• Sonuç bulunamadı

Bilgisayar teknolojisindeki hızlı ve baş döndüren gelişmelere rağmen, bu teknolojinin okullarda kullanılması kolay olmamıştır. Bunun nedeni bazı öğretmenlerin değişime karşı çıkması, bazılarının da kendi uzmanlıklarının yerine geçmesi endişesinden kaynaklanmaktadır. Bütün kuşku ve karşı çıkmalara rağmen bilgisayarların eğitim alanında kullanımı hızla yaygınlaşmıştır.

Eğitim alanında bilgisayarın kullanılma şekillerine baktığımızda çeşitli uygulamaların olduğu görülmektedir. Bu uygulamalardan çıkartılan ortak düşünceler doğrultusunda; bilgisayarların eğitimde; yönetim, araştırma, rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinde, ölçme-değerlendirme ve öğretim hizmetlerinde (öğrenme-öğretme süreçlerinde) kullanıldığı görülmektedir. Bilgisayarlar okul sistemlerine girerek öğretim alanında da kullanılmaya başlanmıştır. Öğretme-öğrenme etkinliklerini bireysel ihtiyaçlara cevap verecek şekilde düzenlemek, eğitim hizmetlerini daha verimli ve etkili bir biçimde yürütmek ve çağdaş bir öğretme-öğrenme ortamı yaratmak amacıyla diğer araçlar gibi, bilgisayarlar da geniş ölçüde kullanılmaktadır.

Bilgisayarların eğitim alanında öğretim sürecinde kullanılma biçimleri şu başlıklar altında gruplandırılabilir (Aşkar, 1998):

• Bilgisayar Yönetimli Öğretim (Computer-Managed Instruction)

• Bilgisayara Dayalı Öğretim (Computer-Based Instruction)

Bilgisayar Yönetimli Öğretim: Bilgisayarın, öğretimi planlama sınavları hazırlama, öğrencilere not verme ve değerlendirme gibi öğretimde doğrudan değil, ancak öğretimi ilgilendiren etkinliklerde kullanılmasıdır (Yalın, 2003).

Bilgisayara Dayalı Öğretim: Bu terim, hem bilgisayar destekli öğretimdeki faaliyetleri hem de bilgisayarla düzenlenmiş öğretimdeki faaliyetleri içine alan ve bilgisayarın öğretimde kullanılmasını ifade eden genel bir terimdir.

Bilgisayar Destekli Öğretim: Bilgisayarın öğretimde öğretmene yardımcı olarak kullanılmasıdır. Burada bilgisayar, mevcut dersler için belirlenmiş amaçların gerçekleştirilmesinde kullanılır. Ancak bu kullanımda derslerle ilgili özel hazırlanmış bilgisayar programlarının yada öğretmen tarafından hazırlanmış materyallerin olması gerekir. Bu tanımdan yola çıkılarak aşağıdaki bölümde bilgisayar destekli eğitim incelenecektir:

1.4.1. Bilgisayar Destekli Eğitim

Bilgisayarın öğrenme-öğretme sürecinde kullanılmaya başlanmasıyla birlikte “Bilgisayar Destekli Eğitim” (BDE) kavramı ortaya çıkmıştır. Öğrencinin karşılıklı etkileşim yoluyla eksiklerini ve performansını tanımasını, dönütler alarak kendi öğrenmesini kontrol altına almasını; grafik, ses, animasyon ve şekiller yardımıyla derse karşı daha ilgili olmasını sağlamak amacıyla eğitim-öğretim sürecinde, bilgisayardan yararlanma yöntemine “Bilgisayar Destekli Eğitim” denir (Baki, 2002). Bu tanımdaki etkileşimlilik unsuru bütün materyallere uygulanabilir bir özelliktir. Örneğin, izleyicilerden yansıtılan görseldeki bir soruyu yanıtlamaları karşılıklı etkileşime bir örnektir (Seferoğlu, 2006).

Bir başka ifade ile bilgisayar destekli eğitim; bilgisayarın bir öğretmen gibi bazen öğrenciler yeni bir materyal ya da kavramın tanımını veren, bazen ise bir materyalin ya da kavramın yeniden gözden geçirilmesi, alıştırma yapılması ve yeni beceri kazanması fırsatını veren, fakat öğrencilere her zaman sorular sorarak onların

anlama seviyelerini kontrol eden ve geri besleme sağlayarak öğrenmelerini kontrol eden uygulamalardır. Bilgisayarların hem araç, hem de yöntem olarak kullanıldığı bir tür bireysel ve bağımsız öğrenmeyi destekleyen eğitimdir (Bitter, 1989).

Bilgisayar destekli eğitim, her iki tanıma baktığımızda farklı tanımlanmaktadır. Bunun sebebi; bilgisayar destekli eğitimin yurtiçi ve yurt dışında farklı algılanmasından kaynaklanmaktadır. Türkiye’deki araştırmalarda; bilgisayar destekli eğitimde öğretmen rolü varken, yurt dışında öğretmenin hiçbir rolü bulunmamakta, öğrenci kendi öğrenmesini kendisi yönlendirmektedir.

Yurtiçindeki çalışmalar baz alındığında bilgisayar destekli eğitimde öğretmen konuyu işlerken sahip olduğu donanım ve yazılım imkanlarına, konunun ve öğrencinin özelliklerine göre bilgisayarı derste değişik yerlerde ve zamanlarda kullanabilir. Bu kullanım biçimleri;

1. Öğretmen konuyu işler, dersi kaçıran ya da anlamayanlar için tekrar bir fırsat sağlanabilir. Burada bilgisayarın görevi özel öğretmenliktir.

2. Öğretmenin konuyu işledikten sonra değerlendirmeyi bilgisayar yardımıyla yapması şeklinde olabilir.

3. Öğretmen konuyu sınıfta işler, uygulama ve alıştırma çalışmaları bilgisayarla yapılır. Konu bilgisayarla işlenir, öğretmen danışmanlık yapar, öğrencileri denetler (Demirel, 2005).

Yukarıdaki bilgilerde de görüldüğü gibi, bilgisayar destekli eğitim, diğer eğitim ortamlarından farklı özelliklere ve farklı değişkenleri kontrol edebilme yeteneğine sahiptir. Dolayısıyla kaliteli bir bilgisayar destekli eğitim için, diğer öğretim ortamlarında uygulanan öğretim süreci öğelerini bilgisayar ortamlarına aynen uygulamak yerine, bu öğretim süreci öğelerinin bilgisayarların belirgin özelliklerini karşılayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.

Bilgisayar destekli öğretimin diğer amaçları da şöyle sıralanabilir (Uşun, 2000):

1. Geleneksel öğretim yöntemlerini daha etkili hale getirmek,

2. Öğrenme sürecini hızlandırmak,

3. Zengin materyal sağlamak,

4. Ucuz ve etkili öğretimi gerçekleştirmek,

5. Gereksinmeye dayalı öğretimi gerçekleştirmek,

6. Telafi edici öğretimi sağlamak,

7. Öğretimde sürekli olarak niteliğin artmasını sağlamak,

8. Bireysel öğretimi gerçekleştirmek.

Günümüzde, Milli Eğitim Bakanlığının kurduğu, Ders Araçları Yapım Merkezi (DAYM) tarafından yapılıp okullara dağıtılmakta olan genel fen, fizik, kimya, biyoloji, matematik ve diğer derslerle ilgili araçlar, laboratuar kurulması için gerekli ortamların öğrenci çokluğu nedeniyle sınıf olarak kullanılması yüzünden sandıklarda ya da koridorlara konulmuş vitrinlerde kullanılmadan durmaktadır (Alkan ve diğerleri, 1991). Bu malzemelerin kullanılamamasına karşın bilgisayar destekli öğretime uygun olarak hazırlanacak özel ders biçimindeki çoklu ortam materyalleri öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal öğrenme ürünlerinin niteliklerini yükseltmede etkili olabilir. Bu materyaller okullardaki bilgi teknolojisi sınıflarında ya da bilgisayar laboratuarlarında fen bilgisi öğretmenleri eşliğinde kullanılabileceği gibi, materyallerin özelliklerine bağlı olarak, öğrenciler bu materyalleri kendi başlarına da çalışabilirler.

Türkiye’de son 25 yıldır genel olarak bilgisayar destekli eğitime, özel olarak da “Bilgisayar Destekli Fen Bilgisi Eğitimine” önem verilmektedir. Bu bağlamda, 1984 yılından itibaren yapılan çalışmalarda öncelikli olarak bilgisayarların tüm okullarda yaygınlaştırılması amaçlanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı ilk olarak; 1985 yılında 550 adet bilgisayarın alımını gerçekleştirerek, öncelikle Anadolu Liseleri ve Fen Liseleri olmak üzere 100 okula dağıtımını yapmıştır. 1991 verilerine göre; çeşitli derecelerde bulunan toplam 395 okulda Bilgisayar Destekli Eğitime geçilmesi için alt yapı kurulmuştur. Bu okullardaki 3862 öğretmen ve yönetici için 23 özel firma tarafından bir-iki günlük kısa süreli kurslar düzenlenmiştir. Hedef olarak; okul sayısının 456’ya, yazılımı gerçekleştirilecek ders sayısının 100’e, eğitilecek öğretmen sayısının da 4700’e çıkarılması öngörülmüştür (MEB, 1991). Farklı zamanlarda yapılmış kongreler, konferanslar ve buralarda sunulan bildiriler, ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde bilgisayar destekli eğitim ile ilgili kurulmuş birim, Türkiye’de de bilgisayarın eğitimde kullanılmasına verilen önemi göstermektedir.

Bu bilgilere dayanarak, eğitim sisteminin iyileştirilebilmesi için, mevcut sorunları geleneksel yaklaşımlarla çözmek yerine, yapılması gereken, kaliteyi düşürmeden öğrenci başına düşen öğretmen sayısını arttırmanın bir yolunu bulmaktır. Bunun en iyi yolu, öğrenme ortamında öğrencilere problem çözme, yaratıcılık ve kritik düşünme becerilerinin kazandırılmasında, etkin bir rol oynayan bilgisayarlara yer vermektir.

1.4.1.1. Kimya Öğretiminde Bilgisayar Destekli Eğitim

Fen bilimlerinde öğrencinin kendi bilgisini oluşturmasının önemli bir yeri vardır. Çoğu konular somutlaştırılabildikleri oranda öğrenilebilmektedir. Kimya öğretiminde de, bilgisayar destekli uygulamaların etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi, öğrenmeye yönelik bazı problemlerin çözümüne katkıda bulunmaktadır. Böyle uygulamalar geleneksel yaklaşıma oranla, öğrencileri pasif bir bilgi alıcı olmaktan çıkarmakta ve öğrencinin bilgiyi aktif olarak yorumlamasına imkan sağlamaktadır.

Deneysel bir bilim olan kimya, güncel yaşamın birçok aşamasında karşılaşılan sorunların algılanması ve çözüm üretilmesi amacıyla öğretilmektedir. Bu bağlamda öğrencinin maddeyi tanıması, maddenin dönüşümünü algılaması ve bilimsel düşünce sistemini tanıması esas alınmaktadır. Kimyasal olaylar mikro alemde cereyan ettiği için gözle görülme imkanları yoktur. Dolayısıyla da kimya ile ilgili kavramlar soyut ve öğrenci tarafından anlaşılması zor kavramlar arasındadır. Bundan dolayı pek çok öğrenci kimyayı öğrenmede sorunlarla karşılaşmakta, temel kimya kavramlarını zihinsel düşünmede güçlükler çekmekte, dolayısıyla ezberciliğe başvurmaktadır. Bu nedenle, öğrencilerde, kimya konularında, kavram yanılgıları ve yanlış anlaşılmalar gerçekleşmektedir.

Tüm bunların öğrenciye veriliş tarzı da kimya dersinin ya çok sevilip benimsenmesine ya da öğrenci için kuru ve zevksiz bir şekilde kalmasına ve sonuç olarak da verimli öğrenilmemesine neden olmaktadır. Ülkemizde kimya öğretiminde çoğunlukla geleneksel anlatım yöntemi kullanılır. Bu yöntemin uygulanmasında, uygulamanın kolay ve masrafsız olması, kalabalık sınıflara uygulanabilir olması, öğretmene fazla yük getirmemesi gibi durumlar etkindir. Bunun önüne derslerde bilgisayarları kullanarak öğretimi görselleştirmekle geçilebilir.

1.4.1.2. Kimya Öğretiminde Hareketli Materyal Kullanımı

Kimyada, cereyan eden kimyasal olayların varlığı, renk değişimi, gaz çıkışı, hacim değişimi, çökelti oluşması v.b. gibi gözlenebilir olaylar yorumlanarak kimyasal olaylar açıklanmaya çalışılır. Bu tip kimyasal olayları çeşitli hareketli materyallerle (animasyonlar, videolar vb.) derste işlemek mümkündür. Ayrıca laboratuarda yapılması tehlikeli (radyoaktif deneyler, asit-baz deneyleri) ya da pahalı malzeme gerektiren deneylerin (Millikan’ın yağ damlacıkları deneyi gibi), sanal ortamda hareketli materyallerle öğrenciye anlatılması hem daha kolay hem de daha ekonomiktir. Bunun yanında anlaşılması zor olan, atom modelleri, mol kavramı, fotoelektrik olay, çözünürlük, asit ve baz kavramı, bağ yapıları, hibritleşme gibi anlaşılması zor ve soyut olan pek çok kimya konularının, bizzat görüntü ve

seslendirmelerle ve hatta üç boyutlu olarak canlandırılarak, gerektiğinde de hareketlendirilerek bilgisayarlar yardımıyla öğrenciye gösterilmesi mümkündür. Böylece kimya öğretiminde kalıcılık sağlanmış olur.

Kısacası bilgisayarlar kimya dersi laboratuar çalışmalarını kolaylaştırmak ve zenginleştirmek için kullanılabilir. Ayrıca bilgisayarlar yardımıyla sıcaklık, hız, ışık şiddeti, üç boyutlu molekül yapıları, verileri daha hassas ölçümlerle toplama ve grafik şeklinde gösterme gibi hareketli materyallerle öğrencilere kolaylıkla anlatılabilir. Böylece öğrencilerin kimya dersine olan ön yargıları kırılmış olur.

Günümüzde; eğitimcilerin, yanlış ve eksik öğrenilen kimya konularının, iyileştirilebileceğini gösteren oldukça fazla araştırma raporları bulunmaktadır (Lynch, 1997; Sanger, 1996). Çünkü öğrenciler, dinamik kimya proseslerinin nasıl meydana geldiğini öğrenmek için, önce anlama, sonra hatırlama ve en sonunda göz önünde canlandırma yapmalıdırlar. Bu bağlamda, öğrencilerin göz önünde canlandırma işlemlerini doğru ve kolay yapabilmeleri ve karmaşık kimya konularını daha kolay öğrenebilmeleri için bilgisayar gereklidir (Sanger ve Greenbowe, 1997).

Ancak bu her zaman böyle olmamıştır. Örneğin Peters ve Daiker (1982)’ın belirttiklerine göre; daha önce bu konuyla ilgili yapılan bazı araştırmalarda, materyal olarak kavramsal bilgisayar animasyonu kullanıldığında, öğrencilerin sınav sonuçlarında etkileyici bir başarı farkı olmadığı görülmüştür. Bu da yöntemin iyi uygulanmasını ve sunumun çok iyi olması gereğini ortaya koyar. Bununla birlikte, fen içerikli bilgisayar destekli ders yazılımları incelendiğinde, bunların öğrenme- öğretme süreci açısından pek çok eleştiri aldığı ve istenilen öğrenci merkezli uygulamaların yapılamadığı belirtilmektedir. Bu yüzden, üzerinde çalışılacak konunun öğrencilerin temel ihtiyaçlarına da cevap verecek şekilde düşünülmesi gerekir. Kimyadaki soyut konuların yanlış kavramlaştırılması, öğrencilerin daha sonraki dönemlerde mantıksal düşünme düzeylerinin geliştirilmesinde ve bilişsel süreçlerde, birçok sorun yaşamalarına neden olduğu da bilinmektedir.

1.4.1.3. Kimya Öğretiminde Bilgisayar Destekli Eğitimin Avantajları

Bir eğitim aracı olarak bilgisayarların kimya öğretimi açısından pek çok avantajı vardır. Bilgisayarın eğitim alanında kullanılmasının kimya öğretimine katkıları şöyle sıralanabilir (Baykal, 1984). Bilgisayarlar;

• Öğrenmeye etkin katılım sağlar. Aktif öğrenmenin öne çıktığı günümüzde öğrenci bilgisayar destekli eğitim sayesinde pasif konumdan aktif konuma geçer.

• Öğrenci bilgisayar karşısında denetim yetkisini kullanmayı öğrenir.

• Büyük bir esnekliğe sahiptir, etkin bir pekiştireçtir ve sabrı sonsuzdur, istenildiği kadar tekrar olanağı sağlar.

• Yazı tahtası ve ders kitabı kadar geneldir. Yazı, çizim, grafik, sayı, renk, ses ve benzeri çok çeşitli bildirim simgesi durgun ya da hareketli olarak kullanılabilir ve çeşitli kaynaklardan yararlanılabilir.

• Öğrenci seviyesine göre uygun olarak hazırlanmış her türlü eğitim programı ile birlikte kullanılarak etkililiği arttırılabilir.

• Ders yazılımlarında çok değişik sürprizlere yer verilerek, eğitim zevkli ve ilgi çekici hale getirilebilir.

• Bireysel öğretimde de, grup öğretiminde de kullanılabilir.

• Programlı öğretim temeline dayalı ilkelerin uygulanmasına hizmet edebilir.

• Öğrencilerin sorulara verdiği cevapları kaydeden ve istenildiği an sonuçları bildiren eşsiz bir sınav aracıdır.

Ayrıca;

• Bilgisayar destekli kimya öğretiminde ses, görüntü, metin, müzik ve animasyon beraber kullanılabildiğinden, öğrencinin daha fazla duyu organına hitap ederek öğrenmeyi kolaylaştırır.

• Öğrencinin derse olan motivasyonunu ve ilgisini arttırır.

• Öğretmenin yükünü azaltarak, öğrencilerine daha çok zaman ayırmasını sağlar.

• Öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını daha çok ve kısa sürede karşılar.

• Somut öğrenmeyi gerçekleştirir.

• Bilgisayar destekli kimya öğretimi ile konular, öğrencilere daha kısa sürede ve sistematik bir biçimde öğretilebilir.

• Öğretim programı, öğrencilerin bireysel özelliklerine uyum sağlayabilecek şekilde hazırlanabilir.

• Bedensel ya da zihinsel özürlü öğrenciler, özel sistem yada programlarla bu ortamdan yaralanabilir.

• Öğrenci zor konuları hızlı, derin ve kolay bir şekilde öğrenir.

• Yoğun animasyon, simülasyon ve videolarla sağlanan kuvvetli grafik ortam sayesinde akılda kalıcılığı arttırır.

• Öğrenci kimya dersine karşı daha büyük bir sempatiyle yaklaşır ve dersten daha çok zevk alır.

• Kimya öğretimde ezberciliği önler.

1.4.1.4. Kimya Öğretiminde Bilgisayar Destekli Eğitimin Dezavantajları

Bilgisayar destekli kimya öğretimin avantajlarının yanında bir takım dezavantajları da söz konusudur (Şahin ve Yıldırım, 1999):

• Öğrencinin sosyo-psikolojik gelişimini engellemesi: Bazı uzmanlara göre, bilgisayarların öğretimi bireyselleştirmesi, öğrencinin sınıf içinde arkadaşları ve öğretmenleriyle olan etkileşimini azaltmaktadır. Bu yüzden, materyallerin sınıf içinde etkin ve başarılı kullanımlarında öğretmenlerin rolü oldukça büyüktür. Sınıf içinde kullanılacak öğretimsel yazılımların seçiminde de, öğrenmeyi bireyselleştirmesi yerine, öğrencinin diğer öğrencilerle etkileşimini sağlayan yazılımların seçilmesi, öğrencinin sınıf içindeki sosyo- psikolojik gelişimini destekleyecektir.

• Özel Donanım ve Beceri Gerektirmesi: Bir eğitim yazılımının kullanılabilmesi için mutlaka gerekli donanımın bulunması gerekir. Türkiye’de halen birçok okulda bilgisayar destekli eğitim uygulamasında kullanılabilecek bilgisayarlar bulunmamaktadır. Sınıfların ya da okulların bilgisayar destekli eğitim için gerekli donanımlara erişimi bazen zor ve pahalı bir süreç olabilmektedir. Öğretimsel yazılımların kullanılabilmesi için bilgisayara ek olarak, özel donanımlara da ihtiyaç duyulabilir. Bilgisayar destekli eğitim ortamında donanım ve yazılıma sürekli yatırım yapılması gerekliliği göz ardı edilemeyecek bir gerçekliktir. Bilgisayar destekli eğitim materyallerinin kullanımı için hem öğrencinin, hem de öğretmenlerin bazı özel bilgi ve becerilere sahip olması gerekir. Her ne kadar günümüzdeki yazılımlar kullanıcılardan en az düzeyde bilgisayar bilgisi talep etse de, bilgisayar okuryazarı olan öğrenci ve öğretmenlerin bilgisayar destekli eğitimden en yüksek faydayı sağladıkları yadsınamaz bir gerçektir.

• Eğitim Programını Desteklememesi: Öğretimde kullanılan her materyalin, eğitim programını destekleyici ve programda belirlenen amaç ve hedefleri, öğrenciye kazandırıcı nitelikte olması gerekir. Aslında, her türlü öğretimsel etkinliğin amacı, eğitim programında belirtilmiş amaç ve hedeflerin kazandırılabileceği öğretim ortamlarının yaratılması ve öğrenciye sunulmasıdır. Ancak piyasada bulunan birçok eğitim yazılımı bu özellikten yoksundur. Piyasadaki yazılımların birçoğunun eğitim programıyla bir tutarlılık göstermemesi, bilgisayar destekli eğitimin sahip olduğu sınırlılıkların başında gelmektedir.

• Öğretimsel Niteliğinin Zayıf Olması: Program uygunluğunun yanında, eğitim yazılımlarının öğretimsel olarak da etkin öğrenme ortamlarını öğrenciye sunabilmesi gerekir. Üretilen bilgisayar yazılımları her konu için yeterli değildir. Bazı yazılımlar yetersiz içeriğinden dolayı öğrencinin ilgisini çekmemekte ve dikkatini dağıtabilmektedir. Eğitim yazılımının türü ne olursa olsun (alıştırma, benzetişim vb.), her türlü yazılım öğretim tasarımı ilkelerine uygun olarak geliştirilmelidir.

Ayrıca şu hususlara da dikkat edilmesi gerekmektedir:

• Öğretmenlerin pek çoğu uygulamanın hazırlanmasını zaman alıcı bulduğundan, imkanı olsa dahi derslerinde kullanmamakta ya da derste kullanabilecekleri materyallere ulaşmada güçlük çekmektedirler.

• Hazırlanan sunuların aşırı renkli ve hareketli olması öğrencinin dikkatini dağıtabilir.

• Bilgisayarların eğitim ve öğretimde etkin bir şekilde kullanımı, her şeyden önce servis, yedek parça, bakım ve onarım garantisi ve bunları gerçekleştirecek yeterli teknik eleman olmasına bağlıdır.

Bunun için Healy (1998)’a göre bilgisayar destekli eğitimin ancak;

• Eğer çocuk yeterli bilişsel becerilere ve toplumsal gelişime sahipse,

• Eğer bilgisayardan yapamayacağı şeyleri yapmayı beklemezse,

• Eğer anne-babalık ve öğretmenlik önceliğini koruyorsa,

• Eğer teknoloji iyi planlanmış bir müfredatı tamamlıyorsa,

• Eğer yazılım ve faaliyetlerin planlanmasında makul davranılabiliyorsa,

• Eğer gösterişli grafiklerin ve dijital “el çabukluğu marifet” çekiciliğine kapılınmazsa yararlı olabileceğinden bahsetmektedir.

Bu nedenle öğretmenlere düşen pek çok görev vardır. Bunlar:

1. Öğretmen günlük ders işleyişi sırasında bilgisayarı ne zaman kullanacağına karar vermelidir.

2. Öğrenciye kullanacağı donanım ve yazılım için bilgi vermeli ve bu yeni düzene alışmalarını sağlamalıdır.

3. Öğretmen klasik sınıf ortamından farklı bir ortamda olduğunu bilmeli ve sınıf içi denetimde farklı yöntemler uygulamalıdır.

4. Bilgisayar kullanımı sırasında öğrencinin yapmaması gereken davranışları açık ve net bir şekilde ortaya koymalı, böylece bilgisayarın bir oyuncak değil bir eğitim aracı olduğunu kavramalarını sağlamalıdır.

5. Sınıfta işlediği konuya uygun hazırlanmış, deneylerle zenginleştirilmiş yazılımlar seçmelidir.

6. Çalışma boyunca not tutturmalıdır.

Kuşkusuz bu konularda M.E.B.’na da pek çok görev düşmektedir. Her şeyden önce bilgisayar destekli eğitim uygulamaları için daha fazla ödenek ayrılmalı, yeterli eleman yetiştirilmesine özen ve önem gösterilmelidir. Ancak bu şekilde eğitim sistemimizin çağa ayak uydurması mümkündür. Ayrıca bilgisayar destekli eğitimin temel taşları olan öğretmenlerin bilgisayar kullanımını konusunda yetiştirilmesi gerekmektedir. Bunun için açılacak kursların yanı sıra bazı eğitici yayınlar da yararlı olabilir. Öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinde bilgisayar derslerine ağırlık vermek de diğer bir çözüm yolu olarak önerilebilir.

Sonuç olarak bilgisayarların eğitimde ne şekilde kullanılacağı ile ilgili çok ciddi çalışmalar yapmak gerekir. Sınıflara sadece bilgisayar sistemleri kurup, bunları etkili ve amacına uygun olarak kullanmamak mevcut sorunları çözemeyebilir. Bu yüzden eğitim sistemindeki halihazır uygulamalar göz önüne alınarak kapsamlı bir çalışma başlatılması gerekebilir.

Eğitimde bilgisayarların kullanımı, her ne kadar dezavantajlara da sahip olsa, öğrencilerin öğrenmeyi pekiştirmesine, motivasyonunu arttırmasına ve bilginin tekrar tekrar kullanılmasıyla, daha etkin bir öğrenme süreci oluşmasında önemli ve avantajlı bir rol üstlenmektedir.

Benzer Belgeler