• Sonuç bulunamadı

ŞİKÂYET HAKK

All photos taken at the event has been published in IKSAD CONGRESS SOCIETY Facebook Group // to get the pictures, please, visit the group and become a member…

ŞİKÂYET HAKK

Doç. Dr. M. Fatih Bilal ALODALI

Necmettin Erbakan Üniversitesi

Özet

Nasıl ortaya çıktığı ile ilgili herhangi bir bilgi olmamakla birlikte, dilek ya da şikâyet için yetkili makamlara başvurabilme hakkı ya da uygulaması, yönetilenlerin bir hak arama biçimi olarak, tarihin belli dönemlerinde gündeme gelmiş bir konu olarak dikkat çekmektedir. Bu hakkın toplumun tümü için bağlayıcı kararlar alma yetkisine sahip olan “yönetenlerle”, alınan bu kararlara rıza gösterenler ya da rıza göstermek zorunda kalanlar yani “yönetilenler” arasındaki ilişkinin başlamasına kadar uzanmaktadır.

Bu hak ya da uygulama, bazen yöneticilerin sebep oldukları uygulamalardan kaynaklanan hoşnutsuzluğu ifade etme aracı olarak kullanırlarken, bazen de yapılması istenilen birtakım hizmet ve işlemlerin yerine getirilmesi hususundaki görüş, dilek ya da şikâyet biçiminde, yönetenlere bildirme yolu olarak görülmüştür.

İslâm öncesi Türk Devletleri’nde de görülen, ancak İslâm Devleti ile kurumsallaşmaya başlayan şikâyette bulunma hakkı; Türk-İslâm Devletleri’nin birçoğunda kurumsal olarak yer almıştır. Türk-İslâm Devletleri’nde ya tek tek ya da toplu olarak, yöneticilerden kaynaklanan sorunları, yöneticilerin yapmış olduğu haksız uygulamaları ortadan kaldırmak, bu tür konuları hükümdarlara bildirmek için bu yolu kullanmışlardır. Halkın bu hakka sahip olması, Türk-Türk İslam Devletlerini o dönemde var olan diğer birçok tek kişi idaresinden ayırmakta ve farklı kılmaktadır.

Bu bağlamda ele alınabilecek olan bu çalışma, İslâmiyet’in kabulü öncesi Türk devletleri, İslam devleti, Osmanlı öncesi Türk-İslam devletleri, Osmanlı klasik dönemindeki yönetilenlerin uğradığı haksızlıkları giderecek, yönetenleri denetleyecek bir yol olarak Şikâyet Hakkı’nın araştırma, incelenme ve değerlendirilebilmesinin akademik anlamda aydınlatıcı olabilme ve bir katkı sağlanabilmesi adına önemli bir işlevi yerine getireceği düşünülmektedir.

KONGRE ÖZET KİTABI www.iksadkongre.org www.iksadkongre.com Sayfa 35 TANZİMAT DÖNEMİNDE OSMANLI HUKUKU VE YARGI TEŞKİLATI

Doç. Dr. M. Fatih Bilal ALODALI

Necmettin Erbakan Üniversitesi

Özet

Monarşiyle yönetilen devletlerin hemen hemen hepsinde, yasama, yürütme ve yargı fonksiyonları, adı ne olursa olsun (halife, sultan, emir, padişah vs.) devlet başkanının sorumluluğu altında olmuştur. Ancak devlet başkanı bu fonksiyonlarını vekilleri vasıtasıyla kullanmıştır. Yargı fonksiyonu da devlet başkanı adına onun tayin ettiği hâkimler tarafından yerine getirilmiştir.

Tanzimat’ın çeşitli alanlarda getirmiş olduğu yenilikler arasında en önemlisi hukuk alanında getirmiş olduğu yeniliklerdir. Tanzimat, Osmanlı Devleti’nde o zamana kadar hüküm sürmüş olan “keyfilikten hukukiliğe”, “kanunsuzluktan meşruiyete”, “ehemmiyetsizlikten emniyete” geçişi ifade etmektedir.

Osmanlı Devleti’nin Tanzimat öncesi hukuksal yapısı, XIX. yüzyılda ortaya çıkan gelişmeleri karşılamaktan uzak kalmıştır. Geleneksel hukuk (İslâm hukuku) ıslah edilerek, ortaya çıkan yeni ihtiyaçları karşılayabilir hale getirmenin olanaksızlığı karşısında, Tanzimat döneminde yeni bir hukuk düzeninin temelleri atılmaya başlanmıştır. İslâm hukukunun dışında oluşan ve laik karakterli olan bu hukuk düzeni, İslâm hukuku ile birlikte ve aynı zamanda yürürlükte olmuştur. Tanzimat dönemi ve daha doğrusu II. Mahmut ve onu takip eden dönem, yargı organları açısından da yeniden düzenlemelere sahne olan bir dönem olmuştur. 1839 sonrası yapılan reformlar, II. Mahmut’un yaptığı reformlar gibi ordu, merkezi bürokrasi, taşra yönetimi, vergilendirme, eğitim ve haberleşme alanlarını kapsarken adli reformlara ve danışmaya dayalı usullere çok daha fazla ağırlık verilmeye başlanmıştır.

Bu çalışmada genel olarak Tanzimat öncesi Osmanlı Devleti’ndeki hukuk ve yargı sistemi, hukuk ve yargı sisteminde yaşanılan bozulmalar, bu bozulmalara bir çözüm olarak Tanzimat Fermanı’nın ilanı ve hukuk ve yargı sisteminde yaşanan değişim anlatılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Hukuk ve yargı sistemi, Tanzimat Fermanı, Yeniden

KONGRE ÖZET KİTABI www.iksadkongre.org www.iksadkongre.com Sayfa 36 KLASİK DÖNEM OSMANLI YÖNETİM GELENEĞİNDE YARGI ORGANLARI

Doç. Dr. M. Fatih Bilal ALODALI

Necmettin Erbakan Üniversitesi

Özet

İslâm hukuku, Osmanlı toplumunun gelecekteki şeklini belirlemekte bütün diğer etkenlerden daha büyük ve önemli bir role sahip olmuştur. Gerek Osmanlı Devleti içinde, gerekse İslâm dünyasının başka yerlerinde İslâm hukukunu koruyan ve uygulayanlar; eser yazan fıkıh bilginleri, müderrisler ve kadılar olmuştur. XIV. yüzyılda Osmanlı topraklarının ve diğer Anadolu Beylikleri’nin Müslüman nüfusunu oluşturan Türklerin büyük çoğunluğu okur-yazar olmamalarından dolayı inançlarının temel ilkelerinden başka bildiklerinin çoğunu, atalarının İran ve Selçuklu Anadolu’sunda yaşayan ve Farsça konuşan Müslümanlarla temaslarından edindikleri anlaşılmaktadır. Ancak İslâm hukuk sisteminin tam anlamıyla yerine oturması ve uygulanabilmesi için, müderrislere, müftülere ve kadılara ve doğal olarak onların yetişmesini sağlayacak olan medreselerin kurulmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Kendisinden önce müslüman olan Türk Devletleri gibi Osmanlı Devleti de hukuk sistemi olarak İslâm Hukukunu benimsemiş ve diğer Türk-İslâm devletlerinde olduğu gibi yargı organları yine kadılardan oluşmuştur. Ancak “Şer’iye Mahkemeleri” denen kadılar dışında da yargı organları ve makamları da olmuştur.

Osmanlı Devleti’nde kadıların eğitimi ve yetişmesi için ilk medrese Orhan Gazi zamanında kurulmuştur. Ancak Osmanlı devlet ve toplum sisteminde “tedris, kaza ve ifta” mesleklerinin ayırımı, derecelenmesi, rütbelerin eşitlenmesi ve kadılık kurumunun asıl şekillenişi Fatih Sultan Mehmet devrinde gerçekleşmiştir.

Bu çalışmada genel olarak klasik dönemde Osmanlı Devleti’ndeki yargı organlarına, bir idari ve adli birim olan kadılık teşkilatına değinilecektir.

KONGRE ÖZET KİTABI www.iksadkongre.org www.iksadkongre.com Sayfa 37 TÜRKİYE’ DE HİBRİT-ELEKTRİKLİ OTOMOBİL SATIŞLARININ TEŞVİKİNDE