• Sonuç bulunamadı

SAVAŞIN BAŞLAMASI VE SEYRİ

2.2. TUNA’YI GEÇİŞTEN SONRA RUS ORDUSUNUN GÜÇ DAĞILIM

2.2.2. Nikopol’ün Alınışı

Batı birlikleri, öncü birlikleriyle neredeyse aynı anda savaşa girdi. Niğbolu’nun kontrolünü ele geçirme ve Plevne’ye doğru harekete geçme emri, 8 Temmuz’da Batı birliklerinin karargâhında alındı. Başkomutan, 9. Kolordu Komutanı Korgeneral N. Kridener, Niğbolu’yu ele geçirmek için 5. ve 31. Tümenleri almıştı.262 Keşif verilerinin aksine ana saldırının güneyden olacağını, bunun için de

batı yönünden yardım edilmesi planlanmıştı. 26-27 Haziran tarihleri arasında Tuna’nın kuzey kıyılarından Niğbolu’ya 36 ağır kuşatma topçusu ateş etmeye başladı ve kalenin büyük bir kısmına hasar verdi. Asıl saldırı 15 Temmuz’da başladı. Kridener’in düşündüğünün aksine yani güneyden değil batıdan ilerleyen Vologda ve Kozlovtsi birliğinin öğleden sonra yedek güçlerin yardımıyla yaptığı saldırılar başarılı sonuç verdi. Akşam karanlığında Rus birlikleri şehri kuşattı ve saldırıya devam edeceklerken daha fazla direnmenin bir anlam taşımadığını gören kale komutanı beyaz bayrak çekti. Bu saldırı sırasında Osmanlı 1000 kadar kayıp verdi.16 Temmuzda, 7.000 askeriyle birlikte Hasan Paşa teslim oldu.263 Bunların içinde 2

General 105 Subay vardı.264 Savaş ganimeti olarak, Niğbolu’daki Rus birlikleri

kaliteli 6 sancak, 11’i Krupp çeliğinden 133 top, iki monitör (gözetleme dürbünü), 1000 silah (bazı kaynaklarda bu sayı 10000 olarak verilmektedir), önemli miktarda mühimmat ve yiyecek aldı. Rus kayıpları yaralılarla birlikte 1300’den biraz fazlaydı ve bunların içinden 41 subaydı.265 Niğbolu saldırısının başarısını her şeyden önce,

Kridener’de ve onun askeri zekâsında, başarılı bir saldırı planında aramanın faydasız olduğunu vurgulamak gerekir. Aksine, saldırı planı tamamen başarısız olmuştu. Arazi koşulları ve düşmanın konumu ana saldırının batıdan yardımcı kuvvetlerin ise güneyden saldırmasını gerektiriyordu. Kridener’in kabul ettiği saldırı planı, tamamen zıt yöndeydi. Saldırının başarılı olmasının temel sebebi, Rus birliklerinin başlarındaki komutanlarının başarılı hamleleri ve planın dışına çıkarak, planda

261 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg., s.162 262 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg.,163-164

263 Genov, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg. i podvig Osvoboditeley, s.130-131 264 Rostunov, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878, s.107

95

olmayan yönlerden yaptığı saldırılardı. Vologda ve Kozlov sakinlerinin başarılı eylemleri de bundan önemli rol oynamıştı. Yani zafer, başkomutanın değil birlik başındaki rütbelilerin çabalarıyla kazanıldı.266

Bu zaferin sebepleri şu şekilde sıralanabilir; Sol kanadın Rus saldırısı için uygun olması; Niğbolu surları ve etrafında yapılan sayısız keşiflerin başarılı olması; Vologda ve Kozlov sakinleri arasında ve topçu bataryası ile olan iyi iletişim; Rus topçularının başarısı. Savaşın genel seyri açısından, Niğbolu’nun alınması, Tırnova’nın alınması ile eşdeğerdi. Niğbolu’nun kolayca ele geçirilmesi, Rusların sonraki hamlelerinde Osmanlı birliklerini hafife almasına sebep oldu. Bu açıdan değerlendirildiğinde Niğbolu’nun ele geçirilişi Rusların daha sonraki hamleleri açısından olumsuz sonuçlar doğurdu. Rus birliklerinin başarısı Avrupa’yı heyecanlandırmıştı. İngiltere, uzun süren bir savaşta Rusya’nın zayıflamak yerine gücünü koruyarak Osmanlıya karşı bir zafer kazanmasını istemiyordu. Beaconsfield, böyle bir zaferin bir sonucu olarak, Çarlığın vaatlerini unutarak İstanbul’u ve boğazları ele geçirmesinden korkuyordu. Almanya ile Avusturya-Macaristan da Rusya’nın Osmanlıya karşı zafer kazanmasını istemiyordu çünkü Osmanlıya karşı kazandığı zaferin etkisiyle Çarlık Rusya’nın Avusturya’nın Bosna Hersek’e girmesine izin vermeyeceğinden korkuyorlardı.267 Kısacası, Rusya için hızlı ve kolay

bir zafer bu üç ülkenin hiçbirinin işine gelmiyordu. Beaconsfield, İngiliz filosunu Rusya’ya gözdağı vermek için Çanakkale Boğazı’na yakın Beziku limanına taşınmasını emretti. Avusturya-Macaristan, gerektiğinde taleplerini desteklemek için bazı askeri faaliyetler yürütmeye başladı. Macaristan’da, Osmanlı lehine gösteriler yapıldı. Bismarck, Avusturya’nın Rusya’yla herhangi bir savaşa girme durumunda, kendi tarafına çekmek için İtalya’yla müzakere etmeye bile başladı. Böylece, Rusya’yı savaşa sokan İngiltere ve Almanya, ilk Rus zaferinin etkisiyle, Çarlık Rusyası’nın kendi kıskaçlarından çıkmasını önlemeye yönelik bir dizi önlem aldı. Rusya’da ise bu zafer, yönetim kısmının belirli bir kesiminde şovenlik duygularını kabarttı. Rus birlikleri Niğbolu’yu ele geçirmek suretiyle kendilerine olan inançlarını

266 Genov, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg. i podvig Osvoboditeley, s.133 267 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg, s.164

96

tazelemişlerdi. Osmanlı birliklerinde ize Niğbolu’daki yenilgi manevi bir çöküşe neden olmuştu.268

2.3. BİRİNCİ PLEVNE

Kridener’in önderliğinde Niğbolu’da kazanılan zafer ardından Plevne’yi ele geçirme görevinin başlaması demekti. Batı Birliği farklı nedenlerle ve herhangi bir harekâta kalkışmadan 16 ve 17 Temmuz’da Niğbolu’da kaldı. En önemli hedefleri olan Plevne ve batıya keşif için süvariler gönderilmedi. Plevne’nin alınması açısından bu son derece yanlıştı.269 Osman Paşa, 1 Temmuzda Sultandan gelen emri

değiştirerek ve geliştirerek Rus Tuna ordusunun her iki tarafına saldırmayı teklif etti. Bu amaçla, Vidin’den Lofça üzerinden Tırnova’ya hareket etmesi, Ahmet Eyüp Paşanın ise, Tırnova’ya Şumnu yönünden Doğu Tuna ordusunun kara birlikleri ile yaklaşması gerekiyordu. Osman Paşa yanlardan yapılacak saldırılarla Rus Tuna ordusunu yenip Tuna’ya geri almayı ümit etti. 13 Temmuz sabahı, Osman Paşa’nın birlikleri Vidin’e doğru hareket etti. Osman Paşa yoldayken, Niğbolu’nun kritik durumu hakkında bir mesaj aldı ve bu yüzden Lofça yerine Plevne’ye yöneldi. Osman Paşa, Vidin ile Plevne arasındaki 200 km’lik mesafeyi günde 33 km’lik yol kat ederek 19 Temmuz akşamı Plevne’ye ulaştı. Plevne’ye 40 km. uzaklıkta olan Niğbolu’daki Kridener’in kuvvetleri, Osmanlı askerlerinden önce Plevne’ye varıp savunma hattı oluşturmaları için en geç 17 Temmuz’da orada olması gerekiyordu. Bu iki gün içinde Batı birlikleri Plevne’yi yeterince güçlendiremedi.270 Rus

başkomutanı, 14 Temmuz günü, Vidin’den Plevne’ye hareket eden büyük bir düşman kuvvetinin ilerlemekte olduğuna dair bilgi aldı fakat buna inanmadığı gibi durum hakkında ayrıntılı bir bilgi almaya da çalışmadı. 16 Temmuz’da Nikolay Nikolayeviç, Niğbolu’da bulunan ve Osman Paşa’nın Plevne’ye gelişiyle ilgili hiçbir şey bilmeyen Kridener’i Plevne’nin alınması için acele etmesini emretti. Şilder- Şuldner’e 18 Temmuz’da 5. Piyade Tümeni Tugayından ve Breslyanitsa’ya dört batarya ve bir mayın temizleyici taburu ile “özel bir engel” yoksa 19 Temmuz’da Plevne’ye geçmesi emredildi. Ayrıca, belirtilen emirde Türk-Trestenik’ten Plevne’ye taşınması gerektiği belirtildi, keşif ve trafik kontrolü amacıyla 19. Kostroma bir

268 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg., s. 165

269 Genov, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg. i podvig Osvoboditeley, s.134 270 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg, s. 166

97

batarya ve Şilder-Şuldner ile birlikte Kafkasya Kazak Tugayı, 9. Don Kazak ve 9. Buğu Ulan alayları faaliyet gösterecekti. Toplamda, bu birliklerdeki askerlerin sayısı 9.000 kadardı.271

Osman Paşa’nın aktif saldırı eylemleri ve Plevne’ye hızlı bir şekilde varması, onu diğer Osmanlı komutanlarından ayıran en önemli özellikti. Osman Paşa iyi bir askeri eğitim almış, savaş tecrübesine sahip bir komutandı. Belki de bütün Türk ordusunda rütbesine layık olan tek generaldi. Osman Paşa’nın birlikleri Sırbistan ile savaşa katılan seçilmiş birliklerden oluşuyordu. Kridener’in emirlerinin geç gelmesi, yoğun sıcaklık ve yorgunluk sonucunda Şilder-Şuldner birlikleri 18 Temmuzda Breslanica’ya ulaşamadı ve geceyi Shikove’de geçirdi. Bu gecikmeden dolayı Şilder-Şuldner de 19 Temmuz’da Plevne’ye varmayı beklemiyordu.272 19

Temmuz sabahı, birlikler harekete geçti ve öğle sıralarında keşif süvarileri tarafından fark edildi. Osman Paşa, son geçişi henüz tamamlamış olan askerlerinin tükenmiş, yorgun durumlarına bakmayarak onları Plevne’deki çevre tepelere götürdü ve mevkilere yerleştirdi. Osmanlının beş batarya dokuz taburdan oluşan ana güçleri kuzeye bakan Yanık Bayır mevkiinde mevzilendi. Aynı şekilde üç tabur yönünü doğudaki Grivitsa’ya çevirmişti. Opants’ın doğusunda iki tabur, Lovchinsky yönünü kapatmak için Plevne’nin güneyinde mevzilendiler. Diğer kuvvetler yedek kuvvet oluşturdular ve Plevne’nin doğusuna konuşlandılar. Toplamda, Osman Paşa’nın 15.000 kadarı askeri vardı. Türk piyadeleri bu esnada siper kazmaya zamanı bulamadı. Osman Paşa birliklerini Ruslarla çarpışmaya hazırlarken, 5. Tümenin 1. Tugayı, sıcaktan perişan bir şekilde Verbitsa’yı aramak için Plevne’ye giden yolda yürüyordu. Şilder-Şuldner, düşmanın yeri hakkında hiçbir şey bilmiyordu, çünkü ileride güvenlik ya da istihbarat yoktu. Ateşkes durumunda, öğleden sonra saat 2.30’da, Bukovlek’e yaklaşan tugay, Türk topçusu tarafından aniden vuruldu. İlk çarpışmadan sonra, Ruslar toparlandı. Topçular arasındaki karşılıklı top atışları 18: 00’a kadar sürdü. Şilder-Şuldner’in yaptığı ve sonraki gelişmeler için sıkıntı yaratan bir diğer hata günün 6-7 saat aydınlık zamanını, kuvvetlerin keşfi ve düşman

271 Ulunyan, Bolgariskiy Narod i Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg., s.78

272 Sbornik Materialov po Russko-Turetskoy Voynı 1877-1878, Na Balkanskom Polustrof,

98

konumunun detaylı bir şekilde belirlenmesi için hiçbir şey yapmamasıydı.273

Ellerinde olan tek bilgi Osmanlı kuvvetlerinin 20.000 kişi olduğuydu. 20 Temmuz’daki saldırının şu şekilde yapılması gerekiyordu: 5. Tümenin 1. tugayının, Osmanlı birliklerinin ana pozisyonunun merkezine ve soluna saldıracaktı. Türk ana pozisyonunun sağ tarafında Plevne-Rusçuk karayolu boyunca 19. Kostroma alayı, Kafkas Kazak tugayı güneyden düşmanın arkasına geçecekti ve 9. Don Kazak alayı Opant’lardan sağ kanadı kapatmakla görevlendirilmişti. Böylece, 20 Temmuz’da, bütün Rus birlikleri Osman Paşa’nın birliklerini uzun bir yarı yay şeklinde kuşatmış olacaktı. Aynı zamanda, 1. tugay ile 19. Kostroma alayı arasında, Verbitsa yerine Şilder-Şuldner birlikleri Bukovlek’e gittiğinden önemli bir boşluk vardı.274

19. Kostroma alayı saldırıya ancak saat 6: 00’dan sonra başladı; Topçu bataryası geç gelmiş olsa da iki birlik iyi koordine oldu ve Osmanlı ordusuna kanatlardan saldırdılar. Alay, gece üç saldırı düzenledi. Osmanlı ordusunda Osman Paşa’nın bile baş edemeyeceği bir panik başladı. Yine de Rus ordusu verdiği ağır kayıplar, komutanlarının öldürülmesi, yedek güçlerin olmayışı ve mühimmatın yetersizliği yüzünden geri çekilmek zorunda kaldı. Kafkas Kazak tugayıyla birlikte Tutolmin birliği etkin olamadı ve düşmanın gerisine sızma görevini yerine getiremedi; 5. Tümen sadece yaralıları savaş alanında almaktan öteye gidemedi. Rusların kaybı 2400’e ulaştı; Türk ordusundaki kayıplar yaklaşık olarak aynıydı.275

20 Temmuz 1877 tarihindeki Birinci Plevne olarak adlandırılan savaşta, Rus birliklerinin başarısızlığının temel nedeni, kötü organizasyon ve Rus komutanlığının baştan aşağıya zayıf liderliği oldu. Rus yüksek komutasını Niğbolu’daki kolay zafer başını döndürmüş ve hata yapmalarına neden olmuştu. Ayrıca Kridener’in Plevne’yı işgal etmek için yetersiz güç tahsis etmesi, keşif kuvvetlerinin olmayışı, mühimmatın yetersiz oluşu, komuta kesiminin anlaşılamayan emirleri gibi nedenler gösterilebilir. İlk Plevne, deneyimi Rus yüksek komutanı tarafından dikkatli bir şekilde çalışılsaydı, Rus ordusunun sonraki eylemleri için büyük öneme sahip olabilirdi, ancak bunu yapamadığı ortaya çıktı. Bir sonraki savaş ve savaşlarda, Rus komutanlığı, Birinci Plevne sırasında yapılan aynı hataları tekrarladı. Birinci Plevne

273 Kostin, Skobelev 1843-1882, s.58

274 Genov, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg. i podvig Osvoboditeley, s.135 275 Belyayev, Russko-Turetskaya Voyna 1877-1878 gg, s. 169

99

savaşındaki hatalar Rus birliklerinin Balkanların ardından İstanbul’a ilerlemesini engellemiştir.276