• Sonuç bulunamadı

III. TARİH İÇERİSİNDE ARNAVUTLUK

III.6. İkinci Dünya Savaşı Dönemi Arnavutluk (1939 1945)

1.1. Enver Hoca’nın İktidara Gelişi (1908-1945)

1.1.4. Peza Konferansı (15-16 Eylül 1942)

Enver Hoca kendi liderliğinde sosyalist bir Arnavutluk oluşturmak maksadıyla; 16 Eylül 1942’de kuzey şefleri, güney toprak ağaları ve Kral Zogu’ya karşı olan eski liberaller ile cumhuriyetçileri Peza’da Myslim Peza’47nın evinde bir konferansa davet

etmiştir.

Bu konferansta Arnavutluk Ulusal Bağımsızlık Cephesi’nin politik olarak kuruluşu gerçekleşmiştir. Enver Hoca tarafından liderliği yapılan Arnavutluk Komünist Partisi, işgalci güçleri ülkeden atarak yerine özgür demokratik bir rejim getirmek için mücadele etmeye kilitlenmiştir. Bu konferans; Arnavutluk’un bağımsızlığını kazanması yolunda Ulusal Özgürlük Konseyinin Arnavut Halkının birleşme ve mücadele organı olması ve ulusal özgürlük konseyinin temelini oluşturması açısından çok önemli bir yere sahip olmuştur.48

Ulusal Kurtuluş Hareketi Peza konferansında oluşturulmuştur. Enver Hoca söz konusu konferans için Arnavutluk halkının nihai zafere ulaşmak maksadıyla inançlarını pekiştirdikleri bir konferans olarak bahsetmiştir.49

Anılan konferansta komünistler ile

46 Enver Hoca - Necmiye Enver Hoca, Mehmet - Fikret Shehu gibi komünist partisinin üst düzeyinde

görev alacak birçok yönetici eşleriyle birlikte kurtuluş savaşına katılmışlar ve yönetimde birlikte bulunmuşlardır. Bu durum Enver Hoca’nın lider olarak kalmasında çoğunlukla destek açısından faydalı olmuştur. (Bkz. Barbara Jevavich, Balkan Tarihi 20. Yüzyıl, s. 289-290.)

47 Myslim Peza: Direniş savaşcısı Myslim Peza 1897’de Tiran yakınlarında Peza köyünde doğmuştur.

Peza 1920’lerde Ahmet Zogu’ya karşı savaşmış ve O’nun koruması Osman Bali’yi 8 Eylül 1926’da, Tiran’da öldürmüştür. Daha sonra 1930-1936 yılları arasında Arnavutluk dışında yaşamak zorunda kalmış ve 1940’ta ise İtalyanlara karşı ilk direniş hareketini başlatan çeteyi kurmuştur. İkinci Dünya Savaşı boyunca Tiran bölgesinde oldukça aktif olan Peza esas ününü Enver Hoca’nın Peza köyünü 16 Eylül 1942’de; direniş için toplanılan konferans yeri olarak seçmesiyle almıştır. Savaştan sonra ise 1946-1982 yılları arasında Halk Meclisi’nin daimi üyelerinin ikinci başkanı olmuştur.(Bkz. Robert Elsie, a.g.e., s. 334-335.)

48 Ramiz Alia, Enver Hoxha(1908-1985), s. 50-51. 49

Bernd J. Fischer, Balkan Strongmen, Dictators and Authoritarian Rulers of Southeast Europe, s.246; An Outline of the PSR of Albania, (Çeviren: Gökhan S.), Sosyalist Arnavutluk, İstanbul, 1979, s. 40; Edwin E. Jacques,” a.g.e., s. 418; Robert Elsie,a.g.e., s. 95-96; Owen Pearson, Albania In Occupation

milliyetçiler toplanmış ve ülkenin İtalyan işgalinden kurtulması için “Ulusal Kurtuluş Hareketi” oluşturulmuştur.50

Bir başka deyişle, Enver Hoca Peza Konferansında Arnavutluk Komünist Partisi Merkez Komitesi tarafından belirtilen esas amacın tüm Arnavut halkının ve grupların işgalcilere karşı savaşmak için birleştirilmesi olduğunu belirtmiştir.51

Peza Konferansı Arnavutluk’ta geniş yankı yapmıştır. Bütün ülke çapında anti- faşist hareket ve işgalcilere karşı yapılan savaş yeni bir güç kazanmıştır.52

Partizan birlikleri günden güne çoğalmış ve silahlı mücadele genişlemiştir.53

1942’deki Peza Konferansı Enver Hoca’yı sadece ulusal bir kahraman yapmamış aynı zamanda bölgesel ve yöresel idarenin oluşturulması faaliyetinin de başlamasına vesile olmuştur. Bu toplantıda; Enver Hoca kendi durumunu daha da güçlendirmiştir.54

Peza Konferansı’yla oluşan Ulusal Birlik Hareketi ile aynı yılın sonuna doğru oluşan “Ulusal Birlik” arasında iç ve dış konuların düzenlenmesinde önemli görüş ayrılıkları olmuş, bu nedenle tarafların birbirlerine karşı “ihtiyatlı” davranmalarına ve hatta açık çatışmalara sebebiyet vermiştir.55

Mart 1943’de; Ulusal Kurtuluş Ordusu neredeyse bütün partizan birliklerinin üzerinde otorite sahibi olmuştur. Yugoslavya ve Yunanistan’da olduğu gibi, İngiliz hükümeti yukarıda adı geçen bu iki direniş grubunun birleşmesini zorunlu görmüştür.56

10 Temmuz 1943’de; Arnavutluk Komünist Partisi’nin Birinci Ulusal Kongresi’nde Enver Hoca tarafından önerilen Arnavutluk Genelkurmay Başkanlığının kurulması kararı uygulanmaya konulmuştur. Enver Hoca bu sefer de Genelkurmayın Politik Komiserliğine getirilmiştir.57

50

Nazif Kuyucuklu, Balkan Ülkeleri İktisadı Cilt:1, İstanbul, 1983, s. 30; Miranda Vickers The

Albanians-A Modern History, London-Newyork, 1995, s. 148; Skendi Stavro, “Albania within the

Slav Orbit: Advent to Power of the Communist Party”, Political Science Quarterly, Vol. 63, No. 2 (Jun., 1948), s. 260; Gani Manelli, ” Partisan Politics in World War II Albania: The Struggle for Power, 1939-1944”, East European Quarterly XL, No:3, September 2006, s. 33; Lou Giaffo, Albania:

Eye of the Balkan Vortex, USA, 1999, s. 381.

51 Enver Hoxha, Laying The Foundation of the New Albania, Tiran, 1984, s. 180. 52

Julian Emery, Sons of the Eagle-A Study in Guerilla War, St. Petersburg, Florida, USA, 2005, s. 56.

53

An Outline of the PSR of Albania, (Çeviren: Gökhan S.), Sosyalist Arnavutluk, İstanbul, 1979, s. 41.

54 Bernd J. Fischer, Balkan Strongmen, Dictators and Authoritarian Rulers of Southeast Europe, s. 249;

Enver Hoca, Arnavutluk‘ta Sosyalizmin Tam Zaferi İçin Demokratik Cephe’nin Rolü ve Görevleri

Üzerine Rapor, 8 Nentöri Basımevi(Günce Yayınları, İstanbul,Mart 1978, Çeviren:Ahmet KILIÇ),

Tiran 1974, s. 21; Portrait Of Albania, Tirana, 1982, s. 95.

55 Nazif Kuyucuklu, a.g.e., s. 31.

56 Barbara Jevavich, Balkan Tarihi 20. Yüzyıl, s. 290. 57 Ramiz Alia, Enver Hoxha (1908-1985), s. 56-57.

10 Eylül 1943’de; Enver Hoca; Genel Ulusal Özgürlük Konseyi’ne ve Genelkurmay’a ülkenin tamamıyla özgür olması ve işgal güçlerinin atılması için savaşılması çağrısını yapmıştır.58

Arnavutluk’un özgürlük ve bağımsızlığının kazanılmasında halkı aynı amaç doğrultusunda birleştirmesi açısından Ulusal Kurtuluş Cephesi çok iyi bir organizasyon olmuştur.59

Enver Hoca 1943-1944 yıllarında düşman karşısında dimdik durmuş, çok zor şartlarda savaşan vatandaşlarına güzel taktikler vermiş, onları yönlendirmiş ve zafer için şartlandırmıştır.60

Enver Hoca; 28 Mayıs 1944’de; Genelkurmay Başkanı olarak, Ulusal Kurtuluş Ordusuna Arnavutluk’un Almanlardan kurtuluşu, Balli Kombetar, Legaliteti ve diğer karşı güçlerin tamamı ile yok edilmesi için genel taarruz emrini vermiştir. Aynı gün Almanların Arnavutlara karşı büyük Haziran taarruzu başlamıştır. Enver Hoca liderliğinde Arnavutluk Kurtuluş Ordusu düşman taarruzunu püskürtmüş ve Almanları bozguna uğratmıştır.61

Eylül 1944’de; Başkomutanlık; 3’üncü ve 5’inci Hücum Tugaylarını Kosova’nın Alman işgalinden kurtulmasına yardım etmek maksadıyla Kosova’ya gönderme konusunu müzakere edilmiştir etmiştir. Söz konusu müzakereden iki ay sonra Arnavutluk Komünist Partisi’nin Merkez Komitesi kararı ve Enver Hoca ’nın emri ile Arnavutluk Ulusal Kurtuluş Ordusu; 5’inci ve 6’ıncı Tümenlerini; Arnavutluk tamamen Alman işgalinden kurtulduktan sonra Yugoslavya’ya yardıma göndermiştir.62

Genelkurmay Başkanı Enver Hoca’nın emriyle; Birinci Kolordu başkent Tiran’ı kurtarmak için harekete geçmiştir. 19 gün sokak sokak, ev ev yapılan muharebelerden sonra tüm ülkenin kurtarılmasından iki gün önce; 25 Kasım 1944’de; Tiran kurtarılmıştır. Başkentin kurtarılmasından hemen sonra Enver Hoca tarafından yönetilen Arnavutluk Hükümeti Berat’tan Tiran’a gelmiştir.63

Enver Hoca’nın iktidara gelmesinde şartların uygunluğu ile özellikle gençlerin ülkede “radikal bir değişim” yapılmasına yönelik aşırı isteklerinin önemli rol oynadığı görülmüştür. Bu çerçevede; Arnavutluk kurulduğu yıldan bu yana beklediği kurtarıcısını, Enver Hoca vasıtasıyla bulmuştur. Arnavutluk halkı; milli kahramanları

58 Ramiz Alia, Enver Hoxha(1908-1985), s. 59. 59 Ramiz Alia, Our Enver, s. 76.

60

Ramiz Alia, Enver Hoxha(1908-1985), s. 62-64.

61 Ramiz Alia, Enver Hoxha(1908-1985), s. 68. 62 Ramiz Alia, Enver Hoxha(1908-1985), s. 74-75. 63 Ramiz Alia, Enver Hoxha(1908-1985), s. 78.

İskender Bey ile bir bağlantı kurarak, Enver Hoca ’yı adeta içinde bulunulan yüzyılın “İskender Bey’i” olarak görmek istemişlerdir. Dolayısıyla O’na, uzun bir süre “milli bir kahraman” olarak bakılmış ve mutlak itaat edilmiştir.64

Enver Hoca ’nın iktidara gelmesi için takip ettiği yol birçok komünist dikta liderlerine benzemektedir. Öncelikle ülkesini İtalyan ve Alman işgalci güçlerden kurtarmak için kurtuluş savaşını başlatması ve bu savaşta liderlik yapması, sonra iktidarı ele geçirince kendisine muhalif olan herkesi düşmanla işbirliği yapan bir ajan olarak niteleyerek işbirlikçi ve hain damgası ile o şahısların toplumun gözünden düşmesine ve hatta sonu ölümle biten birtakım cezalar vermesine imkân veren ortamı oluşturarak başardığı görülmüştür.

Enver Hoca iktidara gelirken ve iktidarı süresince iki husus üzerinde özellikle durmuştur. Bunlardan birincisi İskender Bey’in kişiliğinde Arnavut milliyetçiliği, ikincisi de Arnavutluk’un daima bir düşmanı olduğu, tehdit altında kaldığı ve sonuç itibariyle “bir elde çapa bir elde silah” olmak zorunda kaldıklarını ifade etmesidir.65

Enver Hoca liderliğini pekiştirmek ve gücü elde tutmak için Kral Zogu’nun yaptığı hataları göz önüne alarak hareket etmiştir.66

Bundan dolayı, Enver Hoca savaş döneminde birçok konferans ve toplantı yaparak iyi bir politik sistem oluşturmaya gayret göstermiştir.

29 Kasım 1944; Arnavutluk’un kurtuluş günü olarak anılır. Beş yıllık bir savaştan sonra Ulusal Bağımsızlık Hareketi başarıya ulaşmıştır. Önce Nisan 1939’da Arnavutluk’u işgal eden İtalya, daha sonra da ülkeye giren Almanya’dan özgürlük alınmıştır. 67

İkinci Dünyü Savaşı yıllarına bir bütün olarak bakıldığında; 1939-1944 yılları Arnavutluk’ta iç savaşın en kızgın olduğu dönemi oluşturduğu görülmüştür. Bu dönemde üç kuvvet; ülkeyi düşmana karşı savaşarak ülkeyi kurtarmak için halkı canlandırmak maksadıyla birbirleriyle sürekli mücadele içinde olmuşlardır. Bir yıl sonra Ulusal Bağımsızlık Hareketi kontrolü ele almış ve komünist idareyi kurmuştur.

Bu arada Zogu yanlısı milliyetçi liderlerden Abbas Küpi de 1943’de; “Legaliteti” örgütünü oluşturmuştur. Bu örgüt İngiliz ve ABD tarafından

64

Lou Giaffo, a.g.e., s. 424.

65 Enver Hoca, Sosyaliszm Yolunda Mücadele ve Zaferle Dolu Yirmibeş Yıl, Ankara, 1971, s. 5, 9,13. 66 Bernd J. Fischer, Balkan Strongmen, Dictators and Authoritarian Rulers of Southeast Europe, s. 251. 67 Bernd J. Fischer, Balkan Strongmen, Dictators and Authoritarian Rulers of Southeast Europe, s. 252.

desteklenmiştir.68

Yine bu konferanstan sonra yazar, şair Mithat Frasheri liderliğinde National Front (Ballli Kombetar)’ı kurulmuştur. Balli Kombetar; komünist düşüncenin karşısında olan, Batı yanlısı ve demokratik düşünceye sahip, aynı zamanda İtalya ile işbirliği içinde olan bir örgüt görüntüsü sergilemiştir. Bu kapsamda National Union’ın temsilcisi Ali Kelcyra ile İtalyan General Dalmozza arasında; 15 Mart 1943’te bir anlaşma imzalanmıştır. Amaç komünistleri yıkmaktır.69

Peza Konferansı’nda ülkenin her yerinde “çete” kurulmaya karar verilmiştir.70

Peza toplantısında; Arnavutluk’ta solcularla, sağcılar birleşmiştir. Bu işbirliği komünistlerin ve Enver Hoca’nın dışarıda itibarını arttırdığı gibi bütün Arnavut Halkının içine girdiği bir hareket haline gelmiştir. Bir başka deyişle bu toplantı Enver Hoca’nın “Arnavutluk’un milli kahramanı” olma yolunda önemli adım atmasına vesile olmuştur.71

Diğer taraftan Milli Kurtuluş Cephesi’nde de bir takım çatlaklar ortaya çıkarak ve Milliyetçiler ayrı bir politikaya girerek “Milli Cephe” adıyla sadece işgal kuvvetlerine değil, solculara karış da mukavemete, onları parçalamaya gidilmeye karar verilmiştir.72