• Sonuç bulunamadı

Şehirlerin İmar ve Bakımının Sağlanması

3.1. Kayseri Ayanlarının Merkez ile İlişkileri

3.1.3. İktisadi ve Mali Açıdan İlişkiler

3.1.4.1. Şehirlerin İmar ve Bakımının Sağlanması

Osmanlı şehir hayatında yolların ve köprülerin onarımı veyahut bakımının yanı sıra halkın su ihtiyacının karşılanması gibi önemli görevler belediyeciliğin başında gelen işlerdir. Tanzimat öncesinde imparatorlukta şehrin alt yapı hizmetlerinin bakımı genelde bölgenin mahalle teşkilatı, loncalar, vakıflar579, ayan ve ileri gelenlerinin göstermiş

oldukları gayretler ile yerine getirilmiştir. Diğer bir ifade ile ayanlar, sancak ve kazalardaki bazı beledi görevleri ifa eden kişilerdir. Böylece ayanlar kentin gelişimine doğrudan ya da dolaylı olarak katkıda bulunmuşlardır.

Kayseri ayanlarının imar faaliyetleri, ahali tarafından kullanılan hanlar, hamamlar, su yolları, köprü, çeşme, cami gibi çeşitli dini ve sosyal yapıların inşa ve onarımını içermektedir. Örneğin, Kayseri’de Camii Kebir su yolunda cari çeşmenin mecrayı kadimi (su yatağı) tamire muhtaç bir durumda olduğundan dolayı bölgenin

olunmalarından dolayı merkeze şikâyette bulunmuşlardır. Cizyeleri tahsil olunduktan sonra mutalebe namıyla akçe talep ile rencide olunmamaları için Bozok sancağı mutasarrıfı Cabbarzade Süleyman Bey’e ferman yollanmıştır. KŞS 180, s. 23, h. 39.

578 KŞS 158, s. 33, h. 66.

579 Yasemin Avcı, “Tanzimat Döneminde Osmanlı Belediyeciliği Üzerine Karşılaştırmalı Analizler”, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 24 (2016): 182.

ayanları ve ileri gelenlerinden para toplanmıştır. Gömeçlizade Seyyid el-hac Mehmed Ağa’ya teslim edilen para ile söz konusu Cami-i Kebir su yolu tamir edilmiştir.580

Tablo 1. Cami-i Kebir Su Yolunun Tamiri

Bağışçılar Miktarı

Osman Efendizade 25 guruş

Ayan Bektaşzade Seyyid Mehmed Ağa 25 guruş

Zennecizade Ahmed Ağa 25 guruş

Emir Ağazade Emin Efendi 25 guruş

Feyzullah Efendizade Hacı Mehmed Efendi 25 guruş Ayan Kığlamazzade Sadık Efendi 25 guruş

Ayan Gübgübzade Ebubekir Ağa 25 guruş

Saçan Hasan zade Hacı Mahmud Ağa 100 guruş

Kaytazzade Ali Ağa 25 guruş

Kiretçizade Mehmed Ağa 10 guruş

Oduncu zade Halil Efendi 20 guruş

Hallaczade Hacı Ömer Ağa 25 guruş

Bakırcı Hacı İsmail 25 guruş

Akkaş zade 10 guruş

Kenanzade Hacı Mehmed Ağa 10 guruş

Kethüdazade Mehmet Ağa 10 guruş

Tebriz ağasızade 15 guruş

Koca Develizade 10 guruş

Löklökzade Hacı Hasan Efendi 5 guruş

Talaslızade Seyyid Ali Ağa 10 guruş

Cizyedar Halil Ağa 20 guruş

Kazancılar içinde Hacı Bekir 5 guruş

Toplamda 470 guruş

Kaynak: KŞS 163, s. 24, h. 2.

Merkezi hükümet tarafından gayrimüslimlere ait olan yapıların onarımı sıkı bir denetim altında tutulurdu. En küçük bir inşa ve tamiratın yapılabilmesi için merkez

tarafından izin alındıktan sonra keşif yapılır ve onarım başlardı. Kayseri’deki deprem sonrasında şehirde bulunan Ermenilere ait bir manastırda bazı tahribatlar meydana gelmiştir. Manastırın avlusundaki çeşme, gelen giden ziyaretçilerin dinlenmesi için gerekli misafirhane gibi birkaç yapı zarar görmüştür ve binaların bazı yerlerinde de çökmeler olmuştur. Yapılacak olan keşif sonrası onarılması ve tamir edilmesi gereken yerlerin bir an önce halledilmesi hususunda Kayseri ayanları ve mutasarrıfı Ebubekir Paşa’ya emri ferman gönderilmiştir.581

Şehirlerde imar faaliyetlerine katkıda bulunan unsurlardan biri de vakıflardır. Kayseri ayanları vakıflar kurarak kamuya beledi hizmetlerde bulunmuşlardır. Vakıf gelirleri ile ayanlar birçok camii, okul, kütüphane, köprü, çeşme ve yol inşa ederek bölgeye birçok yatırım yapmışlardır. R. Zens’e göre ayanların vakıf işlerine bu kadar ehemmiyet göstermelerinin iki sebebi vardır. Birincisi, toplum nezdindeki itibarını artırma ve vakıflar kurarak aile içindeki servetin devlet tarafından el konulmasını koruma gayesidir. Bilindiği gibi vakıf gelirleri kurucusu tarafından atanan kişinin yönetimindedir. Ayanlar kurdukları vakıflara genelde kendi aile üyelerinden birini atamıştır ki böylece gelirlerin nesilden nesile aktarılması hedeflenmiştir. İkincisi, bölgenin tüm gücünü elde tutarak iktidar sahibi rolünü üstlenen ayanlar halkın zihninde kendilerinin en iyi seçenek olduklarını ve onların çıkarlarını düşünen tek kişi olduklarının algısını yaratma hedefidir.582 Her ne amaçla olursa olsun, Kayseri

ayanlarının bölgeye yaptıkları yatırımlar ile beledi hizmetlere katkı sundukları tartışmasız bir gerçektir.

Kayseri ayanı Zennecizade Seyyid Mehmet Ağa’ya ait 1760 tarihli vakfiyede Ağa’nın bölgede bulunan kamu ve binaların bakımı gibi bazı beledi hizmetleri üstlendiği görülmektedir. Oturduğu Huvand mahallesinde yeni bir çeşme inşa ettiği bilinmektedir. Kurduğu vakfa ait gelirlerden evkafın ihtiyacı olan tamir ve onarımına harcama yapılmasının yanı sıra yeni yapılacak olan bina ve çeşmelerin masrafları da yine bu gelirlerden karşılanmıştır.583 Ağa’nın vakfiyesine göre, sancağa yapılan beledi hizmetler

sadece bina bakım ve onarımı ile sınırlı değildir. Ağa, eğitim, sağlık, dini gibi alanlarda hizmetlerde bulunulması için vakfiye gelirlerinden harcama yapılması hususunda

581 KŞS 162, s.22, h. 57.

582 Robert Zens, "Provincial Powers: The Rise of Ottoman Local Notables (Ayan)", History Studies, Cilt 3, Sayı 3 (2011): 446.

hazırladığı vakfiyeye şartlar koymuştur. Bunlardan biri, vakıf gelirlerinden muharrem ayı için her sene 25 guruş ayrılmasının yanı sıra fukaraya ve ihtiyaç sahibi mahallere çorba dağıtılmasıdır. Mehmet Ağa’nın koyduğu vakfiye şartlarından bir diğeri, Huvand Mahallesi'nde ecdâdının inşa eyledikleri mu‘allimhânedeki fakir öğrencilerin ve öğretmenlerin masrafları için yıllık 24 guruş verilmesi ve sıbyan mektebi öğretmenlerine mesleğe başlamaları itibariyle günlük üç akçe verilmesidir. Fukarâ evlâdlarının hastalık ve tedavi masraflarının karşılanması da vakfiye gelirlerinden sağlanmıştır. Bunların dışında, vakfın mütevellisi için bir Mushaf-ı şerif alınması talebiyle dini alanda da yardımlar yaptıkları görülmüştür.584

Dini alanda yardım ve yatırımlara önem veren Kayseri ayanlarından bir diğeri de Kalaycızadelerdir. Kayseri sancağında inşa eylediği camiinin imamet ve hitabetinin tevcihi hususundaki 1790 yılına ait arşiv belgesinde Kalaycıoğlu Mehmed Ağa’dan

Eshab-ı hayrattan olarak bahsedilmektedir. Kalaycıoğlu Mehmed Ağa bir arzuhal sunup

Kayseri sancağı Darende kazasında bina eylediği mescidin cami olmağa salahiyeti olduğundan yeniden minber konması ve cum’a namazları ve bayramlarda ezanı okuyacak ve hitabet edecek birinin atanmasını talep etmiştir. Uygun kişi olarak Hasan Halife’nin tayin edilmesi dilekçede belirtmiştir.585 Ayanların dini alanlara bu kadar çok

yatırım yapmalarının temel gayelerinden biri halkın güvenini kazanmak olabilir.

Kalaycıoğulları, Emir Ağazadeler ve Zennecizadelerden sonra Kayseri sancağında bir hayli etkin olan önemli ayan aileleri arasındaki Güpgübzadelerin, kurmuş oldukları vakıf gelirlerinden kamu hizmetlerine harcama yaptıkları bilinmektedir. Sahip olduğu mal varlıklarını vakfa bahşeden Güpgübzade ailesinin en bilinen üyesi olan Güpgübzade el-Hac Ebubekir Ağa, bulunduğu şehirde hayratlar yapmıştır. Atanan mütevelliden, vakıf gelirleri ile yoldaki kaldırımların, köprülerin, tamire muhtaç çeşmelerin, camilerin bakım ve onarımının yapılması istenmiştir. 586

Câmi’-i Kebîr minâresinden Ramazân ayında ümmet-i Muhammed’i îkâz için

vakt-i imsâkdan önce güzel sesli birinin temcid587 okuyup Hz. Muhammed’e salat ve selam edilmesi ve kendisine günlük yirmişer paradan on beş guruş verilmesi talep

584 KŞS 146, s. 95. 585 C.EV. 322/ 16383. 586 KŞS 179, s. 21.

587 Temcid sena etmek anlamına gelmektedir. Ezandan ayrı olarak minarelerde üç aylar boyunca okunmaktadır.

olunmuştur. Bunun yanı sıra, ramazan ayı boyunca her gün bir guruş olan ekmekten alınıp fakirlere dağıtılması istenmiştir. Oturduğu menzilin yakınındaki Sivas Kapısı’ndaki Çiğdelioğlu Cami’i Şerif’ine her sene bir batmanlık588 berat (mum)

yaptırılmasını ve yine mutassarrıf olduğu Hasanca karyesindeki cami’i şerifin mihrabının iki tarafına konulmak üzere bir batmanlık iki mumun konulmasını ve yine mutasarrıfı olduğu Karahöyük karyesindeki cami’i şerifte bulunan şamdan üzerine her sene iki mum yaptırılması emredilmiştir.589

Zens’in iddia ettiği gibi Kayseri ayanlarının kurdukları vakıflarla aile zenginliklerini koruma gayesinde olma ihtimaline rağmen vakfın gelirlerinden sancağın gelişmesine önemli katkıda bulundukları söylenebilir. Ahalinin kullanımı için sosyal ve dini hizmet amacıyla birçok bina inşa ettikleri görülmüştür. Şehirlerin mamur hale gelmesinde ayanların üstlendikleri işler bu açıdan bakıldığında çok önemlidir.