• Sonuç bulunamadı

3.1. Kayseri Ayanlarının Merkez ile İlişkileri

3.1.3. İktisadi ve Mali Açıdan İlişkiler

3.1.3.1. Vergi Toplama

18. yüzyıl Osmanlı ekonomi sistemini inceleyen araştırmacıların büyük çoğunluğu yüzyılı iki farklı döneme ayırmaktadır. Yüzyılın ortalarına kadar olan birinci dönem, savaşlar açısından ciddi sayılabilecek bir yenilgi olmadığı gibi ekonomi bakımından da genel bir yayılma ve genişleme trendi göstermekteydi. Buna karşılık ikinci dönem hem savaşlar hem de ekonomik açıdan, özellikle 1760-70’lerden sonra giderek belirginleşen bir üretim azalmasından dolayı zor bir süreç olmuştur.538

Daralmanın olduğu bu dönemlerde vergiyi etkin bir şekilde toplamak merkez için önemli bir mesele haline gelmiştir.

Savaş zamanlarında asker toplamakta sıkıntı çeken imparatorluğun taşrada sık sık isyan eden valilerden dolayı buralardan vergi toplayamaz hale geldiğini vurgulayan Pamuk’a göre böylece merkezin mali bunalımı artmıştır. Yazara göre, bu durum merkezi hükümeti mali ve askeri ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir toplumsal kesim arayışına itmiştir ve böylece ayanların güçlenerek ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. Yöre halkını ve yerel çıkarları devlet adına temsil etmeye başlayan ayanların, hükümetin taşradaki temsilcisi olarak belirli askeri ve idari işlevlerin yanı sıra mali ve iktisadi görevleri yerine getirmek durumunda olduğunu ileri sürmüştür.539 18. yüzyılın özellikle

ikinci yarısından sonra mütesellimlik makamlarını ele geçiren ayanların devlet adına vergi toplamaları böylece resmileşmiştir. Diğer bir ifade ile, 18. yüzyılda vergilerin kanuna uygun şekilde toplamasının ayanların eline geçmesi onların mali görevlerini ön plana çıkarmıştır.

Kayseri ayanlarının vergi tarhı (kanunda belirlenen oranlara uyularak hesaplama) ve tahsilinde görev aldıkları bilinmektedir. Ayan, kadı ve diğer idarecilerin oluşturduğu zümre ilgili bölgenin “erkek nüfusu veya hanesi üzerine tarh edilecek

538 Bu hususta daha detaylı bilgi için: Mehmet Genç, Osmanlı İmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi (Ankara: Ötüken Yayınları, 2014), 209-222.

539 Şevket Pamuk, Osmanlı-Türkiye İktisadi Durumu 1500-1914 (İstanbul: İletişim Yayınları,2007), 140- 143. Ayrıca bakınız: Naima, Naima Tarihi, çev. Zuhuri Danışman, Cilt 6 (İstanbul, Kardeş Matbaası, 1969), 2522.

vergileri” belirledikten sonra yılda iki kez olmak üzere tevzi’ defterine kaydedildikten sonra kadı sicillerine yazılırdı. Bundan sonra deftere uygun şekilde tahsili yapılmaktaydı. Bu defterlerin düzenlenmesinde rol alan ayanlar, vergilerin tahsilinde de önemli görevler üstlenmişlerdir.540 Bazı araştırmacılar ayanların bu görevleri

karşılığında “ayaniye”, “ayanlık caizesi” gibi farklı adlarla ücret aldıklarını belirtmektedirler ancak Kayseri sancağı ayanlarının böyle bir ücret aldığına rastlanılmamıştır. Fakat, mahkeme kayıtlarında, ayanların salyane defterlerine kendi adlarına fazladan vergiler eklediklerine çok sık rastlanılmıştır.

Kayseri sancağı ayanlarının vergi toplama görevine dair merkez tarafından yollanan birçok ferman bulunmaktadır. Zennecizadeler sancaktaki ayanlar içerisinde en çok vergi toplayan ayan ailesidir. İltizam- malikane sistemi ile sancağın mukataalarından bazılarını uzun süre ellerinde tutmuşlardır. Örneğin Eşkun ve Köşk mukataalarını Zennecizadeler ihale ile almışlardır. Mukataaları ihale ile almalarının yanı sıra, 1760-63 yılları arasında Karaman eyaleti adet-i ağnam vergisini toplama hakkı Zennecizade Seyyid Mehmet Ağa’ya verilmiştir. Mehmet Ağa’dan sonra adet-i ağnam vergisini Seyyid Mustafa Ağa toplamaya başlamıştır.541 Kayseri sancağının enfiye

mukataası vergisi de Kayseri ayanları tarafından toplanmıştır.542

İltizam ve malikane sistemi dışında, Zennecizadelerin topladığı vergilerden biri cizye vergisidir. Örneğin, Seyyit Mustafa Ağa’nın 1730-1731 senesinde Karaman Eyaleti’nin cizyesini topladığı bilinmektedir. Seyyit Mehmet Ağa, 1742-43 senesinde Kayseri sancağı cizyesini toplamıştır. 1769-70 senelerinde ise oğlu Seyyid Mustafa Ağa cizyeyi almıştır.543 1773-1774 senesinde Kayseri ayanı olan Zennecioğlu Seyyid

Mustafa Ağa’dan Karaman eyaletinin cizye vergisini toplaması merkez tarafından istenmiştir.544

Tımarlı sipahilerden gelirleri kadar cebelü askeri çıkarmadıklarında kendilerinden “cebelü bedeli” adıyla vergi alınırdı.545 18. yüzyılda çok yaygın olan bu

540 Mehtap Özdeğer, “Osmanlı Devlet Teşkilatında Ayanın Mali ve İdari Yönetime Müdahale Devri”, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası, Cilt.50 (İstanbul, 2000): 83.

541 Karasu, “Osmanlı Devleti’nde Ayanlık”, 92-94.

542 Yücel Özkaya, Osmanlı İmparatorluğu’nda Ayanlık, Doçentlik Tezi (Ankara: A.Ü. Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Yayınları), 157.

543 Karasu, “Osmanlı Devleti’nde Ayanlık”, 93-95. 544 KŞS 171, s 233, h. 282.

vergilerin toplamasında Kayseri ayanlarının rolü yadsınamaz. 1738 tarihli buyrulduya göre, Maraş’a bağlı Zamantı mukataasına sahip olan Kalaycızade Mustafa’nın mal bedeli cebeliyesini topladığı bilinmektedir.546 Bir diğer örnek 1192 (1778) senesine

aittir. Konya, Kayseri, Kırşehir, Aksaray, Niğde şehirlerinden 205 neferin her birinde kırkar guruştan 8200 guruş cebelü bedeliyeleri olduğu hazineyi amirede mahfuz baş muhasebe defterlerinde kayıtlı olduğu ve bunun tahsili için merkez tarafından ayanlardan yardım talep edilmiştir.547 Yine aynı şekilde cebelü bedeliyesinin tahsil

edilmesi gerektiğine dair bir başka örnek 1212 (1797) senesine aittir. Hazineyi amirede saklı olan baş muhasebe defterine göre Konya’nın 32,5 neferi, Niğde’nin 50 neferi, Aksaray Sancağı’nın 14 neferi, Kayseri Sancağı’nın 12,5 neferi, Beyşehir 26 nefer, Kırşehir 8 nefer, Akşehir 17 nefer olmak üzere toplamda 160 nefer kaydedilmiştir. Lazım gelen 6 bin 400 guruş bedeliyelerinın alınmadıgı da fark edilince (derkenar olduğu) ayanlardan verginin tahsili hususunda yardım istenmiştir.548 Bu benzeri

örneklere 18. yüzyıl boyunca sık rastlanılmıştır. Mehmet Genç’e göre “savaş yıllarında alınan cebelü bedeliyesinin 18. yüzyılın ikinci yarısında toplam devlet gelirlerinin %10’unu aşacak bir seviyede” olmuştur.549 18. yüzyılın ortası özellikle son çeyreğine

ait arşiv kayıtlarında cebelü bedeliyesi vergisinin toplanmasında diğer idareciler gibi ayanlardan da yardım talep edildiğini içeren hükümlere sık rastlanılması bu durumu teyit etmektedir.

Ayanlar bunların dışında, merkezi hükümet için önemli olan imdad-ı hazeriyye ve imdad-ı seferiyye ile sürsat bedeli vergilerini toplamışlardır. Ebubekir Paşa tarafından 1195 senesi saferin 29. gününde (24 Şubat 1781) üzerinde olan hissesine isabet eden hazeriyye akçesinin tahsil olunmamasından dolayı Paşa’nın kapu kethüdası olan Ayan Mustafa Ağa’ya arzuhal gönderilip bir an önce verginin tahsil edilmesi ve miktarından fazla akçenin alınmaması tembihlenmiştir.550 Bunun dışında, Kayseri’den 750 guruş

imdad-ı hazeriyyenin tahsil edilmesi emredilmiştir.551 Kayseri ayanlarından

546 Özen Tok, “130 Numaralı Kayseri Şer’iye Sicili (H.1151/M. 1738-39) Transkripsiyon ve Değerlendirme”, (Yüksek Lisans Tezi, Kayseri Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1996): 140, belge 336. Belge’de Ağa’nın mal bedeli cebeliyesini tam teslim etmediği ve Ağa’da kalan 399, 5 guruşun teslim edilmesi emredilmiştir.

547 KŞS 159, s.50, h. 201-202. 548 KŞS 174, s.7, h.2.

549 Genç, Osmanlı İmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi, 111.

550 KŞS 161, s. 37, h.2. Defterlerdeki kayıtlara göre Kayseri sancağında vaki kazalardan mutasarrıf için sene de üc taksit ile 2750 guruş imdad-ı hazeriyye tertip ve tayin kılınmıştır. Ancak istenen akçe toplanamamış ve ahali zimmetlerinde kalmıştır.

Kalaycızade Mustafa’dan sürat bedelinin toplanması talep edilmiştir. Ancak, Ağa’nın uhdesinde olan Sivas eyaleti sürsat bedelinden borcu kalmıştır. 1809 buçuk kuruş olan borcun gönderilmesi için Karaman Valisi Vezir Osman Paşa'ya hüküm gönderilmiştir.552

Vergi toplamanın yanı sıra, sancağın ayanlarının kazalara ait vergilerin taksimi ve tevzi işlerinden sorumluydular. Diğer bir deyişle, salyane defterlerinin tevzi ve taksim görevlerinden de sorumlulardı. Bunların tahsili ve merkeze gönderilmesi görevleri ayanlardan istenmiştir.553 Ya da daha önceden tevzi edilmiş ise sadece defterde

belirtildiği şekilde toplamaları emredilmiştir.554

3.1.3.2. Vergi Toplanmasında Ortaya Çıkan Problemlerin Önlenmesi