• Sonuç bulunamadı

10. Programın Temel Özellikleri

10.7 Yaşantı Odaklı Yabancı Dil Edinimi Programında Değerler

Yaşam için öğrenme felsefesinde insani değerler öğretme ve öğrenme sürecinin önemli bir parçasıdır. Bu sadece ilkokul ve ortaokul eğitimi süresince değil yabancı dil öğretimi sürecinde de dikkate alınması gereken bir felsefedir. Mino-Garces 2009 yılında yabancı dil olarak İngilizce öğrenen İspanyol öğrencilere Yaşam için Öğrenme adlı öğretme/öğrenme felsefesini sunduğu çalışmasında programın İspanyol öğrencilere kendi bilgilerinin mimarı olmak için yol gösterdiğini belirtmektedir. Programın felsefesinde öğrenci sürecin merkezidir ve kendi öğrendiklerinin yaratıcısıdır. Öğrenmenin bu yeni boyutunda edinim vurgulanmıştır ve bu felsefenin ilkeleri İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerden oluşan sınıflara uygulanmıştır. Yaşam için öğrenme bilginin bütün alanlarını ve insani değerleri bir ünite içinde bütünleştiren bir felsefedir. Bir bütün olarak düşünülen öğrenci de öğrendiği ya da edindiği her şeyi yaşamına katar. Bilinmesi gereken ilk şey yaşam için öğrenmenin bir yöntem değil felsefe olduğudur. Yabancı dil eğitimi olarak İngilizcede kullanılan herhangi bir öğrenim yöntemi yaşam için öğrenme ilkeleri göz önünde bulundurularak sınıfta uygulanabilir. Hiçbir şey izole edilmemiştir, insanoğlu bir bütündür ve bilginin bütün alanları yaşamla ilişkilidir. Ekvatordaki öğretmenlere göre yabancı dil öğretirken insani değerlerden bahsetmeye gerek yoktur ve asıl odaklanılması gereken şey dildeki dört beceridir: dinleme, konuşma, okuma ve yazma. Mino- Garces araştırmasında yabancı bir dil öğrenirken sadece dili kullanmanın yeterli olmadığını; kültür, edebiyat, genel bilgi, insani değerlerin de konu olarak düşünülmesi gerektiğini ifade etmiştir. Felsefenin temelini oluşturan insani değerler bilgi alanlarıyla ilişkilendirilmiştir ve bir konu olarak ele alınmıştır. Yabancı dil olarak İngilizcenin öğretilmesinde dört beceri (dinleme, konuşma, okuma ve yazma) insani değerlerle bir bütündür ve böyle verilmesi gerektiği düşünülmektedir (Mino-Garces, 2009 ss.81-89).

Ahlak insanın en önemli özelliklerinden birisidir. Değerlerin düşünce bazında kalması hiçbir şey ifade etmez. Önemli olan bahsedilen bu değerlerin davranışlara dönüşmesi ve uygulanabilmesidir. Bireylere ahlaki davranışlar kazandırılmalıdır. Bu kazandırma süreci sadece ailenin verceği eğitimle sınırlı değildir. Okul ve çevredeki herkes bireyin değerler

92

eğitiminde sorumluluk sahibidir. İnsanların giderek bencilleştiği, basit çıkarlar peşinde koştuğu, birbirinin hakkını yediği, duyarsızlaştığı, her şeyi kendi penceresiden işine geldiği gibi algıladığı ve kabalıkta sınır tanımadığı, başkalarını incitmekte tereddüt etmediği günümüzde başta okula ve öğretmenlere düşen görevler dünyanın barış ve huzuru için önemlidir (Kıncal, 2011 ss.75-76).

Yabancı dili öğretirken İngilizce’de sürekli bir şeyler isterken kullanılması gereken “please” ve kendisi için bir şeyler yapıldığında söylenmesi gereken “Thank you!” değerler eğitiminde nezaket ve yapılan iyiliğe veya yardıma karşı minnettarlığı bildirmede kullanılan ve bu dili konuşanların kültüründe başta olmak üzere diğer birçok kültürde de en başta öğretilmesi gerekenler arasındadır. İnsan ilişkilerinin ve sosyal etkileşmin en temel boyutudur (Carr, Morgan ve Gulliford, 2015 ss.766-781).

10.8. Yaşantı Odaklı Yabancı Dil Edinimi Programında Rutinler

Her gün yaklaşık aynı saatlerde yapılan etkinliklere rutinler denir. Toplanma ve temizlik etkinliğine katılan çocuklardan bu rutinler sayesinde asıl beklenen sorumluluk almaları, arkadaşıyla etkileşim kurup yardımlaşmaları, paylaşmaları ve çevresine duyarlı olmalarıdır. Bu ve benzeri diğer etkinliklerden çocukların keyif almaları ve oyun gibi değişik yöntemlerle vererek çocuklarda istek uyandırılmalıdır (Aral vd., 2000 s.135).

Rutinleri kullanarak dil gelişimini desteklemek çoğu zaman eğitimde bilinen ve uygulanan bir etkinlik değildir. Rutin etkinlikler okul öncesinde düzenli bir şekilde her gün gerçekleşen aktivitelerdir. Kurumsal (Okula geliş/Okuldan gidiş) ya da fiziksel ihtiyaçlara (Kahvaltı/Öğle yemeği saati, Üstünü değiştirme) hizmet eder. Eğitim programı hazırlanırken bu etkinlikler çoğu zaman gözardı edilmektedir çünkü önemli bir öğetim fıtsatı olarak değerlendirilmemektedir. Hâlbuki tam aksine rutin etkinlikler dil gelişimi için önemli fırsatlardır. Belirli rutin etkinlikler iletişimsel becerilere (Kullanım bilgisine) ve dilin diğer dört unsurunu (Sesbilgisel, Anlamsal, Biçimbirimsel, Sözdizimsel) geliştirmeye yönelik kullanılabilir (Otto, 2010 s.229).

Okula geliş: Okul öncesi çocukların okula geliş zamanları çeşitli dil becerilerini

geliştirmek için mükemmel fırsatlar sunar. Selamlaşmalarda, öğretmen ve diğer çocuklarla yapılan sohbetlerde kullanım bilgisi geliştirilir. Sosyal ortamlarda nasıl konuşacağı ile ilgili uygun kullanım yapılarını ve yaygın kullanımları öğrenirler. Örneğin, çocuklara düzgün bir

93

şekilde telaffuz ederek ve isimlerini söyleyerek selam verdiğinizde bireylerin iletişimdeki rolünün farkındalığı pekiştirilebilir. Okula geliş zamanlarında o gün yapılıcaklardan bahsederek çeşitli cümle yapıları kullanılır ve bu da anlam ve biçimbirimsel unsurlarının gelişimini destekler. Çocuklar bu konuşmalara cevap verdikçe ve katıldıkça ifade edici dil bilgilerini kullanma fırsatı yakalarlar. Kahvaltı/öğle yemeği saati: Bir şeyler yemek için çocukların ve öğretmenin bir masa etrafında keyifle bir araya gelmesi sırasında dil gelişimi sırasında sayısız fırsatlar doğar. Sınıf içinde ve dışarıda olan olaylarla ilgili informal sohbetlerin edildiği bu rutinde çocuklara aile ortamındaki yemek saatlerini hatırlatan samimi bir ortam oluşturulur. Öğretmenler, çocukların söylediklerini daha da genişletip, farklı kelimelerle tekrar ifade ederken onlara daha karmaşık cümle yapıları kurmada örnek olur. Dil unsurlarından kullanım, ses ve biçimbirimsel unsurları geliştirmede bu rutinden fayda sağlar. Yeni kelimeleri tanıştırmada sofradaki besinlerden yola çıkarak konuya ilişkin yeni sözcükler verilebilir. Çocukların ilgi ve isteklerine göre farklı kelimeler öğretilebilir. Yiyeceklerin renklerinden, şeklinden, tadından ve çeşitlerinde bahsedilebilir. Kahvaltı/öğle yemeği rutini derse dönüştürülmeden ve çocuklar yönetilmeye çalışılmadan, sadece onlar için hayatı kolaylaştırarak fırsata dönüştürülebilir. Okuldan eve gidiş saati: Bu rutin etkinliğinde eve giderken hazırlanma, toparlanma, vedalaşma çocuklara dil gelişimi açısından farklı ortamlarda ve durumlarda dilin nasıl kullanılacağı ve konuya ilişkin kelime bilgisini öğretmede göz ardı edilmemesi gereken bir fırsattır. “Goodbye”, “See you tomorrow” gibi vedalaşma kalıpları ya da “Ayakkabılarımı giyemiyorum”, “Resmimi eve götürebilir miyim?”, “Suluğumu gördün mü öğretmenim” gibi. Çocuklarını almaya gelen anne babalarla iletişim kurmak ve çocuğunun gün içinde yaptıklarıyla ilgili paylaşımlarda bulunmak çocuğun ev-okul arası gidiş gelişlerini kolaylaştıracaktır (Otto, 2010 ss.230-232).

Yaşantı odaklı yabancı dil eğitiminde rutinler İngilizce’nin her gün tekrar edilmesiyle ilgili mükemmel bir kaynak ve araç olmuştur. Çocuğun okula geliş gidişi ve beslenme saatleri dışında da, oyun, müzik, resim çizme, dans, şarkı söyleme, temizlik gibi daha birçok etkinlik rutinleştirilmiştir ve İngilizce edinimi için doğal bir kaynak haline gelmiştir.