• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

24. Cihad ve Siyer Bölümü ile Ġlgili Hadisler

Abdullah b. Muhammed b. Esma ed-Dubaî – Cüveyriye – Mâlik – Zührî – Mâlik b. Evs anlatıyor:

Ömer b. Hattâb güneĢin yükseldiği bir sırada bana (bir haber) gönderdi. Bunun üzerine yanına vardım. Kendisini (mindersiz olarak) doğrudan doğruya bir sedirin ağaç kısmı üzerine oturmuĢ halde buldum. Yanına girince bana “Ey Malik (senin) kavminden bir kaç aile koĢarak geldi. Ben de onlara (ganimet mallarından) bir Ģeyler verilmesini emrettim. (Bu atiyyeleri) onlara sen bölüĢtür” dedi. Ben de “Bunu sen baĢka birisine emretsen” (daha iyi olurdu) dedim.174

Hadis Ģu Ģekilde devam etmektedir: Hz. Ali ile Hz. Abbas, Allah‟ın Rasulüne fey (düĢmanla savaĢmadan Müslümanların eline geçen mal, bu mal tümüyle Hz. Peygamberin hakkıdır) olarak ihsan ettiği Nadir oğullarının arazisi üzerine tartıĢınca Hz. Ömer‟in huzuruna çıkmıĢ ve Hz. Ömer‟in Hz. Peygamber‟in “Biz miras bırakmayız, bizim bıraktığımız sadakadır” buyurduğundan haberdar olup olmadıkları sorusuna

174 Müslim, Cihad, 49 (1757). Ahmed b. Hanbel, I, 49, 162, 164,179, 191; Buhârî, Humus, 1; Tirmizî,

125

muhatap olmuĢlardır. Hz. Ömer kendilerine fey arazisini teslim ederken bu toprakların ürünlerinin Hz. Peygamber‟in sarf ettiği yerlere sarf edilmesi Ģartıyla teslim ettiğini Hz. Ali ile Hz. Abbas‟a hatırlatmıĢ. Aksi takdirde fey arazilerini kendisine geri vermelerini Hz. Ali ile Hz. Abbas‟tan istemiĢtir.

Ebû Dâvud derki: Hz. Abbas‟la Hz. Ali, Hz. Ömer‟den o malları ikisi arasında yarıya bölmesini ve idare ve tasarruf hakkının kendilerine verilmesini istediler. Yoksa onlar Peygamber‟in “Biz miras bırakmayız, bizim bıraktığımız sadakadır” dediğini bilmiyor değillerdi. Onlar doğru olandan baĢka bir Ģey istemiyorlardı. Nitekim Hz. Ömer de “Ben bu mala taksim ismini koydurmam onu olduğu gibi bırakırım” demek suretiyle bu duruma iĢaret etmiĢtir.175

Merfû olan hadisin ravileri sika, senedi muttasıldır. Tirmîzî hadis için hasen- sahih hükmünü vermektedir.

Müslim‟de; Muhammed b. Râfi‟ – Huceyn – Leys – Ukayl – Ġbn ġihâb – Urve b. Zübeyr – ÂiĢe yer alan benzer diğer rivayette Hz. Fatma‟nın ve Hz. Ali‟nin Hz. Ebu Bekir‟den Medine ile Fedek‟de fey‟ olan mallarla Hayber‟in beĢte birinden kalanlardan mirasını istedikleri halde Hz. Ebu Bekir‟in buna direndiği ve Rasûlullah‟tan “Bize mirasçı olunmaz! Bıraktığımız sadakadır. Ancak Muhammed‟in ailesi bu maldan yer” buyurduğunu iĢittiği anlatılmaktadır.176

Merfu olan hadisin senedi mutasıl, ravileri sikadır. Hadis sahihtir.

Ġshâk b. Ġbrâhîm el-Hanzalî ile Ġbn Ebî Ömer, Muhammed b. Râfi‟, Abd b. Humeyd – Abdürrezzâk – Mamer – Zührî – Ubeydullah b. Abdullâh b. Utbe – Ġbn Abbâs – Ebû Süfyân‟dan gelen rivayette Ebû Süfyan‟ın ġam‟da bulunduğu bir sırada

175 Bkz. Ebû Dâvud, Harac, 19.

176 Müslim, Cihad, 52 (1759); Ahmed b. Hanbel, I, 6, 55, 58; Buhârî, Humus, 1; Fezâili‟s-Sahabe, 12;

126

Hz. Peygamber‟in Roma imparatoru Hirakl‟e Dıhye el-Kelbî aracılığıyla bir mektup gönderdiğinden bahsedilmektedir.177

Mektubu alan Hirakl, o sırada ġam‟da bulunan KureyĢli gurubu huzuruna çağırıp soracağı soruları soyca Hz. Peygamber‟e en yakın olan kiĢinin cevaplamasını ister. Soruları cevaplacak kiĢi ise Ebû Süfyan‟dır. Hirakl, Ebû Süfyan‟a Hz. Peygamber‟le ilgili sorular sorar ve ondan yalnızca doğruları söylemesini ister.

Hadis karĢılıklı soru cevap Ģeklinde devam etmektedir.

Hadis merfudur. Hadisin ravileri sika, isnadı muttasıl ve sahihtir.

ġeyban b. Ferrûh – Süleyman b. Muğîre – Sabit el-Bünânî – Abdullah b. Rebah anlatıyor:

“Muâviye‟ye bazı heyetler geldi. Bu (geliĢ) Ramazan ayında idi. Biz birbirimize yemek yapardık. Ebû Hureyre bizi kendi evine en çok davet edenlerdendi. Ben de bir gün: “Bana bakın, yemek yapıyorum, cemaati de benim evime davet ediyorum!” deyip daha sonra yemek yapılmasını emrettim. Sonra akĢamüzeri Ebû Hureyre‟ye rastladım ve: “Bu gece davet bendedir” dedim. O da: “Beni geçtin mi?” dedi. Ben de: “Evet” diye cevâp verdim. Sonra onu da yemeğe davet ettim.178

Hadis, Ebu Hureyre‟nin davet sırasında Mekke‟nin fethi ve fetih sırasında meydana gelen bazı olayları anlatıĢıyla devam etmektedir.

Merfû olan hadisin ġeyban b. Ferruh dıĢındaki ravileri sika, senedi muttasıldır. ġeyban b. Ferruh saduk olduğu için hadis hasendir.

177 Müslim, Cihad, 74 (1773). Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 262; Buhari, Cihad ve Siyer, 101; Tefsîr, 62;

Tirmizi, Ġsti‟zan, 24.

127

Ebû Küreyb Muhammed b. Alâ ile Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr (birlikte) – Ebû Muâviye – A‟meĢ – ġakîk Ģöyle diyor:

Ben Sehl b. Huneyf‟i Sıffın‟da Ģunları söylerken iĢittim: “Ey insanlar! Kendi görüĢünüzü itham edin.”179

Sehl b. Huneyf, Sıffin savaĢında bir kusur iĢlemekle itham ediliyordu. Bu sözü onun üzerine sarf etmiĢ, ardından Hudeybiye günü Rasulullah‟ın emrine nasıl uyduklarını anlatmıĢtır.

Mevkuf olan hadisin ravileri sika, senedi muttasıl ve sahihtir.

Ġbrahîm b. Saîd el-Cevherî – Ebû Üsâme – Mâlik b. Miğvel – Ebû Hasîn – Ebû Vâil – Sehl b. Huneyf‟den gelen benzer rivayette180

“dininiz üzerine görüĢünüzü itham edin” ziyadesi mevcuttur.

Hadis mevkuftur. Hadisin ravileri sika, isnadı muttasıl ve sahihtir.

Ġshak b. Ġbrahim – Vehb b. Cerir b. Hâzım – babası (Cerir b. Hâzım) – Kays – Yezid b. Hürmüz (H) Muhammed b. Hâtim – Behz – Cerir b. Hâzim – Kays b. Sa‟d – Yezid b. Hürmüz anlatıyor: “Necdet b. Âmir, Abdullah Ġbn Abbas‟a mektup yazdı. Ġbn Abbas onun mektubunu okurken ve cevabını yazarken ben yanında idim. Ġbn Abbas: “Vallahi, onu içine düĢtüğü çirkin iĢten sakındırmayacak olsaydım, cevap yazmaz memnun etmek istemezdim” dedi.181

Hadis Haricilerden olan Necdet b. Âmir‟in, Ġbn Abbas‟a Rasulullah‟ın kadınlarla birlikte gazada bulunup bulunmadığı, savaĢa giden kadınlara hisse ayırıp ayırmadığı, savaĢ sırasında çocukların öldürülüp öldürülmediği, yetimin yetimliğinin ne zaman sona

179 Müslim, Cihad, 95 (1785), 96 (1785); Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 485; Buhârî, Cizye, 18; Meğazî,

35; Tefsir, 5; Ġ‟tisam, 7.

180

Müslim, Cihad, 96 (1785), 95 (1785); Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 485; Buhârî, Cizye, 18; Meğazî, 35; Tefsir, 5; Ġ‟tisam, 7

181 Müslim, Cihad, 140 (1812), Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 224, 248, 294, 344, 349, 352; Tirmîzî,

128

erdiği, ganimetin beĢte birinin kime ait olduğu ile ilgili yönelttiği sorularla ve Ġbn Abbas‟ın bu sorulara Rasulullah‟tan rivayetle verdiği cevaplarla devam eder.

Merfû rivayetin senedi muttasıl, ravileri sikadır. Tirmîzî hadis için hasen-sahih hükmünü vermektedir.

Muhammed b. El-Müsennâ ve Ġbn BeĢĢâr (birlikte) – Muhammed b. Cafer – ġu‟be – Ebû Ġshak anlatıyor:

Abdullah b. Yezîd halkla beraber yağmur duasına çıktı ve iki rekât namaz kıldı. Sonra da yağmur duası yaptı.182

Hadis, Ebû Ġshak‟ın (Amr b. Abdullah) Zeyd b. Erkam‟la o gün karĢılaĢmasını ve Allah Rasulü‟nün kaç gaza yaptığını, ilk gazasının hangisi olduğunu, kendisinin Allah Rasulüyle birlikte kaç gazaya katıldığını sorması, bunun üzerine Zeyd b. Erkam‟ın verdiği cevaplarla devam etmektedir.

Merfû olarak rivayet edilen hadisin senedi muttasıl, ravileri sikadır. Hadis sahihtir.