• Sonuç bulunamadı

LAWRENCE VE Si NEMA

Belgede ISBN y (sayfa 156-159)

Natüralist öykücü, ozan, gerçekçi yazar, mistik düşünür ... David Herbert Lawrence, bunların hangisi idi en çok, hepsi de kendisine yakıştırılmış olan bu sanatçı niteliklerinden hangisi onun kişili�ine egemendi? Gerçek şuydu ki, 1 930 yılında 45 yaşında oldu�u halde Antibes yakınındaki bir sanatoryomda, 1 2 yıldır kentten kente, ülkeden ülkeye taşıdı�ı vücudunu kemiren vererne ye­

nik düşerek öldü�ünde arkasında 33 cildi dolduran eser bırakan bu ingiliz ya­

zarı, bunların hepsinden bir parça taşıyordu, karışık, yo�un, çok yönlü kişili�in­

de ... Ama Lawrence, bunların da ötesinde, sanatı ve eseri, kendi yaşamından, yaşamı süresince çözümlerneye çalıştı�ı kendi bireysel ve toplumsal sorunların­

dan ayrılarnıyacak olan, yazdı�ı kadar yaşamış, hem de derin, yo�un, hacimli bir biçimde yaşamış o sayılı gerçek sanatçılardan biriydi kuşkusuz ... Başdöndü­

rücü bir hızla d�işen, makinelaşan bir dünyada, endüstrileşme sürecini çok­

tan tamamladı�ı halde Victoria devrinden kalma bir Puritanisme'in sahte ahlak­

çılı�ını sürdüren bir toplumda, yüzyıl başının ingiltere'sinde yaşıyan, bir maden­

ci ile bir ö�retmenin dördüncü o�lu bu küçük burjuva, eserinde yaşamanın, gönlünce, dopdolu, serazat yaşamanın türküsünü söyledi, insan ruhunu köh­

nemiş, kokuşmuş yüzyıllık baskılardan, süregelen •tabu .. ıarın boyunduru�un­

dan kurtarmanın savaşını verdi, uygarlı�ın, kurulu düzenlerin, donmuş anlayış­

ların baskısına karşı içgüdülerin, do{ıal e�ilimlerin serbest, özgür bırakılmasının savunuculu�unu yaptı ... Lawrence'in kişileri, ayakları yerde, belli toplumların belli sınıfiarına ait olan gerçek, ola�an kişilerdi ... Ancak, yazarın eserlerinde, özellikle öykülerinde, bu kişileri etkilamesi gereken toplumsal güçler ve olgu­

lar, genel olarak olduklarından daha güçsüz, daha önemsiz olarak ele alınmış­

lardır... Gerçekten de, toplum ve toplumun getirdi�i koşullar, Lawrence için bir fon olmaktan öteye büyük bir önem taşımıyordu ... Onu ilgilendiren insan'dı, tüm bireysel, ruhsal ve özelükle cinsel sorunlarıyla kişiler, kadın - erkek ilişkile­

riydi ... Genellikle •Öznel - subjectif• bir yapısı olan eserlerinde, Lawrence, kadı­

nın ve erke�in, karı - kocanın, Aşıkların öyküsünü anlattı ... Erke�e ve kadına cinsel güçlerinin, olanaklarının farkına varmak, onu d�erlendirmek, yaşadıkları dış dünyanın biçimsizli�inden, birbirlerini kusursuzca bütünlayerek elde ede­

cekleri ola�anüstü bütünlü�ün biçimine sı�ınmak yollarını gösterdi. .. Andre Malraux'un deyimiyle, •insan yalnızlı�ının ancak duyuların, duyulardan alınan zevkin yüceltilen bilinciyle yenilebilece�ini gösteren kiiiydi• Lawrence .. .

Roman, öykü, şiir, gezi anılan, deneme, eleştiri, mektup, inceleme ... 33 cil-1 56

di ve bir ömrü dolduran, yüzyılımız edebiyatına damgasını vuran eserler... Law­

rence, yaşantılarını, tecrübelerini, yaşamını etkileyen herkesi, her türlü olay ve ilişkiyi bu eserlerinde anlattı._ aOQullar ve Sevgililer - Sons and lovers• da an­

nesini, babasını, aile çevresini, delikanlılık sevgilerini, .. Aşık Kadınlar - Women in love• da yaşamında büyük etkisi olan, ölümüne dek, 1 6 yıl eşi olarak kalan karısı Frieda ve dostları yazar Katherine Mansfield - basımcı John Middleton Murry çifti ile olan garip, tutkulu ilişkilerini, ·Kangaroo• da Avustralya, .. Tüylü Yı­

lan - The plumed serpent• da Meksika izienimlerini verdi. Aldox Huxley, Bar­

trand Russell gibi çaQdaşı yazar ve düşünürlerle olan dostluQu, eserlerinin ba­

zılarında etkiler yaptı. Bir eserini bitirince, yayınevine veriyor ve basımcıya (ki bunlar hep Lawrence'in büyük dostları olagelmiştir) halkın hoşuna gitmeyebile­

cek, şoke edecek bölümleri çıkarma hakkını tanıyordu... Buna raQmen, •Wo­

men in love•, yayınlandıQında (1 922) Londra'da •çöküntünün iQrenç bir etüdü•

olarak nitelendi. .. •GökkuşaQı - The rainbow- adlı öyküsü, amüstehcen• dam­

gasını yedi, yıllar boyu yayınlanamadı ... Lawrence'in yaşamının son yıllarında uzun süre üzerinde çalıştıQı, bazı bölümlerini tekrar tekrar yazdıQı, toplumdaki hastalıQa kadınla erkek arasında kurulacak yepyeni bir ilişki ile çare aradıQı aLady Chatterley'in AşıQı• ise, 192B'de Floransa'da, ertesi yıl ise Paris'te ancak kısmen yayınlanabildi. Esec, . daha sonra Amerika' da, yıllar boyu, gizliden gizli­

ye basılıp satılan •korsan kitaplar-dan biri oldu. Resmi ve eksiksiz bir baskının yapılabilmesi için, 1 959'u beklemek gerekti. .. Lawrence'in vatanı ingiltere'de ise, 1 960'da tam olarak yayınlanabilen kitap, edebiyat davalarının en ilginç, en sansasyonellerinden birine neden oldu. Uzun süren dAva sonucu, Lawrence'ın kitabında kullandıQı •kelimeler,• yazannın ölümünden 30 yıl sonra beraat etti­

ler ... •Lady Chatterley• dAvası, edebiyatta dil ve ifade özgürlüQünün kurulması, sansürün kalkması yOlunda atılan en önemli adımlardan biri sayıldı ... Ama dün­

yanın önemli bir kısmı, hAlA sözcüklerin tutsaklıQından kurtulmuş deQildir, ve Lawrence'in birçok eserinin, ömeQin aLady Chatterley.in tam bir çevirisinin bir çok ülkede, bu arada Türkiye'de yayınlanabilmesi, bugün için zor gözükmekte­

dir.

Edebiyata kıyasla çok daha etkili, geniş kapsamlı bir sansürün uygulana­

geldiQi sinarnada Lawrence? Bu, yıllar boyu elbette olanak dışı bir girişim sayıl­

mış, bu işe el atıldıQı zaman ise, Lawrence'in kulaklarda •skandal• sözcüQüne koşut çaQrışımlar yapan ününden yararlanılmak istenmiştir. BildiQimiz kadarıyla sinemaya aktanlan ilk Lawrence olan Jean Delannoy'un •Lady Chatterley'in AşıQı• (1955 - Bu filmde başrolleri Danielle Darrieux ve Erno Crisa oynamışlar­

dı), konunun, Lawrence'i yorumlamaktan uzak bir yönetmen elinde ziyan olma­

sından ve Fransız usulü bir -ihanet• ôyküsüne dönüşmesinden ileri bir sonuç vermemiştir. Lawrence'in diQer bir ünlü kitabı, aSons and Lovers•, bu kez bir Ingiliz, Jack Cardiff elinde daha ilginç bir yapıt haline gelebilmiştir. (1 959) ... On yıllık bir aradan sonra, Lawrence yine sinemadadır: bu kez aktarmayı yapan,

Ken Russell adlı TV'den gelme genç bir ingiliz yönetmeni, perdeye aktarılan ise, Lawrence'ın, ccLady Chatterley .. kadar ünlü de�ilse de, birçoklarına göre başyapıtı sayılan kitabı .. women in loveudır ... Sonuç, ola�anüstü derecede ba­

şarılı olmuş, Russell'in Lawrence'a sadık kalmakla birlikte, kişisel esinlenmeler­

le örülü, özgün, coşkulu sinema dili, filmi, sinemanın yaşam'a, aşka, do�aya, içgüdüsel sevgiye adadı�ı en de�erli arma�an yapıvermiştir ... Russell'in filmi, kişisel ve özgün bir edebi eserin aynı niteliklere sahip başarılı bir sinema eseri­

ne dönüşmesi mucizesinin sayılı örneklerinden biridir ... Geçen yıl ise, yine genç bir i ngiliz yönetmeni, bu kez Christopher Miles, Lawrence'in ccÇingene ve Bakire - The virgin and the gipsy .. adlı öyküsünden yaptı�ı filmle Cannes şenli­

�ine katılmış ve film, bir hayli olumlu karşılanmıştı. ccPuritaine .. bir çevrenin bas­

kısıyla bunalmış bir genç kızın duygularının, çok farklı bir toplum katından ge­

len, yakışıklı bir çingene tarafından uyandırılmasını anlatan bu film, ccLady Chat­

terleyuin temasını bütünleyen konusu ve Franco Nero ve Joanna Shimkus'un oyunuyla dikkati çekmişti ... Sinemada yıkılan tabu'ların arasına böylece artık Lawrence de girmiştir ve bütün şoke edici yanlarından sıyrılmış, mesajının ger­

çek, sa�lıklı yüzü anlaşılmış bir Lawrence'in sinemaya uyarlanmasından, yedin­

ci sanatın kazanaca�ı daha birçok önemli eser herhalde olacaktır ...

Sinemada Lawrence'in Türkiye kapılarından içeri girmesi ise, henüz kolay olaca�a benzememektedir. 1 5 yıl öncesinin yasaklanan ccLady Chatterley .. in­

den sonra, aynı olay •<Women in love•ın da başına gelmiş ve sansür kurulu, .. T ann'ya inanmıyan, tabiatı seven .. insanların gösterildi�i. ccbir erke�in üçüncü kişi olarak karışmasıyla aile müessesesini zedeleyici nitelikler taşıyan .. bu tilmin Türkiye'de gösterilmesini yasak etmiştir ... Tanrıya inanmıyan, tabiatı seven, iç­

güdülerini izleyen kişileri görmeye sansürcülerin anlaşılan henüz tahammülleri yoktur. Burada, Lawrence'in uLady Chatterley .. önsözünden şu satırları anma­

nın sırası olsa gerektir:

.. söylenebilecek her şeye karşın, bu romanın, sa�lıklı, namuslu, günümüz insanına gerekli bir kitap oldu�unu savunuyorum. Önce şoke edici gözüken sözcükler, kısa bir süre şoke edici olmaktan çıkarlar. Bu, zekamızın alışkanlık sonucu yolunu şaşırmasından mı ileri gelir? Kesinlikle hayır. Bu sözcükler, gö­

zümüzü şoke ederler çünkü, zihnimizi de�il... Zekaya sırt çevirmiş kişiler, şoke olmaya devam etsinler, önemi yok ... Zeki olanlar, şoke olmadıklarını, aslında hiçbir zaman da olmamış bulunduklarını farkedecek ve rahatlıyacaklardır. Tüm sorun buradadır: insan olarak bugün, kültürümüze yapışık olan tabu'ların, ya­

sakların ötesinde, yetişkin, olgun kişileriz ... Bunun bilincine varmak, çok önem­

lidir ...

Sansür kurullarındaki kişilerin yerini, bakalım ne zaman Lawrence'in sözü­

nü etti�i bu .. yetişkin ve olgun .. kişiler alacak ...

1 970

Belgede ISBN y (sayfa 156-159)