• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

4. Namazla Ġlgili Hadisler

}

{

Muhammed b. Mihrân er-Râzi – Velîd b. Müslim – Evzâî – Abde Ģöyle söyledi: “Ömer b. el-Hattâb Ģu kelimeleri aĢikâr okurdu: “Ey Allah‟ım! Bütün noksanlıklardan tenzih ve hamd ile seni tesbîh eylerim. Ġsmin mübarek, azametin yücedir. Senden baĢka Ġlâh yoktur.”27

Mevkuf olarak rivayet edilen hadisin senedi muttasıl, ravileri sikadır. Hadis sahihtir. Müslim dıĢındaki rivayetler namazda okunan Sübhaneke duasının merfû‟ tariklerini içerir.

26 Müslim, Hayz, 112 (368). Ebu Davud, Taharet, 123; Nesâî, Taharet, 195, 177, 178, 179, 200.

27 Müslim, Salât, 52 (399). Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 50, 69; Ebû Dâvud, Salât, 119; Ġbn Mâce,

65

Ebû Bekir b. Ebî ġeybe – Yahya b. Âdem – Abdurrahman b. Humeyd (H) Saîd b. Mansûr – Kuteybe b. Saîd – Ebû Kâmil el-Cahderî – Muhammed b. Abdilmelik el- Emevî (beraber)28

– Ebû Avâne – Katâde – Yûnus b. Cübeyr – Hıttân b. Abdillâh er- RakâĢî anlatıyor:

“Ebû Musa el-EĢ‟arî ile birlikte bir namaz kıldım. OturuĢa sıra gelince cemaattan biri “namaz, sadaka ve zekâtla birlikte mi ikrar olundu?” dedi. Ebû Mûsâ namazı eda ederek selâm verince kalktı. “Bu sözleri söyleyen hanginizdi?” diye sordu. Cemâat sükût etti. Sonra tekrar “bu sözleri söyleyen hanginizdi?” dedi. Cemâat yine sükût etti. Bunun üzerine Ebû Mûsâ “bunu galiba sen söyledin, ey Hıttân?” dedi. Hıttân: “Onu ben söylemedim. Beni azarlarsın diye korktum” dedi. Müteakiben cemaatten biri: “Onu ben söyledim. Ama bu sözle hayırdan baĢka bir Ģey kastetmedim” dedi.29

Hadisin devamında Ebû Mûsâ, Rasûlullah‟ın kendilerine hutbe okuyarak sünneti beyân ve namazı tâlim ettiğini Rasulullah‟ın Ģu sözleriyle anlatmıĢtır: “Namaz kılacağınız zaman saflarınızı düzeltin sonra içinizden biri size imam olsun. O tekbir aldığında siz de tekbir alın. “Gayri‟l-mağdûbi aleyhim ve lâ‟d-dâllîn” dediğinde siz de “âmin” deyin ki, Allah duanıza icabet etsin. Ġmam tekbir alarak rükûya gittiğinde siz de tekbir alın ve rükû edin. Çünkü imam sizden önce rükû eder sizden önce rükû‟dan doğrulur.”

Hadisin devam eden bölümlerinde, imama namazda nasıl uyulacağı detaylı bir Ģekilde anlatılmaktadır.

28

Muhammed b. Abdülmelik b. Ebi‟Ģ-ġevârib, el-Emevî Ebû Abdillah el-Basrî, h. 244 senesinde Basra‟da vefat etmiĢtir.

29 Müslim, Salât, 62 (404). Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 409; Ebû Dâvûd, Salât, 182; Nesâî, Ġmâmet,

66

Hadis merfûdur ve senedi muttasıldır. Muhammed b. Abdülmelik (v. 244) dıĢındaki ravileri sikadır. Onun hakkında Nesâî “lâ be‟se bih”, Ġbn Hacer “sadûk” demiĢse de Müslim, Ġbn Mâce, Tirmizî ve Nesâî bu raviden hadis rivayet etmiĢtir.30

Hadis, saduk ravi dolayısıyla hasendir.

Müslim‟de Cerîr – Süleyman – Katâde tarikiyle yer alan diğer rivayette “Ġmam okuduğu vakit siz susun” ziyadesi vardır. Vukuf‟ta yer alan ibare ise hadisin sonraki kısmını içermektedir: Ebû Ġshâk demiĢtir ki; Ebû Nadr‟ın kızkardeĢinin oğlu Ebû Bekr bu hadis hakkında Ģöyle demiĢtir: “Müslim ona “zabtı ve hafızası Süleyman‟dan daha kuvvetli olan birisini mi istiyorsun?” diyince Ebû Bekr “imam okuduğu vakit siz susun” hadisini kastederek Ģunu sormuĢtur: “peki Ebû Hureyre hadisine ne dersin?” Müslim “o benim indimde sahihtir” cevabını verince, Ebû Bekr: “öyleyse onu buraya (kitabına) niçin koymadın?” demiĢtir. Müslim: “ben kendimce sahih olan her Ģeyi bu kitaba koymuĢ değilim. Ben buraya ancak ulemanın ittifak ettikleri hadisleri koydum” cevabını vermiĢtir.

31

Ubeydullah b. Muâz El-Anberî – babası (Muaz b. Muaz el-Anberî) – ġu‟be – Hakem anlatıyor: Ġbnu‟l-EĢ‟as zamanında bir adam (Matar b. Naciye) Kûfe‟yi idaresi altına alınca Ebû Ubeyde b. Abdullah‟a halka namaz kıldırmasını emretti. Bunun üzerine Ebû Ubeyde namazı kıldırmaya baĢladı. BaĢını rükûdan kaldırdığında ben Ģu duayı okuyuncaya kadar ayakta kalırdı: “Allahım! Ey Rabbimiz, gökler dolusu, yer dolusu, onlardan sonra dilediğin her Ģey dolusu hamd sana mahsustur. Her türlü övgüye layık olan Allah‟ım! Senin verdiğini menedecek, menettiğini de verecek yoktur. Senin katında hiçbir varlık sahibine varlığı fayda verecek değildir.”32

30

Mizzî, a.g.e., XXVI, 19-20; Zehebî, el-KâĢif, II, 196; Ġbn Hacer, Takrîbu‟t-Tehzîb, I, 494.

31 Müslim, Salât, 63 (404).

32 Müslim, Salât, 194 (471). Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 285. (ġuayb Arnavut, ġeyhayn‟ın Ģartlarına

67

Hadisin devamında Hakem, bunu Abdurrahman b. Ebî Leyla‟ya anlattığını o da Berâ b. Âzib‟in “Rasûlullah‟ın namazı ve rükû, baĢını rükûdan kaldırıĢı, sücûdu ve iki secde arası oturuĢu takriben birbirine müsaviydi” dediğini söylemiĢtir.

Muhammed b. Müsennâ ile Ġbni BeĢĢâr – Muhammed b. Ca‟fer – ġu‟be – Hakem tarikiyle gelen diğer rivayette; Kufe‟yi idaresi altına alan kiĢi Matar b. Naciye olarak geçmekte ve yukarıdaki hadis rivayet edilmektedir.33

Merfû olarak rivayet edilen her iki hadisin, ravileri sikadır, senedi muttasıl ve sahihtir.

ġeybân b. Ferrûh – Süleyman b. Muğîre – Humeyd b. Hilâl:

Ġbn Hilal anlatıyor: Bir defasında bir arkadaĢımla beraber bir hadisi müzâkere ederken birden Ebû Salih es-Semmân:”Ben, Ebû Said‟den iĢittiğimi ve gördüğümü sana söyleyeyim” deyip Ģunu anlattı: “Ebû Said el-Hudri, cuma günü insanlara karĢı sütre yaptığı bir Ģeye doğru namaz kılıyorken ben de yanında bulunuyordum. Derken Ebû Muayt oğullarından bir genç geldi ve onun önünden geçmek istedi. Ebû Said, onu göğsünden iteledi. Genç baktı, ama Ebu Said‟in önünden baĢka geçecek bir yer bulamadı. Önünden geçmek için tekrar döndü. Bu sefer Ebû Said, birinciden daha sert bir Ģekilde iteledi. Bunun üzerine genç, Ebû Said‟in karĢısında dikildi ve ona çirkin sözler söyledi. Arkasından da cemaati sıkıĢtırarak çekip gitti. Medine valisi Mervan b. Hakem‟in huzuruna girdi ve ona Ebû Said‟den gördüğü muameleyi Ģikâyet etti.34

Hadisin devamında Mervan‟ın yanına giden Ebu Said, Rasûlullah‟ın “Sizden biriniz insanlara karĢı sütre yaptığı bir Ģeye doğru namaz kıldığında birisi önünden

33 Müslim, Salât, 194(471).

68

geçmek isterse onu göğsünden itelesin. Eğer karĢı gelir dayatırsa onunla dövüĢsün, çünkü o ancak bir Ģeytandır” buyurduğunu söylemiĢtir.

Merfû olarak rivayet edilen hadisin senedi muttasıl, ġeyban b. Ferruh dıĢındaki ravileri sikadır. ġeyban b. Ferruh için (v. 235), Ahmed b. Hanbel “sika”, Ebu Zür‟a “saduk”, Ġbn Hacer “saduk ve vehm sahibi” demektedir.35

ġeyban b. Ferruh dolayısıyla hadis hasen olmaktadır.

Hadiste geçen “Ģeytan” kelimesi, Allah‟a münacatta bulunan birine engel olan kimsenin Ģeytan ahlaklı olduğunu ifade etmek içindir.36