• Sonuç bulunamadı

«KAMELYALI KADIN, IN YiRMi i KiNCi ÖLÜMÜ

Belgede ISBN y (sayfa 162-167)

Bolognini'nin filmi tartışmalar koparıyor

«KAMELYALI KADIN, IN YiRMi i KiNCi ÖLÜMÜ ...

1 980

Hüzünlü bir yaşam öyküsünün başkişisi olan küçücük bir Fransız kadını,

ölümünden tam 1 35 yıl sonra tüm Batıda yeniden günün kahramanı haline ge­

liyor. Fransa'nın geçen yüzyılda en geri kalmış, alkolizmin pençesinde en çok kıvranan yörelerinden biri olan Orne'da, 1 824 yılında, sarhoş bir babanın mut­

suz yuvasında dünyaya gelen Alphensine Plessis, gerçek yaşamın yazına yap­

tı�ı en güzel arma�anlardan biri. Alphonsine'in tiyatro, yazın, opera ve sonrala­

rı sinema aracılı�ıyla ve daha çok ccKamelyalı Kadın" adıyla ölmezleşen yaşa­

mı, tümüyle gerçe�e yasianıyor çünkü. Anası, evi ateşe veren sarhoş kocasın­

dan kaçarak yuvayı terkediyor. 1 4 yaşında Alphonsine, Paris'in kenar semtlerin­

de yaşama savaşı vermek zorunda kalan bir küçük kızdır. Ama gösterişli, sata­

cak bir şeyleri olan ve bunun çabucak farkına varan bir kız. 1 6 yaşında Alphon­

sine, Dük De Guiche'in metresidir. Paris sosyetesine cctakdim" edilmiştir: Aşıkla­

rını birer-ikişer de�il, beşer-onar seçmektedir. Lüks eşyalarla döşeli bir dairesi, arabası, mücevherleri, uşakları vardır artık. ismini de�iştirip Marie Duplessis yapmıştır. Ve dükler, kontlar, yeni zenginler, yazarlar, sanatçılar kapısını aşındır­

maktadır. Gö�sünde hep kamelya vardır Marie'nin. Çokluk beyaz, fizyolojik ne­

denlerden aşk yapamayacak durumda oldu�unda ise kırmızı!

ccKamelyalı Kadın .. , bir yazarın hayal ürününden do�ma de�il, bir gerçek kişidir. Ama bu kişinin ebedili�e erişmesi için kuşkusuz bir sanatçının (bir yaza­

rın) aracılı�ı gereklidir. Bu «aracı", Marie'nin arasıra, de�işiklik olsun diye yüz­

verdi�i zamane gençlerinden biri olan Alexander Dumas - Fils olacaktır. Genç kadın, yorucu bir hayatın zayıf bedeninde yaptı�ı etkiyle, iki şampanya kadehi ve birkaç şen kahkaha arasında sık sık öksürmektedir, ama mali durumu izin vermedi�i için çabucak bıraktı�ı yazardan sonra Polenyalı çok zengin bir kent­

la, kont Stackelberg'le, sonra da kont Edouard de Perregaux ile yaşamak, so­

nuncusuyla evlenmek fırsatını bulacaktır. Bu arada, son kez, gerçek bir tutkuyu besteci Franz Liszt'le yaşayan Marie, hastalı�ının bedeni üstünde son sözü söylemesi üzerine Şubat 1 84 7'de, dışarda çılgın karnaval e�lenceleri sürüp gi­

derken, veremden ölecektir.

HlZLI VE iYiNiYETLi BiR YAZAR

O�ui-Dumas, yaşanmış bu deneyi sıca�ı sıca�ına ka�ıda döker. ccGençlik Günahları .. isimli bir şiir toplamını, ccKamelyalı Kadın" isimli 2 ciltlik bir roman ve aynı adı taşıyan üç perdelik bir oyun izler. Oyun, kahramanın ölümünden günü gününe tam beş yıl sonra sahneye konur. Ve Dumas, olaydan çok etki­

lendi�ini, romanı ve oyunu, Marie'nin ölümünden hemen sonra ve hiç duraksa­

madan yazdı�ını söyler. Yapıtının amacını da şöyle açıklar:

ccişler böyle giderse, 2000 yılında, fahişelik, görgü yoluyla, alışkanlık yoluy­

la, çıkar için, toplumun kayıtsız kalmasının da yardımıyla ve çok para sa�ladı­

�ından dolayı tüm ailelere bulaşacaktır. Ayrıksı, acı bir olay olmaktan çıkıp, anayasal bir olay haline gelecektir. Fransa'nın kanında varolacaktır ...

O�ui-Du-mas, böyle bir tehlikeyi önlemek ve cekadın erdemleriyle aile de�erlerini koru­

mak için» bu oyunu yazdı�ını söylüyor. Fransa'yı böyle bir düşüşten kurtarmak onuru, demek ki bu yazarın oluyor (1)

YARIM YÜZVILLIK BAŞARI

Oyun, romandan da büyük bir başarı kazanıyor, ilk gösterildi�i geceden başlayarak büyük alkış topluyor. Alphonsine, oyunda Marguerite Gauthier ol­

muştur, belki de Alexandre Dumas'nın kendisini simgeleyen genç sevgilisi ise Armand Duval. Duval'ın tutkulu sevgilisi, Marguerite'i günah dolu yaşamından alıp, bir taşra evinin do�ayla çevrili, sa�lıklı havasında gerçek aşkı yaşamaya yöneltecektir. Ama ah, o hain baba olmasal Armand'ın babası, Marguerite'le konuşarak o�iunun tüm yaşamının ve mesle�inin, bu ilişki yüzünden mahvola­

ca�ını söyler. Marguerite soylu bir davranışla aradan çekilir. Armand, ancak sevdi�i kadın ölüm döşe�indeyken gerçe�i aniayacak ve ölümünden önce ye­

tişecektir. 3 Şubat 1 852 tarihi, o dönemin tiyatro eleştirmenlerince bir «dönüm noktası" kabul edilir: Oyunun ilk gösterisi büyük başarı olmuş, ccKamelyalı Ka­

dın" hemen doruklara yükseltilmiştir. Eugenie Doche, (ilk Marguerite) tam 600 kez ölür sahnede. Çeşitli oyunculardan sonra sıra, 1 880'1erde Sarah Bern­

hardt'a gelir: Ünlü trajedyen, Avrupa ve Amerika'da tam 2000 kez Kamelyalı Kadın olur! Yarım yüzyıl boyu sahnelerin belki de en çok oynanan oyunu olan

«Kamelyalı Kadın .. ı, 1 92 1 'de ünlü bir eleştirmen, C.M. Noel şöyle tanımlıyor:

«ÜÇ ana temel üstüne kurulu bir oyun bu: 1 ) Aşkın, her şeyi şiirleştiren, bir fahi­

şenin bile hatalarını ba�ışlatan büyülü etkisi, 2) Herkesin mutlulu�u için bir kişi­

nin kendini feda etmesini buyuran ailenin toplumsal üstünlü�ü. 3) Fahişenin te­

mize çıkmasının olanaksızlı�ı: Toplum, en üst düzeye çıkmış, en başanya eriş­

miş olanından bile ancak özveri istemektedir. Bu düşünceler, genelde do�ru­

dur, savunulmayı hakederler. ..

MARGUERITE'DEN ViOLETTA'YA

Ne var ki, 20. yüzyıl, verimli talihsiz kadına karşı daha sert olacaktır. Yüz­

yıl başında yapılan bir soruşturma, romanın «1 9. yüzyılın en tipik sahte başyapı­

tı" oldu�unu ortaya koyar (Gerçek başyapıt ise, ccMadame Bovary .. dir). Oyun ise, yarım yüzyıllık başarıdan sonra bir yarım yüzyıl nerdeyse unutulur. Ne var ki bu kez, opera ve sinema Marguerite'e sahip çıkmışlardır. Giuseppe Verdi' nin ola�anüstü müzi�iyle donanmış öykü, Venedik'te ilk kez, oyundan bir yıl sonra (1 853'de), oynanmıştır: Verdi, D umas'ın bir yıl önce büyük ilgi gören oyunundan esinlenmekte geç kalmamıştır. Toplumsal fon, aile çatışmaları ope­

rada ikinci planda kalır: Önemli olan o heyecan verici aşk öyküsüdür. Sahne­

deki oyun, artık katıksız bir trajedidir, ve bir yüzyılı aşan süre boyunca

dünyanın bir köşesinde, ccLa Traviata .. nın oynanmadı�ı bir gece geçmeyecek­

tir. Piccolomini, Nilsson, Melba gibi geçen yüzyılın ve bu yüzyıl başının en ünlü seslerinin yerini, Renata Tebaldi, Victoria de Los Angeles, ve 1 955'te ilk kez sahnede unutulmaz biçimde söyleyen Maria Callas alacaklardır.

ccKAMEL YALI KADlN .. SiNEMADA

Sinemada ise ilk kez 1 907'de bir Danimarka filmi konuya el atar. Sonra Sarah Bernhardt, 1 908'de tam 64 yaşında «Kamelyah Kadın" olur (23 yaşında ölen gerçek Marie için tuhaf bir yazgı!). 1 9 1 0'1arda Amerikalılar ve halyanlar ko­

nuyu birkaç kez çekerler, en ünlüsü 1 9 1 7'de ünlü ccvamp., Theda Sara'nın filmi olmak üzere. 1 920'de Almanya'da ünlü yönetmen Ernest Lubitsch, Pola Neg­

ri'yi Kamelyah Kadın yapar. Ertesi yıl, Amerika'da, Rudolph Valentino'nun yakın dostu Alla Nazimova, 1 934'te Abel Gance'ın Fransız filminde Yvonne Prin­

temps oynarlar. Ama sinema tarihinin en ünlü ·Kamelyah Kadın .. ı kuşkusuz 1 934'te George Cukor'un filminde Greta Garbo'nun çizdi�i kompozisyondur.

Kahraman ismi bu kez eeCarnille olmuştur. (Amerikalılar ·kamelya .. yı özel bir isim mi sanmıştır acaba?). Film, Cukor'un en önemli filmlerinden de�ildir, ama Garbo'nun en güzel filmlerindendir, ünlü oyuncu sanatının ve güzelli�inin doru­

�undadır, bu acılı aşk öyküsünün tüm aşamalarını, inceliklerini, nüanslarını içer­

mektedir oyunu. Birçok sahnede rol yapmaz, sanki kamera tarafından haber­

sizce yakalanmış gibidir. Roland Barthes'in «Küçük burjuva duygusallı�ının en tipik örne�i., diye niteledi�i yapıtın duygusallı�ı. bu filmde en soylu biçimde belirir. Ama sinema konuya e�ilmekte dur-durak bilmez: 40'1arda Mısır, italyan, 50'1erde Fransız, italyan ve ünlü oyuncu Maria Felix'i kullanan bir Meksika ver­

siyonu çevrilir. 1 962'de uluslararası bir ortak-yapımda dönemin ünlü şarkıcısı-o­

yuncusu Sarita Montiel gösterişli bir M arguerite olur. 1 967'de ünlü italyan sop­

ranosu Anna Moffo ve nihayet bilinen 22. versiyonunda, geçti�imiz günlerde gösterime çıkan filmde, usta italyan sinemacısı Mauro Bolognini'nin elinde isa­

belle Huppert, talihsiz fahişeyi canlandırırlar. Bu arada bizim sinemamızda da, konudan şu veya bu biçimde esinlenen birçok tilmin yanı sıra, Şakir Sırmalı' nın Çelpan ilhan'lı ccKamelyalı Kadın .. ını anımsatalım. Çevrildi�i yıl ( 1 957), alışıl­

mamış sinema diliyle büyük tartışmalara neden olur bu film.

GÜNDEME GELEN YASAK iLiŞKi

Mauro Bolognini'nin filmi, Marguerite Gauthier'nin acılı öyküsünü 1 98 1 yı­

lı içinde yeniden güncel hale getirmiş gözüküyor. Film üstüne yargılar çelişkili,

ama henüz görmedi�imize göre size bunları nakletmekten başka yapabilece�i­

miz bir şey yok. Bazı eleştirmenler, filmi «En küçük bir içtenli�i. dolayısıyla en küçük bir duyguyu içermeyen bir film" olarak niteliyor ve .. cukor'un ünlü filmi­

nin bir tek planının Bolognini'nin filminin tümünden daha çok modernizm içer­

di�ini" ileri sürüyorlar. Bolognini'nin kendisi, filminde .. mitos'un yerine betimle­

meyi, o�ui-Dumas tarafından başlatılan efsanenin yerine olayların gerçekli�ini getirmeyi .. denedi�ini söylüyor. Ve bazı yazariara göre başarıyor da. Bolognini, gerçekten de, Dumas'nın, Verdi'nin ve d i�er sanatçıların bu gerçek olaya getir­

dikleri yorumları bir yana bırakıyor. Temel olarak Alphensine Plessis'in öyküsü­

ne dönüyor. Ancak genç kızın gerçek yaşamöyküsünde hep ikinci planda kal­

mış olan bir kişili�i, baba Plessis'i ön plana getiriyor: Filme göre, kızını daha 1 3 yaşında iken cinsel oyunlara başlatan, filmde ünlü oyuncu Gian Maria Vo­

lonte'nin çizgilerini taşıyan baba Marin Plessis'dir. Marin Plessis, filmde kötü bir adam, bir çocuk celladı gibi gözükmüyor. Tersine, küçük kızını çok seven iyi yürekli, sevimli bir baba bu. Bolognini, baba-kızı anlamlı öpücükler, sarılma­

lar içinde gösteriyor. (Filmin üç saat süren ve gelecek yıl italyan TV'sinde gös­

terilecek olan asıl kopyasında, baba - kızın yatakta birlikte oldu�u bir sahne bu­

lundu�u da söyleniyor). Baba kızını yaşlı ve zengin erkeklerin koliarına itiyorsa, bu bir hayli gelişmiş ve serbest cinsel huyları olan Normandiya'nın bu unutul­

muş bölgesinde, onu genç çobanların, rençberlerin her yıl gebe bıraktı�ı zaval­

lı bir yaratık haline gelmekten kurtarmak içindir. Alphonsine'in rıza göstermesi ise, genç kızın, gerçekten de gençlerden çok babası yaşındaki erkeklere ilgi duymasındandır. Filmde genç yazar Dumas'la ilgisi, yalnızca toplumsal amaçlı bir ilgi olarak sunuluyor. Bolognini'nin filmi, gösterişli dekorianna ve görsel zenginli�ine karşın zenginlik üstüne bir film de�il. Gençlik veya seks üstüne bir film de de�il bu. Bir yazara göre bu bir «ataerkil lanet" filmi, iki yana da mutlu­

luk getirmeyen, ama sevgiye dayalı bir baba-kız ilişkisi filmi. Marin ve Alphonsi­

ne, servet, tutku, aşk, zevk, esrar gibi bir dizi olay ve deneyin arasından, kendi olanaksız ilişkilerini yaşıyorlar. Bolognini'nin bu 22 . .. Kamelyalı Kadın .. a getirdi­

�i en büyük yenilik, görsel düzey ve gözkamaştırıcı renklerden, gerçekçi bir yaklaşımdan veya isabelle Huppert, Gian Maria Volonte, Fernando Rey gibi ça�daş ve modern oyun biçimini en iyi simgeleyen oyunculardan çok, Fre­

ud'un ortaya koydu�u Elektra kompleksinden de yararlanan bu modern yo­

rum kuşkusuz.

KARIŞIK iLiŞKiLER

Bolognini'nin filmi, uyandırdı�ı ilgi alanıyla Cukor'un filminin yeniden

gös-terime çıkmasını sa�larken aynı zamanda yayın dünyası da konuya e�iliyor.

ccKamelyalı Kadınlar: Tarihten Efsaneyeu isimli bol resimli, gösterişli bir kitap, gerçek öyküden bugüne romantik fahişenin takındı�ı tüm yüzleri anımsatıyor.

ccMarie Duplessis: Kamelyalı Kadın .. isimli bir di�er kitapta ise, yazar Poirot-Del­

pech, filmden yola çıkarak hayalini çalıştırıp ortaya koydu�u çarpıcı bir roman getiriyor, okurun karşısına. Romana göre, kıskanç aşık Dumas, en büyük raki­

binin kendi babası, baba-Dumas oldu�unu keşfediyor. Gerçekte ise o dönem­

de baba yazarın ünlü sosyete dilberi Lola Mentes'in aşı�ı oldu�u. o�ui-Du­

mas'nın asıl rakibinin Franz Liszt oldu�u biliniyormuş. Ne olursa olsun, 1 30 yı­

lın gerisinde kalan tüm bu ilişkileri bir film veya bir roman boyunca anımsa­

mak ve insano�lunun yaşamında duygusallıkla karışan cinsel ilişkilerin ve ba�­

ların nasıl önemli bir yer tuttu�unu yeniden algılamak, ilginç. Romantik yazının ve Barthes'in deyimiyle «küçük-burjuva duygusallı�ının .. bu başyapıtı, özellikle Bolognini'nin filmi sayesinde, bireysel ve toplumsal düzeyde fonda yatan daha az romantik ve daha kaba gerçekleri de günümüz insanının gündemine getiri­

yor. Gördü�ü ilginin temel nedeni de belki bu.

1 981

* * *

Belgede ISBN y (sayfa 162-167)