük Resim"/"Dosyadan" komutu işletilir. Đstenilen resim bulunduktan sonra "Insert clip"/"Ekle" seçildiğinde resim slayta eklenir.

1.2.7.4. Slayt Geçişi

Slaytların otomatik gösterimi için "Slayt Sıralayıcısı Görünümü" nde iken farenin sağ tuşuna basıldığında açılan komut penceresinden şekil I-5’deki "Slayt Geçişi" seçilir ya da menü çubuğundan "Slayt Gösterisi"+"Slayt Geçişi" ile aynı komut işletilir. Slaytların otomatik (fare ve klavye kullanılmadan) gösterimi için "Otomatik Olarak" komutu seçilip, belirtilen saniye sonra slaytların değişimi sağlanır. Her slayt için ayrı zaman vermek için "Uygula" komutu, tüm slaytların ekranda belirtilen zamanda gözükmesi için "Tümünü Uygula" komutu seçilir.

(30)

Şekil I–5: Slayt Geçişi Penceresi

Slaytların ekrana gelişi sırasında efekt verilebilir. Bunun için açılan menüden istenilen efekt seçilir. Bir slayta ayrı efekt vermek için "Uygula", tüm slaytlara aynı efekti vermek için "Tümünü Uygula" komutu seçilir (http://www.bilgisayardershanesi.com/ppoint.htm).

1.2.7.5. Tasarım Uygulama

Slaytlara daha önceden hazırlanmış şablonları kullanarak tasarım yapmak mümkündür. Bunun için slayt üzerinde iken slaytın boş bir yerinde (metin ve yazıların dışındaki boş bir alanda) iken fare sağ tıklanır. Açılan pencereden “Slayt Tasarımı" seçilir. Seçilen tasarım tıklanınca tüm slaytları değiştirir. Tüm slaytların renk düzeni aynı olur.

Her slayta ayrı renk düzeni vermek için "Slayt Tasarımı" nda iken "Slayt Renk Düzeni" seçilir. Đstenilen renk düzeni seçilip tüm slayta uygulanması sağlanabilir.

(31)

1.2.7.6. Sunu Tasarımı

Sunu tasarımı genel olarak iki şekilde yapılır:

1. Sunu için hazırlanan slaytlar sırayla gösterilir.

2. Ana menü hazırlanır. Menü kullanılarak istenilen sayfalar gösterilir. Sunuş yapılırken her sefer aynı sıranın izlenmesi gerekmez. Kullanıcı istediği bölümü gösterebilir. Bu yöntemle sunu hazırlamak için;

a) Köprü/bağlantı/link yapmak,

b) Komut düğmeleri kullanmak gerekir (http://www.bilgisayardershanesi.com/

ppoint.htm).

1.2.7.6.1. Köprü Ekleme

Tüm slaytlar hazırlandıktan sonra;

1. Köprü yapılacak metin seçilir.

2. “Ekle” +"Köprü" simgesine seçilir, köprü eklenecek yer belirlenir. “Tamam” tuşu ile onaylanır. Böylece köprü eklenmiş olur. Bu işlem köprü eklenmek istenen her yerde uygulanabilir.

1.2.7.6.2. Komut Düğmeleri Kullanılarak Bağlantı

Komut düğmeleri kullanarak hem ileriye hem de geriye doğru bağlantı yapılabilir:

(32)

1.2.7.6.3. Geri Bağlantı

Bir slayttan geride kalan bir slayta tekrar dönülmek istenebilir. Bunun için slaytlara komut düğmelerinden “Đleri” ve “Geri”(şekil I-6) düğmeleri eklenebilir. Bunun için yapılması gerekenler (Demirci, 2003):

Şekil I–6: Geri Komut Düğmesi

1. Menüden “Slayt Gösterisi” + “Eylem Düğmeleri” seçilir.

2. Eylem düğmesi: “Geri” veya “Đleri” seçilir.

3. Ekrandaki slaytın üzerine gelindiğinde farenin ucu + şekline gelir. Farenin ucu geri veya ileri tuşunu koymak istediğimiz alanın başlangıç yerine getirilip tıklanır ve sağ veya sol alta doğru sürüklenip bırakılır. Ekranda komut tuşu belirir.

(33)

4. Ekranda "Eylem Ayarları" penceresi belirir. "Köprü" menüsünden uygulanacak yer seçilir. Eylem düğmelerinin eklenmesi tamamlanmış olur ve istenilen her yere bu şekilde eylem düğmeleri eklenebilir.

1.2.7.7. Canlandırma

Powerpoint'in "Canlandırma" özelliği kullanıldığında slaytta bulunan bir sonraki öğe ortaya çıkacaktır. Canlandırma özelliğini uygulamak için, "Slayt Gösterisi" menüsünden veya şekilde hazırlanan sunuda seçilecek bir şekil üzerine sağ tıklayarak "Animasyon Düzenleri" ve "Özel Animasyon" komutları seçilir.

Bu özellik kullanılarak slaytta bulunan resim ya da metinlerin ekranda gözükme sırası, ekrana geliş biçimleri, ekrana gelirken ses eşliğinde gelmeleri ayarlanabilir (Yıldız, 2002).

1.2.7.8. Grafik ve Multimedya Efektleri Eklemek

Slaytlara "Ekle" menüsü kullanılarak kolaylıkla grafik ve multimedya efektleri eklenebilir. Microsoft Office'le beraber gelen clipart, ses efektleri, film klipleri eklenebildiği gibi slaytlara değişik formatlarda grafikler de eklenebilir. Powerpoint şablonu üzerinde grafik, şekil ya da resim gösterimleri konu, öğrenci ve dersin hedefleri doğrultusunda yapılabilir (Yıldız, 2002).

1.2.7.9. Slaytların Yazıcıdan Çıkışı:

Slaytlar yazıcıdan her slayt bir sayfaya gelecek biçimde alınabileceği gibi, her sayfaya 2, 3, 6 slayt gelecek biçimde de yazdırılabilir. Bir A4 kağıdına 6 tane slaytı yazdırmak için "Dosya"+"Yazdır" seçilir. Açılan "Yazdır" penceresinin "Yazdırılacak" bölümünden "Dinleyici Notu (6 slayt/sayfa)" seçilir (Şekil I–8). Böylece slaytların yazdırılması sağlanır.

(34)

Şekil I–8: Yazdırma Penceresi

1.3. ÖĞRETĐM ARAÇLARI

Öğretim araçları hazırlanan görsel materyallerin kullanılabilmesi için gereklidir. En basit teknolojilerden en karmaşık teknolojilere kadar araçlar eğitimde her zaman uyarıcı zenginliğini ve çok yönlü öğrenmeyi sağlar. Bir başka deyişle bir öğretim materyali ne kadar çok duyu organına hitap ederse, öğrenme de o kadar kolaylaşır. Zaman sabit tutulmak üzere insanlar:

• Okuduklarının % 10’ unu,

• Đşittiklerinin % 20’ sini,

• Gördüklerinin % 30’ unu,

• Hem görüp hem işittiklerinin % 50’ sini

• Söylediklerinin %70’ini

• Yapıp söylediklerinin %90’ını hatırlamaktadırlar (Ergin, 1998).

Bu açıdan bakıldığında, öğretmenlerin en önemli görevlerinden bir tanesi; öğrencilerine öğreteceği konu ile ilgili hedef ve davranışları kazandıracak yaşantılar

(35)

sağlamaktır. Bunun için her hedef-davranışa göre önceden hazırlamış olduğu eğitim durumlarını gerekli araç ve yöntemleri kullanarak gerçekleştirmesi gerekir.

1.3.1. Araç ve Gereçlerin Öğretimdeki Yeri ve Önemi

Öğrenme ve öğretme sürecinde araç ve gereçler genelde öğretimi desteklemek amacıyla kullanılır. Đyi tasarlanmış öğretim araç ve gereçleri öğretim sürecini ve eğitimi zenginleştirir, öğrencilerin konuları daha iyi anlamasını sağlar. Öğretim araç ve gereçlerinin eğitimdeki önemini şu maddelerle açıklamak mümkündür:

• Hareket, renk ve ses gibi etmenler öğrenmeyi kolaylaştırır.

• Öğrencilerin birden fazla duyu organına hitap ederek çoklu öğrenme ortamı sağlarlar.

• Hem görsel hem işitsel olarak sunulan bilgilerin hatırlanması kolaydır.

• Her bir öğrencinin farklı bir öğrenme stili olduğundan, araç-gereçler çeşitliliği arttırması bakımından daha çok öğrenciye hitap ederler.

• Özellikle görsel araçlar öğrencinin daha çok dikkatini çeker.

• Zihinde canlandırılması zor soyut kavramların somutlaştırılmasında öğrenciye yardımcı olurlar.

• Konuların çeşitli yönlerden açıklanmasını ve canlandırılmasını sağlar.

• Öğretimde ezberciliği önler, yaratıcı ve yapıcı düşünmeye olanak verir.

• Derslerin daha hızlı ve etkin anlatılmasını sağlayarak, zamandan tasarruf sağlarlar.

(36)

• Sınıf ortamında yapılması ve ya gözlenmesi zor olan bazı konuların rahatlıkla işlenmesini sağlarlar.

• Anlatılacak konuyu basitleştirerek ve özetleyerek daha kolay anlaşılmasını sağlarlar.

• Her derste kullanılabilirler.

• Tekrar kullanılabilme gibi avantajları vardır.

1.3.2. Öğretim Araçları

Bu bölümde çeşitli öğretim araç ve gereçlerinden bazıları açıklanmıştır:

Yazı tahtası, temel ve çok yönlü bir araçtır. Çoğu öğretmen tahtanın etkinliğini, belirli noktaları göstermek için değnek, anahtar fikirleri vurgulamak için renkli tebeşir, düzenli ve sanatsal sonuçlar elde etmek için cetvel, pergel ve fiş kullanarak arttırmaya çalışır (Welton ve Mallon, 1999). Tahta kullanmanın en önemli avantajı, ders esnasında anlık materyal üretilmesidir. Anlık işlemleri göstermede, ana noktaları vurgulamada, özetlemede, görsel zenginlik sağlamada, özellikle dönüt alma ve düzeltme işlemleri için yazı tahtasının önemi büyüktür. Çünkü yazı tahtaları gerektiği gibi kullanıldığında en etkili materyallerden biri olabilir. Günümüzde ise artık klasik tahtalar yerini elektronik yazı tahtalarına bırakmaktadır.

Bazı derslerde resim, grafik gibi görsel araçlar da kullanılabilir. Resimler insanları, yerleri ve nesneleri temsil eden araçlardır. Öğrencinin yaşına ve anlatılacak konun içeriğine göre resim seçilmelidir. Ancak ders anlatırken tek başına resim kullanmak yeterli olmayabilmektedir. Grafikler ise; sayısal verilerin görsel simgeleridir (Seferoğlu, 2006).

(37)

Resim ve grafiklerin, kavramları somutlaştırma, anlamlaştırma, yorumlama, aralarındaki ilişkiyi gösterme ve dikkat çekme ve koruma, kolay taşıma, kolay üretebilme gibi avantajları vardır ( Yanpar, 2005).

Derste görsel destek sağlamak amacıyla zaman zaman gerçek eşyalar ve modeller de kullanılabilir. Modeller gerçek cisimden daha büyük, küçük ya da aynı büyüklükte olabilen başka bir maddeden yapılmış örneklerdir. Lise kimya derslerinde atom modeli, kimyasal bağları gösteren modeller, moleküllerin geometrik şekillerini gösteren modeller vb. vardır.

Modeller; soyut kavramların somutlaştırılarak öğretilmesini, dokunarak yaşantı geçirmelerini sağlar (Seferoğlu, 2006). Ancak bu tür materyaller, her an kolay ulaşılamayan ve tekrarlanamayan materyallerdir.

Bir başka öğretim aracı olan tepegözler, hareketsiz ve saydam materyal kullanan bir yansıtıcıdır. Sınıfa getirilemeyen veya bilinmeyen objeleri çizim, resim, sembol, fotoğraf ve grafikler vb. gibi görsel örnekler olarak perdeye aksettirmek suretiyle tanıtmakta, karşılaştırma ve kıyaslama imkanı vermektedir (Yanpar, 2005). Tepegözün kullanımı teknik açıdan oldukça kolaydır, öğretmenler rahatlıkla kullanabilirler. Ancak tepegözlerin, kendi kendine sunum yapacak şekilde programlanamama, bireysel çalışmaya uygun olmaması, üretim süreci gerektirmesi ve monoton bir sunum yapılabilme olasılığı gibi dezavantajları da vardır.

Data-şov (Data Show) olarak da adlandırılan projektörler, PC’lerle düzenlenen tüm görüntü, film, CD, slayt vb. materyalin ekrana yansıtılmasına yarayan araçtır. Tepegözlerden daha gelişmiş ve daha kullanışlıdır. Son yıllarda en çok kullanılan teknolojilerden biridir.

Bir eğitim aracı olarak kullanılması bakımından televizyonlar yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Tek başına çok fazla eğitim amaçlı kullanılmamakla birlikte, bir VCD veya DVD ile daha etkili olarak kullanılabilmektedir. Hareketin öğrenme açısından önemli olduğu durumlarda, tehlikeli ve mümkün olmayan olayları

(38)

gözlemede ve tekrar edilmesi gereken konularda kullanılabilir. Ayrıca gerçek dünya durumları, ulaşılamayan yerleri tanıma, farklı kültürleri ve yaşam biçimlerini inceleme ve sosyal, doğal olayların neden ve sonuçlarının daha kolay öğrenilmesinde etkili araçtır.

Son yıllarda CD ve DVD kayıtları, kolay kullanımı ve çabuk bulunabilirliği nedeniyle en çok tercih edilen teknolojilerden birisidir. Günümüzde her ders ve her konu için hazırlanmış, çok çeşitli eğitim Cdleri bulmak mümkündür. Bu tarz öğretim araçlarını öğrenciler evlerinde de kullanabilmektedir. Eğitimsel amaçla kullanılacak bu tarz materyallerin, hedef davranışları kapsamasına veya çok detaya inmeden kritik noktaları göstermesine dikkat edilmelidir.

Bilgisayarlar ise, diğer öğretim araçlarında farklı olarak öğretme ve öğrenme açısından benzersiz imkanlar sunan çok yönlü bir araçtır. Bilgisayarın eğitimdeki önemi ve en önemli özelliği bir üretim, öğretim, yönetim, sunu ve iletişim aracı olarak kullanılabilmesidir.

Bilgisayara yüklenen bilgilerle birlikte, çocuğun önceden öğrendikleri ve yaşantılarıyla ilişki kurabilmesi mümkün olduğundan, öğrenilenlerin tekrar edilmesini ve pekiştirilmesini sağlar. Ayrıca,

• Bilgisayar öğrencilerin grup ve bireysel öğrenmelerine imkan sağlar.

• Bilgisayarla öğrenci, eğitim ve öğretim faaliyetlerini kendisi yönetir.

• Bilgisayarlar öğrencileri yeni buluşlara yönlendirir.

Bilgisayarlar, hafızasının mükemmel ve sürekli tekrar etme imkanına sahip oluşu, istenilen bilgilere kısa zamanda ulaşma ve cevaplama yapabilmesi açısından iyi bir öğretme ve öğrenme aracıdır. Bunun yanında bilgisayarlar daha sayılabilecek birçok özelliğe sahiptir. Kuşkusuz ki bunlardan en önemlisi internettir. Eğitim-öğretimde internet kullanılarak ulaşılamayacak bilgi yoktur. Ancak kullanımının

(39)

doğru ve amaca uygun yapılması gerekir.

1.4. EĞĐTĐMDE BĐLGĐSAYARLARIN KULLANIMI

Bilgisayar teknolojisindeki hızlı ve baş döndüren gelişmelere rağmen, bu teknolojinin okullarda kullanılması kolay olmamıştır. Bunun nedeni bazı öğretmenlerin değişime karşı çıkması, bazılarının da kendi uzmanlıklarının yerine geçmesi endişesinden kaynaklanmaktadır. Bütün kuşku ve karşı çıkmalara rağmen bilgisayarların eğitim alanında kullanımı hızla yaygınlaşmıştır.

Eğitim alanında bilgisayarın kullanılma şekillerine baktığımızda çeşitli uygulamaların olduğu görülmektedir. Bu uygulamalardan çıkartılan ortak düşünceler doğrultusunda; bilgisayarların eğitimde; yönetim, araştırma, rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinde, ölçme-değerlendirme ve öğretim hizmetlerinde (öğrenme-öğretme süreçlerinde) kullanıldığı görülmektedir. Bilgisayarlar okul sistemlerine girerek öğretim alanında da kullanılmaya başlanmıştır. Öğretme-öğrenme etkinliklerini bireysel ihtiyaçlara cevap verecek şekilde düzenlemek, eğitim hizmetlerini daha verimli ve etkili bir biçimde yürütmek ve çağdaş bir öğretme-öğrenme ortamı yaratmak amacıyla diğer araçlar gibi, bilgisayarlar da geniş ölçüde kullanılmaktadır.

Bilgisayarların eğitim alanında öğretim sürecinde kullanılma biçimleri şu başlıklar altında gruplandırılabilir (Aşkar, 1998):

• Bilgisayar Yönetimli Öğretim (Computer-Managed Instruction)

• Bilgisayara Dayalı Öğretim (Computer-Based Instruction)

(40)

Bilgisayar Yönetimli Öğretim: Bilgisayarın, öğretimi planlama sınavları hazırlama, öğrencilere not verme ve değerlendirme gibi öğretimde doğrudan değil, ancak öğretimi ilgilendiren etkinliklerde kullanılmasıdır (Yalın, 2003).

Bilgisayara Dayalı Öğretim: Bu terim, hem bilgisayar destekli öğretimdeki faaliyetleri hem de bilgisayarla düzenlenmiş öğretimdeki faaliyetleri içine alan ve bilgisayarın öğretimde kullanılmasını ifade eden genel bir terimdir.

Bilgisayar Destekli Öğretim: Bilgisayarın öğretimde öğretmene yardımcı olarak kullanılmasıdır. Burada bilgisayar, mevcut dersler için belirlenmiş amaçların gerçekleştirilmesinde kullanılır. Ancak bu kullanımda derslerle ilgili özel hazırlanmış bilgisayar programlarının yada öğretmen tarafından hazırlanmış materyallerin olması gerekir. Bu tanımdan yola çıkılarak aşağıdaki bölümde bilgisayar destekli eğitim incelenecektir:

1.4.1. Bilgisayar Destekli Eğitim

Bilgisayarın öğrenme-öğretme sürecinde kullanılmaya başlanmasıyla birlikte “Bilgisayar Destekli Eğitim” (BDE) kavramı ortaya çıkmıştır. Öğrencinin karşılıklı etkileşim yoluyla eksiklerini ve performansını tanımasını, dönütler alarak kendi öğrenmesini kontrol altına almasını; grafik, ses, animasyon ve şekiller yardımıyla derse karşı daha ilgili olmasını sağlamak amacıyla eğitim-öğretim sürecinde, bilgisayardan yararlanma yöntemine “Bilgisayar Destekli Eğitim” denir (Baki, 2002). Bu tanımdaki etkileşimlilik unsuru bütün materyallere uygulanabilir bir özelliktir. Örneğin, izleyicilerden yansıtılan görseldeki bir soruyu yanıtlamaları karşılıklı etkileşime bir örnektir (Seferoğlu, 2006).

Bir başka ifade ile bilgisayar destekli eğitim; bilgisayarın bir öğretmen gibi bazen öğrenciler yeni bir materyal ya da kavramın tanımını veren, bazen ise bir materyalin ya da kavramın yeniden gözden geçirilmesi, alıştırma yapılması ve yeni beceri kazanması fırsatını veren, fakat öğrencilere her zaman sorular sorarak onların

(41)

anlama seviyelerini kontrol eden ve geri besleme sağlayarak öğrenmelerini kontrol eden uygulamalardır. Bilgisayarların hem araç, hem de yöntem olarak kullanıldığı bir tür bireysel ve bağımsız öğrenmeyi destekleyen eğitimdir (Bitter, 1989).

Bilgisayar destekli eğitim, her iki tanıma baktığımızda farklı tanımlanmaktadır. Bunun sebebi; bilgisayar destekli eğitimin yurtiçi ve yurt dışında farklı algılanmasından kaynaklanmaktadır. Türkiye’deki araştırmalarda; bilgisayar destekli eğitimde öğretmen rolü varken, yurt dışında öğretmenin hiçbir rolü bulunmamakta, öğrenci kendi öğrenmesini kendisi yönlendirmektedir.

Yurtiçindeki çalışmalar baz alındığında bilgisayar destekli eğitimde öğretmen konuyu işlerken sahip olduğu donanım ve yazılım imkanlarına, konunun ve öğrencinin özelliklerine göre bilgisayarı derste değişik yerlerde ve zamanlarda kullanabilir. Bu kullanım biçimleri;

1. Öğretmen konuyu işler, dersi kaçıran ya da anlamayanlar için tekrar bir fırsat sağlanabilir. Burada bilgisayarın görevi özel öğretmenliktir.

2. Öğretmenin konuyu işledikten sonra değerlendirmeyi bilgisayar yardımıyla yapması şeklinde olabilir.

3. Öğretmen konuyu sınıfta işler, uygulama ve alıştırma çalışmaları bilgisayarla yapılır. Konu bilgisayarla işlenir, öğretmen danışmanlık yapar, öğrencileri denetler (Demirel, 2005).

Yukarıdaki bilgilerde de görüldüğü gibi, bilgisayar destekli eğitim, diğer eğitim ortamlarından farklı özelliklere ve farklı değişkenleri kontrol edebilme yeteneğine sahiptir. Dolayısıyla kaliteli bir bilgisayar destekli eğitim için, diğer öğretim ortamlarında uygulanan öğretim süreci öğelerini bilgisayar ortamlarına aynen uygulamak yerine, bu öğretim süreci öğelerinin bilgisayarların belirgin özelliklerini karşılayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.

(42)

Bilgisayar destekli öğretimin diğer amaçları da şöyle sıralanabilir (Uşun, 2000):

1. Geleneksel öğretim yöntemlerini daha etkili hale getirmek,

2. Öğrenme sürecini hızlandırmak,

3. Zengin materyal sağlamak,

4. Ucuz ve etkili öğretimi gerçekleştirmek,

5. Gereksinmeye dayalı öğretimi gerçekleştirmek,

6. Telafi edici öğretimi sağlamak,

7. Öğretimde sürekli olarak niteliğin artmasını sağlamak,

8. Bireysel öğretimi gerçekleştirmek.

Günümüzde, Milli Eğitim Bakanlığının kurduğu, Ders Araçları Yapım Merkezi (DAYM) tarafından yapılıp okullara dağıtılmakta olan genel fen, fizik, kimya, biyoloji, matematik ve diğer derslerle ilgili araçlar, laboratuar kurulması için gerekli ortamların öğrenci çokluğu nedeniyle sınıf olarak kullanılması yüzünden sandıklarda ya da koridorlara konulmuş vitrinlerde kullanılmadan durmaktadır (Alkan ve diğerleri, 1991). Bu malzemelerin kullanılamamasına karşın bilgisayar destekli öğretime uygun olarak hazırlanacak özel ders biçimindeki çoklu ortam materyalleri öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal öğrenme ürünlerinin niteliklerini yükseltmede etkili olabilir. Bu materyaller okullardaki bilgi teknolojisi sınıflarında ya da bilgisayar laboratuarlarında fen bilgisi öğretmenleri eşliğinde kullanılabileceği gibi, materyallerin özelliklerine bağlı olarak, öğrenciler bu materyalleri kendi başlarına da çalışabilirler.

(43)

Türkiye’de son 25 yıldır genel olarak bilgisayar destekli eğitime, özel olarak da “Bilgisayar Destekli Fen Bilgisi Eğitimine” önem verilmektedir. Bu bağlamda, 1984 yılından itibaren yapılan çalışmalarda öncelikli olarak bilgisayarların tüm okullarda yaygınlaştırılması amaçlanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı ilk olarak; 1985 yılında 550 adet bilgisayarın alımını gerçekleştirerek, öncelikle Anadolu Liseleri ve Fen Liseleri olmak üzere 100 okula dağıtımını yapmıştır. 1991 verilerine göre; çeşitli derecelerde bulunan toplam 395 okulda Bilgisayar Destekli Eğitime geçilmesi için alt yapı kurulmuştur. Bu okullardaki 3862 öğretmen ve yönetici için 23 özel firma tarafından bir-iki günlük kısa süreli kurslar düzenlenmiştir. Hedef olarak; okul sayısının 456’ya, yazılımı gerçekleştirilecek ders sayısının 100’e, eğitilecek öğretmen sayısının da 4700’e çıkarılması öngörülmüştür (MEB, 1991). Farklı zamanlarda yapılmış kongreler, konferanslar ve buralarda sunulan bildiriler, ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde bilgisayar destekli eğitim ile ilgili kurulmuş birim, Türkiye’de de bilgisayarın eğitimde kullanılmasına verilen önemi göstermektedir.

Bu bilgilere dayanarak, eğitim sisteminin iyileştirilebilmesi için, mevcut sorunları geleneksel yaklaşımlarla çözmek yerine, yapılması gereken, kaliteyi düşürmeden öğrenci başına düşen öğretmen sayısını arttırmanın bir yolunu bulmaktır. Bunun en iyi yolu, öğrenme ortamında öğrencilere problem çözme, yaratıcılık ve kritik düşünme becerilerinin kazandırılmasında, etkin bir rol oynayan bilgisayarlara yer vermektir.

1.4.1.1. Kimya Öğretiminde Bilgisayar Destekli Eğitim

Fen bilimlerinde öğrencinin kendi bilgisini oluşturmasının önemli bir yeri vardır. Çoğu konular somutlaştırılabildikleri oranda öğrenilebilmektedir. Kimya öğretiminde de, bilgisayar destekli uygulamaların etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi, öğrenmeye yönelik bazı problemlerin çözümüne katkıda bulunmaktadır. Böyle uygulamalar geleneksel yaklaşıma oranla, öğrencileri pasif bir bilgi alıcı olmaktan çıkarmakta ve öğrencinin bilgiyi aktif olarak yorumlamasına imkan sağlamaktadır.

(44)

Deneysel bir bilim olan kimya, güncel yaşamın birçok aşamasında karşılaşılan sorunların algılanması ve çözüm üretilmesi amacıyla öğretilmektedir. Bu bağlamda öğrencinin maddeyi tanıması, maddenin dönüşümünü algılaması ve bilimsel düşünce sistemini tanıması esas alınmaktadır. Kimyasal olaylar mikro alemde cereyan ettiği için gözle görülme imkanları yoktur. Dolayısıyla da kimya ile ilgili kavramlar soyut ve öğrenci tarafından anlaşılması zor kavramlar arasındadır. Bundan dolayı pek çok öğrenci kimyayı öğrenmede sorunlarla karşılaşmakta, temel kimya kavramlarını zihinsel düşünmede güçlükler çekmekte, dolayısıyla ezberciliğe başvurmaktadır. Bu nedenle, öğrencilerde, kimya konularında, kavram yanılgıları ve yanlış anlaşılmalar gerçekleşmektedir.

Tüm bunların öğrenciye veriliş tarzı da kimya dersinin ya çok sevilip benimsenmesine ya da öğrenci için kuru ve zevksiz bir şekilde kalmasına ve sonuç olarak da verimli öğrenilmemesine neden olmaktadır. Ülkemizde kimya öğretiminde çoğunlukla geleneksel anlatım yöntemi kullanılır. Bu yöntemin uygulanmasında, uygulamanın kolay ve masrafsız olması, kalabalık sınıflara uygulanabilir olması, öğretmene fazla yük getirmemesi gibi durumlar etkindir. Bunun önüne derslerde bilgisayarları kullanarak öğretimi görselleştirmekle geçilebilir.

1.4.1.2. Kimya Öğretiminde Hareketli Materyal Kullanımı

Kimyada, cereyan eden kimyasal olayların varlığı, renk değişimi, gaz çıkışı, hacim değişimi, çökelti oluşması v.b. gibi gözlenebilir olaylar yorumlanarak kimyasal olaylar açıklanmaya çalışılır. Bu tip kimyasal olayları çeşitli hareketli materyallerle (animasyonlar, videolar vb.) derste işlemek mümkündür. Ayrıca laboratuarda yapılması tehlikeli (radyoaktif deneyler, asit-baz deneyleri) ya da pahalı malzeme gerektiren deneylerin (Millikan’ın yağ damlacıkları deneyi gibi), sanal ortamda hareketli materyallerle öğrenciye anlatılması hem daha kolay hem de daha ekonomiktir. Bunun yanında anlaşılması zor olan, atom modelleri, mol kavramı, fotoelektrik olay, çözünürlük, asit ve baz kavramı, bağ yapıları, hibritleşme gibi anlaşılması zor ve soyut olan pek çok kimya konularının, bizzat görüntü ve

(45)

seslendirmelerle ve hatta üç boyutlu olarak canlandırılarak, gerektiğinde de hareketlendirilerek bilgisayarlar yardımıyla öğrenciye gösterilmesi mümkündür. Böylece kimya öğretiminde kalıcılık sağlanmış olur.

Kısacası bilgisayarlar kimya dersi laboratuar çalışmalarını kolaylaştırmak ve zenginleştirmek için kullanılabilir. Ayrıca bilgisayarlar yardımıyla sıcaklık, hız, ışık şiddeti, üç boyutlu molekül yapıları, verileri daha hassas ölçümlerle toplama ve grafik şeklinde gösterme gibi hareketli materyallerle öğrencilere kolaylıkla anlatılabilir. Böylece öğrencilerin kimya dersine olan ön yargıları kırılmış olur.

Günümüzde; eğitimcilerin, yanlış ve eksik öğrenilen kimya konularının, iyileştirilebileceğini gösteren oldukça fazla araştırma raporları bulunmaktadır (Lynch, 1997; Sanger, 1996). Çünkü öğrenciler, dinamik kimya proseslerinin nasıl meydana geldiğini öğrenmek için, önce anlama, sonra hatırlama ve en sonunda göz önünde canlandırma yapmalıdırlar. Bu bağlamda, öğrencilerin göz önünde canlandırma işlemlerini doğru ve kolay yapabilmeleri ve karmaşık kimya konularını daha kolay öğrenebilmeleri için bilgisayar gereklidir (Sanger ve Greenbowe, 1997).

Ancak bu her zaman böyle olmamıştır. Örneğin Peters ve Daiker (1982)’ın belirttiklerine göre; daha önce bu konuyla ilgili yapılan bazı araştırmalarda, materyal olarak kavramsal bilgisayar animasyonu kullanıldığında, öğrencilerin sınav sonuçlarında etkileyici bir başarı farkı olmadığı görülmüştür. Bu da yöntemin iyi uygulanmasını ve sunumun çok iyi olması gereğini ortaya koyar. Bununla birlikte, fen içerikli bilgisayar destekli ders yazılımları incelendiğinde, bunların öğrenme-öğretme süreci açısından pek çok eleştiri aldığı ve istenilen öğrenci merkezli uygulamaların yapılamadığı belirtilmektedir. Bu yüzden, üzerinde çalışılacak konunun öğrencilerin temel ihtiyaçlarına da cevap verecek şekilde düşünülmesi gerekir. Kimyadaki soyut konuların yanlış kavramlaştırılması, öğrencilerin daha sonraki dönemlerde mantıksal düşünme düzeylerinin geliştirilmesinde ve bilişsel süreçlerde, birçok sorun yaşamalarına neden olduğu da bilinmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Öğretimde sistem yaklaşımı sürecini oluşturan unsurları açıklayabilme.. Sistem yaklaşımı sürecini oluşturan unsurlar arası ilişkiyi

• Kanal, kaynak ve alıcı arasındaki bilgi paylaşımına aracılık eder,. • T.V., video,

A) Öğretmenin gösterdiği tüm etkinlikleri (dikkat çekme, bilgiyi sunma, ipucu, katılım, alıştırma ve tekrar yaptırma, dönüt sağlama, düzeltme ve değerlendirme)

Bilgi toplumunun temel özelliklerinden biri Bilgi toplumunun temel özelliklerinden biri de, bilgi teknolojisi sayesinde bilgi üretiminin de, bilgi teknolojisi sayesinde

• Öğrenme‐öğretme sürecinde öğrencinin konuyu daha iyi öğrenebilmesi ve bilgilerin daha kalıcı olabilmesi için mutlaka süreç içerisinde öğretim

• Duyuşsal alan genel olarak; ilgi, tutum, motivasyon, akademik benlik, saygı, sevgi, hoşlanma, özgüven, değer verme, hoşgörü gibi duygusal eğilimlerle yakından ilişkili

İletişim ise, iki birim arasındaki anlamlı mesaj alış verişi süreci olarak tanımlanabilir.. İletişim iki birim arasında birbiriyle ilişkili mesaj

Öğretim materyallerinin öğrenme kuramlarına yaklaşımlarına ve ilkelerine uygun bir biçimde hazırlanması durumunda öğrenme sürecine aşağıdaki katkılarda.