• Sonuç bulunamadı

Savaşı Öncesi Osmanlı Ordusunun Durumu

SAVAŞ ÖNCESİ GENEL DURUM VE PLANLAR

1.3. OSMANLI DEVLETİNİN SAVAŞ ÖNCESİ BALKANLARDAKİ DURUMU

1.3.1. Savaşı Öncesi Osmanlı Ordusunun Durumu

1839-1869 yılları, 30 yıllık süre içerisinde Osmanlı ordusu modernizasyonu gerçekleştirildi. Ordunun yeniden yapılandırılmasında Prusya’nın Landwehr (Ulusal Muhafız) sisteminin prensipleri temel alınmıştı.132 Yeniden yapılandırma Prusyalı

eğitmenler tarafından yapılıyordu. Yeniden yapılandırılan Osmanlı ordusu Nizam, Redif, Müstahfız, Düzensiz ve Mısır birliklerinden oluşuyordu.133

Nizam, 6 yıl hizmet süresi olan, aktif hizmet birlikleri olup 210.000 kişi mevcuttu, 60.000 asker 4-5 yılın sonunda, aktif askerlik hizmetinin bitimine 1-2 sene kala, izne ayrılıyor, savaş durumunda çağrılmak üzere bekletiliyordu. Piyade taburu,

131 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg., s.20-21 132 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg, s.69

49

süvari tümeni ve topçu bataryasından oluşuyordu.134 Redif ise eğitilmiş yedek birlik

olarak düşünülmüştü. Resmi kayıtlara göre 190.000 askerden oluşmaktaydı. Redif Askeri teşkilatındaki askerler, Nizam ve İhtiyat birliklerinde 6 sene bulunmuş olanlar, herhangi bir sebeple Nizamda hizmet etmeyen 20 ile 29 yaşları arasında askerler ve İhtiyat birliğinde 3 yıl hizmet ettikten sonra nakledilen askerler şeklinde üçe ayrılıyordu. Barış döneminde redifte sadece zayıf kadrolar yer alıyordu, ama silah ve üniforma stoku kanuna göre, dağıtım süresinde tam kadro sayısına göre bulunduruluyordu. Savaş döneminde nizamdan ayrı olarak rediften belirli sayıda tabur, tümen ve batarya oluşturulması öngörülüyordu.135 Müstahfız, milis ordusu

niteliğindeydi. Kayıtlara göre 300.000 asker yer alıyordu. Savaş zamanı nizam ve rediften ayrı olarak, tabur, manga ve topçu birlikleri kurulacaktı. Bu üçündeki askerlik süresi 20 yıldı. 1878 yılında Osmanlı ordusunda toplam 700.000 asker gerekiyordu. Mısır ordusunda kayıtlara göre 65.000 asker ve 150 top bulunmaktaydı. Osmanlıda ordu toplama işi altı bölgeye ayrılmıştı. Tuna ve Rumeli’deki Osmanlı ordusu güçlüydü fakat Arap ve Yemen orduları diğerlerine göre daha zayıftı. Asker alınımında kura yöntemi kullanılıyor, buna tüm Müslümanlar tabiyken, Hıristiyanlar tabi olmayıp karşılığında vergi veriyorlardı.136

Yukarıda bahsettiğimiz ordu birlikleri, savaş öncesinde tam olarak hazır hale getirilememişti. Nizam ordusuna yıllık 37.000 asker takviye yapılması gerekirken bunların çoğu maddi sıkıntılar nedeniyle Redife yazılmıştı. Bu sebeple Nizam ordusu düşünüldüğünün aksine sayıca yetersiz kalmıştı. Redif ve Müstahfız birliği de eğitimsiz askerlerden oluşuyordu. Sonuç olarak 1878 yılında ordunun yeniden düzenlenmesi ile ilgili düzenlemelerde öngörülen 700.000 eğitimli askerin büyük bir kısmı askeri eğitimden yoksundu.137 Bu da Redif ve Müstahfız birliklerine

alınan askerlerin eğitimlerini kendi bölüklerinde almalarını gerekli kılıyordu. Aslında öngörülen yedek asker planlaması tutmamıştı. Ayrıca Redif askerleri için planlanan Topçu alayı ve süvarilerin dağılımı da kadroları oluşturmadaki zorluklar ve eğitim çetin olmasından ötürü sadece kâğıt üzerinde kalmıştı. Osmanlı ordusunda subay kadroları ve askeri personel oldukça yetersizdi. Osmanlı piyade ve süvari

134 Rostunov, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 , s.49 135 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg., s.70

136 Geysman, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg. v Evropeyskoy Turtsii, Vıpusk I, s.33 137 Geysman, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg. v Evropeyskoy Turtsii, Vıpusk I, s.34-35

50

subaylarının ancak %5-10 u askeri okullardan mezun olanlardan oluşuyordu, çünkü okullar çok az mezun veriyordu. Piyade ve süvari subaylarının geri kalanı ise sadece okuma yazmanın bile isteğe bağlı olduğu, kısıtlı bir eğitim almış, memurlar arasından seçiliyordu. Generaller açısından durum daha da vahimdi. Rus kaynaklarında o dönemdeki Osmanlı paşaları, yabancı maceracılardan, kendini beğenmiş kimselerden ya da savaş tecrübesi olmayan, askeri bilgisi zayıf saraylı entrikacılardan oluşmaktaydı. Yüksek eğitimli veya askeri alanda tecrübeli general kadrosu oldukça azdı. Yüksek askeri yönetimin başında gizli askeri konsey ile Sultan bulunuyordu ve komutanın bütün eylem planlarını aralarında tartışıp onaylıyorlardı. Dahası, kumandan yapacakları ile ilgili olarak Serasker ve de Serasker nezdindeki askeri kurul olan Dar-ı Kura’ya hesap vermesi gerekiyordu. Aynı zamanda topçu alayı ve mühendis bölüklerinin amiri (Müşir-i tophane/Tophane Müşiri) ne başkumandana ne de askeri bakana tabiydi, sadece sultanın emrindeydi. Yani başkumandan kendi şahsi plan ve amaçlarını gerçekleştirirken bile eli kolu bağlıydı. Osmanlı general kadrosu, yüksek askeri okuldan mezun 130 subaydan oluşuyordu. Bu subayların büyük kısmı amaca uygun kullanılmıyordu, çünkü Osmanlı ordusunda kelimenin tam anlamıyla bir karargâh yoktu. Sistemli karargâh çalışması yerine genel karargâhın subayları sıkça paşaların özel danışmanı rolünü oynuyorlardı ve onların bazı emirlerini yerine getiriyorlardı.138

Silah bakımından Osmanlı ordusunda İngiltere ve ABD de satın alınan 325.000 Snider-Enfield tüfeği, Remington, Montigny mitralyöz gibi silahlar bulunmaktaydı. Piyadeler için Henri Martini ve Snayder marka tüfekler alınmıştı. Amerikan Şirketi Peabody, 600.000 tüfeği, 1877 Mayıs ayına kadar teslim etmesi gerekiyordu. Osmanlı piyadelerinin bir kısmı bu silahları 1876 yılında almıştı. Osmanlı Rus savaşının başında bu silahlardan 334.000’i teslim edilmiş, bunlardan 310.000 adedi askerlere dağıtılmıştı. 325.000 adet Snayder tüfeğinden 323.000’i ise taburlara dağıtılmıştıı.139 Savaş öncesinde Osmanlı ateşli silahlar için yaklaşık 300- 400 milyon mermi satın almıştı. Savaş sırasında ihtiyaca binaen çoğunlukla İngiltere ve ABD’den mermi satın alarak takviye yapıyordu. İngiliz Whitworth, Alman Krupp gibi toplar da silah envanterinde yer almaktaydı. Tüm savaş alanında toplam 825 top

138 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg, s.72

51

bulunmaktaydı. Subaylar, süvariler ve düzensiz ordular bu tüfeklerin dışında revolver, kılıç ve yatağanlarla silahlanmışdırılmışlardı. O dönem açısından Osmanlı ordu teşkilatı için şu değerlendirmeler yapılabilir; teşkilat açısından iyidi fakat eğitimli insan kaynağının yetersizliği, rütbeli askelerin sayısal azlığı Avrupa devletlerine göre o dönemin askeri ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde değildi. Osmanlı iyi silahlara sahipti ve özellikle mermi tedariki konusunda sıkıntı yaşamıyordu. Sayısal olarak Rusya’dan daha fazla topa sahip olmasına rağmen, daha üstün nitelikli Krupp toplarının sayısı yetersizdi.140

Her ne kadar askeri hazırlığı yetersiz olarak nitelendirilse bile Osmanlı subaylarının birçoğu Sırbistan ve Karadağ ile yapılan savaşlarda oldukça tecrübe kazanmışlardı. Ayrıca Alman ve İngiliz eğitmenler de tecrübe ve gelişim açısından katkı sağlamışlardı. Osmanlı subaylarının çoğunluğu askeri taktik konusunda da zayıftı. Doğal olarak askerlerin de bu açıdan düşük seviyede olduğu söylenebilir. Osmanlı piyadelerinden, yalnızca Alman eğitmenler tarafından iyi bir eğitimden geçirilmiş, sayıca az olan Sultan muhafız Alayı diğerlerinden farklıydı. Osmanlı ordusu savaşa yeterince hazırlıklı değildi. Osmanlı piyadesi siper kazma ve kullanma bakımından iyi eğitilmişti, bunun için yeterli sayıda siper kazacak alet götürülüyordu. Osmanlı piyadesi mayınlamayı biliyordu, siperler hızlı bir şekilde kazılıyor ve teknik olarak da iyi yapılıyordu. Siper işinde başrolü yerli halklar oynuyordu. Osmanlı piyadesine bolca mermi sağlanıyordu ve hücuma geçenlere uzun menzilden ateş edebiliyorlardı ve bu da savunma savaşı için elverişli konumda olmalarını sağlıyordu. Osmanlı orduları, karşı saldırıda daha kötüydüler. Osmanlı ordusunun savunma savaşındaki başarısının tesadüf olmadığını ve Türk askerlerinin “doğuştan gelen savaşçı karakteriyle” açıklanamayacağını belirten Rus tarihçi Belyayev; “Gerçek şu ki, eşit koşullarla yapılan bir savaşta, pasif savunmadan çok daha fazlası, kendi başına karar verebilme, bilinçli ve eğitimli askerlerin yanı sıra büyük örgütsel becerilere sahip subaylara ihtiyaç vardır. Osmanlının o dönemdeki geri kalmış sosyal düzeni bu nitelikteki personelin yetişmesine imkân vermemiştir” demektedir.141 Osmanlı düzensiz süvarileri sayıca azdı, taktik olarak normal seviyede ve şarjörlü tüfeklerle donanmış olmasına rağmen bu savaşta herhangi bir etki

140 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg., s.73-74 141 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg., s.75

52

yapamamıştı. Osmanlı karargâhı da askeri harekâtı yürütmeye hazır değildi. Rus ordularının askeri hazırlığı savaş öncesinde, büyük eksikliklerine rağmen Osmanlı ordularının hazırlığına nazaran oldukça ileri seviyedeydi.142