• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ASKLEPIEIONLAR

3.6. ASKLEPIEIONLARIN KONUMU

MÖ VIII. yüzyılda toprakların sınırları mevcut tapınaklar ile belirlenmekteydi. Bu sınırlar aynı anda “polis” kent-devletlerinin sınırlarını oluşturmaktaydı. Yurttaşların “fani dünyası” tanrılarınkinden ayrılarak tanrıların kutsal alanları belirlenmiş oluyordu. 532

Eski Yunan dini “polis” kent-devletinin büyümesi ile ilgili bir olguydu. Tanrı veya tanrıçalara adanan mabedler, anıt-mezarlar kentlerin dışındayken tapınaklar genelde şehrin kutsal sayılan bir bölümünde ya da “Akropolis” üzerine inşa ediliyordu. Bu noktalar “mihenk taşı görevi” görüyordu.533

Bir tapınağın yerleştirileceği yere, tanrısal varlığın özelliği ve toplumdaki fonksiyonu ile karar veriliyordu. Buna ek olarak coğrafya da önemli bir etkendi. Orada

530 Sevimli, a.g.e., s. 75.

531 Edelstein, a.g.e., 1945, 1:149-155.

532http://www.astrosynthesis.com.au/wp-content/uploads/2017/11/Sanctuaries-Asclepius-Sacred

Landscapes-Brian-Clark.pdf (Erişim Tarihi: 6 Mayıs 2021), s. 2.

yapılan ibadetler de tapınağın konumuna etki edebiliyordu. Sözgelimi, Miken kalıntıları yakınında kahraman kültlerinin oluşması devamlılık ve atalar kültünü teşvik ediyordu.534

Asklepios’a adanan tapınaklar, Eski Yunan topraklarındaki adalar dâhil olmak üzere her alanda yer almaktaydı. “Aegina”, “Delos”, “Kos”, “Girit”, “Paros”, Rodos” gibi adalarda ve “Amphissa”, Argos, “Athina”, “Elis”, Korinth, “Messina”, “Sparta”, “Titane” gibi Eski Yunan Anakarasında bulunmaktaydı. Kült, Roma’ya, Güney İtalya’ya, Kuzey Afrika ve Küçük Asya denilen Anadolu topraklarına da yayılmıştı.535

MÖ V. ve IV. yüzyılda, Asklepios Kültü, Epidauros Kentinden diğer şehir devletlerine yayılırken hep bir önceki kült alanının üzerine inşa edilmiştir. Sonraları Asklepios Kültü, o bölgedeki tanrı veya tanrıçanın yerini almıştır.536

Özellikle tanrı Apollon’un kutsal alanlarına inşa edilen Asklepieionlara birçok örnek verilebilebilir: 537

1. Epidauros Kentindeki “Apollon Maleatas Kültü” 2. Kos Kentindeki “Apollon Kyparissos Kültü”

3. Korinth Kentindeki açık alanda bulunan “Apollon Kültü”

Tanrı Asklepios’un tapınakları belli başlı özel bölgelerde inşa edilmiş olup hepsi şu ortak özellikleri taşımışlardır:538

1.Şifayı kolaylaştırmak için temiz hava ve su sağlayan alanlar bulunmuştur. 2.Arınma ve şifayı hızlandırabilmek için şifalı su kaynakları, ya da kuyulara gereksinim duyulmuş ve bu bölgelere yakın olma amacı güdülmüştür.

3.İnsana huzur ve iyilik veren pastoral bir manzara şartı aranmıştır. Yüksekler, deniz ya da güzel bir kara manzarasına sahip alanlar tercih edilmiştir.

4.Tapınakların kuruluş yerleri çoğunlukla kent dışı ortamlar olmuştur. Bunun nedeni hastayı psikolojik ve fizyolojik olarak tedaviye hazırlayacak bir yolculuktur. Bu

534 Fritz Graf, “Asclepius” (Ed. Simon Hornblower and Antony Spawforth) ,The Oxford Companion to

Classical Civilisation, Oxford University Press (Oxford: 1998) s. 86.

535http://www.astrosynthesis.com.au/wp-content/uploads/2017/11/Sanctuaries-Asclepius-Sacred

Landscapes-Brian-Clark.pdf (Erişim Tarihi: 6 Mayıs 2021).

536 Fritz Graf, “Discussion”, Le Sanctuaire Grec, Fondation Hardt, Geneva, 1992, s. 201.

537 Clark, a.g.e., s. 4.

yolculuk hastanın kentten çıkıp hastalıklı ortamı terketmesiyle maddi yönde; ruh sağlığını bırakarak da manevi yönde oluşmaktadır.

5.Peloponnesos Savaşları ve Atina Salgını gibi bazı sosyal olaylar ve koşullar da kültü farklı bölgelere taşımaya itmiştir.

6. Bir diğer husus da genelde Apollon olan önceki şifacı tapınağa olan konum olarak yakına yerleştirilmesidir. Zamanla Asklepios Tapınakları Apolllon’un bu özelliğini bünyesine eklemiştir.

Bu bölüm tapınakların doğal kaynaklara olan yakınlıkları ve gelen bireyleri nasıl etkiledikleri konusu ile yakından ilgilidir. Tapınakların “çevresel yapısı”, “doğal kaynaklara olan erişimin kolaylığı”, “hava ve su yönünden temizliği” de önemli birer faktördür. Romalı mimar Vitrivius’a göre bu durum şöyle açıklanmaktadır: 539

“Doğal uyum, özellikle sağlık tanrısı Asklepios ve diğer tedavi edici gücü

bulunduran ilahlar için dikilmiş olan tapınakların sağlıklı su ve hava gibi avantajları elinde bulundurmasından kaynaklanmaktadır. Böylece hastalar için artık alıştıkları sağlıksız su ve havayı değiştirmek sağlıklı bir yöntemdir.”

Geride kalan arkeolojik kanıtlara bakılırsa “Asclepieia” adı verilen Asklepios’a adanmış küçük mabedler çoğunlukla orman ya da korusu bulunan sıcak ya da soğuk su kaynaklarına ve mağaralara yakın inşa edilmiştir. Bu yapılar, kasabaların dışında yer almaktadır. Suyun Eski Yunanların gözünde sembolik olarak arındırıcı özelliğine sahip olmasının yanı sıra kehanetsel güçleri bünyesinde barındırdığı düşünülmekteydi. Zira iyi ruhların dağlarda servi ve zeytin ağaçlarınının çevresinde yaşadığı düşünülmekteydi.540

Epidauros merkezli yerleşim bölgesinden dokuz kilometre uzağa inşa edilmiş olan bu ilk Asklepieion, “kolay ulaşılabilir coğrafi konumu”, “şifa veren su kaynakları” ve “kaplıcalarıyla” ünlenmiştir. Bu özellikleri tapınağın dünyanın her yerinden ziyaret edilmesinde ve zenginleşmesinde de önemli etkendi. Buna karşın “Bergama” ve “Lebena”541 Asklepieionları konumları itibarıyla daha yerel

539 Vitr. De Arch.( Mimarlık Üzerine On Kitap), 4. Baskı, Şevki Vanlı Mimarlık Vakfı, 2005, I.2,7, s. 10.

540 Risse, a.g.e., 1999, s. 23.

kalmışlardır. Epidauros’un gölgesinde kalan diğer “Atina”, “Bergama”, “Roma”, “Sikyon”542 gibi Asklepieionlar adeta birer şube olarak görülmüştür. Epidauros’un önem kazanmasında, yukarıda sayılan unsurların yanı sıra, “Apollo ile oğlu Asklepios’a birlikte tapınılması” ve yazar Pausanias’ın Asklêpios’un Epidauros’da doğduğunu iddia etmesi de etkili olmuştur. 543

Yeşilliklerin içinde, sınırsız akarsu kaynağına ya da termal sıcak sulara yakın inşa edilen Asklepieionlar, yer seçimiyle dikkat çekmektedir:544

1.Epidaurus Asklepieionu kaplıca bakımından zengin bir vadide, Kynortion Dağının eteklerinde yer almaktaydı. Girişinin yakınında bir tatlı su kaynağı bulunmakta ve tapınağa sürekli temiz su sağlamaktaydı.

2. Denize bakan bir yamaç üzerine inşa edilmiş Kos Asklepieionu ise bir servi korusunun içinde yer almaktaydı.

3.Girit-Gortina Bölgesinde bulunan Asklepieion, “Loussios” adlı nehir kenarına inşa ediliken; Korint’teki tapınak ise Lerna adlı bir termale yakın kurulmuştu.

4. Atina’daki termal su kaynağına sahip olmakla beraber Akropolis’in kolayca ulaşılabilen güney yamacında yer almaktaydı.

5. Pergamon’daki Asklepieion da bir su kaynağına yakın olup düz bir zirveye inşa edilmişti.

“Hieron” ya da diğer ismiyle kutsal bölge, “temenos” anlamına gelen özel bölge duvarlarıyla sınırlandırılıp ayrılmaktaydı. Epidauros Kentinde bu örnek özel bir yol ile tapınağa bağlanmıştı. Çatısı bulunan bir kapıya “propylon” adı verilmekte olup bu kapı dua eden kişinin içeriye ulaşımını sağlamaktaydı. Su havuzları bu özel bölgeye adım atmadan önce arınma için kullanılmaktaydı. Etrafı duvarla çevrili alanların çoğu tapınak binasına, altarlara sahipti; ancak, diğerleri sadece koru, su kaynağı ya da mağaralardan oluşmaktaydı. Bazı yerlerde diğer ilahi varlıklara adanmış dairesel

542 Mora Yarımadasının Kuzeyinde Kalan Bir Şehir Devletiydi. 543 Paus. II.26, 8-9.

544 H. Christopoulou-Aletra, A. Togia, C. Varlami, The “Smart” Asclepieion: A Total Healing Environment, Archives Of Hellenic Medicine, 2010, 27(2), s. 260.

mabedler bulunmaktadı. Kutsal köpeklerin terkedilmiş küçük bir çocukken Asklepios’u koruduğu söylenmekte olup yılanlar yerlerde özgürce gezinmekteydi. 545

Asklepieionların çevresindeki binaların düzeni de ilginç bir detaydır: Asklepieionlarda yer alan dini binalar: “tapınak”, “tanrının heykeli”, “altar” ve inkübasyon için hastaların uyuma alanı olan “enkoimeterion”dur. Tiyatrolar için “stadium”, yarışları izledikleri “hippodromos”, beden eğitimleri için ayrılan “gymnasium” ve hamamlı “palaestra” adı verilen bölümler de tapınakların çevresinde inşa edilmiş olup hastalara farklı imkânları sunmaktaydı.546

Asklepeieonların çoğunluğunda “tiyatro”, “kütüphane”, “gymnasium” gibi binalar inşa edilmiş olup gelenlerin tanrı Asklepios’un şifasını beklerken rahatlamaları amaçlanmıştı:547

1.Epidauros Asklepieon’unda “tiyatro” ve “odeon” binaları bulunmakta olup müzikli gösteriler ve yarışmalar için kullanılmaktaydı. Büyük bir kütüphane binası da muhtemelen hoşça vakit geçirme alanı olarak görev görüyordu.

2.Pergamon Asklepieion’un durum aynı şekildeydi. Temenos alanının kuzey yönünde bir tiyatro ve dikdörtgen biçimli kütüphane vardı. Duvarlarında kitap rafları için nişler bulunuyordu.

3. Atina Asklepieionu bünyesindeki tiyatro Akropolis’in güney yamacındaydı. 4. Korinth’de, Asklepieion, beden eğitiminin yapıldığı “Gymnasium” binasına bitişikti ve tiyatroya yakındı.

5. Sikyon Asklepieionu da tiyatroya sahipti. İtalya’daki Messene and Megalopolis’te de Asklepieion tiyatro ve stadyum binasının bir arada bulunduğu bir kompleks içerisindeydi.

Bazı bölgelerde de “mağaralar” başta ibadet merkezleri olup sonradan yerlerini tapınaklar almıştır. Girişleri binaya bitişik halde yapılandırılır ve binalar genelde doğuya bakardı. Çoğu yerden üç adım yüksekte bir zeminde yükseltilirdi. Ayrıca sutünlü bir avlu binayı çevrelerdi. Dini geleneklere göre; bir tapınağın büyük

545 Risse, a.g.e., 1999, s. 23.

546 Christopoulou-Aletra et al., a.g.e, s. 260

kapısı daima doğan güneşe döndürülür ve sık sık içerisi için tek ışık kaynağı olarak tasarlanırdı. 548

Epidauros tapınağı da dâhil olmak üzere birçok tapınak içeri odaya yol gösteren bir revaklı yapıya sahipti. Bu “cella” ya da “oda” içerisinde tanrının heykeli girişe bakar halde yer alırdı. Eski Yunan’da Kült imajları tahtadan oyulmuş olup aynı zamanda fildişi ya da mermerin de kullanıldığı olurdu. Bu imajların inananlarca algılandığı renk değişimleri bile önemli kehanet işaretleri olarak yorumlanırdı. 549