• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

5. Mescitlerle Ġlgili Hadisler

Muhammed b. Alâ Ebû Küreyb – Ebû Muâviye – A‟meĢ – Ġbrahim – Esved ile Alkâme (ikisi beraber) Ģöyle anlatıyor: Abdullah Ġbn Mesud‟u evinde ziyaret etmiĢtik. Bize: “ġu arkanızda bulunan kimseler, namaz kıldılar mı?” diye sordu. Biz de “Hayır!” dedik. Bunun üzerine bize “Öyleyse kalkın, namazı kılın!” dedi. Fakat bize, ezan ve kâmeti emretmedi.37

Hadisin devamında Esved ve Alkame Ģunları anlatmaktadır. Ġbn Mesud‟un arkasında namaza durmak için peĢi sıra gittik. Hemen bizim ellerimizden tutarak birimizi sağına ve diğerimizi de soluna durdurdu. O rükûya vardığı zaman biz de ellerimizi dizlerimizin üzerine koyduk. Fakat o, bizim ellerimize vurarak avuçlarını birbiri üzerine kapadı. Sonra ellerini uylukları arasına soktu. Namazı bitirince “doğrusu ileride size bir takım emirler gelecek, namazı vaktinden geriye bırakacak ve onu vaktin sonuna sıkıĢtıracaklar. ĠĢte onların böyle yaptıklarını gördüğünüz zaman siz hemen namazı vaktinde kılın. Onlarla kıldığınız namaz, nafile namaz olsun. Üç kiĢi olursanız namazı beraber kılın. Bundan daha çok olursanız yine öyle yapın. Ġçinizden biri, size imam olsun. Biriniz rükûya vardığında kollarını uylukları üzerine yayarak eğilsin.

35 Mizzî, a.g.e., XII, 598-600; Zehebî, el-KâĢif, I, 491; Ġbn Hacer, Takrîbu‟t-Tehzîb, I, 269. 36 Kadı Iyâz, a.g.e., II, 420.

69

Avuçlarının da birbiri üzerine kapasın. Gerçekten Rasulullah (s.a.v.)‟ın parmaklarının hareketi hâlâ gözümün önündedir. Onları görür gibiyim” dedi.

Her ne kadar, Ġbn Mesud‟un sözleri mevkuf olarak kabul edilse de “Rasulullah‟ın parmaklarının hareketi gözümün önündedir” cümlesiyle rivayet merfû olmaktadır. Hadisin senedi muttasıl, ravileri sikadır. Hadis sahihtir.

Bu rivayet Abdullah b. Mesud ile ondan hadis rivayet eden Alkame ve Esved‟in mezhebini bildirir. Onlara göre rükûda avuçları birbirine yapıĢtırarak bacakların arasına sıkıĢtırmak sünnettir. Hâlbuki onların dıĢında bütün âlimler, rükûda elleri dizlerin üzerine koymanın sünnet olduğunda hemfikirdir. Ġbn Mesud‟un sünnet addettiği Ģekle “tatbik” adı verilir ancak bu uygulama âlimlere göre mekruhtur.38

Muhammed b. Abbâd – Hatim b. Ġsmail – Yakub b. Mücâhid – Ġbn Ebî Atik Ģöyle diyor: “Ben ve Kasım, AyĢe‟nin yanında bir Ģeyler konuĢtuk. Kasım, konuĢmalarında çok hata eden biriydi. Kendisi bir ümmüveledin çocuğu idi. AiĢe, ona: “Sana ne oluyor ki, kardeĢimin oğlu gibi konuĢmuyorsun? Ama bu konuĢmanın sana nereden geldiğini ben bilirim. Bunu annesi terbiye etti, seni de annen terbiye etti” dedi. Bu sözlerden dolayı Kasım AiĢe‟ye kızdı ve ona gücendi.39

Hadisin devamında, Kasım yemek sofrası getirildiği halde namaza kalkınca, AiĢe sofraya oturmasını ister. Kasım namaz kılma isteğini tekrarlaması üzerine Hz. AiĢe Kasım‟a kızmıĢ ve Rasûlullah‟ın “Yemek hazır olduğunda ve abdeste sıkıĢıkken namaz kılınmaz” buyurduğunu söylemiĢtir.

Merfû olarak rivayet edilen hadisin senedi muttasıldır. Hadisin ravileri Muhammed b. Abbad haricinde sikadırlar. Muhammed b. Abbad hakkında Ahmed b.

38 Kadı Iyâz, a.g.e., II, 455-456.

70

Hanbel ve Ġbn Hacer “sadûk” değerlendirmesinde bulunmuĢlardır.40

Ġsnad zincirindeki saduk ravi nedeniyle hadis hasendir.

/

.

Muhammed b. el-Müsennâ – Yahya b. Said – HiĢâm – Katâde – Salim b. Ebî‟l- Ca‟d – Ma‟dân b. Ebî Talha Ģöyle anlatıyor:

“Ömer b. El-Hattâb cuma günü bir hutbe vermiĢ ve Hz. Peygamber (s.a.v.) ile Ebû Bekir‟i anmıĢ sonra da Ģöyle demiĢtir: “Ben rüyamda bir horozun bana üç gaga vurduğunu gördüm. Bunu ancak ecelimin gelmesiyle tevil ediyorum...”

Ömer sonra Ģunları söyledi: “Allahım! Seni Ģehirlerin valileri üzerine Ģahit kılıyorum. Ben onları, o halklara ancak adaleti uygulasınlar, halka dinlerini ve peygamberlerinin sünnetini öğretsinler, aralarında ganimetlerini taksim etsinler, müĢkül iĢlerini bana arz etsinler diye gönderdim.”41

Hz. Ömer hadisin devamında, kendisinden sonra hilafetin Ģura yoluyla altı kiĢi arasında gerçekleĢmesini istemiĢ, hadisin Merfû olan bölümlerinde ise Hz. Ömer, Rasûlullah‟ın kelale ile soğan ve sarımsak yiyen kiĢinin mescide girmemesi hususunda söylediklerini anlatmıĢtır.

Merfû olarak rivayet edilen hadisin senedi muttasıl, ravileri sikadır. Hadis hasendir.

40 Mizzî, a.g.e., XXV, 435-440; Zehebî, el-KâĢif, II, 184; Ġbn Hacer, Takrîbu‟t-Tehzîb, I, 486.

41 Müslim, Mesâcid, 78 (567). Nesâî, Mesacid, 17; Ġbn Mâce, Ġkametu‟s-Salât, 58; Feraiz, 5; Et‟ime, 59;

71

-

-

-

-

Osman b. Ebî ġeybe – Cerîr – Hasan b. Ubeydullah – Ġbrahim b. Süveyd anlatıyor: “Alkame bize öğle namazını beĢ rekât kıldırdı. Selam verince namazdaki cemaat “Ya Eba ġibl, namazı beĢ rekât kıldırdın” dediler. Alkame “Hayır, ben bunu yapmadım” dedi. Cemaat “Evet, yaptın” dediler. Hadisin ravisi Ġbrahim b. Süveyd: “Çocuk olduğum halde ben de cemaatin tarafındaydım. Ben dahi “Evet, beĢ rekât namaz kıldırdın” dedim. Alkame, bana “Ey ĢaĢı gözlü sende mi bunu söylüyorsun?” dedi. Ben de “Evet” cevabını verdim. Bunun üzerine Alkame kıbleye dönüp iki secde yaptı. Sonra da selam verdi.42

Hadisin devamında Alkame, Abdullah b. Mesud‟un, “Rasûlullah kendilerine beĢ rekât namaz kıldırdığını, cemaatin “Ey Allah‟ın Rasûlü, acaba namaza bir Ģey mi ilave edildi” demesine karĢılık, Allah Rasûlü‟nün kıbleye dönerek, iki secde yaptığını ve “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Sizin unuttuğunuz gibi ben de unuturum” dediğini” kendisine anlattığını söylemiĢtir.

Merfû olarak rivayet edilen hadisin ravileri sikadır, senedi muttasıl ve sahihtir.

Yahya b. Yahya – Mâlik – Müslim b. Ebî Meryem – Ali b. Abdurrahmân el- Muâviye anlatıyor: Abdullah b. Ömer, beni namazda çakıl taĢları ile oynarken gördü. Namazdan çıkınca beni (bundan) nehyetti.43

Hadisin devamında Ġbn Ömer, ondan Rasulullah‟ın yaptığı gibi yapmasını isteyerek “Hz. Peygamber‟in namazda oturduğu zaman ellerini dizleri üzerine koyup, Ģahadet parmağını kaldırarak dua ettiğini ve sol elini yayarak sol dizinin üzerine koyduğunu, anlatmaktadır.

42

Müslim, Mesâcid, 92 (572). Ebu Dâvud, Salât, 196; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 448; Buhari,

Ebvabi‟l-Kıble, 4.

43 Müslim, Mesâcid, 116 (580). Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 65; Ebu Davud, Salât, 186; Nesâî,

72

Merfû olarak rivayet edilen hadisin senedi muttasıl, ravileri sikadır. Hadis sahihtir.

Yahya b. Yahya et-Temîmî – Abdullah b. Yahya b. Ebî Kesir Ģöyle söylüyor: “Babamı (Yahya b. Ebi Kesîr) “Bedeni rahat tutmakla ilim elde edilemez” derken iĢittim.”44

Maktu olarak rivayet edilen hadisin senedi muttasıl, ravileri sikadır. Hadis sahihtir.

.

Yahya b. Yahya et-Temîmî – Mâlik – Zeyd b. Eslem – Ka‟kâ‟ b. Hakîm – Ebû Yûnus Mevlâ AiĢe Ģöyle söylüyor: AiĢe, kendisine bir Mushaf yazmamı emretti.45

Hadisin devamında Hz. AiĢe “namazlara ve orta namaza devam edin”46

ayetine vardığında, orta namazının ikindi namazı olduğunu ve bunu Rasûlullah‟tan duyduğunu söylemektedir.

Merfû olrak rivayet edilen hadisin ravileri sikadır, senedi muttasıl ve sahihtir.

Züheyr b. Harb – Ġsmail b. Ġbrahim – Eyyûb – Ebû‟l-Âliye el-Berrâ anlatıyor: “Ġbn Ziyâd namazı tehir etti. Derken Abdullah b. Sâmit (Ebu Zerr‟in yeğeni) bana geldi. Kendisine bir sandalye takdim ettim, üzerine oturdu. Ġbn Ziyâd‟ın yaptığını ona anlattım. Dudağını ısırarak uyluğuma vurdu.47

44 Müslim, Mesâcid, 175 (612). 45

Müslim, Mesâcid, 207 (629). Mâlik, Muvatta‟, Salatu‟l-Cemaa, 8; Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 73, 178; Ebu Dâvûd, Salât, 5; Tirmîzî, Tefsîru‟l-Kur‟ân, 3 (2982); Nesâî, Salât, 14, 27; Tefsîr, 42.

46 Bakara, 2/238.

73

Hadisin devamında Abdullah b. Samit aynı soruyu Ebû Zerr‟e sorduğunu, Ebu Zerr‟in de kendi uyluğuna vurarak; “Senin bana sorduğun gibi, ben de Rasûlullah‟a sordum, o da senin uyluğuna vurduğum gibi benim uyluğuma vurdu” ve “Namazı vaktinde kıl. Cemaatla beraberken namaz vakti gelirse yine kıl, ben bu namazı kıldım tekrar kılmam deme” dediğini söylemektedir.

Ebû Gassân el-Mismaî – Muâz b. HiĢâm – HiĢam b. Abdullah – Matar – Ebû‟l- Âliye el-Berrâ tarikiyle gelen benzer rivayette Rasûlullah‟ın “cemaatle kılacağı namazı nafile yapmasını emrettiği” rivayet edilir.48

Abdullah‟ın Ebu‟l-Âliye‟nin uyluğuna vurması, söylediği Ģeye dikkatini çekmek içindir. Ayrıca, imam namazı ilk vaktinde kılmayıp geciktirdiğinde, cemaatin yalnız baĢına kılması müstehabdır. Ardından tekrar imamla beraber kılar. Bu suretle hem vaktin evveli hem de cemâatin fazileti bir arada olur. Peki, bu iki namazdan yalnız birisi kılınmak istenirse hangisini kılmak efdaldir? Tercih edilen görüĢe göre, fazla gecikmemek Ģartı ile imamı bekleyip namazı cemaatla kılmak daha efdal olanıdır.49

Merfû olarak rivayet edilen her iki hadisin senedi muttasıl, Matar dıĢındaki ravileri sikadır. Matar b. Tahman (v. 125) hakkında Yahya b. Main, Ebu Zür‟a ve Ebu Hatim “salih”, Nesâî “leyse bi‟l kaviyy”, Ġbn Hacer “saduk” değerlendirmesinde bulunur. Matar‟ın Ata‟dan rivayet ettiği hadisler zayıf, Enes‟den rivayet ettikleri mürsel kabul edilmiĢtir.50

Hadis, Matar b. Tahman nedeniyle hasendir.

Ebû Bekir b. Ebî ġeybe – Fadl b. Dükeyn – Ebû‟l-Umeys – Ali b. Akmer – Ebû‟l-Ahves – Abdullâh (b. Mesud): “Kim yarın Allah‟a, müslüman olarak kavuĢmak isterse Ģu namazlara ezan okununca devam etsin.”51

48 Müslim, Mesacid, 244 (648). Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 414; Ebû Dâvud, Salât, 47; Nesâî, Ġmamet

ve‟l-Cemaa, 50; Ġbn Mâce, Mesâcîd ve‟l-Cemâa, 14.

49

Nevevî, a.g.e., V, 147-149.

50 Mizzî, a.g.e. XXVIII, 51-54; Zehebî, el-KâĢif, II, 268; Ġbn Hacer, Takrîbü‟t-Tehzîb, I, 534.

51 Müslim, Mesâcid, 257 (654). Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 382, 414, 419, 455; Ebu Dâvud, Salât, 46;

74

Hadis Abdullah b. Mesud‟un, cemaatle namaz kılmanın öneminden bahseden sözleriyle devam etmektedir.

Mevkuf olarak rivayet edilen hadisin ravileri sikadır, senedi muttasıl ve sahihtir.

Ġshâk b. Ġbrahim – Muğîre b. Seleme el-Mahzûmî – Abdülvâhid b. Ziyad – Osman b. Hakîm – Abdurrahman b. Ebî Amra Ģöyle anlatıyor: “Osman b. Affân, akĢam namazından sonra mescide girip tek baĢına oturmuĢtu. Ben de yanına oturdum.52

Hadisin devamında Osman, Rasûlulullah‟ın “Kim yatsı namazını cemaatle kılarsa gecenin yarısını namazla geçirmiĢ gibi olur. Kim de sabah namazını cemaatle kılarsa, bütün gece namaz kılmıĢ gibi olur” buyurduğunu söylemiĢtir.

Merfû olarak rivayet edilen hadisin senedi muttasıl, ravileri sikadır. Hadis sahihtir. Tirmizî, bu hadisin Abdurrahman b. Ebi Amra – Osman yoluyla mevkuf olarakta geldiğini söylemektedir.