• Sonuç bulunamadı

Prof. Dr. Atila BAĞRIAÇIK Marmara Üniv. Öğr. Üyesi

A-GİRİŞ:

Dış ticarette sınırların kalktığı, hızın ve sanal ticaretin önem kazandığı yeni ekonomide ihracat yapan Türk firmalarımızın temel stratejileri farklı mal ve hizmetleri mümkün olan en düşük fiyatla ve en hızlı şekilde (Just in time) sunabilme becerisidir. Bu stratejiye etkin bir şekilde ulaşabilme bakımından, Türkiye’de kurulu serbest bölgeler üzerinden ihracat yapmak, Türkiye’den yapmaya göre önemli rekabet avantajları sağlamaktadır.

B---SERBEST BÖLGELERİN İHRACATÇILARA SAĞLAYACAĞI FAYDALAR 1-) Dalgalı Kur Rejiminde Kur Farkını Önleme ve Hızlı Beyanname Kapama Avantajı :

Yeni ulusal ekonomik programla, sıcak para ve müdahaleci kur politikasından dalgalı serbest kur rejimine geçişle beraber kurların gün ve gün sürekli artışı ihracatta

(Özellikle vadeli ihracatta) kur farkı sorununu yaratmaktadır. İhracat faturasının kesildiği tarihteki Merkez Bankası Döviz Alış Kuru ile ihracat bedelinin geldiği tarihteki yüksek döviz alış kuru arasındaki olumlu fark, kambiyo karı ya da hasılat olarak muhasebe kayıtlarına işlenmekte ve bunun da vergisi ödenmektedir. Bu olumsuz durumu önlemek için, eşya önce ihracatçı firmanın serbest bölgedeki şubesine ya da iştiraki olduğu firmasına ihraç edilir ve bölgedeki banka hesabından mal bedeli hemen transfer edilerek, Döviz Alım Belgesi (DAB) kesilerek kur farkı ve vergilendirilmesi olayı yok edilmektedir.

Öte yandan Türkiye’nin herhangi bir yerindeki bir Gümrük İdaresinden, İhracat Rejimi çerçevesinde ihraç edilecek olan bir eşya, Gümrük İdaresinden ihracat işlemi bitirilip (Örneğin Halkalı Gümrük İdaresi’nden) eşyanın Türkiye’nin Siyasi Sınırını geçmesini müteakip (Sarp ya da Kapıkule Gümrük İdaresi’nden geçmesi ile) ihracat işlemi gerçekleştirilmiş olmaktadır. Ancak bu şekilde Sınırdaki Gümrük İdaresi’nden yurt içindeki çıkış gümrüğüne manifesto teyidi gelmesi ile Gümrük Beyannamesi kapanarak, Beyanname arkasına “İntaç tarihi” ya da şimdilerde görüldüğü gibi beyannamenin ön tarafına fiili ihraç tarihi (Türkiye Siyasi Sınırlarını Terk Ettiği Tarih) vurulmakta, ondan sonra KDV Beyannamesindeki matraha dahil edilerek, Yeminli Mali Müşavir iade raporunu yazabilmektedir. Çoğu zaman bu işlem uzun bir zamanı kapsamaktadır. Oysa aynı eşya, gümrük işleminin bitirilip serbest bölgeye girmesi halinde, ihracat işlemi gerçekleştirilmiş olarak İntaç tarihi hemen alınabilmektedir. Ayrıca 27 nolu SMM-YMM Tebliğine göre zorunlu hale gelen Gümrük Beyannamelerinin Gümrük İdaresince teyidi işlemi çok hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Ayrıca DİİB kapsamında ithal edilen eşya için Gümrüğe verilen teminat mektuplarının çözümü serbest bölgelerde Bir gün bile sürmemekte bu yolla bankaya boşuna teminat mektubu komisyonu ödenmesi ve zaman kaybı önlenmektedir.

2-) Bürokrasinin Minumuma İnmesi Avantajı :

Serbest bölgelerde vergi mevzuatı geçerli olmadığı için, vergi dairesine KDV, Kurumlar vergisi, Gelir vergisi, Muhtasar beyanname, Geçici vergi beyannamesi gibi beyannameleri verilmesi söz konusu olmadığından, bu tip bürokratik işlemlerin yol açtığı zaman kayıpları yaşanmamaktadır.

3-) Dış Ticaret Departmanı Uzmanlarının Serbest Bölgede İstihdamının Avantajı :

Serbest bölgede istihdam edilen dış ticaret uzman ve elemanları için Türkiye’de geçerli olan SSK mevzuatına göre primler ödenmekte olup, ücret gelirlerinden stopaj yapılarak muhtasar beyanname ile her ayın 20’sinde vergi dairesine yatırma yükümlülüğü söz konusu değildir. Serbest bölgelerin sağladığı bu olanakla hem ücreti yüksek uluslararası yerli ve yabancı pazarlamacıları istihdam etmek, hem de her türlü iletişim giderlerinden KDV muafiyeti olması işlemsel maliyeti (Operation cost) düşürmektedir.

4-) Serbest Bölgelerden Transit Ticaret Yapma avantajı :

Özellikle serbest bölgelerde istihdam edeceğimiz profesyonel pazarlamacılar vasıtasıyla sadece Türk malını değil, tüm dünya ülkelerinin malını yine tüm dünyaya Türkiye’deki vergi ve dış ticaret mevzuatına tabi olmadan, bürokrasi ile uğraşmadan pazarlayarak kar elde etmemiz teşvik edilmektedir (Reexport). Böylece Türk girişimcisi Üçüncü ülkeden aldığı malı doğrudan satış yaptığı diğer yabancı ülkeye göndermekte, ancak satıcı ülkenin sevk evrakını serbest bölgedeki firmasına getirterek alış fiyatına karını ekleyerek yeni bir Invoice düzenlemekte ve bunu diğer değiştirilmiş evraklar ile ( Packing List, Menşei Şehadetnamesi, Konşimento, ATR vs) alıcı ülkenin ithalatçısına göndermektedir. Bu sayede globalleşen dünyada Türk Müteşebbisi uluslararası ticaretten önemli ölçüde gelir elde edebilmektedir (Connection & Collection).

5-) Türk İhraç Ürünlerinin Yarı Mamül Veya Daha İleri Seviyede Serbest Bölgede Tamamlanarak İhraç Edilme Avantajları :

Teknolojik gelişmelere bağlı olarak üretim prosesinin giderek artan şekilde bölünebilirliği nedeniyle bir üretimin nihai olarak aynı tek yerde bitirilmesi olgusu giderek önemini kaybetmektedir. En ucuz girdi temini için yatay işbirliğine ve organizasyonuna gidilerek dış kaynaklara başvurulmaktadır (Out sourcing). Böylece Türkiye’de yarı mamül olarak üretilen ürünlerin serbest bölgeye gönderilerek, dış ülkelerden daha ucuza getirilen girdilerle birleştirilerek bölgeden ihraç edilmesi, hem fiyat rekabeti sağlamakta hem de birleştirilen girdilerin Türkiye’ye geçici giriş ve çıkışında söz konusu olan maliyetli ve zaman alıcı işlemlerden muaf olarak uluslararası şartlarda proses yapılmasına neden olmaktadır (competitive advantage).

6-) İhraç Malının Bünyesinde Kullanılan Girdileri Serbest Bölgelerde Depolayarak Gerektiği Zaman İthal Etme Avantajları :

İhraç malının fiyatını rekabet edebilir seviyede tutabilmek için, bünyesinde kullanılan girdilerin fiyatları dış ülkelerde daha düşük seyrediyor ise, bu girdileri ithal etmek gerekeceği tabiidir. Teşvikli yada teşviksiz ithal girdileri bir defada vergilerini yada teminatını vererek ithal edildiğinde ihracat yapacak olan firmanın üzerinde finansman yükü oluşmaktadır. Oysa aynı işlemi önce büyük partiler halinde serbest bölgede depolayıp ihtiyaç oldukça ithal etme olanağı sağlandığından bir anda finansman yükü altına girme durumu önlenmiş olmaktadır. Ayrıca, ithal edilen malların

depolama süreleri uzadıkça yeni uygulamaya geçilen dalgalı kur sisteminde defter kayıtlarında fiktif karlar oluştuğundan haksız yere vergi öder duruma gelinmektedir.

Oysa serbest bölgelerde depolayarak ihtiyaç oldukça ithal ettiğimizdeki kur üzerinden defter kayıtlarına geçeceğinden ötürü fiktif karlar oluşmayacak, bir anlamda enflasyon muhasebesi yapma imkanı doğacaktır.

Öte yandan, serbest bölgelerde yerleşik bankalardan yurt dışına açılacak akreditiflerde Banka Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) ve Küşad Vergisi söz konusu olmadığından akreditif masrafları (L/C Fee) Türkiye’ ye göre yarı yarıya daha ucuzdur.

7-) Dahilde İşleme İzin Belgelerini Kapatma Avantajı :

İhraç edilecek ürünün bünyesinde kullanılmak üzere dış ülkelerden daha ucuz girdi ithalatı söz konusu olduğundan, ithalattaki vergileri ödeme yerine, teminatla ertelemek için Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndan Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) alınır. İhracat gerçekleştiğinde, gümrüğe verilen teminat çözdürülür.

Eğer bir aksilik olur da ihracat gerçekleştirilemez ise; alınmayan vergilerin şu anda aylık % 10 gecikme faizi ile tahsili yanında Gümrük Kanunu’nun 238. Maddesine göre alınmayan vergilerin 2 kat daha cezasının ödenmesi söz konusudur. Bu durumda teşvikli eşya serbest bölgeye gönderilirse teşvik belgesi kapanabilmekte ve yukarıda söz edilen cezalar tahakkuk ettirilmemektedir.

8-) Serbest Bölgede Elde Edilen Karların Türkiye’ye Transferinde Vergi Muafiyeti :

Serbest bölgede şube aracılığı ile elde edilen kazançlar Türkiye’deki A.Ş. yada LTD şeklindeki merkeze transferinde her ne kadar merkez ve şube karları ticari kazanç açısından konsolide edilse de (Birleştirilse de) mali kar açısından şubeden elde edilen serbest bölge karı Kurumlar Vergisi Matrahından düşülerek hesaplanmaktadır. Bu yolla sürekli değişen müşteri ihtiyaçları ve beklentilerine uyum (Customer Realitionship Management-CRM Yaklaşımı) ve yeni teknolojilere yatırım için gerekli kaynak karların sermayeye eklenmesi sureti ile sağlanmaktadır. Karların sermayeye eklenmeyip ortaklara dağıtılması halinde

ise halka açık olan şirketlerde fon dahil % 5,5 diğer şirketlerde ise % 16,5 Vergi Stopajı yapılmamaktadır böylece hem Kurumlar Vergisinden hem de Gelir Vergisinden muafiyet söz konusu olmaktadır.

9-) Enflasyon Muhasebesi İmkanı

Türkiye’de enflasyon muhasebesi uygulaması olmadığından dolayı firmalarımızın dış ülkelerden temin ettiği döviz kredileri ya da transfer edilen yabancı sermaye payları bankada ya da kasada döviz olarak tutulduğunda Üçer aylık geçici dönem sonlarında ya da yıl sonunda döviz kurlarında artış olduğunda duran paranın yeniden değerlendirilerek karı çıkarılmakta ve vergisi ödenmektedir. Bu sebepten dolayı da bir çok yabancı sermaye Türkiye’ye gelmemektedir. Oysa serbest bölgede hesaplar ve defter kayıtları döviz cinsinden tutulduğundan kur farkı diye bir problem ortaya çıkmamaktadır. Bu açıdan bakıldığı zaman yabancı sermayeyi Türkiye’ye çekebilmenin en rahat yolu serbest bölgelerden faydalanmaktır.

C---SONUÇ :

Sayıları giderek azalan dış müşterilere farklı ürünleri, rekabet edilebilir fiyata ve hızlı şekilde sunabilme becerisi için mevzuatın ve bürokrasinin en aza inmesi gerekir. Aksi halde yeni ihracat müşterileri edinemeyeceğimiz gibi mevcut olanları da elimizde tutamayacağız. Üretim şartlarının benzerliği nedeni ile yabancı müşteriler ve yatırımcılar eski Varşova Paktı Ülkelerine (Middle Europe) gitmektedirler. Örneğin Polonya, Bulgaristan, Romanya, Çek Cumhuriyeti vb. Bizim kanımızca şu kısa vadede böyle bir kaybı önlemenin en etkin yolu, Ülkemizde halen kurulu serbest bölgeler üzerinden ihracatı ve üretimi gerçekleştirmektir. Serbest Bölgelerimizde faaliyet gösteren yerli ve yabancı kullanıcılar üzerinde yaptığımız araştırmalara dayanarak; serbest bölgelerde faaliyet gösteren firmaların karlılık oranlarının ve fiyat

düşürme oranlarının, Türkiye’de faaliyet gösteren firmalara göre 2,5 kat daha fazla olduğunu söyleyebiliyoruz.

Outline

Benzer Belgeler