• Sonuç bulunamadı

PLANLAR VE GÜÇ DENGELERİ

SAVAŞIN SONU

3.1. PLANLAR VE GÜÇ DENGELERİ

Plevne’nin ele geçirilmesinden sonra, 394 silahla 96.000 Rus askeri serbest bırakıldı. Şimdiki soru terhis edilen askerlerin başka bir saldırı için nasıl kullanılacağıydı.397

12 Aralık’ta II. Aleksandr, Poradim’de, başkomutan Prens Karl, Milyutin, Totleben, Nepokichitsky ve Obruçev’in de katıldığı bir askeri konsey topladı. Obruçev’in sunduğu rapor Milyutin’den onayladı, başkomutan da onlarla aynı fikirdeydi. Baharın gelmesini beklemeden düşmana sağ ve merkezden saldırı yapılmasına karar verildikten sonra askerlerin dağılımı üzerinde çalışmaya başladılar.398 Muharebe planına göre kış mevsiminde saldırıya devam edilmesi

gerekiyordu, ilkbaharı beklemenin bir anlamı yoktu. Çünkü İstanbul’a ne kadar hızlı varılırsa Osmanlı Hükümetini, Avrupalı güçlerin müdahalelerine fırsat vermeden, kendi koşullarıyla bir barışı kabul ettirebilirlerdi. Plevne’nin düşmesiyle sarsılan Osmanlı halkını ve askerini böyle güçsüz ve kargaşa içindeyken hızlı bir saldırının yapılması elzemdi. Zaten, Rus Tuna ordusunun Balkanlara ilerleyebilmesi için en

397 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg, s.358

398 Sbornik Materialov po Russko-Turetskoy Voynı 1877-1878gg. Na Balkanskom Poluostrov,

143

uygun geçit olan Şipka tamamen Rusların elinde değildi. Savaşın ikinci aşamasında Şipka’nın bir kısmını ele geçirmişlerdi ama güney tarafı hala Osmanlıların elindeydi. Osmanlı’nın Şipka’daki pozisyonları çok güçlüydü. Türk askerlerinin dikkati başka bir yöne çekilmediği sürece burayı ele geçirmek neredeyse imkânsızdı. Bu yüzden Arap-Konak-Sofya seçildi. Sağ kanadı oluşturan Gurko’nun birlikleri tarafından saldırı başlatıldı. Kış olması sebebi zorluklar yaşansa da karargâh ve merkez tarafından yapılan çalışmalarla bunlar giderildi. 15 Aralık’a kadar Tuna Ordusundaki saha operasyonlarında 1.343 top, 314.000 asker (Romen birlikleri hariç) kullanıldı. Ayrıca 60 top ve 32.000 asker Karadağ, Yunanistan ve Girit sınırlarındaydı ve 30.000’i 14 Aralık’ta savaşa giren 82.000 Sırp ordusu ile 49.000 kişilik Rumen ordusu birleştirilmişti. Buna karşılık Osmanlının 441 topu ve 183.000 kişilik ordusu vardı. Rus Tuna ordusu Osmanlı ordusundan hem ağır silah hem de insan gücü bakımından neredeyse iki kat üstündü. Tüm bu rakamsal üstünlüğe rağmen Rus başkomutanlığı saldırı planını hazırlamada ve saldırı sırasında silahlı güçlerin dengeli bir şekilde dağılımında başarılı olamamıştı.399

Tuna ordusunun ilerleyiş planı şu şekildeydi; Gurko komutasındaki birlik, Arap-Konak bölgesindeki Balkanları geçerek, Sofya’yı alacak sonra Edirne ve İstanbul’a girecekti. Balkanlar ve Troyan ve Şipka ile birlikte, Edirne’ye ve İstanbul’a saldırmayı amaçlayan Karpov ve Radetski’nin birliklerinin ardından Radetski’nin birliğinin takviye gücü olarak genel rezerve taşındı. Plana göre tüm birlikler General Karpov, Gurko ve Radetski birliklerini destekleyecekti. Obruçev’in bu planı aslında tek çare gibi görünüyordu. Plana göre ilk saldırıyı Gurko’nun birlikleri gerçekleştirecekti. Balkanların güneyinde bulunan Türk birliklerinin bütün ana güçleri, Gurko’nun birlikleriyle uğraşırken, Radetski birliklerinin Edirne’ye rahat bir şekilde gitmelerinin önü açılacaktı. Aynı zamanda Gurko’nun birliği, Osmanlı ordusu ile baş edemediği durumlarda Radetski birlikleri Edirne’ye giden yolları kesecek ve Osmanlı ordusunu kuşatacak veya Ege Denizi’ne doğru çekilmesini sağlayacaktı. Bu sebeple Obruçev’in planı, Gurko ve Radetski birliklerinin mutlak bir iletişim içinde olmasını gerektiriyordu. Yine plana göre Plevne’den sonra kalan

399 Sbornik Materialov po Russko-Turetskoy Voynı 1877-1878gg. Na Balkanskom Poluostrov,

144

tüm güçlerin sevk edilmesi gerekiyordu. Fakat gerçekleşmedi. O sırada Plevne’deki Rus güçlerinin sayısal durumu aşağıdaki gibiydi.400

145 Tablo 3: 401

Birlikler Asker sayısı Ağır silahlar (Toplar)

Gurko Birliği 34.000 144

Kartsova, Radetski ve Dellingshausen 15.000 40

Rusçuk Birliği 21.000 102

Toplam rezerv 26.000 108

Yukarıdaki tabloya göre Plevne’de bulunan ve Rus Tuna ordusuna katılması düşünülen askerlerin toplam sayısı 96.000, topların sayısı ise 394’tü. Değişikliklerle birlikte Rus Tuna ordusunun sayısal durumu aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Tablo 4:402

Birlikler Asker sayısı Ağır silahlar (Top)

Gurko Birliği 71.000 318 Kartsova 6.000 24 Radetski 48.000 119 Dellingshausen 39.000 156 Zimmerman 28.000 124 Rusçuk 72.000 318 Kalaraş-Oltenitsa 8.000 26 Jurjevo 6.000 16 Takviye 24.000 114

Tüm güçlerin birleştirilmesi sonucunda, Rus Tuna ordusunda 1215 top ve rezervle birlikte 302.000 asker toplanmıştı. Sofya ve Balkanlarda 141 topu bulunan 68.000 kişilik Osmanlı ordusuna karşı, 149.000 subay ve asker ile 575 top kullanıldı. Ayrıca takviye güç olarak 688 top ve 165.000 asker vardı. Başkomutanlığın emrinde

401 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg, s. 361 402 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg., s. 361

146

neredeyse 100.000 serbest asker olmasına rağmen, Plevne’de terhis edilmişti. Plevne’nin düşmesinden sonra Osmanlı komuta merkezinin planları çok belirsizdi. Hücum etmek yerine savunmayı düşünüyordu. Önce Balkanların sınırında, sonra Sofya İhtiman Dağları ve en sonunda Edirne’de savunma yapmanın mümkün olacağını düşündü. Bu şekilde kademeli bir savunma yapmanın amacı Avrupalı güçlerin Osmanlı lehine müdahale etmesini sağlamak için zaman kazanmaktı. Bu plan Süleyman Paşa tarafından uygulamaya geçirilecekti. Yapması gereken ilk iş, Rus Doğu Tuna Ordusuna karşı Balkanlardaki Osmanlı birliklerinin güçlenmelerini sağlamak ve olabildiğince dağ geçitlerini korumaktı.403 Fakat Süleyman Paşa aynı

düşüncede değildi. Zlatitsa’daki Rus birlikleri zaten Balkanların güney yamacındaydı; Türk birlikleri tarafından kapatılan veya işgal edilen diğer girişler, Ruslar tarafından buradan geçilebilirdi. Rus Tuna ordusu moral olarak güçlenmişken Osmanlı ordusunda durum tam tersiydi. Bu da Rusların hızlı bir taarruza geçişi, Süleyman Paşanın Balkanlardaki savunmayı güçlendirmesi için zamanının olmadığı anlamına geliyordu. Tüm bunları hesaplayan Süleyman Paşa, derhal Edirne’ye geri çekilmenin ve orada önceden sağlam bir savunma yapmanın daha gerekli olduğu sonucuna vardı.404

Yüksek Türk komutası Süleyman Paşa’nın vardığı sonuçları kabul etmedi. Türk ordusu için normal olan telgraf müzakereleri başladı, bu iki planın hiçbirinin tam olarak kabul edilmediği ve varılan çözüm yeterince açıklanmadı. Süleyman Paşa’nın Doğu Tuna ordusuna karşı savunma için Tunca ve Maritsa nehirlerinin vadilerine 27.000 kadar asker transfer edebildi. Bu arada Rus Tuna Ordusu birçok aksaklık, eksiklik ve zorlukla hazırlığına devam etti. Lojistik destek açısından hava şartları, zorlu ulaşım koşullarının yanı sıra 23-26 Aralık tarihleri arasında buz kayması nedeniyle Romanya ile ulaşımı sağlayan köprüler hasar görünce iletişim de aksamış oldu. Osman Paşa’nın ordusunda ise esirlerin tahliyesiyle çok zaman ve çaba harcandı. Bunun için hem erken hem de yeterli önlemler alınmamıştı ve bu tahliye işlemi için sadece bir ay süreleri vardı. Bu sebeplerle Rus Tuna ordusunun kış ayında saldırıya geçmesi, hedefler ve amaçlar açısından doğruydu fakat planlama iyi yapılmamıştı. Osmanlı ise bir eylem planının belirsizliğinden muzdaripti. Bu,

403 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg., s. 362-363

147

Osmanlı yüksek komutası ile ana komutanlık arasındaki yetersiz iletişim sisteminin ve ikisinin de zayıflığının bir sonucuydu.405