• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

37. Fitenle Ġlgili Hadisler

257 Mizzî, a.g.e., XXII, 243-245; Ġbn Ebi Hâtim, a.g.e., VI, 259; Ġbn Hacer, Takrîbu‟t-Tehzîb, I, 427. 258 Müslim, Zikr, 40 (2701); Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 92; Tirmizî, Deavât, 3379.

165

Kuteybe b. Said, Ebû Bekr b. Ebi ġeybe ve Ġshak b. Ġbrahim (beraber) – Cerir – Abdülaziz b. Rufey – Ubeydullah b. Kıbtiyye anlatıyor:

Ben, Haris b. Ebu Rabia ve Abdullah b. Safvan, müminlerin annesi Ümmü Seleme‟nin yanına girdik. Ġki arkadaĢım kendisine “yerin dibine geçirilecek orduyu” sordular. Bu zamanlar Abdullah b. Zübeyr‟in Yezid‟e karĢı ayaklandığı ve Kâbe‟ye sığındığı günlerdi.259

Hadisin devamında Ümmü Seleme, Rasûlullah‟ın “Kâbe‟ye bir kimsenin sığınacağını, arkasından o kimse üzerine bir ordu gönderileceğini ve (Mekke ile Medine arasındaki) el-Beyza‟da tümünün yerin dibine geçirileceğini” buyurduğunu söylemektedir.

Merfû olarak rivayet edilen hadisin senedi muttasıl, ravileri sikadır. Hadis sahihtir.

Ebu Kâmil Fudayl b. Hüseyn el-Cahderi – Hammad b. Zeyd – Eyyub (es- Sehtiyânî) ile Yûnus (beraber) – Hasan – Ahnef b. Kays Ģöyle diyor:

Ben, Ģu zatla (konuĢmak) isteyerek yola çıktım. Ebu Bekre ile karĢılaĢtım. Bana “Ey Ahnef, nereye gitmek istiyorsun?” dedi. “Ali‟yi kastederek Rasûlullah‟ın amcaoğlu Nasr‟a gitmek istiyorum” dedim. Bana “Ey Ahnef, geri dön” dedi.260

Hadisin devamında Ebu Bekre‟den rivayetle, Rasûlullah “Ġki Müslüman kılıçlarıyla karĢı karĢıya gelirse öldüren de, öldürülen de cehennemdedir” buyurmuĢ. Ebu Bekre‟nin öldüreni anladık ama öldürülen niye cehennemdedir sorusuna karĢılık Rasûlullah “çünkü o da karĢısındakini öldürmeyi istiyordu” cevabını vermiĢtir.

Merfû olan hadisin ravileri sikadır, senedi muttasıl ve sahihtir.

259 Müslim, Fiten, 4 (2882).

166

Muhammed b. Müsennâ ile Muhammed b. Hâtim (beraber) – Muâz b. Muâz – Ġbn Avn – Muhammed (b. Sîrîn) – Cündüb Ģöyle anlatıyor: “Ceraa günü, Ģehir dıĢına ben de geldim. Baktım baĢka bir kiĢi de orada oturmaktadır. Ben “Bugün burada kesinlikle kan dökülecek” dedim. Bu kiĢi de “Vallahi asla kan dökülmeyecek” dedi. Ben “Hayır, vallahi kan dökülecek” dedim. “Vallahi asla kan dökülmeyecek” dedi. Ben yine “Hayır, vallahi kan dökülecek” dedim.261

Hadisin devamında Cündüb, konuĢtuğu kiĢi olan Huzeyfe‟nin Rasûlullah‟ın kendisine bizzat söylediği hadise dayanarak “asla kan dökülmeyeceğini” zikrettiğini anlatmıĢtır. Ancak Huzeyfe Rasûlullah‟ın kendisine söylediği hadisin ne olduğunu söylememiĢtir.

Mevkuf olarak rivayet edilen hadisin ravileri sikadır, senedi muttasıl ve sahihtir. Ceraa‟, Kûfe yakınlarında bir yer ismidir. Hz. Osman, Said b. el-Âs‟ı Kûfe valisi olarak atamıĢ. Ancak Kûfe halkı bu valiyi istememiĢ ve Ģehrin dıĢında Ceraa‟ mevkisinde valiyi Ģehre koymamak için harekete geçmiĢtir. Neredeyse savaĢın çıkacağı bu olay üzerine halkın vali olarak atanmasını istediği Ebû Musa el-EĢ‟arî‟yi vali olarak atanmıĢtır.262

Ebû Kâmil Fudayl b. Hüseyin ile Ebû Ma‟n er-RakkâĢî (beraber) – Hâlid b. Haris – Abdülhamid b. Cafer – babası (Cafer b. Abdullah) – Süleyman b. Yesar – Abdullah b. Haris b. Nevfel Ģöyle diyor: “Übey b. Ka‟b‟ın yanında duruyordum. O “Dünyalık arama hususunda insanların boğazları muhtelif olmakta devam ediyor.” diyordu. Ben de “Evet öyle” dedim.263

261 Müslim, Fiten, 28 (2893); Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 399. 262 Kâdı Iyâz, a.g.e., VIII, 431-432.

167

Hadisin devamında Übey b. Ka‟b “Rasûlullah‟tan iĢittiği “Fırat, neredeyse altın-

dan bir dağı ortaya çıkaracaktır. Ġnsanlar bunu duyduğunda hemen buraya gelirler. Bunun yanında bulunan kimse de:”Eğer insanları bırakırsam hepsini atıp götürürler” der ve bu altın dağ için insanlar vuruĢurlar, yüz kiĢiden doksan dokuzu öldürülür.”

hadisini rivayet eder.

Merfû olarak rivayet edilen hadisin senedi muttasıl, ravileri sikadır. Hadis sahihtir.

Abdülmelik b. ġuayb b. Leys – Abdullah b. Vehb – Leys b. Sad – Musa b. Uley – babası (Uley b. Rabah):

Bunun üzerine Amr b. el-Âs: “Onlarda dört özellik vardır: Fitne sırasında insanların en yumuĢak huylusudur. Musibetten sonra en çabuk kendine gelenlerdir. Firardan sonra tekrar hücuma insanların en yakın olanıdır. Yoksula, yetime ve zayıfa karĢı insanların en iyileridir. BeĢinci olarak da, güzel ve iyi bir özellikleri vardır, kralların zulmüne insanların en fazla karĢı çıkanlarıdır” demiĢtir.264

Ġbn Hacer, hadisin ilk kısmı olan; Müstevrid b. ġeddâd‟ın Amr b. el-Âs‟ın yanında Rasulûllah‟tan iĢittiği “Rumlar, insanların en çoğu olduğu zaman kıyamet kopar” hadisini el-Vukûf‟a almamıĢ. Ancak hadisin devamında Amr‟ın sözlerini mevkuf olarak kitabında değerlendirmiĢtir.

Merfû olan hadis muttasıl senedle rivayet edilmiĢ olup, ravileri sikadır. Hadis sahihtir.

168

Ebu Bekir b. Ebî ġeybe ile Ali b. Hucr (beraber) – Ġbn Uleyye (Ġsmail b. Ġbrahim) – Eyyub (es-Sehtiyani) – Humeyd b. Hilâl – Ebû Katade el-Adevî – Yüseyr b. Cabir Ģöyle diyor: “Kûfe‟de kızıl bir rüzgâr esti. Derken iĢi gücü “Ey Abdullah b. Mesud kıyamet geldi” demekten baĢka bir Ģey olmayan bir adam geldi. Abdullah b. Mesud bir yere yaslanmıĢtı. Oturdu ve “ġüphesiz ki kıyamet, miras paylaĢımı olmadığı ve ganimetle sevinilmediği zamana kadar kopmaz” dedi.265

Abdullah b. Mesud, hadisin devamında Rumlar ve Müslümanlar arasında olacak savaĢtan bahsederek dört defa gerçekleĢen ve birbirlerini yenemedikleri savaĢın sonuncusunda Rumların yenildiğini anlatmıĢ ve sözlerine Ģöyle devam etmiĢtir: “Öyle ki, kuĢlar onların yanlarından uçar da (savaĢ alanını tamamen kat etmeye kalksa) onları geride bırakıp geçemez nihayet ölüp yere düĢer. Bir babanın oğulları kendilerini sayarlar. Bunlar yüz kiĢi iken onlardan geriye tek birinin kaldığını görürler. Artık hangi ganimetle sevinilir, hangi miras paylaĢılır. Onlar bu halde iken bundan daha büyük bir felâket duyarlar. Çocuklarının içerisinde Deccal‟ın, onların yerlerine geçtiği haberi gelir. Hemen ellerindekileri atıp oraya doğru koĢarlar. Öncü birlik olarak on atlı gönderirler.” Rasûlullah “Ben, onların isimlerini, babalarının isimlerini ve atlarının renklerini çok iyi biliyorum. Onlar, o gün yeryüzündeki en iyi süvarilerdir” dedi.

Merfû olarak rivayet edilen hadisin ravileri sikadır, senedi muttasıl ve sahihtir. ġeyban b. Ferrûh – Süleyman b. Muğîre – Humeyd b. Hilâl – Ebû Katâde – Yüseyr b. Câbir tarikiyle gelen diğer rivayette Yüseyr, Abdullah b. Mesud‟un evinde beraberken evin kalabalık olduğunu o sırada Kûfe‟de kızıl bir rüzgârın estiğini söylemiĢ ve yukarıdaki hadisin mislini rivayet etmiĢtir.266

265 Müslim, Fiten, 37 (2899); Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 384, 435. 266 Müslim, Fiten, 37 (2899).

169

Muhammed b. Müsennâ – Salim b. Nuh – Cüreyrî – Ebu Nadra – Ebu Said el- Hudrî Ģöyle diyor:

“Hac veya umre için yola çıkmıĢtık. Yanımızda Ġbn Sâid de vardı. Derken bir yerde konakladık. Halk sağa sola dağıldı ben ve o baĢ baĢa kaldık. Onun hakkında söylenen Ģeylerden dolayı ondan çok ürkmüĢtüm. Yükünü getirip benim yükümün yanına koydu. Ben “Hava çok sıcak yükünü Ģu ağacın altına koysan” dedim. O da öyle yaptı. Bizim için koyun sürüsü getirildi. Ġbn Sayyâd, gidip büyük bir bardak süt getirdi ve “Ey Ebu Said! Ġç” dedi. Ben de “Hava çok sıcak, süt de sıcaktır” dedim. Hâlbuki benim süt içmeyecek hiçbir nedenim yoktu. Ancak onun elinden süt içmek istemiyordum. Kendisi Ģöyle dedi “Ey Ebû Saîd, içimden öyle geçti ki, halkın hakkımda söylediklerinden dolayı bir ip alayım sonra da ağaca bağlayıp kendimi asayım.”

Hadisin devamında Ġbn Sayyad, Rasûlullah‟ın Deccâl için kâfir ve çocuğu olmayan, ne Medine‟ye ne de Mekke‟ye girebilen birisi olduğunu Ebu Said‟e anlatarak kendisinin ise Müslüman ve çocuk sahibi, Medine‟ye ve Mekke‟ye girebildiğini söylemiĢ ve kendisinden korkunulmamasını istemiĢtir. Onun bu sözleri üzerine Ebu Said Ģöyle demiĢtir: “Neredeyse onu haklı görecektim ki arkasından Ģöyle dedi “Bak, Allah‟a yemin olsun ki ben, onu biliyorum, doğduğu yeri de Ģu anda nerede olduğunu da biliyorum.” Bunun üzerine ona “Geri kalan günlerin kahrolsun” dedim.”267

Merfû olan hadisin senedi muttasıl Salim b. Nuh dıĢındaki ravileri sikadır. Salim b. Nuh için Yahya b. Main “leyse bi Ģey‟in”, Ebu Zür‟a “la be‟se bih”, Ebu Hâtim “la yuhteccu bih”, Nesâî “leyse bi‟l kaviyyi”, Ġbn Hacer “saduk ve vehim sahibi” demiĢtir.268

Tirmizî hadis için hasen-sahih hükmünü vermektedir.

267 Müslim, Fiten, 91 (2927); Tirmizî, Fiten, 63.

170

Abd b. Humeyd – Ravh b. Ubade – HiĢam – Eyyub – Nafi anlatıyor: “Ġbn Ömer, Medine yollarından birinde Ġbn Sâid ile karĢılaĢtı. Ġbn Sâid‟e onu öfkelendirecek bir söz söyledi. O da çok sinirlendi. Bunun arkasından Ġbn Ömer, Hafsa‟nın yanına girdi. Onun bu yaptıkları Hafsa‟ya ulaĢmıĢtı. Hafsa, Ġbn Ömer‟e “Allah sana merhamet eylesin. Ġbn Sâid‟den ne istedin.269

Hafsa sözüne devamla Rasûlullah‟ın “Hiç Ģüphe yok ki onu (Ġbn Sayyad) insanların karĢısına çıkaracak ilk Ģey, kızdığı öfke sebebiyle olacaktır” buyurduğunu söylemiĢtir.

Merfû olan hadisin senedi muttasıl, ravileri sikadır. Hadisin isnadı sahihtir. Ahmed b. Hanbel‟de geçen rivayette öfke sebebiyle insanların karĢısına çıkacak olan kiĢi “deccal” olarak geçmektedir.

Muhammed b. Müsennâ – Hüseyn b. Hasan b. Yesar – Ġbn Avn – Nâfi yoluyla gelen rivayette Nâfi, Ġbn Sayyâd‟dan bahsederken o sırada Ġbn Ömer onunla iki defa karĢılaĢtığını anlatmıĢ ve yukarıdaki hadisin benzerini rivayet etmiĢtir.270

Merfû olan hadis muttasıl senedle rivayet edilmiĢ olup, ravileri sikadır. Hadis sahihtir.

Ubeydullah b. Muâz El-Anberî – babası (Muaz b. Muaz) – ġu‟be – Numan b. Sâlim – Yakup b. Asım b. Urve b. Mesud es-Sakafî anlatıyor:

Abdullah b. Amr‟ın (yanına) bir adam gelmiĢti. Adam “rivayet etmekte olduğun bu hadis nedir? ġüphesiz kıyamet, filân vakte kadar kopacaktır, diyormuĢsun” dedi.

269 Müslim, Fiten, 98 (2932).

171

Abdullah “Sübhanallah, Lâ ilâhe illallah veya bunlara benzer bir kelime söyledi. ġöyle devam etti: Hakikaten ebediyen kimseye bir Ģey rivayet etmemek içimden geçiyor. Ben ancak Ģunu söyledim “Siz az zaman sonra büyük bir hâdise göreceksiniz. Kâbe yakılacak ve Ģöyle Ģöyle olacak.271

Ardından Abdullah b. Amr, Hz. Peygamberden iĢittiği “Deccal ümmetimin

arasında çıkacak ve kırk (zaman) kalacaktır. Derken Allah Meryem oğlu Ġsa‟yı gönderecektir. O, Urve b. Mesud gibidir. Deccal‟ı arayıp helak edecektir. Bunun arkasından insanlar, iki kiĢinin arasında bir düĢmanlık olmaksızın yedi yıl geçirirler. Sonra Allah, ġam tarafından serin bir rüzgâr gönderir ve kalbinde zerre miktarı hayır veya iman bulunanlardan yeryüzünde kim varsa hepsinin ruhunu alır. Hatta biri bir dağın içerisine girmiĢ olsa bile rüzgâr dağın içerisine girip onun ruhunu alır. Geriye kuĢ hafifliği ve canavar ahlâkı içerisindeki insanların kötüleri kalır. Bunlar ne bir iyiliği tanır, ne de bir kötülüğü reddederler. ġeytan onlara görünür ve “bana uymaz mısınız?” der. Onlarda “Bize ne emredersin?”derler. Putlara kulluk etmelerini emreder. Onlar bu halde ve rızıkları bol, yaĢantıları güzel bir Ģekilde hayat sürerken sonunda sura üflenir. Artık bunun sesini duyan herkes boyun büker boyun kaldırır. Suru ilk duyan kimse develerinin havuzunu sıvayıp onaran bir kimsedir. Hemen kendinden geçer. Diğer insanlar da kendinden geçerler. Bunun arkasından Allah gölge gibi yahut çiğ tanesi gibi bir yağmur indirir. Bu yağmurla insanların cesetleri yetiĢir. Sonra yine sura üflenir. Derken insanlar ayağa kalkıp bakarlar. Sonra onlara “Ey insanlar Rabbinizin huzuruna gelin… Bunları durdurun! Çünkü onlar sorguya çekilecekler” denilir. Sonra “Cehenneme gidecekleri çıkarınız!” buyrulur. Bunun üzerine “Kaç kiĢiden?” denilir. “Bin kiĢiden doksan dokuzu!” buyrulur. ĠĢte bu çocukların saçının ağardığı, baldırın açığa çıktığı gündür.” hadisini rivayet eder.

Merfû olan hadisin ravileri sika olup, senedi muttasıldır. Rivayet sahihtir.

172

Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr – babası – Ebu Hayyan – Ebû Zür‟a anlatıyor: Medine‟de Mervan b. Hakem‟in yanına Müslümanlardan üç kiĢi oturdular da onu dinlediler. Kendisi kıyamet alâmetlerinin ilkinin Deccal olacağından bahsediyordu. Bunun üzerine Abdullah b. Amr, Mervan‟ın bir Ģey demediğini söyledi. Abdullah b. Amr, bu sözün Rasûlullah‟a ait olduğunu hadisin devamında söylemiĢtir.272

Merfû olan hadisin senedi muttasıl, ravileri sikadır. Hadis sahihtir.