• Sonuç bulunamadı

Maden İşletmelerinde Karşılaşılan Sorunlar:

Belgede Gümüşhane Sancağı (1850-1918) (sayfa 101-104)

2. GÜMÜŞHANE SANCAĞI’NIN İKTİSADİ YAPISI

2.1.2.4. Maden İşletmelerinde Karşılaşılan Sorunlar:

Kızılot Bakır Madeni Ocağı:

Müteşebbislerin işletmesine talip olduğu maden ocaklarından bir diğeri de Kürtün Nâhiyesi’ne bağlı Şıhlar Köyü’nün Kızılot Mahallesi’ndeki meralarda bulunan Kızılot Maden Ocağı’ydı. 15 Mayıs 1908 tarihinde Osmanlı Devleti tebaasından Papasoğlu Todor oğlu Kostantin, buradaki bakır madeni ocağının işletmesine yaptığı müracaat ile talip oldu. Papasoğlu Todor’un talebi üzerine yaklaşık 3 yıl süren resmî işlemlerin ardından 13 Nisan 1911 yılında 99 yıl süreyle Kızılot Bakır Madeni’nin işletme hakkı kendisine verildi. Maden imtiyazını elde edebilmek için uzun süre bekleyen Todor Ağa, işletme hakkını elde ettikten kısa bir süre sonra 13 Ekim 1912 tarihinde % 45 hisse ile Osmanlı tebaasından Mavridi Penabut Efendi’yi yanına ortak almak için müracaat etti. Ortaklık işlemleri I. Dünya Savaşı arifesinde devam etti. 22 Nisan’da Meclis-i Mahsus’un, 25 Nisan 1914’te sadrazamın onay vermesiyle imtiyaz sözleşmesi 6 Mayıs 1914 tarihinde Şûrâ-yı Devlet tarafından onaylanarak padişaha havale edildi. Padişahın da sözleşmeyi imzalamasıyla birlikte ortaklık işlemleri tamamlanmış oldu. Ancak bu tarihten çok kısa bir süre sonra I. Dünya Savaşı’nın çıkması ve eli silah tutan erkeklerin silâhaltına çağırılması nedeniyle bu ocak faaliyete geçirilemedi. Zira bu tarihten sonra maden ocağının akıbeti hakkında

herhangi bir bilgi mevcut değildir.535

2.1.2.4. Maden İşletmelerinde Karşılaşılan Sorunlar:

Bir asır öncesine kadar Osmanlı Devleti’nin önemli maden ocakları arasında yer alan Gümüşhane madenleri XIX. yüzyılın ortalarından itibaren önemli sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır. Bu dönemde bölgedeki maden ocaklarının karşılaştığı en önemli sorunlardan biri yakacak sorunudur. Bölgede çıkarılan madenlerin kalhanelerde işlemesi sırasında odun kömürü kullanılmaktaydı. Zamanla maden ocakları çevresinde bulunan ormanların yok olması madenlerdeki üretimi olumsuz etkiledi.

534

Köse, a.g.m, s. 309-310.

535

87

Bölgedeki maden işletmelerinin karşılaştıkları sorunlardan biri de üretim maliyetlerinin artmasıdır. Maden ocakları çevresindeki ormanların zamanla yok olması üzerine yakacak ihtiyacının karşılanması için gerekli odunun çevre ormanlardan temin edilmeye çalışılması maliyetlerin artmasına neden olmuştur. Ayrıca maden kaynaklarının zor mevkilere tesadüf etmesi nedeniyle imtiyaz sahiplerinin oralarda çok sayıda yol inşaatı

yapmak zorunda kalması da üretim maliyetlerini artırmaktaydı.536 Ocakların kötü bir

donanıma sahip olması da bölge madenciliğinin temel sorunlarından birini oluşturmaktaydı. Gümüşhane’deki madencilerin ilk gördükleri usullerin dışına çıkamamaları, modern ulaşım araçlarından yoksun olmaları madenlerden yeteri kadar

verim alınmasını engellemekteydi.537 Hükümetin binlerce kuruş tutan ham madenin

yarısını alıyor olması, halkın bu ocaklarda bedava çalıştırılmaya zorlanması ve zamanla bölgedeki maden ocaklarını su basması bölge madenciliğinin karşılaştığı diğer sorunlar

arasında yer almaktaydı.538

Yaşanan bu olumsuzluklar madenlerin maddi açıdan sıkıntıya düşmesine neden olmaktaydı. Bu maddi sıkıntıları karşılamak için maden müdürleri zaman zaman merkezi yönetimden yardım istemek zorunda kalıyordu. Örneğin Gümüşhane Maâdin-i Hümâyûn Müdürü İbrahim Efendi madenlerin tamiri için gerekli parayı bulamayınca Mâliyye Nezâreti’ne yazdığı yazıda Gümüşhane’ye bağlı madenlerin tamiratı için gerekli paranın alınamaması nedeniyle maden çalışmalarında sıkıntılar yaşandığını belirtmişti. Çalışmaların aksamaması için de Gümüşhane Sancağı havalatından 50.000 kuruş ödenmesini, kalan miktarın da Trabzon, Karahisar-ı Şarkî, Giresun, Ordu ve Canik

Sancaklarının üretiminden karşılanmasını istiyordu.539

Bölgedeki maden ocaklarının karşılaştığı önemli sorunlardan biri de madenlerin kötü yönetilmesiydi. Maden ocaklarında zaman zaman yapılan yolsuzluklar ve hırsızlıklar madenlerin gerilemesine neden olmuştur. Örneğin 1857 tarihinde Gümüşhane Maâdini Hümâyûnu’ndan 73.000 kuruşluk bakır çalınmıştı. Gümüşhane Maâdin Müdürü Hurşid Ağa araştırılması için bu durumu Hazine-i Hassa-i Şahane’ye bildirdi. Bunun üzerine evrak Meclis-i Vâlâ’ya gönderilerek burada görüşüldükten sonra yapılan tahkikat sonucu çalınan

536

TVS 1898, s. 297-299.

537

Ahmet Şerif, a.g.e, s. 320.

538

Deyrolle, a.g.e, s. 34.

539

BOA, A.MKT. NZD, No: 403/37; Daha sonra İbrahim Efendi, hırsızlıkla suçlandığı için firar ederek Polihoron adıyla Paris’e kaçmıştır. BOA, HR. TO, No: 74/39.

88

bakırın Marsilya’da satıldığı ortaya çıktı. Meclis tarafından yapılan araştırmada Hurşid Ağa’nın işin içinde olup olmadığı, bu konu hakkında bilgisinin bulunup bulunmadığı tespit edilemedi. Bundan dolayı Hurşid Ağa’dan hesaplarını tuttuğu madenin muhasebe kayıtları istendi. Ancak Hurşid Ağa bu kayıtları göndermede geç kaldı. Hurşid Ağa’ya kayıtları geciktirmesinin nedeni sorulduğunda ise yaptığı savunmada kendisinin suçlu olmadığını Rusyalı Gregor’un muhasebe kayıtlarının araştırılması gerektiğini, eğer bu kayıtlar incelenirse durumun ortaya çıkacağını söyledi. Ancak Gregor’un, Hurşid Ağa’nın adamı olması ve kendisinin de bölgedeki madenlerin müdürü bulunması nedeniyle 73.000 kuruşun onun sorumluluğunda bulunduğu belirtilerek bakırın tamamının eksiksiz olarak

Hurşid Ağa’dan tahsil edilmesine karar verildi.540 Hurşid Ağa’nın tek seferde bu miktarı

ödeyecek gücü olmadığı için 73.000 kuruş taksitlendirilerek kendisinden tahsil edildi.

Bu nedenlerle bölge madenciliği gerilemeye başladı ve bölgedeki maden ocakları zamanla kapatılarak terk edildi. İşsiz kalan madencilerin bir bölümü iş bulabilmek için Anadolu’nun değişik yerlerinde yeni açılan maden ocaklarına göç ederken bir bölümü de yurt dışındaki maden ocaklarında iş bularak buralara göç etmeye başladılar.

XIX. yüzyılın ortalarında merkezi yönetim bölge madenciliğinin karşılaştığı sıkıntıları çözmek ve madenleri yeniden faaliyete geçirebilmek için çalışmalara başladı. Bunun için öncelikle yetkileri görevlendirerek bölge madenciliğinin sorunları hakkında raporlar düzenlemelerini istedi. Bunun üzerine Ticâret Nâzırı İsmail Bey madenciliğin sorunları üzerine rapor hazırladı. İsmail Bey hazırladığı raporda madenlerin bu halden kurtulup tekrar eskisi gibi verimli hale gelmesi için bazı çözüm önerilerinde bulundu. İsmail Bey madenlerin tekrar faaliyete geçirilebilmesi için mağaralardaki suyun dağın alt taraflarından açılacak kanallar ile atılması, bu mağaralarda bulunan gazın dağın tepesinden açılacak bacalar ile temizlenmesi, madenciliğin ilmi ve fenni esaslara uygun hale getirilmesi için Avrupa’dan Boloni gibi mühendislerin görevlendirilmesi gerektiğini söylüyordu. İsmail Bey’in sunduğu rapor daha sonra görüşülmek üzere Meclis-i Vâlâ’ya havale edildiyse de Kırım Savaşı’nın başlaması üzerine bu rapor uygulamaya

geçirilemedi.541

540

BOA, A. MKT, MVL, No: 87/64.

541

89

Merkezi yönetim bir taraftan terk edilmiş maden ocaklarını ıslah edip tekrar faaliyete geçirmek için raporlar hazırlatırken bir taraftan da daha verimli olan yeni ocaklar açtırarak bölge madenciliğini canlandırmaya çalıştı. Bunun için Gümüşhane Maâdin Emini

İbrahim Efendi’yi yeni maden yerleri keşfetmesi için görevlendirdi.542 Yapılan keşif

çalışmaları sonucu çok sayıda yeni maden ocağı bulunarak işletilmeye başlandı.

Belgede Gümüşhane Sancağı (1850-1918) (sayfa 101-104)