• Sonuç bulunamadı

Problem Durumu

Belgede UYUM VE SOSYALLEŞME SÜRECİ (sayfa 14-17)

1. Giriş

1.1 Problem Durumu

Örgütlerin amaçlarına ulaşabilmesinde en önemli unsur insan gücüdür. Eğitim sisteminin amaçlarına ulaşabilmesi için kurulmuş sosyal bir örgüt olan okul (Şişman, 2016, s. 204) söz konusu olduğunda; bu sosyal sistemde görev yapan yönetici, öğret-men, uzman ve diğer personel eğitsel amaçları gerçekleştirmek için kullanılan insan gücünü oluşturmaktadır. Örgütleri amaçlarına uygun olarak yaşatması beklenen yönetim alt sisteminin görevi, başta insan gücü olmak üzere örgütün tüm kaynaklarını örgüt amaçları doğrultusunda etkili ve verimli kullanmaktır (Özdemir, 1995, s. 382). Bu açı-dan okul kaynaklarının etkili bir şekilde kullanılması okul yönetiminin, yani okul müdü-rü ve müdür yardımcılarının görevidir.

Dünyada eğitim yöneticiliği uzmanlık gerektiren bir alan olarak kabul edilmekte ve yönetici adaylarının; nesnel ölçütlere göre seçilip yetiştirilmesi her geçen gün önem kazanmaktadır (Şişman, 2016, s. 213; Şişman ve Turan, 2003, s. 250-251). Türk Millî Eğitim Sistemi’nde ise okul yöneticilerinin seçilmeleri, yetiştirilmeleri ve atanmaları yıllardır tartışılan bir konu olmakla birlikte (Balcı, 1982, 1988, 1999, 2008; Balcı ve Çınkır, 2002; EBS, 2019; Karip ve Köksal, 1999; Memduhoğlu, 2007; Okçu, 2011;

Örücü ve Şimşek, 2011; Recepoğlu ve Kılınç, 2014; Şimşek, 2003; Şişman ve Turan, 2003, 2004) eğitim yöneticiliği yalnızca belirli bir süre ile sınırlandırılmış geçici bir görev olarak görülmekte ve bu şekilde ifa edilmektedir. “Meslekte esas olan öğretmen-liktir” ilkesine bağlı olarak eğitim kurumlarının yönetici kademelerinde görev alınabil-mesi için temel koşul öğretmen olmaktır (Şişman, 2016, s. 205). Millî Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen yönetmelikler doğrultusunda okul müdürü ve müdür yardımcıları göreve getirilmektedir. Mevcut yönetmelikte; belirlenen şartları taşıyan, yapılan yazılı ve sözlü sınavlarda başarılı olan öğretmenler, istekleri doğrultusunda belirli bir süre ile eğitim yöneticisi olarak görevlendirilmektedir (MEB, 2018). Nitekim yakın geçmişe bakıldığında; 1999 yılından 2019 yılına kadar hemen hemen her eğitim öğretim yılı

yenilenen ve defalarca değiştirilen bu yönetmeliklerin dönemsel sorunlara ya da belir-sizliklere kalıcı çözümler üretemediği görülmektedir (MEB, 1999; 2004; 2007; 2008;

2009; 2013a; 2013b; 2014; 2015; 2017; 2018).

Cranston, Tromans ve Reugebrink tarafından “unutulmuş liderler” olarak tanım-lanan okul müdür yardımcıları (2004, s. 225), eğitim yönetiminin en zor işlerini üstlen-miş olmalarına rağmen net bir görev tanımına sahip değildir (Celikten, 2001, s. 67).

Görevdeki bu belirsizlik ve artan sorumluluklar gibi çeşitli sebeplerden birçok ülkede öğretmenler eğitim yöneticisi olmak istememektedir (Bush, 2009; Howley, Andrianaivo ve Perry, 2005; Krüger, Eck ve Vermeulen, 2005; Myung, Loep ve Horng, 2011; Akt., Erginer ve Köse, 2012, s. 15). Yurt dışında durum böyle iken; Türkiye’de öğretmenlik-ten yöneticiliğe geçiş eğilimi Bingül ve Hacıfazlıoğlu (2011) tarafından “orta derecede”

bulunmuş (s. 874); 2011 yılında yöneticilik sınavlarına giren öğretmen sayıları incelen-diğinde ise yaklaşık olarak her beş öğretmenden birinin eğitim yöneticisi olmak istediği görülmüştür (Erginer ve Köse, 2012, s. 15). Son uygulamada da 2019 yılı Nisan ayında Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından gerçekleştirilmiş olan ba-kanlığa bağlı okullara müdür ve müdür yardımcısı seçmek için ilk kez düzenlenen

“Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme Sınavı”na (2019-MEB-EKYS) 56 bin 381 adayın başvurduğu bildirilmiştir (“MEB EKYS Sınavı”, 2019).

Çoğu öğretmen için yönetim görevine atanmak, öğretmenlik kariyerlerinin so-nunu ve yeni bir profesyonel kariyerin başlangıcını işaret etmektedir. Örgütsel düzeyde bu atama, eğitim hiyerarşisi içinde bir yükseliş, güç ve otoriteye erişimin artması ve değişimi tetikleme fırsatı olarak görülmekte ve önemli bir kariyer başarısı olarak kabul edilmektedir (Armstrong, 2009, s. 3-4). Öğretmenlikten müdür yardımcılığına geçiş;

sınıftan ayrılıp yeni makam odasına geçiş yapılması gibi basit bir değişiklik olarak gö-zükse de, eğitim ve iş alanındaki yönetsel geçiş çalışmaları, yönetilen bireylerin yönetici konumuna geçişlerinde sosyal ve psikolojik sorunlar yaşandığını ortaya koymaktadır (Dotlich, Noel ve Walker, 2004; Hartzell, Williams ve Nelson, 1995; Marshall ve Hoo-ley, 2006; Sigford, 1998; Akt., Armstrong, 2009, s. 4-5). Öğretmenlikten yöneticiliğe geçişin sorunsuz olduğu yaygın bir algı olmasına rağmen, yeni atanan müdür yardımcı-ları yeni yönetsel rollerini ve rollerinin gerekliliklerini anlamada ve bu duruma uyum sağlamada zorluklar yaşamaktadır (Dotlich vd., 2004; Marshall ve Hooley, 2006; Akt., Armstrong, 2012, s. 399). Değişen eğitim kariyerleri, öğretmenlikten müdür yardımcılı-ğına atananları yeni sorumluluklara, farklı bir grubun norm ve beklentilerine ve daha yüksek seviyede inceleme ve hesap verebilirliğe maruz bırakmaktadır. Yeni müdür

yar-dımcıları roller, ilişkiler ve konumlar arasında geçiş yaparken ve insanları, kurumları yönetme becerileri kazanırken bu uyum sürecinde çok sayıda sosyalleşme zorluklarıyla karşılaşır (Hartzell vd., 1995; Marshall ve Hooley, 2006; Akt., Armstrong, 2012, s.

399). Öğretmenlikten müdür yardımcılığına atananlar, genellikle öğretmen olduğu sü-reçte kazandığı birincil sosyalleşmesiyle çatışır ve bu durum bireyde bilişsel, duygusal, psikolojik ve ahlaki gerilimler yaratır (Armstrong, 2004 s. 6-7).

Yapılan araştırmalar yeni müdür yardımcılarının kariyer ve rol değişikliği nede-niyle daha otoriter ve telaşlı bir çalışma tarzına girme ihtimalinin arttığını göstermiştir (Armstrong, 2014, s. 15; Marshall ve Hooley, 2006, s. 2-3). Yönetsel işleri yapmak için hazırlıklı olduklarını düşünen yöneticiler bile, kendilerinin yönetici olmasına katkı sağ-layan sosyal ve duygusal değişimlerinin yetersiz olduğunu düşünmektedir. Aynı za-manda, kaprisli davranışlar, iyi tanımlanmamış yönetim rolünden kaynaklanan çatışma-lar, okulun, velilerin ve üst yönetimin talepleri idari karar vermelerinde karmaşıklığa neden olmaktadır (Armstrong, 2010, s. 695-711; Armstrong, 2014, s. 30-32). Yeni gö-revlerinin yüklediği sorumluluklar ile beklentiler yeni müdür yardımcılarının özel ya-şamları üzerinde de olumsuz etkilere neden olmaktadır (Armstrong, 2012, s. 418; 2014, s. 32).

Öğretmenlik ve yöneticiliğin farklı rolleri olmasına rağmen en son uygulamaya göre müdür yardımcısı olarak görevlendirilen öğretmenler, müdür yardımcılığına yöne-lik herhangi bir hizmet öncesi veya hizmet içi eğitim almadan görev yapmaktadır (Kı-lınç, Koşar, Er ve Koşar, 2017, s. 56). Az sayıda müdür yardımcısı yüksek lisans yap-mıştır ya da görev öncesi profesyonel eğitim alyap-mıştır. Müdür yardımcıları, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği eğitimi almadan göreve başlamaları nedeniyle görevleri esnasında karşılaştıkları sorunların çözümünde bilimsel yöntemler yerine sınama yanıl-ma yolunu kullanyanıl-maktadır (Bursalıoğlu, 2015, s. 6). Göreve başladıktan sonra farklı davranışları, tesadüfen veya kendisi yaşayarak uygulayarak öğrenmektedir. Ancak, bi-reyin sınama yanılma yoluyla öğrenmesi hata olasılığını arttırarak zaman ve işgücü kaybına ve bunun sonucunda da örgütün üretim kaybına neden olabilecektir (Bursalıoğ-lu, 2015, s. 6-7).

Eğitim örgütlerinde müdür yardımcılığına yeni geçiş yapan bireylere örgütün değer ve normlarının aktarılarak, örgütte oynayacağı rollerin öğretilmesi örgütsel sos-yalleşme ile sağlanmaktadır. Kartal’a (2007) göre, okulda örgütsel sossos-yalleşme, yöneti-cilerin okul kültürünü kabullenip özümsemeleri, yeni idari rollerini edinmeleri, iş tutum ve davranışlarının oluşması ve yeni görevsel kimliğin kazanılmasıdır (Akt.,

Memduhoğ-lu, 2008, s. 145). Bireyin sosyalleşmesi ile örgüt normlarını öğrenmesi, öğrendiği norm-lara uyması, böylece sosyal düzenin korunması sağlanır. Öğretmenlikten müdür yar-dımcılığına yeni atanan bireylerin etkili bir örgütsel sosyalleşme süreci geçirmeleri;

bireysel özellikleri ile atandıkları yöneticilik arasında olumlu bir bağ kurmalarını, iş ortamlarına kolayca uyum sağlamalarını, iş verimlerinin artmasını, iş doyumu hissetme-lerini ve sonuç olarak da işlerinde mutlu olmalarını sağlayacaktır (Memduhoğlu, 2008, s. 145-146).

Öğretmenlikten müdür yardımcılığına geçen bireylerin uyumları ve sosyalleşme-leri örgütün ve bireyin yaşayabileceği olumsuzlukları ve sorunları azaltmak, hatta önle-mek açısından oldukça önemlidir. Ulutaş’a (2010, s. 47-49) göre; örgütlerde, verimsiz, memnuniyetsiz çalışanlar, çalışanlar arasında sıklıkla ortaya çıkan çekişme ve çatışma-lar, işten ayrılmalar, örgütler açısından büyük sorun teşkil etmektedir. Bu sorunlar bi-rey-örgüt uyumsuzluğundan kaynaklanmaktadır. Bireyin uyum düzeyinin yükseltilmesi halinde, iş stresi, memnuniyetsizlik, çekişme ve çatışmalar azalacak buna bağlı olarak iş doyumu, örgüte bağlılık ve verimlilik artacaktır. Müdür yardımcılarının henüz görevle-rinin başına geçer geçmez yoğun iş yükü ile karşılaşmaları onların yönetim becerileri ve öğretim liderliği gibi konulardaki gelişimlerini engellemekte ve motivasyonlarını da düşürmektedir. Bu durum onların uyum ve sosyalleşme süreçlerini olumsuz etkilemekte ve bazen problemlere de neden olmaktadır.

Belgede UYUM VE SOSYALLEŞME SÜRECİ (sayfa 14-17)