• Sonuç bulunamadı

Tarım Alanında Yaşanan Sıkıntılar:

Belgede Gümüşhane Sancağı (1850-1918) (sayfa 113-117)

2. GÜMÜŞHANE SANCAĞI’NIN İKTİSADİ YAPISI

2.2.1.2. Tarım Alanında Yaşanan Sıkıntılar:

Bu dönemde sancak dâhilinde tarım alanında yaşanan iki önemli sorun bulunmaktadır. Bunlardan birincisi seller ve su taşkınları, diğeri aşırı sıcaklar ve kuraklıktır. Sancağın kuzey bölümü aşırı yağışlar sonucu meydana gelen seller ve su taşkınlarıyla uğraşırken, güney bölümü ise özellikle yaz aylarında aşırı sıcaklıktan dolayı yaşanan kıtlık ve kuraklıkla mücadele etmeye çalışmaktadır.

Sancağın kuzey bölümündeki dağlık olması ve buradaki ırmakların debisinin yüksek olması, aşırı yağışlar nedeniyle bahar aylarında derelerin taşmasına ve dere kenarında bulunan tarla ve bahçelerin harap olmasına neden oluyordu. Özellikle bahar aylarında karların erimesi ve aşırı yağmurlar sonucu taşan Harşit Irmağı, Vavuk Dağı’ndan itibaren kendisine katılan küçük dere sularıyla iyice doluyor ve önüne gelen her şeyi perişan ediyordu. Harşit Irmağı’nı besleyen Vavuk, Güvercinlik, Sifon, Duymadık, Tarhanas, Geçit, Tahnıs, Çukut, Tamzı, Süle, Hur, Sobran, Kermut ve Işık dereleri

taşıdıkları sularla meydana gelen sellerin etkisini daha da artırıyordu.582

Büyük bölümü Harşit Irmağı kenarında ve su basan bir arâzîde bulunan meyve bahçeleri büyük sellerin yaşandığı dönemlerde tamamiyle tahrip olmaktaydı. Örneğin, 1872 senesinde yağan şiddetli yağmur ve dolu nedeniyle dereler taşmış, Gümüşhane Kasabası’nın Dereboyu Mevki, Torul Kazası ve Yağmurdere Nâhiyesi’nde bulunan tarla

ve bahçelerin büyük bir bölümü harap olduğu için halk çok büyük zarara uğramıştı.583

1888 senesinde şiddetli yağan yağmur ve dolu sonucu seller meydana gelmiş, Gümüşhane Sancağı’na bağlı Morankil Köyü’nün 13 haneli bir mahallesinin büyük bir bölümü kayarak

580

Ahmet Refik, a.g.e, s. 12.

581

Ahmet Halil, a.g.m, s. 10-11.

582

Tozlu, a.g.e, s. 76.

583

99

alt taraftaki nehre inmişti. Meydana gelen bu olay sonucu 41 bina, 13 bostanlık, 13 parça

bahçe, 7 parça ekili tarla ve 1 harman yeri tamamıyla harap olmuştu.584 1890 senesinde

aşırı yağmurların yağması sonucu taşan Süle Deresi’nin getirdiği suların Harşit Irmağı ve Gümüşhane Deresi’ne dolmasıyla Gümüşhane’de büyük bir sel baskını yaşanmış, bunun sonucunda birçok bağ, bağçe ve tarlanın yanı sıra Gümüşhane Deresi etrafındaki bütün yol

ve köprüler kullanılamaz hale gelmişti.585

1891 senesinde meydana gelen sellerden dolayı Gümüşhane Kasabası civarında

bahçe ve evleri olan mal sahipleri büyük zarara uğramıştı.586 1892 senesinde Gümüşhane

Kasabası’nın Emirler-i Cedîd ve Burhaneddin mahallelerinde bulunan bahçelerin kenarından geçen büyük nehrin taşması sonucu buradaki bahçelerin içleri taş ve toprakla

dolmuş ve bu bahçeler bataklık haline gelmişti.587 Meydana gelen bu sellerden dolayı

bahçe ve ev sahipleri 2.800 lira zarara uğramışlardı.588 1893 senesinde Gümüşhane’nin

Torul Kazası dâhilinde bir köy şiddetli yağmurdan dolayı kayarak dereye inmişti. Köyde bulunan camii, kilise ve mekteplerden başka 184 dönüm arâzî, 6 parça bostan, 5 parça

bahçe büyük zarara uğramıştı.589 1898 senesinde meydana gelen sellerden dolayı

Yağmurdere Nâhiyesi’ne bağlı Gavaris Köyü’nde bulunan 17 hane halkının 47.350 kuruş değerinde olan 68 parça emlâk ve 12.000 kuruş değerinde bulunan 24 parça arâzîleri hasar görmüştü. Aynı sene meydana gelen sellerde Vikiz Köyü’nde bulunan 5 hane halkının 13.200 kuruş değerinde 21 parça emlâk ve arâzîleri eşyalarıyla birlikte büyük hasara

uğramıştı.590

1903 tarihinde Gümüşhane çevresinde 10-15 gün boyunca hiç durmadan yağan şiddetli yağmurlar sellere neden olmuş ve bu seller civardaki bağ ve bahçelere zarar

vermişti.591 Yine aynı yıl Ağustos ayında yağan şiddetli dolu nedeniyle meydana gelen

seller Gümüşhane’nin Morankil Köyü ve çevresindeki köylerle Bahçeler Mevki’nde büyük hasara sebep olmuştu. 1912 senesinin Ağustos ayında Gümüşhane Kasabası’nda ceviz

584

BOA, DH. MKT, No: 1529/12.

585

BOA, Y. PRK. UM, No: 18/42; Destan ve şiirlerle ilgili ayrıntılı bilgili için bkz. Sabri Özcan San,

Gümüşhaneli Eski Şairler ve Türküler, Ankara 1990, s. 66-68. 586 BOA, DH. MKT, No: 1788/59. 587 BOA, DH. MKT, No: 18/16. 588 BOA, DH. MKT, No: 1781/9. 589

BOA, Y. A. HUS, No: 274/123.

590

BOA, DH. MKT, No: 2125/43.

591

100

büyüklüğünde yağan dolu sonucu sel meydana gelmişti. Bu sel kasabadaki evleri ve

bahçeleri tahrip ederek binlerce lira hasara sebep olmuştu.592

Bölge halkı ise bölgede çok sık meydana gelen sellerden bağ ve bahçelerini koruyabilmek amacıyla taş ve çalıdan kuvvetli setler yaparak bahçelerini korumaya çalışıyordu. Yapmış oldukları bu setleri kuvvetlendirmek için de dere boylarına çok sayıda

söğüt ağaçları dikiyorlardı.593 Ancak halkın sınırlı imkânlarla ve ilkel bir şekilde yaptıkları

bu setler sellerin önüne geçmekte yeterli olmadığı için halk bir türlü sellerin meydana getirdiği hasarı önleyemiyordu. Bölge halkı çok çaba harcamalarına rağmen selleri önlemeyi bir türlü başaramadı. Bölgede yaşanan bu sel hadiseleri bölge halkını o kadar

derinden etkiledi ki sellerle ilgili destanlar ve şiirler dahi yazdılar.594

Gümüşhane çevresinde meydana gelen seller sonucu meydana gelen hasarın boyutlarını tespit edebilmek için Trabzon Valiliği tarafından bölgeye zaman zaman görevliler gönderilmekteydi. Örneğin 1903 senesinde Gümüşhane bölgesinde meydana gelen sellerden dolayı meydana gelen hasarın tespiti için bölgeye sel mühendisi

gönderilmişti.595 Aynı yılın Ağustos ayında Morankil Köyü’nde meydana gelen seller

sonrasında ise bizzat Trabzon Valisi Reşat Paşa bölgeye giderek incelemelerde

bulunmuştu.596

Gümüşhane mebusları da bölgede sık sık meydana gelen sellerden dolayı halkın uğradıkları hasarları Meclis-i Meb’ûsân’da dile getirmekten geri durmadılar. 1903 senesinde Gümüşhane Mebusu Hayri Bey, Meclis-i Meb’ûsân’da önerge vererek seller nedeniyle meydana gelen hasarın karşılanması için hükümet tarafından bölgeye 2.000 lira gönderilmesini istedi. Hayri Bey’in verdiği bu önerge mecliste oylanarak kabul edildi ve

bölgedeki halkın zararının karşılanması için bölgeye 2.000 lira gönderildi.597

Sancağın kuzey bölümü sıklıkla meydana gelen sellerle uğraşırken güney bölümü ise aşı sıcaklarla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Sancağın buğday ve arpa ihtiyacının

592

Meclis-i Meb’ûsân Zabıt Cerîdesi, II. Dönem Tutanak Dergisi, C. 2, Birleşim 46, s. 615.

593

Deyrolle, a.g.e, s. 36.

594

San, Gümüşhaneli Eski Şairler, s. 66-68.

595

BOA, DH. MKT, No: 719/46.

596

BOA, DH. MKT, No: 761/52.

597

101

büyük bölümünü karşılayan Kelkit ve Şiran kazalarında yaşanan aşırı sıcaklar nedeniyle bölge halkı zaman zaman açlık ve kıtlıkla karşı karşıya geldi. Bu nedenle bölgeden çok sayıda göç olayı yaşandı. Örneğin, 1908 senesinde yaşanan kıtlık ve kuraklık nedeniyle senenin sonlarına doğru Gümüşhane, Kelkit ve Şiran’ın köylerinde yaşayan halkın üçte birinden fazlası memleketlerini terk ederek Karadeniz sahiline ve Avrupa’ya toplu olarak

göç ettiler.598 Bu durum üzerine Gümüşhane Sancağı İdare Meclisi, Dâhiliye Nezâreti’ne

halkın içinde bulunduğu durumu anlatan bir yazı yazdı. İdare Meclisi gönderdiği bu yazıda açlık nedeniyle Gümüşhane Sancağı ahalisinin düştüğü ağır durum nedenle birçok ailenin sancağı terk ettiğini, kalan ahali de göç ederse büyük zorluklar yaşanacağını, giden

ailelerin gittikleri yerlerde büyük zorluklarla karşılaşacaklarını ve geçimleri

sağlayamayacaklarını ifade etmekteydi. 599

Bölgede kıtlığın yaşandığı dönemlerde yeteri kadar ürün elde edilememesi ekmek fiyatlarının artmasına da neden oldu. Örneğin Gümüşhane, Kelkit ve Şiran kazalarında 1907 ve 1908 senesinde peş peşe yaşanan kuraklık nedeniyle bölgede arpanın kilesi 42

kuruşa kadar yükseldi.600 1909 tarihinde Trabzon Vilâyeti’nden Dâhiliye Nezâreti’ne

yazılan yazıda ise Trabzon’da ekmek fiyatlarının 61 para olduğu belirtilerek, Gümüşhane’ye Trabzon’dan gelen unun kıyyesine (1.283 gr) 40 para nakliye ücreti verilmesi nedeniyle Gümüşhane’deki ekmek fiyatının bir kat daha arttığından şikâyet

edilmekteydi.601

Bölgede yaşanan sıkıntıların tarımla uğraşan halkı zor duruma düşürmesi üzerine Trabzon Vilâyeti, Dâhiliye Nezâreti’ne yazı yazarak yardım istedi. Örneğin Trabzon Valiliği 21 Ekim 1908 tarihinde Dâhiliye Nezâreti’ne yazı yazarak halkın sıkıntı ve zorluklarla karşı karşıya kalmamaları için ihtiyaç sahiplerine tohumluk ve yemeklik hububat yardımı yapılmasını istemişti. Bu nedenle arâzîsi bulunan fakir halka tohumluk için 40.000 kile (1.600.000 litre) arpa, 30.000 kile (1.200.000 litre) buğday, 10.000 kile (400.000 litre) mısır, yemeklik için de 15.000 liranın kefalet yoluyla halka borç olarak

verilmesini talep etmiştir.602 Bu yazı üzerine Dâhiliye Nezâreti, durum tespiti yapmak

598 BOA, DH. MKT, No: 2676/19. 599 BOA, DH. MKT, No: 2689/81. 600 BOA, DH. MKT, No: 2676/19. 601 BOA, DH. MKT, No: 2783/88. 602 BOA, DH. MKT, No: 2636/63.

102

amacıyla Mâliyye Müfettişi Necati Efendi’yi bölgeye gönderdi.603 Necati Efendi’nin

bölgeye giderek hazırladığı rapor daha sonra Meclis-i Vükelâ’da görüşülerek bölgedeki ihtiyaç sahiplerine yemeklik için 15.000 akçe, tohumluk hububat olarak da 10.000 kile (400.000 litre) mısır, 30.000 kile (1.200.000 litre) arpa ve 20.000 kile (800.000 litre)

buğday gönderilmesine karar verildi.604

Trabzon Valiliği’nin 4 Nisan 1909 tarihli yazısında ise Gümüşhane Sancağı’nda bulunan ihtiyaç sahiplerine yemeklik ve tohumluk olarak mahallî hükümet mallarından ve Zirâât Bankası’ndan kredi alınarak 10.000 lira dağıtıldığı ancak bunun halkın ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olmadığı ifade ediliyordu. Bunun için hane başına 300-500 kuruş verilerek ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarının bir nebze olsun karşılanması isteniyordu. Bu talebi dikkate alan Ticâret ve Nâfıa Nezâreti bölgede yaşayan halkın ihtiyaçlarına yardımcı

olmak amacıyla hane başına 300 kuruş gönderdi.605 1910 tarihinde ise Gümüşhane

Sancağı’nda bulunan ihtiyaç sahibi çiftçilere tohumluk tutarı olarak Zirâât Bankası’ndan

5.000 lira ödenmişti.606

Belgede Gümüşhane Sancağı (1850-1918) (sayfa 113-117)