2. GÜMÜŞHANE SANCAĞI’NIN İKTİSADİ YAPISI
2.2.1.3. Bölge Tarımını Geliştirme Çabaları:
Osmanlı Devleti zirââta elverişli verimli topraklara sahip olduğundan halkın büyük çoğunluğu hayatını topraktan kazanıyordu. Bu nedenle tarım, devlet yıkılına kadar önemini
korudu.607 Osmanlı tarım sektörü XIX. yüzyıldan itibaren bilinçli bir takım politikalarına
sahne oldu. Öncelikle tarımı geliştirmek için politikalar oluşturacak ve uygulayacak bir
tarımsal bürokrasi kuruldu.608 XIX. yüzyılın ikinci yarısında tarım teşkilatı rasyonel bir
yapıya kavuşturulmak amacıyla Nezâret-i Orman ve Maâdin ve Zirâât’a bağlandı. Öte yandan tarımsal gelişmeyi hızlandırmak amacıyla, 1877 yılında “Zirâât ve Ticâret ve Sanayi Meclisi” 1879 yılında da “Zirâât ve Ticâret Odası” kuruldu. Aynı şekilde, tarım kesimine hizmet sağlayacak idârî teknik kurum olarak, Zirâât Komisyonu, Ticâret Komisyonu Zirâât Memurluğu ve baytarlık gibi kadrolar ihdas edilerek, tarım teşkilatı
genişletildi ve ülke geneline yayıldı.609
603
BOA, DH. MKT, No: 2689/81.
604
BOA, MV, No: 122/3; BOA, MV, No: 122/42.
605
BOA, DH. MKT, No: 2783/88.
606
BOA, DH. MUİ, No: 1-8/4.
607
Mehmet Murat Baskıcı, 1800-1914 Yıllarında Anadolu’da İktisadi Değişim, Ankara 2005, s. 123.
608
Baskıcı, a.g.e, s. 126.
609
Oktay Karaman, XIX. Yüzyılın İkinci Yarısı İle XX. Yüzyılın Başlarında Giresun ve Ordu Kazalarında Tarım, Yayınlanmamış CİEPO Bildirisi, Trabzon 2006, s. 2.
103
Ülke genelinde tarım alanında bu gelişmeler yaşanırken Gümüşhane Sancağı’nda tarım hala ilkel yöntem ve aletlerle yapılmaktaydı. Bu dönemde Avrupa’da toprağı havalandırmak için az ve çok derin sürebilen demir pulluklar kullanılırken Gümüşhane bölgesinde bu işlem çalı demetleriyle ya da ağaçtan yapılan tırmıklar yardımıyla yapılmaktaydı. Bu nedenle istenilen verim elde edilemediği gibi çiftçiler de çok fazla
zahmet çekmekteydiler.610
Bu nedenle hükümet bölgede tarımı geliştirmek ve alternatif tarım ürünleri yetiştirmek için çalışmalara başladı. Bunun için önce bölgeye müfettişler ve mühendisler gönderildi. Müfettişlerin verdikleri raporlar doğrultusunda denenmek amacıyla 1901 senesinde Kelkit Kazası’nda haşhaş tohumu ekildi. Kelkit’te ekilen haşhaş tohumunun veriminin yüksek olması üzerine Trabzon Valiliği, Zirâât, Maâdin ve Orman Nezâreti’ne yazı yazarak Gümüşhane Sancağı’nda ekilmek için 20 kıyye (26 kg) afyon tohumu talep etti. Bölgede yetiştirilen haşhaşın kalitesinin tespit edilebilmesi için sancak dâhilinde
yetiştirilen afyon numunesini bir torba içine koyularak İstanbul’a gönderildi.611 Ancak
bundan sonra bölgedeki haşhaş üretiminin durumu hakkında herhangi bir veri bulunmadığından ekonomik bir değere taşıyacak kadar çok üretilmediğini söylemek yanlış olmasa gerektir.
Bölgedeki alternatif tarım çalışmalarından birini de ipekböceği yetiştiriciliği oluşturdu. XIX. yüzyılın son çeyreğinden itibaren sancak dâhilinde ipek böcekçiliği tarımı yapılmaya başlandı. 1880 tarihinde Gümüşhane Kazası’nda 100 okka (128 kg) ipek kozası
elde edilmişti.612 Bu dönemde 3,2 gramdan 7,7 kilogram koza elde edilmekteydi. Ancak
daha sonra çürük tohumların gönderilmesi ve bu konuda tecrübeli hocaların bulunmaması nedeniyle ipek böcekleri bölgedeki mahsullere de zarar vermeye başladı. Bu durum üzerine Gümüşhane Mebusu Hayri Bey, 26 Şubat 1910 tarihinde Gümüşhane’de bir böcekhane açılarak bölgeye iki tecrübeli gönderilmesi için Meclis-i Meb’ûsân’a önerge verdi. Hayri
Bey’in verdiği bu önerge Meclis-i Meb’ûsân’da görüşülerek kabul edildi.613
Gümüşhane’de “Dârü’l-Harîr” adında bir böcekhane açıldı. Ancak Gümüşhane ipek üretimine çok uygun bir iklime sahip olmasına rağmen bu tesis 2 sene faaliyet gösterdikten
610
TVS 1903, s. 164.
611
Ekilen 25 dirhem haşhaş tohumundan 150 dirhem afyon meydana gelmişti.BOA, DH. MKT, No: 1883/2.
612
TVS 1880, s. 285-287.
613
104
sonra rağbet görmediğinden kapatıldı.614 Aynı tarihte Gümüşhane merkezinde bölge
tarımın gelişmesi için alınacak tohum ve kimyevi gübre ile damızlık hayvan ve yeni tarım aletlerinin saklanabileceği bir depo kurulması için Orman ve Maâdin ve Zirâât Nezâreti’ne müracaat edildi. Ayrıca bankaya mal olacağı fiyattan çiftçilere verilmek üzere yeterli
miktarlarda tarım aletlerinin alınarak bu depoda bulundurulması teklif edildi.615
Bölge Tarımını Destekleyen Kuruluşlar:
XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ülke çapında tarım faaliyetlerini geliştirmek ve desteklemek amacıyla iki önemli kurum faaliyete geçirildi. Bunlardan biri memleket sandıkları diğeri ise Zirâât Bankalarıydı. Bu iki kurumun amacı sağladıkları kredi imkânlarıyla ülke tarımına katkı sağlamaktı. Bu amaçla 1869 senesinde sancak dâhilinde
memleket sandığı açıldı. Sandık emini olarak da Burhaneddin Efendi atandı.616 Bu
sandıklar Gümüşhane’de açıldıktan kısa bir süre sonra Kelkit, Şiran ve Torul kazalarında da açıldı.617
Ancak bu sandıklardan en aktif olanı Kelkit Kazası’nda bulunan memleket sandığı idi. 1870 senesinde Kelkit’te 20.000 kuruş sermaye ile açılan Kelkit Memleket Sandığı
kurulduktan bir yıl sonra 5.480 kuruş kar elde etmişti.618 1888 senesinde ise sancak
dâhilinde faaliyet gösteren memleket sandıklarından 35.972 kuruş kar elde edilmiş, bu para
komisyon-ı âlîye gönderilmişti.619
Memleket sandıklarının yanı sıra üreticiye düşük faizli kredi imkânı sağlayan bir diğer kurum ise Zirâât bankasıydı. Zirâât bankası kuraklık ya da seller nedeniyle üreticinin zor kaldığı dönemlerde üreticilere kredi imkânı sağlıyordu. Gümüşhane Sancağı’nda bu dönemde Zirâât Bankası bulunmuyordu. Ancak Trabzon’da bulunan Zirâât Bankası bölge çiftçisine kredi imkânı sağlıyordu. Örneğin 1893 senesinde bölgede ürünün az olması nedeniyle geçimlerini sağlayamayanlara 1894 ve 1895 yılları hasılatından karşılanmak üzere halka 25.000 kile (1.000 ton) arpa ve buğdayın ortalama bedeli olan 150.000 kuruş kredi verilmişti. Ayrıca bankaya teminat gösteremeyen ihtiyaç sahiplerine de köy
614
Abdülvahhap Hayri, a.g.e, s. 68.
615
BOA, DH. MUİ, No: 78/48.
616 TVS 1869, s. 121. 617 TVS 1871, s. 137. 618 TVS 1871, s. 227; TVS 1872, s. 221. 619
105
muhtarları tarafından veya Gayr-i Menkul Heyeti tarafından kefil olunmak şartıyla kredi
imkânı sağlanmıştı.620 Yine 1909 senesinde sancak dâhilindeki ihtiyaç sahiplerine kredi
olarak 10.000 lira,621 1910 senesinde ise tohumluk tutarı olarak 5.000 lira kredi
verilmişti.622 620 BOA, DH. MKT, No: 1819/91. 621 BOA, DH. MKT, No: 2783/88. 622
106 2.2.2. Hayvancılık