• Sonuç bulunamadı

Mezopotamyalı toplulukların rüyalara verdiği isimlere bakılacak olursa rüyayı “gece” ve “uyku” konusuna bağladıkları görülmektedir. Bu isimlerden kısaca bahsedilecek olursa; Sümerce’de “Mȃš.ge” sözcüğü “gecenin ürünü”; Akadca’da ise; “tabrȋt mȗši” sözcüğü “gece görülen hayal” ve aynı dilde “šuttu” ise, “düş” anlamındadır.88

Eski Mezopotamya medeniyetleri rüyaları iki sınıfta değerlendirmekteydi. Bunlar, gelecekle haber verdiği düşünülen “kehanet rüyalar” ve “rüya görenin

ruhsal-bedensel sağlığına dair bilgi içeren belirti rüyalarıdır.” 89

1.Kehanet rüyaları: Eski Çağ’da, rüyalar gelecek ya da günümüzdeki olayların

bir ilahi emaresi ya da tanrılarla iletişim aracı olarak toplumun her kesimince önemli ölçüde kabul edilmiştir.90

Buna en dikkat çekici örnek ise, MÖ 2100 yıllarında Lagaş kentinin hükümdarı “Gudea”nın, rüyalarından ilham alarak “Tanrı Ningirsu” için üç kil silindir mühür üzerine yazdırdığı şiirsel bir metindir. Kral Gudea, etkileyici rüyası ile harekete geçip, “Tanrı Ningursu” onuruna ayrıntılarla bezenmiş bir tapınak inşa ettirmiş ve bu olay da metinde yer almıştır. 91

Haber veren bu kehanet rüyalarla ile ilgili Sümerce metinlerden en eskisi ise, “Akbabalar Steli”dir. Stel, MÖ 2900 ile 2350 arası olduğu bilinen Er Hanedanlar

87 Pieter Willem Van Der Horst, Chaeremon: Egyptian Priest And Stoic Philosopher, Brill: Leiden, The Netherlands, 1987, s. IX.

88 Gözde Demirci Karaoğlu, Eski Mezopotamya’da Kehanet Kültürü ve Anadolu’daki Yansımaları, Pamukkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ağustos 2018, s. 56.

89 Ömer Kâhya, “Sümerce ve Akadca Metinlerde Rüya Türleri-Dream Types in Sumerian And Akkadian Texts”, DTCF Dergisi, No. 59(1), 2019, s. 230.

90 Dario Del Corno, “Dreams And Their Interpretation In Ancient Greece”, Vol 29, Issue 1, 1982, s. 55;

E.R, Dodds, The Greeks And Irrational, University of California Press, Berkeley, 1951, s. 108.

91 Gudea Silindiri, A, Süt. I, st. 17-23; B, Süt. V, st. 18; Dietz Otto Edzard, Gudea and His Dynasty:

The Royal Inscriptions of Mesopotamia, Early Periods 3, 1, University of Toronto Press, London, 1997,

s.69; Samuel Noah Kramer, Sümerler: Tarihleri, Kültürleri ve Karakterleri, (Çev. Özcan Buz) Kabalcı Kitabevi, 2002, ss. 183-186; J. Donald Hughes, “Dream Interpretation in Ancient Civilizations”,

Dönemi’ne aittir. Yazıtında Lagaš kralı “Eannatum”, Umma üzerine sefer yapmadan önce gördüğü rüyada tanrı Ningirsu’dan başarılı olacağına dair teminat almıştır. Kral bu rüyaya güvenerek sefere çıkmıştır. 92

Bir diğer örnek ise şudur: MÖ 668- 627 yılları arasında hüküm süren Asur kralı Asurbanipal’in birçok kitâbesinde anlatılan bir rüyada, MÖ 687-652 arasında hüküm süren “Lidya Kralı Gigis”, tanrı Aššur’u rüyasında görmüştür. Rüyada tanrı, Asur Kralı Asurbanipal’e tâbi olmasını emretmiş ve böylelikle düşmanlarını yeneceğini bildirmiştir. Daha sonra ise Kral Gigis, Asurbanipal’a bu rüyayı anlatması için bir haberci göndermiştir. Bu kitabede yabancı bir kral gördüğü bir rüya aracılığıyla Asurbanipal’a biat etmektedir. Rüyalar kralların yaşamlarında da önemli bir yer tutmaktadır.93

Eski Mezopotamya insanının rüya hakkındaki düşüncesini yansıtan bir rüya örneği de “Lugalbanda” hakkındadır. MÖ 2111-2004 yılları arasında Uruk Kentinin krallarından biri olup hastalanınca bir mağarada ölüme terk edilmiştir. Bu durumdan kurtulmak için “Samas”, “İnanna” adlı tanrı ve tanrıçalara kurban vermesi gerektiğini gören Lugalbanda’nın ağzından rüya kavramı şu şekilde anlatılır: (Şekil 2.1.a, 2.1.b)

94

“Kral uykuya yatmadı, o rüyaya yattı. Rüya kapısında geri dönüş yok, kapı

milinde geri dönüş yok. Yalancıya yalan konuşur, doğruya/dürüste doğru konuşur. Bir adamı mutlu edebilir, bir diğerine şarkı söyletebilir, o tanrıların kapalı tablet sepetidir. O Ninlil’in güzel yatak odasıdır, o İnanna’nın rehberidir/danışmanıdır.”

Buna göre, geleceği haber verebilen rüyalarda “ana karakterlerin

konuşmaları”, “talimat ve tavsiye veren tanrılar örgüsü” birbirini izlemektedir. Bu

92 Akbabalar Steli, E1.9.3.1, Süt. VI-VII; Douglas R. Frayne, The Royal Inscriptions of Mesopotamia

Volumes: Presargonic Period (2700–2350 BC), RIME 1, University of Toronto Press, Toronto 2008,

ss. 130.; Kâhya, a.g.e, 2019, s. 232.

93 The Royal Inscriptions of Ashurbanipal… Prizma A, Süt. II, st. 97-99; akt. Kâhya, a.g.e, 2019, ss.

232-233.

94 The Electronic Text Corpus of Sumerian Literature (ETCSL), Oxford, http://etcsl.orinst.ox.ac.uk/, st. 340-346, 1.8.2.1 (16.04.2021); Ömer Kâhya, “Eski Mezopotamya’da Rüya Türleri, Terimleri ve Tanrıları”, Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Haberler, Sayı: 45, 2019-2020, s. 33.

yönüyle ele alındığında rüya, mitlerin vazgeçilmez unsurları arasında yer almakta ve bunu doğuran rüya yorumları Eski Çağ tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.95

Görüldüğü üzere, tanrıların insanlarla iletişim kanallarından biri rüyalardır. Bunlar herhangi bir aracı olmadan, toplumun her kesiminin görebileceği olgulardır. İlk Çağ’da insanları etkileyen rüyalar ile ilgili yazılı kaynaklar olarak Asur Dönemi’ne ait bir rüya kitabı mevcuttur. Asur Kralı Asurbanipal’e ait olan Ninova Kütüphanesinin kalıntılarında, kopyaları yapılmış olan Babil rüya tabletleri bulunmuştur. “Asur Rüya

Kitabı” adı verilen bu derlemede on bir tablet bulunmaktadır. Bu Asur rüya kitabından

birkaç örnek vermek gerekirse: “Eğer bir adam rüyasında elma yerse, o kalbinin

arzuladığına sahip olacak”; “Eğer bir adama birisi rüyasında su verirse, onun günleri (ömrü) uzun olacak”, “Eğer bir adama birisi rüyasında şarap verirse, ömrü kısa olacaktır.” şeklinde cümleler yer almaktadır.96

“Akad’ın Laneti” olarak bilinen Sümerce edebî metinde ise başka bir örnek yer almaktadır. Tanrı Enlil, tanrıça İnanna için Akad’da bir tapınak yapılmasına izin vermemesi nedeniyle tanrıça şehri terk eder. Bunun üzerine tanrılar Akad toplumundan el eteklerini çekerler. Akad kralı “Narām-Sin”, rüyasında şehrinin artık bir iyilik görmeyeceğini ve geleceğinin kötü olduğunu görmüş, rüyanın etkisinden yedi sene çıkamamıştır. Bu durum rüyanın İlk Çağ toplumlarını ne denli etkilediğini göz önüne sermektedir.97

2. Belirti (Semptomatik) rüyalar: haberci rüyalar gibi tanrıların gelecekle ilgili

mesajlarını içermemektedir. Rüyayı gören kişinin sağlığıyla ilgili bilgi veren bu rüyaların, bazen sağlığın ve zihnin anlık durumunun sonucunda ve bazen de dış güçlerin kötü niyetli büyü faaliyetleri nedeniyle görüldüğüne inanılmaktadır. Bu tür rüyalar ile ilgili bilgi edinilen metinler, genellikle tanrının ona karşı olan öfkesini yatıştırmak için yapılan işlerin yazıldığı belgelerdir. Bu tür belgelerin büyük kısmında hastalanan insandaki semptomlar sıralanmakta ve teşhis konulmaktadır. Kızdırılan bir

95 H.Hande Duymuş Florioti ve Elvan Eser, “Kutsal Kitaplar Ve Mitolojik Kaynaklar Işığında Eski Yakındoğu’da Rüya Olgusu Ve Algısı Üzerine”, Turkish Studies - International Periodical For The

Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 8/2, Winter 2013, s. 77.

96 a.g.e., s. 83.

tanrı ya da tanrıçanın korkunç rüya görmeye neden olduğu ve sonuncunda kişinin büyülendiğine inanılmaktadır.98

İlk Çağ’da hakkında en çok fikir sahibi olunan rüya yorumları ilahi rüyalar hakkındadır. Bu ilahi rüyalar genelde önemli tarihi şahsiyetlere gönderilmekte olup kişisel sayılmamaktadır. Bir tarafta; rüya gönderilen kişi bir soylu sınıftan gelen bir kimse olup tanrısal varlık ya da varlıklar, mesajını iletebilmek için bu kişiyi aracı kılmaktadır. Diğer yandan ise; tanrısal varlıkların rüya iletimi konusunda özel kişileri seçtiği ve herhangi birine rüya gönderilmediği düşünülmekteydi.99

Eski Mezopotamya inancında her bir şahsın kişisel bir tanrı veya tanrıçası mevcuttu. Kişisel tanrı, iyi talih getirmekteydi. Hatta şans ve iyi talih için Sümerce ve Akadca’da “bir tanrıya sahip olmak” deyimi bulunmaktaydı. Kişisel tanrılar, saygıyı hak ederken büyü ve hastalığa kalkan olurlardı. Saygıda kusur edilirse ya da koruduğu kimse günaha girdiğinde, o kimseyi terk edebilmekteydiler. Kişi artık savunmaz kaldığı için ilahi varlıkla barışmak zorundaydı. 100

Yine MÖ 1397 ila 1056 yılları arasına denk gelen Orta Asur Devri’ne tarihlenen Akadca bir metinde tanrı ya da tanrıçadan kaynaklı büyünün belirtileri şöyle kaydedilmiştir: 101

“Eğer bir adam devamlı korkuyor ve endişeleniyorsa, kayıplar yaşıyorsa ve

onun kazancı kesilmişse, insanlar ona iftira ediyorsa, muhatabı olumlu konuşmuyorsa, kötü/alaycı parmak arkasından (ona) uzanıyorsa, o görüldüğü sarayda iyi karşılanmıyorsa, rüyaları korkunçsa, rüyalarında devamlı ölüleri görüyorsa, ona kalp kırıklığı konulmuşsa: tanrı ve tanrıçanın öfkesi onun üzerindedir, tanrı ve tanrıça ona kızgındır. Ona büyü yapılmıştır ve o tanrı ve tanrıçanın önünde lanetlenmiştir.”

Örneğin; aile üyelerinden ölenlerin rüyada görülmesi ile ilgili yapılan bir ritüelde şöyle denilmektedir: 102

98 Kahya, a.g.e.,2019, s. 245.

99 Benjamin Kilborne, “Pattern, Structure, and Style in Antropological Studies of Dreams”, Ethos, 9(2), 1981, s. 167.

100 Kâhya, a.g.e., s. 246.

101 BAM 3, 316, Süt. II.

102 ADRC Süt. II; Sally Ann Lousie Butler, Mesopotamian Conceptions of Dreams and Dream Rituals, Münster: Ugarit-Verlag, 1998, s. 294.

“Ey toprak parçası, (gecenin) ilk vakti, orta vakti (ya da) üçüncü vakti

(boyunca) görüp durduğum, ölü babamı gördüğüm; (ya da) ölü annemi gördüğüm; (ya da) bir tanrıyı gördüğüm; (ya da) kralı gördüğüm; (ya da) önemli bir insanı gördüğüm; (ya da) bir prensi gördüğüm; (ya da) ölü bir insanı gördüğüm; (ya da) yaşayan bir insanı gördüğüm, 5-8) (ya da) bilmediğim (bir şeyin) bilgisini gördüğüm, (ya da) bilmediğim bir memlekete gittiğim, (ya da) bilmediğim bir yiyeceği yediğim, (ya da) bilinmeyen bir elbiseyi giydiğim rüyanın kötülüğünü tıpkı seni (toprak parçasını) suya atacağım (gibi), senin suda ıslanacağın (gibi), senin dağılacağın (gibi), senin parçalanacağın (gibi), geri yerine dönmeyeceğin (gibi), gördüğüm rüyanın kötülüğü (de) senin gibi suya atılsın!”