• Sonuç bulunamadı

Hakimlere Karşı Açılan Tazminat Davasından Feragat

Belgede Davadan feragat (sayfa 73-76)

Hakimlerin görevlerinde bağımsız ve bazı teminatlara sahip olmaları onların görevlerinde mutlak bir serbestiye sahip olmaları ve görevlerinden dolayı hiçbir sorumlulukları olmadığı şeklinde anlaşılamaz. Hakimlerin görevlerinde bağımsız ve bazı teminatlara sahip olmaları hukuk devletinin varlığı için ne kadar zorunlu ise, onların fiillerinden dolayı sorumlu tutulmaları da hukuk devletinin yaşaması bakımından o derece zorunludur261.

Bu yolun çok katı şekli koşullara bağlanması da zorunludur. Çünkü nasıl ki sınırsız, sorumsuz bir hakimlik müessesi keyfilik yolunu açarsa, basit bir sorumluluk müessesesi de tutuk ve çekingen, korkak bir hakim sınıfının oluşmasına yol açar. Bu durumda hakimler verdikleri kararlarda aleyhine tazminat davası açılacağı kaygısı taşır; itiraz, temyiz ve kesin hüküm müesseseleri anlamsızlaşır262. Hakim kendi aleyhine tazminat yoluna başvurulacağını hissettiği anda taraf lehine meyledebilir. Tüm bu sakıncaların önlenmesi hakimin sorumlu tutulmasından daha önemlidir263.

Hakimler idari görevleri açısından Adalet Bakanlığının bir görevlisi olup, bu sebeple doğacak zararlardan dolayı doğrudan Adalet Bakanlığına karşı dava açılabilir. Nitekim bu durum 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunun 5. maddesinde264 yer

260 Yasin, s. 172.

261 Kılıçoğlu, M. Ahmet, Hakimlerin Hukuki Sorumluluğu, AÜHFD, 1973, c. 30, sy. 1-4, s. 231. Hakimlerin hukuki sorumluluğu konusunda ayrıntılı bilgi bkz: Belgesay, Emcet, Türk Hukukunda Hakimlerin Hukuki Mesuliyeti, AÜHFD, c. 12, 1955, sy. 3-4, s. 247-320; Karafakih, İsmail Hakkı, Hakimlerin Verdikleri Kararlardan Dolayı Şahsen ve Devletin Dolayısıyla Sorumluluğu, AÜSBFD, c. 11, Eylül 1956, sy. 2, s. 38-47; Özdeş, Orhan, Hakimlerin Hukuki Sorumluluğu ve Devlet, DD, 1971, sy. 2, s. 9-17; Ermumcu, Osman, Hakimlerin Şahsi Tazminat Sorumluluğu Bağlamında İdari Hakimlerin Durumu, Türk Hukuk Dergisi, Eylül 2006, sy. 114, s. 10-14; Kuru, Baki, Davalının da Görevli veya Yetkili Mahkemeye Başvurmak Hakkı Var Mıdır? ABD, c. 24, yıl 1967, sy. 6, s. 889-890. 262 Ermumcu, s. 10.

263

Ermumcu, s. 10; Kılıçoğlu, Hakimlerin Sorumluluğu, s. 233; Belgesay, 1939 Şerh, s. 533; Belgesay, Hakimlerin Mesuliyeti, s. 248.

264 2802 sayılı Kanunun 5. maddesi hükmü şu şekildedir: Yargıtay, bütün adalet mahkemeleri üzerinde, Danıştay, bütün idari mahkemeler üzerinde yargı denetimi ve gözetimi; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Cumhuriyet savcıları üzerinde, Danıştay Başsavcısı, Danıştay savcıları üzerinde, ağır ceza Cumhuriyet başsavcıları, merkezdeki Cumhuriyet savcıları ile bağlı ilçe Cumhuriyet başsavcıları ve Cumhuriyet savcıları üzerinde, gözetim ve denetim hakkına sahiptir. Mahkeme başkanlarının, yargılamanın düzenli bir şekilde yürütülmesine ilişkin olarak görevli oldukları mahkeme

bulmuştur265. Ancak yargısal faaliyet yaptığı sıradaki fiilleri sebebiyle hakimlerin şahsi tazminle tutulması için de dava açma hakkı zarar gören tarafa tanınmıştır266. Hakimlerin hukuki sorumluluğu ve hakimlere karşı açılacak tazminat davasının özellikleri HUMK’nun 573-576. maddelerinde düzenlenmiştir. HUMK 576/2. maddesi uyarınca, bir hakime karşı açılan tazminat davası haksız görülürse, davacı, davalı hakimin bu haksız tazminat davası nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararı ödemeye mahkum edilir. HUMK 573. maddesinde sayılan yedi fiil sebebiyle hakimler sorumlu tutulmuştur267. Buna göre sorumluluk doğması için 573. maddede tahdidi olarak sayılan yedi fiilden birinin sabit olması ve yine kanunda açıkça belirtilen usule göre dava açılmış olması gerekmektedir. Madde metni incelendiği zaman bu sayılan hallerde hakimin sorumluluğunun genelde kasta ve ağır kusura dayandığı, kasıt ve ağır kusurun bulunmadığı hallerde hakimin sorumlu tutulamayacağı görülmektedir268.

HUMK’nunda düzenlenen bu sorumluluk halinin idari yargı hakimi için de geçerli olduğu tereddütsüzdür. Nitekim kanunda belirtilen bu sorumluluk sebeplerinin varlığı halinde idari yargı hakiminin de sorumluluğuna gidilebilir. Ancak buradaki problem, bu düzenlemelerin sadece adli yargının düzenlemesi dikkate alınarak yapılmasıdır. Bu nedenle idari yargı hakimlerine karşı açılacak tazminat davalarında adli yargının görevli olması idari yargı sistemine uyuşmadığı belirtilerek eleştirilmiştir269. Nitekim idari yargı hakimlerine karşı açılacak tazminat davalarının adli yargı yerine Danıştay dava dairelerinden belirlenecek bir daire esas alınarak Danıştay’ın görevli ve yetkili olması gerektiği, hem Danıştay’ın yüksek mahkeme rolüne, hem de idari yargı ile adli yargı arasındaki çalışma koşullarının farklılığı nedeniyle hakimin sorumluluğunun tespiti

dairelerindeki hakimler üzerinde gözetim hakkı vardır. Adalet Bakanı, yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin görevler hariç olmak üzere hakim ve savcılar üzerinde gözetim hakkını haizdir. Hakim ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar.

265

Bu durumda Devletin sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Zira hakim, idarenin bir ajanıdır. Özdeş, Hakimlerin Sorumluluğu, s. 14-16.

266 Kılıçoğlu, Hakimlerin Sorumluluğu, s. 232; Ermumcu, s. 10. 267

HUMK 573. madde hükmü şu şekildedir; Hakim ve icra reisi aleyhine aşağıda yazılan sebeplere binaen tazminat davası ikame olunabilir: 1 – İki taraftan birini tesahüp ve iltizam veya garez ve nefsaniyet dolayısiyle diğeri aleyhine kanuna ve adalete mugayir bir hüküm ve karar verilmiş olması, 2 – Kabili tevil ve izah olmıyacak surette vazıh ve sarahati katiyei kanuniyeye mugayir karar verilmiş olması, 3 – Muhakeme zabıtnamesinde mevcut olmıyan sebebe binayi hükmedilmiş olması, 4 – Muhakeme zabıtnameleriyle kararların tağyir ve tahrif edilmiş ve söylenmiyen bir sözün hüküm ve karara müessir olacak surette söylenmiş gibi gösterilmiş olması, 5 – İta veya temin veya vadolunan menfaat dolayısiyle mugayiri kanun hüküm verilmiş olması, 6 – İhkakı haktan istinkaf olunması, 7 – Memuriyet vazifesini yapmakta ihmal ve terahi gösterilmesi veya kanuna göre verilen emirlerin makbul bir sebep olmaksızın yapılmaması.

268 Özdeş, Hakimlerin Sorumluluğu, s. 9. 269 Ermumcu, s. 12.

açısından sağlıklı bir yargılama yapmak bakımından uygun olacağı, kanaatimizce de haklı olarak ileri sürülmüştür270.

Aksi bir görüşe göre ise, İYUK ve Danıştay Kanunlarına göre HUMK’nun 573. vd. maddelerine atıf olmadığı için kıyasen bu madde hükümlerinin idari yargı mensuplarına uygulama imkanı olmadığı, bu nedenle müstakilen sorumluluğa giden ve HUMK 573. maddelerinde düzenlenen tazminat davasının idari yargı mensupları hakkında uygulama alanı bulunmadığı, bu davaları çözümlemeye görevli ve yetkili bir mahkemenin bulunmadığı belirtilmiştir271.

Ancak İYUK tarafından HUMK’a yapılmış bir atıf bulunmamasına rağmen, bu görüşün temel gerekçesinin aksine, ilk derece idari yargı hakimleri için açılan tazminat davalarında Yargıtay kendisini görevli ve yetkili saymaktadır272.

İşte hakimlere karşı açılan tazminat davasında, davayı kaybedeceğini anlayan davacı, davadan feragat etmek suretiyle davaya son vererek, hakime karşı tazminat ödemeye mahkum edilmekten kurtulmak isteyebilir. Tazminat davasının davacı tarafından kaybedilmesi halinde mahkemece hakim lehine hükmedilecek maddi ve manevi zarar karşılığı olan tazminatın genel hükümlerden farklı bazı özellikleri vardır. Öncelikle hakim lehine böyle bir tazminata hükmetmek için hakimin karşılık bir dava açmasına veya bu hususta bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Mahkeme, davalı hakim lehine böyle bir tazminata kendiliğinden hükmedecektir273. Buna engel olmak için, davacının tazminat davasından feragat etmesinin hukuki bir değerinin olmadığı kabul edilmektedir. Yani, mahkemenin, feragate rağmen davaya devam etmekle yükümlü olduğu doktrin ve uygulamada kabul edilmiştir274.

Yargıtay hakimlere karşı açılan tazminat davalarında feragat edilmemesinin nedenini sadece, davacının hakime tazminat ödemeden kurtulmasının önlenmesi amacı olmadığını belirtmektedir. Yüksek mahkemeye göre davadan feragat edilememenin diğer

270

Ermumcu, s. 12-13. 271

Özdeş, Hakimlerin Sorumluluğu, s. 9.

272 Konya idare mahkemesi hakimlerine karşı, davacı ve vekilinin duruşmadan çıkarılması gerekçesiyle açılan tazminat davasında, Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi HUMK 573. maddesine göre olayı değerlendirmiş ve Danıştay’ın görevli olduğu gerekçesiyle görev ret kararı vermiştir. Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesi, temyiz incelemesi sonucunda hakimlerin idari yargıda yargılanacaklarına ilişkin hüküm bulunmadığı ve iddianın HUMK 573. maddesine dayandırıldığı gerekçesiyle adli yargıyı görevli ve yetkili kabul etmiş ve yerel mahkemenin kararını bozmuştur. Y4HD, E. 1995/1822, K. 1995/1831, Ermumcu, s. 11.

273

Kılıçoğlu, Hakimlerin Sorumluluğu, s. 260.

274 Berkin, Rehber, s. 708; Bilge-Önen, s. 109; Kılıçoğlu, Hakimlerin Sorumluluğu, s. 261; Kuru, c. IV, s. 3650; Kuru, Başvuru Hakkı, s. 899; Aslan, s. 78.

nedenleri, bu davalarda hakimin artık kamu önünde sarsılan durumunun açıklığa kavuşturulması suretiyle yargılama görevi yapan bir kişinin gerçeğe uygun durumunun ortaya çıkmasını, dava yüzünden tedirgin olmuş, itibarı zedelenmiş ve iç huzuru sarsılmış bir hakimin gerçek durumunun ortaya çıkartılmasıdır. Yargıtay tazminat davası olması rağmen bu davaların artık kamuya mal olduğunu, başka bir deyişle bu davalarda kamu yararı bulunduğu gerekçesiyle, bu nitelikteki davadan feragatin hukuki değerinin bulunmadığına ve mahkemenin feragate rağmen davaya devam etmesi gerektiğine karar vermiştir275.

Kuru’ya göre, bu gibi davalarda görevsizlik kararı verilse, örneğin davanın idari yargıda açılması, HUMK’nun 193. maddesine göre276 davacıya görevli mahkemeye başvurup davaya devam edilmesi hakkını istemek hakkı tanımak gerekir. Davacı feragat etse dahi davaya son verilmediğine göre aynı maddede belirtilen on günlük süre geçse bile davacı görevli mahkemeye başvurursa,bu davaların kamu yararı niteliğinden kaynaklı olarak gene de davaya görevli mahkemede devam edilmesi gerektiği belirtilmiştir277.

Belgede Davadan feragat (sayfa 73-76)