• Sonuç bulunamadı

Davacı Vekilinin Davadan Feragat Etmesi

Belgede Davadan feragat (sayfa 86-88)

Feragat beyanı bizzat davacı tarafından yapılabileceği gibi davadan feragat yetkisi verilmiş vekil tarafından da davadan feragat edilebilir. Bu durumda ilgili kişinin gerçek veya tüzel kişi olması bakımından herhangi bir fark yoktur. Yeter ki vekaletnamesinde bu yönde özel olarak davacının vekiline verilmiş bir yetki olsun.

Ancak feragatin, esas haktan vazgeçme ve kesin hüküm sonuçlarını doğurması nedeniyle vekil tarafından bu hakkın kullanılması bazı şekil kurallarına bağlanmıştır. Nitekim vekilin genel vekaletnamesine dayanarak davadan feragat etme yetkisi yoktur. Davacı vekilinin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamesinde açıkça feragat özel yetkisinin bulunması320 gerekmektedir321.

Danıştay, vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunmayan davacı vekilinin feragat beyanı beyanını dikkate almamış ve ara kararı yaparak davacı vekilinin davadan feragat edebilmesi için yetki veren vekaletname ile birlikte feragat dilekçesinin ibrazı için vekile süre tanımış, süresi içinde feragat yetkisi içeren vekaletnameyi ibraz etmeyince de vekaletnamede vekile feragat yetkisi tanınmadığından bu yöndeki istemi dikkate almayarak davayı esastan karara bağlamıştır322.

319

Yasin, s. 150; Bilge-Önen, s. 350; Bilge, s. 309; Önen, Yargılama Hukuku, s. 279. 320

Kuru, c. IV, s. 3551; Yasin, s. 157; Karagözoğlu, s. 31; Yaman, s. 355. Aynı yönde bkz. ‘... davacı vekilinin vekaletnamesindeki açık yetki uyarınca maddi tazminat isteminden feragati 1602 sayılı AYİM Kanununun 56. maddesi atfıyla HUMK’nun 91-95. maddelerine göre kesin hükmün bütün hukuki sonuçlarını doğurur ...’. AYİM1D, E. 2002/1402, K. 2003/350, KT. 12.03.2003, Yaman, s. 409.

321

‘... Davacı vekili davacının vekilliğinden istifa etmiş, aradan aylar geçtikten sonra davadan feragat etmiş olup bu feragat geçerli değildir. Buna rağmen davanın feragat nedeniyle reddedilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır ...’. Y2HD, 3049/308508, KT. 30.04.1979, İKİD, 1981, sy. 246, s. 374, Kuru, c. IV, s. 3551; ‘...Vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamesinde açık bir feragat yetkisinin bulunması gerekir. Açık ve kesin olmayan deyimler, feragat yetkisi şeklinde yorumlanamaz. HUMK’nun 63. maddesine göre açıkça feragat yetkisi verilmemişse vekil davadan hiçbir surette feragat edemez ...’. Y3HD, 10416/11437, KT. 18.11.1996, YKD, 1997, sy. 1, s. 24-25, Kuru, c. IV, s. 3551.

322

‘... Davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinin incelenmesinde, davadan feragate dair yetkisi bulunmadığının anlaşılması üzerine, davadan feragat edebilmesi için yetki veren vekaletname ile birlikte feragat dilekçesinin 30 günlük süre içerisinde gönderilmesine dair ... sayılı ara kararımız ... 11.10.1985 gününde bizzat tebliğ edilmesine rağmen karar gereğinin bugüne kadar yerine getirilmediği anlaşılmıştır

Burada sorun feragat yetkisi bulunmayan vekil tarafından davadan feragat edilmesi durumunda doğrudan bu istemin reddi mi gerekeceği, yoksa ara karar yapılıp gerçekten feragat etmek istediklerinin davacıdan sorulması veya feragat yetkisi bulunan bir vekaletnamenin istenilip istenilemeyeceği hususudur.

Nitekim Danıştay daireleri arasında bu konuda farklı bir uygulamada bulunulduğu görülmektedir. Danıştay Dokuzuncu ve Sekizinci Dairesi ara kararı yaparak davacıdan gerçekten davadan feragat etmek isteyip istemeyeceğini sormakta, feragat edilmek istenmesi durumunda avukata feragat yetkisi verilmesini istemekte veya bizzat davacı tarafından feragat beyanında bulunulması için süre vermektedir 323. Buna karşılık Danıştay On Birinci Dairesi ise doğrudan feragat beyanını geçersiz kabul ederek davanın esasına geçmektedir324.

Kanaatimizce bu durumda ara kararı yapmak daha uygun olacaktır. Nitekim ara kararı sonucunda gerçekten davacının davadan feragat etmek niyeti olabilir. Bunun mahkemece resen araştırılması gerekmektedir. Aksi takdirde davadan feragat etmek isteyen davacının iradesi dışında karar verilmesine neden olunabilir. Boş yere yargılamanın uzamasına, emek ve zaman kaybına neden olunarak usul ekonomisi ilkesine aykırı bir durumu ortaya çıkabilir.

Vekili olan davacı, vekili olmadan, bizzat kendisi de davadan feragat edebilir. Yani bu durumda vekili aracılığı feragat beyanında bulunması zorunlu değildir325.

Vekaletnamesinde feragat özel yetkisi bulunan vekilin, müvekkilinden talimat almadan davadan edebilir. Davacı, feragat özel yetkisi bulunan vekilinin geçerli biçimde

… Açıklanan nedenlerle, feragat dilekçesi kabul edilmeyerek işin esasına geçildi ...’. D9D, E. 1982/5828, K. 1985/1742, KT. 13.12.1985, DBB.

323 Danıştay Sekizinci Dairesi feragat yetkisi bulunmayan avukatın, davadan feragat dilekçesi vermesi üzerine, davacı şirketten avukatına feragat yetkisi vermesi veya şirket yetkililerince feragat edilmesi için E. 2000/1394 sayılı dosyada 04.12.2001 günlü ara kararı yapmış, ara kararı üzerine davacı şirket yetkilileri 14.01.2002 tarihinde davadan feragat ettiklerini dilekçeyle bildirilmesi üzerine mahkeme feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. D8D, E. 2000/1394, K. 2002/378, KT. 23.01.2002, KY.

324

‘... Öte yandan, davalı idare, vekili aracılığı ile 04.10.2001 tarihinde kayda giren dilekçeyle temyiz isteminden feragat ettiğini belirtmekteyse de, vekaletnamesinde vekile feragat yetkisi tanınmadığından bu yöndeki istem dikkate alınmamıştır ...’. D11D, E. 2002/1971, K. 2002/3761, KT. 27.11.2002, DKD, yıl 1, sy. 1, 2003, s. 440.

325

‘... Davacı vekili müvekkilinin feragat edeceğini kendisine bildirmediğini, ... feragatın geçersiz olduğunu ileri sürerek yukarıda anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir ... Anılan kanun hükümleri, öğretide ve uygulamada getirilen yorumlar birlikte ele alındığında, feragat isteğinin tek taraflı açık bir irade beyanı olduğu; karşı tarafın kabulünün gerekmediği ve vekilinin bu hakkı kullanımının ancak asil tarafından verilen yetki ile mümkün olduğu, davacının davanın asıl sahibi olması nedeniyle vekili olduğu halde bizzat kendisinin de davadan feragat edebileceği ...’. D5D, E. 1985/1405, K. 1987/942, KT. 10.06.1987, DBB.

yaptığı feragat beyanından dönemez. Danıştay önüne gelen bir uyuşmazlıkta bu durumu vurgulamış ve vekilin yapmış olduğu feragatten davacının dönemeyeceğine karar vermiştir326. Nitekim AYİM bir kararında bu hususu özellikle vurgulamıştır. Feragat özel yetkisi bulunan vekilin müvekkilinden talimat almadan davadan feragat etmesi halinde mahkemenin artık vekilden, davacıdan talimat alıp almadığını soramayacağını, bu durumun davacı ile vekili arısındaki iç ilişkiden kaynaklanan bir durum olduğunu belirterek, davacı vekilin yapmış olduğu feragat beyanından dönülmesi yönündeki davacı dilekçesine itibar etmemiştir327.

Davacı ile vekil arasındaki iç ilişki yüksek mahkeme kararlarında da görüldüğü üzere yapılan feragatin geçerliliğini etkilememektedir. Vekaletnamesinde feragat özel yetkisi bulunsa bile etik açıdan vekilin davacıdan talimat almadan feragat etmemesi gerekmektedir. Davacının kendisinden açıkça talimat almadan davadan feragat eden vekilini azletmesi, aksi vekil tarafından ispat edilmedikçe, haklı bir sebep olarak görülmüştür. Bunun sonucunda da davacının azletmiş olduğu vekiline vekalet ücreti ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır328.

Belgede Davadan feragat (sayfa 86-88)