• Sonuç bulunamadı

II. 1.2. 1921 Teşkilat- ı Esasiye Kanunun Kabul Edilmesi

II.2. İki Muharebe Arasındaki Dönemde Dış Siyasi Gelişmeler

II.2.2. Sovyet Rusya ile İlişkiler ve Moskova Antlaşması

İki muharebe asındaki dönemde meydana gelen siyasi gelişmelerden biri de Sovyet Rusya ile imzalanan Moskova Antlaşması olmuştur. TBMM Hükümeti, Ana-dolu’da emperyalizme karşı başlattığı istiklal savaşında uluslararası desteğin önemini iyi bildiğinden emperyalizmle mücadele eden Sovyetler ile diplomatik temas kurma-nın gerekliliğine inanmıştır. Bu nedenle 23 Nisan 1920’de meclisin açılmasından hemen sonra Sovyetlerle ilişki kurmak için harekete geçmiş ve 11 Mayıs 1920’de 1028 Hariciye Vekili Bekir Sami, İktisat Bakanı Yusuf Kemal ve Lazistan Milletvekili Osman Beylerden oluşan bir heyeti Moskova’ya göndermiştir.1029 Bu heyetin esas vazifesi Sovyet Rusya ile bir dostluk antlaşması yapmak ve ihtiyaç duyulan para ve harp malzemesi yardımını temin etmek olmuştur.1030

1022 İngilizlerle yapılan anlaşma için bkz. Sonyel; Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika, C.2, s, 135.

1023 Fransa ile yapılan anlaşma için bkz. Bige Yavuz, “1921 Tarihli Türk Fransız Anlaşması’nın Ha-zırlık Aşamaları”, AAMD, (Mart 1992), S.23, s. 277-279; Türkgeldi; Mondros ve Mudanya Mü-tarekelerinin Tarihi, s. 139-141; Yavuz, Kurtuluş Savaşı Döneminde Türk-Fransız İlişkileri, s.

111-117; Sonyel; Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika, C.2, s. 135-136.

1024 İtalya ile yapılan anlaşma için bkz. Sonyel, Kurtuluş Savaşında Batı Siyasamız, s.402; Sonyel;

Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika, C.2, s. 136.

1025 Bekir Sami Bey’in İngiltere, Fransa ve İtalya ile imzalamış olduğu anlaşmaların tam metinleri için bkz. Türkiye Dış politikasında 50 Yıl: Kurtuluş Savaşımız (1919-1922), T.C. Dış İşleri Bakanlığı Yay., Ankara, 1974, s. 101-104.

1026 Atatürk, a.g.e., C.II, s. 588.

1027 Atatürk, a.g.e., C.II, s. 590.

1028 Jaeschke, Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi, s. 103.

1029 Yusuf Kemal Tengirşek, Vatan Hizmetinde, 2. Baskı, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 2001, s.

173.

1030 Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 59.

Bu heyete, Türkiye’nin ulusal sınırları içinde tüm iç ve dış egemenliğine say-gı gösterildiği takdirde Sovyet Rusya ile işbirliğine hazır olunduğu, Rusların silah ve malzeme yardımına ihtiyaç duyulduğunun Ruslara iletilmesi talimatı verilmiştir.1031

Türk heyeti, Sovyet Hariciye Komiseri Çiçerin’i, ilk olarak 24 Temmuz 1920 günü ziyaret etmiştir.1032 Bu kabul esnasında komiser muavini Karahan da hazır bu-lunmuştur. Çiçerin, Halil Paşa ile evvelce görüşmüş olduklarını, kendilerinin istekle-rini ve şartlarını onunla Türk hükümetine bildirmiş bulunduklarını söylemiştir. 1033 Bunun üzerine Bekir Sami Bey, Halil Paşa’nın TBMM Hükümeti tarafından resmen görevlendirilmemiş olduğunu, bu nedenle teşebbüs ve taahhütlerinin sırf şahsî bir mahiyet taşıyabileceği cevabını vermiştir.1034

24 Temmuz’un akşamında Türk heyeti komiser muavini Karahan ile ayrı bir görüşme yapmıştır. Bu görüşmede, muhtaç bulunulan silâh ve mühimmatın Anado-lu’ya süratle nakledilebilmesi için kapalı olan Ermenistan yolunun bir an evvel açıl-masını istenmiştir.1035 Karahan ise Lehistan meselesinin ehemmiyeti üzerine durarak oradan kuvvet celbi ile yolun açılmasının güç olduğunu ve Ermenistan’a karşı sebep-siz bir taarruzun Batı ve Amerika umumî efkârı üzerinde fena bir tesir hâsıl edeceği-ni, siyasî teşebbüslere başlanıldığından bir iki hafta zarfında yolun açılmasından ümitvar olduğunu” söylemiştir. Bekir Sami Bey, on beş gün beklemenin mümkün olmadığını yolun bir an önce açılması gerektiğini söylemiş ise de bir sonuç alama-mıştır.1036 Bekir Sami Bey, samimi1037 geçen görüşmeler hakkında 25 Temmuz’da Ankara’ya bir telgraf göndererek bilgi vermiştir.1038

Türk Heyeti, Karahan ile ikinci görüşmesini 4 Ağustos 1920’de gerçekleştir-miştir.1039 Ermeni sorununun ele alındığı bu görüşmede Karahan, Sovyet Rusya’nın Türklere, Ermenistan’a karşı bir saldırıya geçmelerini öneremeyeceğini, çünkü böyle bir davranışın Avrupa kamuoyu üzerinde kötü bir izlenim yaratabileceğini söylemiş, Sovyet Rusya’nın bir aya kadar Kafkas yolunu açmaya çalışacağına dair söz

vermiş-1031 Sonyel, Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika, C.2, s. 9.

1032 Jaeschke, Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi, s. 113.

1033 Tengirşek, a.g.e., s. 180-181.

1034 Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 60.

1035 Tengirşek, a.g.e., s. 181.

1036 Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 61.

1037 Tengirşek, a.g.e., s. 181.

1038 Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 60.

1039 Tengirşek, a.g.e., s. 181.

tir. Bekir Sami Bey ise, durumun çok bunalımlı olduğunu bir an önce yolun açılması gerektiğini söylemiştir.1040 Ancak bu görüşmeden de bir sonuç çıkmamıştır.

Türk ve Rus heyetleri arasındaki bir sonraki toplantı 13 Ağustos 1920’de Rusya Hariciye Komiserliğinde Çiçerin’in nezdinde yapılmıştır. Görüşmede ilk sözü Çiçerin almış, silâh ve mühimmat müzakerelerinin ne safhada olduğuna dair bir soru sormuştur. Türk heyeti, istenilen harp malzemesinin ayrıntılı bir listesinin düzenlene-rek komisyona verildiğini, fakat henüz bir cevap alamadıklarını söylemiştir. Hariciye Komiseri, alâkalı dairelerce yapılmakta olan incelemelerin çabuklaştırılacağı vadinde bulunmuştur. Bu görüşmede Türk tarafının üstünde durduğu bir başka mesele Erme-nistan yolunun bir an evvel açılması meselesi olmuştur. Çiçerin bu konuda çok ağır davranmış, yolun açılması maksadıyla gerekli teşebbüslere girişildiğini, fakat zaman tayininin mümkün olamayacağını bildirmiştir. Türk heyeti bu toplantıda bir de kötü bir sürpriz ile karşılaşmıştır. Rusya’dan alınacak yardımın Anadolu’ya ulaştırılması için Ermenistan yolunun açılması talep edildiği sırada Çiçerin’in Rusya’nın Ermeni-lerle bir ateşkes imzaladıklarını Nahçivan’ın Rus Ordusu’na verildiğini, buna karşılık Şahtahtı kasabası ile Gulfa-Şahtahtı demiryolu hattının Ermenistan’ın işgalinde bıra-kıldığını söylemesi Türk heyetinde şok etkisi yapmıştır.1041

Bu haberi duyan Türk heyeti Çiçerin’e, Rusların bu davranışıyla Kafkas yo-lunun tamamen kapandığını bu şartlar altında Moskova’dan ayrılmak zorunda kalabi-leceklerini söylemiştir. Bu tepki karşısında Çiçerin, söz konusu anlaşmanın Kafkas-ya’daki Sovyet delegesince imzalandığı özrünü öne sürerek; Kafkas yolunu açmak için Rusların bir şey yapamayacaklarını aynı zamanda Türklere de kendi başlarına yolu açmak izin verilemeyeceğini bildirmiştir.1042

Türk Heyeti, Çiçerin ile yaptıkları görüşmeden bir gün sonra, 14 Ağustos 1920’de, Sovyet Rusya Devlet Başkanı Lenin Wladmir Ulyanof tarafından kabul edilmiştir.1043 Görüşmede Türk heyeti, Rusya tarafından vaat edilen yardımın gecik-mesinin ve açılacağı birçok defalar tekrar edilen Ermenistan yolunun henüz açılma-dığı gibi, Rusya ile Türkiye arasında irtibatı temin edecek yegâne yol olan

Nahçıvan-1040 Tengirşek, a.g.e., s. 189-192; Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 61; Sonyel, Türk Kurtuluş Sa-vaşı ve Dış Politika, C.2, s. 13.

1041 Tengirşek, a.g.e., s. 193-194; Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 67-68.

1042 Sonyel, Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika, C.2, s. 14.

1043 Tengirşek, a.g.e., s. 194-195.

Şahtahtı şimendifer hattının Sovyet hükümeti tarafından Ermenistan’a teslim edilme-sinin hayret ve teessüf ile karşılandığı bildirmiş ve Lenin’den bu konuda açıklama istenmiştir. Lenin yaptığı açıklamada “Evet, bunda bir haksızlık ve hata vaki oldu.

Maamafih mesele tetkik edilmekte olup üç dört gün zarfında muvafık bir hal sureti bulunacağından ümit varım.” demekle yetinmiştir.1044

Bu görüşmenin ardından tekrar Çiçerin ile bir görüşme yapılmıştır. 17 Ağus-tos’a doğru Çiçerin anlaşmanın esaslarını müzakere etmek için Rus Hariciyesinden Sabanin ve Adamof isimli iki kişiyi görevlendirdiğini bildirmiştir. 17 Ağustos’tan 24 Ağustos’a kadar zaman zaman bu kişilerle Türk heyeti toplantılar yapmıştır. Netice-de, 24 Ağustos’ta taraflar Sofiskaya büyük binasında toplanarak o güne kadar konuş-tuklarını parafe etmişlerdir.1045

Parafe edilen metin 8 maddeyi içermiştir.1046 Buna göre; taraflar, birbirlerine zorla kabul ettirilen herhangi bir barış antlaşmasını tanımayacaklar; Sovyet Rusya, Türkiye ile ilgili olan ama sınırları Misakı Millice saptanan TBMM yönetiminin ka-bullenmeyeceği herhangi bir antlaşmayı tanımayacak; o güne kadar Çarlık Rusya’sı ve Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalanmış bulunan tüm antlaşmalar yürürlükten kaldırılmış sayılacak; boğazların bütün dünya ticaret gemilerine açık tutulmalarını ama boğazlar rejiminin ileride Karadeniz devletleri arasında yapılacak bir konferans-ta, Türkiye’nin, özellikle İstanbul’un güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek biçimde saptanmasını kabulleneceklerdi. Yapılacak askeri ve mali yardımdan antlaşmada söz edilmeyecek, ayrıca, bundan böyle diğer ülkeler taraflardan herhangi birine gizlice yanaşırsa, iki ülkenin Dışişleri bakanları arasında gizli bir haberleşme olacaktı.1047

İki ülke yetkilileri arasında parafe edilmiş olan bu metin Rusya’nın bazı istek-leri nedeniyle antlaşma metnine dönüştürülememiştir. Antlaşmayı zora sokan istekler Çiçerin’in Türkiye’den Ermenilere toprak talep etmelerine ilişkin istekler olmuş-tur.1048 Bu istekler Türkiye ile Rusya arasındaki müzakereleri sekteye uğratarak gö-rüşmelerin kesilmesine yol açmış,1049 bu gelişmeler üzerine Bekir Sami Bey, 2 Eylül

1044 Tengirşek, a.g.e., s. 195; Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 70.

1045 Tengirşek, a.g.e., s. 193.

1046 Kamuran Gürün, Türk-Sovyet İlişkileri (1920-1953), 2. Baskı, TTK Yay., Ankara, 2010, s. 36.

1047 Tengirşek, a.g.e, s. 214-216; Sonyel, Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika, C.2, s. 15.

1048 Tengirşek, a.g.e, s. 200.

1049 Bayur, Türkiye Devleti’nin Dış Siyasası, s. 66.

1920’de Moskova’dan ayrılmıştır.1050 Parafe edilen anlaşma maddelerini ve yapılan görüşmelere ait kayıtları ise Yusuf Kemal Bey ile birlikte Ankara’ya göndermiştir.

Yusuf Kemal Bey, 12 Ekim 1920’de Heyet-i Vekile’ye bu kayıtları teslim etmiş-tir.1051

TBMM’de 16 Ekim 1920’de gizli bir oturumda Moskova’daki görüşmeler ele alınmış,1052 görüşmeler iki gün sürmüştür.1053 Görüşmelerin neticesini Mustafa Kemal Paşa, Bekir Sami’ye gönderdiği telgrafta bildirmiştir. Buna göre Van ve Bitlis ille-rinden bir bölgenin Ermenilere verilmesiyle ilgili Sovyet isteğinin Ankara yönetimi-ni, “kapitalizme ve emperyalizme” karşı giriştiği mücadelede o güne dek olağan bir bağlaşığı saydığı Sovyet Rusya’nın görüş ve duygularının içtenliği konusunda pek haklı olarak kuşkuya düşürdüğünü; TBMM’nin bu sorunu görüşerek, Sovyet koşulla-rının Türk ulusunca asla kabul edilemeyeceği sonucuna vardığını; dolayısıyla TBMM ve Bakanlar kurulunun, coğrafi, ırki, siyasi ve iktisadi hiçbir ilke ile açıkla-namayan ve bağdaşamayan Sovyet önerisini, ne pahasına olursa olsun kabulleneme-yeceğini bildirmiştir.1054 Böylece Türk-Sovyet görüşmelerinin birinci aşaması sonuç alınamadan sona ermiştir. Bu aşamada Türkiye ile Sovyet Rusya arasında sonuç alınmasını engelleyen en önemli sorun Ermeni sorunu olmuştur.

Ermenistan sadece Türk-Sovyet görüşmelerinin kesilmesine neden olmamış, aynı zamanda Türkiye’nin doğu illerine göz dikmiş, Kafkaslar’da Türkiye ile Sovyet Rusya’nın arasını tıkayarak Rusya’dan Anadolu’ya yardım gönderilmesini engelle-miştir. Birde buna Türk köylerine yapılan saldırılar eklenengelle-miştir. Bütün bu gelişmeleri yakından takip eden Kazım Karabekir Paşa, 15. Kolordu Komutanlığı’na atandığı günden beri Ermeniler üzerine harekât yapılması gerektiği hususunda Ankara’yı ıs-rarla uyarmıştır. Ancak Ruslarla temaslar geliştirilmek istenirken böyle bir hareketin mahzuru olabileceği mütalaası ile Ankara harekâta sıcak bakmamıştır.1055 Fakat Mos-kova’da Rusların Ermeniler lehine arazi istemeleri üzerine Karabekir Paşa’ya,

istedi-1050 Tengirşek, a.g.e, s.200; Jaeschke, Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi, s. 119.

1051 Tengirşek, a.g.e, s.220-236; Jaeschke, Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi, s. 124.

1052 TBMM Gizli Celse Zabıtları, C.5, s. 158-173.

1053 TBMM Gizli Celse Zabıtları, C.5, s. 176-187.

1054 Tengirşek, a.g.e, s. 230-233; Sonyel, Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika, C.2, s. 19; Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 87-90.

1055 Karabekir, İstiklal Harbimiz, C.2, s. 984-985.

ği serbesti tanımış ve Ermeni harekâtı 28 Eylül 1920’de başlamıştır.1056 Sarıkamış’tan başlamak üzere, Ermenilerin işgalindeki topraklar kurtarılarak 30 Ekimde Kars alın-mış,1057 6 Kasım’da ise Ermeniler mütareke istemek zorunda kalmıştır. Ermenilere, Gümrü’yü teslim şartı ile mütarekenin kabul edileceği bildirilmiş, Gümrü 7 Ka-sım’da teslim olunca mütareke şartları tebliğ edilmiştir. 8 Kasım 1920’de Karabekir Paşa, yanında Erkan-ı Harbiye Reisi olduğu halde Gümrü’ye gitmiş, Ermenilere Türk hükümetinin barış şartları bildirilmiştir. Ancak Ermeniler bu şartları kabul etmeyince Karabekir Paşa harekâta devam etmiştir. Ermeniler, 15 Kasım’da Şahtahtı mevkiinde tamamen bozulunca yeniden mütareke talep etmek zorunda kalmıştır. Bu talep üzeri-ne 18 Kasım’da ateşkes yapılmış, 25 Kasım’da barış müzakereleri başlamıştır. 3 Aralık 1920’de ise Gümrü Barış Antlaşması imzalanmıştır.1058

Ankara, Rusya’ya Ermeni harekâtının, Ermenilerin Müslüman ahaliye yaptık-ları zülüm nedeniyle yapılmış olduğunu bildirmiştir.1059 Bu nedenle harekâtın Türki-ye-Rusya ilişkilerine zarar vermeyeceğinin umulduğu ifade edilmiştir. Bu sırada, Türk-Rus ilişkilerine büyük önem gösteren Mustafa Kemal Paşa, milli mücadelenin önemli isimlerinden Ali Fuat Paşa’yı Moskova’ya büyükelçi olarak atamıştır.1060

7 Aralık 1920’de ise Ruslarla anlaşma imzalanması için Yusuf Kemal Bey’in başkanlığı altında Rıza Nur’un da içinde bulunduğu bir heyetin Rusya’ya gönderil-mesine karar verilmiştir.1061 Bu heyetin Moskova’ya varması ile birlikte Moskova müzakerelerinin ikinci aşaması başlamıştır.

Türk Heyeti’nin Moskova’ya vardığı sıralarda önce I. İnönü Muharebesi ile Yunan Ordusu’na bir darbe vurulması, ardından doğuda Ardahan’ın işgali ile başla-yan, Batum ve havalisinin işgali ile son bulan askeri harekât, TBMM Hükümeti’nin dış siyasette elini güçlendirmiştir. Ruslar, Anadolu’daki milli hükümetin geçici ol-madığını görmüşlerdir. Bu gelişmeler Moskova’da devam eden görüşmelerde Türk tarafının elini güçlendirmiştir.

1056 Karabekir, a.g.e., C.2, s. 986.

1057 Karabekir, a.g.e., C.2, s. 996.

1058 Karabekir, a.g.e., C.2, s. 999-1008; Gürün, a.g.e., s. 39.

1059 Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 92-93.

1060 Cebesoy, Milli Mücadele Hatıraları, s. 578-583.

1061 Tengirşek, a.g.e.,s. 238-240; Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım, C.3, s. 695.

Moskova görüşmelerinin ikinci aşaması 18 Şubat 1921’de başlamıştır.1062 Bu görüşmelerde Çiçerin ve Korkmazof ile temas kurulmuştur. İttifak görüşmelerinde ilerleme sağlanamaması üzerine Türk heyeti, biraz da umutsuz olarak1063 Stalin ile görüşme talep etmiştir.1064 Bu görüşmede Stalin açık bir şekilde: “İttifak yapamayız.

Çünkü İngilizlerle ticaret anlaşması yapacağız, bu ticaret anlaşmasına zarar verecek her şeyden uzak durmak sizin de menfaatiniz icabıdır. İttifaktan maksadınız para, silâh ve insanca yardım ise bunu derhal yapacağız.1065 Kardeşlik antlaşmasını de imza ederiz. Çünkü onda ticaret anlaşmasına zarar verecek bir şey yoktur.”1066 diye-rek Rusların fikrini açıkça ifade etmiştir. Türk heyeti ise Stalin’in bu kesin açıklama-sından sonra kendisine veda ederek oradan ayrılmıştır.1067

Bu görüşmeden sonra 9 Mart 1921’de Stalin ile tekrar bir araya gelinmiştir.

Bu görüşmelerde Stalin ile Misakı Milli’nin Rusya tarafından resmen tanınması başta olmak üzere bir çok madde üzerinde anlaşmaya varılmıştır.1068 Görüşmelerden sonra

“Dostluk ve Kardeşlik Antlaşması” 18 Mart 1921’de özel bir merasimle imzalanmış-tır.1069 Antlaşma resmen 18 Mart’ta imza edilmiş olmasına rağmen Çiçerin’in özel ricası üzerine1070 anlaşmaya İstanbul’un işgal tarihi olan 16 Mart tarihi koyulmuş-tur.1071

16 maddeden oluşan Türkiye-Sovyet Rusya Dostluk ve Kardeşlik Antlaşma-sı’na göre,1072 Rusya, Misak-ı Milliyi tanıyacak, iki taraftan birinin tanımadığı bir anlaşmayı diğer kabul etmeyecektir. Batum liman ve şehri bazı şartlarla Gürcistan’a bırakılacak; Nahcivan arazisi, Azerbaycan himayesinde muhtar bir bölge haline geti-rilecektir. Boğazlar rejimi, Karadeniz’e kıyısı olan memleketlerin temsilcilerinin bir araya geleceği konferansta tespit edilecektir. İki ülke arasında o tarihe kadar yapılmış

1062 Tengirşek, a.g.e.,s. 255.

1063 Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım, C.3, s.767.

1064 Tengirşek, a.g.e., s.256-257; Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım, C.3, s. 765-767.

1065 Bu görüşmede, Türk heyetinden Rıza Nur, Stalin’den 30 milyon altın istediğini anlatıyor ve ekli-yor: “Stalin 30 milyon altın istemekliğime güldü. Bu kadar para bizde yok. Bulmakta mümkün değil.

Yarım milyon verebiliriz dedi. Bende asla kafi değil dedim. Ne ise vur aşağı tut yukarı bir milyon altına sulh olduk.” Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım, C.3, s. 771.

1066 Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 142.

1067 Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 143.

1068 Tengirşek, a.g.e., s. 265-266.

1069 Tengirşek, a.g.e., s. 273; Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım, C.3, s. 796-797.

1070 Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 153.

1071Tengirşek, a.g.e., s. 273; Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım, C.3, s. 795.

1072 Anlaşmanın tam metni için bkz. İsmail Soysal, Türkiye’nin Siyasal Andlaşmaları, C.I, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 1983, s. 32-38.

bütün anlaşmalar yok sayılacaktır.1073 Ayrıca Rusya, Türkiye’nin iktisadi kalkınması-na destek olmak üzere Türkiye’ye 1921’den itibaren birbiri ardınca birçok seneler yılda on milyon altın ruble vermeyi kabul edecektir.1074 Bu antlaşma ile Ruslar, 10 milyon altın ruble, iki tümene yetecek kadar altın ve cephane vermeyi de kabul et-miştir.1075 Ayrıca Türk heyeti, Rus yetkililerine ihtiyaç duydukları silah ve malzeme-lerin listesini de vermiştir.1076

Türkiye ve Rusya arasında imzalan antlaşma, 5 Temmuz 1921’de TBMM ta-rafından kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.1077

Ruslar, TBMM Hükümeti’nin Anadolu’da kesin bir askeri zaferine şahit ol-mayana kadar Türkiye ile anlaşma yapmaktan kaçınmışlardır. Önce doğu harekâtın-daki başarı, ardından I. İnönü Muharebesi’nde elde edilen sonuç Rusya’nın Türk milli mücadelesinin geleceğine dair kaygılarını gidermiştir. Bu nedenle Rusya ile dostluk anlaşmasının yaklaşık 1 yıl süren görüşmelerinden ardından I. İnönü Muha-rebesi’nden hemen sonra imzalanabilmiş olması tesadüf değildir. Bu anlaşma ile Türkiye, milli mücadele için önem arz eden silah ve para yardımını Ruslar’dan sağ-layacak olmanın taahhüdünü almıştır. Rusya, bu antlaşma ile Türkiye’ye dost oldu-ğunu, Türk topraklarını paylaşmaya kalkışmayacağını garanti etmiştir. Böylece TBMM iki cephede birden savaşmak ve arkadan vurulmak tehlikesinden kurtulmuş, Milli Mücadele’nin Doğu Cephesi rahatlamıştır. Misakı Milli tanınmış; vaktiyle sa-vaş tazminatı olarak Türkiye’nin elinden alınan topraklar ana vatana katılmıştır.1078 Bu nedenle Ruslarla yapılmış olan bu anlaşma hem zamanlama açısından hem de sağladığı siyasi, askeri ve ekonomik katkı açısından son derece önemli olmuştur.

TBMM Hükümeti, I. İnönü Muharebesi’nin dış politikaya etkisinin bir sonucu olarak görebileceğimiz bu antlaşma ile II. İnönü Muharebesi’ne arkasında “resmi” bir Rus desteği olarak girmeyi garanti altına almıştır.

Moskova’da Türk-Rus görüşmeleri devam ederken Afganistan’ın Moskova Büyükelçisi Mehmet Veli Han ile Türk heyeti arasında yapılan görüşmeler sonucun-da 1 Mart 1921’de Türkiye ile Afganistan arasınsonucun-da sonucun-da bir dostluk antlaşması sonucun-da

imza-1073 Tengirşek, a.g.e., s. 280-286; Soysal, a.g.e, C.I, s. 32-40; Karabekir, a.g.e.,C.2, s. 1047-1054.

1074 Tengirşek, a.g.e., s. 275.

1075 Bıyıklıoğlu, Atatürk Anadolu’da, s. 49.

1076 Cebesoy, Moskova Hatıraları, s. 147-148.

1077 BCA.30.18.1/3.29.13.

1078 Tengirşek, a.g.e., s. 273.

lanmıştır.1079 İki ülke arasındaki ilk resmi münasebetleri kuran1080 bu antlaşmaya göre Türkiye, Afganistan’ın bağımsızlığını tanıyacak, taraflar tüm doğu uluslarının, özel-likle Hive ve Buhara hanlıklarının bağımsızlığını onaylayacaklardır. Ayrıca taraflar-dan birine emperyalist güçlerce yapılacak saldırıya karşı ortak tepki verilecek, taraf-lardan birine düşman olan devletlerle anlaşma imzalanmayacaktır.1081

II.3. İki Muharebe Arasındaki Dönemde Yunanistan’da Meydana Gelen