• Sonuç bulunamadı

Sözlü Olarak Davadan Feragat Edilmesi

Belgede Davadan feragat (sayfa 114-116)

HUMK’nun 93. maddesine göre, davacı, davadan feragat ettiğine dair irade beyanını duruşmada sözlü olarak açıklayabilir. Bu durumda aynı Kanunun 151. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının feragat beyanı duruşma tutanağına yazılır. Tutanağın feragate ilişkin bölümü, davacının önünde okunarak kendisine imza ettirilir. Davacı imza atamıyorsa, imza atmaya muktedir değilse kendisine parmak izi veya mühür bastırılır425. Feragat beyanının davacıya okunduğunun ve ondan sonra imza ettirildiğinin de tutanağa yazılması zorunludur. Bu şartlara uygun olmayan feragat beyanı geçersizdir426.

Davalının duruşmaya usulüne uygun olarak çağrıldığı halde gelmemesi durumunda, davacı, belirtildiği şekilde sözlü olarak davadan feragat edebilir. Bu feragat, beyanın tutanağa geçirilip davacıya imza ettirilmesi ile tamamlanır. Çünkü feragat beyanının mahkemeye bildirilmesi ile feragat tamamlanır. Ayrıca karşı tarafın kabulü gerekli değildir. Karşı tarafa tebliği de gerekmez427.

İYUK’nun 17. ve 18. maddelerinde HUMK’nun 151. maddesinden farklı olarak duruşmada tutanak tutulması ve tutulan tutanağın davacıya okutulduktan sonra imzalattırılması veya parmak bastırılması şeklinde bir hüküm yer almamaktadır. Bu durum İYUK ile HUMK arasındaki farklardan ve bunun sonucu uygulamada oluşan sıkıntılardan birisidir. Bu durum farklı görüş ve uygulamalara yol açmıştır.

İdari yargıla usulünde HUMK 151. maddesinde anıldığı şekilde ve bu anlamda duruşmada sözlü beyanın kabul edilerek davadan feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmemesi gerektiği belirtilmiştir. Davacının duruşmada davasından

müvekkilinin feragat edeceğini kendisine bildirmediğini, mahkemeye hitaben verilen feragat dilekçesi bulunmadığını, feragatin geçersiz olduğunu ileri sürerek yukarıda anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir ... davacının davanın asıl sahibi olması nedeniyle vekili olduğu halde bizzat kendisinin de davadan feragat edebileceği, feragat dilekçesinin isteği açık bir şekilde ifade eden şekilde düzenlenmesi gerektiği, ancak mutlaka mahkemeye hitaben yazılmasının zorunlu olmadığı sonuçlarına varılmaktadır ...’. D5D, E. 1985/1405, K. 1987/942, KT. 10.06.1987, DBB.

425 Kuru, c. IV, s. 3606. 426

‘... Kaldı ki, Usulün 93. maddesi hükmünce feragat iki taraf mahkeme huzurunda hazır ise sözlü olarak olarak yapılır, sonra bu beyan tutanağa geçirilip HUMK’nun 151. maddesinde öngörülen şekilde yapılacak merasimle beyan sahibine (davacıya) imzalattırılır. Anılan maddede öngörülen prosedür ve imza feragatin sıhhat şartıdır. İmzasız feragat muteber değildir. O halde 16.05.1951 gün ve 6/19 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gerekçesinde de belirtildiği gibi 151. maddede öngörülen şekil ve merasim dışında davadan feragat olunamaz ve imzasız bir beyan davadan feragat şeklinde nitelendirilemez …’. Y4HD, 2821/930, KT. 28.01.1976, Kuru, c. IV, s. 3607; ‘... davacı, feragate dair olan beyanını imzadan istinkaf ettiğine göre, vaki feragat hükümsüz olup, davanın bakılmasına devam edilmek icabeder ...’. Y3HD, 13706/10421, KT. 18.10.1951, Kuru, c. IV, s. 3607; ‘... Ancak, davacının feragat beyanı HUMK 151. maddeye göre okunup onaylandığı tutanağa yazılmamıştır. Bu şekildeki tutanak feragati tevsik etmez ...’. Y7HD, 2813/4352, KT. 19.03.1976, Kuru, c. IV, s. 3607.

feragat ettiğinin görüşme tutanağına yazılması ve kendisine de bu husustaki beyanı okunduktan sonra imza attırılması durumunun, davacının yerine getirmesi gereken yazılı olma esasının bir gereği olduğu, davacının yerine getirmesi gereken bu yükümlülüklerin mahkemece yerine getirilmesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağı, bu itibarla da duruşmada sözlü olarak feragatin geçerli olmayacağı ileri sürülmüştür. Kısacası duruşma sırasında zabıt tutma, bunu ilgiliye okutma ve ondan sonra da imzasını alma gibi işlemlerin duruşmanın seyrini sekteye uğratacağı, bu yönlerden duruşmada feragatin idari yargılama usulünde yerinin olmadığı ifade edilmiştir428.

Fakat Danıştay’ın aksi yönde karaları da vardır. Danıştay bir kararında davacının duruşmada davasından tamamen feragat ettiğini beyan etmiş olduğundan bahisle, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına kararı vermiş ve bunun için ayrıca bir feragat dilekçesi aramamıştır429.

Böyle bir durumda; davacı duruşma sırasında beyanı ile birlikte önceden hazırlamış olduğu dilekçeyi mahkemeye ibraz edebilir veya buna ait talebini sonra vereceğini bildirebilir. Bundan sonra mahkeme davacının feragat dilekçesi verip vermediğine göre karar verecektir. Davacı feragat dilekçesi verirse, mahkeme, feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmeder, aksi halde işin esasına girerek karar verir430. AYİM bir kararında duruşmada yapılan sözlü feragat sonrasında aynı yönde dilekçeyle bu istemin tekrarı üzerine feragate dayanarak bir karar vermiştir431.

Diğer taraftan duruşma sırasında davacı mahkeme vereceği bir dilekçe ile de davasından feragat edebilir. Bu yazılı olarak yapılmış bir feragat beyanı olarak kabul edilir. Feragatin geçerli olabilmesi için artık bunun tutanağa geçirilmesine ve davacıya imzalattırılmasına gerek yoktur. Sadece havale yapılması belgenin geçerli olması için yeterlidir. Doğal olarak davacının imzasının bulunması da yukarıda açıklandığı üzere geçerlilik şartıdır.

428 Karagözoğlu, s. 21. 429

‘… Davacı duruşmada davasından tamamen feragat ettiğini beyan etmesine binaen bu yolda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir ...’. D10D, E. 1965/2841, K. 1966/960, KT. 26.04.1966,

Karagözoğlu, s. 21.

430 Karagözoğlu, s. 21. 431

‘... yapılan duruşmada davacı vekilinin sözlü olarak davadan feragat ettiklerini ifade etmesi ve daha sonra dilekçe ile de bu iradelerini yazılı olarak tekrar etmeleri nedeniyle ... karar verilmesine yer olmadığına ...’. AYİM1D, E. 2004/22, K. 2004/1211, KT. 30.11.2004, AYİMD, c. 1, 2005, sy. 20, s. 121-122.

Bundan başka, davacı duruşma dışında, mahkemeye başvurup davasından feragat etmek isterse, hakim, davacının feragat beyanı hakkında bir tutanak düzenlettirerek bu beyanı davacıya okutup imza ettirmek suretiyle de sözlü feragat mümkündür432. Bu durum hukuk usulü bakımından geçerli olup yukarıda da belirtildiği üzere idari yargılama usulünde varolan yazılılık ilkesi gereği, idari yargılama usulünde geçerli değildir.

Keşif sırasında davadan feragat edilmesi durumunda yapılan feragat beyanı keşif tutanağına yazılır ve davacıya okunarak imzalatılır. Bu feragat beyanı da tutanağa geçirilmiş ve imza edilmiş olmak şartıyla geçerlidir433. Bu durum idari yargıdaki keşifler sırasında olursa aynı usul uygulanmak şartıyla muteber sayılmalıdır.

Yargılama aşamasında duruşma günü belirlenmiş ve taraflara duruşma günü tebliğ edilmiş ve bu arada davadan feragat edilmiş olsa dahi, duruşma açılmaksızın yargılamaya devam olunmalı ve feragat nedeniyle bir karar verilmelidir434.

Belgede Davadan feragat (sayfa 114-116)