• Sonuç bulunamadı

Sultanların Halktan Kimseleri Evlendirmeleri

Sultanlar bazen yakın çevrelerinden veya halktan evlenmek isteyen kimselerin çeyiz ve mehir gibi düğün ihtiyaçlarını karĢılayıp onlara yardımcı olarak evlendirmektedirler. Bu tür evlendirme örneklerine Büyük Selçuklu Devleti‟nde daha çok rastlanmaktadır.

459/1067 yılında Sultan Alparslan‟a karĢı isyan eden kardeĢi Kavurd Bey‟in bu isyanı baĢarısızlıkla sonuçlanmıĢ ve o kardeĢinden af dilemiĢti. Kavurd Bey‟i huzuruna kabul eden Sultan kardeĢinin özrünü kabul etmiĢ ve onunla kucaklaĢmıĢtır. Bununla da kalmayarak

kızlarının çeyizi olarak kullanması için kardeĢine 10.000 dinar para bağıĢlamıĢtır364

. Kavurd Bey her ne kadar Selçuklu hanedan soyundan olsa da saltanat makamına ulaĢamadığından sultan tarafından kızlarını evlendirebilmesi için çeyiz parası verilmiĢtir.

361 Ayrıntılı bilgi için bk: Birinci bölüm, s. 48. 362 el-Hüseynî, Ahbârü‟d-Devleti‟s-Selçukiyye, s. 12.

363 Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, C. 10, s. 430; 442; el-Hüseynî, Ahbârü‟d-Devleti‟s-Selçukiyye, s. 74; Bondârî, Zubdat

al-Nuşra, s. 158-159. Mengü Bars‟ın 513/1119 yılında ölümünden sonra Irak Selçuklu Sultanı Mahmud, üvey

annesi olan Sercihan Hatun‟u oğlu Mesud‟un yanına göndermeyip ona karĢı koz olarak kullanmak düĢüncesiyle üç yıl alıkoyduktan sonra 516/1122-1123 yılında Musul Emîri Aksungur el-Porsuki ile evlendirmiĢtir. (Ġbnü‟l- Esîr, el-Kâmil, C. 10, s. 473, Kaçın, a.g.e., s. 54.) Böylece Sercihan Hatun sırasıyla Muhammed Tapar, Mengü Bars ve Aksungur ile olmak üzere üç evlilik yapmıĢtır. Onun iddet süresi bile dolmadan Mengü Bars ile evlenmesi, alıkonularak Aksungur ile evlenmesi muhtemelen saray gözdesi olmasından kaynaklanmaktadır.

Sultan Alparslan‟ın çeyiz ve düğün ihtiyaçlarını karĢıladığı baĢka evlilikler de vardır. Bunlardan birisi de Kirman Meliki Kara Arslan‟ın kızlarını evlendirmesidir. Sultan Kirman‟a Kara Arslan‟ı melik olarak tayin etmiĢti. 459/1066-1067 yılında Melik Kara Arslan‟ın veziri, ülkeyi Alparslan‟a bağlı kalmadan kendi kendine idare edebileceği fikriyle meliki etkileyerek sultana karĢı isyan etmesine sebep olmuĢtur. Alparslan isyandan haberdar olunca Kirman‟a doğru yola çıkmıĢ, taraflar arasındaki karĢılaĢmada Kara Arslan‟ın kuvvetleri yenilgiye uğramıĢtı. Bunun üzerine Melik kaçmıĢ, daha sonra Sultan Alparslan‟a gönderdiği haber ile itaatini bildirerek af dilemiĢtir. Huzura kabul edilen Kara Arslan, sultana sarılarak ağlamıĢ, çevredekileri de ağlatmıĢtır. Sultan Meliki affedip Kirman‟ı kendisine geri vermiĢtir. Bundan baĢka Kara Arslan sultandan: “Kata kuşunun yavrusu gibi ufak kızlarım vardır, bunların

cihazlanması senin lütfundan dilerim.365” Ģeklinde ricada bulunmuĢtur. Sultan Alparslan bu

kızların çeyizleri için elbiseler, iktâlar ve bunun gibi bütün gerekli Ģeyleri hazırlatarak her birine 100.000 dinar vermiĢtir. Ayrıca her birini büyük beylerle evlendirip düğünlerini de

yapmıĢtır. Bundan sonra Sultan, Kirman ġahı‟na veda ederek, Fars tarafına gitmiĢtir366.”

Sultan MelikĢah da bu Ģekilde bir çiftin evliliğine vesile olmuĢtur. Bu tarz olaylar kaynaklara çok fazla yansımamasına rağmen bu olay detaylı bir biçimde Ģöyle anlatılmaktadır: Bir Türkmen diğer bir Türkmen‟le Sultan MelikĢah‟ın huzuruna gelerek: “Ey

Şâh-ı Cihân şu Türkmen‟i kızımla yaramazlık eder iken buldum, alıp huzuruna geldim. Bu benim namusumu parçaladı. Emreyle bende bunu öldürüp, pis vücudunu dünyadan kaldırayım.” diyerek izin istedi. Sultan: “Öldürme, bu bozukluğu düzelt, kızını ona nikâh eyle. Ne kadar ağırlık gerekse, biz hazineden verelim, ikisini birbiri ile evlendirelim.” dedi. Bunun

üzerine adam: “Böyle yapınca kalbimin yarası gitmez, öldürmeyince gönlüm kanaat etmez.” deyince adamı ikna etmek isteyen sultan bir kılıç isteyerek kınından çıkardı ve Ģikayetçi olan Türkmen‟i yanına çağırınca orada bulunanlar sultanın, kızın babasını öldüreceğini sandılar. Fakat Türkmen, Sultana yaklaĢınca sultan kınını kendi elinde tuttuğu kılıcı adama verip kınına sokmasını emretti. Türkmen, bunu yapmaya çalıĢtıkça sultan kını döndürdü. Bunun üzerine: “Kılıcı niçin kınına koyamıyorsun?” diye sorunca Türkmen: “Ben koyayım dedikçe, siz kını

döndürür, bırakmazsınız. Öyle olunca, koymak mümkün olmaz.” dedi. Sultan, “İşte senin kızın da eğer istemeseydi Türkmen o yaptığı şeyi yapamaz, böylece kızının ırzına geçemezdi. Eğer bu adamı öldürmek istiyorsan o takdirde kızını da onunla birlikte öldür.” dedi. Türkmen,

365

Ġbnü‟l-Esîr‟in naklettiğine göre Kara Arslan: “Kızlarımın çeyizinin hazırlanması ve bütün işleri sana aittir.” diyerek bu isteğini belirttiğini nakleder. (Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, C. 10, s. 62.) Fakat bu Ģekilde emrivaki bir tutum sergilenmektedir. Af dilemek için giden Melik‟in isteğini bu Ģekilde dile getirmesi çok makul görünmemektedir.

366

Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, C. 10, s. 62; el-Hüseynî, Ahbârü‟d-Devleti‟s-Selçukiyye, s. 28-29; Ahmed bin Mahmûd,

Sultan‟ın bu sözlerinden etkilenerek “Emir Sultanındır.” dedi. Sonra Sultan, kadını ve Türkmen‟in nikahını kıyacak kimseleri getirterek nikahı kıydırdı. Kadının mihrini de devlet

hazinesinden verdirdi367.

Büyük Selçuklu Devleti Sultanı MelikĢah ile halkın içinden sıradan bir vatandaĢın yaĢadığı bu olay bize iki durumu göstermesi açısından önemlidir. Bunlardan birincisi devlet hazinesinden verilen baĢlık parasıdır ki bu uygulamanın varlığı eski Türk devletlerinde de görülmekte idi. Bir diğer dikkat çeken nokta da böyle bir hadiseye sultanın müdahalesi ve ince bir örnekle ikna yeteneğini kullanarak olayı tatlıya bağlamasıdır. Bu Ģekilde bir kiĢinin hayatı kurtarılırken mutlu bir olaya da vesile olunmuĢtur. Ayrıca bu zina hadisesinin sultanın huzuruna kadar gidebilmesinden nadiren görülen bir olay olduğunu da söylemek mümkündür. Bir rivayete göre de Sultan MelikĢah ve Nizâmülmülk Hısn-ı Keyfa'ya (Hasankeyf) gitmiĢler, burada bir Ģeyh, vezire “Allah tarafından MelikĢah‟a elçi” olarak geldiğini söyleyerek sultanın huzuruna girmiĢtir. MelikĢah‟a misvak ve tarak hediye eden Ģeyh, kızlarını evlendirmek için sultandan çeyiz parası istemiĢtir. Elçi olduğunu ispat etmek için rüyasında Peygamber'in kendisini gönderdiğini söylemiĢ, buna inandırmak için de MelikĢah'ın her gece Mülk suresini okuduğunu bildirmesini ve bundan kimsenin haberi olmadığını söylemiĢtir. Söyledikleri doğruluğu neticesinde kendisine inanılan Ģeyhe istedikleri verilmiĢ

pek çok ihsanlar bağıĢlanmıĢtır368.

Buradan anlaĢıldığına göre durumu olan veya olmayan her baba kız evladını evlendirebilmek için çeyiz ihtiyacı duymuĢtur. Eğer bu ihtiyacı karĢılayamayacak durumda ise sultanın huzuruna çıkıp bunu isteme cesareti göstermiĢtir.