• Sonuç bulunamadı

E- Fotoğraf ve resimler (slayt, illüstrasyon, heykel, kolâj, minyatür, serigrafi vs.)

2. Resim, Đllüstrasyon (Resimleme) ve Kolâj

Đllüstrasyon, kolaj, serigrafi, minyatür vs. gibi sanatsal ürünler esasında, “resim” kavramının kapsamında yer alan, iki boyutlu sanat mahsulleridir. Henüz 1980’lerin sonlarına kadar, resim kavramı fotoğraf vb. görüntü tasvir edici uygulamaları da kapsar şekilde kullanılmaktaydı452. Resmin kelime anlamı: “Boya ya da çizim yoluyla kurulmuş yapıt” olarak verilmektedir453. Kolaj ise, “Kumaş, tahta vb. malzemelerle yapılan, kâğıt veya kartona yapıştırılan resim, kesyap” olarak tarif edilmektedir454. Elişi kâğıtları, gazete kâğıtları, dergi vb. kâğıtlar kısaca her tür malzeme istenirse yırtılıp ya da makasla kesilip bir yüzey üzerine yapıştırılarak düzenleme yapılır455. Başlık, slogan ve metin gibi sözlü unsurları görsel olarak

450 Ayiter, s.89. 451

Yarsuvat, s. 99; Aydın Zevkliler/M. Beşir Acabey/K. Emre Gökyayla; Medeni Hukuk, Giriş- Başlangıç Hükümleri-Kişiler Hukuku-Aile Hukuku, Ankara 1997, s. 436; Mustafa Dural, Türk Medeni Hukukunda Gerçek Kişiler, Đstanbul 1995, s. 137; Gökyayla, Telif Hakkının Devri, s. 196.

452 Türk reklamcılık sektörünün kıdemli ismi Yüksel Ünsal’ın Bilimsel Reklamcılığa ilişkin hazırladığı

kitabında tüm bu görüntü tasvirine yarayan tersimi ve teknik tarz ve yöntemlerin tamamını kastederek “Resim ve Renk” ana başlığını kullandığını görmekteyiz. Bkz.: Ünsal, s. 315 vd.

453 http://tdkterim.gov.tr/bts/ (Güzel Sanat Terimleri Sözlüğü). 454 http://tdkterim.gov.tr/bts/ (Büyük Türkçe Sözlük).

455

Resimler ya parçalanarak ya da bütün olarak değerlendirilebilir. Kağıdın dışında başka malzemelerde kullanılabilir (Đplik, kumaş, makarna vs.). Sonuç olarak sanatsal nitelik taşımayan malzemeler bir araya getirilerek kompozisyon oluşturulur. Böylece sanatsal bir anlam yüklenir. Dadacı’larca geliştirilmiş bir tekniktir. Bkz.: http://www.sanatdersi.com/kolaj-nedir/default.asp (son erişim, 21.01.2011).

betimleyen ya da yorumlayan bütün unsurlara ise genel olarak illüstrasyon adı verilir456. Bu tanımlamalardan anlaşılacağı üzere sanatsal amaçtan çok herhangi bir konuyu anlatmaya yönelik olan illüstrasyonlar dar manada resim kavramından ayrışırlar. Reklamın anlatmak istediği bir konusu, iletmek istediği bir mesajı olduğundan reklam için yapılan tersimi ürünlere resimden çok illüstrasyon demek, daha doğru olur. Reklam illüstrasyonları, tanıtmak istediği ürün veya hizmete ilişkin tasvirler içeren, ayrıntılı tasarımlardır457. Fotoğraf ise resme nazaran gerçeklik etkisi sebebiyle basılı reklam illüstrasyonlarında çok daha sık kullanılan bir malzemedir. Ancak sanat yönetmeni (ressam, çizer) tarafından yapılan resimler yahut sanatsal reklam illüstrasyonları da hâlen özellikle “masaüstü reklamcılıkta” sıklıkla kullanılmaktadır458. Bu durumları kısaca şöyle sıralayabiliriz:

• Reklamda gerçek yaşamda bulunamayacak kadar abartılı bir görüntü isteniyorsa,

• Endüstriyel malların reklamlarında istenen grafik ve şematik unsurların aktarılmasında,

• Mevsimi dışında iken arzulanan mevsimsel görüntülerin aktarılmasında,

• Resim için uygun modelin bulunamadığı durumlarda,

• Özellikle komik mizansenlerin yaratılmak istendiğinde, reklam illüstrasyonları kullanılırlar.

Orijinal el çalışmaları genellikle “istek hissi” yaratmak için kullanılır459. Bazı mamûl çeşitleri abartılı bir takdimi zorunlu kılar ki, bu ya ürünü olduğundan daha sıcak, ya olduğundan daha büyük, ya da herhangi bir yönünü olduğundan daha değişik göstermekle mümkün olur460. Reklamlarda kullanılan görsel malzeme ile yazı arasında doğru bir ilişki kurulmalıdır. Bu durumda reklam metnini tamamlayıcı bir illüstrasyon hazırlamak işi ajans ressamına yahut tasarımcısına düşer.

456 Emre Becer; Đletişim ve Grafik Tasarım (Grafik), Ankara 1999, s. 210. 457 Becer, Grafik, s. 210 vd.

458 Philip Ward Burton; Advertising Copywriting, 5. Ed., John Wiley x Sons Đnc., Canada 1983, s. 39

(Aktaran, Kocabaş/Elden, s.122).

459 Ünsal, s. 329. 460

Diğer bir deyişle Reklam, anlamı kültür ve sosyal yaşantıdan alıp tüketim ürünlerine aktarır. Bunun için sembolik benzerlikler yaratır. Günlük yaşantıdan topladığı anlam dizgelerini reklamlar, içinde yaratılan abartı dünyasına aktarmaktadır. bkz.: Pelin Öztürk Göçmen, Sanat Eseri Kullanılan Reklamların Göstergebilimsel Đncelemesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2006, s. 44.

a. Reklamda Kullanılan Resim, Đllüstrasyon ve Kolâj’ın Güzel Sanat Eseri (FSEK m.4/1) Sayılması

FSEK m. 4/I-b.1’de “her türlü resmin” sahibinin hususiyetini taşıması ve estetik değere sahip olması koşuluyla güzel sanat eseri olarak korunacağı belirtilmiştir. Reklamlarda da kullanılan ve çok farklı veçheleri olan illüstrasyonların hangi muhteva ve şekilde hususiyet arz edeceği ve bilahare hangi görünümde estetik duyguları uyandıracağı sanat tarihçileri yahut işin erbabı kişiler tarafından da pek kolay tespit edilememektedir461. Sanat üreten herkesi tanımlamakta ortak bir kavramın yeterli olabileceği kanısına varmak da yanlıştır462. Ancak bir metni açıklayıcı reklam illüstrasyonlarının reklam amacıyla hazırlanmış olması, onların aynı zamanda estetik bir görünüşe sahip olamayacakları anlamına gelmez463.

Reklam illüstrasyonlarında hususiyet ile estetik nitelik birbiri içine geçmiş olabileceğinden bunları ayırmak mümkün olmayabilir. Fakat genel olarak hususiyet eserin temasının seçilişinden, üslup ve işleniş şekillerine kadar uzanan geniş bir alanda kendini gösterebilir. Estetik yön ise, resmin genel görünüşünde, tasvir edilen eşya yahut soyut imgelerin belirişindeki “hoşluk”ta aranmalıdır. Buradaki hoşluktan kastımız mutlak manada güzellik ya da güzel bir eşya veya duygu tasviri değildir464. Resimde

461 Belli bir sanatkârın veya akımın sanat almayışını belirlemekteki güçlük hakkında Frey şöyle

demektedir: “Mesela yaratıcısı bizce bilinmeyen bir sanat eserini, belli bir sanatkâra mal etmek istersek o eseri, imza, yazı ve arşiv kaynaklarından o sanatkarın işi olduğu kesin olarak bilinen eserlerle karşılaştırırız. Bu karşılaştırmada her benzerlik aynı önemi taşımaz. Asıl mühim olan ancak ve ancak o sanatkârın şahsiyetiyle izah edilebilen benzerlikleri göstermektir. Üslup kritiği metodunun en güç ve üzerinde çekişilen meselelerinden birisini işte bu karşılaştırmaya esas olan ölçütlerin tespiti teşkil eder. Üslup gelişmesi içinde bizi ilgilendiren şekillerin nereden doğduğu, nasıl ortaya çıktığı ve gösterdiği değişiklik değil, tersine şekillerin değişmeyen cephesi değişiklik içinde aynı kalan tarafıdır” (Degobert Frey, Mukayeseli Bir Sanat Đlmini Temellendirme, Đstanbul 1955, s. 145 vd.).

462 Andre Lhote; Sanatta Değişmeyen Plastik Değerler, (ed. Jean Cassou; çev. Kaya Özsezgin), Ankara

2000, s. 157.

463 Gayenin münhasıran sanat yaratmaya matuf olması veya eserde estetik vasfın ön planda bulunması

yahut mahsulün sırf sanat duygusuna hitap etmesi şart değildir. Bedii gayenin yanında tatbiki gaye de aynı seviyede bulunabilir (Aslanlı, s. 23).

464 Ayiter; bedii vasfın, bizi bir değer yargısına götürmemesi gerektiğini; bundan maksadın, o nesnenin

güzel olup olmamasının değil estetik iddia taşımasının olduğunu ifade etmektedir (Ayiter, s. 55–56).

Suluk/Nal ise, benzer şekilde, estetik duygu uyandırma gayretini esas almış ve bedii vasıftan kastın

(öğretideki ağırlıklı görüşün aksine); güzel, latif, örneği olmayan anlamında olmadığını, çirkin ve iğrendirici bir resmin de izleyende estetik duygu uyandırabileceğini ifade etmiştir. Karş.: Suluk/Nal s. 54.

Bozgeyik; “Sahibinin, kendi somut güzellik ölçülerine göre, hususiyet içinde şekillendirdiği bir eser,

hukuki anlamda güzel sanat eseridir” diyerek, eseri yapanın amacını ve subjektif değerlerini önemseyen bir açıklama getirmiştir (Bozgeyik, s. 208).

içerik gayet rahatsız edici hatta mide bulandırıcı dahi olabilir465. Ancak sanatkârın maharetini ve iddiasını gösterdiği nokta, çirkin ve tahrik edici görüntüler dâhil olmak üzere, her türlü eşyayı ve kavramı, estetik ölçülerde sunabilme becerisidir. Estetik değer, izleyende hayaller kurmaya ve zihninde şekiller ve imgeler oluşturmaya yönelik kullanılan renk ve fırça tekniklerinde, şekillerin geometrik tasarımı (denge) ile ritminde, ışığın ve gölgelerin şekil ve konumunda belirebilir466. Şüphesiz, hususiyetin ve estetik niteliğin tespiti bilirkişi marifetiyle yapılacaktır. Bilirkişiler dava konusu ürünlerin eser niteliği, varsa hususiyetin gerekçeleri, eserler arasındaki benzer ve farklı yönler ile eğer bir alıntı yapılmış ise alıntılanan kısmın hususiyet oluşturan unsurlardan olup olmadığı hususlarını ayrıntılarıyla ortaya koymalıdırlar467.

Yargıtay ve Bozgeyik hususiyetin tespitinde ortalama bir insanın dikkate alınması gerektiğini belirtmektedirler468. Yani, sıradan bir insanın algısına göre bir “yaratıcı çaba ve özgünlük” fark edilebiliyorsa hususiyet var demektir. Estetik değerin tespitinde ise bu ilkenin kabulü mümkün değildir. Aksine sıradan bir insanın değil bir uzman kişinin algısı ve değerlendirmesi dikkate alınacaktır469.

b. Reklamda Kullanılan Resim ve Đllüstrasyonların Đlim ve Edebiyat Eseri (FSEK m.2/3) Sayılması

FSEK m. 2/3’de “…her nevi resimler” de teknik ve ilmi mahiyette ilim ve edebiyat eseri olarak korunacaklar arasında sayılmıştır. Buradan hareketle illüstrasyonların da resim kavramı içerisinde telakki edilmeleri nedeniyle, bu madde kapsamında yer aldığı kolaylıkla söylenebilir. Ancak, teknik ve ilmi yönün varlığı

465 Suluk/Nal, s. 54.

466 Ateş, Eser, s. 79; Öztan, Fikir ve Sanat, s. 95, dn. 56.

467 Bilirkişi raporlarını eleştiren Bozgeyik; uygulamada, teknik inceleme ve görüşlerin bazı hallerde yeterli

olmadığını; başta güzel sanat erbabı olmak üzere, teknik bilirkişilerin kendi alanları ile ilgili eserlerde eser niteliğini peşin olarak kabul etmeye eğilimli olduklarını, emeğin korunması ve eser sahibinin eserden mutlak yararlanma hakkı bakış açısıyla, eserin hukuki niteliğini yeterince değerlendirmeden görüş oluşturduklarını ifade etmektedir (Bozgeyik, s. 214 vd.). Karş.: Suluk/Orhan, s. 144. Ayrıca bkz.: 11. HD. E. 2001/10697, K. 2002/2574, T. 21.03.2002.

468 Yargıtay şöyle demektedir: “Musiki eserinde sahibinin hususiyetinin varlığının tespitinde, o eserin

sıradan bir dinleyici nezdinde yarattığı izlenim esas alınmalıdır” bkz.: 11 HD, E.2005/3742, K. 2006/3428, T. 03.04.2006. Ayrıca bkz.: Bozgeyik, s. 209–210, dn. 138.

469

Tarih boyunca sanat, zanaatın aksine, hep seçkin bir zümrenin takip edip iltifat ettiği bir uğraş olmuştur. Đtalyan “Medici” ailesi sanatı himaye eden seçkin (soylu) zümreye iyi bir örnek olarak verilebilir. Gerçek manada “sanatseverlik”, belli bir sanat kültürünü zorunlu kılar bu kültüre sahip olmayan sıradan (ortalama) kişilerin; örneğin kübist bir tablodaki estetik yönü keşfetmeleri beklenemez.

açısından aranan öğretici gayenin varlığı, reklam illüstrasyonlarında pek olası olmamakla beraber yukarıda illüstrasyonların kullanım alanlarından biri olarak belirttiğimiz “endüstriyel malların” tanıtımı gayesiyle reklamlarda kullanılan illüstrasyonların teknik ve ilmi vasıflı olanları da mevcuttur. Örneğin bir endüstriyel makineyi yahut bir mobilyayı tanıtmak ve tüketiciyi bilgilendirmek amacıyla tasarlanmış illüstrasyonların reklamlarda kullanılması halinde kanaatimizce FSEK m.2/3 kapsamında bir eserin varlığından söz edilebilecektir. Zira bu resimler, ürün hakkında teknik bilgi aktardıklarından bu yönleriyle öğretici niteliğe sahip oldukları sonucuna yorum yoluyla ulaşmak mümkündür.

Bu konuda, yukarıda fotoğraflarla ilgili kısımda yapılan açıklamalar resim ve illüstrasyonlar bakımından da aynı şekilde geçerlidir. Tekrara düşmemek açısından atıf yapmakla yetiniyoruz470.

c. Reklam Resim ve Đllüstrasyonlarının Haksız Rekabet (FSEK m. 84) ve Kişilik Hakları (FSEK m. 86) Kapsamında Değerlendirilmesi

FSEK m. 84’de geçen “resim” kavramı içerisinde her türlü illüstrasyonların ve tabii ki, kolajların da olduğu rahatlıkla söylenebilir. Böyle bir reklam illüstrasyonunu ilk tespit eden ve ticari maksatla çoğaltan, çoğu kez reklam veren yahut reklam ajansı olmaktadır. Ancak illüstrasyonların ticaret mevkiine konduğu, pazarlandığı “resim bankaları”nın birinden alınan bir resmin reklamda kullanılması halinde illüstrasyonları tasarlayan eser sahibi dışında bunları ticaret mevkiine koyan “resim banka”sı sahibi de haksız rekabet (FSEK m. 84) temelli bazı haklara sahiptir471. Ayrıca bu maddenin uygulanabilmesi için fikir mahsulünün, kanunca korunan eser statüsünde olması gerekmez.

FSEK m. 86 gereği, eser niteliğinde olmasalar bile “resim” ve “portre”ler, tasvir edilenin yahut 19. madde sayılanların muvafakati olmaksızın tasvir edilenin ölümü üzerinden 10 yıl geçmedikçe, teşhir yahut diğer bir şekilde umuma arz

470 Bkz. yukarıda: Đkinci bölüm, III. B, 5, a, bb.

471 Bu korumanın gerekçesi olan ticari menfaat var olduğu müddetçe, korumanın da devam etmesi

edilemez472. Reklamda kullanılan herhangi bir illüstrasyonda gerçek bir kişinin tasvir edilmesi durumunda, tasvir edilenin kişilik haklarına saygılı olunmak ve bu resimleri izinsiz kullanmamak gereklidir (MK m. 24) 473.

3. Mimari Yapılar, Heykel, Sahne Dekoru ve Minyatürler vb. Üçboyutlu