• Sonuç bulunamadı

Siyasal ve Toplumsal Değişikliklere Said Halim Paşa’nın Getirdiği Eleştiriler

1. YENİLİK HAREKETLERİNDE BATI’NIN MODEL ALINMASI

1.3. Siyasal ve Toplumsal Değişikliklere Said Halim Paşa’nın Getirdiği Eleştiriler

Siyasal sistemde meydana gelebilecek aksaklıklara göre tedbir almanın gerekliliğine inanan168 Said Halim Paşa, bir devletin uyguladığı siyasal sistemin ne olduğu veya nasıl olduğundan daha çok, devlet yönetiminde ortaya çıkmış veya çıkabilecek sorunları giderme hususunda, tüm toplumda olması gereken vazife duygusunu geliştirmenin önemi üzerinde durmaktadır. Bununla birlikte, bu sorunlardan dolayı siyasal ve toplumsal düzenin değiştirilmesi işinden önce devlet idaresinde yetkili olan fertlerin, kendilerine ve yönettikleri topluma güven duymalarını sağlayacak şekilde yetiştirilmelerinin de önemli olduğunu ifade ettiği görülmektedir.

Her toplumun tarih boyunca geliştirdiği alışkanlıklarla, siyasal sistemde gündeme gelen bazı uygulamalara müdahale edeceğini ve bu uygulamaları kendi bünyesiyle uyumlu hale getireceğini ileri süren Said Halim Paşa’ya göre, bir toplumun geliştirilmesi için, yeni uygulamalara göre toplum yapısını değişime zorlamak gereksizdir. Önemli olan toplumun, bu, uygulamalara alışması için gerekli görülen sürede, toplumsal düzenin bozulmasına fırsat verilmemesidir. Çünkü, toplum her şartta, kendine yönelik yapılan siyasal değişikliklerde potansiyel bir tehlike olan yabancı unsurları, zamanla bünyesinden atacak veya kendi yapısına uygun hale getirecektir. Said Halim Paşa’ya göre, “bir milletin yaşadığı gerçek hayatın

167 Taner Timur, Osmanlı Çalışmaları İlkel Feodalizmden Yarı Sömürge Ekonomisine, s. 274. 168 Said Halim Paşa, Buhranlarımız, s. 25.

ihtiyaçları kaçınılmaz şeylerdir. Bunların eksikliği hayatı tahrip eder, onulmaz yaralar açar. Hayatın sun’i şeylere tahammülü yoktur. İhtiyaçlara uymayan her şey kendiliğinden kaybolmaya mahkumdur. Hayatın katı gerçekleri, hükmünü icra eder;

hataları meydana koyar, boş fikirleri ortadan kaldırır”169 Öyle ki, üzerinde

değişiklik yapılan siyasal, toplumsal ve ekonomik düzenle ilgili uygulamaların nasıl olduğu toplumu ilgilendirmez. Çünkü toplum bu uygulamaları ileriki zamanlarda kendi yapısıyla uyumlu hale getirecek güce sahiptir.

Osmanlı Devleti için gerekli olan huzur ortamının sağlanması şartını, devlet yöneticilerinin bulundukları makamın gücünden aldıkları yetkiyi ülke yararına kullanabilmelerine bağlayan Said Halim Paşa, bunun, toplumda kargaşa çıkmasını engelleyecek önemli bir tutum olduğunu belirtir. Bu niteliklerden mahrum yöneticilerin kararları neticesinde ülkede çıkacak kaos, toplumda anarşi ortamını doğurabilir.170 Bu yüzden devlet yöneticilerinin siyasal ve toplumsal olaylarla ilgili yaklaşımlarının gerçekçi olması gerekmektedir. Toplumun kendisi olarak kalabilmesine yardımcı olan temel unsurların, başka bir toplumun siyasal ve toplumsal uygulamaları uğruna ihmal edilmemesi gerekir. Öyle ki, devlet yöneticisi, bu uygulamaların yürürlükte olduğu devlete ne kadar iyi bir seviye sunmuş olursa olsun, kendi devleti için yabancı olacağını bilmeli ve toplumu hüsrana sürükleyecek kararlar almaktan kaçınmalıdır.171 Bu nedenle devlet ve toplumunu geliştirmeyi hedefleyen her yönetici, siyasal sistemle ilgili tecrübelere önem vermeli, bulunduğu makamın gücünü kötüye kullanmamalıdır.172

Öyle anlaşılıyor ki, Said Halim Paşa, bir toplumda, sadece siyasal sistemde yapılan anayasa değişikliğiyle, toplumun geliştirilebileceğini kabul etmemektedir. Aynı zamanda bu anayasayla topluma yabancısı olduğu bazı imtiyazlar sunarak, son dönemlerde yaşanan kötü gidişatın durdurulacağı zannına kapılmak, işin kolaycılığı olmakla birlikte, bu durumdan olumlu sonuç alınması da mümkün gözükmemektedir. Görülen o ki, böyle bir anlayışın gelişmesi, toplumun temel unsurlarının ihmal edilmesine ve mevcut siyasal düzende geçerli olan ilkelerin de içinden çıkılmaz hale gelmesine sebep olacaktır. Bu durumda toplumun, geçmişinde önem verdiği

169 Said Halim Paşa, a.g.e., s. 34. 170 Said Halim Paşa, a.g.e., s. 7. 171 Said Halim Paşa, a.g.e., s. 10. 172 Said Halim Paşa, a.g.e., s. 6.

kuralların yaptırımı azalmakla birlikte, tek tek fertlerin çıkarları öncelikli hale gelebilir. Bir toplumun geleceği açısından tehlikeli sayılan bu olumsuzluklar, topluma faydalı olması gereken her ferdi, kendi istekleri peşinde koşan ve bulunduğu statüden hiçbir şekilde memnun kalmayan173 zafiyetli insanlar haline getirebilir.

Herhangi bir toplumda bilimsel çalışmalara önem verilmesi ve bu toplumun ekonomik seviyesinin yükseltilerek geleceğe hazırlanması gerekiyorsa, bunun için gelişmiş ülkelerin siyasal ve toplumsal sitemlerinin ve kurumlarının taklit edilmesini yeterli görenlere katılmayan Said Halim Paşa, bu şekilde bir yaklaşımla yönlendirilen herhangi bir toplumun, kimliğini, tarihini, inancını, adet ve geleneğini korumasının ve varlığını uzun süreli devam ettirmesinin mümkün olmayacağını düşünmektedir.174 Ona göre, bir toplumun geliştirilmesi için öncelikle toplumsal problemlerin çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Çünkü ilk bakışta bir problem olarak dikkate alınmayan bu meseleler, toplumda büyük sorunlar oluşturabilir. Bu nedenle devlet idaresi, toplumsal unsurları dikkate alarak bu meselelerle ilgili ciddi kararlar almalıdır. Öyle ki, devlet ve toplumda telafi edilmesi mümkün olmayan sıkıntılara yol açacak olan bu sorunlar, devleti ve toplumu idare eden hükümetlerin başarısızlığına, toplumsal buhranların artmasına, kalkınma adına atılan atılımlardan beklenen sonuçların alınmamasına ve devlet idaresi için gerekli olan nitelikli fertlerin yetiştirilememesine sebep olacaktır.175

Said Halim Paşa’ya göre, “aydınlarımız, bir memleketin müesseselerinin, en kıymetli birer milli miras olduklarını ve milli müesseselerin terk edilmesinin, milli

var oluştan da vazgeçmek demek olduğunu anlayamamışlardır.”176 Toplum

tarafından kabul edilen siyasal ve toplumsal uygulamaların yerine, yabancı uygulamaları getirmeye çalışmak, siyasal ve toplumsal düzende sıkıntılı bir sürecin başlangıcı olmuştur. Öyle ki, bu süreç, Osmanlı devlet ve toplumunun çeşitli sorunlarla karşı karşıya olduğu dönemlerde başlatılmış ve devlet ve toplumun devamlılığını sağlayan ilkelerin tahrip edilmesine sebep olmuştur. Siyasal ve toplumsal düzenin geliştirilmesi yönünde doğru kararlar alabilmek için, geçmişten beri uygulanmakta olan ve her yönüyle toplum tarafından benimsenen anlayışa sahip

173 Said Halim Paşa, a.g.e., s. 8, 9.

174 Said Halim Paşa, Buhranlarımız, s. 21.

175 Said Halim Paşa, “Buhrân-ı İçtimâ’îmiz”, Sebîlürreşâd, S. 375, s. 202, 203. 176 Said Halim Paşa, a.g.m., Sebîlürreşâd, S. 374, s. 182.

çıkılmalı ve diğer toplumlar karşısında geri kalmış olmaktan dolayı meydana gelen aşağılık duygusuna fırsat verilmemelidir.

Öyle anlaşılıyor ki, toplumsal meselelerle ilgili çözüm arayışlarında objektif olunmalı ve zihni karışıklıklara müsaade edilmemelidir. Çünkü bu konularda oluşan fikir ayrılıkları, karşılaşılan problemlerin bütün halinde irdelenmesine müsaade etmeyeceği gibi, konunun özünü değil teferruatlarını öne çıkaracaktır. Sözü edilen teferruatlar arasında kaybolan fikir adamlarının toplumları ile ilgili meselelere ortak çözüm bulmalarının zor olacağını belirten Said Halim Paşa’nın, bu gelişmeleri devlet ve toplum açısından önemli olumsuzluklar arasında değerlendirdiği görülmektedir. Bunun yanı sıra, bu ortamda fikir adamları tarafından devlet ve toplumun geliştirilmesi adına sunulan çözümlerin ortak bir kararın ürünü olduğunun söylenmesi zor olacağı gibi, siyasal, toplumsal ve ekonomik gerilemenin sebeplerinin tespit edilmesi bir tarafa bırakılıp, karşılaşılan durumun sonuçları sebep olarak değerlendirilebilecektir. Bunun sonucunda da, aslında toplumun geri kalmasında hiçbir etkisi olmayan toplumsal unsurların tahrip edilmesi engellenemeyecektir.177

Bu açıdan değerlendirildiğinde, son dönemlerde Osmanlı Devleti’nin siyasal sisteminde başlatılan değişikliklerin beklenen başarılara ulaştırmayacağını düşünen Said Halim Paşa’ya göre, devlet yönetimi tarafından topluma verilen siyasal haklar, toplumsal durum ve ihtiyaçlarla paralellik arz etmelidir. Çünkü, toplum tarafından talep edilen zaruri ihtiyaçlar, siyasal sistemin şeklini belirleyecek olan en önemli ilkelerdendir. Buna aykırı olan bütün siyasal hak ve serbestlikler, siyasal düzen tarafından şekillendirilmelidir. Bunun yanı sıra, toplumsal ihtiyaçları tatmin etmeyen siyasal hak ve serbestlikler, içerik açısından nasıl bir anlayışla sunulursa sunulsun, gerçek hayatta toplumun duyduğu ihtiyaçlara göre şekillenecektir. Bu durumda, siyasal hak ve serbestliklerin, sadece, akla ve mantığa uygun olması yeterli olmayacak, aynı zamanda hayatın gerçekleriyle uyumlu hale gelmesi de gerekecektir.178

Said Halim Paşa, devlet yönetiminde meydana gelmesi muhtemel bir takım tıkanıklıklarla her dönemde karşılaşılabileceğini, fakat, bu durumlara sebep olan siyasal ve toplumsal aksaklıkların giderilmesi için alınan tedbirlerin, yeterli ve

177 Said Halim Paşa, İnhitât-ı İslâm Hakkında Bir Tecrübe-i Kalemiyye, s. 5, 6. 178 Said Halim Paşa, Buhranlarımız, s. 15.

sıhhatli bir anlayışın ürünü olması gerektiğini savunmaktadır. Mensubu olduğu devletin siyasal sistemine vakıf olan aydın ve yöneticilerin, ülkenin karşı karşıya kaldığı olumsuzluklara nelerin sebep olduğunu, bu durumdan, mevcut siyasal ve toplumsal uygulamalardan hangilerinin veya kimlerin mesul tutulması gerektiğini iyi bilmeleri ve bunlar arasında çok dikkatli ayrım yapmaları gerekmektedir.179 Öyle ki, devlet idaresinde sebeplerle mesuliyetler birbirine karıştırılırsa,180 her alanda karşılaşılan sıkıntılardan kurtulmak için sunulan çözümlerden olumlu sonuçlar alınamayacağı gibi, devlet ve toplum benzer sıkıntıları sürekli yaşamak zorunda kalacaktır.

Son yıllarda Osmanlı Devleti’nde karşılaşılan sıkıntılar nedeniyle tıkanmış olan siyasal sisteme yeniden işlerlik kazandırmak amacıyla Batılı devletlerin uygulamaları örnek alınmadan önce, mevcut toplumsal anlayış her yönüyle irdelenmelidir. Eğer toplumun sahip olduğu hassasiyetler dikkate alınmadan veya tam olarak tahlil edilmeden, bu uygulamalar taklit edilecek olursa meydana gelecek yorum farklılıkları engellenemeyecektir.181 Bu yorum farklılıkları, aydın-toplum, toplum-devlet yabancılaşmasına sebep olacaktır. Bu durumda toplumun, kendini öz kültürüyle yabancılaştıracak farklı anlayışları gelişmenin tek şartı olarak gören ve gösteren fertleri kendinden bir parça olarak değerlendirmesi mümkün değildir. Öyle ki, toplum kendi değerleriyle yabancılaşmamak için gelişme adına sunulan her fikre karşı korunma refleksi geliştirip, içine kapanmayı tercih edecektir. Bu haldeki bir toplumdan, idareci ve aydınları tarafından gündeme getirilen değişikliklerden hangisinin kendisi için faydalı hangisinin faydasız olduğunu birbirinden ayırt etmesi beklenmemelidir.182

Said Halim Paşa’ya göre, devlet ve toplumu ilgilendiren siyasal ve toplumsal düzenle ilgili değişikliklerde, özellikle devlet yöneticileri büyük sorumluluk sahibidir. Bu nedenle yöneticilik sorumluluğunu taşıyan bütün fertler, şahsi inanç ve ihtiraslardan, hayalperest atılımlardan uzak olmalıdır. Bu kimseler, yapmak zorunda oldukları değişikliklerin, toplum tarafından nasıl değerlendirileceğini dikkate alarak hareket etmelidir. Çünkü siyasal ve toplumsal alanlarda yapılacak her değişiklik,

179 Said Halim Paşa, a.g.e, s. 22. 180 Said Halim Paşa, a.g.e., s. 26.

181 Said HalimPaşa, Buhrân-ı Fikrimiz, s. 7.

toplumun, varlığının teminatı olan unsurların bir bölümünden vazgeçmesi demek olduğu için, devlet yetkilileri; bu konuda, gereken hassasiyetlere uymalı ve aceleyle alınan kararların dönülmesi mümkün olmayan yollara sevk edebileceği riskler karşısında tedbirli davranmalıdır.183

Devlet ve toplumun gelişmesini sağlayacak koşulların oluşturulması için, devlet yetkililerinin birlik içinde hareket etmesinin şart olduğunu belirten Said Halim Paşa, bu birliği tesis edecek düşüncelere ve sağduyulu davranışlara önem verilmesini gerekli görür. Bu şekilde davranmakla mevcut fikir ayrılıklarından kaynaklanacak herhangi bir düşmanlığa fırsat verilmeyecek, ülkenin geleceğiyle ilgili önemli kararlar daha kolay alınabilecektir. Siyasal sistemi şekillendiren çoğunluğun yönetimi de, azınlığın muhalefeti de ülkenin geleceğiyle ilgili hassas durumlarda birlik içinde olmalıdır. Ülke sorunlarına birlik içinde çözüm sunulmasını içeren siyasal sistemler örnek alınmalı, devlet idaresinin ve toplumun sorumluluk verdiği her ferdin birliği tesis etmek için özverili davranışlara önem vermesi sağlanmalıdır.184

2. SON DÖNEM FİKİR AKIMLARI AÇISINDAN OSMANLI