• Sonuç bulunamadı

LARA DAİR İNANMALAR

Belgede Bireysel Dinî Yaşayış ve Hac (sayfa 183-187)

All photos taken at the event has been published in IKSAD CONGRESS SOCIETY Facebook Group // to get the pictures, please, visit the group and become a member…

LARA DAİR İNANMALAR

Dr. Öğr. Gör. Fatma ATEŞ

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi

Özet

Türk halk anlatılarında tabiatüstü özelliklerle yüklü, insanlardan farklı özellikler taşıyan bazı gizli güçler bulunmaktadır. Bu gizli güçlerin ne oldukları ve neye benzedikleri tam olarak keşfedilmemiştir. Ancak bu varlıklarla ilgili elde edilen bilgiler, bu varlıkları gördüğünü söyleyen ya da gördüğüne inanan kişilerden alınan veriler neticesinde tasavvur edilmektedir.

Kötü ruhlar grubundan kabul edilen “kara iyeler” Orta Asya’dan Anadolu’ya, oradan da Balkanlara kadar uzanan coğrafyada varlıklarını korumakla birlikte Avrupa’da ve dünyanın diğer coğrafyalarında da farklı isimlerle yer almaktadır.

İslamiyet’ten evvel yer-su ruhları başlığı altında ele alınan bu varlıklar farklı isimlerle anılmalarına rağmen İslamiyet’in etkisi ile bu olağanüstü varlıkların hepsi “cin” başlığı altında anılır olmuştur. Ancak bu gizli güçler farklı özelliklerde ve farklı isimlerde hala halk belleğinde yer almaktadır. Halk anlatılarında yer alan bu varlıklarla ilgili zaman zaman toplum içerisinde birçok inanç ve uygulama gelişmiştir. Bu bazen bir kaçınma olabileceği gibi bazen da kabul olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çalışmamızda Adana efsanelerinde yer alan olağanüstü varlıklar hakkında bilgi verilecektir. Bu varlıklardan bazıları “Kara İyeler” bazıları da “Ak İyeler” grubunda yer almaktadır. Bu bağlamda bu varlıklar çalışmada iki başlık altında incelenecektir. Halk arasında olağanüstü oldukları ve görülemedikleri bilinen, ancak var olduklarına inanılan Kara İyelerden “Al Karısı, Al Avrat, Cin, Kabus, Abdülmay, Peri, Ejderha” gibi varlıklar bir başlıkta, Ak İyelerden “Hızır, Melek, Şahmeran, Lokman Hekim” gibi varlıklar farklı bir başlık altında incelenecektir. Bu varlıklarla ilgili verilecek bilgilere ilaveten çalışmada, Adana’da halen uygulanan ritüel örneklerinden kabul edilebilecek uygulamalara da yer verilecektir.

Anahtar Kelimeler: Efsane, Mit, Adana, Olağanüstü varlıklar, inanç

EXTRAORDINARY BEINGS IN THE LEGENDS OF ADANA AND BELIEFS ABOUT THEM

Abstract

In Turkish folk narratives, there are hidden powers loaded with supernatural features, which have different features from human beings. What these secret forces are and what they look like have not been fully discovered. However, the information obtained from these

KONGRE ÖZET KİTABI www.iksadkongre.org www.iksadkongre.com Sayfa 148

extraordinary beings is recognised as a result of data received from people who say they see these beings or believe they see it.

“Kara Iyes” which are accepted from the bad spirit group protect their existance from Central Asia to Anatolia and from there to the Balkans, but are so also included in Europe and in other regions of the World with different names.

Although these beings were mentioned under the title of ground-water spirits before Islam, all of these extraordinary beings were taken under the title “Cin” with the effect of the Islam. However, these secret forces are still in public memory with different features and different names. From time to time, many beliefs and implementations have developed in society about these beings in public narratives. This may sometimes be an avodiance or thise sometimes emerges us as an acceptance.

In our study, you will be informed about the extraordinary beings in the legends of Adana. Some of these extraordinary beings are located in the “Kara İyes” group and some of them are in the “Ak Iyes” group. In this context, these extraordinary beings will be investigated in two titles. Entities such as “Al Karısı, Al Avrat, Sprite, Kabus, Abdülmay, Nymph, Dragon” from the “Kara Iyes” which are known as supernatural and invisible are going to be examined under one heading whereas entities such as “Hızır, Angel, Şahmeran, Lokman Hekim” from the ''Ak Iyes'' under another heading. In addition to the informations on these extraordinary beings, the techniques to be accepted from the current ritual examples in Adana will also be included.

KONGRE ÖZET KİTABI www.iksadkongre.org www.iksadkongre.com Sayfa 149 TEMİZLİK ÜRÜNLERİNDE TÜRKÇENİN KULLANIMI

Doç. Dr. Yeter TORUN ÖĞRETMEN

Özet

Temizlik kültürü, toplumsal yaşayış içinde önemli bir yere sahiptir. Türkçede “arın-, çim-, yıka-

, yu-, aklan-” gibi temizlik kavram alanına yönelik birçok fiilin kullanılıyor olması, bu

kavramının Türk toplumu için önemini vurgulamaktadır. Maddi kültür bağlamında eskiden çok sınırlı sayıda temizlik ürünü kullanılırken, bugün toplumsal ve bilimsel değişme ve gelişmelerle birlikte, temizlik kültürüne yönelik ürünlerde de değişim ve çeşitlilik kendini göstermiştir. Özellikle küreselleşme ve uluslararası ticaretin yansıması olarak temizlik ürünlerinin satış ve pazarlamasında ilgili ürünün içeriği, niteliği kadar; bu ürünleri tanımlayan ve alıcı kitlesini etkilemeye ve algı oluşturmaya yönelik olarak dilin kullanımı da ayrıca önemli bir konu durumuna gelmiştir. Temizlik ürünlerinde ilgili ürünü tanıtıcı, kısa, çarpıcı ve albeni oluşturmaya yönelik çağrışım alanı geniş ifadelerle ürünün pazarlanması ve satışı hedeflenir olmuştur. Bu çerçevede gününüzde reklam ve pazarlamaya yönelik olarak dili daha etkili şekilde kullanma çabası ve bu alanda çalışanların kendi yaratıcılıklarını ortaya koyma çabaları kendini göstermektedir. Herkesin mutfağında, banyosunda ya da evinde temizlik için kullandığı belli araç gereçler ve temizlik ürünleri vardır. Bu çalışmanın konusunu yerli veya yabancı temizlik ürünü marka adı verilmeden banyo, mutfak ve genel olarak ev temizliğinde kullanılan temizlik ürünlerinde ilgili ürünü tanıtan, tanımlayan Türkçe ifadeler üzerinde durmak amaçlanmıştır. Bu amaçla, banyoda çamaşırlar için kullanılan çamaşır deterjanları, yumuşatıcılar; kişisel temizlik ürünleri: sabun, şampuan, saç kremi ve duş jelleri üzerindeki Türkçe ifadeler; mutfakta kullanılan bulaşık deterjanları ile ev temizliğinde kullanılan temizlik ürünlerindeki Türkçe ifadeler sözdizimi özellikleri, ilgili sözcüklerin kavram alanı ve çağrışım ile duygusal değeri üzerinde durulmuştur. Söz gelimi bazı duş jelleri üzerinde yer alan

Hindistan cevizi cazibesi, böğürtlen keyfi, çilek rüyası gibi ifadeler sözdizimsel olarak birer

belirtisiz isim tamlamasından oluşurken, tamlamada yer alan Hindistan cevizi, böğürtlen, çilek flora (bitki) kavram alanına yönelik sözcüklerden oluşmaktadır. Bu sözcüklerle tamlama kuran

cazibe, keyif, rüya sözcükleri ise daha çok soyut kavramlardır ve bunlar aynı zamanda çağrışım

alanı daha geniş ve duygu değeri yüksek sözcüklerdir.

KONGRE ÖZET KİTABI www.iksadkongre.org www.iksadkongre.com Sayfa 150 SIDE BY SIDE (2012, CHRISTOPHER KENNEALLY) BELGESELİ BAĞLAMINDA

FİLM ÜRETİMİNDE DİJİTAL TEKNOLOJİ KULLANIMINA DAİR BİR DEĞERLENDİRME

Öğr. Gör. Emre Ahmet SEÇMEN

T.C. İstanbul Arel Üniversitesi

Özet

1895 yılında icat edilen sinema, belli bir tarihe kadar pelikül ismi verilen fotokimyasal filmi bir hammadde olarak kullanmıştır. Bu hammadde aynı zamanda elle kurgulanarak bir araya getirilmiş; sinema salonlarında izleyicilere gösterilme aşamasında da kurguda birbirine eklenen peliküllerden oluşan bütünün bir kopyası olarak yine fiziksel bir malzeme halinde sunulmuştur. Sesin sinemada kullanımı ve renkli filme geçişle devam eden bu gelişmeler, 1960’lı yılların sonlarında film üretiminde kullanılmaya başlanan bir araç olan bilgisayar ile dijital üretim için ilk adımların atılmasıyla günümüzde hala devam eden bir filmin üretim biçiminin değişimine sebep olmuştur. Kurgunun bilgisayarda yapılmaya başlaması, film şeridi kullanan kameraların yerine video kasetlere kayıt yapan basit kameraların çıkışı, başta Dogme 95 akımı yönetmenlerinin bu kameraları kullanarak filmlerini çekmesi, sinema kameralarının peliküle kayıt etmeyi bırakıp dijital kayda yönelmeleri, fiziki çekim ortamında kaydedilmeyip tamamen bilgisayarda üretilen dijital görüntülerin artışı ve sinema salonlarındaki gösterim sistemlerinin dijital oynatıcılara doğru dönüşümü şeklinde kronolojik olarak sıralanabilecek teknolojik gelişmeler sektörün aktörleri arasında birtakım fikir ayrılıklarını da beraberinde getirmiştir. Araştırmanın ana örneklemi olan Side By Side (2012, Christopher Kenneally) belgeseli, çalışmanın ana problem sorusu çerçevesinde film üretiminde yer alan birçok yönetmen, görüntü yönetmeni, kurgucu, yapımcı, oyuncu, görsel efekt uzmanı, renk uzmanı, film festivali direktörünü bir araya getirmiş, onlarla röportajlar yaparak film üretiminin geçmişini ve geleceğini dijitalleşme bağlamında tartışmaya açmış bir yapımdır. Film üretimindeki teknolojik kronolojiyle paralel bir şekilde, belgeselde yapılan röportajların deşifreleri ile tartışmayı amaçlayan bir derleme çalışması olan bu araştırmada film üreticileri; film üretimindeki dijitalleşmeye tamamen karşı çıkanlar, dijitalleşmeyi sonuna kadar destekleyenler ve dijital teknoloji destekli üretim yapan fakat buna karşı mesafeli duranlar şeklinde üç farklı kategori üzerinden değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmede belgeselin deşifresi haricinde, arşiv taraması yapılarak belgeselde görüşlerini beyan eden film üreticilerine ait yazılı ve elektronik kaynaklardan konu ile ilgili elde edilmiş bilgilere yer verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sinema, Film Üretimi, Dijital Teknoloji, Dijitalleşme, Side By Side

KONGRE ÖZET KİTABI www.iksadkongre.org www.iksadkongre.com Sayfa 151 RENDERING CULTURE-SPECIFIC ITEMS IN SUBTITLE TRANSLATION: A

Belgede Bireysel Dinî Yaşayış ve Hac (sayfa 183-187)