• Sonuç bulunamadı

Enver Hoca’ya Göre Üç Dünya Teorisi Değerlendirmesi

III. TARİH İÇERİSİNDE ARNAVUTLUK

III.6. İkinci Dünya Savaşı Dönemi Arnavutluk (1939 1945)

2.1. Enver Hoca’nın Diktatörsel Yönetimi (1945-1985)

2.1.1. Enver Hoca’nın Diktatörsel Yönetimi ve İdeolojisi

2.1.1.15. Enver Hoca’ya Göre Üç Dünya Teorisi Değerlendirmesi

Enver Hoca yazdığı Emperyalizm ve Devrim isimli kitabında Üç Dünya Teorisi’ni değerlendirmiştir. Bu kapsamda; Enver Hoca’nın değerlendirmeleri müteakip paragraflarda sunulmuştur.

Enver Hoca ”Üç dünyanın var olduğu ya da dünyanın üçe bölündüğü görüşü, dünya kapitalizminin ve gericiliğinin yarattığı ırkçı ve metafizik bir dünya görüşüne dayanmaktadır. Fakat ülkeleri üç basamağa ya da “üç dünya”ya ayıran ırkçı tez, yalnızca ten rengine dayanmamaktadır. (…) Çin değişimcileri “efendi ırkın” korunması gerektiği ve “paryaların ve pleblerin ırkının” bunlara uysalca ve özveriyle hizmet etmesi gerektiğini kabulleniyor ve öğütlüyor”158

demiştir.

Enver Hoca “(…) Emperyalistler ve kapitalistler “birinci dünyaya” ve “ikinci dünyaya” dâhil edildiğinde, o zaman şu soru ortaya çıkıyor: “Üçüncü Dünyayı” da ezen aynı zalimlere karşı, kurtuluş için kendileri de mücadele eden bu “iki dünyanın” halkları, nereye konulacak? Bu soruyu dünyayı üçe bölmenin mucitleri ve taraftarları cevaplandıramıyorlar; çünkü onlar anti-Marksist ve anti-Leninist görüşlerine sadık

156 Enver Hoca, Emperyalizm ve Devrim, (Çeviren: A.Fırat), s. 97, 178-179, 235. 157 Enver Hoca, Emperyalizm ve Devrim, (Çeviren: M.Murat), s. 236.

kalarak emperyalistleri iktidardaki yöneticileri ve halkları tek bir bütün içinde kaynaştırıyorlar”.159

Enver Hoca “Çin siyaseti batılı kapitalist ülkelerin ABD ile “kutsal ittifak”ını savunuyor. Hatta açıkça daha ileri gidiyor. BatıAvrupa ülkeleri proletaryasının, bu ülkelerin gerici burjuvazisiyle ittifakını savunuyor.” 160

Enver Hoca “Çin değişimcileri, ABD’nin “mevcut durum istediğini”, “çökmekte olduğu” nu ve Sovyet sosyal-emperyalizminin “daha tehlikeli, daha saldırgan, daha savaş kışkırtıcı” olduğunu vb. öne sürerek, ABD’nin Sovyetler Birliği’ne karşı Çin’in müttefiki olabileceğini ve olması gerektiğini kanıtlamak istiyorlar. Bu ülke ile çok yönlü ilişkilerini geliştirmeleri, ABD’nin savaş bütçesinin artırılmasını ve daha fazla silahlanmasını açıkça desteklemeleri bunu doğruluyor”.161

Enver Hoca “(…) “Üç Dünya” teorinin Partimiz tarafından teşhir edilmesi Çin değişimcilerini zor durumda bıraktı, çünkü onlar, tezlerini çürütmemize ve teşhir etmemize teorik olarak yanıt verecek konumda değillerdir. Bunun nedeni, bizden korkmaları değil, kanıt yetersizliğinden korkmalarıdır.“Üç dünya” kavramını ilan eden ya da benimseyen Mao Zedun ve Deng Siao-ping teorik kanıtla destekleyecek durumda olmadıkları gibi, desteklemeye de kasıtlı olarak girişmediler. Niçin bundan kaçındılar? Onların bu “ihmali” bir hilekârlıktır ve amacı, insanları aldatmak ve bu insanlara saçma bir tezi, tek neden olarak Mao Zedung tarafından formüle edilmiş olmasını öne sürerek, tartışmasız kabul ettirmektir. (…)”162

Enver Hoca “Çinli “Üçüncü Dünya” ve Yugoslav “bloksuz dünya” hemen aynı şeylerdir. (…) Proletarya ve burjuvazi arasındaki sınıf mücadelesini söndürmeyi teorik olarak haklı göstermek ve empery alist ve kapitalist büyük devletlerin, burjuva baskı ve sömürü düzenini koruyup sürdürmelerine hizmet etmek.”163

Enver Hoca “Her türlü teorik temelden yoksun, sahte, anti-Marksist bir teori olan “üç dünya” teorisi, Çin değişimcilerinin onun etrafında yarattıkları efsane, yalnızca “Üçüncü Dünya” ülkelerinin geniş proletarya kitleleri ve acı çeken halkları üzerinde değil, bu ülkelerin yöneticileri üzerinde dahi en ufak bir etkiye sahip değildir. (…). Çinli “üç dünya” teorisi belli bir dereceye dek ve ona zarar vermediği sürece Amerikan emperyalizminin yararınadır. Bu teori dünyada karışık durumların

159 Enver Hoca, Emperyalizm ve Devrim, (Çeviren: M.Murat), s. 189. 160

Enver Hoca, Emperyalizm ve Devrim, (Çeviren: M.Murat), s. 205.

161 Enver Hoca, Emperyalizm ve Devrim, (Çeviren: M.Murat), s. 208. 162 Enver Hoca, Emperyalizm ve Devrim, (Çeviren: M.Murat), s. 230. 163 Enver Hoca, Emperyalizm ve Devrim, (Çeviren: M.Murat), s. 230-231.

yaratılmasına destek oluyor. Bunlardan hem Amerikan emperyalizmi hem de Sovyet sosyal emperyalizmi kendi hegemonyasını yaygınlaştırmak, sözüm ona üçüncü dünyanın kapitalist ve latifundist burjuva elebaşları ile daha çok ve daha yoğun biçimde ittifaklar ve anlaşmalar yapmak ve hazırlamak için yararlanıyor. Bu durum Çin değişimcilerinin sosyal-emperyalist amaçlarına hizmet ediyor”.164

Enver Hoca “(…) Çinli değişimcilerin “Üçüncü Dünya”sı iyi tanımlanmış bir siyasal amaç gütmektedir. Bu, Çin’i en kısa sürede ve en hızlı biçimde bir süper devlete dönüştürmeyi amaçlayan stratejinin parçasıdır. Çin, yalnızca toplu potansiyelini artıracak büyük bir güç yaratmak için değil, iki süper devlet olan ABD ve Sovyetler Birliği’ne karşı koyma, pazarları ve etki alanlarını paylaşma pazarlıklarında ağır basma ve gerçek bir emperyalist süper devlet konumunu kazanma yolunda da “gelişmekte olan” ülkelerin tümünü kendi etrafında toplamaya çalışmaktadır. (…)”

Enver Hoca “(…) Çin, başlangıçta, sözüm ona Üçüncü Dünya üzerinde egemenlik kurmak, daha sonra ise kendi emperyalist çıkarları uğruna bu dünyayı kullanmak istemiştir. Çin, bunu şimdilik sosyalist devletuünvanı arkasında gizlemeye çalışmıştır. Böylece sosyalist bir ülkenin başkalarının burnuna kanca takma, şantaj yapma, başkalarına boyun eğdirme, ezme ve sömürme peşinde koşamayacağı gerçeği üzerinde vurgunculuk yapmaya çalışmıştır(…)”

Enver Hoca ”Bu sahte kimlikle gizlenen, “Üçüncü Dünya” terimi arkasına saklanan ve hiçbir sınıf kıstası ya da tanımlaması olmaksızın kendisini bu “dünya”ya dâhil eden Çin, stratejik amacını yani bu dünya üzerinde kendi hegemonyasını kurmayı böylelikle daha kolayca gerçekleştirebileceğini düşünmüştür. Sovyetler Birliği de kendi hesabına, diğer ülkelere karşı aynı aldatmacayı uygulamıştır. (…) Çinlilerin davranışlarıyla Sovyet soysal-emperyalizminin davranışları arasında hiçbir temel ayrılık olmadığı belirtilmiştir.”

Enver Hoca “Çin siyaseti ve davranışlarındaki tüm bu gelişme, pazarlar arayan ve dünyayı ele geçirmek ve dünya üzerinde kendi hegemonyasını kurmak için uğraşan mali sermayenin egemenliği olan emperyalizme ilişkin Marksist-Leninist tanımlamayı tümüyle doğrulamıştır. Çin de bu yolla “Üçüncü Dünya” ülkelerine sızmaya ve buralarda bir parça “toprak” elde etmeye çalışmıştır. Fakat bu bir parça “ toprağın” ancak büyük fedakârlıklar pahasına kazanılabileceği düşünülmüştür. “Üçüncü

Dünya”ya sızmak, pazarlar ele geçirmek için sermaye gerekir. “Üçüncü Dünya” ülkelerinde iktidarda olan egemen sınıflar yatırım, kredi ve yardım istemiştir. Fakat Çin, onlara büyük çapta yardım verecek durumda değildir; çünkü gerekli ekonomik güce sahip değildir. Şimdi Çin tam da bu gücü Amerikan emperyalizminin yardımıyla yaratmaya çalışmaktadır. Bu şartlar altında “Üçüncü Dünya” ülkelerinde egemen olan burjuvazi, Çin’den ne ekonomik, ne teknolojik, ne de askeri açıdan şimdilik büyük bir kazanç sağlayamayacağının açıkça farkındadır. (…)”165

Enver Hoca “Üçüncü Dünya” ülkelerine ekonomik ve askeri bakımdan sızmak için karşılaştığı güçlükleri bilen Çin, siyasal ve ideolojik etkisi aracılığıyla buralarda hegemonyasını kurabileceğini düşünmektedir. Çin, faaliyetini üç yönde yürüterek bu amaca varmayı düşünmektedir: Amerikan emperyalizmi ve kapitalist ülkelerdeki egemen kliklerle mücadele etmemek, tersine bu emperyalistler ve bu kliklerle ittifak yapmak; sınır komşusu olan sosyal-emperyalizmine karşı, onun Asya, Afrika ve Latin Amerika’daki üslerini zayıflatmak ve parçalamak için mücadele etmek; bu kıtalardaki proleteryayı ve acı çeken halkları sahte devrimci ve sahte sosyalist lâfazanlık ve manevra ile aldatmak ve böylece tüm devrimci kurtuluş hareketlerini yok etmek.166

Enver Hoca “Çinli yöneticilerin ülkelerini en kısa zamanda bir süper devlet yapmak ve her yerde, özellikle de sözüm ona Üçüncü Dünya’da hegemonya kurmak için duydukları büyük sabırsızlık, onları, stratejilerini ve dış siyasetlerini emperyalistler arası savaş kışkırtıcılığına dayandırmaya itti. Onların en büyük isteği ABD ile Sovyetler Birliği’nin Avrupa’da karşı karşıya gelip çatışmasıdır.167