• Sonuç bulunamadı

ASKLEPIOS VE ASKLEPIOS KÜLTÜ

2.3. TANRI ASKLEPİOS

Asklepios’un tanrılaştığı döneme ait en geniş anlatıma sahip isim, MÖ 518- MÖ 438 yılları arasında yaşamış Pindaros’tur. Onun bu anlatımı, yaşadığı dönem göz önüne alındığında önem kazanmaktadır. Şair, anlatımı ile kültün hafızalara kazınmasına yardım ederek Eski Yunan Dünyasına yayılımında etkili olmuştur.289

Pindaros’un MÖ V. yüzyıla ait bir anlatısı Asklepios hakkında oldukça geniş anlatıma yer vermektedir. “Epinikia” adlı verilen “Zafer Şarkıları” eserinde Asklepios’un doğumu aktarılmaktadır. Asklepios ölümlü Koronis ile Zeus’un oğlu Tanrı Apollon’un çocuğudur. Koronis, Asklepios’a hamile iken Arcadia’dan gelen “Iscyhs” isimli bir yabancı ile birlikte olur. Bu durumu bir alakarga tarafından öğrenen Apollon ise kardeşi Artemis’i Koronis’i cezalandırması için gönderir. Artemis’in emri doğrultusunda demirci tanrısı Hephaisteos büyük bir ateş yakıp Koronis’i odunların üzerine bağlar. Koronis’in yanışını seyreden Apollon o esnada acıma hissederek Koronis’in karnından oğlu Asklepios’u çekip alır.290

Pindaros’un hikâyesinden farklı olarak Epidauros Kentinin Asklepios’a özel bir anlatımı bulunmaktadır. Buna göre, Phlegyas kentinin kurucusu olan Phlegyas’ın Koronis isimli bir kızı Apollon’dan hamile kalmıştır. Mecburen bebeği gizlice Titthion dağında doğurup bırakır. Bu sırada dağda kaybolan keçisini ve köpeğini arayan bir çoban vardır. “Arasthanas” isimli bu çoban, bebeğin keçiyi emdiğini ve vücudundan beyaz bir ışık çıktığını görür. Bu işaret sonradan onun tanrısal bir doğaya sahip olduğu yorumuna yol açar. Anne Koronis’in bebeği –daha sonra Asklepios Tapınağı’nın inşa edildiği – dağda kendi başına doğurması, Apollon’un bebeği Koronis’in karnından

288 Wickkiser, a.g.e., 2003 ,s. 81.

289 Bilal Patacı, “Tanrılaştırma ve Şeytanlaştırma Arasında Mitolojik Bir Figür Olarak Asklepios”, Milel

ve Nihal, 13 (2), 2016, s. 159.

290 Pindarus, Pythian Ode III:5-65, içinde Pindar, Olympian Odes, Pythian Odes, (Ed. and Trans. William H. Race), Harvard University Press, London, 1997.

yarılıp almaması ve Koronis’in kendisinin doğum yapması, şehirdeki tanrı Apollon etkisini bittiğini gösteren bir önemli ayrıntıdır. 291

MÖ 180- MÖ 120 yılları arasında yaşamış olan Atinali tarihçi Apollodorus’un anlatımına göre ise; Asklepios, Teselyalı bir prenses “Koronis” ve tanrı “Apollon”un çocuklarıdır. Anne Koronis, Asklepios’a hamileyken, bir ölümlü olan Arkadialı “Iskhys” ile evlenmiştir. Buna dayanamayan Apollon, Koronis’i öldürmüştür. Koronis ölmüştür; ancak, Apollo karnındaki bebeği çıkararak (Şekil 3.7), Kentaurların en bilgesi ve şifa yeteneği ile bilinen Kentaur292 “Khiron”a teslim etmiştir. 293

Kentaur Khiron, Asklepios’u yetiştirip ve tıbbın sırlarını aktarmıştır. (Şekil 3.8.) Asklepios’un şifa yeteneği o kadar güçlüdür ki; ölüleri bile diriltebilmektedir. Ölüleri geri getirmesi Hades’i öfkelendirir. Zira dünyanın doğal giden dengesinde her şeyin bir başı ve sonu olması gerekirken Asklepios düzene müdahale etmiştir. Zeus, bir yıldırım oku 294 ile vurur. Ancak onu hayata tek bir şartla geri döndürür. Ölüleri dünyaya geri getirmeyi kesmesini ister. Asklepios, hem yaşamı hem de ölümü bünyesinde barındıran “düalist” şifacı bir tanrıdır.295

MÖ 43-MS 17 yıllarında yaşamış olan Romalı Ovidius, “Metamorphoseon

Libri-Metamorphosis” adlı eserinde hikâyeyi daha farklı anlatır. Teselya’da Larissalı

Koronis’ten daha iffetli bir kız yoktur. İffetini koruduğu sürece zarar görmez. Ancak kehanet ve şifa tanrısı Apollon’un haberci bir kargası Koronis’in iffetini kaybettiğini fark eder. Karga gidip haber verince Apollon, kızı ve sevgilisini öldürür. Ancak Koronis ölmeden önce çocuğun doğmasını ister. Tanrı Apollon yaptığına pişman olur. Kuşun haberi vermesine kızar ancak; kızın geri gelmesini sağlayamaz ve sadece

291 Olympia Panagiotidoi, “Asclepius’ Myths and Healing Narratives: Counter Intuitive Concepts and Cultural Expectations”, Open Library of Humanities, No. 2, 2016, s. 1.

292 Kentaurlar, belden aşağısı at yukarısı ise insan biçiminde tasvir edilmişlerdir. İnsanlar tarafından saygı gören kentaurlar kutsal varlıklar sayılmışlardır. Thomas Bulfinch, Klasik Yunan ve Roma

Mitolojisi, İnkılap Kitabevi, 7. Baskı, 2018, s. 116.

293 Apollodorus, The Library, (Trans. George Frazer), The Loeb Library, Vol. II, New York, 1921, III.10.3-4. s. 19; Diodorus Siculus, 4.71.

294 Hyginus, Fabulae, CCII.,1-2., akt. Emma Edelstein ve Ludwig Edelstein, Asclepius: A Collection

and Interpretation of Testimonies, The John Hopkins Press, Baltimore, 1945, s. 31.

295 Canan Aldırmaz Ağartan, “Sanat Eserlerinde Yaşayan Bir Mit: Sağlık Tanrısı Asklepios ve Kızı Hygenia”, Zeynep Kâmil Tıp Bülteni, Cilt 40, 2009, Sayı 1, s. 49.

bebeği kurtarır. Doğrucu kargayı kuş sürüsünden ayrırır ve karganın diğer beyaz renkli kuşların yanına gelmesini yasaklar.296

Apollon’un oğlu Asklepios zamanla “şifa tanrısı” olarak onun yerini almış olup ve MÖ V. yüzyılın ikinci yarısından sonra kült haline gelmiştir. MÖ 323-MÖ 30 yıllarında süren Helenistik Dönem’de Asklepios, artık evrensel hale gelmiştir.

Asklepios’tan bahseden birçok eser yer almaktadır. Eski Yunan’da yer alan tanrı-kahraman ve şifa tanrısı Asklepios, MÖ IV. yüzyılda yaşamış şair Pindaros, Apollon adına düzenlenen Delphi’deki olimpiyatları öven yazılarında bahsetmiştir. MS II. Yüzyılda yaşamış seyyah Pausanias’ın yazılarında, Apollodorus’un yazdığı düşünülen “Bibliotheka’da da bahsedilmektedir.297

Ovidius tarafından yazılan “Methamorphoseon Libri-Metamorphosis” adlı eserde de ayrıntılarıyla anlatılmaktadır.298 Ovidius, Asklepios’u büyüten Kentaur Chiron’un kızının Asklepios hakkındaki kehanetine bu eserinde yer vermektedir: 299

“Geçmiş kendinden bir ermiş gibi dalmış düşüncelere, Tutuşmuş yüreği tanrı sevgisiyle. Büyü çocuğum büyü, Dedi, bütün evreni korumak için büyü, senden alacak Ölümlüler yaşam gücünü, sensin onlara verecek olan Canlarını bile geri, dirilecekler. Karşı duracak Sana tanrılar, direnecek bu yaptığından. Engel olacak sana atalarının yıldırımları, Önüne dikilecek bunları yapmada. Kanı gidecek Gövdenin sen bir tanrı olunca. Sonra yine bir Tanrının olacak bu gövde, yenileyeceksin yazgını

296 Apollodorus, a.g.e., III.X.3, s.15.; Edelstein, a.g.e.,1945, ss. 4-5.

297 Apollodorus, a.g.e., III.10.3-4.

298 T. Michael Compton, “The Union Of Religion And Health in Ancient Asklepieia”, Journal Of

Religion And Health, Sayı 37, No. 4, 1998, s. 302.

İki kez. Ölümlü değilsin ey yüce ata: Çağlar boyunca Sürecek yaşamın, yazgının sana verdiği. Ölümü Dileyeceksin, azgın bir yılanın kanı sızınca

Örgenlerine yaradan. Ölümsüzken ölümlü olacaksın Tanrıların isteğince…”

MÖ 90-MÖ 30 yıllarında yaşamış Sicilyalı Diodorus, “Bibliotheka Historia” adlı eserde “Asklepios, Koronis ve Apollon’un oğludur.” diye bahsetmiştir. 300

Pindaros, “Pythia Oyunları” adlı eserin III. cildinde “Sokrates’e göre;

Asklepios, Arsinoe’nin oğludur. Ancak Koronis, evlat edinmiştir.” cümleleriyle

Asklepios’tan bahsetmiştir.301

MÖ VII. yüzyıl ila MS VI. yüzyıl arasında yazılmış Eski Yunan şiirlerinin derlemesi olan “Anthologia Palatina” adlı eserde ise; Platon ile ilgili bir şiirde tanrı Asklepios’a da yer verilmektedir. Filozof Platon ve tanrı Asklepios’un yeteneklerini tanrı Apollon’dan aldıkları anlatılmaktadır: 302

“Eğer Apollon bu Platon’a vermemiş olsaydı Yunanistan’ı Yazılarıyla nasıl iyileştirecekti insanların ruhlarını

Apollon oğlu Asklepios, iyileştirirken insanların bedenlerini Platon iyileştirir ölüsüz ruhları

Benzeri bir ifade başka bir Eski Yunan şiirinde aktarılmaktadır:

“Apollon’un iki oğlu vardı: Asklepios ve Platon

Biri bedenleri,

Diğeri ise ruhları kurtardı.”

300 Diodorus, Bibliotheka Historia, V, 74, 6.; akt. Edelstein, a.g.e., 1945, s. 23.

301 Pindaros, Pythian Odes, III. 14; akt. Edelstein, a.g.e., 1945, s. 25.

302 Anthologia Palatina: The Greek Anthology In Five Volumes, (Trans. W. R. Paton) Vol II, Book VII, The Loeb Library, 1919, 108-109., s. 65.

Şiirlerde Platon ve Asklepios’un kıyaslanması Asklepios’un Eski Yunan felsefesinde de önemli bir yer teşkil ettiğini göstermektedir. Ayrıca her iki ismin Apollon’dan ilham aldıklarının belirtilmesi de Asklepios’a doğumu ile ilgili mitolojik hikâyeleri doğrulamaktadır. Bununla birlikte bu şiirler tanrısal varlıkların dünyadaki gelişmelerin de kaynağı olduğu düşüncesini ortaya koymakta ve Asklepios’a ayrı bir önem atfetmektedir.303

Eserlerini Eski Grekçe kaleme almış olan MS 175- MS 235 yılları arasında yaşamış Romalı “Claudius Aelinus” ise, Eski Grekçe adıyla “ζῴων ἰδιότητος, Perì

zṓōn idiótētos” ve Latince adıyla “De Nature Animalium” hayvanlar dünyası üzerine

bir eser kaleme almıştır. Bu eser içerisinde Asklepios’tan “insanlığı en çok seven

tanrı” şeklinde bahsetmiştir.304

Asklepios’un tekrar hayata döndürdüğü ölümlüler arasında “Lykurgos”, “Kapaneus” “Tyndareus” da vardır. 305

Spartalılar, imajını söğüt gövdesine kazıdıkları için Asklepios’a “Agnitas” adını vermişlerdi. Sikyon kentinden gelenler ise; onu “katır arabasının üzerinde

bulunan bir yılan” şeklinde resmetmişlerdir. Ayrıca bu kentteki bir heykelde tanrı, sol

elinde bir “çam kozalağı” olduğu halde tasvir edilmiş, Epidauros da ise Asklepios Sikyon'dakinin aksine Asklepios, onun kafası üzerinde oturan bir yılan ile anlatılmıştır.306

MS 56- MS 120 yılları arasında yaşayan Tacitus ise Eski Mısır’da Serapis ile Asklepios’un aynı tanrı sayıldığını düşünenlerin çok olduğundan bahseder. Zira Tacitus’a göre, ikisi de bedenlere şifa vermektedir.307

MS 211-217 yılları arasında tahta çıkmış Roma İmparatoru Caracalla bir hastalığı nedeniyle şifa veren tapınakları ziyaret etmiş ancak Apollo Grannus

303 Patacı, a.g.e., s.160.

304 Aelian, On The Nature Of Animals (Trans. A.F.Scholfield), Vol II, The Loeb Classical Library, Harvard University Press, 1959, VIII.12 ve IX. 33.,

305 Graves, a.g.e.,s. 222.

306 Pausanias, II. 26. 6; III. 14. 7 ve II. 10. III.; Strabon, XIV. 1. III.9; Graves, a.g.e., s. 223.

Asklepios ve Serapis’ten şifa bulamamıştır. Görülüyor ki Asklepios değer verilen ve hastalıkları iyi ettiği düşünülen bir tanrıdır.308

Giritliler, Kral Minos’un oğlu Glaukos’un mezarında gördüğü bir otla hayata döndüğünü ve bunu yapanın “Polyeidos” değil de; bizzat tanrı Asklepios’un kendisi olduğunu iddia etmektedirler.309

Sadece tanrıların değil; aynı zamanda titanlar, kahramanlar ve yarı insan yarı hayvan türünde varlıklar da Eski Yunan mit dünyasında ayrıntılı bir biçimde aktarılmaktadır. Tanrı hiyerarşisi Olimpos tanrıları sabit olmak şartıyla sürekli değişmektedir. Bir tanrı veya tanrıça daha düşük bir varlığı cezalandırabilmekte ya da ödüllendirebilmektedir. Örneğin; Prometheus’un ateşi çalıp insanlara vermesi Zeus’un cezasını hak etmesine yol açmıştır. Diğer yandan ise; Perseus, kahramanlıklarından ötürü tanrılar katına çıkmıştır. Eski Yunan’daki tanrılar panteonundaki yer alan muğlaklık ve değişim süreçleri, Asklepios’un tanrılaştırılmasını kolaylaştırmıştır. 310

Ancak Asklepios’a dair anlatımlar, tanrılık ünvanının sadece hekimlik yeteneği nedeniyle olmadığını söylemektedir. Aksine Asklepios’a ait tapınakların zamanla oluşması ve bunun sonucunda Eski Yunan Anakarasında yaygın bir kültün doğması Asklepios’a tanrı olarak tapınıldığı sonucunu ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla dini ve mitolojik bir atmosferin, günümüzde seküler olarak belirlenen bütün alanlarda yer aldığı bir dönemde, Asklepios’un bir tanrı olarak kabul gördüğü gerçeği doğal olarak ortaya çıkmaktadır.311 İşte bu kültürü anlamak bağlamında Asklepios Kültüne ayrıntılı olarak bakmak gerekmektedir.