• Sonuç bulunamadı

YABANCI DİL ÖĞRENMEDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM YOLLAR

All photos taken at the event has been published in IKSAD CONGRESS SOCIETY Facebook Group // to get the pictures, please, visit the group and become a member…

YABANCI DİL ÖĞRENMEDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM YOLLAR

Halil KÜÇÜKLER

Balıkesir Üniversitesi

Özet

Türkiye’nin uluslararası İngilizce Yeterlilik seviyesi dünya sıralamasında geri sıralardadır. Dünya sıralamasında 73. sıradadır. Dil seviyesi ise 47,17. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’nin İngilizce yeterlilik seviyesinin niçin gerilerde kaldığı ve Türkiye deki yabancı dil öğrenme/ öğretme zorlukları ve çözüm yolları üzerinedir. Yabancı dil öğreniminin önemi son zamanlarda günden güne hızla artmaktadır. Pek çok kişi bir yabancı dil öğrenmenin uluslararası önemini günden güne fark ederek bir yabancı dil öğrenmek istemektedirler. Pek çok kişi özellikle İngilizce öğrenimi daha çok yaygın kullanıldığından dolayı İngilizce öğrenimine karşı daha çok ilgi ve öğrenme isteği duymaktadır. Yabancı dil öğrenimi ve öğretiminde karşılaşılan pek çok zorluklar ve problemler vardır. Bunları tek bir başlık halinde ifade etmek mümkün değildir. Bu problemlerin çözümlerini de uzun uzun ele almak gerekmektedir. Bu problemlerin en önemlileri arasında, yabancı dil öğretiminde geçirilen zaman, becerilere uygun yöntem uygulama, dil pratiği sağlamadaki sorunlar, gelişmiş teknolojilerin ve internetin dil öğrenme ve öğretiminde yeterince kullanılamaması vb. sorunlar şeklinde sıralanmaktadır. Bu sorunların çözümü noktasında, devlet okullarında çeşitli proğramlar ve ders kitapları bazında çeşitli çalışmalar yapılmıştır ve hala bu konuda çeşitli yenilikler hayata geçirilmek istenmektedir. Bunların arasında İngilizce öğretimi erken yaşlara ve ilkokulların 2.sınıflarına kadar indirgenmiştir. İngilizce haftalık ders toplam saatleri arttırılmıştır. Yabancı dil öğrenme de geçirilen zaman, dil seviyelerine uygun düşen yöntem ve metaryallerle, becerilerin gelişmesini sağlama, dil pratiği uygulamaları konusunda internet teknolojilerinin etkili kullanımı, uluslararası değişim proğramlarının yaygınlaştırılması, dil öğretiminde başarılı olmuş programların paylaşılması vb çözümler yabancı dil öğrenmenin hem kalitesini artıracak hem de öğrenmenin yaygınlaşması ve kolaylaşmasını sağlıyacaktır.

KONGRE ÖZET KİTABI www.iksadkongre.org www.iksadkongre.com Sayfa 16 BİLİM VE TEKNOLOJİNİN SANAT UYGULAMALARI ÜZERİNDEKİ ÖNEMİ

Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Akif KAPLAN

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Cavit POLAT

Iğdır Üniversitesi

Özet

Bilim ve sanat doğayı algılama, anlama ve yansıtmada kendine özgü yöntemler kullanır. Teknoloji ise bilim ve sanatın bir aradalığıyla sanatsal üretime yenilikler kazandıracak araç ve gereçleri ortaya koyar. Dolayısıyla bilim, sanat ve teknoloji sürekli bir etkileşim içindedir. Sanatın tarihsel sürecinde bilim ve sanat ilk kez Rönesans’ta etkileşim içine girer. Bu döneme kadar bilim ve sanat ayrı birer kategori olarak düşünüldü. Rönesans sanatının tek kaçma noktalı ve çizgisel perspektif anlayışı geometri ve optik araştırmalarla desteklenir. Modern döneme kadar Euclid geometrisi, Newton’un fizik ve optik yasaları sanat ve sanatçılar üzerinde önemli rol oynar. Modern süreçte ise Chevreul ve Helmholtz gibi filozofların geliştirdikleri ‘aynı zamanda’ (simultan) renk zıtlık görüngüsü Empresyonist sanatçıları, 1905 yılında Einstein’in ortaya koyduğu ‘Özel Görelilik Teorisi’nin Kübizm sanat akımı üzerinde etkisi olur. Diğer taraftan Fransız matematikçi Maurice Princet’in Kübizmin doğuşunda öneli rol oynamıştır. Günümüz ya da çağdaş sanata gelindiğinde ise resimsel görselleştirmenin ve geleneksel tasarımların bilgisayar programları ve diğer görselleştirme teknolojileri araçlarla tasarlandıkları görülür. Tarihsel süreçte bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler, yeni buluşlar sanatçılar üzerinde etkisini göstermiş yeni anlatım biçimlerinin ve tekniklerinin oluşumunu sağlamıştır. Görüntü üretme teknolojileri çağdaş sanatta sanatçılara apayrı bir üretim seçeneği ve imkanı sunmaktadır. Örneğin, video art, video enstalasyon, enstelasyon, Kamusal sanat gibi sanatın teknolojik olarak dönüşümünü sağlar. Çoğu görüntüleme tekniği süreç olarak icra edilen performans, body art gibi sanat eserlerinin belgelendirilmesi, kalıcılığının sağlanması amacıyla yapılırken, bir çok görüntüleme araçları ise sanat üretiminin asıl tekniği olarak amaç haline gelmektedir. Hangi dönem ve çağda olursa olsun sanatçılar üretim biçimlerini o çağın tekniğiyle üretmeyi başarmıştır.

KONGRE ÖZET KİTABI www.iksadkongre.org www.iksadkongre.com Sayfa 17 USULSÜZ TEBLİGAT VE DENETİMİ

Dr. Öğretim Üyesi Şükran AKGÜN

Tebligatla ilgili temel kaynağımız 1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunudur. Kanunda yürürlüğe girmesinden sonra çok önemli değişiklikler olmuştur. Bunlardan en önemlileri Elektronik tebligat ile ilgili değişikliktir1 . Bu düzenlemeden sonra sanki Tebligat Kanunu ile ilgili tüm uygulamaların elektronik yolla yapılacağı izlenimi uyansa da elektronik tebliğ adresi almayan vatandaşlar için halen Tebligat Kanunu hükümleri uygulanacaktır.

Tebligat işlemi haber verme ve haber vermeyi belgelendirmeyi içerir. Haber vermenin önemi, Anayasada yer alan(md.36) “hak arama hürriyeti” bu kapsamda adil yargılanma hakkının kullanımı ile yakından ilgilidir. Kişilerin bu haklarını kullanabilmeleri için öncelikle kendileri ile ilgili durumdan haberdar edilmeleri gerekir. Bu haberdar edilme işleminin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılması gerekir.

Şekli ve emredici hükümleri içeren Tebligat Kanunu hükümlerine uyulmadan yapılan tebligat usulsüzdür. “Usulüne aykırı tebliğin hükmü: Madde 32 – Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa

bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şeklinde yer alan düzenleme karşısında usulsüz tebligatın tamamen geçersiz olmadığını ancak muhatabının bu usulsüz tebligattan haberdar olduğunu bildirmesi halinde haberdar olduğu tarih itibariyle tebligatın usulüne uygun olarak kabul edileceğini anlıyoruz.

Tebligatın usulsüzlüğünü inceleyecek olan makam “tebliğ evrakına karşı gidilecek yol bakımından hangi makam yetkili ise, o makam tarafından incelenir.”2 .

Yargıtay’a göre, icra ve iflas işleri nedeniyle gönderilen tebligatlardaki usulsüzlüğün muhatap tarafından iddia edilmesi üzerine icra mahkemesi tarafından incelenerek karar verilmesi gerekir. İcra dairesi kendiliğinden tebligatın usulsüzlüğünü dikkate alamaz3. Yargıtay’ın bu doğrultudaki kararları istikrar kazanmış durumdadır.

Ancak, Yargıtay, İİK md 5 gereğince devlet aleyhine açılan tazminat davalarında verdiği kararlarında ise bu görüşün aksine icra müdürlerinin tebligatın usulüne uygun olup olmadığını denetleme yükümlülüklerinin olduğunu kabul etmektedir. Yargıtay bir kararında;

1 Tebligat Kanunun 7?a maddesi, 11.1.2011 tarihli 6099 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ve 28.2.2018 tarihli 7102

sayılı kanunun 48 inci maddesi ile yapılan değişiklikler.

2 Yılmaz Ejder/Çağlar Tacar, Tebligat Hukuku, Yetkin Yayınları, 5. Baskı, 2007, sh.882.

3 12.HD. 17.2.1976 tarih,11333/1569 ( Uyar Kambiyo Senetlerine Mahsus takip, sh.439,440;Detaylı Bilgi için bkz

KONGRE ÖZET KİTABI www.iksadkongre.org www.iksadkongre.com Sayfa 18

“İcra müdürü, ödeme emrine ilişkin tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olup olmadığını denetlemekle yükümlü olduğundan, yapılan usulsüz tebligat nedeniyle hakkındaki takibin kesinleşmesi sonucu taşınmazı (haksız olarak) satılan borçlunun Adalet Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davasının kabulü gerekecektir”.4 Sonucuna varmıştır.

Burada usulsüz tebligatın icra dairesi tarafından kendiliğinden incelenip incelenmeyeceği konusunda çelişkili kararlar olduğu görülmektedir.

Yargıtay’ın aynı nitelikteki olayla ilgili farklı düzenlemeler karşısında birbiri ile temelde çelişen düşüncelere dayanarak verdiği kararlar konusunda bir an önce içtihatlarını birleştirme yoluna gitmesi gerekir.

Tebligat Kanununun usulüne uygun yerine getirilmesi hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı ile yakın ilgisi nedeniyle kanımızca Tebligat Kanunun 1. Maddesi gereğince tebligatı çıkartan merciler tarafından tebligatın usulüne uygun olup olmadığının incelenmesi gerekir. İlgili merci tarafından yapılacak inceleme ile anlaşılacak usulsüzlüklerinde düzeltilmesi mümkün olmalıdır. Ancak usulsüzlüğün ilgili mercii tarafından yapılan incelmeye rağmen anlaşılamaması halinde devletin sorumlu olması da düşünülmemelidir. Örneğin muhatabın evine geçici olarak gelen annesinin “aynı çatı altında yaşayan annesi” beyanını kabul ederek imza atması halinde ilgili merciiin bunu anlaması mümkün değildir. Buna karşılık Ticari şirketlere yapılan tebligatlarda yetkili aranmadan doğrudan çalışan imzasına tebligatın yapılmasının usulsüzlüğü ilk inceleme ile anlaşılacak bir usulsüzlüktür.

Bu hususlar dikkate alınarak Usulsüz tebligatla ilgili bir başka konuda 32. Maddede açıkça tebliğ tarihi olarak düzeltilecek tarihin muhatabın öğrendiğini beyan ettiği tarih olduğunu belirtmesine rağmen Yargıtay istikrarlı bir şekilde dosya kapsamından muhatabın tebligatı daha önce öğrendiğinin anlaşılması halinde bu tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceğini bildirmesidir. Bu durum Kanunla getirilmiş olan istisnanın genişletilmesi niteliğinde olduğundan uygun değildir.

4 4 HD.16.1.2003 T. E:2002/8860,K: 344 (Naklen Uyar Talihİcra ve İflas Kanunu Şerhi Cilt:1 İİK. 1-16, 2. Baskı,

KONGRE ÖZET KİTABI www.iksadkongre.org www.iksadkongre.com Sayfa 19

Yukarıda yer alan içtihatta borçlunun yapılan hacizle ödeme emri tebliğine vakıf olduğu kabul edilse dahi borçlunun dosyaya belge ibraz etmesi halinde belgenin ibraz tarihinden önceki her tebligata vakıf olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Bu nedenleemredici kurallara

uygulama ile istisna getirilmesi kanımızca yerinde bir sistem değildir.

Anahtar kelimeler: Usulsüz tebligat, Usulsüz tebligatın incelenmesi , usulsüz tebligatta

KONGRE ÖZET KİTABI www.iksadkongre.org www.iksadkongre.com Sayfa 20 ÇOK KRİTERLİ KARAR VERME YÖNTEMLERİ İLE DAHA İYİ BİR YAŞAM EN-