• Sonuç bulunamadı

III. TARİH İÇERİSİNDE ARNAVUTLUK

III.6. İkinci Dünya Savaşı Dönemi Arnavutluk (1939 1945)

1.2. Komünist Partisi/Emek/İşçi Partisi’nin Kurulması ve Faaliyetleri

1.2.3. Arnavutluk Emek Partisinin Kongreleri

Arnavutluk İşçi Partisi’nde her beş yılda bir parti kongresi yapılır. İkinci Dünya Savaşı ardından kurulan Komünist Partisi, demokrasiye geçtiği 1992 tarihine kadar toplam 10 kongre yapmıştır. Kongre yapma geleneği hemen hemen tüm komünist partilerin olduğu ülkelerde yaygındır. Enver Hoca yapmış olduğu bu kongreler ile başta kendisinin ve komünist partisinin propagandasını yapmıştır.215

Kongreler arasında Merkez Komite parti faaliyetlerini yönetir, maliyeyi idare eder, Parti’yi yabancı komünist parti ve organizelere karşı temsil eder. Her kongreden sonra ilk toplantıda politika üreten Politbüro üyeleri ile partinin icra makamı ve Parti Sekreteri seçilir. Merkez Komite asgari altı ayda bir toplanır.216

Anılan kongrelerde önem arz eden hususlar aşağıda sıralanmıştır:

1.2.3.1. 1.Kongre (8-12 Kasım 1948)

Arnavutluk Komünist Partisi’nin ilk kongresi 8-22 Kasım 1948 tarihleri arasında; 862 delegenin katılımı ile Enver Hoca’nın Parti’nin Merkez Komitesinin faaliyetleri hakkında yapmış olduğu bir konuşma ile Tiran’da açılmıştır. Bu kongrede; Enver Hoca; Arnavutluk’un yeniden inşası ve sosyalizmin Arnavutluk’ta yerleşmesi hususunda söylemlerde de bulunmuştur. Parti ilk kongresinde yapısını, işleyişini ve planlarını açıklamıştır.217

Arnavutluk Emek Partisi’nin (AEP) 1’nci Kongresi’nde, Yugoslav değişimcilerinin anti-Marksist görüş ve pratiklerinin açığa çıkarılması ve mahkûm edilmesi üzerinde özellikle durulmuştur. Bu kongrede, Josef Stalin’in önerisi ile Arnavutluk Komünist Partisi’nin ismi Arnavutluk İşçi Partisi olarak değiştirilmiştir. Diğer tüm partiler yasaklanmıştır. 21 yeni Merkez Komite üyesi ile 10 aday seçilmiştir. Enver Hoca Parti Genel Sekreteri, Mehmet Shehu, Hysni Kapo, Beqir Balluku, Gogo Nushi ve Spiro Koleko ise Enver Hoca ’nın destekçileri olarak Merkez Komitede yerini almıştır. Bu kongrede 1949-1950 yıllarını kapsayan İki Yıllık Kalkınma Planı ilan edilmiş ve bu planın önceliğinin endüstrileşme olduğu beyan edilmiştir. Enver Hoca bu kongrede yine Anglo-Amerikan tehdidinindin varlığından söz etmiştir.218

215 Elez Biberaj, Albania-A Socialist Maverick, s. 55. 216

Elez Biberaj, Albania-A Socialist Maverick, s. 55.

217 Ramiz Alia, Enver Hoxha(1908-1985), s. 110.

218 Owen Pearson, Albania as Dictatorship and Democracy, From Isolation to the Kosovo War(1946-

Enver Hoca bu kongrenin bitiş konuşmasında Mareşal Tito’yu Arnavut düşmanı ilan etmiştir. Yugoslavya’yı Arnavutluk’taki sanayiyi durdurmakla suçlayan Enver Hoca, Yugoslavya ile birleşmenin Arnavutluk’un bağımsızlığına karşı yöneltilen bir rüzgâr olduğunu söylemiştir.219

1.2.3.2. 2. Kongre (31 Mart-07 Nisan 1952)

Arnavutluk Komünist Partisi’nin ikinci kongresi 31 Mart- 7 Nisan 1952 tarihleri arasında yapılmıştır. Bu kongrede; Enver Hoca yayımlamış olduğu raporda ülkenin hızla gelişmesi için sanayiye verilen önem üzerinde durulduğu, bunu gerçekleştirmek için ise Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın uygulamaya konulacağı belirtilmiştir.220

Enver Hoca 16 Eylül 1957’de Tiran Üniversitesini açmıştır.221

Enver Hoca yapmış olduğu konuşmada 5996 Parti üyesinin “güvenilmez” olduklarından dolayı Parti’den ihraç edildiklerini, ihraç edilenlerden 2875 kişinin “halk düşmanı “ olduklarını belirtmiştir. Enver Hoca ihraç edilenlerin sayısının Parti’nin %8’ni oluşturduğunu, Partilerinin hâlihazırda 44.418 mevcudu olduğunu açıklamıştır. Enver Hoca ayrıca İki Yıllık Kalkınma Planlarının % 91,4 oranında başarıldığını da ilave etmiştir. Bu kongrede Mehmet Şehu, Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın(1951- 955) ana çizgilerini açıklamıştır.222

1.2.3.3. 3. Kongre (25 Mayıs 1956-02 Haziran 1956)

Arnavutluk İşçi Partisinin 3. Kongresi 25 Mayıs-2 Haziran 1956 tarihleri arasında yapılmıştır. Bu Kongrede tarımın, madenciliğin ve halkın kültür seviyesinin geliştirilmesi kararı alınmıştır.223

41.372 üye ve 7272 aday üyenin katıldığı 3’üncü Kongre olaysız geçmiştir. Enver Hoca ve Mehmut Shehu konumlarını korumuşlardır.224

219

Owen Pearson, Albania as Dictatorship and Democracy, From Isolation to the Kosovo War(1946-

1998), s. 315.

220 Ramiz Alia, Enver Hoxha(1908-1985), s. 117. 221 Ramiz Alia, Enver Hoxha(1908-1985), s. 125.

222 Owen Pearson, Albania as Dictatorship and Democracy, From Isolation to the Kosovo War(1946-

1998), s. 442-444.

223 Edwin E. Jacques, a.g.e., s. 474.

224 Owen Pearson, Albania as Dictatorship and Democracy, From Isolation to the Kosovo War(1946-

1.2.3.4. 4. Kongre (13-20 Şubat 1961)

Arnavutluk İşçi Partisi’nin 4. Kongresi 13-20 Şubat 1961 tarihleri arasında yapılmıştır. Arnavutluk Komünist Partisi’nin kuruluşun 20’inci yılında yapılan u kongre Parti tarihinde önemli bir yere sahiptir. Sosyalizmin ekonomik temellerinin atıldığı bir kongredir.225 Kongrede bir kez daha Marksist-Leninist yolda gidileceği belirtilmiştir.

226Enver Hoca’nın en zor dönemlerinden birinin yaşandığı bu konferansta;

Arnavutluk’un tarım-endüstri toplumundan; endüstri –tarım toplumuna geçme zamanının geldiği belirtilmiştir. Tüm Sovyet engellemelerine rağmen 3. Beş Yılık Kalkınma Planının uygulanacağı ifade edilmiştir.227

(Bkz. Ek-2 Resimler, Resim-45.) Arnavutluk Emek Partisi’nin 4’üncü Kongresinde Enver Hoca çok ilginç bir değerlendirme yapmış ve hazırlanmakta olan anayasa maddeleri arasında sosyalist cumhuriyette istismarcı sınıfların bulunmadığını ve kişinin kişiyi istismarının yasaklandığını bildirmiştir.228

1.2.3.5. 5. Kongre (1-8 Kasım 1966)

Arnavutluk İşçi Partisi’nin 5. Kongresi 1-8 Kasım 1966 tarihlerinde Tiran’da gerçekleşmiştir. Bu Kongrede Üçüncü Beş Yıllık Planın başarı ile gerçekleştiği ifade edilmiştir. Yeni dönemi için yine önceliğin endüstri –tarım toplumu olmaya verileceği belirtilmiştir. Çin, Arnavutluk’un tarıma tıpkı Yugoslav ve Sovyet Rusya’nın dikte ettikleri gibi yönelmesini istemiştir. Bunu söz konusu kongre bir slogan olarak belirtmiştir: “Dağlara, tepelere gidin ve oraları ovalar gibi faydalı edin”.229

Arnavutluk Demokratik Cephesinin 5’inci Kongresinde açılış konuşması yapan Enver Hoca, ABD ile Sovyetler Birliği arasında stratejik silahların sınırlandırılmasına ilişkin SALT-2 Antlaşmasını eleştirerek aslında iki süper gücün bu antlaşma ile nükleer silah üstünlüklerini devam ettirmeyi amaçladıklarını söylemiştir.

Enver Hoca ”SALT ve diğer silahsızlanma görüşmeleri bir aldatmacadır. Silahsızlanmaya ilişkin sayısız görüşmeler yapıldı. Ama dünyamızda silah üretim ve satışı hızla artıyor. ABD ve Rusya SALT-2 Antlaşması ile dünyanın gözünü boyamak istiyor, ama bu anlaşma ile yine nükleer silah üstünlüklerini koruyacak ve diğer

225 Ramiz Alia, Enver Hoxha(1908-1985), s. 135.

226 Enver Hoxha, Speeches (1961-1962), Tiran, 1977, s. 13-14. 227

Edwin E. Jacques, a.g.e., s. 480.

228 Cumhuriyet Gazetesi, “Enver Hoca: Arnavutluk’ta İnsanın İnsanı İstismarı Yasak Edilmiştir”, 10 Mart

1976, s. 3.

ülkelere şantaj yapacaklardır. Zaten SALT-2’den sonra bile dünyayı yok edebilecek nükleer silahları olacaktır.” demiştir.230

Enver Hoca yine “Arnavutluk ile Sovyetler Birliği arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası meydana gelebilmesi için büyük bir devrimci olan Stalin’in itibarının kayıtsız ve şartsız iadesi mutlak gereklidir.”231

diyerek bu konudaki tepkisini göstermiştir.

Enver Hoca tarafından yayımlanan kongre raporunda Arnavutluk’un Sovyet Rusya’nın Kruşçev ile birlikte sosyalist devrimin içine düştüğü duruma düşmeyeceğini, ülkesinin ilerlemesi için Marksist-Leninist düşüncenin hala geçerli olduğunu belirtmiştir.232

Bu kongrede eğitim sorunları ve çözüm önerileri oldukça geniş yer almıştır.233

1.2.3.6. 6. Kongre (1-7 Kasım 1971)

Arnavutluk İşçi Partisi’nin 1-7 Kasım 1971 tarihleri arasında yapılan 6. Kongresinde Hoca 1971-75 yıllarına ait direktifler vermiştir. Bunlar arasında endüstri, tarım, kültür, bilim ve sanatta çabuk gelişme ile devlet ve Parti organlarının güçlendirilmesine yönelik isteklerde bulunmuştur.234

Hoca, ayrıca Washington’a yönelme ve NATO’ya destek ve Açık Pazar hususlarını kapsayan Çin’in dış politikası hakkında aynı fikirde olmadığını belirtmiştir. Her ne kadar Amerika’nın, Arnavutluk rejimini tehdit eder bir durumu olmasa da, Hoca yine de Amerika’nın tehdit olma düşüncesini değiştirmemiştir.235

Enver Hoca; 6. Kongresinde yapmış olduğu konuşmada; özetle “Sovyet revizyonizmi de halklar için Amerikan emperyalizmi kadar tehlikeli, sinsi ve saldırgan bir düşmandır. Bugün değişimci Sovyetler Birliğinin şoven ve yeni sömürgeci bir devlet haline geldiğinde hepimiz şahidiz. Sovyet değişimcilerinin dış politikası, eski çarların Büyük Rusya politikasıdır, aynı yayılma hedefine sahiptir. Aynı şekilde halkları ezme ve köleleştirme hedefine yöneltmektedir(…..)” söylemek suretiyle yeniden vurgulamıştır.236

230

Cumhuriyet Gazetesi, “Enver Hoca: SALT-2 Antlaşması Bir Aldatmacadır”, 11 Haziran 1979, s. 3.

231 Cumhuriyet Gazetesi, ”Enver Hoca: Stalin’in İtibarının İadesini İstedi”, 03 Kasım1966, s. 3. 232 Ramiz Alia, Enver Hoxha(1908-1985), s. 147.

233 Ramiz Alia, Our Enver, a.g.e., s. 167. 234

Edwin E. Jacques, a.g.e., s. 490.

235 Elez Biberaj, Albania-A Socialist Maverick, 26-27; Ramiz Alia, Enver Hoxha(1908-1985), s. 181. 236 Enver Hoca, Revizyonizm ve Maceracılık Yenilgiye, Marksizm-Leninizm Zafere Götürür, İstanbul,

Enver Hoca 40 yıllık diktatörlük döneminde gençliği hep yanında tutmaya özel önem vermiştir. Bu hususta tıpkı komünist partisi için düzenlemiş olduğu kongrelerei benzer şekilde gençlik için de düzenlemiştir.

Bu kapsamda; 23 Ekim 1972 tarihinde; Durres’ta yapılan Arnavutluk Emekçi Gençlik Birliği 6. Kongresi’nin önemli bir yeri bulunmaktadır. Bahse konu 6. Kongrede konuşmacılar arasında bulunan Arnavutluk Emek Partisi Siyasi Büro Üyesi ve Merkez Komite Sekreteri Ramiz Alia’da bulunmuştur.

Ramiz Alia yapmış olduğu konuşmada; gençliğin ülkenin en hayati ve aktif gücünü oluşturması, gençliğin ülke nüfusunun yarıdan fazlasını meydana getirmesini göz önüne sermiş ve onların hayatın her alanında ve özellikle üretimde öncü olmalarına işaret etmiştir.237

Aynı kongrede Merkez Komite Birinci Sekreteri Rudi Monari’de yapmış olduğu konuşmada “Gençliğin ülke hayatını her yönüyle devrimleştirme mücadelesinde aktif bir güç” olarak gördüğünü ifade etmiştir. Kongrenin gençlere göz bebekleri gibi bakmakta ve onları nerede olursa olsun cesaret ve kararlılıkla geniş bir cephe üzerinde ilerlemeye hazır zinde güçler olarak gördüğünü belirtmiştir. 238

Arnavutluk Emek/İşçi Partisi gençlere her alanda görevler vermiştir. Nitekim 6. Kongrede gençlere verilen görevler arasında Rrogozhina-Fier ve Elbasan-Prrenjas demiryolu ve Malesiae Madhe karayollarının yapımlarında gösterdikleri başarılar Rudi Monari tarafından açıklanmıştır. Monari, gençler için: “Onlar, ülkenin yönetiminde olduğu kadar, politik ve sosyal hayatta, ekonomi, kültür ve eğitimin gelişmesinde de gittikçe daha çok söz sahibi oluyorlar ve aktif rol oynuyorlar” demiştir.239

Bununla birlikte; Arnavutluk’un Ankara Büyükelçisi Başkâtibi Saimir Kurti ile Mart 2011 tarihinde Ankara’da ofisinde yapmış olduğum söyleşide gençlerin söz konusu yollarda çalışmalarının tamamı ile baskıyla ve zorla yapıldığı ifade edilmiştir. Enver Hoca gençliğe verdiği önemi değişik vasıtalarla dile getirmiş ve “gençliği düşünen, zaferi garantiler” prensibini ifade etmiştir.240Arnavutluk Emekçi Gençlik

Birliği 6. Kongresinde alınan kararlar arasında Vietnam gençliği ve halkının kurtuluş

237

Enver Hoca, Arnavut Emekçe Gençlik Birliği VI. Kongresi-Arnavutluk Gençliği Emek Partisinin

Devrimci Yolunda İlerliyor, (Çeviren: Ahmet Kılıç), İstanbul, 1977, s. 9-10.

238 Enver Hoca, Arnavut Emekçe Gençlik Birliği VI. Kongresi-Arnavutluk Gençliği Emek Partisinin

Devrimci Yolunda İlerliyor, (Çeviren Ahmet Kılıç), s. 23.

239

Enver Hoca, Arnavut Emekçe Gençlik Birliği VI. Kongresi-Arnavutluk Gençliği Emek Partisinin

Devrimci Yolunda İlerliyor, (Çeviren Ahmet Kılıç) s. 25.

240 Enver Hoca, Arnavut Emekçe Gençlik Birliği VI. Kongresi-Arnavutluk Gençliği Emek Partisinin

mücadelesini destekleme, Filistin gençliğinin mücadelesin destekleme, dünya gençliği ve halklarının kurtuluş mücadelesini destekleme vb. kararlarda alınmıştır.241

1.2.3.7. 7. Kongre (1-7 Ocak 1976)

Arnavutluk İşçi Partisi’nin 7. Kongresi 1-7 Ocak 1976 tarihleri arasında Tiran’da yapılmıştır. Bu kongrede; öncelikle Arnavutluk İşçi Parti üyeleri Parti’nin Marksist- Leninist çizgide gitmesinin doğru olduğuna dair düşüncelerini yenilemişlerdir.

Enver Hoca 7. Kongrede yapmış olduğu konuşmada; Arnavutluk’un sadece o dönemde mütteffiği olan Çin, Vietnam ve Kore ile kültürel ilişkileri sürdürmediklerini; aynı zamanda Fransa, İskandinav ülkeleri, Mısır ve pek çok başka ülkelerle de benzer ilişkileri sürdürdüğünü belirtmiştir.242

Enver Hoca 7. Kongrede ayrıca Arnavutluk İşçi Partisi’nin, Arnavutluk Devleti’nin ve Arnavutluk halkının; NATO’ya, Varşova Paktı’na, COMECON’a ve Avrupa Ekonomik Topluluğuna karşı olduklarını belirtmiştir. Enver Hoca; söz konusu örgütlerin, iki süper gücün (ABD ve Sovyetler Birliği) yayılmacı siyasetinin aracı olduğunu düşünmekte, gelişmekte olan ülkeleri sömürerek yoksullaştırdıklarını iddia etmektedir.243

Arnavutluk’ta ülkenin ulaştığı yeni siyasal ve ekonomik düzey göz önünde tutularak; 1976 yılbaşında yeni bir anayasa hazırlanmış ve anayasa bütün halkın tartışmasına sunulmuştur.244

Enver Hoca bu kongrede özellikle yeni ve eski anayasalar arasındaki farkları da sergilemiştir. O’na göre eski anayasa bir sosyalizmin oluşumunu sağladığı; yeni anayasanın ise sosyalist toplumun tamamıyla kurulmasını sağlayacağı düşüncesi hakim olmuştur.245

7’inci Kongrede Enver Hoca’nın ileride kendisinin yürüteceği “yalnızlık politikası”nın temellerine dair açıklamaları da bu kongrede belirttiği görülmüştür. Nitekim Enver Hoca; “Ne denli önemli olursa olsun dış yardım, ek ve tamamlayıcı bir

241 Enver Hoca, Arnavut Emekçe Gençlik Birliği VI. Kongresi-Arnavutluk Gençliği Emek Partisinin

Devrimci Yolunda İlerliyor, (Çeviren Ahmet Kılıç), s. 70,72,74.

242 Belgeler, Partizan Yayınları No: 8(Zafer Matbaası basmıştır.) , İstanbul, Şubat 1980, s. 78. 243

Belgeler, Partizan Yayınları No: 8(Zafer Matbaası basmıştır.) , İstanbul, Şubat 1980, s. 81.

244 Cumhuriyet Gazetesi, ”Arnavutluk 7’nic Kongresinde Ülkenin Yeni Anayasası da Tartışılacak”, 24

Ekim 1976, s. 3.

unsurdur. Arnavutluk kendi gücüne dayanma prensibine sıkıca sarılmak zorundadır” demiştir.246

Yeni anayasa bir nevi Enver Hoca’nın vasiyetnamesi idi. Bu anayasa Arnavutluk’un komünizmi gerçekleştirmek için daima gerçek Marksist-Leninist yolu takip etmesinin garantisiydi.247 Başbakan Mehmet Shehu ise yeni anayasanın şu anki neslin daha sonraki nesle mukaddes bir emaneti idi. Böylece kim bu anayasaya karşı gelirse Marksist-Leninizm’e, ülkenin özgürlük ve bağımsızlığına karşı gelmiş olacak ve halkın acımasız yumruğu tarafından cezalandırılacaktı.248

Yeni anayasanın 3. maddesi Arnavutluk İşçi Partisinin tekelini, 14. maddesi ülkenin sosyalist ekonomisinin gelişiminin kendi kendine yeterli olmaya dayandığını, 9. maddesi yabancı askeri üslerin Arnavutluk’ta üslenmesinin yasaklanmasını249

, en kritik maddesi olan 28. maddesi ise hiçbir şekilde dışarıdan kredi alınmasının mümkün olmadığını belirtiyor250

ve kendine güvenme politikasını kanunen de gerçekleştirmiş oluyordu.

Bu anayasa bir bakıma Enver Hoca sisteminin çöküşünün başlangıcı olarak kabul edilebilir. Enver Hoca dışarıdan kredi almayı, kapitalizm veya sosyalist revizyonizmle aynı görmekteydi. Bu hususu özellikle 7’nci Kongrede yapmış olduğu konuşmada belirtmiştir.251

7. Kongrede görüşülen konulardan biri de ülkenin düşmanlar tarafından kuşatıldığıdır. Nitekim Başbakan Mehmet Shehu yaptığı konuşmada; Arnavutluk’un kuşatılmaya devam edildiğini, kendilerinin bundan korkmadığını ve korkmayacaklarını, bu kuşatmayı karşılayabileceklerini, ilerde de karşılama imkânına sahip olduklarını belirtmiştir.252

Kongrede alınan kararlar arasında “kendi kendine yetme” de bulunmuştur.253

Sosyalist toplumun bütünüyle inşası, hayatın her alanında ve her adımda kendi güçlerine dayanmak ilkesinin uygulanışına ve kavranmasına sıkı sıkıya bağlı olduğu düşünülmüştür.

246

Cumhuriyet Gazetesi, “Enver Hoca: Arnavutluk Her Bakımdan Daha Bağımsız Bir Politika İzleyeceektir”, 03 Kasım 1976, s. 3.

247 James S. O’donnell, a.g.e., s. 83-84. 248 James S. O’donnell, a.g.e., s. 83. 249 James S. O’donnell, a.g.e., s. 84. 250

James S. O’donnell, a.g.e., s. 84.

251 James S. O’donnell, a.g.e., s. 84. 252 James S. O’donnell, a.g.e., s. 216-217. 253 Ramiz Alia, Our Enver, a.g.e., s. 352.

Marksist-Leninist ilke, sosyalizmin inşasının Arnavutluk şartlarında tehdit ve düşman unsurların Arnavutluk’a uyguladığı kuşatma ve ablukaya başarıyla karşı koymak için mutlak bir gereklilik olarak değerlendirilmiştir. Kendi güçlerine dayanma fikri yeni olmayıp Arnavutluk’un Ulusal Kurtuluş Savaşı döneminden beri Komünist Partinin temel ilkesini teşkil etmiştir. Kendi güçlerine dayanma şeklindeki iç etken, devrimin başarısı ve iktidarın alınışı mücadelesinde olduğu gibi sosyalizmin inşası ve vatanı savunma mücadelesinde de belirleyici etken olmuştur.254

Bu kongrede alınan kararlardan bir başkası da ilkokullardan üniversiteye kadar Marksist-Leninist teorinin bütün sistemde geniş biçimde öğretilmesi teşkil etmiştir.255

Bu kongrede Enver Hoca COMECON ve AET hakkında da görüşlerini belirtmiştir. Enver Hoca ’ya göre; COMECON ve AET saldırgan, baskıcı ve sömürücü siyasete hizmet etmek için kurulmuştur

Sovyetler Birliği’nin müttefiklerini ekonomik bakımdan yoksullaştırdığı, onların ellerini kollarını bağladığı, onlara, istediği fiyatı kabul ettirmekte, kendi menfaatlerine göre ekonomik gelmelerini denetlemekte, sanayilerinin çalışması için gerekli hammaddeleri gelişmesine önem vermeden istediği kadar ve istediği zaman verdiği ifade edilmiş ve Sovyetler Birliğinin uydularına verdiği kredilerin onlarını köleleştirdiği de vurgulanmıştır. Avrupa Ortak Pazarına da COMECON gibi başka bir gerici örgüt olduğu kabul edilmiştir. Uluslar arası alanda AET, sadece gelişmekte olan ülkeleri sömürmek için süper devletlerle yarışmakla kalmayan fakat bu ülkelerdeki eski sömürgeci güçlerin imtiyazlarını yeniden da kazanmaya ve korumaya çalışan büyük bir yeni sömürgeci güç olarak belirtilmiştir.256

1.2.3.8. 8. Kongre (1-7 Kasım 1981)

Arnavutluk Komünist Partisi’nin 8’inci Kongresi 1-7 Kasım 1981 tarihleri arasında yapılmıştır. 257

Enver Hoca bu kongrede yapmış olduğu konuşmada; öncelikle; Çin’in tüm yardımlarını kesmesine rağmen bir önceki beş yıllık kalkınma planının

254 Enver Hoca, Arnavutluk Emek Partisi VII. Kongre Raporu, Istanbul, 1976, s. 8, 71. 255 Enver Hoca, Arnavutluk Emek Partisi VII. Kongre Raporu, s. 8, 138.

256 Enver Hoca, Arnavutluk Emek Partisi VII. Kongre Raporu, s. 164-164.

257 Cumhuriyet Gazetesi, ”Arnavutluk Komünist Partisi Kongresi 1 Kasım’da Yapılıyor”, 26 Ekim 1981,

başarı ile tamamladığını belirtmiştir. Mehmet Şehu ise müteakip beş yıllık planın(1981- 1986) esaslarını vermiştir.258

Enver Hoca bu düşüncesini 29 Kasım 1984’te ülkenin kurtuluşunu anma töreninde yapmış olduğu konuşmada tekrarlamıştır. Yabancı yardımın emperyalizmin köleleştirilmesi olduğunu, Tito, Sovyet değişimciler ile Çin’in Arnavutluk’a verdikleri yardımın amacının Arnavutluk’u kendi peşlerine takarak, özgürlük ve bağımsızlıklarından mahrum etmek olduğunu belirtmiştir.259

1.2.3.9. 9. Kongre (3-8 Kasım 1986)

Arnavutluk İşçi Partisi 3-8 Kasım 1986 tarihleri arasında yapılan Arnavutlukİşçi Partisi’nin 9. Kongresinde Ramiz Alia tartışmasız ülkenin lideri olarak ilan edilmiştir.260

Bu kongre Ramiz Alia’nın başkanlığında yapılmıştır. Bu kongrede; 7’inci Beş Yıllık Kalkınma Planının tamamı ile kendi öz değerlerinden faydalanmak süretiyle tamamlandığı belirtildi ve yeni beş yıllık plan hakkında görüşme yapıldı. Bu planda da esas “kendi kendine yeterli olmak” prensibini yürütmek olmuştur. İhracat kadar ithalat yapılması esas alınmıştır.261

Ramiz Alia 9. Kongre’de; delegelere; Arnavutluk ile Enver Hoca isimlerinin birbirinden ayırt edilemediğini, Arnavutluk’un yakın tarihinde O’nun olduğunu, Enver Hoca kişiliğinin ülkeyi ölesiye sevmenin bir niteliği olduğunu, kendini devrime adayan, olağan üstü bir insan olduğunu, Enver Hoca’nın çizgisinin Partilerinin temel taşı olarak kalacağını, Enver Hoca’nın eserine sahip çıkmanın kendi geleceklerinin garantisi olduğunu ve sosyalizm ile komünizmin Arnavutluk’ta başarı kazanmasını sağlayacağını söylemiştir.

Alia ayrıca; Enver Hoca ’nın ülkeyi tamamıyla özgür ve bağımsız yaptığını, tam bağımsızlığın hiçbir dış güce bağlı kalmadan gerçekleştirilebileceği, politik bağımsızlık, ekonomik bağımsızlık ve savunma ile birlikte elde edildikten sonra gelişmenin olacağını kendi konseptinde belirtmiştir. İlave olarak Alia, Enver Hoca’nın komünist partisine kendi kendine yeterlilik ilkesini benimsettirdiğini ve bu siyasetin kendilerine birçok imkân sağlayacağını ifade etmiştir.

258

Kastriot Dervishi, Historia E Shtetit Shqiptar(1912-2005), Tiran, 2006, s. 752.

259 Edwin E. Jacques, ”a.g.e., s. 510.

260 Elez Biberaj, Albania-A Socialist Maverick, a.g.e., s. 42. 261 Edwin E. Jacques, a.g.e., s. 586.

Bir insanın hayal edebileceği her şey; sanayileşmiş ülke, yeterli ekmek, kendi arazisi, eğitim ve kültür ile modernleşmiş toplum; tüm bunlar Enver Hoca tarafından gerçekleştirilmiştir. Ülkenin geleceği için hayati olan sosyalist geçiş ve sanayileşmenin Enver Hoca’nın önceliklerinden ilklerini teşkil ettiğini de ilave etmiştir.262

Aslında gerçek, Ramiz Alia’nın gül pembe gösterdiği gibi olmamıştır. Çünkü 1986’da Ramiz Alia’nın Enver Hoca aleyhindeki bir konuyu o dönemde tartışması hemen hemen imkânsız görülmüştür.

Söz konusu kongrede alınan karar bir rapor şeklinde yayımlanmıştır. Anılan kongrede ilk gündeme gelen konu 1986-1990 yıllarını kapsayan 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı (BYKP) olmuştur. Ramiz Alia söz konusu planın amacını şu şekilde ifade etmiştir: “Tamamen kendi güçlerimize dayanarak, ekonomi ve kültürün kesintisiz, sürekli gelişimini yüksek oranlarda sağlamak; her zaman sanayinin önceliğini koruyup, tarımı hızlı bir oranda geliştirerek ekonominin çok yönlü yapısını pekiştirmek ve daha da iyileştirmek; (…) üretim ve birikimin verimliliğini arttırmak; yaygınlaştırılmış sosyalist üretimin yeniden gelişmesi için uygun oranları garanti altına almak; sosyalist üretim ilişkilerini daha da ileri götürmek ve iyileştirmek; emekçi kitlelerin maddi refah