• Sonuç bulunamadı

10. Programın Temel Özellikleri

3.3. YOYDEP’in Hazırlanması ve Uygulanması

Programın hazırlanması aşamasında ilk olarak 50-74 ay çocuklarının ihtiyaçları ve sahip olmaları gereken dil becerileri belirlenmiştir. Bu beceriler doğrultusunda uzmanlarla birlikte kazanım ve göstergeler havuzu oluşturulmuştur (Bkz. EK-2). Oluşturulan havuz içerisinden

134

yaşantı odaklı ve gözlenebilir kazanımlar tespit edilerek ortak temalar belirlenmiştir. Daha sonra 10 haftalık ve günde 3 saatlik oturumlarla toplam 150 saatlik bir süreyi içeren yabancı dil programı taslağı yine uzmanlarla birlikte tartışılarak oluşturulmuştur. Sonra, belirlenen temalara ve kazanımlara dayanarak etkinlikler ve materyaller tasarlanmıştır. Bununla birlikte bu programın odağını yaşantılar oluşturmaktadır. Bu yüzden programın; esnek, çocuk merkezli, onların ilgi-ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde ve sürekli değişken bir yapı oluşturmasına dikkat edilmiştir. Ayrıca diğer programlardan farklı olarak; oyun, müzik, resim, dans, drama, beslenme, jest ve mimikler, teknoloji, sevgi, saygı, paylaşım, takdir, öğretmen özverisi ve sabrı hazırlanan programın rutinleri olmuş ve her oturumda bu öğelere yer verilmiştir. Dilin parça parça verilmesine ve söz diziminin odak noktası olmasına özen gösterilmiştir. Kelimelerin nasıl oluştuğu, kodlandığı ve organize edildiği, birbiriyle kullanılan kelimelerin iletişim kurmadaki önemli rolü öğretmenin konuşmalarında öğrenci için temel kaynak olmuştur. Bu amaçlar doğrultusunda her hafta gerçekleştirilecek etkinlikler için öğretim programıyla tutarlı planlar hazırlanmıştır.

Derse girişte: Her gün ders başlangıcında 5 dakikalık giriş etkinliği gerçekleştirilmiştir.

Bu aşamada uzman görüşleri ve okul öncesi dönem öğretmenleriyle birlikte yaşantı odaklı giriş etkinlikleri tasarlanmıştır. Derse giriş etkinlikleri olarak dikkat çekme, güdüleme ve ön öğrenmeleri harekete geçirme uygulamaları yapılmıştır. Bu basamakta çocukların gelişim düzeylerine göre yaşantılarında ortaya çıkan uyaranlar kullanılmıştır. Bunlar: Basit uyaranlar- sözsüz iletişim teknikleri- 5 duyu organına hitap eden materyaller, eğlenceli oyunlar, merak uyandırıcı sorular, ilginç belirsizlikler, öğretmenin ve çocukların derse gelmeden önce yaşadığı bir sorun (hasta olan ya da derse gelmeyen bir çocuk v.s) ile ilgili paylaşımlar. Bu süreçte mümkün olduğunca çocuk merkezli aktiviteler gerçekleştirilmiş ve tüm çocukların derse katılımı sağlanmıştır.

Dersin gelişme sürecinde: Çocuğun gereksinimlerine ve bireysel farklılıklarına dikkat

edilerek her öğrencinin yaşantısından örneklere yer verilmiştir. Gelişme bölümü etkinliklerinde mümkün oldukça çocuğun kendi yaşantıları ve bildikleri üzerinden giderek derse başlanmıştır. Bu kapsamda ilk saatte çocuklar dile maruz bırakılmıştır ve öğretmen görsel materyaller kullanarak bol bol yabancı dilde konuşmuştur. İkinci saatte ise oyun, bahçe, program için hazırlanan şarkıları dinleme, şarkı söyleme, bu şarkılar eşliğinde dans etme, bireysel ve grup aktivitelerine yer vermiştir. Son saatte ise grup sohbeti, yoğurma maddesi, pastel boya

135

çalışmaları, kâğıt işleri ve artık materyal çalışmaları vb sanat etkinlikleri gibi daha rahatlatıcı etkinlikler yer almıştır. İlk haftalarda kolaydan zora ve bütünden parçaya bir süreç izlenmiştir. Bu nedenle kısa ve açık yönergeler ile çocuğun yakın çevresindeki her gün gördüğü (Turkish flag, car, ball, toys vb), kullandığı (chair, table, spoon, fork, crayon, coloring pencil, paper) ve ihtiyaç duyduğu (water, toilet vb) nesneler tercih edilmiştir. Soru kelimeleri (What, Where, Who), vücut dili, mimikler ve gerçek objeler (kaşık, çatal, peçete, kâğıt, kıyafetler, top, yiyecekler, okul eşyaları vb) sık sık kullanılmıştır.

Çocukların Yabancı dili doğru kullanmalarına ve güzel konuşmalarına özen gösterilmiştir. Çocuk Türkiye’de yaşadığı ve okuldan çıktığında çevresinde anadili olan Türkçeden başka bir dile maruz kalmayacağı için yabancı dil öğretmeni tarafından derslerde hiç Türkçe kullanılmamıştır. İlk haftalarda hedef dilde (İngilizce) söylenenlerin doğru anlaşılıp anlaşılmadığını görebilmek adına çocukların anadillerini (Türkçeyi) kullanmalarına izin verilmiş sonraki haftalarda ise “In English, please!” diyerek İngilizce kullanmaları teşvik edilmiştir. İlk başlarda çocuklar için daha kolay olacağı düşünülen hedef dilde ve anadilde benzerlik gösteren kelimelerin öğretimine öncelik tanınmıştır (toilet, telephone, television, robot, lego, balloon vb.).

Tüm bu etkinlikler süresince çocukların sevgi, saygı, iş birliği, sorumluluk, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma duygu ve davranışlarına yönelik aktivitelere yabancı dil öğretmeni tarafından sevgi, özveri, iyi niyet ve samimiyetle yer verilmiştir. Öğretmen program için kendi hayatından kesitler sunan çocukların ilgisini çekecek, onlarda merak uyandıracak ve onları eğlendirecek renkli poster fotoğrafları materyal olarak sohbet etkinlerinde kullanmıştır. Gelişme etkinliklerinde, çocuğun kendine saygı ve güven duyması ve de sevildiğini hissettiği bir ortamda yaşamdan keyif alması sağlanmaya çalışılmıştır. Etkinliklerde öğrencilerin tercih ettikleri ve önemsedikleri uğraşlar, oyunlar ve ilgi alanları dikkate alınmış, istediği aktiviteyi yapmasına izin verilmiş ya da bu aktiviteler birlikte yapılmıştır.

Çocukların hayal güçleri, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerilerine yönelik aktiviteler tasarlanmıştır. Bu çerçevede sorulara, yaratıcı drama aktivitelerine, pandomime, eğitsel oyunlara, büyük parça yapbozlarla, bloklarla, kuklalarla, yoğurma maddesi veya değişik ebatlardaki toplarla oynanan oyunlara yer verilmiştir. Öğretmen derste sık sık çocukların güzel davranışlarını beğendiğini göstermek için bu davranışları tekrarlamış ve hedef dilde çok kez ifade etmiştir. Bu takdir etme hedefli taklitler sayesinde çocukla çocuk olmaya çalışılmış,

136

onlarla bir öğretmen öğrenciden çok oyun arkadaşı olunmuştur (yere yatıp yuvarlandıklarında öğretmen de yere yatıp yuvarlanmıştır ve buna önce çok şaşırıp sonra da çok gülmüşlerdir). Böylece onların sadece etkinlik ya da oyun anları değil her an doğal süreç içinde keyif almaları sağlanmıştır.

İletişim kurma ve duyguları anlayabilme/anlatabilme davranışlarını desteklemeye yönelik bütün etkinliklerde karşılaşılan fırsatlar değerlendirilmiştir. Çocukların kendilerinin ve başkalarının duygularını fark etmesi sağlanmıştır. Duygu ifadeleri için yabancı dil öğretmeni öncelikle mimiklerini kullanmaya ve sonrasında da resimli kartlar, posterler ve yüz maskeleri gibi çeşitli materyallerden faydalanmaya özen göstermiştir. Bu amaçla kısa, yeterli ve açık yönergeler verilmiş, iletişimi zenginleştirmek için sınıfa aynı eğitim kurumunda fakat deney grubu dışındaki bir sınıfta çocuğu olan bir aile, İngilizce bilen üniversite öğrencileri ve İngilizce okutmanları, piyanist, Amerikalı bir anne ve oğlu vb kişiler getirilmiştir. Derste söylenen her kelime vücut diliyle ve mimikler kullanılarak canlandırılmış, çocukların bunlardan keyif alıp taklit etikleri görülmüştür. İnformal öğretmen konuşmasına ve planlı olmayan konuşma aktivitelerine sık sık yer verilmiştir. Ayrıca ders kitabı kullanılmamıştır, onun yerine çocukların yaptıkları resimlerden oluşturulan hikâye kitapları kullanılmıştır (Bkz. EK-3). Çocukların gösteri teknikleriyle bir film izler gibi öğretmeni izlemeleri sağlanmıştır. Öğretmen akıcı İngilizcesiyle, düzgün telaffuzuyla ve yerinde kullandığı tonlama ve vurgularıyla; çocukların tıpkı güzel bir melodiyi dinler gibi İngilizcede söylenenleri dinlemelerini ve keyif almalarını sağlamıştır. Tüm bunlara dikkat edilerek hikâye okuma etkinliği sırasında çocukların duydukları ile gördüklerini bütünleştirmelerine yardımcı olunmuştur.

Zengin öğrenme yaşantıları kapsamında her hafta kuklalara, uygulamalı etkinliklere, beslenmeye ve okul içi gezilere (bahçe, mutfak vs) yer verilmiştir. Tüm bu süreçlerde çocukların yaşantıları doğaçlama bir yaklaşımla aktif kılınmıştır. Çocukların psiko-motor, sosyal-duygusal, dil ve bilişsel gelişimleriyle tutarlılığı dikkate alınmış ve öğrencilerin ilgilerine hitap eden aktivitelere yer vermeye özen gösterilmiştir. Kendi kültürümüzden, gelenek ve göreneklerimizden, inaçlarımızdan, çevremizde var olanlardan ve olup bitenlerden örnekler verilmiştir. Bu sayede çocuğun çevresine ve başkalarına olan farkındalığı uyarılmış ve zaten bilerek geldiği kültürel değerleri yabancı dilde de duyup anlaması, keyif alması ve içselleştirmesi desteklenmiştir. Fırsat eğitimi bu aşamada da sık sık kullanılmıştır. Ortaya çıkan sorun, durum ve olaylar anında İngilizce etkileşime dönüştürülmüştür. Örneğin; arkadaşını

137

inciten bir öğrenci İngilizce “I’m sorry!” demeyi öğrenmiştir ya da düşen bir öğrencinin elinden tutulmuş “Do you need help?”, “Does it hurt?”, “Are you ok?” diyerek nasıl olduğu ya da ne hissettiği ile ilgili sorular sorularak acısı paylaşılmıştır. Bu esnada birçok kelime gerçek yaşantıda kendiliğinden hayat bulmuştur. Çocukların bağımsız davranışlar geliştirmesi teşvik edilerek öğretmenin desteği, rehberliği ve güven verici yakınlığı sağlanmıştır. Bu amaçla sabır, sevgi, ödüllendirme, “Give me five!”, “Maşallah”, “Bravo”, “very nice”, “Yes! Yes! Yes!”, araba, gülen yüz, çiçek, kelebek yapıştırmaları, oyuncaklar vs. gibi uyaranlar sık sık kullanılmıştır. Stres ve kaygıyı azaltıcı önlemler alınmış, çocuklara sevgiyle yaklaşılmış, umursandıkları ve düşünüldükleri, değer verildikleri hissettirilmiş ve çocukça şakalarla eğlendirilmişlerdir.

Öz bakım becerilerine yönelik etkinlikler programda en çok faydalanılan yaşantılar olmuştur. Susadığında bunu yabancı dilde istemesi, tuvalet ihtiyacı olduğunda yine yabancı dilde bunu ifade edebilmesi ve çıkmak için izin isteyebilmesi, ellerini yıkaması, giderken koşmaması, burnu aktığında peçete alıp silmesi gerektiğinin yabancı dilde söylenmesinde onun sağlığı ve ihtiyacı için gerekli kelime ve kalıplar bu fırsatlardan yararlanılarak her gün dile getirilmiştir. Yine bunlar dile getirilirken örneğin “Don’t forget to wash your hands” derken öğretmen ellerini ovuşturarak yıkama eylemini gösterip çocuğun söyleneni anlamasını kolaylaştırmıştır ya da çocuğun burnunun aktığını gördüğünde öğretmen önce kendi burnunu ve sonra da peçeteyi göstererek “Go and blow your nose on a tissue” demesi gibi. Ayrıca bahçe aktiviteleri ve burada güvenli bir şekilde oynama, mutfakta ya da sınıfta birlikte yemek yapma, günlük yaşamdan gerçek nesneler kullanarak saçlarını tarama, tırnak kesme, el yıkama, diş fırçalama, sağlıklı yiyecekler yeme ve alışverişe çıkma, para harcama gibi etkinliklere yer verilmiştir.

Dersin sonuç bölümünde ise özetleme yapılmıştır. Resimli kartlarla birçok kelime tekrar edilmiş, vücut ve mimikler kullanılarak eylemler dikkat çekici ve eğlenceli bir şekilde yeniden canlandırılmıştır. Çocukların anlayıp anlamadığı ilk başlarda onların Türkçe konuşarak sorduğu sorularla ilerleyen haftalarda ise tek ya da iki kelimelik kurdukları İngilizce cümlelerle kontrol edilmiştir. Ödev verilmemiştir. Ders bitişinde tüm çocuklara tek tek veda edilmiş ve onlardan gelen tepkiye göre başı okşanmış ya da kucaklanmıştır. Çocuklara bir anne sevgisiyle yaklaşılmış ve onların bundan keyif aldığı zamanla kendilerinin bunu yaptığı gözlenmiştir. Çocukları huzursuz ve rahatsız edecek hiçbir davranışa yer verilmemiştir. Onların kendini sevgi

138

ve şevkat dolu bir ortamda hissetmeleri sağlanmış, karşılıklı rahatlık ve güven ders dışındaki zamanlarda çocuklar ve yabancı dil öğretmeni arasında birbirlerini özlemelerine neden olmuştur.

Ders dışında, her gün sabah ve akşam, WhatsApp ile çocuklara seslenme, bestelenen şarkıları (Bkz. EK-4) ilk buradan hediye olduğunu söyleyerek gönderme çocuklara bir ödüllendirme olmuş ve buna karşılık olarak da çocukların öğretmene resimler yaparak, boyayarak ve şarkıları ezberleyerek olumlu geri dönüt verdikleri gözlenmiştir. Öğretmenle her gün yaşama dair paylaşımlar, işlenen konularla ilgili gerçek yaşamdan durumlarla etkileşimler sağlanmıştır. Ayrıca her hafta konulara ve konuların zorluk derecelerine göre program için hazırlanan şarkılardan iki ya da üç tanesi WhatsAppda paylaşılmış ve her dersin bitiminde çocukların öğrendiklerini resim çizerek somutlaştırması sağlanmıştır. Resim aktivitelerinde öğretmen de çocuklarla birlikte resim yapmıştır. Resimleri yaparken program için yapılan şarkılar dinlenmiş ve zaman zaman bu resimler üzerine sohbetler edilmiştir. Çocuktan resmini anlatması istenmiş ve çocuğun tek kelimelik İngilizce ifadelerini, öğretmen İngilizce cümlelere dönüştürerek hem zengin bir dil sunmuş hem de öğrenilenleri tekrar etmiştir. Dersin işlenişine ilişkin 1 günlük plan örneği paylaşılmıştır (Bkz. EK-5).

Kontrol grubunda ise; aynı zaman diliminde ve süresince MEB yabancı dil öğretimi uygulaması gerçekleştirilmiştir. MEB yabancı dil öğretimi yönteminin uygulandığı sınıflarda da derslerde yabancı dil öğretmeni tarafından hiç Türkçe kullanılmamıştır. Hatta özel okulların birçoğunda İngilizce derslerinde Türkçe kullanılmaması için ya yurt dışından öğretmenler çalıştırılmaktadır ya da Türk öğretmenlere deney grubunun aksine, yabancı bir isim takılmakta ve yabancı gibi gösterilmektedir. Derslerde yine yaşantı odaklı programın aksine zorunlu olarak bir ders kitabı belirlenmiş ve eğitim bu kitabın sunduğu materyal ve etkinliklere dayalı olarak yürütülmüştür.

Uygulama süreci sonunda; Geliştirilen Yaşantı Odaklı Yabancı Dil Edinimi Ölçeği hem deney hem de kontrol grubuna eş zamanlı bir şekilde sontest olarak uygulanmıştır. Testler her iki grupta da sessiz, eğlenceli ve rahat bir ortam olan okul öncesi çocukların kullandığı dinlenme alanlarında yapılmış ve test esnasında çocuklara sticker ya da sakız gibi onları mutlu ettiği görülen küçük hediyeler verilmiştir. Çocuklar çoğu zaman ölçekteki resimleri sayfa sayfa çevirirken bunu kendileri yapmışlardır ve böylece ilgi ve beğenilerini ifade etmişlerdir. Test

139

uygulaması bittiğinde her çocukla el sıkışarak vedalaşılmış, yabancı dilde teşekkür edilerek sınıfına kadar kendisine eşlik edilmiş, mutlu ve keyifli bir şekilde ayrılması sağlanmıştır.

Sontestin uygulanmasından sonra tüm gruplara 3 hafta herhangi bir etkinlik ya da öğretim işlemi yapılmamıştır. Üç haftanın bitiminde tüm gruplara öğrenilenlerin kalıcılığını ölçmek amacıyla ölçme aracı tekrar uygulanmıştır. Kalıcılık testinin ardından program için yapılan şarkılar bir kitap ve bir CD’ye toplanmış, deney grubundaki tüm öğrencilere evde incelemeleri ve dinlemeleri için dağıtılmıştır. Kontrol grubunda ise aynı CD çocukların öğretmenlerine sınıflarda dinletilmek için hediye edilmiştir.