• Sonuç bulunamadı

SiNEMA VE SPOR: ccMUTLU BiRLEŞME))LERE ÇOK AZ TANlK OLUNAN iKi ALAN

Belgede ISBN y (sayfa 67-72)

SiNEMA VE SPOR: ccMUTLU BiRLEŞME))LERE ÇOK

AZ

TANlK OLUNAN iKi ALAN

1 982

Spor ve sinema ... ikisi arasında ortak noktalar var mı? Türkiye Radyo-Te­

levizyon kurumunun anlı-şanlı TV'si için öncelikle var kuşkusuz: Önü-ardı bu­

danmış spor olaylarını, sözgelimi Dünya Atletizm Yarışmaları'nın "TAT usulü

özetini bitirip de ardından yine orası-burası budanmış bir sinema filmini öfke içinde izlerken, sinemanın ve sporun, TRT'miz için tek bir anlamı ve tek bir işle­

vi oldu1:'}unu nasıl farketmezsiniz? Bu işlev, .. saat doldurmak .. tır, onların istedi1:'}i kadar, istedi1:'}i sürece ve istedi1:'}i biçimde saat doldurmak. Fazlası de1:'}il...

Spor ve sinema ilişkileri üstüne bir yazı yazmak için, aslında belki ikisinin de iyi bir izleyicisi olmak gerekiyor. Oysa ben hiç de1:'}ilim, yani bir spor seyirci­

si de1:'}ilim. Hayatımda gitti1:'}im maç sayısı iki de1:'}il, bir elin parmaklarını aşmaz.

Futbol olayı, sözgelimi, bana göre sinemayla kıyaslandı1:'}ında «western"e ben­

zer, içerdi1:'}i gerilim, heyecan, sürükleyicilikle. Ama hep western'dir futbol, baş­

ka bir şey de1:'}ildir, olamaz. Peki, hangi sinema seyircisi başka türlere atlamak­

sızın sürekli western izlemeye dayanabilir? Hep aynı dekor, ayni .. vahşi Batı", aynı kişilikler, davranışlar içinde devinen .. oalton Kardeşler .. i, «Billy the Kid,i, .. hızlı-şut" (pardon silah) çeken, silahşörleri sürekli izlemeyi kabullenebilir?

DO�AYI AŞMA SAVAŞIMI

Ama, spor, yalnızca futbolun geriliminden ve çalımından ibaret bir olay de1:'}ildir kuşkusuz. Spor, en geniş anlamıyla, insanın bedeniyle, e1:'}itilmiş, gelişti­

rilmiş, .. terbiye edilmiş .. bedeniyle yapabilece1:'}i en zor, aynı zamanda en güzel, en güçlü ve en .. estetik" eylemiere erişebilmesi çabası de1:'}il midir? Spor deyin­

ce genelde akla gelen sert, vurucu-kırıcı, heyecan yaratmaya yönelik karşılaş­

maların, bireysel (boks, güreş) veya ekipsel karşılaşmaların dışında, spor, bir tenis raketinin topa vuruşunda, bir basket topunun tileden içeri kaydırılışında, .. röveşata .. ile bir golün a1:'}1ara takılışında, bir yüksek atlamanın alabildi1:')ine za­

rif biçimde gerçekleştirilişinde, genç ve güçlendirilmiş bedenierin çeşitli aletler çevresinde dönüp durmalarında, topun dakikalarca havada kaldı1:'}ı bir voley­

bol pasiaşmasında veya bir yüz metrede nerdeyse görünmez olan insan be­

denlerinde yaratılan benzersiz güzellik ve zarafet olayı de1:'}il midir? Spor, insa­

nın birey veya ekip olarak bir anlamda do1:'}aya, do1:'}anın getirdi1:'}i sınırlara, koy­

du1:'}u kısıtlamalara karşı bir savaşım, onları aşma ve daha öteye gitme savaşı­

mı de1:'}il midir?

Sporu böyle aldı1:'}ımızda, spor konularına ve sporculara e1:'}ilmek savında olan birçok tilmin de, aslında bir •<Spor filmi" olmadı1:'}ı, daha do1:'}rusu .. kötü" bi­

rer uspor filmi" oldu1:'}u anlaşılır. Çünkü sinema 1 spor ilişkisi her türden ilişki gi­

bi çokyanlı görünümler içerir: iyi-kötü, başarılı-başarısız, mutlu-mutsuz ilişkiler­

dir bunlar ... Sinema, spora çokluk bir .. tür anlayışı" veya bir .. ticari kaygı .. çerçe­

vesinde yaklaşmıştır . .. Tür anlayışı" dedi1:'}imizde, genelde spor karşılaşmaları, maçlar, herhangi bir gerilim 1 heyecan ögesi olarak ele alınmış, sporcu özya­

şamları da yine genelde Hollywood'un geliştirdi1:'}i özyaşamsal (biyografik) film­

Ierin kalıpları içinde kalmıştır . .. Ticari kaygı .. , bu tür filmlerde açıktır: Her iki

ala-nın da seyircisini aynı tüketim nesnesi (aynı film) çevresinde toplayabilmek. Si­

nema tarihinde bu türden birçok film vardır. Jim Corbett, Joe Louis, Mareel Cerdan gibi boksörlerin, Jim Thorpe, Ben Hogan gibi atletlerin, Jim Piersall gi­

bi baskelçilerin yaşamı, Errol Flynn, Burt Lancaster, James Stewart, Anthony Perkins gibi oyuncuların oyunlarıyla zaman zaman perdeye aktarılmıştır. Ameri­

kalılar, sayısız beyzbol filmi yapmışlar, bu popüler oyunlarının heyacanını per­

deye taşımışlardır.

Bu alanda, özellikle 1 9BO'Ierde .. Bo�a Takımı - Bill Durham .. , .. Major Lea­

gue", «Düşler Tariası - Field of Dreams" gibi filmler anımsanabilir .

.. futbolcu filmleri .. yapılmış, bizde de Metin Oktay, Şenol/Birol'un yaşam­

ları .. Gol Kıralı .. , .. şenol, Birol, Gol .. gibi filmlerde canlandırılmış, .. Kavgasız Ya­

şayalımuda Altay kalecisi Varol, kendi yaşamının 10 yılını oynamıştı. Ancak bu filmler, ne sporun heyecanını perdeye taşımada, ne de başarılı birer sinema ya­

pıtı olmada mesafe alamamış önemsiz yapıtlar olarak kalmıştı.

SPORA DE�GiN iKi BAŞYAPlT

Sinema ve spor deyince hemen akla gelen başarılı filmler yok mudur? Ol·

maz olur mu? Zaman zaman usta yönetmenler, bu konudaki klişeleşmelerı aşıp sporu şu veya bu biçimde filmlerine ustaca yerleştirmişlerdir. Hemen aklı ma gelen örnek, Macar sinema ustası Zeltan Fabri'nin unutulmaz filmi .. cehen.

nemde 2 Devre .. dir. Bizde de TV'de gösterilen bu önemli film, savaş sırasında bir Alman toplama kampında, kamp yöneticileriyle tutsaklar arasındaki bir fut­

bol maçı nın, tutukluların kaçması için bir fırsat yaratmasında kullanılmasını usta ca anlatıyordu. Filmde önemli olan, gerek sinemanın, gerekse futbolun çok iy kullanılmış, ikisinin de kendi özkurallarına uyulmuş olmasıydı: Film, bir topla ma kampındaki gündelik yaşamı, ezen/ezilen ilişkilerinı gerçekçilikle çizer ve si­

nemaya özgü gerilimi perdede çok iyi kur:ırken, bir futbol karşılaşmasının ken­

dine özgü heyecanını da hiç ihmal etmeks zin gerçekleştirebiliyordu. Bu başya­

pıtın geçen yıllarda emektar John Hustor· tarafından yapılan yeniden çevrimı ise, Sylvester Stallone ve futbolcu Pele'rı•n varlı�·"a karşın, ilkinin düzeyine yükselerneyen önemsiz bir film olarak kalıyordu Ve yıne unutmadı�ım bir film sekansı Alfred Hitchcock'un .. rrendeki Yabancılar .. ındakı ünlü tenis bölümü.

Bu bölümde, tenisci Farley Granger, oyununu sürdürürken uzakta bir yerde kendisinin bildi�i ve müdahale etmesi gereken bir cinayet oldu�undan bilgili­

dir. Ne var ki maçı so�ukkanlılıkla sürdürüp bitirmesi de gereklidir. Çok iyi fıl·

me alınmış bir tenis maçına yüklenen ve tipik Hitchcock olan bu çifte gerilimin tadını anlatmaya bilmem gerek var mı?

TOPLUMSAL ELEŞTiRi FiLMLERi

Ama bunlar, yine de sporu ve spor karşılaşmasını sinemanın kendi yapısı içinde eriten ve konuya ek bir gerilim (biraz yapay olan bir gerilim) eklerneye çalışan çabalardır, ne de olsa. Oysa spor 1 sinema ilişkisinin daha çekici görü­

nümleri de olmuştur. Bir kez, spor olayına, olayın yapısını çözümleyici biçimde yaklaşan ccgerçekçi .. tavırlı filmleri düşünüyorum. Sözgelimi Lindsay Ander­

son'un «Sporcunun Hayatın, bir maden işçisinin ünlü bir rugby oyuncusu olma­

sını anlatırken, rugby heyecanını vermeyi de1:'}il, ça1:'}daş bir toplumda sporcuyu bir tüketim nesnesi haline dönüştüren ve ondan bekledi1:'}i yararı sa1:'}1ayınca eeli­

rnon gibi sıkıp atan .. bir mekanizma yı eleştiriyordu. Boks olayına da bu tür yak­

laşan filmler olmuştur: Robert Wise'ın ecDemir Yumruk The Set Upuı, Mark Robson'un ccŞöhretin Sonu-The Harder They Falluu, Ralph Nelson'un ccBoksö­

re A1:'}ıt - Requiem For a Heavy Weight .. i, Robert Wise'ın Rocky Graziano'nun yaşamını canlandıran «Yukarda Biri .. si, John Huston'un ccBoksörün Dünyası Fat Cityusi (bu filmierin son dördü, bizde de TV'de gösterildi) vs. «Şampiyonu gibi filmlerde romantik 1 yarı gerçekçi biçimde ele alınan boks dünyası, sözko­

nusu filmlerde tüm çirkefi ve pisli1:'}iyle sergilenmekteydi. ilkini John Avildsen'in yönetti1:'}i Sylvester Stallone'nin ccRockyn dizisi, boks filminin klasik ögelerini bel­

li ve sınırlı ölçüde yenileyen ve bu filmiere yeni bir soluk getiren özellikleriyle dikkati çektiler. Martin Scorsese'in ccAzgın Bo1:'}a Raging Bull .. u ise Jack la Matta'nın yaşam öyküsünü verirken, hem bir «dönem filmi .. olarak, hem de içerdi1:'}i toplumsal eleştiriyle önemli bir yapıttı. Filmi ayrıca yadsınamaz biçim­

sel özellikler de taşıyordu.

KARATE FiLMLERi

Bu arada, bir de Uzakdo1:'}u sporlarının moda olması ve 1 960'1ardan baş­

layarak tüm dünyayı saran, Hong-Kong yapımı «karate filmleri .. medası var. Se­

rüven sinemasının en ucuz--trüklerini kullanan bu kanlı ve şiddet dolu sinema­

nın sinema sanatına hiçbir katkıda bulunmadı1:'}ını söylemeye gerek yok. Bu sporu yumuşak bir serüven 1 güldürü ögesi olarak kullanan «Karateci Ço­

cuk-Karate Kid" serisinin 1 984'ten başlayarak gördü1:'}ü ilgi ise biliniyor. Kuşku­

suz karate, bir savunma veya saldırı yöntemi olarak, serüven sinemasını ciddi biçimde etkilemiş, birçok filmde (örne1:'}in Bond serisinde) kişisel hesaplaşmala­

rın vazgeçilmez yöntemlerinden biri olmuştur.

ccGERÇEK SPOR FiLMLERi» DEYiNCE ...

Sporun çevresini, kapitalist bir düzende saran çıkar a1:'}1arını ve kirli

meka-nizmaları sergileyen bu tür filmierin yanı sıra, bir de .. gerçek spor filmleri» var­

dır. Sayıları az olmakla birlikte, bu tür filmler, her türlü toplumsal uzantısının ötesinde tek başına spor olayını, çevresindeki insan malzemesiyle birlikte en uygun sinemasal dille perdede vermeyi denemişlerdir. Bu tür filmierin en ünlü örne�i. Alman kadın yönetmeni Leni Riefenstahl'ın 1 936 Berlin Olimpiyatları'nı perdeye aktardırJı ünlü .. Berlin Oyunları" veya .. iradenin Zaferi,. adlı belgeseli­

dir. Film, dünya politik tarihinde de özel nedenlerle önemli bir yer tutan bu olimpiyatları, insan gücüne, özellikle geniş biçimde katılan Alman sporcu ve ta­

kımlarının olarJanüstü biçimde saptanmasıyla, Cermen ırkına ve gençlirJine bir övgü düzeyinde ele alan, yükselen Nazizm'e yeni ve etkili bir propaganda ara­

cı sa�layan, .. Hitler'in Emrinde» sa�lıklı ve güçlü Alman gençlerini yücelten bir siyasal araç biçiminde gerçekleştirilmiş, veya böyle bir araca dönüştürülmüştü.

Nazi sinemasının üç küsur saatlik ve iki bölümlük bu tipik örne�i. yine de, ge­

rek belgesel sinemanın, gerekse spora adanmış filmierin en ilginç ve ünlülerin­

den biri olarak kalır. Yakın yılların olimpik oyunları da, zaman zaman ünlü yö­

netmenlerin de katıldı1:'Jı görkemli ve gerçekten etkileyici filmiere dönüşmüştür.

Tokyo Olimpiyatları, aralarında Ferman, Resnais, ichikawa gibi isimlerin de bu­

lundurJu altı ayrı sinemacı tarafından filme alınmış, sonraki oyunlarda da tanın­

mış bazı yönetmenler bu tür ilginç filmler imzalamışlardı. 1 966 Dünya Futbol Şampiyonası' nı, Paris'te yaşayan Türk sanatçısı Abidin Din o, «Altın Goller n adıy­

la gerçekten ilginç bir film haline getirmiş, futbol olayının güzellirJiyle birlikte, yaşanan insancıl olayı, bir golün arkasındakileri, futbolcusuyla, hakemiyle, se­

yircisiyle perdeye taşımayı başarmıştı. Bu tür filmler, bir spor olayını sinemanın kendi kurallarının da işlediQi, kendi dilinin de kurulup kendi sözünü söyledirJi birer yapıt haline getirdikleri için başarılı olmuşlardır. Ama ne yazık ki, bu tür umutlu birleşmelerin» çok fazla oldurJunu söylemek de mümkün derJil.

TAT'nin beceriksiz, budanmış nakilleri dolayısıyla spor ve sinema ilişkileri, ülkemizde de gündeme geldi, her önemli ulusal veya uluslararası spor olayının naklinde yine gelecek .. Bu alanda iyi ve usta işi örnekleri görmeye gereksinme­

miz var. Bunu derken, yalnızca Batırının bizden çok daha iyi gerçekleştirdi1:'Ji .. maç nakillerinni söylemek istemiyorum. Bu, sinema olayının dışına taşan bir habercilik, bir TV belgeselcili�i sorunudur. Ama spor olayınuan yola çıkarak il­

ginç bir siriemasal malzerneye ulaşmış filmlerin, zaman zaman bizde de hem TV, hem sinema ekranlarında yer almasını bekleyelim. Bu iki alanın seyircisini kaynaştırmak suretiyle, bu tavır, her iki alana da büyük yararlar getirecektir.

1 983 - 1 990

Belgede ISBN y (sayfa 67-72)