• Sonuç bulunamadı

Tedarik zincirindeki her bir oyuncunun amacı, sahip olduğu bilgiyi zincirdeki ortaklarına sunarak daha mükemmel bir arz ve talep dengesinin sağlanmasına katkıda bulunmaktadır. Tedarik zincirlerinin kısa vadeli amacı gereksiz stokları ortadan kaldırarak üretim süresini kısaltmak ve müşteriye cevap verebilme hızını artırmaktır. Uzun vadeli stratejik amaç ise, müşteri beklentilerini doğru yerde teslim edilmiş doğru ürünle karşılamak, bu şekilde pazar payını ve kârları artırmaktır. Bu bağlamda ürünü kaynağından tüketim noktasına mümkün olan en kısa zaman ve en düşük maliyette götürmek tedarik zincirinin temel amacını oluşturmaktadır (Yüksel, 2001).

Tedarik zincirinin temel faydası, işletmenin tüm faaliyetlerini kapsayacak şekilde planlama yapılabilmesi ve yapılan planlara ilişkin sonuçların zaman içinde optimize edilebilmesine olanak sağlamasıdır. Ancak bu süreçlerin etkin bir şekilde işletilebilmesi için farklı süreçlerin verilerini birleştirebilecek bir teknolojik altyapıya sahip olunması gerekmektedir (Yüksel, 2001). Bu bağlamda tedarik zincirleri kurumsal ya da toplu satın alma işlemlerini etkinleştiren ve bağımsız unsurların da tedarik fonksiyonlarını sürdürmelerine olanak veren yapılar olarak karşımıza çıkmaktadırlar (www.softwareag.com, 2008).

Tedarik zinciri yönetimi uygulamaları sonucunda işbirliğinin artması ile işletmeler kalite, fiyat ve tasarım açısından tercih edilecek ürünler ve bu ürünler için gerekli servis alt yapısını oluşturulabilmektedirler. Bu sürecin işletilmesinde işbirliğinin temel faydası, tarafların ellerindeki bilgileri paylaşmalarıdır. Bayiler müşteriden aldığı talep, beklenti ve eleştiri bilgilerini; üretici işletme elindeki pazar ve tasarım olasılıklarına ilişkin bilgilerini; tedarikçiler ise malzeme, fiyat ve kalite bilgilerini zincir içerisinde birbirlerine aktarmaktadırlar. Bunun yanında tedarik zinciri uygulamaları işletmelerin iş ortaklarıyla tek bir işletme gibi çalışmalarına olanak sağlamaktadır. Bunun sonucunda kurumsal kaynak planlaması sistemleri gibi uygulamalarla işletme içersinde elde edilen verimlilik işletmeler arasındaki süreçlerde de yakalanabilmekte, etkinliği ve verimliliği olumsuz etkileyen faktörler ortadan kaldırılabilmektedir. Bu durum, tüm taraflara maliyet avantajı olarak geri dönmektedir. Ancak söz konusu süreçlerdeki iyileştirmelerde motivasyon sağlamak için tarafların kazancı bölüşmesi, bir başka deyişle “kazan–kazan” anlaşmalarının yapılması önemlidir (Köroğlu, 2001). Bu bağlamda, geleneksel yöntemle kıyaslandığında işbirliği esasına dayalı alıcı- tedarikçi ilişkilerinin işletmelere sağlayacağı en temel faydalardan birisinin maliyetlerde ortaya çıkan azalmalar olduğu söylenebilir (Şekil 2.6).

Şekil 2.6. İşbirliği Esasına Dayalı Tedarik Zinciri Yönetiminin Faydaları

Kaynak: www.kobiline.com, 2001

Tedarik zinciri uygulamaları zincirdeki her işletmenin en iyi bildiği işe (temel yeteneklere) odaklanarak, uzmanlaşma zorunluluğu getiren uygulamalardır. Üretici işletmenin en iyi bildiği iş, son ürün prosesleri (örneğin otomobil üreticileri için montaj operasyonları); tedarikçi işletme için, sorumlu olduğu hammadde, yarı mamul veya sistemler; bayi için, pazar hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak ve nihai müşterilere ürünün doğru bir şekilde satışını yapmaktır.

Tedarik zinciri uygulamalarının önemli bir başka yararı, müşteri hizmetlerindeki belirsizliklerin ortadan kaldırmasıdır. Belirsizlik olarak nitelendirilen faktörlerin en önemlisi ise teslimat tarihleridir. Bu belirsizliklerin giderilmesi, detaylı üretim ve taşıma faaliyetlerinin optimizasyonu, geçmiş bilgilerin geleceğe yön verecek şekilde kullanılmasıyla sağlanabilmektedir. Bu bağlamda TZY işletmeler arası işbirliği sonucunda ortaya çıkan bilgi paylaşımı yardımı ile kaynakların gereksiz kullanımı ve zaman israfından kaçınılması gibi önemli avantajlar sağlamaktadır. Bunun yanında artan bilgi paylaşımı ile teslimat performansının iyileştirilmesi, stokların azaltılması, çevrim süresinin kısaltılması, tahmin doğruluğunun artırılması, zincir boyunca verimliliğin artırılarak maliyetlerin düşürülmesi ve kapasite gerçekleşme oranlarının artırılması gibi önemli kazanımlar elde edilebilmektedir (Özdemir, 2004).

Geleneksel Yaklaşım İşbirliği Yaklaşımı

Yüksek Yüksek Düşük Maliyet Hizmet Yüksek Yüksek Düşük Maliyet Hizmet

Tedarik zinciri yönetimi, tedarik zinciri performansını birden çok işletmeyi göz önüne alarak optimize ettiğinden, zincirdeki her bir işletmenin de kendi hedeflerine ulaşmasında önemli katkılar sağlamaktadır. İşletme türü ne olursa olsun ( üretici, dağıtım kanalı, perakendeci veya servis sağlayıcı) TZY işletmenin kendi operasyonel hedeflerini (envanteri düşürmek ya da müşteriye sunulan servis hizmetini arttırmak gibi) aşmada ve bunları hissedar değer ölçümleriyle (hisse başı kazanç gibi) ilişkilendirmede oldukça etkin olmaktadır (www.zeyrek.com, 2002).

TZY, aynı zincirde yer alan işletmeler (tedarikçi, üretici, dağıtıcı, perakendeci vb.) arasında iletişimin tam olarak kurulması, zincir boyunca faaliyetlerin birlikte koordinasyonu ve kontrolü sayesinde ortak amaç olarak belirlenen zincirin bütününde maliyetlerin azaltılması, verimliliğin artırılması, kârlılık ve müşteri memnuniyeti gibi amaçlara ulaşılmasında işletmelere önemli katkılar yapmaktadır. Tedarik zinciri üyeleri arasındaki koordinasyon ve bilgi paylaşımı, talepteki belirsizliklerin azaltılmasına olanak sağlayarak zincirdeki işletmelerin stoklara daha fazla yatırım yapması engellenmektedir. Bu durum planlama faaliyetlerini kolaylaştırmakta ve maliyetlerde azalmayı beraberinde getirmektedir. Ayrıca işletmeler arasında tesis edilecek olan güven ve işbirliği sonucunda risklerin paylaşımı, işletmeler arasındaki bariyerlerin azaltılması ve esnekliğin artırılması yoluyla yeni ürün geliştirme ve pazara sunma süreleri kısalarak rakipler karşısında rekabetçi avantajlar elde edilebilmektedir. Bu sayede müşteri ihtiyaçları etkin bir şekilde karşılanarak müşteri memnuniyetinin artırılması olanaklı hale gelmektedir. Bütün bunların parasal karşılığı olarak da zincir boyunca nakit akışları düzenli bir hal almakta ve işletmeler maliyetleri düşerek kârlılıklarını artırabilmektedir (Özdemir, 2004).

Buraya kadar yapılan açıklamalar ışığında başlangıç noktası tüketici, uç noktası ise hammadde tedarikçileri olan bir yığın işletme yerine bunların tamamını ifade eden tek bir işletme görünümündeki tedarik zinciri; işletmelerin iç çalışmalarını en uygun ve basit bir şekle getirirken, aynı zamanda tüm tedarik zincirinin çalışması incelenmekte ve çalışmaları iyileştirmek suretiyle de işletmelerin tüketiciye karşı yapmaları gerekenleri en uygun duruma getirme

unsurlarının geliştirilmesini ve uygulamaların uyumlu, bütünleşmiş ve yüksek performanslı olmalarını sağlamaktadır. Tedarik zinciri yönetimi uygulamaları; çok yönlü ve çok kullanışlı gelişim aktivitesi için temel oluşturmaktadır. Ayrıca alıcı- tedarikçi etkileşimini sağlayarak işletme vizyonunun en iyi uygulamalarla birleştirilmesine olanak sağlamaktadır (Yaman, 2001). Etkin bir TZY, veri doğruluk oranı, operasyonel kompleksliğin azaltılması, tedarikçi seçimi, satınalma, depolama ve dağıtım gibi bütün iş süreçlerini geliştirerek işletme performansına olumlu katkılar sağlayabilir. Bu bağlamda TZY’nin sağladığı temel kazanımlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir (www.dod.mil, 2006):

• Daha hızlı müşteri cevabı ve yerine getirme oranları, • Daha yüksek verimlilik ve düşük maliyet,

• Zincir boyunca stokların azaltılması, • Tahmin doğruluğunu geliştirme,

• Daha az tedarikçi ve daha düşük planlama döngüsü, • Gelişmiş teknolojiler ile kalite ve ürünlerin geliştirilmesi, • Operasyonlar arası iletişim ve işbirliğinin artırılması,

• Kısaltılmış tamir zamanı ve teçhizat hazırlığının geliştirilmesi, • Daha güvenilir finansal bilgi.

Son yıllarda TZY’nin etkinliğinin artırılması amacıyla e-tedarik uygulamalarının hızla yaygınlaştığı görülmektedir. E-tedarik uygulamalarının da işletmeler açısından oldukça önemli katkıları vardır. E-tedarik’in en etkili faydası bir e-kaynak stratejisinden işletmenin sağlayacağı faydalardır. Bunlar; materyal maliyetlerinde %5-%20 azalma, kaynak döngü zamanında %25-%30 azalma ve pazara giriş zamanında %10-15’lik iyileşmelerdir (Aberdeen Group, 2001)

E-tedarik uygulamalarının işletmenin varlıkları üzerinde de önemli bir etkisinin olduğu görülmektedir. E-tedarik uygulaması ile daha etkin hale getirilen tam zamanında felsefesi sayesinde işletmelerin stok düzeyleri önemli ölçüde azaltılabilmektedir. Örneğin etkili bir e-tedarik stratejisi extranet bağlantılarıyla

bilgilerin gerçek zamanlı değişimini kolaylaştırabilir. Tedarikçi alıcı taleplerindeki değişimler doğrultusunda kendi verilerini daha çabuk bir şekilde düzenleyebilir. Ancak bu uygulama tedarikçilerin gelişme yeteneklerindeki esneklikle doğrudan ilişkilidir (Presutti Jr., 2003:223).

E-tedarik uygulamaları ile işletmelerin stok düzeyleri önemli ölçüde azaltılırken tedarik sürelerinin de ciddi azalmaların olduğu görülmektedir. 60 günlük bir katkı sağlanabileceğini belirtmektedir (Dobler ve Burt, 1996:9). Bu bağlamda işletmelerin e-tedarik uygulamaları sonucunda elde edecekleri kazanımlar genel olarak aşağıdaki şekilde ifade edilebilir (Rahman, 2003):

• Tedarik alanında; satın alma, stok yönetimi, taşıma işlemlerinin düzenlenmesi, online sipariş düzenleme, müşteri hizmetlerinin düzenlenmesi, satıcılarla ilişkilerin geliştirilmesi,

• Satın alma uygulamalarında; satıcılarla elektronik veri değişimi, online kataloglardan satın alma, satıcılarla online iletişim ve görüşme faaliyetlerinin geliştirilmesi,

• Stok yönetimi uygulamalarında; satıcılarla elektronik veri değişimi uygulamaları, tam zamanında dağıtım programlarının uygulanması, yükleme zamanı gecikmelerinin önlenmesi, hammadde stok düzeylerinin belirlenmesi, bitmiş ürün stok düzeylerinin belirlenmesi, emniyet stok düzeylerinin belirlenmesi,

• Taşıma uygulamalarında; bölgesel dağıtım merkezlerine yükleme yapılması, bölgesel dağıtım merkezlerinin azaltılması, taşıyıcıların tam zamanında ulaşımının programlanması,

• Süreç düzenleme uygulamalarıyla; müşteri ve satıcı düzenleme çabalarının koordinasyonu, müşteri ve satıcı kredilerinin kontrolü, müşteri geri dönüşlerinin kontrol edilmesi, satıcılardan/müşterilerden gelen fiyat tekliflerinin kontrolü,

• Müşteri hizmeti uygulamalarında; müşteri şikâyetlerinin kabulü, teknik servis imkânı, müşterilere ilişkin acil durum uygulamaları, müşterilere satış, dış kaynak yönetim hizmeti sağlanması.